EKONOMİ - 01 Kasım 2017 Çarşamba 07:05

İşsizlik maaşı nasıl alınır? İşsizlik maaşı alma şartları 2019

A
A
A
İşsizlik maaşı nasıl alınır? İşsizlik maaşı alma şartları 2019

İşsiz kalan vatandaşların başvurabildiği işsizlik maaşı nasıl alınır? İşsizlik maaşından faydalanmak için işten çıkartılmış olmanız gerekiyor. Peki işsizlik maaşı alma şartları nelerdir? İşsizlik maaşı kaç ay alınıyor? İşte aklınıza takılabilecek soruların cevapları...

İşsiz kalan ve kısa süre içerisinde iş bulamayan vatandaşlar işsizlik maaşından yararlanmak istiyor. Ancak vatandaşların kafasından işsizlik maaşı ile ilgili İşsizlik maaşı nasıl alınır? İşsizlik maaşı alma şartları, İşsizlik maaşı kaç ay alınıyor? gibi bir çok soru var. Biz de bu haberimizde bu sorularla ilgili akılaardaki soruları gidermeye çalıştık. İşte tüm ayrıntılar...

İŞSİZLİK MAAŞI BAŞVURUSU İÇİN TIKLAYIN

İŞSİZLİK MAAŞI ALMA ŞARTLARI NELER?

Bu uygulamadan faydalanmak için işten çıkartılmış olmanız gerekiyor, yani kendi isteğiniz dışında işinizi kaybetmiş olmanız örneğin; iş yerinin iflas etmesi gibi kendi isteğiniz dışında gerçekleşen olaylara bağlı olması gerekiyor. İşsizlik maaşı alma şartları arasında çalıştığınız yerden ayrılmadan önce 120 gün prim ödeyerek çalışmış olmanız da gerekiyor ve son üç yıl içerisinde en az 600 gün işsizlik sigortatı primlerinizi ödemiş olmak da gerekli oluyor. Eğer bu durumları yaşayan kişilerden biriyseniz bulunduğunuz statüye göre on aya kadar maaş alabiliyorsunuz. İşsizlik maaşı başvurusu için ise hizmet akdinizin fesh edilmesinden sonra otuz gün içerisinde İşkur'a gitmeniz gerekiyor, eğer gidemiyorsanız İşkur'un resmi web sitesi olan 'www.iskur.gov.tr' ye online olarak başvurabiliyorsunuz. İşi olmayan kişiler işte bu şartları yerine getirdiği takdir de kolayca uygulamadan faydalanabiliyor.

İŞSİZLİK MAAŞI NE KADAR?

2019 senesi için brüt ücreti 3 bin lira olan işçi için işsizlik maaşı bin 191 TL; brüt ücreti 3 bin 500 TL olan bin 389 TL; brüt ücreti 4 bin lira olan bin 588 TL; brüt ücreti 4 bin 500 TL olan bin 786 TL; brüt ücreti 5 bin TL olan bin 985 TL; brüt ücreti 5 bin 500

Asgari ücretle çalışanların işsizlik maaşı 2019'da 805.68 TL’den bin 15.49 TL’ye çıkacak. En yüksek işsizlik maaşı ise bin 611.37 TL’den 2 bin 30.98 TL’ye yükselecek. 2019’da en düşük işsizlik maaşı bin 15 TL olacak lira ve üstü olan işçiler de 2 bin 31 TL işsizlik maaşı alacak.

İŞSİZLİK MAAŞ SÜRESİ NEDİR? NASIL BELİRLENİR?

İşsizlik maaşını hizmet akdinin feshinden önceki son 3 yıl içerisindeki sigorta primi belirliyor. Prim günü arttıkça maaş süresi de artıyor. Buna göre; 600 gün sigortalı olarak çalışıp işsizlik sigortası primi ödemiş olan sigortalı işsizlere 180 gün, 900 gün sigortalı olarak çalışıp işsizlik sigortası primi ödemiş olan sigortalı işsizlere 240 gün, 1080 gün sigortalı olarak çalışıp işsizlik sigortası primi ödemiş olan sigortalı işsizlere 300 gün süre ile işsizlik ödeneği veriliyor.

HESAPLAMA NASIL YAPILIYOR?

İşsizlik maaşı süresi gibi alınacak maaşın belirlenmesinde de sigorta primleri belirleyici oluyor. İşsizlik maaşı hesaplaması, sigortalının son dört aylık prime esas kazançları dikkate alınarak hesaplanan günlük ortalama brüt kazancının yüzde kırkı olarak yapılıyor. Hesaplanan ödenek miktarı, aylık asgari ücretin brüt tutarının yüzde seksenini geçmiyor.

30 GÜNLÜK KRİTİK SÜRE

Bu maaşın sınırları geçerli asgari ücrete göre belirleniyor ve en düşüğü brüt asgari ücretin yüzde 40’ı en yükseği ise yüzde 80’i kadar oluyor. Bu yıl rakamlar 711 lira ile 1.422 lira olarak belirlendi.

Bundan sadece damga vergisi kesiliyor. Bu parayı almak için mutlak surette İŞKUR’a başvurmak gerekiyor. Başvurular eskiden doğrudan yapılırken şimdi internet ortamında da oluyor. Ancak burada çalışan için 30 günlük kritik bir süre var.

İşsizlik maaşı nasıl alınır? İşsizlik maaşı alma şartları 2019

İşsizlik maaşı nedir, nasıl alınır, kimler alabilir? 

İŞKUR'un resmi sitesinde bulunan işsizlik maaşı ile ilgili bilgiler şöyle: İşsizlik Sigortası İşsizlik sigortasının kapsamı * 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ile ikinci fıkrası kapsamında olanlardan bir hizmet akdine dayalı olarak çalışan sigortalılar, * 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun geçici 20 nci maddesinde açıklanan sandıklara tabi sigortalılar, İstekleri halinde; * 4857 sayılı Kanuna göre kısmi süreli iş sözleşmesi ile çalışan sigortalılar, * Ticari taksi, dolmuş ve benzeri nitelikteki şehir içi toplu taşıma aracı işyerleri ile Kültür ve Turizm Bakanlığınca belirlenecek alanlarda kısmi süreli iş sözleşmesiyle bir veya birden fazla kişi tarafından çalıştırılan ve çalıştıkları kişi yanında ay içerisinde çalışma gün sayısı 10 günden az olan kişiler, işsizlik sigortasının kapsamındadır. İşsizlik sigortasından yararlanma koşulları İşsizlik sigortasından yararlanabilmek için; * Kendi istek ve kusuru dışında işsiz kalmak,

- Hizmet akdinin feshinden önceki son 120 gün içinde prim ödeyerek sürekli çalışmış olmak,

- Son üç yıl içinde en az 600 gün süre ile işsizlik sigortası primi ödemiş olmak,

- Hizmet akdinin feshinden sonraki 30 gün içinde en yakın İŞKUR birimine şahsen ya da elektronik ortamda başvurmak, gerekmektedir. İşsizlik sigortasına başvuru Hizmet akdinin feshinden sonraki 30 gün içinde en yakın İŞKUR birimine başvurmak gerekmektedir.

Başvuru, İŞKUR birimine şahsen gelerek veya elektronik ortamda www.iskur.gov.tr adresinden yapılabilir. Mücbir sebepler dışında 30 gün içerisinde başvurulmaması halinde, başvuruda gecikilen süre, toplam hak sahipliği süresinden düşülmektedir. İşsizlik sigortası başvurusu ile kişinin iş arayan kaydı yapılmakta veya güncellenmektedir. Böylece sigortalı işsizlerin danışmanlık, işe yerleştirme ve mesleki eğitim hizmetlerini alması sağlanmaktadır. İşsizlik ödeneğinin süresi Hizmet akdinin feshinden önceki son üç yıl içinde;

- 600 gün sigortalı olarak çalışıp işsizlik sigortası primi ödemiş olan sigortalı işsizlere 180 gün, * 900 gün sigortalı olarak çalışıp işsizlik sigortası primi ödemiş olan sigortalı işsizlere 240 gün, * 1080 gün sigortalı olarak çalışıp işsizlik sigortası primi ödemiş olan sigortalı işsizlere 300 gün, süre ile işsizlik ödeneği (kanunda yer alan diğer şartları taşınması kaydıyla) verilmektedir.

Son 120 günde kesinti sayılmayan haller Hizmet akitleri 4447/51 inci madde kapsamında sona eren sigortalı işsizlerin, hizmet akdinin sona ermesinden önceki son 120 gün içinde, hizmet akdi devam etmekle birlikte; 1.Hastalık, 2.Ücretsiz izin, 3.Disiplin cezası 4.Gözaltına alınma, 5.Hükümlülükle sonuçlanmayan tutukluluk hali, 6.Kısmi istihdam, 7.Grev, 8. Lokavt, 9. Genel hayatı etkileyen olaylar, 10.Ekonomik kriz, 11.Doğal afet, Nedenleriyle işyerinde faaliyetin durdurulması veya işe ara verilmesi halinde, son 120 günün hesabında prim yatırılmayan bu süreler kesinti sayılmamaktadır. İşsizlik sigortası kapsamında sunulan hizmetler İşsizlik ödeneği alanlara İŞKUR tarafından; 

- İşsizlik ödeneği verilmesi, § Genel sağlık sigortası primleri ödenmesi, § Yeni bir iş bulma,

- Meslek geliştirme, edindirme ve yetiştirme eğitimi verilmesi, hizmetleri sağlanmaktadır. İşsizlik ödeneği miktarı Günlük işsizlik ödeneği, sigortalının son dört aylık prime esas kazançları dikkate alınarak hesaplanan günlük ortalama brüt kazancının yüzde kırkı olarak hesaplanmaktadır. Bu şekilde hesaplanan işsizlik ödeneği miktarı, aylık asgari ücretin brüt tutarının yüzde seksenini geçememektedir. Aşağıda 2016 yılı 2. Dönem için aylık işsizlik ödeneği hesabı verilmiştir. Son 4 Aylık Prime Esas Kazançların Aylık Ortalaması Hesaplanan İşsizlik Ödeneği Miktarı Damga vergisi Ödenecek İşsizlik Ödeneği Miktarı Son 12 Ay Asgari Ücretle Çalışan 1.647 658,80 5,00 653,80 Son 12 Ay 3.000 TL ile Çalışan 3.000 1.200 9,11 1.190,89 Son 12 Ay 5.000 TL ile Çalışan 5.000 1,317,60* 10,00 1.307,60 (*) Hesaplanan İşsizlik Ödeneği Miktarı, aylık asgari ücretin brüt tutarının yüzde seksenini geçemeyeceği için İşsizlik Ödenecek Aylık İşsizlik Ödeneği bu şekilde hesaplanmıştır. Asgari ücret 1.647,00 TL olarak alınmıştır. İşsizlik ödeneğinin ödenmesi İlk işsizlik ödeneği ödemesi, ödeneğe hak kazanılan tarihi izleyen ayın sonuna kadar yapılmaktadır. Sigortalı işsizler, TC Kimlik Numaralı Nüfus Cüzdanı ile birlikte her hangi bir PTT şubesine başvurarak işsizlik ödeneklerini alabilirler. İşsizlik ödeneğinin kesildiği haller İşsizlik ödeneği almakta iken;

- İŞKUR tarafından teklif edilen mesleklerine uygun ve son çalıştıkları işin ücret ve çalışma koşullarına yakın ve ikamet edilen yerin belediye mücavir alanı sınırları içinde bir işi haklı bir nedene dayanmaksızın reddedenlerin ödenekleri tekrar başlatılmamak üzere kesilmektedir.

- Çalışma hayatını inceleme ve denetleme yetkisine haiz müfettişlerce veya kamu idarelerinin denetim elemanları tarafından yapılan denetimlerde Kurumumuzdan işsizlik ödeneği aldığı dönemde kayıt dışı olarak çalıştığı tespit edilenlerin işsizlik ödenekleri tekrar başlatılmamak üzere kesilmektedir.

- İşsizlik ödeneği aldığı süre içinde herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşundan yaşlılık aylığı almaya başlayanların ödenekleri “Emeklilik” gerekçesiyle yaşlılık aylığını almaya başladığı tarih itibarıyla kesilir.
§ İŞKUR tarafından önerilen meslek geliştirme, edindirme ve yetiştirme eğitimini haklı bir neden göstermeden reddeden veya kabul etmesine karşın devam etmeyen ve haklı bir nedene dayanmaksızın Kurum tarafından yapılan çağrıları zamanında cevaplamayan, istenilen bilgi ve belgeleri öngörülen süre içinde vermeyenlerin işsizlik ödenekleri kesilmektedir. Ancak, bu hallerin sona ermesi durumunda, ödemelere yeniden başlanmaktadır. Ödemenin süresi başlangıçta belirlenmiş olan toplam hak sahipliği süresinin sona erdiği tarihi geçememektedir. İşsizlik ödeneğinden yapılan kesintiler İşsizlik ödeneği damga vergisi hariç herhangi bir vergi ve kesintiye tabi değildir, nafaka borçları dışında haciz ve başkasına devredilemez. Sağlık hizmetinden yararlanma İşsizlik ödeneği alanlar genel sağlık sigortası kapsamında olup bakmakla yükümlü olduğu kişiler de genel sağlık sigortalısı kapsamında sağlık hizmetlerinden yararlanabilmektedir. İşsizlik ödeneği ödenirken, ilgililer adına sadece genel sağlık sigortası primleri yatırıldığı için, emeklilik yönünden dikkate alınmamaktadır. İşsizlik ödeneği alırken yapılması gerekenler İşsizlik ödeneği alınan süre içinde; ikamet adresinin değişmesi, herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşundan yaşlılık aylığı alınması, yetkili sağlık kuruluşunca istirahatli kılınması, silahaltına alınılması, yurtdışına çıkılması, bir işte çalışmaya başlanması ve mahkeme kararıyla işe iade edilmesi hallerinde durum en yakın İŞKUR birimine 15 gün içinde bildirmelidir Sigortalı işsiz kendi kusuru ve bilgilerdeki eksiklik veya yanlışlık nedeniyle yapılan fazla ödemeleri yasal faizi ile birlikte ödemek zorundadır. İşsizlik sigortası prim miktarı İşsizlik sigortası primi, sigortalının prime esas aylık brüt kazançların üzerinden hesaplanan \% 1 sigortalı, \% 2 işveren ve \%1 Devlet payından oluşmaktadır. İsteğe bağlı işsizlik sigortası primini ödeyenlerden ise \% 1 sigortalı ve \% 2 işveren payı alınmaktadır. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Diyanet İşleri Başkanı Erbaş: "Bizler, Allah’ın dinine ve bütün insanlığın geleceğine hizmet gayesiyle çalışıyoruz" Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, "Bizler, yüce dinimiz İslam’a ve aziz milletimize hizmet etmekle görevli bir ekibiz. Biz, Allah’ın dinine ve bütün insanlığın geleceğine hizmet gayesiyle çalışıyoruz. İnsanlığın huzur ve refahı, yeryüzünün imar ve ıslahı için koşturuyoruz" dedi. Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Diyanet Akademisi tarafından düzenlenen 3. Dönem Aday Din Görevlileri Mesleki Eğitimi açılış programına çevrim içi olarak katıldı. Aday din görevlilerine hitap eden Erbaş, "Anayasamızın ilgili maddeleri Diyanet İşleri Başkanlığına, toplumun bütün kesimlerine din hizmeti sunma ve rehberlik yapma mükellefiyeti yüklemektedir. Bizler, bu mükellefiyetin gereği olarak her türlü siyasi ve ideolojik görüşün üstünde hiçbir mezhep-meşrep ayrımı yapmadan bütün topluma hizmet etmek zorundayız" şeklinde konuştu. Diyanet personelinin köklü ve sistematik bir eğitimden geçmesi, nitelikli personel yetiştirmek amacıyla Diyanet Akademisi’ni kurduklarını belirten Erbaş, akademinin kurulmasında emeği geçen herkese teşekkür etti. Erbaş, Diyanet İşleri Başkanlığının özveriyle yürüttüğü din hizmetlerini daha güçlü hale getirecek önemli bir imkan olan Diyanet Akademisi’nin kurulmasıyla personel eğitimlerinin tek çatı altında toplandığını ve meslek öncesi eğitime geçildiğini söyledi. "Diyanet Akademisi, öğrencilerine dünya çapında ufuk kazandıracak bir kurumdur" Aday din görevlisi eğitimlerinin birinci ve ikinci dönemlerinde şu ana kadar 6 bin 928 aday din görevlisinin mesleki eğitimlerini tamamladığı bilgisini paylaşan Erbaş, şöyle konuştu: "Diyanet Akademisi’ni belli derslerin eğitimini veren ve diploma kazandıran bir kurum olarak görmüyoruz. Zira Diyanet Akademisi, gerçekleştirdiği eğitimlerde hizmetlerimizin bireysel ve toplumsal boyutta somut karşılığını öncelemektedir. Bu da hem akademimizin öğrencilerimize sunduğu bilginin niteliğiyle hem de toplumumuza ve dünyanın geleceğine katkısıyla doğrudan alakalı bir durumdur. Bu açıdan sahip olduğu gelecek perspektifiyle akademimizi, yaşadığımız çağ ve sorumluluklarımız ekseninde, öğrencilerine dünya çapında ufuk kazandıracak bir kurum olarak gördüğümü belirtmek isterim. Bu kurumun aynı zamanda bilgiyi sadece elde etmekle yetinmeyip onu bilince dönüştürerek hayata tatbik eden, üretilen bilgiyi insanlığın hizmetine sunan bir anlayışı güçlendirmekle mükellef olduğunu da vurgulamak isterim." "Bizler, yüce dinimiz İslam’a ve aziz milletimize hizmet etmekle görevli bir ekibiz" Kur’an-ı Kerim’de Yüce Allah’ın "Hayırda yarışın" buyurduğunu aktaran Erbaş, "Bizler, yüce dinimiz İslam’a ve aziz milletimize hizmet etmekle görevli bir ekibiz. Biz, Allah’ın dinine ve bütün insanlığın geleceğine hizmet gayesiyle çalışıyoruz. İnsanlığın huzur ve refahı, yeryüzünün imar ve ıslahı için koşturuyoruz" dedi. Bugün yeryüzünün tarihinin en zor dönemlerinden birisini yaşadığını, Müslümanların da ümmet olarak çok ciddi sıkıntılar içerisinde olduğunu dile getiren Başkan Erbaş, "Bu yüzden öncelikle Müslümanların bir öze dönüş yaşaması, Kur’an ve sünnete sarılması, kendi inanç ve medeniyet değerlerini kuşanması gerekmektedir. İster bireysel, ister bölgesel, ister küresel olsun yaşanan bütün sorunlar, ancak İslam’ın bilgi ve hikmete dayalı üstün ahlakı ve bakışıyla çözülebilir" ifadelerini kullandı. "İnsanları Hakk’a davet ederken güzel ahlakınızla ve güzel davranışlarınızla onlara örnek olacaksınız" Aday din görevlilerine tavsiyelerde bulunan Başkan Erbaş, şunları söyledi: "Sizler milletin, ümmetin ve insanlığın umudu olan, tüm insanlığı iyiliğe ve hayra çağıran bir topluluksunuz. Bu yüzden hizmetlerimizde, çalışmalarımızda, her söz ve davranışınızda en temel referansımız Kur’an ve sünnet olacaktır, sahih bilgi olacaktır. Doğru bilgiyle milletimizin manevi hayatına rehberlik edeceksiniz inşallah. Rehberliğinizde Nebevi yöntem temel ilkeniz olsun. Nebevi yöntemin ana umdeleri ise sahih bilgidir, nezaket ve zarafet sahibi olmaktır. İnsanlara seviyelerine ve ihtiyaçlarına göre davranmak, ona göre söz söylemektir. Peygamber Efendimizin mirasını omuzlamış, hakikatin sorumluluğunu yüklenmiş, gönül insanlarımız olacaksınız inşallah. İslam’ın hakikatlerini ayrım yapmadan herkese etkili ve hikmetli sözlerle anlatacaksınız inşallah. İnsanları Hakk’a davet ederken, güzel ahlakınızla ve güzel davranışlarınızla onlara örnek olacaksınız." "Diyanet İşleri Başkanlığı mensupları olarak önceliğimiz, insanlığın huzurudur" Diyanet İşleri Başkanlığı mensuplarının önceliğinin daima Allah’a, Peygambere (sav), millete ve insanlığa karşı sorumluluğu olduğunu belirten Başkan Erbaş, "Diyanet İşleri Başkanlığı mensupları olarak bizim önceliğimiz, insanlığın huzurudur, adaletin, merhametin, güzel ahlakın yaygınlaşmasıdır. İnanıyorum ki böyle bir şuur ve gaye ile hareket ettiğinizde çalışmalarınız ve hayatınız daha da bereketlenecek, sadece Allah rızasını umarak hizmette bulunmak bizlere ihlas, samimiyet ve tevazu gibi en büyük değerleri ve nimetleri kazandıracaktır" dedi. Yapılan hizmetlerin aşk, heyecan, ihlas ve samimiyetle yapılması gerektiğine vurgu yapan Erbaş, eğitime katılan aday din görevlilerine başarılar diledi.
Erzincan Öğrencilere sağlıklı beslenme eğitimi verildi Okulumda Sağlıklı Besleniyorum programı kapsamında Demirkent TOKİ İlkokulu öğrencilerine sağlıklı beslenme eğitimleri verildi. Diyetisyen Üzeyir Tuğberk Kozan tarafından verilen eğitimlerle öğrencilere sağlıklı beslenmenin önemi anlatıldı. Okulumda Sağlıklı Besleniyorum programı hakkında bilgi veren Diyetisyen Üzeyir Tuğberk Kozan şunları söyledi: "Bu program ile öğrenci, öğretmen, veli ve diğer paydaşların katılımı ile programın etkinliğinin artırılması amaçlanmaktadır. Ayrıca, öğrencilerimizi fiziksel aktivite yapmaya teşvik etmek, okullarda öğrencilerimizi geleneksel tatlarla buluşturmak ve gıda israfına yönelik öğrencileri bilinçlendirmek amaçlarımız arasındadır." Demirkent TOKİ İlkokulu Müdürü Ahmet Sağsöz ise Okulumda Sağlıklı Besleniyorum programı kapsamında yapılan çalışmalar hakkında şu bilgileri verdi: "Okulumda Sağlıklı Besleniyorum programı, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından okul öncesinden ortaöğretime kadar çocuklarımızın geleceğe güvenle adım atmaları, fiziksel, bilmekle ve sosyal yönden gelişimlerinin en iyi şekilde sağlanması için Emine Erdoğan himayelerinde başlatılmıştır. Pilot okul olarak seçilen okulumuzda da öğrencilerimize, sağlıklı beslenmeye yönelik eğitimler verilmektedir. Bununla birlikte öğrencilerimizin boy ve kilo ölçümleri yapılarak, riskli durumda olan öğrencilerimizi velilerimiz aracılığı ile sağlık kuruluşlarına yönlendirmekteyiz."
Ankara Bakan Yumaklı: "Gıda arz güvenliğine ilişkin bir problem yok" Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, olumsuz hava koşulları sonucu bazı bölgelerde yaşanan zirai don olayı ile ilgili bütün ekiplerin sahada gerekli çalışmaları yürüttüğünü belirterek, "Başta hububat, baklagiller ve yağlı tohumlar olmak üzere stratejik öneme sahip tarım ürünlerinde, yurt içi gıda arzını olumsuz yönde etkileyecek bir risk bulunmuyor" dedi. Tarım ve Orman Bakanı Yumaklı, Bakanlık bürokratları ile olumsuz hava koşulları sonucu bazı bölgelerde yaşanan zirai don olayı ile ilgili bir değerlendirme toplantısı gerçekleştirdi. Toplanı sonrası açıklamalarda bulunan Bakan Yumaklı, küresel iklim değişikliğinden en çok etkilenen ülkelerin başında, coğrafi konumu itibarıyla Türkiye’nin geldiğine dikkati çekti. "Ekiplerimiz sahada" Tarımsal üretimin de hava koşullarından en çok etkilenen sektörlerin başında geldiğine işaret eden Yumaklı, özellikle son 4 günlük dönemde hava sıcaklıklarındaki ani düşüşler sonucu, ülkenin belli bölgelerinde zirai don, kar yağışı, dolu olaylarıyla karşı karşıya kalındığını anımsattı. Tüm üreticilere ve çiftçilere bir kez daha geçmiş olsun dileklerimi ileten Yumaklı, şöyle konuştu: "Tarım ve Orman Bakanlığı olarak, elbette hava hareketlerini çok yakından takip ediyoruz. Dolasıyla bu hava hareketleri olmadan önce de önümüzdeki dönemde neler olacağına dair değerlendirmeleri yaptık. Don olaylarının görülebileceği illerimizde Tarım ve Orman Bakanlığı ekiplerimiz üreticilerimizi ikaz ettiler. Onlarla birlikte bu zirai donun etkilerinin minimuma indirebilecek çalışmaları başlattılar. Don olayı sonrasında ise bütün ekiplerimiz sahada hasar tespit çalışmaya başladı. Özellikle geçtiğimiz cuma gecesi -15’lere kadar sıcaklık düştü. Çoğu hasarında en çok gerçekleştiği dönem bu gece oldu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı da detaylı olarak bilgilendirdiğini belirten Yumaklı, Erdoğan’ın da kendileri çalışmaların süratle gerçekleşmesini ve hızlıca tamamlanmasını yönünde talimat verdiğini vurguladı. Sahadaki çalışmaların devam ettiğini belirten Yumaklı, şunları söyledi: "Henüz hasar tespit çalışmaları devam ederken, ‘ülkemizdeki bütün tarımsal faaliyetin bundan olumsuz etkilendiği, bizim gıda arz güvenliği açısından büyük bir felaketle karşı karşıya olduğumuz ve yurt dışına bağımlı olunacağı’ gibi yorumlara rastladık. Bunların kesinlikle iyi niyetli yorumlar olmadığını belirtmek istiyorum. Başta hububat olmak baklagiller ve yağlı tohumlar olmak üzere stratejik öneme sahip diğer tarımsal ürünlerde hasar söz konusu değil. Ancak eksi 15 dereceye kadar düşen sıcaklıklar sonucu oluşan don olayı, ülkemizin belli bölgelerinde meyve çeşitlerini maalesef etkilemiştir." "Gıda arz güvenliği açısından bir tehlike bulunmuyor" İlk tespitlere ve saha gözlemlerine göre kayısı, üzüm, elma, şeftali, nektarin gibi bazı meyve gruplarında farklı derecelerde hasar meydana geldiğini dile getiren Yumaklı, "Özetle; 206 çeşit tarım ürünü üretimiyle dünyada bu anlamda nadir örneklerden biri olan ülkemizde, son yaşanan don olayı sonrasında stratejik ürünlerle ilgili olarak gıda arz güvenliğine ilişkin herhangi bir problem olmadığını belirtmek istiyorum. Meyve grubundaki hasarın boyutu da halihazırda devam eden çalışmalar sonucu ortaya çıkmış olacak. Hava şartlarının mevsim normallerine dönmeye başladığı ve üretim süreçlerinin devam ettiği dikkate alındığında, üretimin devamlılığını dönük Tarım ve Orman Bakanlığı olarak her türlü gerekli çalışmayı yürütüyoruz. Bu olay da göstermiştir ki; don, dolu, sel ve kuraklık gibi olumsuz durumlardan etkilenmemek için Tarım Sigortalarının (TARSİM) yaptırılması son derece hayatidir. Bunun poliçe beledinin yüzde 70’i devletimiz tarafından karşılanmaktadır. Ayrıca kayıtlılık da son derece önemlidir. Dolasıyla Çiftçi Kayıt Sistemi’ne kayıt olanların hasar tespitleri çok daha kolay ve hızlıca yapılmaktadır. Buradan bütün çiftçilerimize mutlaka bir tarımsal üretim yapıyorsanız tarım sigortasını yaptırın ve Çiftçi Kayıt Sistemi’ne mutlaka kayıt olun. Bu zamana kadar olduğu gibi Tarım ve Orman Bakanlığı olarak gıda arz güvenliğimizi sağlayan çiftçilerimizin hemen yanında olmaya devam edeceğiz" şeklinde konuştu. (ME
Erzincan Erzincan Dini İhtisas Merkezi’nin açılışı yapıldı Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde görev alacak din görevlilerine yönelik 3’ncü Dönem Aday Din Görevlileri Mesleki Eğitim açılış programı düzenlendi. Erzincan Dini İhtisas Merkezi’nin açılışı yapıldı. Kur’a-nı Kerim tilavetiyle başlayan programa Vali Hamza Aydoğdu, Belediye Başkanı Bekir Aksun, Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Burhan İşliyen, İl Müftüsü İsmail Fakirullahoğlu, bazı kurum amirleri, STK ve siyasi parti temsilcileri, din görevlileri ve vatandaşlar katıldı. Yapılan konuşmalarda 2023 yılında tüm siyasi partilerin oy birliğiyle kabul edilen Diyanet Akademisi Kanunu sayesinde din görevlilerinin artık yalnızca bilgiyle değil, aynı zamanda sahada hizmete hazır bir ruhla yetiştirileceği vurgulandı. Bugüne kadar pek çok hayırlı ve güzel işin yapıldığını ama belki de en güzelinin bu açılış programı olduğunu belirten Vali Hamza Aydoğdu, eğitimin önemine ve din görevlilerinin taşıdığı sorumluluğa vurgu yaparak, "Medine vakfiyesi, Terzibaba Hazretlerinin şehri Erzincan’da ilmik ilmik bir eğitim süreci başlayacak. Hafızlıklarını tamamlamış, sınavlarını başarıyla geçmiş 87 kıymetli kardeşimiz; tefsir, hadis, fıkıh ve dini musiki gibi alanlarda derinleşecek. Ancak en önemlisi milletin karşısına çıktığında sadece konuşan değil, yaşayan ve yaşatan bir rehber olmayı öğrenecek." dedi. Konuşmasının devamında kursiyerlere seslenerek Camide imam, sokakta abi, evde evlât ve baba, toplumda rehber olabilecek din görevlilerine ihtiyaç olduğunu belirten Vali Aydoğdu, "Bu ihtiyacı siz karşılayacaksınız. Ve unutmayın: Bu eğitim süreci elbette kolay olmayacak. Fakat kolay olan hiçbir şey iz bırakmaz. Sahada sizleri bekleyen onlarca soru, yüzlerce göz, binlerce gönül olacak. Onlara hakikatin sesiyle ulaşabilmek için bu süreçte ter dökmeniz, sabırla yürümeniz gerekiyor. Bu süreci başarıyla tamamlayanlar sadece bir belge almayacak; bir niyeti, bir emaneti, bir duayı da aynı zamanda hak edecek. Buradan yetişecek din görevlileri; camide cemaate, köyde nineye, şehirde gence, sahada mazluma rehberlik edecek." dedi. Konuşmaların ardından Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Burhan İşliyen tarafından 86 aday din görevlisine ilk ders verildi.
Antalya Volkan Konak’ın ismi Antalya’da karavan parkta yaşatılacak Ramazan Bayramı’nda hayatını kaybeden Karadeniz müziğinin ve Türk Halk Müziği’nin unutulmaz sesi Volkan Konak’ın ismi, Antalya’da açılacak karavan parkta yaşatılacak. Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, 2019 yılında Antalya’da düzenlenen Cumhuriyet Bayramı konserinde kendisinden Antalya’ya karavan park yapılmasını isteyen Volkan Konak’ın ismini yakın zamanda açılacak Lara Karavan Park’ta yaşatacaklarını söyledi. Karadeniz müziğinin ve Türk Halk Müziği’nin güçlü sesi Volkan Konak, Ramazan Bayramı’nda Kıbrıs’ta verdiği konser sırasında kalp krizi geçirerek hayatını kaybetmişti. Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, 29 Ekim 2019 yılında Cumhuriyet Bayramı’nda verdiği konser sırasında kendisinden karavan park yapılmasını isteyen ünlü sanatçı hatırasına açılacak karavan parka adının verileceğini söyledi. Türk turizmin başkenti Antalya’ya çok kapsamlı bir karavan park kazandıran Böcek, ikinci karavan parkta ünlü sanatçı Volkan Konak’ın ismini yaşatma kararı aldı. Antalya Büyükşehir Belediye Meclisi, yakın zamanda Antalya Lara’da açılacak ‘Lara Karavan Parka’ Volkan Konak isminin verilmesini oy birliği ile kabul etti. Antalya’da konserde karavan park istemişti Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, kuzeyin oğlu Volkan Konak’ın çok önemli bir değer olduğunu belirterek, "Antalya’da Konyaaltı Belediye Başkanlığım dönemi dahil olmak üzere 7 defa konserimize gelmişti. 2019 yılında geldiği bir konserde Antalya’ya bir karavan park yapılmasını istemişti. Biz de gerekli çalışmaları yaparak bir değil ikinci karavan parkımızı yakın zamanda açacağız. Rahmetli Volkan Konak’ın çok sevdiği karavan parkı adına yakışır bir şekilde yapacağız. Çok büyük bir sanatçıydı, kalbimizde yaşayacak. Bir kez deha sevenlerine ve Konak ailesine sabırlar diliyorum" dedi. Volkan Konak, 2019 yılında Cumhuriyet Bayramı’nda verdiği konser sırasında bir isteği olduğunu aktararak, "Geceyi karavanda geçirdim. Antalya’da profesyonel olarak bir karavan park rica ediyorum. Muhittin Başkanım dünya şehriyiz. Karavancılık turizmi dünyada çok yaygın. Bize böyle köşede bir yerde, profesyonel anlamda bir karavan park. Ben akşam dolaştım, Kemer’e gittim, almadılar bizi içeriye kapalı dediler. Antalya’da karavan parkı olmalı, en baş müşterisi benim. Akşam ormanda yattım, yemin ediyorum açılışına geleceğim, hiçbir karşılık beklemeden açılışını ben yapacağım. Karavan parkı ihtiyaç. Ben karavanda yaşıyorum, seviyorum. Karavan park muhteşem bir turizmdir" demişti.