GÜNDEM - 03 Ağustos 2009 Pazartesi 14:21

Kılıçdaroğlu hükümete yüklendi

A
A
A
Kılıçdaroğlu hükümete yüklendi

Balıkesir’in Ayvalık ilçesine bağlı Altınova’da, bu yıl dördüncüsü düzenlenen ‘Altın Kumsal Festivali’nin üçüncü gününde Altınova beldesinin onur konuğu CHP Meclis Grup Başkanvekili ve İstanbul Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu oldu.

SUAT SALGIN-BALIKESİR

Bir gece önce konakladığı Balıkesir’in Altınoluk ilçesinden festivale katılmak için Altonova’ya gelen Kemal Kılıçdaroğlu’na CHP İstanbul Milletvekili ve eski Türk-İş Genel Başkanı Bayram Meral, Balıkesir Milletvekili Ergun Aydoğan, Ayvalık Belediye Başkanı Hasan Bülent Türközen, Küçükköy Belediye Başkanı Mesut Ergin eşlik etti. 

Altınova’ya gelir gelmez, Belediye Başkanlığı’na uğrayan Kılıçdaroğlu’nu burada yoğun bir kalabalık karşıladı. Sevgi gösterileriyle belediyeye giren Kılıçdaroğlu, bir süre Belediye Başkanı Asım Sürer’in makam odasında beraberindekilerle sohbet ettikten sonra, Altınova Belediye binası koridorunu dolduran vatandaşlarla sohbet etti.

Vatandaşların sorularını yanıtlayan Kemal Kılıçdaroğlu, daha sonra Küçüköy Belediyesi’ni ziyaret etti. Akşam saatlerinde Altın Kumsal Festivali’nin üçüncü günü programında Edip Akbayram konserini izlemeye gelen Kılıçdaroğlu, konser öncesi sahneye davet edilerek, halka hitaben bir konuşma yaptı.

Konuşmasında, Altınova'nın upuzun kumsalına sahip çıkılması gerektiğini belirttikten sonra, ülke genelinde siyasi arenada politika yapanları halkın seçtiğini anımsatarak, gerektiğinde halkın seçtiği politikacıları alaşağı edecek olanın yine halk olduğu konusunu vurguladı.

Kılıçdaroğlu, “Altınova bu bölgede tarımın neredeyse başkenti konumunda. Peki bu bölgede çiftçilik yapan üreticiler kazançlarından memnun mu? Esnafımız memnun mu? Emeklimiz memnun mu? Değil. O zaman ortada bir sorun var. Altınova gibi altın toprakları işleyen üretici döktüğü alın teri karşılığında neden mutlu olamıyor? Eğer bu zümre mutlu değilse, ülke yönetiminde doğru politikalar yapmayan politikacılarla ilgili güven sorunu var demektir. Öyleyse bizler siyasetçi ve politikacılar arasında güven problemi yaşıyorsak, o zaman da bu sorunu aşmasını biliriz” dedi.

Emeklilerin içinde bulunduğu durumu da dile getiren Kemal Kılıçdaroğlu, “İçinizde emekli olan vatandaşlarımız var değil mi? Hepiniz çok güzel şartlarda yaşıyorsunuz değil mi? Tatillerinizi Havai Adaları’nda geçiriyorsunuz değil mi? Eğer böyle değilse, bir Bağ-Kur emeklisinin aylığına 5 TL zam yaptığının ertesi günü sandığa giderek AK Parti hükümetine oy atanlar yine bizleriz. Peki Allah aşkına söyleyin, hal böyleyken biz buna karşı çıkmayacak mıyız? Dünyanın en pahallı gübresini kullanıyoruz. Dünyanın en pahallı mazotunu kullanıyoruz. Ama tüm bunlara rağmen seçim zamanı geldiğinde tüm bunları bize en pahallı mazot ve gübreyi satan AK Parti’ye oy atıyoruz. Değil mi arkadaşlar? O zaman burada bir sorunumuz var. 

Bizler özgür irademizle sanıklarda oy kullanamıyoruz. Türkiye’de siyaset iki temel kutup arasında sıkışmış kalmıştır. Birincisi Din temelli siyaset, diğeri de Irk temelli siyasettir. Din insanın doğasında bulunan hayatının olmazsa olmazlarından olan, saygı duyulması gereken, insanın kalbinde ve ruhunda tanımladığı çok özel bir duygudur. Dinin siyasette yeri yoktur. Kim neye inanırsa inansın, neye inanırsa inansın, eğer insansa başımızın üzerinde yeri vardır.Bu yüzden de dini istismar ederek,din üzerinden siyaset yapanlardan bu toplumu kurtarmak zorundayız” dedi.

Tarihte yüzyıllardır dini kullanarak milyonlarca insanın can kaybı verdiğine dikkat çeken Kılıçdaroğlu, “Din üzerinden politikalar üreten Avrupa ülkeler yıllarca mezhep savaşları yapmışlar ve tarihte ‘yüzyıl savaşları’ adıyla bilinen en kanlı savaşlarda birbirlerine girmişlerdir. Ama bakmışlar ki olmuyor. En sonunda anlamışlar ki, din ve siyasetin yerleri apayrı. O günden sonra da buna göre hareket ederek yaşamaya başlamışlar. Etnik kimlik konusunda da Hitler adında biri çıktı fakir fukara edebiyatı yaparak insanları birbirine kışkırttı. Sonuçta baktılar ki Avrupalı insanlar din ve etnik köken farklıları nedeniyle insanlar ölüyor. Birbirlerine saygılı olarak yaşamayı tercih etmişler” diye konuştu.

Gecede, Kılıçdaroğlu'nun ardından sahne alan Sanatçı Edip Akbayram bir konser vererek izleyenleri coşturdu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hakkari Yüksekova’da bu hafta meşale yakılıyor Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde yürütülen doğal gaz çalışmalarının hızla tamamlanarak test aşamasının bitmesiyle, bu hafta meşale yakılması bekleniyor. Van üzerinden Hakkari’ye getirilen doğal gaz hattının Yüksekova etabındaki çalışmalar, Boru Hatları ile Petrol Taşıma Anonim Şirketi (BOTAŞ) tarafından tamamlandı. Ana boru hattındaki çalışmalar BOTAŞ tamamlanmasıyla daha sonra şehir merkezine dağıtım yapacak şirkete teslim edilecek. Yüklenici firma tarafından geçtiğimiz yıl Esenyurt ve Esentepe Mahallesi’ndeki TOKİ konutlarında kazı ve boru kaynak işlemlerinin bir kısmı tamamlanırken, doğal gazın ilk etapta bu bölgelere verilmesi için çalışmalar sürdürülüyor. Bağışlı köyündeki doğal gaz istasyonunda yoğunlaşan çalışmalar çerçevesinde yetkililerden alınan bilgilere göre, meşalenin bu hafta yakılmasını beklediklerini belirttiler. Yüksekova-Van yolunda bulunan ana merkezde yetkililer meşale yakılması için start verirken, Vali Ali Çelik’in de katılımıyla meşalenin yakılacağı öğrenildi. Artık evlerde gaz kullanımının başladığına sevindiklerini söyleyen Yüksekova Esnaf ve Sanatlarlar Odası Başkanı Vedat Çoğaç, "Yüksekova ilçemizde, vatandaşlarımızın daha temiz ve sürdürülebilir enerjiye ulaşabilmesi için doğal gaz boru hattı çalışmaları tamamlandı. Doğal gaz kullanımı, enerji verimliliğini artırarak bölgedeki ısınma maliyetlerini düşürecek ve hanelerin daha ekonomik bir şekilde ısınmasını sağlayacak. Ayrıca, çevresel açıdan bakıldığında, doğal gazın fosil yakıtlara göre daha temiz bir enerji kaynağı olması, hava kirliliğinin azalmasına ve karbon salınımının düşmesine katkı sunacak. Bu da Yüksekova’nın sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmasına önemli bir destek olacak. İnşallah bu hafta içinde meşale yakılacak. Emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz" dedi.
İstanbul Ataşehir’de kadının önünü kesen şahıslar eşini silahla vurmuştu: Olayda yeni detaylar ortaya çıktı Ataşehir’de 5 aylık hamile Şeyda Şahin’in önünü kesen iki şahıs, kadından kendilerini Gülçin Öksüz adlı bir kadının yanına götürmesini istedi. Şeyda Şahin, adı geçen kadını tanımadığını söyleyip eşi İbrahim Şahin’i olay yerine çağırdı. İki saldırgan İbrahim Şahin’i silahla vurarak yaralayıp kaçtı. Öte yandan, yaşanan olaya ilişkin yeni detaylar ortaya çıktı. Olay, 17 Aralık Salı günü Ataşehir’de Aşık Veysel Mahallesi’nde Mustafa Kemal Caddesi’nde saat 16.25 sıralarında meydana geldi. 5 aylık hamile olan Şeyda Şahin (31) cadde üzerinde yürüdüğü sırada, Tahmil A. B. ve Ekrem B. B. kardeşler tarafından durduruldu. İki şahıs, Şeyda Şahin’den kendilerini Gülçin veya Gülcan Öksüz adında bir kadının yanına götürmesini istedi. Şeyda Şahin, bahsettikleri kişiyi tanımadığını söyleyerek bir mağazaya girip eşini aradı. Olay yerine gelen eşi İbrahim Şahin ve beraberindeki kuzeni Emrah Bayram ile şüpheliler arasında tartışma çıktı. Ardından, şüphelilerden biri yanında bulunan silah ile İbrahim Şahin’i sol bacağından vurarak yaraladı. Şahin hastanede tedavi altına alınırken polis ekipleri 44 iş yeri ve güvenlik kamerası izleyerek Tahmil A. B. ile Ekrem B. B. kardeşleri Üsküdar’da kendi iş yerlerinde yakaladı. Öte yandan, şahıslar tarafından durdurulan Şeyda Şahin’in emniyette verdiği ifadesine ulaşıldı. Şahin verdiği ifadesinde, “Bugün yani 17.12.2024 günü evimdeki işlerimi hallettim. Saat 15.00 sıralarında aile dostumuzu arayarak çay koymasına kendisine gideceğimi belirttim. İkametimden çıkarak Atakent istikametine doğru gidecektim. Mahallemdeki 30 Ağustos durağının önüne geldim. O sırada elimde telefonumla uğraşıyordum. Plakasını hatırlamadığım bir taksi fark ettim. İçerisinde şoförün yanında bir erkek şahıs daha vardı. Bir anda bu bahsettiğim şahıs yanımda belirdi. Ben kendisini tanımıyorum ilk defa bu şahsı gördüm. Bu erkek şahıs bana doğru ’Gülçin veya Gülcan Öksüz nerede, beni onun yanına götür’ dedi. Ben de bu şahsa bu isimde birini tanımadığımı söyledim. O sırada panik yaptım, bulunduğum tam adresini hatırlamadığım aktarcıdan şahıslar çıkarak beni dükkanına soktu. Dükkanda eşimi arayarak haber verdim. Bir süre sonra da yanıma eşim İbrahim Şahin geldi, yanında kuzenim Emrah Bayram ile beraber yanıma geldiler. Bir süre dükkanın oralarda durduktan sonra beraber yürüyerek evimize doğru ilerliyorduk. Biraz ilerlerken yolda yanıma gelen ismini hatırlamadığım o erkek şahsı tekrar gördüm. Eşim bana ’bu muydu’ diye sordu ben de olay büyümesin diye ’yok’ dedim. Eşim ve kuzenim bu şahsın yanına gittiler. Eşim beni adını hatırlamadığım bir giyim mağazasına sokarak bir bayana ’eşim beş aylık hamile biraz burada dursun ve sakinleşsin’ dedi ve mağazadan çıktı. Yaklaşık 5 dakika sonra 1 el silah sesi duydum. Kimin vurulduğunu görmedim, daha sonra mağazaya gelen akrabalarım beni evime götürdü. Sonradan öğrendiğim kadarıyla eşim İbrahim Şahin mağaza önünde ayağından vurulmuş. Eşimin bildiğim kadarı ile hiç borcu yoktu. Herhangi bir hasmı ve düşmanı yoktu” dedi.