GÜNDEM - 28 Temmuz 2016 Perşembe 16:10

Halil İnalcık'ın defnedildiği Fatih Camii Haziresi'nin özelliği ne?

A
A
A
Halil İnalcık'ın defnedildiği Fatih Camii Haziresi'nin özelliği ne?

Tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden duayen tarihçi ve yazar Prof. Dr. Halil İnalcık, Fatih Camiii'nde öğle namazını müteakip kılınan cenaze namazının ardından Fatih Camii Haziresi'nde toprağa verildi. İşte Fatih Camii Haziresi'nin önemi ve Osmanlı döneminde başlayan geleneğin tarihi;

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatı ve Bakanlar Kurulu kararı ile Prof. Dr. İnalcık'ın defnedildiği Fatih Camii Haziresi’nin tarihi Osmanlı dönemine dayanıyor.  smanlı İmparatorluğu döneminde protokol mezarlığı olan Fatih Camii Haziresi’ne defin yapılabilmesi için Bakanlar Kurulu kararı gerekiyor. Bu yüzden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatı ve Bakanlar Kurulu kararı ile Prof. Dr. İnalcık'ın defin işlemleri Fatih Camii Haziresi’ne izinli yapıldı.

Fatih Camii Haziresi’nin tarihi
Fa­tih Ca­mi­i’nin kıb­le ta­ra­fın­da, Çor­ba ka­pı­sı ve Tür­be ka­pı­sı ara­sın­da ka­lan Nak­şi­dil Sul­tan Tür­be­si’ni ve kü­çük kül­li­ye­si­ni de içine alan ha­zi­re­nin te­şek­kü­lü, bu sa­ha­ya 1194/1780’den son­ra ya­pı­lan de­fin­ler­le başlıyor. Bu sa­ha son­ra­dan du­var­lar­la çev­ri­le­rek ka­pa­lı bir ala­na dö­nüş­tü­rü­ldü. Ha­zi­re­ye de­fin için Osmanlı döneminde de sa­ray­dan, ya­ni pa­di­şah­tan izin al­mak ge­rekiyordu. XIX. yüz­yı­la ge­lin­ce­ye ka­dar ca­mi­le­rin ha­zi­re­le­ri­ne si­vil de­fin ya­pıl­maz­ken, XIX. yüz­yıl bir­çok açı­dan de­ği­şim­le­rin ya­şan­dı­ğı dö­nem olur. Me­zar­lık kül­tü­rü de bu de­ği­şim­den ken­dine dü­şen pa­yı alır. Da­ha ön­ce­le­ri şeh­rin muh­te­lif yer­le­rin­de tür­be ve kü­çük ha­zi­re­le­re rast­la­nır­ken XIX. yüz­yıl or­ta­la­rın­dan iti­ba­ren bu an­la­yış de­ği­şe­rek, ca­mi ha­zi­re­le­ri­ne da­ha çok de­fin ya­pıl­ma­ya baş­la­nır. Sadrazamlar, şeyhülislamlar, müşirler ve pek çok ilim adamının mezarlarının burada olması, Osmanlı protokolünün adeta törendeymiş gibi bir arada görülmesine imkân vermektedir. 

Kaç adet mezar taşı bulunuyor?
Fa­tih Ca­mii Ha­zi­re­si’nde 409 adet me­zar ta­şı bu­lun­mak­la be­ra­ber, boş me­zar­la­ra ait olduğu var­sa­yı­lan şa­hi­de­le­rin de nu­ma­ra­lan­dı­rıl­ma­sıy­la ra­kam 425’e ulaştı. 47 adet me­za­rın sa­hip­le­ri ise tes­pit edi­le­medi. Bun­lar­dan 113’ü ka­dı­na, 177’si ise er­ke­ğe ait me­zar taşla­rı­dır. Ha­zi­re­de med­fun ze­vat, mes­lek­le­ri­ne gö­re il­mi­ye, sey­fi­ye, ka­le­mi­ye ve ta­ri­kat men­sup­la­rı ol­mak üze­re dört ana grup­ta de­ğer­len­di­ri­lip bu gru­bun dı­şın­da ka­lan sanatkâr­lar da ay­rı bir baş­lık al­tın­da ele alın­mış.

Ünlü isimler
Ha­zi­re­de, Edebiyatçı Ahmed Midhat Efendi (1844-1912), Vezir Ahmed Nazîf Paşa (1841-1905), Edîb Alî Nûsret Bey (1874-1912), Şeyhü’l-islâm Amasyavî Seyyîd Halîl Efendi (1804-1880), Şeyhü’l-islam Dağıstanlı Ömer Hulûsî Efendi (1857- ?), Vali Edîb Paşa (1847-1904), Maârif Nâzırı Emrullah Efendi (1858-1914), Sadrâzam Gazi Ahmed Muhtar Paşa (1839-1918), Mirliva Gazi Mehmed Zekeriyya Paşa (?-1879), Âlim Hacı Mehmed Emin Efendi (? -1901), Ferik Hacı Hüseyin Rıfkî Paşa (?-1911), Müderris Hâfız Ahmed Şâkir Efendi (?-1897), Âlim Hoca İshak Efendi (1803-1891), Nâzır İbrahim Râsih Paşa (1851-1906) Ferik İsmail Hakkî Paşa (1835-1889), Müşir Mahmud Mesud Paşa (1820-1890), Âlim Manastırlı İsmail Hakkî Efendi (1856-1911) Vâli-Adliye Nâzırı Mehmed Âkif Paşa (1822-1893), Dersiâm Mehmed Hamdî Efendi (?-?), Vâli Mehmed İzzet Paşa (1824/25-1890), Mehmed Nazif Paşa (?-1894), Rusûmât Emîni Mehmed Ra’if Paşa (1836-1911), Hâriciye Nâzırı Mehmed Râşid Paşa (1824-1876), Şeyhü’l-islâm Mehmed Refik Efendi (1813-1872), Müşir Mehmed Şâkir Paşa (1847-1905), Vezîr Mehmed Şevket Paşa (1824-1890), Askerî Müfettiş Mehmed Tevfîk Paşa (1855-1915), Matematikçi Sâlih Zeki Bey (1864-1921), Şûra-yı Devlet Âzası Sâmîpaşa-zâde Necîb Paşa (1855-1883), Meşâyıhdan Hasan Hamdi Efendi (?-1904), Şehbenderzâde Ahmed Hilmi Efendi (?-1913), Harbiye Nâzırı Şevket Turgut Paşa (?-1924), Topçu Ali Rıza Paşa (1854-1921), Vezîr Velîyüddîn Paşa (?-1891) gibi isimler medfun.

1954'te vefat eden Meşâyıhdan Ahmed Tâhir Memiş Marâşî Efendi, 1964 yılında vefat eden asker ve siyasetçi General Pertev Demirhan, 2012 tarihinde İstanbul'da vefat eden vaiz İbrahim Subaşı, Bakanlar Kurulu kararıyla Fatih Camii Haziresine defnedilmişti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mersin Mersin’de ’Mutlu Kelebekler Festivali’ Türkiye’de kelebek türü sayısında birinci, Avrupa’da dördüncü, dünyada ise beşinci sırada yer alan Mersin’in Mut ilçesinde 1. Mutlu Kelebekler Festivali düzenledi. Mut Kaymakamlığı, Mersin Üniversitesi (MEÜ) Turizm Fakültesi ile Mut Ticaret ve Sanayi Odası iş birliğiyle ilki düzenlenen festival Karacaoğlan Çınaraltı Parkı’nda başladı. Festivale MEÜ Rektörü Prof. Dr. Erol Yaşar, MEÜ Turizm Dekanı Prof. Dr. Ahmet Atasoy, Mut TSO Başkanı Şahin Sezer ile çok sayıda vatandaş katıldı. Mut Belediyesi Halk Oyunları ekibinin gösterisinin ardından kelebek fotoğrafları sergisi gezildi. MEÜ Fen Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yusuf Hüseyinoğlu’nun söyleşi gerçekleştirmesinin ardından katılımcılar, Yer Köprü Şelalesi çevresinde geziye çıktı. MEÜ Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Atasoy, "Bugün Mutlu Kelebekler Festivali için Mut’tayız. Mut’ta yaşayan 100’ün üstünde kelebek türü var. Türkiye’de bir numarayız, Avrupa’da 4’üncü sıradayız. Dünyada ise 5’inci sıradayız. Bu kelebek türünün Mut’ta yaşaması aslında bir indikatör tür olduğunu göstermektedir. Aslında bu çeşitliliğin bu kadar fazla olması jeolojik çeşitlilikten, iklim özelliklilerinden ileri gelmektedir. Toprak verimliliğinin çok çeşitli olduğunu bize yansıtmaktadır" dedi. Festivale katılan Bukay İnce, "Bugün sevinçli bir gün, sevinçli bir hareket var Mut’ta. İlk defa düzenlenen Mutlu Kelebekler Festivali’ndeyiz. Ben de bilmiyordum bir Mutlu olarak, Türkiye’de en çok kelebek bulunan ilçe Mut’muş" diye konuştu. Nurşen Baytar da, "Çok güzel bir etkinlik. Dışarıdan birçok misafirlerimiz geliyor. İlgi çok büyük" ifadelerini kullandı.
Aydın Hamidiyeliler geleneksel keşkek hayrında buluştu Aydın’ın Nazilli ilçesine bağlı kırsal Hamidiye Mahallesi sakinleri imece usulü düzenledikleri dördüncü geleneksel keşkek hayrında buluştu. Mahalle Muhtarı Hüseyin Tosun öncülüğünde 4 yıl önce başlatılan keşkek hayrı geleneği bu yıl da yaşatıldı. Dördüncüsü gerçekleştirilen etkinlikte de binlerce vatandaş bir araya geldi. Yaklaşık 300 kilo buğday ve 300 kilo et kullanılarak bir gün önceden hazırlanan keşkeğe çorba, turşu ve helva da eklenerek gelen konuklara ikram edildi. Mahalle halkının topladığı yardımlarla imece usulü hazırlanan yaklaşık 10 bin kişilik keşkekten mahalle dışında yaşayan Hamidiyelilerin yanısıra mahalle sakinleri başta olmak üzere siyasi partilerin temsilcileri, başkanları ve yönetim kurulu üyeleri, çevre mahallelerin muhtarları, STK temsilcileri, kamu kurum ve kuruluşlarının müdürleri, oda başkanları ve davetliler tattı. "Geleneksel hale geldi" Etkinlik ile ilgili konuşan Hamidiye Mahalle Muhtarı Hüseyin Tosun, destek veren herkese teşekkür ederek, "Mahallemizdeki bu geleneği 4 yıl önce başlattık. İnşallah bundan sonraki yıllarda da devam edeceğiz. Köy halkımızın katkılarıyla yaptığımız bir hayır ve köy halkımıza bu nedenle çok minnettarım. İnşallah hayrımız vesilesi ile yapılan tüm dualarımız kabul olur. Keşkeğimiz yaklaşık 10 bin kişilik yapıldı. 300 kilo et ile 300 kilo buğday hazırlandı. Hayrımıza katılan tüm misafirlerimize ve ilgi gösteren herkese çok teşekkür ediyorum" dedi. "Allah devamını getirsin inşallah" Geleneksel keşkek hayrını çok güzezl bir etkinlik olduğunu ifade eden vatandaşlar da, emeği geçen herkese teşekkür ederek "İnsanlarımızın yardımlaşma duygusu Nazilli’mizin 82 mahallesinde ayrı ayrı, dönem dönem gerçekleşmektedir. Allah kabul etsin inşallah. Hamidiye köyümüz bu hayrı geleneksel hale getirdi. Allah devamını getirsin inşallah. Gerçekten harika bir etkinlikti. Bunda emeği geçen, düzenleyen herkese çok teşekkür ederiz" dediler.
Manisa Eşini öldürüp, kızını da yaralayan adamın etkisiz hale getirildiği görüntüler ortaya çıktı Manisa’nın Turgutlu ilçesinde eşini sokak ortasında bıçaklayarak öldüren ve 8 yaşındaki kızını yaralayan şahsın polisler tarafından etkisiz hale getirildiği anların görüntüleri ortaya çıktı. Olay, gece saat 03.00 sıralarında Turan Mahallesi Baltacı Mahmut yolunda meydana geldi. İddiaya göre uyuşturucu alan Fırat A., evde eşi Şenaye A. ile tartıştı. Tartışmanın ardından Şenaye A., 8 yaşındaki kızı D.A.’yı alarak evden kaçtı. Eşini takip eden Fırat A., Turan Mahallesi Baltacı Mahmut yolu üzerinde yakaladığı eşini çocuğunun gözleri önünde defalarca bıçakladı. Kızı D.A.’yı da bıçaklayan Fırat A., olay yerinden çıplak halde kaçmaya başladı. Kaçmaya çalışan Fırat A., polisin uyarılarına rağmen elindeki bıçakla ekiplere saldırı girişiminde bulundu. Uyarı amacıyla havaya ateş eden polis ekipleri, saldırılarını sürdüren zanlıyı bacağından vurarak etkisiz hale getirdi. Aldığı bıçak darbeleriyle ağır yaralanan Şenaye A. ve kızı, ambulansla Manisa Celal Bayar Üniversitesi Hafsa Sultan Hastanesine kaldırıldı. Burada yapılan tüm müdahalelere rağmen Şenaye A. hayatını kaybederken, kızı D.A.’nın tedavisine devam edildiği ve hayati tehlikesinin bulunmadığı öğrenildi. Şahsın etkisiz hale getirildiği anlar ortaya çıktı Eşini ve 8 yaşındaki kızını bıçaklayan, olay yerine gelen polise de saldıran şahsın polisten kaçışı, polisle mücadelesi ve etkisiz hale getirilmesi ise çevredeki iş yeri kameralarına saniye saniye yansıdı.
Samsun Thomas Reis: "Hedefimiz üçüncülüğü korumak" Samsunspor Teknik Direktörü Thomas Reis, ana hedeflerinin üçüncü sıradaki konumlarını korumak olduğunu söyledi. Trendyol Süper Lig’de 32. haftaya üçüncü sırada giren Samsunspor’da Teknik Direktör Thomas Reis, pazartesi günü oynayacakları Alanyaspor maçı öncesinde Nuri Asan Tesisleri’nde basın toplantısı düzenledi. Son haftalardaki kötü sonuçları değerlendiren Reis, hedeflerinin ligi üçüncü sırada bitirmek olduğunu ifade ederek, "Hedefimiz bu saatten sonra son 6 maç için kesinlikle işleri yoluna koymak. Önceden göstermiş olduğumuz performansı tekrardan kalan 6 maçta göstermek. Birçok takımla bir yarış içerisindeyiz. Biz ise kendi elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışacağız ve en iyi sonuçları almaya çalışacağız. Tabii lig bitiminde nerede tamamlayacağımızı göreceğiz" şeklinde konuştu. "Hedefimiz üçüncü sırada bulunmuş olduğumuz sırayı korumak" Üçüncülük yarışı hakkındaki soruya Thomas Reis, "Şimdi tamamen bir sonraki karşılaşmaya odaklanmış durumdayız. Evet son maçlarda istemediğimiz sonuçları aldık. Ligin geri kalan kısmında ise kesinlikle çok daha iyi bir performans göstermek istiyoruz. Son maçımızı Galatasaray’a karşı oynadık ve çok iyi bir rakibe karşı oynadık. Zor bir karşılaşmaydı. Alanyaspor ve Bodrum FK maçları da kesinlikle zor olacaktır. Çünkü küme düşme hattında ya da hattına yakın olmaları hasebiyle o karşılaşmalarda kesinlikle zor geçecektir. Bizim de çok iyi bir savaş vermemiz gerekiyor. Ligdeki pozisyonumuzla alakalı ya da üçüncü, dördüncü veya dediğiniz gibi beşinci sırada bitirmekle alakalı şansımızı değerlendirebiliriz. Ama biz takım olarak kesinlikle hedefimiz üçüncü sırada bulunmuş olduğumuz sırayı korumak ve bu şekilde devam etmek. Şu an açıkçası bu konuyla alakalı konuşmanın doğru bir zaman olduğu düşüncesinde değilim" diye cevap verdi. "Sözleşmem devam ediyor, kulüp de benimle devam etmek isteyecek mi lig sonu göreceğiz" Gelecek sezon da Samsunspor ile devam edip, etmeyeceğiyle ilgili sorulan soruya ise Thomas Reis, "Sözleşmemi zaten biliyorsunuz, 1+1 şeklinde bir sözleşmem var. Sözleşmem devam ediyor. Burada olduğum için öncelikle çok mutlu olduğumu belirtmem gerekiyor. Önemli olan ligi iyi bir yerde bitirmek. Tabii sezon başında beklentiler farklıydı. Şimdi ise beklentiler çok daha yüksek ve bizim de hedefimiz kesinlikle bu hayalleri, çok yaklaşmışken gerçekleştirmek. Hedefimiz de dediğim gibi bizim için önemli olan ligi güzel yerde bitirmek. Bizim için bir sonraki karşılaşmayı kazanmak da çok önemli. Mümkünse üçüncü sırada bitirmek istiyoruz. Lig bittikten sonra tabii gelecek seneyle alakalı konuşabiliriz. Son oynamamız gereken 6 karşılaşma var ve almamız gereken puanlar var. Tabii alacağımız puanlarla da umarım son oynamış olduğumuz 3 karşılaşmadan almış olduğumuz mağlubiyetleri unutabiliriz diye ümit ediyorum. Bu da çok önemli. Kulübümüz benimle devam etmek istiyor mu, istemiyor mu, bu da çok çok önemli" şeklinde konuştu. Reis, konuşmasının sonunda ise sakatlı bulunan oyunculardan Marc Bola’nın takıma katıldığını, Bennasser ve Celil Yüksel’in ise takımdan ayrı bireysel çalışmalara devam ettiğini söyledi.
Ankara Türk Ocakları Başkanı Öz: "Türk milletinin Türk dünyası ile bütünleşmesi sağlam temellere oturtulduğu zaman daha huzurlu bir dünya inşa edilecek" Türk Ocakları Genel Başkanı Mehmet Öz, Türk milletinin Türk dünyası ile bütünleşmesinin sağlam temellere oturtulduğu zaman daha huzurlu bir dünya inşa edileceğini ifade ederek, "Bu gerçekleştirilmezse çökme peşinde olanların kuracağı bir dünyada ne huzur olur, ne barış olur. Bu ancak tarihte olduğu gibi gelecekte de Türk milletinin öncülüğünde olabilecek bir projedir, bir ülküdür" dedi. Türk Ocakları 47. Olağan Genel Kurulu, Türk Ocakları Genel Başkanı Mehmet Öz başkanlığında gerçekleştirdi. Türk Ocakları 113. Yıl hizmet armağanlarının sahiplerine verilmesiyle başlayan genel kurulda konuşan Öz, Türk ocağının Türkiye Cumhuriyeti var oldukça hizmet etmeye devam edeceklerini söyledi. Öz, parti siyasetinin dışında kalmaya özen gösterdiklerini söyleyerek, "Biz siyaset yapmıyoruz ama siyasi alana da ilgisiz değiliz. Mesafemiz herkesin Türk milletine, Türklüğün meselelerine olan ilgisi derecesinde olacaktır ve olmaktadır" diye konuştu. Öz, Cumhuriyet’in kuruluş felsefesinin temel ilkeleri esas olarak muhafaza edilmek zorunda olduğunun altını çizdi. Dünyada küresel hakimiyet mücadelesinin tarih boyunca var olduğunu anlatan Öz, sözlerine şöyle devam etti: "Bizim de iddialı olduğumuz dönemlerde baş aktör olduğumuz konulardan birisidir bu. Dolayısıyla bu küresel egemenlik mücadelesi, son dönemde bizim coğrafyamıza birtakım projelerle yaklaşmış, adına Büyük Orta Doğu, genişletilmiş Büyük Orta Doğu dense de aslında bu başka bir şeydir. Coğrafyamızı parçalama, İsrail’in güvenliğini sağlam altına alma, Amerika’nın buradaki çıkarlarını sağlama. Bunun için buradaki unsurları kullanıyorlar." "Burada Müslümanların kanları ve kaynakları üzerinden bir proje yapılıyor" Öz, oyunlara karşı Türk devletlerinin birlik olması gerektiğini dile getirerek, "Türkiye’nin çıkarları bizim için önceliklidir ama bu coğrafyadaki bütün insanların huzuru da bizim için önceliklidir. On binlerce, yüz binlerce insanın hayatına mal olan Irak’ta, Suriye’de, şimdi Filistin’de birtakım durumlar var. Bunlar kimin için yaşanıyor? Bu coğrafyadaki unsurlar birileri için maşa mıdır? Ateşe atılacak odun mudur? Burada Müslümanların kanları ve kaynakları üzerinden bir proje yapılıyor" ifadelerini kullandı. Güçleri yettikçe başka ülkelerde yaşayan Türklerle ilgileneceklerini vurgulayan Öz, "Gerçek bir zemin olup ayaklarımızı basacağız ama ülkümüzden, kardeşlerimizin hürriyetlerine kavuşması ülküsünden, Irak’ta ve Suriye’de Türkiye’ye kurulan o tuzağı bozma amacından şaşmayacağız" açıklamasında bulundu. "Türk milleti asla rıza göstermez" Son dönemde terör örgütünün kayıtsız şartsız tasfiyesinden bahsedildiğini hatırlatan Öz, "Adına İmralı heyeti denen heyetin açıklamalarından, o heyetin içinde yer alan partinin açıklamalarından çok net bir şekilde görüyoruz ki taban tabana zıt talepler, bazen alenen şekilde, bazen örtülü bir şekilde telaffuz edilmektedir. Kimse kimseyi aptal yerine koymasın. Türk milletine böyle bir projeyi kimse kabul ettiremez. O talep ve beklentilerin doğrultusunda bir zemine bu müzakerelerin, bu görüşmelerin kaydırılmasına Türk milleti asla rıza göstermez. Şehitlerimizin kemiklerini sızlatacak hiçbir çözüme de Türk milleti evet demez" dedi. Türk milletinin Türk dünyası ile bütünleşmesinin sağlam temellere oturtulduğu zaman daha huzurlu bir dünya inşa edileceğini söyleyen Öz, "Bu gerçekleştirilmezse çökme peşinde olanların kuracağı bir dünyada ne huzur olur, ne barış olur. Bu ancak tarihte olduğu gibi gelecekte de Türk milletinin öncülüğünde olabilecek bir projedir, bir ülküdür" değerlendirmesinde bulundu. "Cumhuriyetimizin temel ilkelerini savunmakla mükellefiz" Milliyetçilik ülküsünün kökleşmesinin demokrasiyle mümkün olduğunu ifade eden Öz, "Biz demokratik hukuk devletini ve cumhuriyetimizin temel ilkelerini savunmakla mükellefiz. Bu sayede ancak fikirlerimizi toplumda daha etkili kılabiliriz diye düşünüyorum. Sıkıntılarımız var ama her zaman Türk milleti varsa, Türk milliyetçileri varsa ümit vardır" diyerek sözlerine son verdi.