SAĞLIK - 25 Ekim 2016 Salı 13:10

Gözlerini ovuşturanlar dikkat

A
A
A
Gözlerini ovuşturanlar dikkat

Vücudun en hassas noktasının gözler olduğunu belirten Göz Hastalıkları Uzmanı Op.Dr. Ali Sipahier, gözlerini ovuşturanları büyük tehlikenin beklediğini söyledi.

Göz Vakfı Bayrampaşa Göz Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Op.Dr. Ali Sipahier, "V için ekstra bir özen göstermeliyiz. Gözde meydana gelebilecek her türlü şikayeti ciddiye almalıyız" dedi. Keratokonus gözün en ön kısmında yer alan saydam kornea tabakasının incelmesi ve sivrileşmesi ile karakterize bir hastalık olduğunu kaydeden Sipahier, "Nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte gelişiminde genetik ve çevresel faktörler rol oynar.Özellikle göz kaşımanın hastalığın oluşumunda ve ilerlemesinde etkili olduğu gösterilmiştir. Kornea, göze gelen ışınların doğru odaklanmasını sağlayan önemli bir tabakadır bu nedenle bu bölgede olaşan değişimler görme kalitesini ciddi bir şekilde etkilerler . Hastalık genellikle ergenlik çağında başlar gözlük numarasının çok sık değişmesi ve bir süre sonra da gözlükle net görememe şikayetleriyle karşımıza çıkar. Çoğu zaman her iki gözde de hastalık görülse de görme seviyesi bir gözde daha düşük olur. Hastalık ilerledikçe ışığa karşı hassasiyet ve kamaşma şikayetleri ortaya çıkar ve görme seviyesi giderek azalır. 35-40 yaşlarında gelindiğinde hastalığın ilerlemesi durur" diye konuştu.

Keratokonus’un tedavisi nasıl yapılır?
Sipahier, "Keratokonus’un tedavisinde erken teşhis çok önemlidir Bir göz genelde daha az etkilendiğinden hastalar az gördüklerinin farkına varmayabilirler o nedenle ergenlik dönemindeki çocukların rutin muayenesi çok önemlidir. Keratokonus’un tedavisinde amaç, hastalığın ilerlemesini durdurmak ve görme seviyesini arttırmaktır" ifadelerini kullandı.

Korneal çarpraz bağlama tedavisi
Keratakonus’un ilerlemesini durdurduğu kanıtlanmış tek tedavi yöntemi olduğunu ifade eden Sipahier, "Damla anestezisi ile göz uyuştutulduktan sonra korneanın en dışındaki epitel tabakası kaldırılır , riboflavin A uygulanır sonrasında UV-A ışını verilerek korneanın güçlenmesi sağlanır. Korneal çarpraz bağlama tedavisinin hastalığı durdurmadaki başarısı \%90’ın üzerindedir ancak çok ilerlemiş olgularda kornea kalınlığı yetersiz olduğundan bu tedavi uygulanamaz. Bu nedenle kertokonus’un erken teşhis edilmesi çok önemlidir" dedi.

Görmeyi arttıran yöntemler
Sipahier, "Keratakonus hastaları ilk başlarda gözlükle iyi bir görme seviyesi elde edebilirler ancak hastalık ilerledikçe gözlük yeterli olmaz bu durumda özel kontakt lensler kullanılabilir. Kontakt lens kullanamayan hastalarda, hastalığın seviyesine göre değişik tedavi metodları uygulanabilir. Kornea içi halka tedavisi: Keratotokonusta bozulan kornea dokusununun içine monte edilen , şeffaf yapıda , doku uyumlu, cam türevi implantlardır. Korneanın içine yerleştirildikleri için kontakt lens gibi takıp, çıkarmak gerekmez. Ömür boyu sorunsuz bir şekilde gözde kalabildikleri gibi istenildiği zaman gözden çıkarılabilirler.Burada amaç şekli bozulan korneayı daha düzgün hale getirmek ve göze gelen ışınların doğru kırılmasını sağlamaktır. Topografi kılavuzlu excimer laser tedavisi: Kornea kalınlığı uygun olan keratokonus hastalarında bozuk olan kornea yüzeyini düzeltmek için uygulanan bir yöntemdir. Topografi cihazından alınan görüntüler analiz yapılarak Excimer laser cihazına aktarılır sonrasında korneanın düzensiz olan ön yüzeyi laser atışları ile düzeltilir. Bu yöntemin uygulanması için kornea kalınlığının belli bir limitin üzerinde olması gerekir . Genelde korneal çarpraz bağlama tedavisi ile birlikte uygulanan bu tedavi ile erken keratokonus olgularında oldukça başarılı sonuçlar alınabilmektedir. Fakik göz içi lensleri: Görme seviyeleri, yüksek miyop ve astigmat camlarla artan hastalarda tercih edilen bir yöntemdir. Hastalığın stabil hale geldiği 30-45 yaşları arasında ya da kollojen çarpraz bağlama tedavisi yapılmış ve göz numarası ilerlemeyen hastalarda uygulanabilir.

Refraktif lens değişimi: 45 yaşın üzerindeki uygun hastalarda ,katarakt ameliyatında yapıldığı gibi kişinin kendi merceği çıkarılarak yüksek miyopu ve astigmatı aynı anda düzeltebilen göz içi lensleri implante edilebilir. Keratoplasti(Kornea nakli): Keratokonusun ilerleyip korneanın saydamlığını yitirdiği ya da diğer yöntemlerle olumlu sonuç alınamadığı durumlarda tercih edilen bir yöntemdir. Keratokonus genç yaşlarda görülen bir hastalık olduğundan nakil yapılan korneada aynı hastalığın gelişme ihtimali ya da yeni takılan korneanın vücüt tarafından reddedilmesi olasılığı yüksektir. Bu nedenle keratokonus tedavisindeki ana hedef mümkün oldukça hastaların kendi kornealarıyla yaşamlarını sürdürmelerini sağlayabilmektir. Sonuç olarak keratokonus hastalığı ülkemizde sık görülen ve aktif, genç insanlarda görme seviyesini ve kalitesini oldukça azaltan bir hastalıktır. Ancak erken teşhisle ve özellikle son 10 yılda yaşanan teknolojik gelişmelerle bu hastalarda yüz güldürücü sonuçlar alınabilmektedir" şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Kayseri’ye 5 milyar liralık yatırımla Tarıma Dayalı Sera İhtisas Organize Sanayi Bölgesi kuruluyor Kayseri Valiliği, büyükşehir belediyesi, Kocasinan Belediyesi, Kayseri Ticaret Borsası, Kayseri Ticaret Odası ve Kayseri Sanayi Odası ortaklığında kurulan Kocasinan Jeotermal Kaynaklı Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgesi; 1 milyon 237 bin metrekare alanda 34 adet 25 bin metrekare ile 56 bin metrekare arasında değişen sera parseli, 9 adet 5 bin metrekare ile 25 bin metrekare arasında değişen sanayi parseliyle hizmet verecek. Tarıma Dayalı Sera İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’nde bin 500 kişi istihdam edilecek ve bu istihdamın yüzde 75’i kadınlardan oluşacak. Kayseri Kocasinan Tarıma Dayalı Sera İhtisas Organize Tarım Bölgesi; acele kamulaştırma işlemleri tamamlandı, üst ölçekli planları, genel yerleşim planı üst yapı modülleri ve nazım imar planı Tarım Bakanlığı’nca onaylandı. Bölgede; Maden Tetkik Arama Genel Müdürlüğü’nce (MTA) yapılan jeotermal sondaj çalışmaları çerçevesinde ilk test sonuçlarına göre 55-60 derece arasında sıcaklıkta 70-80 litre/saniye arasında debiye sahip sıcak su sondaj neticesinde çıkarıldı. Kayseri Ticaret Borsası’nda düzenlenen toplantıda; Kayseri tarımı için tarihi bir gün olduğunu kaydeden Vali Gökmen Çiçek; "Kayseri sanayi, turizm şehri ama unutmamalıyız ki Kayseri Türkiye’nin en önemli tarım şehirlerinden bir tanesi. Bugün Kayseri tarımı açısından bir milat olacak günü yaşıyoruz. Çıktığımız yolda Kayseri Valiliği, büyükşehir belediyesi, Kocasinan Belediyesi, Ticaret Odası, Sanayi Odası ve özellikle de işin yürütümünü sağlayan Ticaret Borsamızla beraber bir yola çıktık. 1 milyon 237 bin metrekare alanda tarıma dayalı sera OSB kurmak için bundan 1,5 yıl önce imzaları attık. 5 yıl gibi bir sürede tamamlanabilecek bütün işlemler başta Mustafa Elitaş Bakanımızın tıkandığımız yerlerde yolu açmasıyla, hatta ekonomik yönden verdiği katkılarla yine milletvekillerimizin her aşamada takibiyle, büyükşehir ve Kocasinan Belediyelerimizin baştan itibaren süreci takipleriyle bugün çok şükür mutlu sona ulaştığımızı ifade etmek istiyorum" dedi. AK Parti Genel Başkanvekili Mustafa Elitaş ise bölgede 35 bin ton meyve ve sebze üretiminin gerçekleştirileceğini ve bu ürünlerinin büyük bir kısmının komşu ve Avrupa ülkelerine ihraç edileceğini ifade ederek, "Kayseri’de 55-60 derecelik su bulmak önemli bir iş. Yanardağın eteğindeyiz, çevremizde 80, 90, 100 derecelik su varken burada olmaması zor bir işti. Yıllar önce Boğazköprü tarafında 40 derecelik bir su bulmuştuk. Şimdi 55, 60 derecelik su; tarıma dayalı sera organize sanayi bölgesinde uygun bir şey diye düşünüyorum. Isıtma ihtiyacı olmadan, doğrudan doğruya doğal yollarla bu işi yaparak 12 ay, 24 saat üretim yapabilecek topraksız tarımın öncülüğünü yapabilecek bir noktada. Kayseri’mizde su kıtlığından dolayı sulanabilir alanımız az, yaklaşık 300 bin hektarlık sulanabilir alanımız var, herhalde 160 bin hektarını ancak sulayabiliyoruz. Toplam 600 bin hektar tarım arazimiz var, 300 hektar sulanabilir alanımız var, 160 bin hektar da sulayabildiğimiz alan var. Bu manada bizim çok az su ihtiyacı olan ve yaz-kış, 24 saat üretim yapan bir noktaya doğru getirmek çok önemli bir iş. 35 bin ton meyve ve sebze üretimi gerçekleştirilecek ve bunun da büyük bir kısmı ihraç olacak" diye konuştu. "Bin 500 kişi istihdam edilecek" Tarıma Dayalı Sera İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’nin Kayseri’ye büyük katkı sunacağını da sözlerine ekleyen Elitaş; "1 milyon 237 bin metrekare üzerinde yapılacak olan bu tarımsal faaliyetler ilimize çok büyük katkı sağlayacak. Yaklaşık 5 milyar Türk Lirası civarında yatırım gerçekleştirilecek. Bu yatırımlarla ilgili bakanlığımız da destek veriyor. Bu da çok büyük bir katkı sağlayacak. İşadamlarımızı, sanayicilerimizi, çiftçilerimizi devletin verdiği imkanlardan faydalanmaya davet ediyorum. Bin 500 kişi istihdam edilecek. Bu istihdamın yüzde 75’lik kısmı da kadın çalışanlardan olacak" ifadelerini kullandı.
Diyarbakır Narin’in babası Arif Güran: ’’Nevzat yanımda otururken elleri hiç mi titremiyordu’’ Diyarbakır’da görülen Narin Güran cinayeti davasında savcının mütalaasının ardından söz alan baba Arif Güran, ‘’Nevzat Bahtiyar kızımı ararken yanımdaydı, elleri hiç mi titremiyordu’’ dedi. Merkez Bağlar ilçesine bağlı kırsal Tavşantepe Mahallesi’nde 21 Ağustos’ta kaybolan ve 19 gün sonra 8 Eylül’de Eğertutmaz Deresi’nde cesedi bulunan 8 yaşındaki Narin Güran cinayetine ilişkin Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nca başlatılan soruşturma kapsamında açılan davanın ikinci duruşması sürüyor. Diyarbakır 8’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nce görülen duruşmada, ’’iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme’’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla yargılanan Narin’in annesi Yüksel Güran, amcası Salim Güran ve ağabeyi Enes Güran ile Narin’in cansız bedenini bulunduğu dereye taşıyan komşuları Nevzat Bahtiyar yargılanıyor. Davanın ikinci duruşmasında tanıklar dinleniyor. ’’Ben kimseyi savunmuyorum’’ Savcının mütalaasının ardından söz verilen Narin’in babası Arif Güran, ‘’Ben olay günü Batman’daydım. Davetiye dağıtmak için gitmiştim. Akşamüstü köydeki komşum beni aradı, nerede olduğumu sordu. Bismil’de olduğumu sordu. ’Narin görünmüyor’ dedi. Ben de ’Bu saate kadar Narin nasıl kayıptır’ dedim. Bir kişi daha beni aradı ve Narin’in kayıp olduğunu söyledi. Köye gelinceye kadar neredeyse 3-4 kez kaza geçiriyorduk. Kızım benim için kıymetlidir ve farklıdır. Benim için ne kadar farklı ise annesi için de farklıdır. Ben ne kadar önemsiyorsam, annesi bir milyon kez önemser. Burada bir anneyi evladıyla sınıyorlar. Normal günlerde konuştuğu gibi hissetmedim. Tedirgin olduğunu hiç hissetmedim telefonda konuşurken. Köye yetiştik. Aramalara katıldım. Jandarma köpeklerle geldi. 10-15 dakika kendimden geçtim. Kalabalık oradaysa benim kızımın başına bir iş geldi dedim. Kalabalığa ’Neden duruyorsunuz, herkes aramalara katılsın’ dedim. O akşam hiç durmadım. Köpek nereye vuruyorsa oralara kaçarak baktım. Çocuklarım da yanımdaydı. Köyde başıboş köpekler vardı. Kızıma zarar verdiklerini düşündüm. Ben kimseyi savunmuyorum. Kızım için canımı veririm. Mısırın içinde koşarak belki üç kez gidip geldik. Amcaoğlum ’Bir trafik kazası var’ dedi. Hastaneye gittik. Fotoğrafı gördüm ona benzettim. Hastaneye önceden başkaları gidip baktılar, onun olmadığını söylediler. Ama ben yine gözümle görmek için gittim. O olmadığını öğrendik. Telefonuma ihbarlar gelmeye başladı. Sürekli dalga geçenler bile vardı. Konuşmayıp çocuk sesi çıkaran ihbarlar vardı, ’Kızın yanımızda’ diyenler de vardı’’ diye konuştu. ’’Her akşam kızım beni çağırıyor’’ Kızının kaybolması sonrası köyde kriz masası kurulduğunu, 4-5 gün hiç uyuyamadığını söyleyen Güran, "Yemek yiyemedim. Bu şekilde ifadelere de gidiyordum. Karakolda kızımın tepeye çıkmadığını iddia ettim. ’Narin görmemesi gereken bir konu için öldürüldü’ dediler. Sadece benim bilgimin olmadığını söylediler. Ben de öyle bir şeyin mümkün olmadığını söyledim. 8 yaşındaki bir kız neyi görebilir ki. Benim kızıma kıydılar. Benim kızım akıllı bir kızdır. Eve gidip gelme saatlerini bilir. Salim benim kızıma zarar vermez. Salim tutuklandı. Salim’in tutuklama sebebi saat 18.30 civarı köyden gittiği içindir. Salim benim kızımı götürdüyse, tutuklandıysa kızım nerede dedim. Bana ’Kızını bulacağız’ dediler. Daha sonra ise Salim’in işçileriyle ilgili bağlantılar ortaya çıkarıldı. Karakolda komutan bana ’Salim’in aracını kullandı mı, bindin mi?’ dedi. Ben hiç binmedim. Kapı zaten açık olduğu için herkes binmiş olabilir. Eşime daha sonra sordum. Eşim bir nişana gittikleri zaman o araca bindiklerini söyledi. Komutan eşime ve bana kızdı. Karakoldan çıktıktan sonra ben Mersin’e daha önce gittiğim zaman eşim Salim’in aracına bindiklerini söyledi. Sürekli karakola çağırılıyordum. Kimden şüphelendiğimi soruyorlardı. Daha sonra kızımın koşan görüntülerini bana izlettiler. Kızın koşarken arkasına baktığını ve neden kaçtığını sordular. Ben de bilmediğimi söyledim. Caminin orda otururken bu vahşi (Nevzat Bahtiyar) yanımdaydı. Zoruma giden buydu. Bugün Nevzat yanıma otururken elleri hiç mi titremiyordu. O gün söyleseydi Nevzat bugün başımın tacıydı. Eğer öldürmek istiyorsan gel beni öldür. Her akşam kızım beni çağırıyor. Ben uyuyamıyorum. Beni niye öldürmediler ki iki kurşun bana sıksalar da öldürselerdi, kızımın ölümüyle sınadılar. Salim senin başına silah dayadığında senin evladın evlat ise benim evladım değil miydi? Herkes oradaydı. Bin 700 tane personel vardı. Gelseydin onlara söyleseydin. Bugün ben Narin için canımı veririm. Eğer Salim ise, kim ise gelip beni öldürselerdi. Senin imanına davacıyım. Bunun üzerine Narin’in annesinin namusuyla oynadı. Tülin’imin gözü çok mükemmeldi. Rabbimin takdiri ya. Kızım gündüz uyurdu, gece ağlardı. Bu anne 8 yıl o kızına baktı. Anneyi kızıyla sınıyorlar. Allah var Allah. Bizim hayatımız dakikalara kalmış. Ben eşimin namusuna ve iffetine kefilim. Kimse kimsenin namusuna ve iffetine söz söyleyemez. Ben bugün bir ölüyorsam, kızım bin kez ölüyordur. Bir caninin ve bir katilin evime girmesiyle bu hale geldik. Ben dayanamıyorum. Dünyada öyle bir şey var mıdır ya. Hem bir insanın kızını öldüreceksin hem de ailesinin namusuyla oynuyorlar. Televizyonlarda namus dersi verenler neredeler. Kimse Narin için bir şey yapmamıştır. Narin için her şeyi yapan devlettir. Kızımın mezarını yaptılar. Ben her gün, her dakika, her saniye ölüyorum. Benim ciğerim gitti’’ ifadelerini kullandı. Arif Güran’ın konuşması sırasında Yüksel Güran ağlayarak ‘’Allah’ım sen bize yardım et’’ dedi. Enes Güran ise ayağa kalkarak jandarmaya dönüp, ‘’Bırak beni ben kalmak istemiyorum, bırak beni’’ dedi. Amca Hüseyin Güran, Nevzat Bahtiyar’a dönerek küfredip, ‘’Bize yalan söyledin. İftira attın bize’’ ifadelerini kullandı. Yaşanan kargaşanın ardından mahkeme salonu boşaltılarak, duruşmaya ara verildi. Aranın ardından duruşma tekrar başladı, sanık yakınları ise salona alınmadı.
Muğla Marmaris Belediyesi personeli yeni yıl yemeğinde buluştu Marmaris Belediye Başkanı Acar Ünlü’nün ev sahipliğindeki gecede bir yılın yorgunluğunu atan belediye çalışanları 2025 için enerji depolarken, Başkan Ünlü; “Hep omuz omuza, sırt sırta olduk. Birlik ve beraberliğimizin yeni yılda da devam etmesi dileğiyle yeni yılınızı kutluyorum” dedi. Marmaris Belediyesi personeli yeni yıl yemeğinde bir araya geldi. Marmaris Belediye Başkanı Acar Ünlü’nün ev sahipliği yaptığı yemeğe belediyenin tüm birimlerinde çalışan personel katıldı. Belediye Meclis Üyeleri ile CHP Marmaris İlçe Başkanı Ömer Bozdemir’in de katıldığı yemekte gönüllerince eğlenen belediye personeli yoğun geçen bir yılın yorgunluğunu atarak bir araya gelmenin keyfini yaşadı. Gecede bir konuşma yapan Başkan Acar Ünlü, 2024 yılının kendi hayatı için çok önemli bir dönüm noktası olduğunu belirterek “Hayatımın en önemli yıllarından birini yaşadım. Partimi temsil etmek için belediye başkanlığına aday adayı oldum. Partim bu görevi bana verdi ve CHP’nin belediye başkan adayı olarak yarışma fırsatı yakaladım. Bu kente 20 yıldan fazla hizmet eden ailemin ikinci kuşağı olarak belediye başkanı olup hizmet etmek bana nasip oldu. Bu onuru, gururu 2024 yılında yaşadım” dedi. “Hep yan yana, omuz omuza olacağız” Sorunları birlikte aşmaya devam edeceklerini ifade ederek özverilerinden dolayı personellere teşekkür eden Başkan Ünlü, “Marmaris’e hizmet etme fırsatını yakaladık ama bundan daha önemlisi sizlerle birlikte bu fırsatı yakaladık. Sizlerle çok uzun yıllardan beri tanışıyoruz. Mutlu günleri de hüzünlü günleri de birlikte yaşadık. Hep omuz omuza, sırt sırta olduk. Birlik ve beraberliğimizin yeni yılda da devam etmesi dileğiyle bu gece sembolik olarak 2025 yılına hep birlikte ilk adımı atıyoruz. 2025’in mutluluklar getirmesini diliyorum. Elbette zor günlerimiz de olacak. Ama biz hep yan yana, sırt sırta olacağız. Elimizden geldiğince sorunları birlikte aşmaya devam edeceğiz. Hepinize geldiğiniz için teşekkür ediyor, yeni yılınızı kutluyorum” şeklinde konuştu. Gecede yapılan çekiliş sonucunda isimleri kurayla belirlenen personele de çeşitli hediyeler verildi. Ayrıca çalıştığı için geceye katılamayan personele de fazla mesai ücreti verileceği açıklandı. Canlı müzik eşliğinde gece boyunca eğlenen personele Başkan Acar Ünlü ve meclis üyeleri de eşlik etti.