GÜNDEM - 12 Eylül 2016 Pazartesi 09:01

Erdoğan’dan bayram namazı sonrası açıklamalar

A
A
A
Erdoğan’dan bayram namazı sonrası açıklamalar

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Fırat Kalkanı harekatına ilişkin konuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bayram namazını Orman Bölge Müdürlüğü Camii’nde kıldı. Erdoğan’a oğlu Bilal Erdoğan, İstanbul Valisi Vasip Şahin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir de eşlik etti.

Bayram namazı sonrası gazetecilerin sorularını cevaplandıran Erdoğan, "Tüm milletimin kurban bayramını tebrik ediyorum. Bu bayramın insanlık için barışa vesile olmasını Allah’tan niyaz ediyorum. Tüm mazlumların aydınlık geleceği için vesile olmasını temenni ediyorum. Maalesef bu Kurban Bayramına da yine bölgemizde, tüm dünyada sıkıntılarla giriyoruz. Özellikle bölgemizdeki gelişmeler şu anda tabii hayra alamet değil. Ülkemizde terörle vermekte olduğumuz mücadele, bayram demeden devam ediyor. Şu anda Suriye’de gerek Cerablus olsun, gerek Halep olsun tüm bölgede yoğun bir şekilde devam eden ateşler, uçaklarla bombardımanlar eğer sözlerinde durulursa bugün itibariyle güneş batımında 48 saat ateşkes sözkonusu. Eğer bunda başarılı olunabilirse bunu bir hafta daha devam ettirme, onda da başarılı olursa inşallah devamı istikametinde bir çalışma olacak. Bunu G20 zirvesinde gerek sayın Putin ile gerek sayın Obama ile yaptığımız görüşmelerde kendileri ile ağırlıklı olarak işledik. Dışişleri bakanlarımıza talimatları verdik. Cenevre’de de sayın Kerry ve Lavrov arasında görüşme ile bu karara varıldı. Bu akşam gün batımından sonra gerek BM’nin gerek bizim Kızılay ile gıda yiyecek yardımları belirlenen güzergahlardan ulaştırılacak. Bütün hassasiyetimiz bu bayramın gerek bölgede, gerekse ülkemizdeki operasyonlarla da bir sükunetin sağlanmasıdır. Operasyonlara yönelik de ülkemiz içerisinde şu anda tüm güvenlik güçlerimiz silahlı kuvvetlerimiz, polisimiz, korucularımız hepsi ayın kararlılıkla buna devam ediyorlar. Arzumuz ülkede birinci derecede huzurun temini noktasında devletin koyduğu kurallara herkesin uymasıdır. Zaman zaman bazı yazılı ve görsel medyada şu tür haberler okuyoruz. Taraflar diye bazı ifadeler kullanılıyor. Hiçbir zaman devlet terör örgütleri ile taraf olmaz. Devlet devlettir. Devletin yönettiği ülkemizde terör örgütünü hiçbir zaman devlet bir taraf olarak değerlendirmez. Şu anda da hükümetimiz bu anlayış içerisinde atılması gereken adımlar neyse gerek anayasa, gerek yasalar çerçevesinde, kanun hükmünde kararnamelerle bu süreci devam ettirmekte. Ben hükümetimize, atılan adımlara destek veren muhalefetimize teşekkür ediyorum" dedi.

FIRAT KALKANI HAREKATI

Erdoğan, DEAŞ’le mücadele konusunda ise "Bizim baştan itibaren enlem boylam noktasında 90-95 ile 40-45 kilometre gibi bir planımız vardı. Bunu sayın Obama ile Putin ile Merkel ile görüştük. Bunu başaralım dedik. Hatta şu teklifim olmuştur. Gelin bu bölgede eğit donat çalışmalarını başlattık ama yeterli değil. Bununla birlikte uçuşa yasak bölge ilan edelim, bir güvenli bölge hazırlayalım. Bu bölge aynı zamanda bizim sınırlarımızı tehdit unsurlarından arındırma adımıdır. Bundan daha doğal ne olabilir. Bizim Suriye’ye 911 kilometre sınırımız var. Bu sınır sürekli tehdit altında. Benim Kilis’teki kardeşlerim, Gaziantep, Şanlıurfa niçin bu tehdit altında yaşasın. Bizim devlet olarak topraklarımızın milletimizin tehdit altında olmasını giderecek adımları atmaktır. Biz hep sabrettik. Gaziantep’teki o kına törenine 56 vatandaşımızın şehadeti ile neticelendi. 14 yaşında bir canlı bomba ile bunu yaptılar. Tüm bu olaylar olacak biz sessiz mi kalacaktık. Onun üzerine de bizler de gerek kara harekatı ile oradaki ılımlı muhaliflere destek verdik ve ilk adımı Cerablus’ta attık. Bunun dışında da şuan bizler yine bölgede gerek koalisyon güçleri, gerek Rusya ile burada sizlerle işbirliği yapabiliriz, yeter ki Türkiye tehdit altında olmakta çıkması lazım. Sizler bir sınır ülkesi değilsiniz ama Türkiye bir sınır ülke, bu kararlı yürüyüşünü devam ettirecektir. Burada bir terör koridoru oluşturmaya gayret eden PKK var. Biz burayı terör koridoru olmaktan çıkartıp barış koridoru haline getirmek zorundayız. Attığımız adımlar buna yöneliktir" dedi.

BELEDİYELERE KAYYUM ATANMASI

Erdoğan, 28 belediyeye kayyum atanmasıyla ilgili ise "Bu tabii yeni bir şey değil. Bana göre geç atılmış bir adımdır. Daha önce bu adımın atılması gerekirdi. Daha önce de benim temennimdi. Belediye başkanlığı yapmış bir insan olarak konuşuyorum Belediye Başkanı seçilmek demek sizin her türlü tasarrufu yapacağınız anlamına gelmez. Siz belediye başkanı olarak terör örgütlerine destek veremezsiniz. Siz bölgenizde sorumluluk alanınız içinde altyapı üstyapı yatırımlarından tutunuz orada yaşayan vatandaşlara hizmet vermekle mükellefsiniz. Hendek açmakla mükellef değilsiniz. Hendek atık su içme suyu vs için açılır. Orada hayatı aksatmak için hendek açılır mı. Bunlar devletin imkanlarını bu işler için kullandılar. Kendilerine gelen devletten desteği dağa gönderdiler. Hepsi tespit edildi. Görüntülü olarak hepsi tespitte. Bunlar TNT taşıyorlar, öbür tarafta variller. Bölgede devamlı tehdit unsuru oluşturuyorlar. Bunu hangi belediye yapmışsa bedelini ödemek zorundadır. En sonunda hükümetimiz bu kararını aldı, zaten yargı sonunda bütün bu suç duyurularına karşı tavrını koymuştur. Yargı kararını vermiştir. Bunların bir kısmı tutukluydu. Bunlarla ilgili süreç görevden alma ile başlatılarak atamalar yapıldı. Çoğunda da valilerin üst koordinesinde vali yardımcıları ve kaymakamlarla yönetimler başlamış vaziyette. Temennim 28 belediye örnek adımlar atarak orada halka verilmemiş hizmet çok daha iyi şekilde verilmiş olur" dedi.

YAVUZ SULTAN SELİM KÖPRÜSÜ

Erdoğan, Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nde çevre düzenlemelerinin devam ettiğini belirterek, "Çevre düzenlemeleri bittiğinde çok daha güzel olacak. İstanbulumuza çok farklı bir gerdanlık oldu, ulaşım kolaylığı getirdi. Bundan sonra bu ağır vasıtaların geçişleri çok daha rahat olacak. Bağlantı yolları tamamiyle bittiği zaman Yavuz Sultan Selim köprüsünün İstanbul’a kazandıracağı çok şey vardır" diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Iğdır Iğdır’da hava kirliliği alarm veriyor Hava kirliliği oranının hem yaz hem de kış mevsiminde ulusal sınır değerlerinin üzerinde olduğu Iğdır’da hava kirliliği alarm vermeye devam ediyor. Hava kirliliğinde Avrupa’da birinci sırada yer alan Iğdır’da kış ayı ile birlikte artan hava kirliliği yeniden alarm veriyor. Iğdır’da hava kirliliğinde coğrafi konum, rüzgâr erozyonu, Ermenistan’daki Metzamor Nükleer Santrali, kalitesiz kömür tüketimi, egzoz salınımları kirliliğin başlıca sebepleri arasında yer alıyor. Ayrıca Iğdır’da ölümlerin başında yine kirli hava yer alıyor. Iğdırlı vatandaşlar şehir genelinde doğal gazın yaygınlaştırılmasını istiyor. Bazı vatandaşlar da hava kirliliğine neden olan kişilere para cezası, yeri geldiğinde hapis cezası verilmesini istiyor. Iğdır’da alınan verilere göre ölçülen parametrelerden PM10 (Partikül madde) değerlerinin hem yaz mevsiminde hem de kış mevsiminde ulusal sınır değerlerin üzerinde olduğu ortaya çıktı. Dünyada meme kanseri ile hava kirliliği arasındaki ilişkiye işaret eden bilim adamları araştırmaların sayısının giderek arttığına dikkat çekti. Iğdır’da esnaf olan Ekrem Eray şehirde zehirli bir hava soluduklarını belirterek, “Iğdır’da hava kirliliği sorununu biz Iğdırlılar hepimiz yaşıyoruz. Zaten son yıllarda da hastalıklar özellikle kanser çok arttı. Sobalarda çıkan kömür dumanlarına bir çözüm bulunmalı ki bu sorun bitsin.” dedi. Şehirdeki sis bulutları dron ile görüntülendi .