KÜLTÜR SANAT - 13 Aralık 2007 Perşembe 22:51

İpek Yolu Film Festivali'ne görkemli kapanış

A
A
A
İpek Yolu Film Festivali'ne görkemli kapanış

Bu yıl 2.'si düzenlenen 'Uluslararası Bursa İpek Yolu Film Festivali', görkemli bir törenle sona erdi. Festivalin onur konuğu İtalyan yıldız Gina Lollobrigida'ya Yaşam Boyu Başarı ödülü verildi.

Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından bu yıl 2.'si düzenlenen 'Uluslararası Bursa İpek Yolu Film Festivali', görkemli bir törenle sona erdi.

Kırmızı halı geçişi ve Tarihi Belediye Binası'ndaki kokteylin ardından Tayyare Kültür Merkezi'nde yapılan kapanış törenine Selma Güneri, Hale Soygazi, Vildan Atasever, Fadik Sevin Atasoy, Şemsi İnkaya, Umut Sezgin ve Rıza Sönmez gibi çok sayıda sanatçının yanı sıra sinema dünyasının ünlü yönetmen ve senaristleri de katıldı. Törende konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı ve Festival Onursal Başkanı Hikmet Şahin, İpek Yolu'nun Bursa'da küresel bir sevgi ve hoşgörü ortamı oluşturduğunu söyledi. Festivalde gösterilen 50 filmi yaklaşık 10 bin kişinin izlediğini ifade eden Şahin, "Festivalin 7. sanat sinemaya katkı koyduğuna inanıyorum. Burada Türk sinemasını dünyaya, dünya sinemasını da Türkiye'ye tanıtmaya çabaladık. Bursa'da küresel bir sevgi ve hoşgörü ortamı oluşturduk. İnanıyorum ki bu festival, bugün geldiği noktadan daha ileriye gidecektir. Bursa buna layıktır" diyerek festivale emeği geçenlere teşekkür etti.

"ALTIN KARAGÖZ ÖDÜLLERİ SAHİPLERİNİ BULDU"
Korhan Abay'ın sunumunu üstlendiği gecede, bu yıl ilk kez gerçekleştirilen Ulusal Altın Karagöz Kısa Film ve Belgesel Film Yarışmaları'nın başarılı yapımlarına ödülleri verildi. Tayyare Kültür Merkezi'nde heyecan fırtınası estiren törende Ulusal Altın Karagöz Kısa Film Yarışması'nın birincisi 'Mevsimsiz Kar'ın yönetmenleri Caner Erzincan ile Mevlut Çiftçi, Altın Karagöz ödülüyle 8 bin YTL para ödülünün sahibi oldu. Erzincan ve Çiftçi, ödüllerini Festival Yürütme Kurulu Üyesi, Bursa Büyükşehir Belediyesi Kültür A.Ş. Genel Müdürü ve Bursa Kültür Sanat ve Turizm Vakfı (BKSTV) Genel Sekreteri Akif Koçyiğit'in elinden aldı. Kısa film dalında Jüri Özel Ödülü de Zeynep Koçak'ın yönettiği 'Müdahale' filminin oldu. 'İbret Olsun Diye' adlı filmiyle Ulusal Altın Karagöz Belgesel Film Ödülü'ne layık görülen Necati Sönmez'in adına filmin müziklerini yapan Nazım Çınar, Altın Karagöz Ödülü'yle 5 bin YTL para ödülünü Büyükşehir Belediyesi Kültür Sanat Danışmanı Ahmet Erdönmez'den aldı. Belgesel film dalında Jüri Özel Ödülü de 'Devrimci Gençlik Köprüsü' filmiyle Bahriye Kabadayı'ya verildi.

Neyzen Volkan Yılmaz ile piyanist Semih Erdoğan'ın mini bir konser verdiği gecede, 'Uluslararası Altın Karagöz Film Yarışması'nda 'En İyi Film' ödülü yönetmen Christopher Zalla'nın 'Padre Nuestro' adlı filminin oldu. 'En İyi Yönetmen' ödülünü 'Park' filmiyle Lichuan Yin kazanırken; 'En İyi Kadın Oyuncu' ödülünü 'Dünyanın Son Gününü Böyle Geçirdim' filmiyle Dorothea Petre, 'En İyi Erkek Oyuncu' ödülünü 'Padre Nuestro' filmiyle Jesus Ochoa ve Armando Hernandez aldı. Altın Karagöz Film Yarışması Özel Mansiyon ödülleri 'Sankara' ile 'Heroes' filmlerinin yapımcılarına verildi.

İpek Yolu Film Festivali'nin onur konuğu İtalyan yıldız Gina Lollobrigida'ya 'Yaşam Boyu Başarı' ödülü takdim edildi. Sanatçıya ödülünü Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı ve Festival Onursal Başkanı Hikmet Şahin verdi. Festival, Altın Karagöz Ödülü'nü kazanan 'Padre Nuestro' filminin gösterimiyle sona erdi.

REFİK FİDAN-BURSA

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Bakan Yumaklı: "Dişimizle tırnağımızla bir yere getirmiş olduğumuz, hakikaten çok emek sarf edilmiş bir takım şeyleri bunlara kurban etmemeliyiz" Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı "Bab-ı Ali Toplantıları-Büyüyen Küresel Gıda Sorunu ve Türk Tarım Sektörünün Konumu, Geleceği" konulu toplantıda konuştu. Bakan Yumaklı, Ana muhalefetin boykot çağrılarına karşı ekonomimizin önü ardı hiç düşünülmeden bu tür şeylere kurban edilmesinin doğru olmadığını ifade etti. Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, "Bab-ı Ali Toplantıları - Büyüyen Küresel Gıda Sorunu ve Türk Tarım Sektörünün Konumu, Geleceği" Toplantısına katıldı. Beşiktaş’ta bir otelde düzenlenen toplantıda konuşan Bakan Yumaklı, "Tarım sektörü milli güvenlik kadar, savunma sanayi kadar önemli. Ülkelerin stratejik bakışlarında ilk üçün içerisinde mutlaka yer alan bir sektör olarak konuşulur. Küresel iklimin en büyük etkisi de yine bu son derece stratejik olan sektöre gelmiş durumda. "Büyüyen Küresel Gıda Sorunu ve Türk Tarım Sektörünün Konumu, Geleceği". Burada bir görüş alış verişinde bulunacağız. Tarım ve orman sektörü, gıda arzı ve güvenliğine sağladığı katkının yanı sıra bütün sanayiler içinde bir girdi teminini ifade eder. Dolayısıyla hem kırsal kalkınmada olan etkisi hem oluşturduğu istihdamla da modası asla geçmeyecek stratejik bir sektördür. Dünyada kırılma dönemlerine baktığımızda her zaman bir takım zorlukların sıkıntıların gerçekleştiğini görüyoruz. Her gün yeni bir gündemle uyanıyoruz. Gün içinde gündemimiz defalarca değişebiliyor. Hele ki son günlerde bunun örneğini çok yakında görüyoruz. Böyle dönemde kendimizi tarımsal üretimde, gıda-arz güvenliğinde güçlü tutmak zorundayız. Öncelikle bunun altını kuvvetlice çizmek istiyorum." dedi. "Cumhurbaşkanımızın ifade ettiği gibi ’Ambarın anahtarı kimdeyse güç ondadır’ prensibince hareket ediyoruz." diyen Yumaklı, "Birleşmiş Milletlerin (BM) yayınladığı bir rapora göre 2050 yılında yüzde 65’le yüzde 70 daha fazla gıda üretmemiz gerektiğini söylüyorlar. Bu nedenle bizim önümüzde kıldan ince kılıçtan keskin bir yol var. Biz bakanlık olarak bütün bunlardan sorumluyuz. Biz bütün bu kapsamda bakanlık olarak toplamda 165 bin arkadaşımızla beraber öncelikle ülkemizin gıda-arz güvenliğinin gerektirdiği hususları yerine getiriyoruz. Daha sonrada bizlerin ürettiklerine ihtiyacı olan bu ülkelerin de ihtiyacını gideriyoruz." dedi. 2024 yılı sonu itibariyle de 32,6 milyar dolarlık bir tarım ürün ihracatının söz konusu olduğunu söyleyen Bakan Yumaklı, "Çiftçiyi korumak ve tüketiciyi korumak’ bugün için bizim parolamız bu. Tarımsal destekler var. Ar-ge var. Sulamada çok ciddi yatırımlar halen yapılmaya devam ediyor. Bugün ülkemiz tarımsal hasılada Avrupa’da birinci, dünyada ilk 10 ülke arasında. 186 ülkeye 2 binin üzerinde tarım ve gıda ürünü ihraç ediyoruz. 2024 yılı sonu itibariyle de 32,6 milyar dolarlık bir tarım ürün ihracatımız söz konusu. Bu ihracatta katkısı olan çiftçisinden sanayicisine kadar, sektörün tüm paydaşlarına teşekkür etmek istiyorum." Önümüzdeki dönemde 5 ana temel üzerine tarımsal üretimin oturtulduğunu kaydeden Yumaklı, "Birincisi yapmış olduğumuz üretimin sürdürülebilir olması gerekir. Sürdürülebilir üretimin verimli olması gerekir. Sürdürülebilir ve verimli tarımsal üretimin elde ettiği çıktıların kalitesi olması gerekir. Bütün bunların kayıt altına alınması gerekir ki en çok mücadele verdiğimiz alanlardan bir tanesi ve son madde ise bütün bunlardan elde edilen gelirin tarım sektörüne yatırım olarak geri dönmesi. Bu 5 eksen etrafında şekillendirdik. Bu kapsamda son 2 yılda özellikle hayata geçirmek için mücadele ettiğimiz tarımsal üretim planlamasını 2024 yılı itibariyle hayata geçirdik. Yani şuanda bizim hasat edeceğimiz ürünler tarımsal üretim planlamasının ilk meyveleri olacak bu sene. Türkiye’nin kendi ürünlerini üreten ve katma değerli hale getirerek bunları pazarladığı bir ülke olması bizim açımızdan son derece önemli. Başka önemli bir konu ise tarımsal üretimin teknolojik ihtiyacı. 2025 yılını tarımsal teknoloji konusunda çok daha farklı bir perspektifi getirmek üzere projeler oluşturmaya ayırdık." dedi. Ana muhalefetin boykot çağrılarına ekonominin kurban edilmemesi gerektiğine işaret eden Yumaklı, "Ekonomimizin bu anlamda hakikaten hiç önü ardı düşünülmeden bu tür şeylere kurban edilmesinin doğru olmadığını bir kez daha kuvvetlice ifade etmek istiyorum. Dişimizle tırnağımızla bir yere getirmiş olduğumuz, hakikaten çok emek sarf edilmiş bir takım şeyleri bunlara kurban etmemeliyiz. Başka bir şeyi konuşuyoruz. Sizin ülkenizde gıda arz güvenliğiyle ilgili bir sorun olduğunda, bütün dinamiklerinizi ya da avantajlarınızı kaybettiğinizde ’bu ülkede işte bir siyasi görüş daha az etkilenecek öbürü hiç etkilenmeyecek’ diye bir şey yok. Herkes aynı şekilde etkilenecek. Dolayısıyla şapkamızı önümüze alıp düşünmemiz gerekir." dedi.