MAGAZİN - 14 Nisan 2017 Cuma 14:26

İbrahim Erkal'ın eşi Filiz Akgün Erkal da hastaneye kaldırıldı

A
A
A
İbrahim Erkal'ın eşi Filiz Akgün Erkal da hastaneye kaldırıldı

10 gün önce üçüncü çocuğuna baba olan İbrahim Erkal'ın bir an olsun yoğun bakımın kapısından ayrılmıyan eşi Filiz Akgün Erkal fenalaşarak hastaneye kaldırıldı.

10 gün önce üçüncü çocuğuna baba olan İbrahim Erkal'ın eşi Filiz Akgün Erkal da bir an olsun yoğun bakımın kapısından ayrılmıyor. Sabah'ın haberine göre dün fenalaşarak baygınlık geçiren Filiz Akgün Erkal başka bir odada tedavi altına alındı. Erkal, verilen serumun ardından toparlanınca yeni doğan bebeğinin yanına gitti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara İçişleri Bakanı Yerlikaya: "Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Tehditlerle, parmak sallamalarla, sokak ve boykot çağrılarıyla eğip, bükülemez" İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, "Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Tehditlerle, parmak sallamalarla, sokak ve boykot çağrılarıyla eğip, bükülemez" dedi. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Gençlerimizi kendi siyasi emelleri uğruna sokaklara çağırıp iç karışıklık çıkarmaya çalışanlar; halkımız arasında kin ve düşmanlık tohumlarını ekmeye uğraşanlar, "işkence yapılıyor" diyerek ülkemize iftira atanlar, şimdi de ’boykot çağrısı’ yapıyorlar. Ana muhalefetin fütursuz çağrılarını büyük bir keyifle izleyenlerin başında siyonist İsrail’in gelmesi, nasıl bir tezahürdür. Türkiye kendi ayaklarının üzerinde durdukça, dünya siyasetinde dik ve güçlü bir duruş sergiledikçe, bölgesinde olup bitene seyirci kalmadıkça, hem milletimizin hem de mazlumların hakkını korudukça, birileri yine aynı oyunları sahneye koymaya başladı" ifadelerine yer verdi. Bakan Yerlikaya paylaşımında şu ifadelere de yer verdi, "Şimdi de ‘boykot’ diyorlar. Peki kim, kimi boykot edecek? Milletimiz; kendi esnafını, çiftçisini, yerli ve milli ürünlerini, üreticilerini, öz sanayisini boykot edecek, öyle mi? ’Demokratik hak’’ kalkanı gölgesinde istenen bu mu? Unutulmasın ki, bu çağrı ekonomik bağımsızlığımıza yönelik bir sabotajdır. Bu boykot çağrısı, binlerce insanın ekmeğiyle oynamak demektir. Bu çağrı milli ekonomimize suikasttır! Kendi insanımızın ekmeğini küçültmektir. Ekonomimize bir darbe girişimidir. Oysa biz boykotla değil, üretimle büyürüz. Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Tehditlerle, parmak sallamalarla, sokak ve boykot çağrılarıyla eğip, bükülemez. Parti içi kavgalarınıza ülkemizi alet etmeyin. İşçilerimizin, üreticilerimizin, çiftçilerimizin gücü; gençlerimizin enerjisiyle, 7’den 77’ye, alın terimizi akıtmaya, bir ve beraber olarak büyük ve güçlü Türkiye hedefine doğru yürümeye devam edeceğiz."