Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başlattığı ’Muhtarlar Buluşması’ toplantılarının bir benzerini, Erdoğan’ı muhtarlar toplantısından dolayı sıkça eleştiren CHP de gerçekleştirdi. İstanbul’daki Mustafa Kemal Kültür Merkezi’nde düzenlenen "Muhtarları Dinliyoruz" temalı toplantıya, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Genel Başkan Yardımcısı Selin Sayek Böke, İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, CHP Parti Meclisi Yüksek Disiplin Kurulu üyeleri, CHP İstanbul İl Başkanı Kemal Canpolat, Beşiktaş Belediye Başkanı Murat Hazinedar ile partililer ve muhtarlar katıldı.
Toplantıda muhtarların sorunlarını dinleyen ve iktidar olmak için onlardan destek isteyen Kılıçdaroğlu, "Şimdi, ‘Türkiye başkanlık sistemine geçecek’ deniyor. Hangi başkanlık. Bölünen bir Türkiye mi, üniter yapısı olan bir Türkiye mi? Buna karar vermek zorundayız. Biz üniter yapıdan yanayız. Türkiye’nin bölünmesini istemiyoruz. Ayrışmayı istemiyoruz kavgayı, terörü istemiyoruz. Ama Türkiye’nin birlik ve bütünlük içinde yoluna devam etmesi lazım. Gelin seçim yasasını ve siyasi partiler yasasını değiştirelim. Milletin vekilini millet seçsin. Neden siyasi parti liderleri oturup evinde liste hazırlasın. Gelin bunu değiştirelim” dedi.
“MUHTARLIK, SİYASET KURUMUNUN EN ÖNEMLİ PARÇALARINDAN BİRİ”
Muhtarlığın, siyaset kurumunun en önemli parçalarından biri olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, şu ifadeleri kullandı: “Muhtar kardeşlerime sesleniyorum. Sorunları biliyoruz da nasıl çözeceğiz. Eğer bir sorunun çözümü konusunda en sağlıklı öneriyi veren partiye destek verirseniz bu sorunların çoğu zaten çözülür. Birileri muhtarı ayağına çağırır. Biz öyle yapmıyoruz ben muhtarların ayağına gidiyorum. Ben muhtarlarla konuşuyorum. Biraz önce söyledik muhtarlık seçimi demokrasinin en saf ve en temiz tecelli ettiği yerdir. Muhtarlık kurumuna önem vermemiz lazım. Siz bir kurum olarak düşünmemiz lazım. Siyaset kurumunun en önemli parçalarından birisi. Bütün köylerde var. Bütün köylerde milletvekili yok. Tüm mahallelerde var tüm mahallelerde milletvekili yok. O zaman vatandaşla doğrudan ilişki kuran vatandaşın derdini anlatmak için ilk başvurduğu kişi kim mahallenin köyün muhtarı. O zaman biz muhtarlık kurumunu kendine uygun şekilde yapılandırmak zorundayız.
Muhtarların ayrı siyasi görüşleri olabilir. Buna saygı duyulması lazım. Kimi ‘A’ siyasi görüşünü benimser kimi ‘B’ siyasi görüşünü benimser, ama biz siyasetçiler olarak ki; ben sizleri de siyasetin bir parçası olarak kabul ediyorum. Bir ortak payda oluşturmak zorundayız. Görüşü ne olursa olsun o ortak paydada buluşmalıyız”.
YARGI BAĞIMSIZLIĞI VE DEMOKRASİ VURGUSU
Demokrasiyi yaşatmak zorunda olduklarını kaydeden CHP lideri, “Mesela bu ortak payda demokrasidir. Demokrasiyi yaşatmak zorundayız. Demokrasi bizim ortak paydamızsa, demokrasiyi derinleştirmek zorundayız. Bu ortak nokta yargı bağımsızlığı olmalıdır. Yargı bağımsız olmalı, tarafsız olmalıdır. Ben hakimin karşısına çıktığım zaman burada adalet gerçekleşecek diyebilmeliyim. Eğer ben yargı konusunda bu tarafsız mıdır değimlidir diye endişe duyarsam adalet mülkün temeli olmaz. Ne demek adalet mülkün temeli. Mülk orada devlet demek. Adalet devletin temelidir. Adaletin olmadığı yerde devlet olmaz. Buna benzer ortak paydalar oluşturmak zorundayız. Muhtarlıklardan başlayarak en tepeye kadar devletin liyakat esasına göre, adalet esasına göre yeniden ele alınması gerekiyor. Eğer bunlar olmazsa devletin temellerini kökten sarsarız. Şimdi ‘Türkiye başkanlık sistemine geçecek’ deniyor. Hangi başkanlık. Bölünen bir Türkiye mi, üniter yapısı olan bir Türkiye mi? Buna karar vermek zorundayız. Biz üniter yapıdan yanayız. Türkiye’nin bölünmesini istemiyoruz. Ayrışmayı istemiyoruz kavgayı terörü istemiyoruz. Ama Türkiye’nin birlik ve bütünlük içinde yoluna devam etmesi lazım. Gelin seçim yasasını ve siyasi partiler yasasını değiştirelim. Milletin vekilini millet seçsin. Neden siyasi parti liderleri oturup evinde liste hazırlasın. Gelin bunu değiştirelim. Yüzde 10 seçim barajı kalkması lazım. Yüzde 1 oy alan partinin genel başkanı gelmeli. Yüzde 1 oy alan partinin genel başkanı meclise gelse ne olur. Ne eksiğimiz olur gelsin konuşsun. Bir başka partinin genel başkanı yüzde 1 oy almış yüzde 5 oy almış 5 milletvekili getirsin. Yüzde 1 oy almışsa 1 milletvekili getirsin. Ne olacak yani çıkıp kürsüye konuşsun. Demokrasi kazanır” şeklinde ifade kullandı.