GÜNDEM - 09 Eylül 2014 Salı 13:29

Kanada'daki makine zabitinin ailesi Adana'da perişan

A
A
A
Kanada'daki makine zabitinin ailesi Adana'da perişan

Türkiye'den gemi tamiratı için Kanada'ya giden ancak maaşlarını alamadıkları için mahsur kalan 12 Türk'ten biri olan makine zabiti Ufuk Uçman'ın eşi Nebiye Uçman, "6 aydır eşim evine gelemiyor, maaş alamadığı için 2 aydır bize para gönderemiyor, eşimin bir an önce eve dönmesini istiyorum" dedi.

6 Nisan 2014'te Kanada'nın Quebec eyaletine bağlı Sorel kenti limanına demirledikten sonra arızası ve yaklaşık 60 bin dolarlık liman ücretini ödemediği gerekçesiyle hareket edemeyen Panama bandıralı ‘Phoenix Sun’ isimli geminin tamiratı için işe alınan 12 Türk gemici ve teknik eleman, 2 ay düzensiz olarak maaşlarını aldıktan sonra anlaştıkları firma tarafından kaderlerine terk edildi.

Geminin de, Kanada yetkili makamları tarafından alıkonulduğu öğrenilirken, yaklaşık 3 aydır maaş alamayan 12 Türk, maddi sıkıntı nedeniyle Türkiye’ye dönüş yapamayıp Kanada'da mahsur kaldı. Mahsur kalan Türk'lerden biri de Adanalı makine zabiti 3 yıllık evli 27 yaşındaki Ufuk Uçman.

"6 AYDIR EŞİMİN YÜZÜNÜ GÖRMEDİM"
Ufuk Uçman'ın eşi Nebiye Uçman (27) 1.5 yaşında Ömür isimli kızı olduğunu belirterek, "Eşim 6 ay önce gemi tamiratı için Kanada'ya gitti, ancak bir daha dönemedi. Çünkü çalıştığı firma iflas ettiği için maaşlarını ödemiyormuş. Ramazan Bayramı'nda gelmek istedi ancak parası olmadığı için gelemedi. Haberlerde mahsur kaldıklarını duyunca çok üzüldüm. Ancak akşam internetten konuşunca biraz rahatladım" dedi.
Eşinin 2 aydır eve hiç para gönderemediğine dikkat çeken Uçman şöyle devam etti:

"Biz daha önceki birikimlerimizi harcıyoruz. Onlar da bitmek üzere benim 1.5 yaşında kızım var artık dayanacak gücümüz kalmadı. Eşim ve arkadaşları bir an önce evlerine dönsün. Burada çok endişeliyiz."
Evlendikten 20 gün sonra eşinin gurbete gittiğini, kızının sürekli baba hasretiyle büyüdüğünü, bu kez de eşinin mahsur kaldığını anlatan Uçman, olayların kendisini çok yıprattığını, gelmesi halinde bir daha yurt dışına giderken daha seçici olacaklarını söyledi.
 

FATİH KEÇE

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Alkü ve Türkiye Badminton Federasyonu arasında iş birliği protokolü imzalandı Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi (ALKÜ) ile Türkiye Badminton Federasyonu arasında imzalanan iş birliği protokolü, sporcu ve antrenör eğitiminde bilimsel destek sağlayarak Alanya’nın spor turizmi ve akademik altyapısına değer katacak. Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi (ALKÜ) akademik çalışmaların yanında sporda ulusal ve uluslararası projeler ile iş birliklerini kararlılıkla sürdürüyor. Son olarak ALKÜ ile Türkiye Badminton Federasyonu arasında “Antrenör-Sporcu Eğitimi ve Sporda Koruma Programları Süreçlerine İlişkin İş birliği Protokolü” imzalandı. ALKÜ Yeni Rektörlük Binası Senato Salonu’nda imzalanan protokole ALKÜ Rektörü Prof. Dr. Kenan Ahmet Türkdoğan, Türkiye Badminton Federasyonu Başkanı Ercan Yıldız ve yetkililer katıldı. Protokol kapsamında, federasyonun antrenör ve sporcu eğitim faaliyetleri ile sporda koruma programlarının akademik destek ve bilimsel çalışmalar ışığında merkezileştirilmesi hedefleniyor. Bu süreç, ALKÜ bünyesinde kurulacak eğitim kurulu tarafından yürütülecek. Rektör Türkdoğan: "Sağlık, spor ve Turizm temaları Üniversitemiz için önemli’’ ALKÜ Rektörü Prof. Dr. Kenan Ahmet Türkdoğan Alanya’nın 2024 Avrupa Akdeniz Ülkeleri Spor Başkenti olduğunu hatırlatarak böyle bir projeyi hayata geçirmenin mutluluğunu dile getirdi. Türkdoğan konuşmasında, “Sağlık, spor ve turizm temaları üniversitemiz için büyük öneme sahip. Spor Bilimleri Fakültemizin, bir spor federasyonunun eğitim faaliyetlerini üstlenerek öncü bir rol üstlenmesi bizleri gururlandırıyor. Protokol kapsamında, akademik desteğin yanı sıra üniversitemizin tesis ve eğitim olanakları da kullanılabilecektir. Ayrıca federasyonumuzla iş birliği içinde badminton temalı akademik çalıştaylar, kongreler ve toplantılar organize edebileceğiz. Bu vesileyle başta Gençlik ve Spor Bakanımız Dr. Osman Aşkın Bak olmak üzere, Spor Hizmetleri Genel Müdürümüz Prof. Dr. Veli Ozan Çakır, Federasyon Başkanımız Ercan Yıldız ve ekibine, Spor Bilimleri Fakültemizin değerli yöneticilerine ve katkı sağlayacak tüm akademisyenlerimize teşekkür ediyorum” ifadelerine yer verdi. Başkan Yıldız: "Sporcu ve antrenörlerimiz emin ellerde" Türkiye Badminton Federasyonu Başkanı Ercan Yıldız, protokolün Türkiye’de bir ilk olmasından duyduğu memnuniyeti dile getirerek “Federasyon bünyesindeki eğitim kurullarında farklı illerden kıymetli hocalarımız yer alıyordu. Toplantıların düzenli yapılması ve maliyetleri açısından zorluklar yaşanabiliyordu. Yurt dışındaki örnekler doğrultusunda bilimsel ve akademik desteği tek bir üniversiteden almayı daha uygun ve işlevsel gördük. ALKÜ’nün bize kapılarını açması bu süreçte çok değerli. Bu nedenle Sayın Rektörümüze teşekkür ederim. Sporcu ve antrenörlerimizin emin ellerde olduğuna inanıyorum” dedi. Alanya’nın spor turizmi ve akademik altyapısına katkı sağlayarak federasyon çalışmalarına olanak tanıyacak olan protokol, fotoğraf çekimi ile sona erdi.
Ağrı Ağrı mutfağının yöresel yemekleri lezzet yarışında sergilendi Ağrı merkez ve 7 ilçenin katılımıyla düzenlenen “Yöresel Lezzetler Aileler Buluşuyor” yemek yarışmasında lezzetler yarıştı. Ağrı’da, bölgeye ait yöresel yiyeceklerin tanıtılması ve kültürel zenginliklerin yaşatılması amacıyla Ağrı Valiliği koordinesinde Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi ve Serhat Kalkınma Ajansı desteğiyle “Yöresel Lezzetler Aileler Buluşuyor” yarışması yapıldı. İbrahim Çeçen Vakfı Gastronomi ve Mutfak Sanatları Uygulama Mutfağı’nda Ağrı Merkez ve 7 ilçeden katılım sağlayan aileler tarafından yapılan birbirinde özel yöresel yemekler aralarında Ağrı Valisi Mustafa Koç’un da yer aldığı jüri üyelerine sunuldu. Sırayla her ilçenin yöresel yemeğini tadan jüri üyeleri daha sonra puanlama yaparak yarışmanın kazananlarını belirledi. Yarışmada birinci olan aileye 15 bin, ikinci olan aileye 10 bin ve üçüncü olan aileye ise 5 bin lira değerinde hediye çeki verildi. Bölgenin tescilli ve tescilsiz yöresel lezzetlerinin tanıtılması amacıyla düzenlenen yarışmada kaybedenin olmadığını belirten Ağrı Valisi Mustafa Koç, “Milletimizin çok zengin bir kültürü var. Mutfak kültürü de bunlardan bir tanesi. Ağrı ilimizin de gerek tescilli gerekse tescilsiz gün yüzüne çıkmamış güzel lezzetleri var. Bizler de bunu ön plana çıkarabilmek amacıyla ilçelerimiz ve ailelerimiz arasında birlik ve beraberlik ortamı oluşturabilmek adına Yöresel Lezzetler Aileler Buluşuyor adı altında ilgili kurumlarımızın katılımıyla böyle bir organizasyon tertip ettik. Stantları gezdik, gerçekten hepsi büyük emekler sonucu ortaya çıkmış ve tarihimizi yansıtan güzel yemekler. Bu bir yarışma formatında olsa da bu yarışmanın bir kaybedeni olmayacağını belirtmek isterim. Buraya katılan herkes kazanmış benim gözümde. Bizler her alanda olduğu gibi ilimizin tanıtmak, birlik ve beraberlik ortamı oluşturmak ve dayanışmayı geliştirmek adına bu tür organizasyonları yapmaya devam edeceğiz. Hakikaten Ağrı’mızın yöresel lezzetleri bizim tarihimizin, geleneklerimizin ne kadar zengin olduğunun bir göstergesi. Bu organizasyonu katılımlarıyla güzelleştiren ailelerimize ve öğrencilerimize teşekkür ederiz” ifadelerine yer verdi.
İstanbul Tahliye olması için cumhuriyet savcısının tehdit edilmişti: Sanık Tuğçe Toptemel savunma yaptı İstanbul’da bebekleri anlaşmalı oldukları hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi’nin yöneticileri ve üyelerinin yargılandığı davanın görülmesine 4’üncü gününde devam ediliyor. Tahliyesi için savcının tehdit edildiği hemşire Tuğçe Toptemel savunma yaptı. Toptemel kendi mesaisinde ölen bir bebek ile ilgili savunmasında “Bebeğin ölümünü geç fark ettiğim ifadesi tamamen yalan. Vicdanım gerçekten rahat. Ben bebeğin nabzını yaşar şekilde teslim edip çıktım. Bebeğe müdahale ettiğim için buradayım” dedi. İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi yöneticisi ve üyesi 22’si tutuklu toplam 47 sanığın yargılandığı dava dördüncü gününde devam ediyor. Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından adliyenin konferans salonunda görülen duruşmada, tahliye olması için Mustafa Kemal Zengin tarafından Yenidoğan Çetesi soruşturmasını yürüten cumhuriyet savcısının makamında tehdit edildiği Birinci Hastanesi’nde hemşire olarak görev yapan Tuğçe Toptemel savunma yaptı. "Gece doktorumuz hiçbir zaman olmadı" Tutuklu sanık Toptemel savunmasında, “Yakınlarını kaybedenlere başsağlığı diliyorum. Bundan dolayı çok üzgünüm. Hakan Doğukan Taşçı kendini doktor olarak tanıtıyordu gece hastanemizde çocuk doktoru yoktu. Aileler bize tepki gösterirdi doktor olmadığı için. Hiçbir çıkarım yoktur benim bu olaydan. Opera bebeğin hayatını kaybettiği gün bebek kötüleşmeye başladı monitör ötünce başına gittim. Hakan Doğukan Taşçı’yı aradım bebeğin kalbini hissedemediğim söyledim, monitörün fotoğrafını gönderdim. Bebek 6 aylık siyahi büyük bir bebekti. Israrla ‘bir şey yapılacak mı?’ diye sordum bana ‘kan şekeri bak’ dedi. Bana bir şey yapılmayacak denmesine rağmen bebeğe müdahale ettim, kalp masajı yaptım. Mesai saatim bitmişti. Buna rağmen bebeğe müdahale ettim. Bebeğin nabzını kontrol ettim. Mesaim dolduğu için diğer hemşireler geldi. Nöbeti teslim ettim bebeğin durumunu anlattım. Defalarca mesajda söyledim ‘bebeğin kalp atışı hissedemiyorum’ dedim. Hakan Doğukan Taşçı’yı aradım ‘bebeğin nabzını hissedemiyorum bir şey yapılacak mı?’ dedim bana ‘hayır’ dedi. Ben 6 aylık bebeğin yeni doğan servisinde olmasını sorguladım. Bana Fırat Sarı ve Hakan Doğukan Taşçı’nın getirdiğini söylediler. Yine olsa yine bebeğe müdahale ederdim bu durumdan pişman değilim. Ben bebeği nabzı atar şekilde teslim ettim. Bebek kusmuştu. Baştan sona olan süreci Hakan Doğukan Taşçı’ya anlattım. Çocuk ilaç aldığı için baygın ve sersem gibiydi. Olay bu şekilde gerçekleşti. Benden sonra bebeğe bakan hemşire de derinden bebeğin nabzını hissettiğini söylüyor. Yani ben bebeği diğer hemşirelere teslim ettiğimde bebek yaşıyordu. Bebek bize sevk olarak geldi. Sonradan öğrendiğim kadarıyla bebeğin kalbi 2 kez durmuş. Bize bebeğin kalbinin durduğu bilgisi verilmedi. Bebeği teslim alan kişi Hakan Doğukan Taşçı’dır. 6 aylık bebeğin yeni doğan ünitesine teslim alınması yasal değil. Ben sorguladım bu durumu. ‘Bu hastayı kim kabul etti’ dedim. Gece doktorumuz hiçbir zaman olmadı. Gece acil bir şey olduğunda Hakan Doğukan Taşçı’yı arardık. Doğukan kendisinden bilgi alınmasını isterdi” dedi. “Vicdanım gerçekten rahat” Sanık Toptemel savunmasının devamında, "Biz her bebeğe hakimiz. Bebek gözümün önündeydi. Bebeğin ölümünü geç fark ettiğim ifadesi tamamen yalan. Vicdanım gerçekten rahat. Ben bebeğin nabzını yaşar şekilde teslim edip çıktım. Bebeğe müdahale ettiğim için buradayım. Fırat Hoca Doğukan’a para verirdi Doğukan bazen bana atardı. Böyle olacağını bilseydim almazdım. Keşke almasaydım. Çok büyük miktarda paralar da değildi” şeklinde konuştu.
Ordu Ordu’da üreticilere gebe düve dağıtımı gerçekleştirildi Ordu’da Türkiye Dayanıklı Peyzaj Entegrasyonu Projesi (TULIP) Bolaman Nehri Havzası Rehabilitasyon Projesi kapsamında Ordulu üreticilere gebe düve dağıtımı gerçekleştirildi. Proje kapsamında, Bolaman Irmağı ve kollarına sınır olan 12 ilçe ve 242 mahallede tarımsal ve hayvansal üretimi artırmak, üretici gelirlerini yükseltmek ve ürün çeşitliliği sağlamak amacıyla çeşitli hibe faaliyetleri yürütülüyor. Bu kapsamda Fatsa Mezbaha ve Hayvan Pazarında üreticilere gebe düve dağıtımı gerçekleştirildi. “Bölgenin tarım kalkınması açısından çok önemli olduğunu düşünüyoruz” Programda konuşan Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler, “Bugün en mutlu günlerden birini yaşıyoruz, Dünya Bankası projesi bu. Dünya Bankası ile yaptığımız çalışmalarda üç tane büyük vadimiz var. Başta Bolaman’a ağırlık verdik. Bolaman, Melet ve Ünye ilçesinde Cevizdere Vadisi. Bu proje Bolaman’ı harikulade şekilde ihya etmek üzere yapılan bir projedir. Simentaller bu bölgeye en uygun besi ve süt konusunda önemli bir hayvan. Biz de Büyükşehir Belediyesi olarak koyun, manda, koç dağıttık. Jarsey inekleri ile beraber kaz ve hindi dağıtımında bulunduk ve bölgenin tarım kalkınması açısından çok önemli olduğunu düşünüyoruz” dedi. İl Tarım ve Orman Müdürü Kemal Yılmaz, proje kapsamında 25 üreticiye 50’şer tane küçükbaş, 3’er tane de koç ile birlikte toplamda bin 325 küçükbaş hayvanın dağıtımının devam ettiğini söyledi. Yılmaz, “Geçen yıl il müdürlüğümüzce 36 adet gebe düve ile 300 adet koyun ve 18 adet koç dağıtılmıştı. Bugün de süt sığırcılığının geliştirilmesi faaliyeti kapsamında yüzde 70 hibe destekli olarak, 20 üreticimize 60 adet gebe simental düve dağıtımı yapılacak. Ayrıca, bin 250 adet koyun ve 75 adet koçun da dağıtımına başladık. Bolaman Nehri Havzası Rehabilitasyon Projesi kapsamında toplamda il müdürlüğümüz tarafından bugüne kadar 96 adet gebe düve ve bin 643 adet küçükbaşın dağıtımını gerçekleştirmiş olacağız” diye konuştu. Proje kapsamında tarım teşkilatı olarak 15 farklı konuda proje yürüttüklerini belirten İl Tarım ve Orman Müdürü Kemal Yılmaz, “Proje kapsamında Ordu ilinde il müdürlüğümüzce uygulanacak tarım projelerine ayrılan kamu kaynağı yaklaşık 5,3 milyon avrodur. Bu zamana kadar yaklaşık 1,2 milyon avroluk kamu kaynağı kullanılmıştır. 2027 yılı sonuna kadar Yaklaşık 4,1 milyon avroluk kamu kaynağının daha kullanılması planlanmaktadır” şeklinde konuştu. Konuşmaların ardından, kura çekimi yapılarak, Vali Muammer Erol, Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler ve diğer protokol üyeleri tarafından üreticilere gebe düve dağıtımı gerçekleştirildi. Programa, Ordu Valisi Muammer Erol, Fatsa Kaymakamı Avni Kula, Ordu Orman İşletme Müdürü Ömer Akça, protokol üyeleri ve üreticiler de katıldı.