KÜLTÜR SANAT - 17 Eylül 2015 Perşembe 16:27

Hitit dönemine ilişkin yeni bulgular ele geçti

A
A
A
Hitit dönemine ilişkin yeni bulgular ele geçti

Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Kocaeli Üniversitesi adına İstanbul Küçükçekmece Göl Havzası Bathonea’da yürütülen 2015 yılı kazılarından Erken Hitit dönemine ait olduğu düşünülen yaklaşık 4 bin yıllık bir kurşun figürin ele geçti.

Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Kocaeli Üniversitesi adına İstanbul Küçükçekmece Göl Havzası Bathonea’da yürütülen 2015 yılı kazılarından yaklaşık 4 bin yıllık bir kurşun figürin ele geçti. Ön ayaklarını geriye bükmüş, boynuzlu bir hayvanın (geyik) üzerinde ayakta duran figürinin başındaki polosu nedeniyle bir tanrıça betimlemesi olduğu düşünülüyor. 3,5 santimetre boyundaki figürinin Çekmece Nükleer Araştırma ve Eğitim Merkezi Uzmanları tarafından yapılan analiz sonucuna göre, kurşundan üretildiği tespit edildi. Figürinin temizliği ve konservasyonu İstanbul Restorasyon ve Konservasyon Merkez ve Bölge Laboratuvarı Müdürlüğü tarafından mikroskop altında çok dikkatlice gerçekleştirildi.

Bathonea kazıları 2015 yılı çalışmalarında ortaya çıkarılan küçük kurşun figürin, stilistik özelliklerine göre “Hititli” üslubunu yansıtıyor. Aynı kazı alanında 2013 yılında bir tanrı ve tanrıça betimi olmak üzere iki adet heykelcik ile aynı döneme tarihlenen bazı seramik parçaları ele geçmişti. 2015 yılı kazılarından çıkan kurşun figürin İstanbul’daki Erken Hitit Dönemi verilerini kuvvetlendiren önemli bir kanıt olarak değerlendiriliyor. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın Kuşadası’nda deprem paneli düzenlendi Kuşadası Belediyesi, ’Depremi Felakete Dönüştüren Sebepler’ ve ’Ege Bölgesi Depremselliği ve Kuşadası’ başlıklı panele ev sahipliği yaptı. Etkinliğe konuşmacı olarak katılan Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) İnşaat Mühendisliği Bölümü Geoteknik Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şükrü Ersoy, "Kuşadası Körfezi’ndeki fayların özelliği çok güçlü olmamalarına rağmen sık deprem üretmeleri. Sisam Adası’nın kuzeyinde, deniz içinde doğu-batı doğrultusunda uzanan fayın da Kuşadası’na değil, batıya doğru deprem üreteceğini düşünüyorum" dedi. Kuşadası Belediyesi ve İnşaat Mühendisleri Odası Aydın Şubesi tarafından Pera Düğün, Organizasyon ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen panelde, geçmişten bugüne kadar Türkiye’de meydana gelen depremlerde neden çok fazla can kaybı yaşandığı sorusuna cevap aranmaya çalışıldı. Mevcut yapı stoğunun güvenliği ve yapılacak güçlendirmeler ile Kuşadası’nın deprem haritasıyla ilgili konuların öne çıktığı panele, Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Erdem Canbay ve Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) İnşaat Mühendisliği Bölümü Geoteknik Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şükrü Ersoy konuşmacı olarak katıldı. Panelde bir konuşma yapan Kuşadası Belediye Başkan Vekili Salim Tümer Apaydın, Kuşadası Belediyesi olarak kentte yaşanacak muhtemel bir depreme karşı mümkün olan her türlü önlemi almaya çalıştıklarını söyledi. Bilimsel veriler doğrultusunda depreme karşı yol haritası oluşturmak amacıyla daha önce ’Deprem ve Kentsel Dönüşüm’ başlıklı bir kurultay düzenlediklerini belirten Başkan Vekili Salim Tümer Apaydın, İmar Barışı adı altında yapılan düzenlemelerin de yanlışlığına dikkat çekti. "Yönetmeliklerde sorun yok" Kuşadası Belediye Başkan Vekili Salim Tümer Apaydın’ın ardından konuşan ODTÜ İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Erdem Canbay ise Türkiye’de 1937 yılından beri hazırlanan deprem yönetmeliklerinde herhangi bir sorunun olmadığını belirtti. Depremlerin bilimsel açıdan önceden tahmin edilebileceğine vurgu yapan Prof. Dr. Canbay, "Ancak eğer ülkenizde doğru yapılaşma ve doğru imar planı olmazsa, iyi ve ahlaklı mühendisler ile inşaat ustaları yetiştirmezseniz, devlet ve kamunun kontrol mekanizmaları görevlerini tam olarak yerine getirmezse depreme karşı hiçbir önlem alamazsınız" dedi. "Zemin ve yapı birbirine barışık olmak zorunda" Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) İnşaat Mühendisliği Bölümü Geoteknik Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şükrü Ersoy, ise, "Kuşadası Körfezi’ndeki fayların özelliği çok güçlü olmamalarına rağmen sık deprem üretmeleri. Ege ve Aydın’daki tüm yerleşmelerin zeminleri sıvılaşmaya uygun. Bu nedenle zeminle yapının birbirine barışık olması gerekiyor. Sisam Adası’nın kuzeyinde, deniz içinde doğu-batı doğrultusunda uzanan fayın da Kuşadası’na değil, batıya doğru deprem üreteceğini düşünüyorum. Bir de Büyük Menderes fay hattı var. Bu iki fay hattı birbirinden bağımsız depremler üretecek kapasitede" diye konuştu. Panele, Kuşadası Belediye Başkan Vekili Salim Tümer Apaydın, Kuşadası Belediye Başkan Yardımcısı Ayşegül Dağlı, belediye meclis üyeleri, CHP Kuşadası İlçe Örgütü Başkanı Mehmet Gürbilek, İnşaat Mühendisleri Odası Aydın Şubesi Başkanı Ali Atılım Kahraman, AKUT Kuşadası ekibi ve STK temsilcileri katıldı.