SAĞLIK - 28 Temmuz 2021 Çarşamba 09:45

İl Sağlık Müdürü Memişoğlu: 'Pozitif vakalar yüzde ellinin üzerinde arttı, 4. dalga tehlikesi var'

A
A
A
İl Sağlık Müdürü Memişoğlu: 'Pozitif vakalar yüzde ellinin üzerinde arttı, 4. dalga tehlikesi var'

İstanbul İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, megakentte salgının seyrine yönelik açıklamalarda bulundu. Memişoğlu, “Vaka anlamında şu andaki hızla bu tehlike var ama ağustos ayı çok stratejik bir ay. Pozitif vakalarımız 2 hafta evveline göre yüzde ellinin üzerinde artmış durumda. Son bir hafta, on gündür çok çok az da olsa hastaneye yatışlarda bir artış var. İnsanların aşıyı sahiplenmesini bekliyoruz” dedi.

Tüm dünyada Covid-19 ile mücadele sürerken Türkiye’de salgına karşı toplumsal bağışıklığın sağlanması amacıyla aşılama çalışmaları hızla devam ediyor. Yaz aylarıyla birlikte vaka sayılarında düşüş yaşanırken son günlerde Covid-19 pozitif sayısı gün geçtikçe artıyor. Vaka sayılarındaki artış ve varyantlar salgında yeni bir dalga ihtimalini gündeme getirirken İstanbul İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Kemal Memişoğlu megakentte salgının seyri ve yürütülen çalışmalara ilişkin İhlas Haber Ajansı’na açıklamalarda bulundu. Memişoğlu, salgında ağustos ayının çok önemli olduğunu ifade ederken, İstanbul’da pozitif vaka sayısının yüzde 50 oranında arttığına dikkat çekti. Memişoğlu, vatandaşları kurallara uyum ve aşı olunması noktasında uyardı.

İl Sağlık Müdürü Memişoğlu: 'Pozitif vakalar yüzde ellinin üzerinde arttı, 4. dalga tehlikesi var'

“Pozitif vakalarımız 2 hafta evveline göre yüzde ellinin üzerinde artmış durumda”

Megakentteki son duruma ilişkin bilgi veren ve pozitiflik oranındaki yükselişe dikkat çeken İstanbul İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, “Dünyada da bu zamanda yükselmeler var, aynı şekilde Türkiye’de de var. Bunun yansıması İstanbul’da da aynı şekilde pozitif vakalarımız 2 hafta evveline göre yüzde ellinin üzerinde artmış durumda. Toplumu aşıya davet ediyoruz ki günlük İstanbul’da ortalama 430 bin kapasite açıyoruz büyüklerimizin aşıya taleplerinden memnunuz. Onlar, yüzde 88 bandında aşılanmış durumda. Genç grubun da aşıya gelmesini bekliyoruz. Özellikle 65 yaş üstü vatandaşlarımıza teşekkür ediyorum. Onlardan bir istirhamım daha olacak. O da 3. doz aşılarını lütfen bir an önce olmalarını istiyoruz. Bu halen daha düşük oranda, onlar için çok önemli. İnsanların aşıyı sahiplenmesini bekliyoruz” dedi.

“İstanbul nüfusunun yüzde 65’ini aşıladık”

İstanbul’da aşılama oranlarına ilişkin verileri paylaşan Memişoğlu, “Şu an için İstanbul nüfusunun yüzde 65’ini yaklaşık 7.5 milyonunu hedef nüfusumuzu tamamlamış durumdayız. İkinci doz tamamlananlar ise yüzde 41’e gelmiş durumda. İstanbul’da iki doz aşısı yapılan hedef nüfustaki insan sayımız yaklaşık 4, 5 milyonu geçmiş durumda. 3. dozu da yaklaşık 600-700 bin insanımıza yaptık. Haziran temmuz ağustosta biraz rahat olacağımızı öngörmüştük zaten, ağustos ayı herkes için çok kritik bir ay. Çünkü bu ağustos ayındaki uyumumuz ve aşı oranlarımız eylül ekimdeki salgındaki seyri çok etkileyecek. Bayramı bayram gibi yaşadık, insanlarımız biraz bunalmışlardı, biraz rahatladılar. Ama ağustos ayında biraz çaba göstererek biz eylül ekim ayını çok rahat geçireceğimizi düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

“17 ile 65 yaş arası aşılama oranları halen daha yüzde 40 bandında”

Vakalardaki yükselişin okulların açılmasına yönelik etkisini değerlendiren Memişoğlu, “Ben çocuklarımızın okullara gitmesi gerektiğini, özellikle ilkokul çağındaki çocukların bir an önce okullarına kavuşması gerektiğini düşünenlerdenim. Bizim aşılamayla o çocuklara bunu sağlayacağımızı öngörüyoruz. Vakaların yükselmesinden çok, yoğun bakıma yatan, ölen ve ya hastalanan insan sayısı çok önemli. Komplo teorileriyle değil karşılığı olan verilerle hareket etmemiz lazım. Şu an için bu konuda hastanelerimize çok az da olsa yansımasının yanında, yük haline daha gelmiş değil. Özellikle 17 ile 65 yaş arası aşılama oranları halen daha yüzde 40 bandında bunu bizim en azından yüzde 80 bandına çıkarmamız lazım. Haziran’ın 15’ine kadar stabil bir seyir vardı. Son bir hafta, on gündür çok çok az da olsa yatışlarda bir artış var ama bu ağır ve ölen hastalara yansımış değil. Hem alt yapı hem aşı olarak elimizde her türlü imkan var, İnsanlar sadece lütfen aşılarını olsunlar. Ben korkutarak değil, insanları eğiterek ve bilinçlendirerek, yasaklayarak değil insanları gerçekten bilgilendirerek bu işi yönetebileceğimize inanıyorum” ifadelerine yer verdi.

“Aşılarımızı yaptırmazsak gerçekten ciddi oranda hastanelerimize yük bindiririz”

Megakentte 4. dalga tehlikesine ilişkin konuşan Memişoğlu, “Vaka anlamında şu andaki hızla bu tehlike var ama bir daha söylüyorum; ağustos ayı çok stratejik bir ay. Bu ayı iyi değerlendirirsek bu dalgayı ölüm, yoğun bakım ve hastaneye yatarak çok az miktarda zararla atlatırız diye öngörüyoruz. Eğer biz bu ağustos ayını hem maske, aşılama hem de mesafe anlamında iyi değerlendirirsek eylül ekim ayında çok yüksek bir dalgayla karşılaşmayız. Kapalı alanlarda yemek alanlarında, düğün dernek, toplantı gibi alanlarda lütfen herkes maskesini kullanmaya devam etsin. Toplu taşımalarda herkesin maskesini özellikle kullanmalarını, hijyenlerine dikkat etmelerini özellikle istirham ediyorum. Bu sayısal yükseliş eğer aşı olmazsak, toplumsal olarak uyum göstermezsek, eylül ayında sıkıntı yaşayabiliriz. Pozitif vakalardan çok hastaneye yatışları engelleyecek şekilde hareket etmemiz de fayda var. Bunu sağlayacak esasında aşı bu net, bu ikisini sağladığımız zaman ağustos ayında biz dördüncü dalgada vakalarımız yükselse de bunu bir grip hastalığına benzer şekilde atlatırız ümidindeyiz. Aşılarımızı yaptırmazsak gerçekten ciddi oranda hastanelerimize yük bindiririz” diye konuştu.

“Salgını daha şiddetli hale getirirsek kısıtlamalarla da engellemelerle karşılaşabiliriz”

Salgınla ilgili bilim insanlarından gelen zıt yöndeki açıklamalara ilişkin konuşan ve yükselen vakalara karşı kısıtlama gelmesi ihtimalini değerlendiren Memişoğlu, “Biz bilim insanları çok uç noktalarda tartışabiliriz ama bunları bazen kamuoyunun önünde tartışmak, ayrıntılı ve derinlemesine bilgisi olmayan insanların spekülasyon yapmalarına sebep veriyor. Onun için bilim insanlarının çok hassasiyetle konuşması gerekiyor. Gerçek ispatlanmış verilerle konuşmamız lazım. Özellikle bilim insanlarının tam olarak sorumluluğunu taşıma zamanı olduğunu düşünüyorum. Kısıtlamalar ve ya bu tür önleyici faaliyetlerin hastalığın vakaların sayısına, seyrine göre olacaktır. Şu an için böyle bir planlama olmadığını düşünüyorum ama gelecek birkaç hafta bize ne gösterecek bu çok önemli. Buna göre hareket edilir, Bu salgını daha şiddetli hale getirirsek hep beraber bunun karşılığında da kısıtlamalarla da, engellemelerle karşılaşabiliriz. Az miktarda aşıya karşı olan vatandaşlarımızı da biz ikna edeceğiz” şeklinde konuştu.

Hasibe Karadağ - Alper Suat Tutaşı
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Jose Mourinho’dan, Kayserispor maçında hücumda rotasyon Fenerbahçe Teknik Direktörü Jose Mourinho, Kayserispor karşısında hücum hattında rotasyona giderken, son oynadıkları Sivasspor maçının 11’ine göre 3 değişiklik yaptı. Trendyol Süper Lig’in 13. haftasında Fenerbahçe, deplasmanda Kayserispor ile karşılaşıyor. Fenerbahçe Teknik Direktörü Jose Mourinho, milli maç arası öncesi oynanan Sivasspor karşılaşmasının 11’ine göre 5 değişikliğe yaptı. Sakatlığı bulunan Çağlar Söyüncü’nün yerine Alexander Djiku, Sebastian Szymanski’nin yerine Fred görev aldı. Hafif sakatlığı bulunan ve Kayseri’ye getirilmeyen Allan Saint-Maximin’in yerine de Oğuz Aydın’a şans verdi. Oğuz Aydın ilk kez 11’de Sezon öncesi takıma dahil olan Oğuz Aydın, sarı-lacivertli formayla ilk kez Süper Lig’de 11 başladı. Milli maç arasında Rus takımı Zenit ile oynanan hazırlık maçında sahaya 11’de çıkan Oğuz, bu sezon ligde 2, UEFA Şampiyonlar Ligi elemelerinde de 2 mücadelede süre aldı. Mert Hakan Yandaş ve Samet Akaydin, 2. kez 11’de Sarı-lacivertlilerin Sivasspor ile oynadığı maçta 11’de sahaya çıkan Mert Hakan Yandaş, üst üste 2. kez 11’de forma şansı buldu. UEFA Şampiyonlar Ligi elemeleri ve Avrupa Ligi’nde toplam 7 müsabakada forma giyen Mert Hakan, bu sezon Süper Lig’de 7. kez sarı-lacivertli formayı terletti. Savunma oyuncusu Samet Akaydin de Sivasspor mücadelesinin ardından yine 11’de başladı. 30 yaşındaki futbolcu, bu sezon ligde 3. maçında görev aldı. Fenerbahçe mücadeleye; Dominik Livakovic, Bright Osayi-Samuel, Samet Akaydin, Alexander Djiku, Filip Kostic, Sofyan Amrabat, Fred, Dusan Tadic, Mert Hakan Yandaş, Oğuz Aydın ve Youssef En Nesyri 11’i ile başladı. Yedeklerde ise, Mert Müldür, Rodrigo Becao, İsmail Yüksek, İrfan Can Kahveci, Levent Mercan, Bartuğ Elmaz, Sebastian Szymanski, Edin Dzeko ve Cenk Tosun bekledi.
Aydın Vali Canbolat’ın 24 Kasım Öğretmenler Günü mesajı Aydın Valisi Yakup Canbolat 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla bir mesaj yayımladı. Vali Canbolat mesajında, "Öğretmenler Günü sadece bir kutlama değil, aynı zamanda öğretmenlerimizin hayatlarımız üzerindeki derin etkilerini takdir etme fırsatıdır" dedi. Aydın Valisi Yakup Canbolat 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla yayımladığı mesajında, "Türkiye Cumhuriyeti’nin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e ’başöğretmenlik’ unvanının verilişinin ve millet mekteplerinin açılışının 96. yıl dönümünde, 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü kutlamanın mutluluğunu ve heyecanını bir kez daha yaşıyoruz. Öğretmenler Günü sadece bir kutlama değil, aynı zamanda öğretmenlerimizin hayatlarımız üzerindeki derin etkilerini takdir etme fırsatıdır. Dünyadaki en onurlu mesleklerin başında gelen öğretmenlik; emek, özveri, sabır ve hoşgörü isteyen, bedeli hiçbir maddi karşılıkla ölçülemeyecek kadar değerli, saygın ve kutsal bir meslektir. Anne ve babaların en değerli varlıklarını emanet ettiği öğretmenlerimiz, bulunduğu her ortamda mum misali yanarak etrafını aydınlatan, geleceğimizin teminatı çocuklarımızı ve gençlerimizi milli ve manevi değerlerimizi özümsemiş bir şekilde yetiştiren kahramanlardır. Öğretmenlerimiz tarihten bugüne dek nice bilim insanları, düşünürler, sanatçılar ve liderler yetiştirmişlerdir. Milli birlik ve bütünlüğün sağlanmasında da en önemli aktörlerden biri olan öğretmenlerimiz, her türlü takdire fazlasıyla layıktır. Atatürk, ’Gelecek gençlerin, gençler ise öğretmenlerin eseridir’ sözüyle öğretmenlerin toplumun aydınlanmasında ve ilerlemesinde oynadığı kritik rolü sıkça vurgulamış, onları toplumun mimarları olarak nitelendirmiştir. Onun bu vizyonu, eğitim sistemimize ve öğretmenlerimize duyduğumuz saygının da temelini oluşturur "dedi. "Türkiye Yüzyıl’ını inşa edecek nesilleri yetiştiren günümüz öğretmenleri artık sadece bilgi veren değil, doğru bilgiye ulaşmakta rehberlik eden, öğrencilere 21.yüzyıl becerilerini edindiren, yeri geldiğinde öğrencileri gözlemleyip yol gösteren yeri geldiğinde onlara öğrenme yolculuklarında eşlik ederek destek veren konumdadır" ifadelerini kullanan Vali Canbolat mesajını şu sözlerle noktaladı; "Eğitici, öğretici, rehberlik edici kimlikleriyle toplumsal yaşantımızda saygın bir yeri olan öğretmenlerimizin, her zaman büyük ve güçlü bir Türkiye için yetiştirecekleri kuşaklar, ülkemizi gelişmiş ülkeler içerisinde söz sahibi yapacaktır. Değişimin, gelişimin, yenilenmenin ve daha ileri hedeflere doğru yürümenin anahtarıdır öğretmenlerimiz Yaydıkları ilim ışığıyla, vatanını, milletini, bayrağını, ülkesini seven; okuyan, araştıran, kendine güvenen, spor, sanat ve sosyal bilimlerde başarılı, beşerî ilişkileri güçlü bireyler yetiştirme konusunda azimle, kararlılıkla eğitim meşalesini taşıyan öğretmenlerimize müteşekkiriz. Bu duygu ve düşüncelerle; başta Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, görevlerini ifa ederken şehit olan öğretmenlerimize Allah’tan rahmet diliyor, Ülkemizin her köşesinde fedakârca çalışarak bu ulvi görevi hakkı ile yerine getiren öğretmenlerimizin ve emekliye ayrılmış tüm öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü en içten duygularımla kutluyorum. İyi ki öğretmenim! dediğiniz nice günleriniz olsun."
İstanbul Yenidoğan Çetesi davasında örgüt lideri Fırat Sarı: "Tıp merkezlerinden hastaların alınması gerekiyor, size gelmezse başka bir hastaneye gidiyor" İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi’nin yöneticileri ve üyelerinin yargılandığı davanın görülmesine altıncı gününde devam ediliyor. Duruşmada örgüt lideri Fırat Sarı’ya üye hakim ve cumhuriyet savcısı tarafından sorular yöneltildi. Savcının “Hasta diye bahsettiğimiz kişiler yeni doğan yoğun bakım hastaları, benim mantığımda bu artırılacak bir şey değil ki. Estetik gibi bir alan değil. Nasıl bir artırım olabilir?” sorusuna Fırat Sarı, “Tıp merkezlerinden hastaların alınması gerekiyor. Size gelmezse başka bir hastaneye gidiyor” yanıtını verdi. Sarı savunmasında, “Ben genel olarak bir ihmal eksiklik olduğunu düşünmüyorum. Biz elimizden geleni yaptık. Genel olarak bir eksiklik yaşandığını söyleyemem” dedi. İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi yöneticisi ve üyesi 22’si tutuklu toplam 47 sanığın yargılandığı dava altıncı gününde devam ediyor. Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından adliyenin konferans salonunda görülen duruşmada, Medisense şirketinin sahibi olan, anlaşma yaptığı hastanelerin yenidoğan yoğun bakımlarını işleten, bebeklerin ihmalen ölmesine neden olan örgüt lideri Doktor Fırat Sarı’ya hakim ve Cumhuriyet savcısı soru yöneltiyor. “Tıp merkezlerinden hastaların alınması gerekiyor, size gelmezse başka bir hastaneye gidiyor” Duruşmada üye hakim tarafından, “Sizin hastaneler ile anlaşmanız tam olarak neydi?’ sorusu soruldu. Fırat Sarı soruya “Bize başvuran hastane yöneticileri oluyor. Bir aksaklık, sorun vardır bana bunun için ulaşırlar. Hemşire eksikliği vardır, doktor eksikliği vardır. Bunun için beni ararlar” dedi. Savcının “Bir konuşmanda ‘bu sistemden herkes nasipleniyor’ diyorsun, bu sistem nedir?” sorusuna ise Fırat Sarı, “Ticari bir ilişkiden bahsediyorum” diye cevap verdi. Cumhuriyet savcısı sanık Sarı’ya “Bir süre epikrizleri aynı yazacağız, ciddi zararımız var diyorsun, bu konuşman dahilinde cevap verir misin?” şeklinde soru sordu. Sanık, “Ben konuşmayı hatırlamıyorum. Ama epikrizler aynı yazılır zaten” cevabını verdi. Savcının, “Hasta diye bahsettiğimiz kişiler yeni doğan yoğun bakım hastaları, benim mantığımda bu artırılacak bir şey değil ki. Estetik gibi bir alan değil. Nasıl bir artırım olabilir?” sorusuna ise Fırat Sarı, “Tıp merkezlerinden hastaların alınması gerekiyor. Size gelmezse başka bir hastaneye gidiyor” yanıtını verdi. “Ben genel olarak bir ihmal, eksiklik olduğunu düşünmüyorum. Biz elimizden geleni yaptık” Savcının “Neden çalışanlarının üzerine şirket kuruyorsun ve kurmaya çalışıyorsun? Her şeyim legal diyorsun neden başkasının üzerine şirket kuruyorsun?” sorusuna sanık Sarı, “Çalışan doktorlarımızı ortak edecektim o şirkete. Medisense benimdi, oraya ortak almak istemedim. Diğer şirkete arkadaşları alıp ortak yapmak istedim” dedi. “Sanık Hasan Basri ‘biz hocanın illegal kısmıyız’ diyor, illegal kısım nedir?” sorusuna ise Fırat Sarı, “Hasan Basri’nin değişik konuşmaları oluyordu. Bence bir anlamı yok” cevabını verdi. Cumhuriyet savcısının, “Sanık Hakan Doğukan ‘ben çocuk öldürmem Fırat Hocanın dediği gibi ilacını kesmem’ diyor açıklar mısın?” sorusuna ise örgüt lideri Sarı, “Ben çocuğun ilacını neden keseyim, kabul etmiyorum” yanıtını verdi. Fırat Sarı savunmasının devamında, “Ben genel olarak bir ihmal, eksiklik olduğunu düşünmüyorum. Biz elimizden geleni yaptık. Genel olarak bir eksiklik yaşandığını söyleyemem” dedi.