GENEL - 11 Ocak 2011 Salı 10:23

Ermeni Diasporası mezar taşı çalıyor!

A
A
A
Ermeni Diasporası mezar taşı çalıyor!

Ermeni Diasporası'nın, Rize'nin Hemşin ilçesindeki Ermeni varlığını güçlendirmek ve tarihi iddialarda bulunmak için Rize'de müslümanlara ait mezar taşlarını çaldığı ortaya çıktı.

GÖKTÜRK FIRAT
RİZE

2006 yılında dönemin Rize Valisi Kasım Esen, Rize tarihinin araştırılması için dört kişilik bir ekip kurdu. Aralarında araştırmacı yazarların bulunduğu ekip Rize'deki tüm tarihi mezar kitabelerini fotoğraflayarak arşivledi. Bir süre sonra Rize'nin Hemşin ilçesinde 1700'lü yıllardan öncesine ait mezar taşlarının bir bir kaybolduğu görüldü. İlk önce mezar taşlarının tarihi eser kaçakçıları tarafından çalınmış olabileceği düşünüldü. Vali Esen, taşların bulunması ve olayın araştırılması için aynı ekibi görevlendirdi. Güvenlik güçleri ile yürütülen çalışmayla taşların bazılarının bulunmayacak şekilde derelerin içerisine gömüldüğü anlaşıldı. 

Dönemin Rize Valisi Kasım Esen, yaptığı açıklamada, Rize'deki mezar taşlarının araştırılması için bir ekip oluşturduğunu ve aynı ekibe kaybolan mezar taşlarını araştırmaları için görev verdiğini doğruladı. Esen, yaptığı açıklamada, Rize'nin Hemşin ilçesinde 1700'lü yıllardan önce müslümanların yaşadığını kanıtlayan mezar taşlarının dere içlerinde bulunduğu bilgisini de verdi. 

Vali Esen tarafından görevlendirilen dört kişilik ekibin içerisinde yer alan Çınar Eğitim ve Araştırma Vakfı Başkanı Araştırmacı Yazar Recep Koyuncu da konuyla ilgili yaptığı açıklamada, şunları söyledi: "İddiaya göre, 1712 yılında Osmanlılar, Hemşin ve Çamlıhemşin bölgesindeki Ermenileri zorla Müslümanlaştırmış. 2006 yılında başladığımız envanter çalışması sırasında fotoğrafladığımız bir çok mezar taşının yerinde olmadığını gördük. Özellikle 1712 tarihinden önceki dönemlere ait Müslüman mezar taşlarının bu nedenle bilinçli olarak kaybedildiğini düşünüyoruz." 

Vali Kasım Esen'in desteğiyle yaptıkları çalışmalarda bu taşlardan bazılarını dere içinde bulduklarını anlatan Koyuncu, şöyle konuştu: "Mezar taşlarının derelere gömülmesinden maksat özellikle Hemşin bölgesinde 1700'lü yıllar öncesinde bölgedeki müslüman varlığı tezini çürütecek delilleri yok etmektir."

ERMENİ İDDİALARINI ÇÜRÜTTÜ 

Araştırmacı yazar Murat Ümit Hiçyılmaz da geçen hafta çıkan 'Hemşin Tarihi Mezar Kitabeleri' isimli kitabı ile Hemşin'de Ermeni varlığı iddialarını çürüttü. Hiçyılmaz, iddialarla ilgili bir açıklama yaptı. Hiçyılmaz, konuyla ilgili şunları söyledi: "Bölge insanının tarih bilgisizliğinden istifade etmek isteyen bir çok misyoner Hemşin'e gelerek 'Köyünüzün eski ismi Ermenice'dir. Siz Ermenice biliyordunuz ama Osmanlı size bu dili zorla unutturdu' gibi iddialarda bulunuyor. 

Hemşin ismiyle ilgili iddialarda; 'Hamam' isimli bir kişinin bölgeye gelerek bu bölgeye yerleşip burayı şenlettiği, bu nedenle Hamam'ın şenlendirdiği yer anlamında Hamamşen denildiği ve yumuşayarak Hemşin adını aldığı ileri sürülüyor. Hamam ismi yöreye isim verecek kadar önemli olsaydı günümüze kadar bu ismin bir şekilde yansıması lazımdı. Bugün o bölgede Hamamoğulları diye bir aile yok. Hamam ismi hiç kullanılmamış. Osmanlı Arşivi'nde yaptığımız araştırmalarda 1486 tarihli belgelerde bile bölge Hemşin olarak anılmaktadır. Hemşin ismi Farsça kökenli 'Hem' edatı ile 'Şin' yani oturulan yerin birleşmesiyle oluşmuş bir isimdir."

HEMŞİN'DE ERMENİ VARLIĞINA RASTLANILMADI 

Hiçyılmaz, Hemşin ilçesinde yaşayan ailelerin yüzde 90'ının dışarıdan Hemşin'e göç ettiğini belirterek sözlerine şöyle devam etti: "Hemşin'de Karakeçioğlu, Koçoğlu ve Çepni gibi Türklüğü bariz belli olan aileleri Ermeni yapmaya çalışmanın bir anlamı yoktur." 

Kitap çalışması sırasında Hemşin'de en küçük ayrıntıya kadar derinlemesine bir araştırma yaptığını kaydeden Hiçyılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu titiz çalışmamızda Ermeniliği ya da Hıristiyanlığı işaret edecek en ufak bir işarete rastlayamadık. Hemşin'de 1685 tarihli Müslüman mezar kitabeleri tespit ettik. Bu taşın hazırlanmasında 150-200 yıllık bir kültürün oluşması gerekir. Bu da neredeyse Trabzon'un fethine dayanır. Yani 1461 yılından önce Hemşin'de Müslümanların yaşadığını görüyoruz. Tarihsel kayıtlara göre, Hemşin bölgesi en çok müslümanın bulunduğu ve Müslümanlığın çevreye yayıldığı yer olarak görülüyor. Rize Müzesi'nde bulunan bu koç heykelleri de bunun en sağlam delilleridir."

Geçen günlerde, Ermeni araştırmacı Aram Arkun tarafından kaleme alınan 'The Hemshin' isimli kitapta, Hemşinliler'in Müslüman olan Ermeniler olduğu iddialarının basında yer alması birçok Hemşin Derneği'nin tepkilerine neden olmuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Sarıkamış şehitleri Keçiören’de anıldı Keçiören Belediyesi ile Kars Ardahan Iğdır Dernekler Federasyonu iş birliğinde Sarıkamış’ta şehit olan 90 bin asker anısına program düzenlendi. Keçiören Belediyesi ile Kars Ardahan Iğdır Dernekler Federasyonu iş birliğinde Sarıkamış’ta şehit olan 90 bin asker anısına düzenlenen anma programında, Keçiören Kalaba Mahallesi’nde bulunan Sarıkamış Şehitleri Sokağı’ndan Kalaba Kent Meydanı’nda bulunan Sarıkamış Şehitleri Anıtı önüne kadar yürüyüş yapıldı. Program, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması, ardından Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başladı. Keçiören Şehit Sinan Özkan Ortaokulu 5. sınıf öğrencisi Hasan Ali Kızıltaş Sarıkamış şehitleri anısına “Sarıkamış Şehitleri” şiirini okudu. Programa, Keçiören Belediye Başkanı Mesut Özarslan, CHP Parti Meclisi Üyesi Saniye Barut, Ankara Milletvekili Adnan Beker, AK Parti Kars Milletvekili Adem Çalkın, 23. Dönem Ardahan Milletvekili Saffet Kaya, Kars Ardahan Iğdır Dernekler Federasyonu Genel Başkanı Erdoğan Yıldırım, Türkiye Gaziler ve Şehit Aileleri Vakfı Genel Başkan Vekili Kaan Şimşek, Keçiören Müftüsü Hasan Limon, siyasi parti ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri, muhtarlar ve vatandaşlar katıldı. “Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarının ismini daima yaşatacağız” Keçiören Belediye Başkanı Mesut Özarslan, anma töreninde yaptığı konuşmada, bu vatanın yılmaz bekçileri olduklarını belirterek, “Yanı başımızda Polatlı’daki şühedalarımızdan tutun da Ardahan’a, Kars’a hele de Sarıkamış’a kadar kara toprağa düşmüş şehitlerimizin evlatları olarak bu özel günde sizlerle bir arada olmanın onur ve gururunu yaşıyorum. Yüce Türk milletinin şanlı bayrağını dalgalandıran ve bizi Tonny, Jonny olmaktan kurtaran Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarının ismini daima yaşatacağız. Şehitler ölmez vatan bölünmez. Ne mutlu Türküm diyene” dedi. Özarslan, Orhan Şaik Gökyay’ın “Bu Vatan Kimindir?” şiirinin ilk dörtlüğünü okuyarak konuşmasını tamamladı.
Ağrı ‘Bir bilenle bilge nesil projesi’ Patnos’ta öğrencilerle buluştu Eğitim-Bir-Sen Ağrı Şubesi, Genç Memur-Sen ve Milli Eğitim Bakanlığı iş birliğiyle başlatılan ve öğrencilerin okuma alışkanlıklarını artırmayı, kültürel değerleri yeni nesillere aktarmayı hedefleyen "Bir Bilenle Bilge Nesil" projesi Patnos’ta yoğun ilgiyle karşılandı. Patnos Şehit Polis Taha Yasin Biçer Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi, Patnos Alparslan Anadolu Lisesi ve Patnos Selahattin Eyyubi Fen Lisesi Öğrenci ve Danışman öğretmenleri, Okul-Kurum amirleri, Sivil Toplum kuruluşu Temsilcileri ve basın mensuplarının katılımlarıyla Patnos Alparslan Anadolu Lisesi konferans salonunda gerçekleştirilen Projenin ilk ayağı Patnos’ta yoğun ilgi ve katılımla gerçekleşti. Projenin İlk ayağında öğrenciler ilk olarak Rasim Özdenören’in Gül Yetiştiren Adam adlı eseriyle başlayarak belirlenen kitapları okuyacak, kompozisyonlar yazacak ve danışman öğretmenleri eşliğinde kitap kritiği yapacak. Her 10 öğrenciden oluşan okuma grupları alanında uzman moderatörler eşliğinde kitap kritiği oturumlarına katılacak. Okuma, anlama, yazma ve eleştirel düşünme becerilerini geliştirme noktasında önemli katkılar sağlayan proje sürecinin sonunda öğrencilerin yazdığı kompozisyonlar değerlendirilerek, dereceye giren öğrencilere ödüller takdim edilecek. Eğitim-Bir-Sen Ağrı Şube Başkanı Süleyman Gümüşer, projeye ilişkin yaptığı açıklamada, "Kitabı ve kalemi önceleyen bir sendika olarak geleceğimizin teminatı gençlerimiz için bu projeyi büyük bir gayretle yürütüyoruz. Öğretmenlerimize, öğrencilerimize, okul yöneticilerimize ve tüm paydaşlarımıza teşekkür ediyorum" dedi. Gümüşer, projeyi hayata geçirirken, medeniyet değerlerine uygun kitapların özenle seçildiğini de vurguladı. Eğitim-Bir-Sen Patnos İlçe Temsilcisi Ayhan keleş açılış konuşmasında "Kitabın İkramı Bizden, İkra’sı Sizden Olsun" düsturundan hareketle öğrencilerin milli ve manevi değerler ekseninde eleştirel düşünme becerilerini geliştirmeyi hedeflediklerini belirterek Bir Bilenle Bilge Nesil Projesi kapsamında düzenlenen kitap kritiği buluşmasına göstermiş oldukları ilgi ve katılımlardan dolayı projenin paydaşlarına, Öğrenci ve öğretmenlere, Sivil toplum kuruluşu temsilcilerine, basın mensuplarına teşekkür etti.
İzmir 112 yıllık Karşıyaka’ya kayyum atanabilir Karşıyaka Spor Kulübü’nde yarın gerçekleşecek genel kurul öncesi henüz bir başkan adayı çıkmadı. Divan Kurulu’ndan yapılan açıklamada, “Bugün itibarıyla, eğer kulübümüzün yönetim kurulunda bir aday çıkmadığı takdirde, maalesef kulübümüzün kayyum sürecine girmesi kaçınılmaz olacaktır” ifadelerini kullanıldı. İzmir’in en köklü kulüplerinden birisi olan Karşıyaka’da, kasım ayının başında yaşanan istifa depremleri sonucunda yönetimin düşmesinden sonra 112 yıllık kulüp o günden sonra yönetimsiz kaldı. Yeşil-kırmızılı kulübün divan kurulu, tüzük gereği olağanüstü genel kurulu aldı. 3 Aralık’ta yapılan kongrede aday çıkmadığı için Kaf-Kaf yarın bir kez daha yeni başkan ve yönetim kurulunu belirlemek için toplanacak. İzmir’in en köklü kulübü için henüz resmi bir yönetim adayı çıkmadı. KSK Divan Kurulu da yaptığı açıklamada, başkan adayının çıkmaması durumunda kayyum sürecine girileceğini ifade etti. Divan Kurulu’nun açıklaması şöyle: “Kulübümüzün yarınları adına büyük bir sorumlulukla karşı karşıya olduğumuz bu önemli süreçte, Divan Yönetim Kurulu olarak tüm adaylarımızın yanında olduğumuzu bir kez daha ifade etmek isteriz. Bugün itibarıyla, eğer kulübümüzün yönetim kurulunda bir aday çıkmadığı takdirde, maalesef kulübümüzün kayyum sürecine girmesi kaçınılmaz olacaktır. Bu durum, köklü tarihimiz ve spor camiamız açısından zorlu bir dönemin başlangıcı anlamına gelmektedir. Camiamızın değerli bireylerini, birlik ve beraberlik ruhuyla hareket etmeye; kulübümüzün geleceğini güvence altına alacak çözümler üretmeye davet ediyoruz. Divan Kurulu olarak, bu süreçte tüm tarafların yapıcı bir yaklaşım sergilemesi gerektiğine inanıyor ve kulübümüzün hak ettiği şekilde yönetilmesi adına üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirmeye hazır olduğumuzu vurguluyoruz. Unutulmamalıdır ki Karşıyaka Spor Kulübü, büyük bir tarihe ve güçlü bir camiaya sahiptir. Bu zorlukları da yine el ele vererek aşacağımıza olan inancımız tamdır.”