GÜNDEM - 18 Eylül 2015 Cuma 11:17

Kredi kartı ve krediyle kurban almak caiz mi? Kurban kesmek kimlere vacip?

A
A
A
Kredi kartı ve krediyle kurban almak caiz mi? Kurban kesmek kimlere vacip?

Kredi ile veya kredi kartıyla kurbanlık hayvan satın almak caiz mi? Kimler kurban keser? Kimlere kurban kesmek kimlere vaciptir? Şafii’de kurban kesmenin hükmü nedir?

Sual: Kredi ile veya kredi kartıyla kurbanlık hayvan satın almak caiz mi?
CEVAP

Kurbanı veresiye veya kredi kartıyla almak caizdir. Faizli kredi ile veya faizli nakit avans ile almak caiz olmaz. Dine uygun vekalet verilen ve dine uygun kesim yapan bir vakfa da, kredi kartıyla, online vekalet verilebilir.

Vacib olan kurban, adak, akika veya ölüler için kesilecek kurban, işin dînî yönünü de iyi bilen ve ilim neşriyle meşgul bir vakfa, vekâlet yoluyla kestirilebilir. Böylece ilim neşrine katkımız olduğu için farz sevabı da alırız. İlim tahsili yapılan yerlere, dine uygun şekilde zekât, fitre, adak, akika veya sadaka şeklinde yapılan yardımlar, insanı kazalardan, belalardan korur. Dünyada, sıhhat ve âfiyet içinde bir ömür sürmeye sebep olur. Bir hadis-i şerif:
(Hastalarınızı sadakayla tedavi edin! Bela sadakayı geçemez.) [Taberanî]

Sual: Kurban kesmek kimlere vacibdir?
CEVAP

Maddeler halinde bildirelim:
1- Kurban, davar [koyun, keçi], sığır [manda, inek, dana, öküz, boğa] veya deveyi, Kurban bayramının ilk üç gününde, kurban niyeti ile kesmek demektir. Kurban, vacib vazifesini yerine getirerek sevaba kavuşmak için kesilir. Mukim olan, akıllı, büluğa ermiş, hür ve Müslüman erkeğin ve kadının, ihtiyaç eşyasından fazla nisap miktarı malı veya parası varsa, Kurban bayramı için niyet ederek, belli günlerde, belli bir hayvanı kurban kesmeleri vacib olur.

Dinen karı kocadan hangisi zengin ise kurbanı o keser, ikisi zengin ise ikisi de keser, ikisi de fakir ise ikisi de kesmez. Fakir kurban kesmek zorunda değildir ama keserse çok sevap olur.

Kurban, dünyada vacib vazifesini yerine getirmiş olmak ve ahiretteki sevabına nail olmak için kesilir. Babanın, çocuğu için, çocuğun malından da kurban kesmesi gerekmez. Deli ile bunak, çocuk hükmündedir. Büyük çocuk ve hanımdan izinsiz, onlar adına kurban kesilmez.

2- Mukim, akıl-baliğ müslümanın, ihtiyacından fazla nisap miktarı malı veya parası varsa, kurban kesmesi vacib olur. Kurban kesmenin vacib olmasında, bayramın üçüncü gününe itibar olunur. Bayramın birinci ve ikinci günü, zengin-fakir, mukim-misafir, akıllı-deli, baygın-ayık olmaya bakılmaz. Bayramın üçüncü günü nisaba malikse, diğer şartlar da varsa kurban kesmek vacib olur.

Demek ki, bayramın ikinci günü de baliğ olmayıp, üçüncü günü büluğa erene, bayramın ilk günü fakirken üçüncü günü zengin olana, bayramın ilk günü seferiyken, üçüncü günü mukim olana, diğer şartlar da varsa, kurban kesmek vacib olur.

3- Bayramın ilk günü komada iken, üçüncü günü ayılanın, diğer şartlar da varsa, kurban kesmesi vacib olur. Bayramın ikinci günü bayılıp, üçüncü günü güneş battıktan sonra ayılan zenginin kurban kesmesi vacib olmaz.

4- Fakir bir kimse, bayramın birinci veya ikinci günü, bir kurban kesse, bayramın üçüncü günü zengin olsa, bir kurban daha kesmesi lazımdır. Çünkü üstüne vacib olmadan kesmiştir. Ancak, Bezzaziyye gibi muteber eserlerde, sonradan gelen âlimler, “Fakir, bayramın birinci günü kurban kesse, üçüncü günü zengin olsa, tekrar kurban kesmesi gerekmez” demişlerdir.

5- Üçüncü günü zengin olacağını bilenin, ilk günü kurban kesmesinde mahzur yoktur.

6- Bir zengin, bayramın birinci ve ikinci günü kurban kesmeden ölse, kurban borcu ile ölmüş olmaz.

7- Kurban bayramının üçüncü günü fakir olacağını veya sefere çıkacağını bilen kimseye, birinci günü kurban kesmek vacib olmaz. Keserse vacib olarak eda etmiş olur.

8- Mukim iken, bayramın birinci ve ikinci günü sefere çıkanın, kurban kesmesi vacib olmaz. Daha önce kesmişse, vacib sevabı alır. Kesmemişse, sefere çıktığı için borç üzerinden düşer.

9- Mukim bir zengin, seferdeki bir vekile kurban kestirse, vacib sevabı alır.

10- Esir iken, üçüncü günü hür olanın, diğer şartlar da varsa, kurban kesmesi vacib olur. Hür iken, bayramın üçüncü günü esir olup, güneş batana kadar esir kalanın kurban kesmesi vacib olmaz.

11- Tarlasından aldığı mahsul veya tarlanın, evin, dükkanın [atölyenin, kamyonun] bir senelik kirası, ne kadar çok olursa olsun, bir yıllık ev ihtiyacını veya aylık geliri ve aldığı maaş ve ücret, aylık ihtiyacını ve kul borcunu karşılamayan kimse, imam-ı Muhammed’e göre fakirdir. Fetva da böyledir. Şeyhayn’a göre zengin sayılır. Mülkü olan tarlanın ve bu demirbaş malların değeri, ihtiyacını karşılar ve nisabı da bulursa, bunun kirayı her alışta, bir miktar ayırıp, biriktirerek fıtra vermesi ve kurban keserek büyük sevaba kavuşması gerekir. Böyle bir kimse, fıtra vermez ve kurban kesmezse, imam-ı Muhammed’e göre, günahtan kurtulur. Tarlasından hiç mahsul almayan, kiraya da veremeyen kimse ve ihtiyacından fazla malı olup da, parası bulunmayan kimse, imam-ı Muhammed’e uyarak, fıtra vermez ve kurban kesmez. Verir ve keserse, ikinci ictihada göre, fıtra ve kurban sevabına kavuşur.

Aldığı kira ile güç geçinen kişi, nisaba malik ise, para biriktirip, fıtra vermeli ve kurban kesmelidir. Etin hepsini kavurma yapıp, birkaç ay et parasından biriktirip gelecek yılın fıtra ve kurban parası olarak saklamalıdır. Böylece, fıtra ve kurban sevabından mahrum kalmamalıdır. Aile efradı çok olup güç geçinenin, kurbanın etini evinde bırakması müstehaptır. Birden çok evi olan erkeğin, nisaptan düşürecek kadar borcu yoksa, kurban kesmesi gerekir.

ŞAFİİ MEZHEBİNDE KURBAN KESMENİN HÜKMÜ

Kurban; Kurban bayramı günlerinde, Allahü tealanın rızasını kazanmak niyetiyle kesilen hayvandır. Kurban kesmek, sünnet-i müekkededir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
“Adem oğlu, Nahr günü, kan akıtmaktan, Allahü tealaya daha sevimli bir amel işlememiştir. Şüphe yok ki kurban edilen hayvan kıyamet günü; boynuzları, kılları ve ayakları ile gelir. Onun kanı daha yere düşmeden, Allah onu kabul eder. Binaenaleyh onun için gönlünüzü hoş tutun.”
“Ben, kurban kesmekle emrolundum. Sizin için de sünnettir.”
“Kurbanlarınızı tazim edin! Çünkü onlar, Sırat üzerinde bineklerinizdir.”
Bir kimse; kurban bayramında kurban kesmeyi adarsa, artık onun kurban kesmesi farz olur, kesmezse günahkar olur.

Kesen kimse; farz olan kurbanın etini yiyemez, bakmakla mükellef olduğu kimselere ve zenginlere yediremez.

Derisi dahil tamamını fakirlere vermesi gerekir. Ne farz ne de sünnet olan kurbanın hiçbir şeyi satılmaz. Fakir kimse, kendisine verilen kurban etini satabilir, fakat zengin satamaz.

DİNİMİZİSLAM.COM
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tunceli Asgari ücret artışı sonrası Tunceli’de fiyatlar mercek altında 2026 yılı için asgari ücretin yüzde 27 artışla net 28 bin 75 liraya yükselmesinin ardından, Tunceli’de yılbaşı öncesi fahiş fiyat ve hijyen denetimleri dört kurumun ortak çalışmasıyla kent merkezi ve ilçelerde gerçekleştirildi. Asgari ücretin 2026 yılı için yüzde 27 zamla net 28 bin 75 lira belirlenmesinin ardından, yılbaşı öncesi fiyat istikrarının korunması ve vatandaşların mağdur edilmemesi amacıyla denetimler artırıldı. Ticaret Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, asgari ücret artışının tüm mal ve hizmet fiyatlarına birebir yansıtılmasının ekonomik gerçeklerle bağdaşmadığı vurgulanarak, ücret artışını gerekçe göstererek fahiş fiyat uygulamalarına yönelen işletmelere karşı en ağır idari ve hukuki yaptırımların uygulanacağı bildirildi. Bu kapsamda Ticaret Bakanlığı talimatları doğrultusunda Tunceli Valiliği koordinesinde yürütülen çalışmalarda; Ticaret İl Müdürlüğü, Tarım ve Orman İl Müdürlüğü, Tunceli Belediyesi ve Defterdarlık ekipleri kent merkeziyle birlikte ilçelerde sahaya inerek fiyat, hijyen ve tüketici hakları başta olmak üzere çok yönlü denetimler gerçekleştirdi. "Vatandaşlarımızın mağdur olmaması adına bizler denetimlerimizi ekipler halinde sürdüreceğiz" Ticaret Bakanlığı’nın talimatıyla kent genelinde denetimlerin aralıksız devam ettiğini ve vatandaşların mağdur olmaması için gereken her önlemin alınacağını vurgulayan Tunceli Ticaret İl Müdürü Kayahan Topal, "Yaklaşan yılbaşı öncesi Ticaret Bakanlığı ve valiliğimizin talimatlarıyla sadece Tunceli şehir merkezinde değil, ilçelerimizde de rutin denetimlerimize devam ediyoruz. Bugün de Tarım ve Orman İl Müdürlüğümüzden, Tunceli Belediyesinden ve Defterdarlığımızdan denetim ekiplerimizle beraber 4 kurum ortak bir denetim gerçekleştirdik. Her kurum kendi bünyesinde denetimlerini gerçekleştirdiler. Çok fazla olumsuz bir durumla karşılaşmadık. Vatandaşlarımızın mağdur olmaması adına bizler denetimlerimizi ekipler halinde sürdüreceğiz. Desteklerinden dolayı valimize ve bakanımıza teşekkür ediyorum" dedi. "Denetim sıklığımızı bugünlerde artırmaya devam ediyoruz" Tunceli Tarım ve Orman İl Müdürü Yavuz Suat Pala ise "Tüketim sıklığının arttığı bugünlerde gerek halk sağlığını korumak, gerekse tüketicini daha sağlıklı gıdaya ulaşmasını sağlamak için bugün burada Ticaret İl Müdürlüğü, zabıta ve Tarım İl Müdürlüğünden gıda kontrol ekiplerimizle beraber toplu tüketim yerlerini, üretim ve satış yerlerini fiyat ve hijyen yönünden denetliyoruz. Denetim sıklığımızı bugünlerde artırmaya devam ediyoruz" ifadelerini kullandı.
Adana Yüz felcine yönelik güncel cerrahi yaklaşımlar Adana’da değerlendirildi Yüz felcinde rekonstrüksiyon yöntemlerinin tüm yönleriyle ele alındığı 21. Başkent Kulak Burun Boğaz Günleri, Başkent Üniversitesi Adana Dr. Turgut Noyan Uygulama ve Araştırma Merkezi Kışla Yerleşkesi’nde gerçekleştirildi. Kulak burun boğaz alanının bilimsel buluşmalarından biri olan 21. Başkent Kulak Burun Boğaz Günleri, yüz felcinde rekonstrüksiyon yöntemlerinin tüm yönleriyle ele alındığı kapsamlı bir programla Başkent Üniversitesi Adana Dr. Turgut Noyan Uygulama ve Araştırma Merkezi Kışla Yerleşkesi’nde yapıldı. Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz Anabilim Dalı tarafından düzenlenen toplantı, alanında uzman hekimleri Adana’da bir araya getirdi. Toplantının açılış konuşmasını yapan Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi KBB Anabilim Dalı’ndan Prof. Dr. Alper Nabi Erkan, "Bu yılın ana teması, kulak burun boğaz cerrahisinin en zorlu alanlarından biri olan ‘Fasiyal Paralizide Rekonstrüksiyon Yöntemleri’ olarak belirlendi. Toplantı kapsamında, yüz felci hastalarına güncel yaklaşım yöntemleri, cerrahi teknikler ve uzun dönem sonuçlar hem teorik sunumlar hem de canlı cerrahi uygulamalar eşliğinde ele alınacak. Yıllar içinde istikrarlı biçimde büyüyerek bilimsel bir platform haline gelen toplantımıza katkı sunan herkese teşekkür ederim" ifadelerini kullandı. Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi KBB Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Levent N. Özlüoğlu da Başkent Kulak Burun Boğaz Günleri’nin her yıl artan bilimsel içerik ve katılımla sürdüğünü kaydetti. Özlüoğlu"Bugün yapacağımız toplantıda yüz felci gibi emek, sabır ve deneyim gerektiren bir alana kapsamlı biçimde odaklanmayı hedefledik. Toplantının teorik bilgi ve canlı cerrahi uygulamalarıyla katılımcılara en iyi şekilde fayda sağlamasını ve genç meslektaşlarımız için ilham verici bir ortam oluşturmasını diliyorum. Organizasyonun gerçekleşmesine verdikleri destek dolayısıyla Başkent Üniversitesi yönetimine, Merkez Müdürü Prof. Dr. Birol Özer’e ve Başkent Üniversitesi Adana Dr. Turgut Noyan Uygulama ve Araştırma Merkezi çalışanlarına emeklerinden dolayı teşekkür ederim" dedi. Toplantının davetli konuşmacısı Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi KBB Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. İsa Kaya, yüz felcinin yalnızca kasların değil, yüz ifadesi ve bireyin kimliğini de etkileyen bir durum olduğunu belirtti. Kaya, bu alandaki cerrahi yaklaşımların teknik olduğu kadar hastaya saygıyı ve hekimlik anlayışını da yansıttığını ifade etti. Dört ana oturum şeklinde düzenlenen bilimsel program kapsamında, akut ve uzun dönem yüz felçlerinde sinir dekompresyonu, sinir ve kas transferleri, üst ve alt yüz reanimasyonu ile gözün korunmasına yönelik cerrahi stratejiler olgu sunumları ve videolar eşliğinde değerlendirildi. Toplantının en dikkat çekici kısımlarından biri olan canlı cerrahi bölümünde, Doç. Dr. Kaya tarafından gerçekleştirilen operasyon katılımcılar tarafından ilgiyle takip edildi.