GÜNDEM - 27 Temmuz 2018 Cuma 10:03

Gazete ve dergi sayıları her geçen gün azalıyor

A
A
A
Gazete ve dergi sayıları her geçen gün azalıyor

Yazılı medya tirajları giderek düşüş gösterirken, buna bağlı olarak gazete ve dergi sayıları da düşüş gösteriyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerinden ve medya yansımalarından derlediği bilgilere göre, gazete ve dergi sayısının her geçen gün azaldığı görüldü.

Gazete ve dergi sayıları her geçen gün düşüş gösterirken, geçen yıl 2016 yılına oranla yüzde 2,3 azalarak 6 bin 124’e düştüğü saptandı. Gazetelerin yüzde 88,3’ü siyasi/haber/güncel, yüzde 2’si sektörel/mesleki, yüzde 1,9’u ise yerel yönetim içerikli yayınlar yaptı.Medya takip ve raporlama ajansı prnet, yazılı medya istatistiklerine yönelik yapılan araştırmayı inceledi. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerinden ve medya yansımalarından derlediği bilgilere göre, gazete ve dergi sayısının her geçen gün azaldığı görüldü. 2015 yılında 6 bin 802 olan gazete ve dergi sayısının 2016 yılında 6 bin 265’e 2017 yılında ise 6 bin 124’e düştüğü gözlendi. Geçen yıl yayımlanan yayınların ise yüzde 59,6’sını dergilerin oluşturduğu saptandı.

Yazılı medya tirajları düşüyor

Elde edilen veriler neticesinde gazete ve dergi sayılarının her geçen gün azaldığı görülürken, buna paralel olarak gazete ve dergi tirajlarının da düştüğü görüldü. 2016 yılına oranla 2017 yılında düşen tiraj oranı ise yüzde 2,6 olarak belirlendi. Bunun yanı sıra, 2017 yılında yayımlanan gazete ve dergilerin yıllık toplam tirajı 1 milyar 661 milyon 102 bin 580 olurken, bunun yüzde 93,9’unu gazetelerin oluşturduğu kaydedildi. Geçen yıl yayımlanan gazetelerin de yüzde 90,8’inin yerel yayın yaptığı anlaşılırken, sadece yüzde 7,1’inin ulusal boyutta olması dikkat çekti. Dergilerin ise yüzde 33,7’si yerel iken, yüzde 61,2’sinin ulusal boyutta olduğu belirlendi. Gazete ve dergilerin yayımlanma aralıkları incelendiğinde de; gazetelerin yüzde 30,4’ünün haftalık, yüzde 26’sının haftada 2 ila 6 gün arası, yüzde 15,7’sinin ise aylık olarak yayımlandığı görüldü. Dergiler de ise bu dağılım; yüzde 24,8 aylık, yüzde 22,1 üç aylık, yüzde 16,2 de altı aylık şeklinde gerçekleşti. Raporda, Basın İlan Kurumu’nun verilerine de yer verilirken, 2017 yılında resmi ilan ve reklama yapılan ödemelerin yüzde 4,5 arttığı saptandı.

En çok konuşulanlar

Yapılan medya araştırmasında konuyla alakalı yazılı basına yansıyan haber adetleri de belli oldu. Gerçekleştirilen medya araştırmasında, ekonomi ve siyasetin en çok konuşulan başlıklar olduğu saptanırken, 2017 yılında bu başlıklarda 1 milyona yakın haber içeriğinin üretildiği görüldü. Ekonomi ve siyasetin ardından en çok konuşulan bir diğer başlık 652 bin 985 haberle spor oldu; magazin ise 26 bin 524 haberle konuşuldu.

Burak Çubukçu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Cumhurbaşkanı Erdoğan: "CHP millilikten uzaklaşıyor" AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Muğla 8’inci İl Kongresine katıldı. Menteşe Spor Salonunda gerçekleştirilen AK Parti Muğla İl Kongresinde konuşan Erdoğan, konuşmasının ilk bölümünde CHP’yi eleştirerek, CHP’nin, Türkiye’nin uluslararası alanda etkin hale gelmesinden rahatsız olanların aparatı olduğunu söyledi. “Kazanımları korumak için gerektiğinde canımız ortaya koyduk” İstiklal harbinde Ege illeri arasında en fazla şehidi Muğla’nın verdiğini belirten Erdoğan, Erzurum Palandöken’de çığ düşmesi sonucu vefat eden milli sporcu Emre Yazgan için başsağlığı dileyerek, “Kardeşlerim, coğrafyamızdaki bin yıllık varlığımızın her anı, kesintisiz bir mücadeleyle geçmiştir. Nice medeniyetlerin doğduğu, yükseldiği ve battığı bu toprakları vatanımız kılmak için çok fedakârlık yaptık. Çok ter döktük, çok kan akıttık. Dişimizle tırnağımızla elde ettiğimiz kazanımları korumak için, gerektiğinde canımızı ortaya koymaktan çekinmedik. Tüm bu sureti içerisinde sadece dışarıdan gelen saldırıları göğüslemekle kalmadık. Aynı zamanda içerideki gaflet, dalalet, hatta ihanet odaklarıyla da uğraştık. Tarihe baktığımızda Osmanlı’nın Avrupa işlerine doğru sürdürdüğü ilerleyişinin hemen her safhasında önce geriye dönüp arkasını sağlama atma ihtiyacı duyduğunu görüyoruz. Osmanlı’nın son dönemde asırlarca bir arada yaşadığımız kimi kesimlerce nasıl kakla haline dönüştüğüne şahit olduk. Cumhuriyet döneminde kendi ülkesinin potansiyeline, kendi halkının değerlerine düşman olan mankurtların yol açtığı talimatların bedelini ödedik” ifadelerini kullandı. "Onların heybelerinde ülkenin ve milletin sorunlarıyla ilgili en küçük bir çözüm paketi yoktur" "Sırf kendi çıkarları uğruna, insanımızın öz güvenini kırmaya, buna küresel siyasi ve sosyal saldırılar karşısında savunmasız bırakmaya çalışanlar var" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bakınız Rus yazar Dostoyevski ne diyor? ‘Hiç insan öldürmediği halde bir katilden daha cani insanları gördük. Umudumuzu öldürenleri gördük.’ Evet, en büyük caniler insanların umudunu öldürenler veya ona teşebbüs edenlerdir. Yaşadığımız geçici sıkıntıları sanki dünya yıkılmış, biz de altında kalmışız edasıyla anlatanların gayesi asla milletimizin derdiyle dertlenmek değildir. Onların heybelerinde ülkenin ve milletin sorunlarıyla ilgili en küçük bir çözüm paketi yoktur. Daha önemlisi, böyle bir niyetleri, gayretleri, hazırlıkları da bulunuyor. ‘Ver ki yiyem, öp ki yatam. Gözdeki canım çıkmasın’ zihniyetiyle yıllardır milletin umudunu, enerjisini tüketenlerin bu ülkede dikilmiş tek bir ağaçları olmadığını en iyi sizler biliyorsunuz. Hiçbir eser ve hizmet olmadığı halde kafaları karıştırmakta, kabadayılık taslamakta, kavga çıkarmakta maşallah pek mahirdirler. Halbuki siyaset sadece yıkmakla, sadece engellemekle, sadece içi boş nutuklarla, sadece kameralara şov yapmakla yürütülecek bir iş değildir. Ne diyor gönül sultanı? ‘Kamil insan odur ki koyan dünyada bir eser, eseri olmayanın yerinde yerler eser.’ Şöyle dönüp ülkemizin son bir asrına baktığımızda kimlerin eserleriyle gönüllerde yaşadığını, kimlerin yerinde yerler estiğini herkes görüyor” ifadelerine yer verdi. "Türkiye’nin bölgesinde ve dünyada giderek etkin bir güç haline gelmesinden rahatsız olanların içerideki aparatı haline dönüştüler" AK Parti’nin eser ve hizmet siyasetiyle, demokrasi ve özgürlük reformlarıyla ülkemize nasıl çağ atlattığını söyleyen Erdoğan, "Hayata geçirdiğimiz projelere en çok karşı çıkanlar, en çok takoz koyanlar, şimdi bunlardan en fazla faydalananlardır. Mahalli İdare düzeyinde yıllardır yönettikleri yerleri, alt yapısı ve üst yapısıyla nasıl geri bıraktıklarını, buna karşılık imkânlarını nasıl yağmaladıklarını cümle alem biliyor. Üstelik son dönemde bu yağmaya bölücü terör örgütüyle irtibatını bir türlü kesmeyenleri de ortak ettiler. Kendi işlerindeki kavganın temelinde de işte bu rant kavgası var. Evet, kimden bahsediyorum? CHP’den bahsediyorum. Gerçi bu partiden söz açılınca insanın aklına ister istemez hangi CHP diyen bir soru geliyor. Çünkü karşımızda aynı amblem altında dört beş parçaya bölünmüş her biri diğerinin ayağını kaydırmakla, gözünü çıkarmakla meşgul bir yapı var. Her neyse kendi içlerinde ne yapacakları onları bileceği iş. Biz bu partinin genel duruşuyla ilgiliyiz. Esasen CHP, ilk parti faşizminden beri tarihinin her döneminde milletle kavgalı bir partiydi. Ama son dönemde işi artık ülkemize yönelik küresel projelerin taşeronluğunun işlenmeye kadar vardırdılar. Türkiye’nin bölgesinde ve dünyada giderek etkin bir güç haline gelmesinden rahatsız olanların içerideki aparatı haline dönüştüler. Her geçen gün dibe batmalarına rağmen maalesef bunlardan en küçük bir kendini düzeltme emaresi de göremiyoruz. Değerli Kardeşlerim, bu söylediklerimizin hiçbiri de izah değildir, ithaf değildir, iftira hiç değildir. Hepsi de apaçık hakikattir. CHP’nin tüm bünyesini saran bu gaflet haline her alanda şahit oluyoruz” dedi. "CHP, millilikten ve yerlilikten giderek daha fazla uzaklaşıyor" Türkiye’nin güney sınırlarının güvenliği için sınır ötesi harekatlar yaptığını belirten Erdoğan, "Karşısına kim çıkıyor? CHP. Türkiye Akdeniz’deki çıkarlarını korumak için Libya’da pozisyon alıyor. Karşısına kim çıkıyor. CHP. Türkiye Ukrayna Savaşı’ndan Filistin’de yaşanan trajediye kadar, bölgesindeki tüm çatışmalarda dünyanın takdirini kazanan tutumlar geliştiriyor, karşısına yine CHP çıkıyor. Türkiye, Türk dünyasının siyasi, kültürel, sosyal, askeri, beşeri birliğini sağlayacak tarihi adımlar atıyor, karşısına yine CHP çıkıyor. Türkiye, Afrika’dan Güney Amerika’ya kadar geniş bir alanda kazan kazan esasına dayalı açılımlara gelişiyor, karşısına yine CHP çıkıyor. Uluslararası hemen her konuda kendi ülkesi yerine başkalarının safında yer almayı alışkanlık haline getiren CHP, millilikten ve yerlilikten giderek daha fazla uzaklaşıyor. Bu savrulmanın en önemli delillerinden biri de FETÖ’den PKK, YPG’ye kadar farklı örgütlerle kurdukları alengirli ilişkilerdir. Küresel güçlerin soytarısı haline gelen CHP’ye gönül verenlerin önemli bir kısmının da bu tablodan rahatsız olduklarını biliyoruz, görüyoruz. Biz bu hakikatlerin vicdanları rahatsız, kafaları huzursuz ama aynı zamanda çaresiz aklıselim sahibi CHP’liler adına da dile getiriyoruz” şeklinde konuştu. “Özel’in kırdığı potları üst üste koysak Halep’e yol olur” “Eski genel başkanların gerçeklerden kopmuş bir şekilde eline FETÖ’cülerin tutuşturduğu argümanlarla 13 yıl güya siyaset yaptı. Şimdiki genel başkanları da yalan yalan bilgiler, içeride ve dışarıda karşılığı olmayan ve komplo teorileri üzerinde siyaset yapıyor" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sayın Özel’in iç ve dış politikada kırdığı potları üst üste koysak, burada Halep’e yol olur. Hakkını vermek sözsüz. İlk başta milletimizi ve gençlerimizi eğlendiriyordu. Ama artık komik bile değil, Türkiye gibi güçlü bir ülkenin ana muhalefet liderinin kendini bu durumlara düşürmesi Türk siyaseti adına utandırıcıdır. Demokrasilerde iktidarın icraat gücüne en çok katkıyı yapan unsurlardan biri de muhalefetin tutarlılığı ve alternatif politika geliştirme kabiliyetidir. Bizdeki muhalefet ne tutarlı ne de politika geliştirme kabiliyetine sahiptir. Muhalefet temsilcileri tuğla üstüne tuğla koymak yerine, laf üstüne laf koymakla iş yaptıklarını sanıyorlar. Aslına bakılırsa, mevcut hallerinden gayet memnunlar. Aksi olsaydı, kendilerini şunca zamandır iktidardan uzak tutan bu yanlış üsluptan vazgeçip, milletin gönlünü kazanacak işlere yönetirlerdi. Demokratik siyasetin muhalefet vasıtasıyla kendini yenileme erdemini biz kendi kendimize gerçekleştiriyoruz” şeklinde konuştu. “Ülkemizin dünü gibi yarınının da umudu, inşaatçısı, yol açıcısı yine AK Parti ve Cumhur İttifakı’dır“ AK Partinin kurulduğu günden bugüne kadar kesintisiz bir değişim sürecini kendi içinde yaşatmayı başardığını söyleyen Erdoğan, "Parti yönetimimiz ve kabinelerimizle, vizyon belgelerimiz ve programlarımızla, eserlerimizle, hizmetlerimizle, reformlarımızla, milletimizle kurduğumuz temellerini güçlendirecek adımlarımızla. Velhasıl hayatın her alanına dokunan icraatlarımızla değişim bayrağını elden hiç bırakmadık. Bugün de ülkenin ihtiyacı olan her konuda, programı, projesi, vizyonu olan parti ve ittifak biziz. Milletimizin yaşadığı sıkıntıları çözme noktasında iradesi, çabası, reçetesi olan parti ve ittifak yine biziz. Bölgemizde ve dünyada yaşanan gelişmeleri en doğru şekilde okuyabilen parti ve ittifak biziz. Ülkemizin itibarını, devletimizin çıkarlarını, milletimizin olurunu korumak için gerektiğinde her türlü riski alarak tavır geliştirebilen parti ve ittifak biziz. Sadece günü kurtarmaya değil, asıl geleceği inşaya yönelik vizyona sahip parti ve ittifak biziz. Sözünü suya değil, milletin gönül defterine yazarak arkasında duran parti ve ittifak biziz. Saymaya kalksak, saatlerce sürecek vasıflarımızla ülkemizin dünü gibi yarının da umudu, inşaatçısı, yol açıcısı yine AK Parti ve Cumhur İttifakı’dır” dedi. "Muğla’ya 22 yılda 302 milyar lira tutarında yatırım yaptık” AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Muğla’ya 22 yılda yapılan yatırımlar hakkında da bilgi vererek yatırımları şu şekilde açıkladı: Adalet Bakanlığında 4 milyar, Eğitimde 23 milyar, Gençlik ve Sporda 5 milyar, Sosyal Yardımlarda 34 milyar, Sağlık alanında 8 milyar, Çevre ve Şehircilikte 36 milyar (8 milyar tutarındaki yatırımlar da devam ediyor), Ulaştırmada 57 milyar, Tarım ve Ormancılıkta 47 milyar, Enerji yatırımında 67 milyar, Kültür ve Turizmde 7 milyar, Çalışma ve Sosyal Güvenlikte 13 milyar liralık hizmet ve eser.
Siirt Siirt’te müteahhitler sorunlarını masaya yatırdı Siirt Ticaret ve Sanayi Odası öncülüğünde bir araya gelen Siirtli müteahhitler, sorunlarını ele aldı. Siirt Ticaret ve Sanayi Odası Başkan Vekili Fuat Özgür Çalapkulu, inşaat sektöründe faaliyet gösteren müteahhitlerle bir araya gelerek sektördeki sorunları dinledi. Toplantıda, artan inşaat maliyetleri, beton ve kalıp fiyatlarındaki yükseliş, işçi ücretlerindeki artış gibi konular ele alındı. Başkan Vekili Çalapkulu, müteahhitlerin yaşadığı zorluklara dikkat çekerek, çözüm üretme noktasında Ticaret ve Sanayi Odası olarak destek vereceklerini ifade etti. Çalapkulu, “Müteahhitlerimiz, Siirt’in ekonomik ve sosyal kalkınmasında önemli bir role sahiptir. Sorunlarınızı biliyoruz ve bu sorunların çözümü için sizlerle birlikte çalışmaya hazırız” dedi. Toplantıda, müteahhitlerin sektör içindeki zorlukları dile getirmesi ve dayanışma içinde hareket etme gerekliliği vurgulandı. Söz alan müteahhitler, inşaat sektöründe artan maliyetlerin kendilerini zor durumda bıraktığını belirtti. Müteahhitler, beton ve kalıp fiyatlarındaki artışların denetlenmesi gerektiğini ifade ederek, "Betoncular birleşmiş, kalıpçılar birleşmiş. Asgari ücret arttığında bu maliyetler direkt bize yansıyor. Türkiye’nin en pahalı betonunu alıyoruz. Artık biz de birlik olmalıyız" ifadelerini kullandı. Müteahhitler, betonculara veya kalıpçılara karşı olmadıklarını, ancak sektör içindeki diyalogun artırılması gerektiğini kaydetti. Birlikte hareket ederek Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ile görüşmek ve sorunlara kalıcı çözümler bulmak istediklerini vurguladı.