EKONOMİ - 20 Aralık 2016 Salı 19:13

Gemi ve yatlar üzerindeki bazı vergiler kaldırılıyor

A
A
A
Gemi ve yatlar üzerindeki bazı vergiler kaldırılıyor

Maliye Bakanı Naci Ağbal, gemi ve yatlar üzerindeki yıllık harç uygulamasını, damga vergisi, harç, banka sigorta muameleleri vergisi gibi vergilerin kaldırılacağını söyleyerek, "Zaten almadığımız bir vergiden sadece ve sadece gemi ve yatları millileştirmek adına vazgeçiyoruz” dedi.

Maliye Bakanı Ağbal, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı üzerine sunum yaptı.

Ağbal, tasarının ekonomide kamu idarelerinin uygulamalarında veya kamu hizmetlerinin sunumunda zaman zaman ortaya çıkan yeni ihtiyaçlar, problemler, durumlar karşısında vatandaşa yeni imkanlar getirmek amacıyla yapıldığını belirterek, “Sayın Başbakanımızın EKK Toplantısının akabinde ekonomiyle ilişkin kararları açıklayan demeci olmuştu. Bu yasa tasarısıyla hükümet olarak açıklamış olduğumuz yeni kararların yasal düzenleme boyutunu hayata geçirmiş olacağız. İşletmelerimizin krediye erişimini sağlamak, piyasalar özellikle reel sektörün kredi alma imkanlarını genişletmek amacıyla düzenleme yapıyoruz bu tasarıda. Kredi garanti fonu yaklaşık 20 milyara kadar bir kredi garanti fonu limiti bankalara verebilmektedir. Yapmak istediğimiz yasal düzenlemede 2 milyar liralık olan limiti, 25 milyar liraya çıkarıyoruz. Bu suretle işletmelerimize bu düzenleme sonrasında 250 milyar liralık kredi hacmini de oluşturmuş olacağız. Bu da ekonomide reel sektörün canlanması, kredi imkanlarının arttırılması, kredi piyasalarının geliştirilmesi anlamında önemli bir düzenleme olacaktır diye düşünüyorum” diye konuştu.

“OCAK ŞUBAT VE MART AYLARINA İLİŞKİN ÖDEMELERİ GEREKEN PRİM TUTARLARINI EKİM KASIM VE ARALIK AYLARINDA ÖDEYECEKLER"

"Küçük ve orta ölçekli işletmelerin başta olmak üzere hem nakit ihtiyaçlarına katkı sağlamak, hem de özellikle içinde bulunduğumuz koşullarla işletme sermayelerine destek olmak amacıyla Ocak şubat ve mart aylarına ilişkin sosyal güvenlik prim ödemelerini Ekim Kasım Aralık’a çekecek bir düzenleme yapıyoruz" ifadesini kullanan Ağbal, "Bu düzenleme neticesinde asgari ücret desteğinden yararlanan işletmelerimiz belli tutara kadar olan prim ödemelerini herhangi bir faiz alınmaksızın, Ocak Şubat ve Mart aylarına ilişkin ödemeleri gereken prim tutarlarını Ekim Kasım ve Aralık aylarında ödeyecekler. Dolayısıyla 6 aylık erteleme imkanı getiriyoruz. Bu sayede asgari ücret desteğinden yararlanan işletmelerimiz bu aylara ilişkin yükümlülükleri, bu tutarda azalmış olacak. Bu da işletmelerimize önemli bir nakit imkanı sağlayacak diye düşünüyorum. Burada önemli olan bu erteleme nedeniyle herhangi bir faizin alınmamış olması” açıklamasında bulundu.

2017 yılında özel sektör yatırım harcamalarını teşvik etmek amacıyla mevcut teşvik sisteminde 2017 yılına dönük olarak bir düzenleme yapıldığını da bildiren Ağbal, indirimli kurumlar vergisi uygulaması ve KDV iadesi uygulaması olduğunu hatırlatarak, “Burada yapmış olduğumuz düzenlemeyi sadece imalat sanayinde yatırım yapacak teşvik belgeli yatırımlar için getiriyoruz. Bu düzenlemeyi hayata geçirdiğimizde özel sektörün imal sektöründe yatırım yapan özel sektörün 2017 yılında bu kapsamdaki yatırım harcamalarına hız vereceğini ümit ediyoruz. Bu kapsamda gerçekten önemli teşvikler getiriyoruz. Her teşvik belgesinde yatırıma katkı oranı ve yatırıma katkı tutarı var. Burada yapmış olduğumuz düzenlemeyle imalat sektörüne yapılacak yatırım harcamalarında 15 puan yatırıma katkı oranını arttırıyoruz. Bir teşvik belgeli yatırımcı 2017 yılında imalat sektöründe yatırım yapıyorsa, normalde 100 milyarlık yatırım yaptığında 40 milyon lira indirim kurumlar vergisi elde edebilecekken şimdi onu yüzde 15’e arttırıyoruz. 40 milyon yerine 55 milyon lira yaklaşık 15 milyon ilave kurumlar vergisinden indirim hakkı getiriyoruz. 2017 yılında yapılacak yatırım harcamalarında asgari tutarın oranını 0 indiriyoruz” ifadelerini kullandı.

“50 MİLYON LİRANIN ALTINDA OLSA BİLE KDV İADESİNİN UYGULANMASI MÜMKÜN HALE GELİYOR"

KDV iadesi düzenlemesiyle ilgili konuşan Ağbal, şunları kaydetti:

“İmalat sektöründe yatırım teşvik belgesine sahip yatırımcılar 2017 yılında yapmış oldukları inşaat yatırımları nedeniyle yüklendikleri ancak mahsup yoluyla indirim konusu yapamadıkları KDV’leri iade yoluyla alabilecek. Mevcut sistem buna imkan vermiyor. 500 milyonun üzerindeki sabit sermaye yatırımlarına sahip teşvik belgeli yatırımlarda KDV iadesi imkanı vardı. En son bir düzenleme yaptık. 500 milyonluk tutarı 50 milyon liraya indirme konusunda yetki almıştık. Burada yaptığımız düzenleme 50 milyon liranın altında olsa bile KDV iadesinin uygulanması mümkün hale geliyor. Eğer teşvik belgeli yatırımın sabit sermaye tutarı 50 milyonun üzerindeyse bu teşvik belgesi kapsamında yapılacak inşaat işlerinde 6 ayda bir KDV iadesi alabilecek. 50 milyon liranın altındaysa bu durumda 2017’nin tamamında indirim konusu yapamadığı tutarları 2018 Ocak ayında gelip indirimi konusu yapabilecek.”

“ASGARİ ÜCRET DESTEĞİ UYGULAMASINA 2017’DE DEVAM EDİLECEK"

"EKK çerçevesinde olmamakla beraber bu yasada düzenlediğimiz önemli konulardan bir tanesi de asgari ücret desteği uygulamasına 2017’de devam edecek şekilde bir yasal düzenleme getiriyoruz" diyen Bakan Ağbal, "2016 yılında asgari ücretteki artıştan dolayı işletmelerimize asgari ücret desteği uygulamamız vardı. Biz bunu 2017 yılında da devam ettireceğiz. Bu konuda yasal düzenleme yapılması gerekiyor. Bu desteğin 2017 yılında da verilebilmesine ihtiyaç sağlıyor” şeklinde konuştu.

Bakan Ağbal, KOBİ’lerin birleşmesine ilişkin, birleşen iki şirketin KOBİ olursa imalat sektöründe faaliyet gösterirse bu birleşmenin olduğu dönem dahil 3 dönem indirimli kurumlar vergisi uygulaması getirildiğini ifade etti.

“GEMİ VE YATLAR ÜZERİNDEKİ YILLIK HARÇ UYGULAMASINI KALDIRIYORUZ"

Gemi ve yatlara ilişkin yasal düzenlemelerle ilgili ise Ağbal, şöyle konuştu:

“Çok sayıda gemi ve yatın aslında vatandaşlarımız tarafından sahip olunmasına rağmen yabancı bayraklı olarak denizlerimizde bulunduğunu biliyoruz. Bu

gemi ve yatlar üzerindeki vergisel yükler nedeniyle vatandaşlarımızın yabancı bayraklı gemi ve yat edinim yolunu seçmiş olmaları. Vatandaşlarımız tarafından halihazırda sahip olunan veya ilerde sahip olunacak gemi ve yatlar üzerindeki çeşitli vergi uygulamalarını değiştiriyoruz. Gemi ve yatlar üzerindeki yıllık harç uygulamasını kaldırıyoruz. Gemi ve yatlar üzerinde damga vergisi, harç, banka sigorta muameleleri vergisi gibi vergileri de kaldırıyoruz. Bu maliyet farklılığı vatandaşlar tarafından yurtdışından almayı cazip hale getiriyor. Yapmış olduğumuz düzenlemeyle almış olduğumuz bir vergiden vazgeçiyor değiliz, zaten almadığımız bir vergiden sadece ve sadece gemi ve yatları millileştirmek adına vazgeçiyoruz. Yıllık harcı kaldırıyoruz. Gemi ve yatların Türkiye’ye getirilmeleri şartıyla gemi siciline kaydettirmeleri şartıyla veraset intikal vergisi ve ithal nedeniyle alınması gereken vergilerden vazgeçiyoruz. Ulaştırma Bakanlığı ve Maliye Bakanlığı olarak düzenleme yaptık. Düzenlemeyle Türkiye’deki gemi ve yat edinimiyle, sahipliği üzerindeki yükleri dış ülkelerle aşağı yukarı benzen hale getirmek suretiyle bu gemi ve yatların millileşmesine katkı sağlamış olacağız.”

Tasarıda farklı ekonomik ihtiyaçlar çerçevesinde yapılan düzenlemeler de bulunduğunu söyleyen Bakan Ağbal, “Merkez Bankası Para Politikası Kurulu’nun toplantı sayısının mevcut yasada banka meclisinin toplantı sayısına paralel bir şekilde her ay 1 defa olmak üzere düzenlemiş durumda. Burada Merkez Bankasının talebi doğrultusunda yapılan düzenlemeyle yılda en az 8 defa olmak üzere tamamen banka yönetiminin kararına bağlı bir toplantı düzeni oluşturması amaçlanmıştır” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Düzce Uzmanından diş gıcırdatma ve çene sıkma uyarısı DÜZCE(İHA) – Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Diş Hekimi Jale Demir, Ağız Diş Sağlığı Haftası ve 22 Kasım Dünya Diş Hekimliği Günü dolayısıyla diş gıcırdatma ve çene sıkma olarak bilinen bruksizm tedavisi hakkında yapılması gerekenleri anlattı. Bruksizm sorunu yaşayanların; çene ağrısı, dişlerde aşınma, çiğneme kaslarında ağrı, TME (temporomandibular eklem) bozuklukları ve baş ağrısı ile karşı karşıya kalabileceklerini ifade eden Diş Hekimi Jale Demir, “Botulinum toksin, bu kasların aşırı aktivitesini azaltarak bruksizmi tedavi etmek amacıyla kullanılır. Bu, kasların aşırı kasılmasını engeller, diş gıcırdatmasını azaltır ve böylece ağrı ve diş hasarı riskini düşürür. Tedavinin amacı, bruksizmle ilişkili semptomları hafifletmek ve hastaların yaşam kalitesini artırmaktır. Bu minimal invaziv tedavi, diş sıkma şiddetini azaltmada etkili bir yöntem olarak kabul edilir” dedi. Botulinum toksinin uygulanması nasıl yapılır? Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde hasta kabulüne devam eden Jale Demir, botulinum toksinin uygulanmasını; “Botulinum toksin, çene kaslarına doğrudan enjeksiyon yoluyla uygulanır. İşlem, genellikle birkaç dakika sürer ve etkileri birkaç gün içinde fark edilir hale gelir. Yapılan işlemin amacı nöromüsküler aktiviteyi belirli bir süreliğine bloke etmektir. Böylelikle kasların aşırı kasılması kontrol altına alınır” şeklinde anlattı. Botulinum toksinin uygulanmasının avantajları ve yan etkileri Botulinum toksinin uygulanmasının avantajları ve yan etkileri hakkında da bilgiler veren Demir, “Botulinum toksin enjeksiyonu çene kaslarında rahatlama sağlayarak ağrı ve rahatsızlık hissini azaltmanın yanı sıra dişlerde aşınmayı önlemeye yardımcı olur. Yan etkiler genellikle hafif ve geçicidir; enjeksiyon bölgesinde hafif ağrı, şişlik veya morluk gibi lokal yan etkiler görülebilir ve bir kaç gün içerisinde geçer. Tedavi kalıcı olmadığından, birkaç ay sonra kas aktivitesi geri dönebilir” dedi. Estetik faydaları Maseter botoksun estetik faydaları hakkında bilgiler vererek açıklamasını sürdüren Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Diş Hekimi Jale Demir, “Maseter botoksu çene kaslarının aşırı aktivitesinden kaynaklanan sertliği azaltarak, yüzde oluşmuş olan köşeli ya da asimetrik görüntüyü düzeltir. Bu şekilde yüz kontürünün daha yumuşak ve doğal görünmesine katkıda bulunabilir. Özellikle, çene hattının çok belirgin olduğu veya yüzün alt kısmında hacmin fazla olduğu kişilerde, maseter botoksu, yüz hatlarının daha dengeli ve orantılı görünmesine yardımcı olur” açıklamasını yaparak Ağız Diş Sağlığı Haftası’nda, 22 Kasım Dünya Diş Hekimliği Günü dolayısıyla tüm diş hekimlerin gününü kutlayarak herkese sağlıklı gülüşler diledi.
Balıkesir Balıkesir’de kuraklıktan büyüyemeyen zeytin yüz güldürmedi Türkiye’nin önemli zeytin üretim merkezlerinden Balıkesir’in Edremit Körfezi yöresinde, zeytin hasadı bütün hızıyla devam ederken, kuraklıktan büyüyemeyen zeytin yüz güldürmedi. Kuraklık nedeniyle verim de büyük düşüş yaşanırken, Tariş’in henüz fiyat açıklayamaması ve yörede zeytinyağının 150 liraya kadar düşmesi de üreticiyi üzdü. Balıkesir’in Edremit Körfezi Yöresinde zeytinde var yıllı yaşanırken, kuraklık yüzünden ürün yüz güldürmedi. Mayıs ayından beri yağmur düşmemesi yüzünden bir çok yerde zeytinler büyüyemezken, yağ verimi de düştü. Yörede iki gün önce düşen yağmur da pek fayda sağlamadı. Yörede zeytin yevmiyelerinin bin 500 liraya kadar yükselmesine karşın, Tariş’in bu güne kadar fiyat açıklayamaması ve serbest piyasa da 150 liraya kadar zeytinyağı alınması üreticileri üzdü. Artan maliyetlere karşın zeytinyağı fiyatlarının da yarı yarıya düşmesi çiftçileri zor durumda bıraktı. Zeytincinin zorda olduğunu kaydeden üretici Halil Ergün,” Zeytincinin işi bu sene çok harap. Aynı domates gibi olacak bu sene zeytin. Zeytincide domatesçi gibi olacak Maliyet yüksek. İşçi paralarını çıkarmıyor. Herkes cepten ödüyor tayfa parasını. Parası olmayan zeytini bırakıyor tarlada, toplamıyor” dedi. İsa Uçar da, “Bu sene çok kurak gitti yıl. Kurak gidince zeytin de kurudu. Yağmur yağdı ama yeterli değil. Zeytin kurudu, ama gene de topluyoruz” dedi. Cemalettin Kaya ise, “Çok kurak gitti. Şu an yağmur oldu ama, gene de çok zor. Yağ fiyatları çok düştü. Tayfa yevmiyeleri bin 500 lira, yağın kilosu 150 lira. Karşılamıyor gelen gideni” diye konuştu. Rukiye Köse de, “Bu güne kadar 1-1,5 aydır gidiyoruz biz. Çuval hiç dolmadı. Zeytin çekirdek gibi. Kasaların içinden düşüyor zeytinlerimiz. Tariş de fiyat vermiyor. Biz çok zor durumdayız. Yevmiyeler çok pahalı. Yani kendimize hiç para kalmıyor. Hepsi yevmiyeye gidiyor. Bu sene çok mağdur durumdayız” dedi. Ziraat mühendisi Mustafa Erümit de, “Zeytinde beklenen yağış sonunda geldi. Ama, biraz geç oldu tabi ki. Ürünler, gördüğünüz gibi gelişemedi. Ama, bu yağmurun illaki faydası olacaktır. Ağaçların önümüzdeki senenin ürünleri için. Fakat bu sene, maalesef mayıs ayından beri yeterli yağmur olmadığı için üretici biraz mutsuz. Yeterli ürün var aslında. Ama, ürünlerimiz gelişemedi. Rekoltemiz normalin üzerindeydi fakat gelişemediği için yine de beklentinin altında kalan bir sezon olacak bizim için. Yağmurların devamı inşallah olacak. Daha güzel bir yıl olması dileğiyle” diye konuştu.
Çanakkale Atatürk için 21 Kasım 1938’de yapılan resmi cenaze töreninin fotoğrafları gün yüzüne çıktı Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Atatürk ve Çanakkale Savaşları Araştırma Merkezi (AÇASAM) Müdürü Doç. Dr. Barış Borlat, 10 Kasım 1938’de Atatürk’ün vefatından sonra 21 Kasım’da tüm Türkiye’de ikinci bir matem töreni düzenlendiğini söyledi. Borlat, arşiv çalışmaları ve dönemin yerel basınına yönelik taramalar esnasında 21 Kasım 1938’de Atatürk için Anadolu’da düzenlenen anma törenine dair fotoğrafların ilk kez ortaya çıktığını söyledi. Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 86 yıl önce 10 Kasım 1938’de vefat etti. Atatürk’ün vefatından sonra tahdit işlemleri başladı. İşlemlerin 11 Kasım’da sona ermesinin ardından Atatürk’ün naaşı Dolmabahçe Sarayında ziyarete açıldı. 18 Kasım’a kadar devam eden sürecin ardından Atatürk’ün naaşı, 19 Kasım’da Ankara’ya götürüldü. 21 Kasım’da yapılan törenle Atatürk’ün naaşı Anıtkabir bitene kadar geçici olarak bulunacağı Etnoğrafya Müzesine getirildi. 21 Kasım 1938 tarihinde Anadolu’da da tören icra edildi. AÇASAM Müdürü Doç. Dr. Barış Borlat tarafından yapılan arşiv çalışmaları ile 21 Kasım’daki ikinci matem törenine dair fotoğraflar ilk kez gün yüzüne çıktı. 21 Kasım gününde Anadolu’nun tamamında da bir resmi matem töreni icra edildi Doç. Dr. Barış Borlat, 10 Kasım 1938’de Atatürk’ün vefatı ile birlikte aslında Anadolu’da büyük bir hüzün başladığını belirterek, “Atatürk’ün vefatından hemen sonra tahdit işlemleri başlamış, 11 Kasım’daki bu işlemler sona erdikten sonra Dolmabahçe Sarayının muayede kısmında Atatürk’ün naaşının ziyarete açılma süreci gündeme gelmiş ve halk yoğun bir ilgi içerisinde, 16 Kasım’dan itibaren Atatürk’ün naaşını ziyaret ettiğini göreceğiz. Bu süreç 18 Kasım günü akşam, gece saatlerinde sona ermiş ve 19 Kasım günü Atatürk’ün naaşının Ankara’ya götürüldüğünü göreceğiz. Aslında bu süreçte yani Atatürk’ün bugün bahsedeceğimiz 21 Kasım tarihindeki Anadolu’nun tamamında yapılacak olan törende hazırlıkların başlamış olduğunu göreceğiz. Gönderilen bir emirle bütün vilayetlerde, ilçelerde, nahiyelerde 21 Kasım gününde bir tören icra edilmesi istenilmiştir. Nitekim Atatürk 19 Kasım günü Ankara’ya götürülmesi amacıyla başlamıştı işlemler, 20 Kasım günü kendisi Ankara’ya ulaşacaktır ve 21 Kasım gününde ise biz tören icra edilmesinin, hazırlıklarının başlamış olduğunu göreceğiz. İşte bu esnada Atatürk’ün Anıtkabir’in yapılmasına kadar geçecek olan süre esnasındaki naaşının da bulunacağı Etnografya Müzesi’nde bir tören icrasının hazırlıklarının başlamış olduğunu göreceğiz. Bu tören, 21 Kasım tarihinde icra edilecektir. Ancak daha önemlisi aynı anda Anadolu’nun tamamını da aynı şekilde 21 Kasım gününde bir tören yapılması istenilmiştir. Bu törenin özellikle saat ikide başlaması saat beşe kadar törenin sürmesi ve törenle ilgili bütün hazırlıkların yapılmış olduğunu göreceğiz. 21 Kasım gününde hem İstanbul’da, hem de Ankara’da yapılan törenlerle birlikte Anadolu’nun tamamında da bir resmi matem töreninin icra edildiğini göreceğiz. Anadolu içerisinde Urfa’da Antep‘te, Patnos‘ta, Kayseri’de törenler icra edilecektir. Bu tören esnasında saat ikide İstiklal Marşı‘yla biz Anadolu’nun tamamında törenin başlamış olduğunu göreceğiz” dedi. Okullar tatil edildi, bayraklar yarıya indi 21 Kasım günü Anadolu’da okulların tatil edildiğini, aynı zamanda bayrakların da yarıya indirildiğini ifade eden Doç. Dr. Barış Borlat, “Atatürk için 10 Kasım’dan sonra ikinci matem gününün tüm Anadolu’da 21 Kasım’da yapılmış olduğunu göreceğiz. Burada daha önemli şey şu aslında, bu törenlere bakıldığında törenler içerisindeki fotoğraflarda özellikle biz nasıl ki İstanbul’da, Dolmabahçe Sarayı’ndaki ziyaretler esnasında hınca hınç bir kalabalığın olduğunu, hatta izdihamlar esnasında 11 kişinin hayatını yitirdiğini görüyorsak, benzer şekilde Anadolu’da da 21 Kasım’da büyük bir kalabalığın kent meydanlarını doldurduğu, Atatürk büstünün yanında yapılan törenler esnasında kalabalıkların o günkü dönemin basınına yansıyan haberlerde olduğu gibi hıçkırarak ağladıklarını en azından göreceğiz. İşte bu 21 Kasım’daki ikinci matem töreni esnasında yapılan törenlere dair yapmış olduğumuz arşiv çalışmaları, dönemin yerel basınına yapmış olduğumuz taramalar esnasında ilk defa ulaştığımız fotoğraflar ortaya çıktı. Bu fotoğraflar, Anadolu’nun tamamındaki törenlerin bizi o günkü ruh halini yansıtıyor. Dönemin arşiv belgelerine bakıldığında, 21 Kasım töreni için şunu söylüyor: ‘Cumhuriyetin birleştiren ruhu, bir araya getiren ruhun aslında en önemli yansımasıydı’ diyor. İşte ulaştığınız bu arşiv belgelerinde dönemin koleksiyondaki özel fotoğraflarla ilk defa kamuoyunun göreceği bu belgelerle birlikte, biz 21 Kasım törenlerinin tüm Anadolu’da ne şekilde icra edildiğinde en iyi şekilde görmüş olacağız. Böylece aslında Atatürk’ün 10 Kasım’daki o yaşanan büyük matemin ikinci ve önemli kısmının da 21 Kasım gününde gerçekleşmiş olduğunu da söyleyebiliriz” diye konuştu. Tüm Türkiye, Anadolu Atatürk’e 21 Kasım gününde ikinci defa ve resmi olarak saygısını göstermiş oldu 21 Kasım günü tüm Türkiye’, Anadolu’nun Atatürk’e ikinci defa ve resmi olarak, sivil, halk hep bir arada saygısını göstermiş olduğunu kaydeden Doç. Dr. Barış Borlat, “21 Kasım töreninin yapılması amacıyla gönderilen resmi yazı içerisinde töreni nasıl icra edildiğine dair bir kroki hazırlanmış, bu kroki esnasında tüm tören noktalarındaki düzen ve hazırlıkların bahsedilmiş olduğunu göreceğiz. Biz bununla ilgili şunu söyleyebiliriz ki, tören en Batı’dan, Edirne’den başlayıp Hakkari‘ye kadar Kayseri’den, kuzeyden güneye Anadolu’nun her yerinde icra edilecektir ama daha önemlisi törenlerin köylere kadar inmiş olduğunu göreceğiz. Elimizdeki arşiv belgeleri, fotoğraflarda köy meydanlarında, köylülerin toplanmak suretiyle köy okulundaki öğretmenin kendilerini yönlendirmesiyle İstiklal Marşı okuyup, ardından 10’uncu Yıl Marşını okumak suretiyle, köydeki öğrencilerden seçmiş oldukları bir kişinin kürsüye gelerek Atatürk’ün yaşamış olduğu ve süreç esnasındaki devrimlerini, anlatmak suretiyle anmalar yapılmış ve saat tam 16.00’ya geldiğinde ise hep bir anda tüm Türkiye 3 dakika boyunca saygı duruşu gerçekleştirilmiş ve özellikle kent merkezlerinde 21 Kasım gününde Atatürk’ün heykelinin bulunduğu alandaki, bu heykellerin etrafı ve çevresi aydınlatılmış, askerler tarafından saygı nöbetinin sabaha kadar tutulmuş olduğunu göreceğiz. Böylece aslında tüm Türkiye, Anadolu Atatürk’e 21 Kasım gününde ikinci defa ve resmi olarak, sivil, halk hep bir arada saygısını göstermiş olduğunu söyleyebiliriz” şeklinde konuştu.