ASAYİŞ - 13 Mayıs 2021 Perşembe 09:03

Evin anahtarını ailesine veren eş şimdi yandı

A
A
A
Evin anahtarını ailesine veren eş şimdi yandı

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, verdiği bir kararla boşanma davalarında kusur belirlemeye yeni bir boyut kazandırdı. Yüksek Mahkeme, evin anahtarını ailesine vererek evin manevi bağımsızlığını ihlal eden eşin boşanma davasında ağır kusurlu olduğuna hükmetti.

 Bir süredir geçimsizlik yaşayan çift, boşanmak için karşılıklı boşanma davası açtı. Tarafları dinleyen Aile Mahkemesi, erkeğin eşiyle birlikte yaşadığı evinin anahtarını kendi babasına vermesini ‘kusur’ saydı. Mahkeme; davalı-karşı davacı erkeğin anahtarı ailesine vermesiyle, evin manevi bağımsızlığını ihlal ettiğine hükmetti. Erkeğin boşanma davasını kabul eden Mahkeme, kadının tazminat taleplerini reddetti. Her iki taraf avukatı da kararı istinafa götürdü. Bölge Adliye Mahkemesi, itirazları reddetti. Bu defa davacı-karşı davalı kadın tarafından; kusur belirlemesi, erkeğin kabul edilen davası ve reddedilen tazminatlar yönünden, davalı-karşı davacı erkek tarafından ise; kusur belirlemesi, kadının kabul edilen davası ve reddedilen tazminat talepleri yönünden temyiz etti.

Dava dosyasını yeniden değerlendiren Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, Aile Mahkemesi kararını oy çokluğu ile onadı. Karara şerh koyan daire üyesi ise şu görüşü dile getirdi:

“Mahkemece davalı-karşı davacı erkeğe kusur olarak yüklenen evin anahtarını ailesine vererek evin manevi bağımsızlığını ihlal ettiği vakıasından sonra davacı-karşı davalı kadının evi terk edip, sonra evine dönmesi nedeni ile erkeğin bu kusurunu davacı-karşı davalı kadının affettiği, en azından hoşgörü ile karşıladığı anlaşılmaktadır. Kaldı ki davalı-karşı davacı erkeğin evin anahtarını babasından geri aldığı tanık beyanlarından anlaşılmaktadır. Bu vakıa erkeğe kusur olarak yüklenemeyeceğinden davalı-karşı davacı erkek kusursuz hale gelecektir. Bu nedenle kararın bozulması gerekir. Sayın çoğunluğun onama kararına yukarıda açıkladığım nedenlerle katılamıyorum.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Uludağ beyaz gelinliği giydi Türkiye’nin önemli kış turizmi merkezlerinden Uludağ’da sezonun ilk karı yağdı. Geçtiğimiz sezonlarda kar yağmaması sebebiyle sezonun geç açıldığı Uludağ’da kar yağışı erken sezon açılışının müjdesini verdi. Türkiye’nin en önemli turizm merkezlerinden biri olan Bursa Uludağ’da sezonun ilk karı yağdı. Hava sıcaklığı -13 dereceleri gösterirken, kar kalınlığı ise yer yer 30 santimetreye ulaştı. Tipi şeklinde yağan kar yağışı nedeniyle ulaşım aksadı. Ekipler kar küreme araçlarıyla yoğun kış mesaisine başladı. “Sezondan beklentimiz büyük” Sezonun erken açılabileceğini söyleyen Türkiye Kayak ve Snowboard Öğretmenleri Derneği Başkanı Yahya Usta, “Geçtiğimiz sezon da bu yılki gibi erken başlamıştı ama hava sıcaklığı gerekli şartları karşılamamıştı. Bu yıl havalar tam kış havası ve beklediğimiz kar yağışı başladı. Bize 80’li yılları hatırlattı. Bu yıl beklentimiz büyük. 400 kayak öğretmeni olarak Türkiye’nin tüm dağlarında hazırız. Uludağ’da 200’ü aşkın eğitmen görev yapmakta. İnşallah sezon iyi geçecek. Buradaki tüm amacımız şartları elverişli hale getirip kendi insanımızı kendi ülkemizde tutmak. Şu an 20 santimetre üzerinde bir kar kalınlığı ve yoğun bir kar yağışı var. Öğlen saatlerinde kar yağışı başladı. Gece sabaha kadar da yağacağını düşünüyoruz” şeklinde konuştu.
Kocaeli MARSİAD Genel Başkanı Odabaş: "Bizi bu soygun ve zulümlerden kurtarmanızı istiyoruz" MARSİAD Genel Başkanı Bahri Odabaş, TÜVTÜRK’ün 18 yıldır 30 milyon araç sahibine zulüm uyguladığını söyleyerek şirketin yetkilerinin iptalini istedi. Marmara Sanayici ve İşadamları Derneği (MARSİAD) Genel Başkanı Bahri Odabaş, TÜVTÜRK hakkında basın açıklaması yaptı. Şirketin 18 yıldır 30 milyon araç sahibine zulüm uyguladığını söyleyen Odabaş, TÜVTÜRK’ün yetkilerinin iptalini istediklerini açıkladı. "Rekabet ortamı oluşturmanızı ve bizi bu soygun ve zulümlerden kurtarmanızı istiyoruz" Kocaeli’nin Kartepe ilçesinde bulunan TÜVTÜRK’ün önünde basın açıklaması yapan MARSİAD Genel Başkanı Bahri Odabaş, "TÜVTÜRK ismiyle bizi soyup gavur eziyeti yapan, İngiliz ve alman firmasına son verin. 18 yıldan beri 10 dakikalık araç muayenesine en az 2 bin lira para alan, yetmedi gereksiz kusurlar bularak ikinci bir muayene ücreti alan, milyonlarca insanı gereksiz parça ve tamir masraflarına sokan, yetmedi ikinci muayene ücreti aldıktan bir gün sonra aracın rotu çıkan, araçlarımızı ve çalışan insanlarımızı saatlerce ve günlerce muayene kuyruklarında bekleterek üretim kayıplarına neden olan, İngiliz ve alman firmalarının yetkisini iptal ederek, her ilde yüzlerce bu işi yapan yerli ve milli firmalara yetki vererek, rekabet ortamı oluşturmanızı ve bizi bu soygun ve zulümlerden kurtarmanızı istiyoruz" diye konuştu. "Size verdiğimiz 5 yıllık yetki ile TÜVTÜRK’e 20 yıllık yetkiyi hangi hakla verdiniz?" Konuşmasını sürdüren Odabaş, "Ayrıca milyarlarca keş para toplayan, zarar etmesi söz konusu olmayan TÜVTÜRK’ün bir yılda 767 milyon vergi borcunu neden sildiniz? Bu vergileri silerken, milyonlarca araç sahibine her gün yollarda durdurarak, yetmedi oturduğunuz yerden plakalara vergi cezaları göndererek insanları üretimden ve hayattan neden nefret ettiriyorsunuz? Size verdiğimiz 5 yıllık yetki ile TÜVTÜRK’e 20 yıllık yetkiyi hangi hakla verdiniz?" şeklinde konuştu. "Sokaklara çıkmadan önce yasal ve demokratik haklarımızı, bize yakışır şekilde kullanmaya devam edeceğiz" Açıklamayı, halk ve sivil toplum olarak organize ettiklerini dile getiren Odabaş, "Artık tahammül edilemez duruma gelen, başta trafik cezaları olmak üzere diğer problemlerle ilgili basın açıklamamaları ile iktidarı uyarılarımız ve çözüm önerilerimiz devam edecektir. Sokaklara çıkmadan önce yasal ve demokratik haklarımızı, bize yakışır şekilde kullanmaya devam edeceğiz. İktidardan bizi dinlemesini ve anlamasını, gereğini yapmasını bekliyoruz" ifadelerini kullandı.