DÜNYA - 18 Ekim 2022 Salı 18:49

Fransız çimento devi Lafarge, DEAŞ’a yardım ettiği yönündeki suçlamaları kabul etti

A
A
A
Fransız çimento devi Lafarge, DEAŞ’a yardım ettiği yönündeki suçlamaları kabul etti

ABD’de görülen davada Fransız çimento devi Lafarge, Suriye'de bir fabrikayı çalışır halde tutmak için terör örgütü DEAŞ’a ödeme yaptığı için kendisine yöneltilen “DEAŞ'a yardım etme" suçunu kabul etti. Lafarge, 777,8 milyon dolar para cezası ödeyecek.

Fransız çimento devi Lafarge'nin, ABD’nin New York kentindeki Brooklyn Federal Mahkemesi’nde görülen davada Suriye'de bir fabrikasını çalışır halde tutmak için terör örgütü DEAŞ’a ödeme yaptığı için kendisine yöneltilen “DEAŞ'a yardım etme" suçunu kabul ettiğiği ve 777,8 milyon dolar para cezası ödeyeceği açıklandı.
Şirketin, Ağustos 2013ten Ekim 2014e kadar yaklaşık 17 milyon dolar ödeme yaptığı ifade edilirken, dava kapsamında henüz hiçbir şahıs suçlanmadı. Lafarge’nin suçunu kabul etmesi ile bir şirket ABD'de bir terör örgütüne maddi destek sağlama suçlamalarını ilk kez kabul etmiş oldu.

İsviçre merkezli Holcim tarafından 2015 yılında satın alınan Lafarge tarafından yapılan açıklamada, “Lafarge ve Lafarge Çimento Suriye, davranışları Lafarge’ın davranış kurallarını açıkça ihlal eden ilgili yöneticilerin eylemlerinin sorumluluğunu kabul etti. Bu davranışın gerçekleşmesinden derin üzüntü duyuyoruz ve bu sorunu çözmek için ABD Adalet Bakanlığı ile birlikte çalıştık” denildi.

Fransa’da 2018 yılında DEAŞ’a yaptığı ödemelerle bağlantılı olarak insanlığa karışı suç işlemeye ortak olmakla suçlanmıştı. Lafarge, Fransa’da devam eden soruşturmada Fransız makamlarıyla tam işbirliği yapmaya devam ettiğini ve Fransa’daki yargılamada haksız olarak gördüğü herhangi bir adli eyleme karşı kendisini savunacağını belirtti.

“Holcim’in temsil ettiği her şeyle taban tabana zıt”

Holcim tarafından yapılan açıklamada ise, Lafarge’ın ABD Adalet Bakanlığı ile yaptığı savunma anlaşmasının desteklendiği belirtilerek, davanın hiçbir şekilde Suriye’de faaliyet göstermeyen Holcim’i, ABD’deki herhangi bir Lafarge operasyonunu ve çalışanını içermediği aktarıldı. Açıklamada, söz konusu davanın Holcim’in temsil ettiği her şeyle taban tabana zıt olduğu vurgulandı.

Holcim, 2015'teki birleşme sırasında söz konusu ödemelerin yönetim kurulundan gizlendiğini belirterek, “Holcim 2016 yılında iddiaları duyduğunda proaktif ve gönüllü olarak büyük bir ABD hukuk firması tarafından yönetilen ve Yönetim Kurulu tarafından denetlenen kapsamlı bir soruşturma yürüttü. 2017deki başlıca araştırma bulgularını kamuya açıkladı ve bu olaylara karışan eski Lafarge SA ve Lafarge Çimento Suriye yöneticileri ile yollarını ayırdı” dedi.

Lafarge daha önce bir iç soruşturmanın ardından, Lafarge Çimento Suriye’nin Suriye’deki fabrikasındaki personeli korumak amacıyla silahlı gruplara ödeme yaptığını kabul etmiş, insanlığa karşı işlenen suçlara ortak olduğu yönündeki suçlamaları reddetmişti.

Fransa’daki dava devam ediyor

Lafarge hakkındaki dava, Sherpa isimli STK ve Avrupa Anayasa ve İnsan Hakları Merkezi'nin (ECCHR) yanı sıra Suriye'deki 11 eski Lafarge çalışanının şikayeti üzerine Haziran 2017'de açılmıştı. Haziran 2018'de ise Lafarge şirketi "terörizmi finanse etmek", "başkalarının hayatını tehlikeye atmak" ve "insanlığa karşı suçlara ortak olmak" ile suçlanmıştı. Paris Temyiz Mahkemesi, 7 Kasım 2019’da Suriye'deki terörist grupları finanse etmekle suçlanan Lafarge’in insanlığa karşı suçlarda suç ortaklığı iddianamesini iptal etmişti. Karara itiraz eden sivil toplum kuruluşu Sherpa ve Avrupa Anayasa ve İnsan Hakları Merkezi, Yargıtay'a temyiz başvurusunda bulunmuştu. Yargıtay, geçtiğimiz sene 7 Eylül’de Paris Temyiz Mahkemesi’nin, Lafarge'ın Suriye'deki faaliyetlerine ilişkin yürütülen soruşturmada "insanlığa karşı suçlara ortak olma" iddianamesini iptal etme kararını geçersiz kılmıştı.

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: "SÖYLEDİM, KULAK ARKASI ETTİLER"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen yıl 'Lafarge' firması ile ilgili yaptığı açıklamada, ' Lafarge’ın DEAŞ’a rüşvet verdiğini, terörü finanse ettiğini, Macron’a ve Avrupa’da pek çok lidere söyledim. Ancak hep kulak arkası ettiler' demişti.

Erdoğan'ın konu ile ilgili yaptığı açıklamada şunları söylemişti:

“Fransa Yüksek Mahkemesi tarafından konunun belgelenmiş olması önemli bir konu. Lafarge’ın DEAŞ’a rüşvet verdiğini, bununla beraber terörü finanse ettiğini, Macron’un kendisine ve Avrupa’da görüştüğüm pek çok lidere söyledim. Ancak hep kulak arkası ettiler. Lafarge firmasının faaliyeti, insanlığa karşı işlenen suçlara bir örnektir. Daha önceki konuşmalarımda da söyledim. ‘Başta Amerika. Irak üzerinden bunlara 30 bin TIR silah, mühimmat, araç-gereç desteği veriyor. Öbür tarafta Avrupa. Almanya’sıyla, Fransa’sıyla her türlü desteği veriyor. 90 kilometreyi aşkın tünel nerede? Suriye’de. Bunun çimentosu nereden geliyor? Lafarge. Lafarge nerede? Bu bir Fransız firması. Neyle izah edeceksiniz? Kimi aldatacaksınız? Bunların durumu devekuşu gibi. Saklamıyorlar, her şey meydanda. Ama bunların da hesabını verecekler’ demiştim. Bu çok önemli bir karar...”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Beyin ölümü gerçekleşen 53 yaşındaki hastanın organları 5 kişiye umut oldu SAMSUN (İHA) – Samsun’da tedavi gördüğü hastanede beyin ölümü gerçekleşen 53 yaşındaki erkek hastanın organları, nakil bekleyen 5 kişiye umut oldu. 3 gün önce Medicana International Samsun Hastanesi’ne beyin kanaması nedeniyle yatış yapan özel bireyin beyin ölümü tüm müdahalelere rağmen gerçekleşti. Aile ile yapılan görüşmelerde organ bağışı kabul edilince bu gece ameliyata alınan donörden 2 kornea, 2 böbrek ve 1 karaciğer nakil bekleyen hastalar, için alındı. Başarılı geçen operasyonun ardından karaciğer ve kornealar, OMÜ Tıp Fakültesi’ndeki 3 hastaya, böbreklerden biri İstanbul diğeri ise Sivas’taki organ bekleyen hastalara yetiştirilmek üzere yola çıktı. Operasyon hakkında bilgi veren Medicana International Samsun Hastanesi Organ Nakil Koordinatörü Hemşire Yeşim Yetkin "Donörümüz 3 gün önce beyin kanaması tanısıyla hastanemize yatmıştı. Yoğun bir tedavi süreci geçirdik ama tüm müdahalelere rağmen maalesef beyin ölümü gerçekleşti. Beyin ölümü sonrasında aile ile bir görüşme yaptık. Onlar da yüce gönüllü davranarak organları bağışlamayı kabul ettiler. Hastamız tam 5 kişiye umut olarak yeni bir yaşam için kapılar açılmasına vesile oldu. Umutla organları bekleyen 5 kişi inşallah yeniden hayata tutunmuş olacaklar. Karaciğer ve 2 kornea Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi’ndeki hastalara, böbreğin biri Sivas’a diğeri de İstanbul Çapa’da tedavi gören hastalara gitti. Hastamız 53 yaşında erkek hastaydı. Hastamız, özel durumundan dolayı herhangi bir meslek icra etmiyordu" dedi. Organlar, hava ve karayolu ile nakil bekleyen hastalara yetiştirilmek üzere hastaneden uğurlandı.
Şanlıurfa Şanlıurfaspor yönetimi istifa etti Şanlıurfaspor yönetimi, Esenler Erokspor mağlubiyetinin ardından taraftarın ’yönetim istifa’ çağrıları sonrası istifa etti. Şanlıurfaspor, sahasında Esenler Erokspor’a 2-0 yenildi. Taraftar bu yenilginin ardından tribünde ‘yönetim istifa’ çağrısında bulundu. Bu çağrının ardından yönetim, yaptığı yazılı açıklama ile istifa ettiğini duyurdu. Yapılan açıklamada, "Sezon başından bu yana yönetim olarak çok büyük özveri ile yaptığımız mücadelenin maalesef bugün sonuna gelmiş bulunmaktayız. Sezonu zaten futbolcusu olmayan ve yüz milyon borcu olan bir takımı ayağa kaldırmak için yönetim olarak el ele verip sezon başında sahaya sürülebilecek bir takım kurup bırakacağımızı söylemiştik. Hatta devre arasında yine takımın bu durumunun desteksiz, sahipsiz bir yere varamayacağını defalarca dile getirmemize rağmen çağrımız bir karşılık bulmamıştır. Çalmadığımız kapı aramadığımız kimse kalmamıştır. 1. Lige çıktığımız sezon kupa töreninde boy boy resim çektirmek için sıraya giren siyasetçileri, iş adamları milletvekilleri, bürokratları, STK başkanları o günden sonra hiçbir şekilde Şanlıurfaspor’u bırakın desteği maçlarında dahi görülmemiştir. Oysa ki geçen yıldan bırakılan enkazın tek başına bizim omuzlarımızla kaldırılamayacağını defalarca gerek TV kanallarında gerek ziyaretlerde yüksek sesle dile getirmemize rağmen hala anlam veremediğimiz bir şekilde sessizlik, uzak kalma ve terk edilişi maalesef Şanlıurfasporumuzun suçuymuş gibi karşımıza çıkmıştır. Şayet devre arasında biraz destek verilebilseydi hazır ve kurulu olan takımımız dağılmayacak, iki-üç transfer ile belki de en kötü play-off dahi oynayacaktı. Şehrimizin devre arasında destek olmama anlamında zorlayıcı unsurların takımımızın dengesini bozmuş bu unsurlara rağmen transfer tahtası açılarak giden oyuncuların yerleri doldurulmaya çalışılmışsa da gerekli ekonomik destek görülmediğinden elimizdeki paraya göre transfer yapılmıştır. Bu kadar zorlu ve ekonomisi güçlü bir ligde şehrin kenetlenmeden ve yeterli destek sağlanmadan başarıya ulaşması zaten imkansızdır. Geldiğimiz haftaya kadar umutlarımızı kaybetmeden, destek geleceğini varsayarak mücadelemizi sürdürmeye çalıştık. Sadece bahsi geçen süreçte kısıtlı imkanlarla yönetim kurulumuz valimiz ve büyükşehir belediye başkanımız tarafından verilen desteklerle durumu idare etmeye çalıştık. Son olarak Esenler Erokspor maçı öncesi yaptığımız çağrılarda Başta Sayın Bekir Bozdağ ve milletvekillerine, belediye başkanlarına, iş adamlarına, eski kulüp başkanlarına, STK başkanlarına karınca kararınca destek çağrısı dahi maalesef sonuçsuz kalmıştır. Tüm bu bilgilendirmelerimizde Şanlıurfaspor taraftarlarının her şeyi bilmesine rağmen istifaya çağırılması gereken kişilerin yerine yönetim kurulu olarak bizlerin istifası istenmiş olup bizler de bu çağrıya uymak zorunda kaldık. Fakat bu takıma bugünden sonra yapılacak yeni yönetime başta milletvekillerimiz ve şehrimizin mülki idare amirlerinin destekleri ile hiçbir şeyin bitmediğinin gösterileceği de mümkündür. Koskoca Şanlıurfaspor için bizim açımızdan söylenecek söz kalmamıştır. Yönetim kurulu olarak bugünden itibaren istifa ettiğimizi bildiririz" ifadelerine yer verildi.