SAĞLIK - 22 Şubat 2017 Çarşamba 14:25

Evde ağda nasıl yapılır? Ve ev yapımı 2 doğal ağda tarifi

A
A
A
Evde ağda nasıl yapılır? Ve ev yapımı 2 doğal ağda tarifi

İstenmeyen tüylerden kurtulmak için jilet, tüy dökücü kremler, epilasyon, lazer gibi pek çok yöntem mevcuttur. Bu yöntemlerden biri de ağda kullanmaktır. Ağda uygulamasından sonra tüylerin uzun süre çıkmaması, ağda kullanımını kadınlar arasında popüler kılmaktadır. Piyasada çeşitli ağda markaları mevcut, fakat çoğu yoğun kimyasal içerikte olduklarından sağlığı tehdit edebiliyorlar. En güvenlisi kişinin kendi ağdasını evde kendisi yapmasıdır.

 Bugün size evde ağda nasıl yapılır? konusunu anlatacağınız.

Ev yapımı doğal ağda tarifi 1. tarif

Malzemeler
 2 bardak şeker
 1/4 oranında limon suyu
 1/4 oranında su
 2 adet aspirin

Öncelikle 2 su bardağı şekere bir bardağın dörtte biri oranındaki limon suyunu katıyoruz. Ayrı bir kapta bir bardağın dörtte biri ölçüde suyla 2 adet aspirini karıştırıyoruz, suyun içinde aspirin iyice erimelidir. Limon suyu, su, şeker ve aspirin yani tüm malzemeleri küçük bir tencereye alıp, orta ateşte karıştırıyoruz. Şeker suyun içerisinde iyice çözünüp kaynamaya başladığında,ocağı kısık ateşe alıp karıştırmaya devam ediyoruz.Ara ara baktınız taşmaya başlıyor,ocaktan alıp tekrar ateşin üzerine koyuyoruz.Ağda iyice kendi rengi olan karamelleşmeye başlayacaktır ama iyice koyulaşıncaya kadar ocakta karıştırmaya devam etmelisiniz.Şu var ki bal rengini gördüğünüzde hemen ocaktan almayın çünkü kıvamı henüz akıcıdır. Ağdanız karamele döndüğünde artık olmuştur.Biraz soğumasını bekledikten sonra cam kavanoza ya da yağlı poşete döküp serin yerde muhafaza edebilirsiniz.

Ev yapımı doğal ağda 2. Tarif

Malzemeler

1 çay bardağı şeker,
Yarım çay bardağı su,
Yarımdan az limon (yarımın tümü sıkılmayacak)
 Tüm bu malzemeleri küçük bir tencereye koyup kısık ateşte sürekli karıştırarak pişirin, kaynayacak, köpükler filan çıkacak hatta rengi koyulaşınca, denemek için ağdadan bir kaşık alıp akıcılığına bakın. Şayet kıvamı tutmuşsa ateşten alın, olmamışsa az daha kaynasın, ağdanın piştiği de kokusundan anlaşılıyor, bildiğiniz macun kıvamına gelmelidir.

Evde doğal ağda tarifinin ayrıntılı tarifi şudur;

1.Adım

Tencereye şekeri koyup, orta ısıda, şeker karamelize olana kadar yani kahverengi yapışkan kıvama gelene kadar pişirin.

2.Adım

Tahta kaşıkla içine limon suyu ve suyu ilave edin. Bunları katarken dikkatli olun, şeker, çok köpüklü ve çok sıcak olacak, üzerinize sıçramasın.

3.Adım

Malzemeler eriyip, macun kıvamına gelen kadar karıştırmaya devam edin. Karışım çok kalın ise doğru kıvama gelene kadar, biraz su ilave edebilirsiniz.

4.Adım

Kullanmadan önce ağdanın biraz soğumasını bekleyin. Daha sonra kullanacaksanız, biraz soğutup, daha sonra buzdolabına kaldırın. Hemen ağda yapacaksanız ağdanın sıcaklığın kontrol edin. Ağda spatulası ile bileğinize hazırladığınız ağdadan biraz sürün. Rahatsız edici sıcaklıkta ise biraz soğuması için bekleyin. Yani ağda çok aşırı sıcak olmamalı, fakat soğuk da olmamalı teninizin dayanabileceği sıcaklığa geldiğinde ağdanız hazır demektir!

5.Adım

Almak istediğiniz kılların uzunluğunu kontrol edin. Kılları almakta ideal uzunluk 3 mm ve 6 mm arasında olmalıdır. Kıllar çok kısa ise, ağda tüyleri kökten almakta zorlanır, ve çekemez. Kıllarınız çok uzun ise, kılları çekmek güç olur.

6.Adım

Kozmetikçilerden ağda bandı satın alın. Ağda bandınız yoksa eski bir atleti veya pamuklu gömleği parçalar halinde kesip bunları ağda bandı olarak kullanabilirsiniz.

7.Adım

Ağdayı uygulamadan önce ağda yapacağınız yere bebek pudrası veya mısır nişastasından biraz serpin. Bu ürünler cildin fazla yağını ve nemini emecek, ağdanın teninize değil, kıllara yapışmasını sağlayacak böylece daha az acı duyacaksınız.

8.Adım

Ağda spatulasınızı kozmetikçiden temin edebilirsiniz. Hazırladığınız ağdayı ağda spatulası ile tüylerin çıkış yönüne doğru ağdayı sürün. Hazırladığınız pamuklu kumaşları ağdayı sürdüğünüz yere, tüylerin uzama yönüne bastırın. Ağdayı soğumaya bırakın, kumaşı hafifçe çekip, kumaşın çekilmeye hazır olup olmadığını kontrol edin.

9.Adım

Ağda çekilmek için kıvama geldiğinde, tüylerin çıkış yönünün tersine yapıştırdığınız kumaşı hızlı bir şekilde çekin.

10.Adım

Kalan ağdayı buzdolabında saklayın. Ağdanız katılaştıysa veya buzdolabındaki ağdayı tekrar kullanmak isterseniz, benmari usulü yahut mikrodalgada ısıtıp kullanabilirsiniz

Kaynak: www.mavikadin.com

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Haydar Aliyev, vefatının 22. yılında Üsküdar Üniversitesi’nde anıldı Azerbaycan’ın eski Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev, vefatının 22. yılında Üsküdar Üniversitesi’nde düzenlenen programda anıldı. Etkinlikte, Aliyev’in siyasi mirası ve Türkiye-Azerbaycan kardeşliğine katkıları ele alındı. Üsküdar Üniversitesi Merkez Yerleşkesi Nermin Tarhan Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen "Türkiye-Azerbaycan kardeşliğinin mimarı: Ulu Önder Haydar Aliyev’i Anma Gecesi" programı, saygı duruşu ve Türkiye ile Azerbaycan milli marşlarının okunmasıyla başladı. Açılışın ardından düzenlenen panelde; Yıldız Teknik Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süleyman Doğan, İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Celal Erbay, Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kerem Karabulut ile Marmara Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Okan Yeşilot, Haydar Aliyev’in siyasi mirası ve Türkiye-Azerbaycan ilişkilerine katkılarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Panelin ardından ses sanatçısı Süreyya Eyvazova, Azerbaycan’ın simge eserlerinden "Sarı Gelin" türküsünü seslendirdi. "Tarihimize baktığımızda biz hem kardeşiz hem soydaşız hem de kader ortağıyız" Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nazife Güngör, Haydar Aliyev’in Azerbaycan milleti için taşıdığı önemi vurgulayarak, gerçekleştirdiği anma konuşmasında şu ifadelere yer verdi: "İki liderimizden, iki ulu önderimizden birini bugün burada anıyoruz. Biri Atatürk, biri Haydar Aliyev. Her ikisi de bizim yolumuzu açtı. Biri Türkiye’nin, biri Azerbaycanlı Türklerin yolunu açtı. Azerbaycan bizim için can, Azerbaycanlı kardeşlerimiz de can kardeşlerimizdir. Uzakta olsak bile gönül bağıyla bağlıydık ve o kültürün, o toplumun içerisine girdikçe aslında ne kadar yakın olduğumuzu; benzerlik de değil ne kadar aynı olduğumuzu fark ettim. Aslında bizim bir olduğumuzu keşfettim. Ortak kültür, ortak dil ayrı bir dil değil, hepimiz aynı dili konuşuyoruz. Ama bir kan birliği kesinlikle var ve bu kan birliğinin, genetik birliğinin, genetik aynılığın ben artık kimyasına çok inanmaya başladım. Çünkü yabancı hissetmiyoruz orada, benim için başka bir ülke değil. Tarihimize baktığımızda aslında biz hem kardeşiz hem soydaşız hem de aslında kader ortağıyız; aynı mücadelelerden geçmişiz. Emperyalist güçler tarafından aynı acılar çektirilmiş, aynı mücadele süreçleri yaşanmış. Dolayısıyla Haydar Aliyev gibi, Mustafa Kemal Atatürk gibi ulu önderler eğer bu kadar güçlü biçimde bizlere ışık tutup bizim yollarımızı açtılar ise, bu üniversitenin çatısı altında da şunu söyleyebilirim ki bizler için en büyük güç bilgi olmalı. Çünkü biz emperyalist güçlerle ancak ve ancak bilgi ile başa çıkabiliriz. Bu iki ulu önderin özelliği, her iki önder de kahramanlık destanını kendi halklarıyla birlikte, kendi milletleriyle birlikte yazdılar. Destanı cephede, meydanlarda birlikte gerçekleştirdiler. Birlikte kahramanlık hikayeleri yazıldı ve tarihe birlikte geçildi; milletiyle bütünleşerek ve büyük millet sevgisiyle. İktidar hırsı değil, millet sevgisi, milleti kurtarmak, bağımsızlık ve özgürlük sevdasıyla gerçekleştirilen büyük bir güç, büyük bir enerji. Dolayısıyla onlara çok şey borçluyuz." "Bilmek ve bilgi yolunda ittifak, her tür emperyal baskıdan kurtaracaktır" Prof. Dr. Güngör, bilginin iki millet arasındaki birleştirici gücü artıracağını ve güçlü bir Türk ittifakının bilgili insanlarla mümkün olabileceğini dile getirerek, "Bugün burada olmanız bizler için çok anlamlı. Ülker Hanım bize "’İyi ki kapılarınızı açtınız’ demişti. Ben de dedim ki; biz kapıları açmadık, kapılar zaten hep açıktı. Biz çünkü kapıları kapatamayız, kapılar hep açık çünkü biz kardeşiz, biz aynı milletiz. Biz birbirimize dayanırsak güçlü oluruz. Yoksa bir tarafta Amerika, bir tarafta Rusya, geleceğin belki emperyal gücü Çin; bunlar için biz hep başkası olacağız, biz hep öteki olacağız. Bizim öteki olmaktan kurtulmamızın tek bir yolu var: Birbirimizi tanımak, birbirimizin farkına varmak ve biz olabilmek. Onun için de bilgi ittifakı yapmalıyız. Biz zaten kardeş ittifakı yapıyoruz, bilgi ittifakı yapmalıyız. Üniversitelerimiz arasında bilgi alışverişi, etkileşimi hızlandırmalıyız. Bunu çok daha güçlü hale getirmeliyiz. Bilmek ve bilgi yolunda ittifak, her tür emperyal baskıdan kurtaracaktır. Dolayısıyla da farkında olmak, dolayısıyla da birbirinin yanında olmak, birbirinin içerisinde olmak, ittifakı güçlü bir Türk ittifakı oluşturabilmek, güçlü bir Türk bloku oluşturabilmek. Bunun yolu da aşkın insan yetiştirebilmek, bilinçli insan yetiştirebilmek ve bilgili insan. O nedenle de eğitim güçlerimizi birleştirmeliyiz. Bu tür topluluklarda da bunun farkını ve bunun farkındalığını sürekli güçlendirmeliyiz. Ben tekrar huzurunuzda Ulu Önderimiz Haydar Aliyev’i saygıyla, minnetle, sevgiyle anıyorum" ifadelerine yer verdi. Program, konuşmacılara ve katkı sunanlara plaket takdim edilmesiyle sona erdi.