GÜNDEM - 16 Ocak 2009 Cuma 10:43

Erdoğan: İsrail'in pervasızlığı diğer ülkelerin umursamazlığı

A
A
A
Erdoğan: İsrail'in pervasızlığı diğer ülkelerin umursamazlığı

Başbakan Erdoğan, AK Parti Genel Merkezi'nde belediye başkan adaylarının açıklanacağı toplantıda konuştu. Başbakan konuşmasının ilk bölümünü İsrail'in Gazze saldırılarına ayırdı.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları karşısında Tevrat'tan alıntı yaparak, İbranice seslendi. Erdoğan, "Tevrat'taki 10 emirden altıncısı 'öldürmeyeceksin' yani 'lo teer tsakh'. İngilizcesi de 'You shall not kill'. Tevrat da, İncil de, Kuran-ı Kerim de insan hayatına kastetmeyi en büyük günah kabul eder" diyerek İsrail'i saldırıları bir an önce durdurmaya çağırdı. Erdoğan, İslam dünyasını da sert bir dille uyararak, "Bölük pörçük İslam dünyasında bir bütünlük yok. Arap Ligi bölünmüş durumda. Bölge ülkeleri arasındaki ayrışmalar Filistinli kardeşlerimizin acılarını daha da arttırıyor" dedi.

Erdoğan, BM Genel Sekreteri'nin bölge ziyareti sırasında BM binasının vurulmasına da tepki göstererek, "BM Güvenlik Konseyi son bir karar aldı. Bu karar bağlayıcı olmasına rağmen BM hala bu noktada seyrediyor. Niye? Bade harab-ül Basra olana kadar bu sessizlik devam ediyor. BM Genel Sekreteri İsrail'deyken Gazze'deki BM binası vuruluyor, bu açıkça dünyaya meydan okumadır, dünya ile dalga geçmektir" dedi.  

AK Parti Genel Merkezi'nde partisinin bazı belediye başkan adaylarını açıklayan Başbakan Erdoğan, İsrail'in Gazze saldırısı karşısındaki tepkisini bugün de sürdürdü.  

FİLİSTİNLİ YARALININ 'ŞEHADETE KADAR GİDERİM' SÖZÜ DUYGULANDIRDI...  

İsrail'in Gazze operasyonu 3. haftaya girdiğini, dün itibariyle hayatını kaybedenlerin sayısının bini aştığını, yaralı sayısının da 4 bine ulaştığını belirten Başbakan Erdoğan, 10 kişilik Gazzeli yaralı grubunu ve refakatçileri hava ambulansıyla Türkiye'ye getirdiklerini, daha fazlasını istediklerini ancak şu ana kadar alamadıklarını bildirdi. Salı günü Filistinli yaralıları hastanede ziyaret ettiğini belirten Erdoğan, "Gördüğüm manzarayı ifade etmekten, gönlümün derinliklerinde hissettiklerimi dile getirmekte zorlanıyorum. Duygu ve düşüncelerimi anlatmakta gerçekten kelimeler kifayetsiz kalıyor. Şüphesizki 10 yaralının içinde vücudu tamamen felç haline gelen var, ayakları kopan var, o fosforlu bombalar altında yanan Filistinli kardeşlerim var. Hele hele yeni evli bir genç kızımız var ki, 1 aylık yavrusunu kaybetti. Yanında ailesi var, aileden 9 kişi şehit olmuş. Fakat o hala rağmen annenin şu ifadeleri çok önemliydi. Anne şunu söylüyordu. 'Hiçbir yerden gıda yardımı gelmese de, hiçbir şey gelmese de ağaç yapraklarıyla beslenir ve sonuna kadar, şehadete kadar bu mücadelemizi sürdürürüz' diyordu" diye konuştu.  

TEVRAT'TAN SESLENDİ...  

İsrail'in askeri tesisleri, silahlı grupların karargahlarını vurmadığına dikkat çeken Erdoğan, "Çünkü Hamas'ta böyle şey ne gezer? Nerede olacak böyle birşey?" dedi. İsrail'in sivil yerleşim yerlerini, hastaneleri, camileri, okulları vurduğunu dile getiren Erdoğan, Filistin Kızılayı'nın hastanesinin, BM Mülteciler Sığınma Binası'nın, medya mensuplarının bulunduğu binanın vurulduğunu söyledi. "Bu saldırılar neyle izah edilebilir, bu vahşet hangi gerekçeyle meşrulaştırılabilir?" diyen Erdoğan, gencecik insanların, yaşlıların, kadınların, çocukların o bombalara maruz kalmasını, bedenlerinin yanıp tutuşmasını kimin neyle açıklayabileceğini ifade etti. Çağdaş dünyanın uzun zamanlardan süzülüp gelen kurallara, geleneklere, değerlere sahip olduğunu belirten Erdoğan, konuşmasında Tevrat'tan bir bölüm okudu. Erdoğan, "Savaşın bir hukuku vardır, operasyon yapmanın da bir hukuku vardır. Bizim öğrendiğimiz, bildiğimiz her semavi din insan hayatını kutsal sayar. İnsan hayatına kastetmeyi en büyük günah kabul eder. Tevrat da, İncil de, Kuran-ı Kerim'de bu böyledir. 10 emirden 6. derki, Tevrat'tan okuyorum şu anda. 'Öldürmeyeceksin'. İngilizce 'You shall no kill', İbranice 'Lo teer tsakh'. BM İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi de, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi de, insanlık tarihinin tüm hak, hukuk belgeleri de masumiyete, yaşam hakkına veya yaşam hakkına tartışmasız şekilde önem verir. Bu apaçık hükümlere, kurallara rağmen o masum çocukları katletmeyi hangi dine, hangi hukuka, hangi insanlığa, hangi vicdanlığa sığdırabiliyorsunuz? İsrai'lin pervasızlığı bir tarafa dünya kamuoyunun tepkisizliği insanı daha fazla üzüyor. Gözümüzün önünde insanlık değerleri tükeniyor, ölüyor. Bu dram bütün insanlığın gözü önünde yaşanıyor. Bütün insanlık televizyonlarının karşısında her gün, her saat, canlı yayında bu trajedeyi izliyor" diye konuştu.  

'DÜNYA MEDYASI İSRAİL KONTROLÜ ALTINDA'  

Dünya medyasını da sert bir dille eleştiren Erdoğan, televizyonların çok ciddi bir kısmının da görüntü yayınlamadığını ve susturmak istediğini kaydeden Erdoğan, bunları da dünyanın görmediğini söyledi. İsrail'in kontrolü altında bir dünya medyası olduğunu dile getiren Erdoğan, "Bunlar objektif olarak bu yayınlarını yapabilseler o zaman olay çok farklı boyuta ulaşır. Ama hiç kimsenin sesi çıkmıyor, hiç kimse bu insafsızlığa dur demiyor" diye tepki gösterdi. Birleşmiş Milletler'i olaylar karşısında seyirci kalmakla suçlayan Başbakan Erdoğan, "BM Güvenlik Konseyi son bir karar aldı. Bu karar bağlayıcı olmasına rağmen BM hala bu noktada seyrediyor. Niye? Bade harab-ül Basra olana kadar bu sessizlik devam ediyor" dedi. AB'nin tutumuna da sert bir dille eleştiren Erdoğan, 18-19 Ocak'ta Brüksel'de olacağını ve bu konuları konuşacağını belirterek, AB'nin de seyirci kaldığını söyledi.  

'İSLAM DÜNYASI BÖLÜK PÖRÇÜK'  

Başbakan Erdoğan, İsrail'in Gazze saldırısı karşısında İslam dünyasının tavrını da sert bir dille eleştirdi. Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu: "İslam dünyasına bakıyorsunuz, bölük pörçük, bir bütünlük yok. BM Genel Sekreteri İsrail'deyken Gazze'deki BM binası vuruluyor, bu açıkça dünyaya meydan okumadır, dünya ile dalga geçmektir. İsrail'e ben bir kez daha seslenmek istiyorum. Daha fazla can kaybı olmadan, daha fazla ocak sönmeden, daha fazla çocuklar ölmeden bu savaşı durdurun. Buradan bütün dünyaya sesleniyorum. Bu vahşete göz yummayın, bu katliama sessiz kalmayın. Çünkü sessiz kalan, susan bu yanlışa, bu ayıba ortak olur. Bizim Türkiye olarak şu andaki önceliğimiz derhal ateşkesin tesis edilmesidir. Bu amaçla operasyon başladığından beri çok yoğun diplomatik trafik sürdürüyoruz. Son olarak Özel Temsilcim başkanlığındaki heyeti bölgeye gönderdim. 11 Ocak Pazar gününden bu yana aralıksız çalışan ve yoğun bir mekik diplomasi yürüten heyetim Kahire, Şam ve Tel Aviv tarafıyla görüşerek, ateşkesin sağlanmasına yönelik bir çözüm önerisi ortaya çıktı. Bu çerçevede tüm taraflarla temaslar gerçekleştiriliyor, devam ediyor. Gün herkesin olup bitenler karşısında ortak bir tavır sergilemesi günüdür. Özellikle bölge ülkelerinin de birlik içinde hareket etmeleri, aralarındaki görüş ayrılıklarını bir tarafa bırakarak Gazze'deki trajediye derhal çözüm bulunabilmesi için gayret göstermeleri, enerjilerini bu yönde kullanmaları en büyük beklentimizdir. Bölge ülkeleri arasındaki ayrışmalar Gazze'deki Filistinli kardeşlerimizin çektikleri acıları daha da arttırıyor. Bu itibarle bölgedeki tüm ülkeleri ve halkları barış için birlikte çalışmaya davet ediyorum. Arap ligi bölünmüş durumda. Bugün 14 Arap ülkesi Doha'da birarada geliyor. BM Genel Sekreteri ve KKTC Cumhurbaşkanı burkada olacağı için Cemil Bey'i oraya gönderdim. Yine Arap Ligi'nin diğer ülkeleri ne yazıkki duyarsız kalıyor. İslam dünyasına bakıyorsunuz, orada da çok büyük ölçüde, büyük katılımla İslam ülkeleri parlamentolararası toplantı İstanbul'da yapıldı. Uluslararası camia da ateşkesin bir an önce tesis edilmesi için elinden gelen gayreti esirgememeli, bu insanlık dramına son verilmesine yardımcı olmalıdır."  

'İSRAİL HALA BM KAPISINDAN NASIL GİRİYOR?'  

Başbakan Erdoğan, dün akşam İspanya Başbakanı ile bir telefon görüşmesi yaptığını belirterek, İspanya Başbakanı'nın kendisine 'Bana ne düşüyorsa, ben de yapacağım ve gerekli çalışmaları yürütüyorum. Çok yoğun bir irtibat halinde olalım, bu diplomatik irtibatımızı farklı ülkelere de yansıtalım' dediğini açıkladı. BM Güvenlik Konseyi'nin ateşkes kararının hala uygulanamamış olmasının kabul edilemez olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Fakat İsrail buna alıştı. İsrail bugüne kadar 100'e yakın BM kararını uygulamamış ülkedir. BM'ye sesleniyorum. BM Güvenlik Konseyi kararlarını bu denli hiçe sayan, yok kabul eden, uygulamayan ülke BM kapısından nasıl giriyor? Bu soruyu ben kendime soruyorum. Bir taraftan BM Güvenlik Konseyi kararı bağlayıcıdır, diyeceksiniz, öbür taraftan bu karara uymayan ülke çıkacak" diye konuştu. Erdoğan, bu noktadaki düşüncelerin BM Genel Sekreteri'ne de aktaracağını söyledi.  

'ÜLKEMDEKİ MUSEVİLERİN GÜVENCESİ TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ VE HÜKÜMETİDİR'  

Gazze'de yaraların sarılması için uluslararası camianın elbirliğiyle çalışmaya çağıran Erdoğan, Türkiye'nin de istikrar, barış ve huzurun sağlanmasi için elinden gelen gayreti göstereceğini kaydetti. "Bunu yaparken çıkar veya siyasi mülahaza göstermediğimizi, sadece insani ve vicdani duyarlılıkla hareket ettiğimizi, tüm ülkelerden de aynı yaklaşımı beklediğimizi ifade etmek isterim" diyen Başbakan Erdoğan, anti-semitizmin bir insanlık suçu olduğunu kaydetti. Bunu ilk söyleyen liderlerden biri olduğunu, bunu bölgede gür sesle dile getiren bir Başbakan olduğunu belirten Erdoğan, bunu söylerken dünyayı da İslamifobia karşısında duyarlılığa davet ettiğini bildirdi. İslamifobia'yı da büyük tehlike olarak gördüklerinin altını çizen Erdoğan, "Bu topraklar tarihin hiçbir döneminde bu insanlık suçuna iştirak etmemiş, göz yummamış, müsamaha göstermemiştir. Tam tersine Yahudiler kovulduğunda onlara kucak açan aziz ecdadımız olmuştur" dedi. Etnik ayrımcılığı, dinsel ayrımcılığı, mezhep ayrımcılığını asla kabul edemeyeceklerini ifade eden Erdoğan, şu mesajları verdi: "Bu ülkenin, bu bayrağın altında toplanmış herkes bizim birinci sınıf vatandaşımızdır. Hepimiz aynı havayı soluyoruz, aynı gök kubbe altında yaşıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı üst kimliğinde bir ve beraber olarak kader ortaklığı yapıyoruz. Bu toprakların, bu medeniyetin hoşgörü ikliminden hepimiz eşit derecede nasipleniyoruz. Ülkemdeki Musevi vatandaşlarım da insanlığa kasteden her türlü davranış karşısında onurlu bir duruş sergiliyor. Türkiye'de tüm azınlıkların Ermenilerin, Musevilerin, Hıristiyanların huzur ve güvenliğinin güvencesi Türkiye Cumhuriyeti devleti ve hükümetidir."  

'ERMENİLER GİREMEZ, KÖPEKLER GİRER' PANKARTINA KIZDI...  

Başbakan Erdoğan, Eskişehir'de Ermeniler de, Yahudiler de giremez, köpekler girer' diye pankart açan Osmangazi Kültür Dernekleri'ne de sert tepki gösterdi. Erdoğan, tepkisini şu sözlerle ortaya koydu: "Bu çok yanlış bir ifadedir. Böyle bir ifadeyi kullanmak duyarlı olan, Türkiye Cumhurniyeti vatandaşlığı hassasiyetini yakalayan, Türk milletinin tarihten gelen hoşgörü anlayışını yakalayan insanların yapacağı iş değil. Kusura bakmasınlar. Ama eminimki bizler bu hassasiyeti gösteren vatandaşlarımla herşeyi akıl, bilgi, tecrübe, kendi medeniyet değerlerimizle ölçerek biçerek insana öyle yaklaşacağız. Çünkü bizler yaradılanı yaradandan ötürü seven bir anlayışın mensuplarıyız. 70 milyon vatandaşımızın hak ve hukuku bizim güvenvemiz altındadır. Ülkemde hiçbir vatandaşımın baskı altında görmesini kabul edemem. Bu ülkede Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı üst kimliği altında toplanan herkes bizim birinci sınıf vatandaşımızdır, ülkemize gelen insanlar da aynı derecede bizim için önemlidir. Aynı tderecede bizim için güvence altındadır. Protestolar, tepkiler kendi vatandaşlarımızı incitmemelidir. Ülkemizin vatandaşlarına karşı da bir diğer vatandaş gruplarını tahrik etmek doğru değil. Asla evet diyemeyiz. Bu ülkenin engin hoşgörüsünü töhmet altında bırakacak hiçbir girişime evet diyemeyiz."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir ‘Dur’ ihtarına uymayarak kaçan gencin babası aracını polislerin önüne kırıp engellemeye çalıştı Eskişehir’de ‘dur’ ihtarına uymayarak uyuşturucu olduğu iddia edilen hapları atıp kaçmaya başlayan şahıslar ile polis arasında kovalamaca yaşandı. Şüpheliler ve aracını polis otosunun önüne kırarak ekipleri durdurmaya çalışan bir şüphelinin babası gözaltına alınırken, sürücülere toplam 50 bin TL para cezası kesildi. Olay, Odunpazarı ilçesi Kurtuluş Mahallesi Yenidoğan Mahallesi 2. Arabacılar Bulvarı’nda meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, polisin şüphe üzerine durdurmak istediği O.B. (24) idaresindeki 26 AJV 180 plakalı otomobil, ‘Dur’ ihtarına uymayarak kaçmaya başladı. Ekiplerin peşine düştüğü sürücü, cadde ve sokaklarda tehlikeli manevralar yaparak izini kaybettirmeye çalıştı. Kilometrelerce durmayan araçtaki şahıslar, iddiaya göre camdan uyuşturucu olduğu öngörülen maddeleri dışarı attı. Yaşanan kovalamaca sırasında şüpheli araçtaki yolculardan birinin babası olan A.S. (50), 26 AFJ 171 plakalı aracını polis otosunun önüne kırarak polisi engellemeye çalıştı. Her iki araç da polis tarafından Emek Mahallesi Orhan Seyfi Orhon Sokak üzerinde durduruldu. Panik yaptıkları için kaçtıklarını söyleyen şüpheliler, araçta uyuşturucu madde bulunmadığını iddia etti. Ekiplerce kaçarken şahısların etrafa attığı haplardan bazıları ise bulunarak muhafaza altına alındı. Her iki araç sürücüsüne de farklı maddelerden toplam 50 bin TL para cezası kesildi. Yakalanan şahıslar gözaltına alınarak sağlık kontrolünden geçirilirken, olayla ilgili inceleme başlatıldı.
İstanbul Arda Turan: "Her gün bu oyunu daha iyi oynamak için mücadele edeceğiz" Başakşehir Teknik Direktörü Arda Turan, Başakşehir maçının ardından yaptığı açıklamada, mağlubiyet aldıkları için pes etmeyeceklerini söyleyerek, "Her gün bu oyunu daha iyi oynamak için mücadele edeceğiz" dedi. Trendyol Süper Lig’in 29. haftasında Eyüpspor, konuk ettiği Başakşehir’e 3-1 mağlup oldu. Müsabaka sonrası Eyüpspor Teknik Direktörü Arda Turan, basın toplantısında açıklamalarda bulundu. Geçtiğimiz gün hayatını kaybeden sanatçı Volkan Konak’ın sevenlerine başsağlığı ve ailesine sabır dileyerek sözlerine başlayan Turan, "Maç planladığımızın dışında değildi. Birebir temasta bize zaman zaman üstünlük sağladılar. Maça iyi başladık, sonrasında bir gol yedik. İlk yarının sonunda gole cevap verdiğimiz zamanlarda iyi oynamıyorduk. 10’a 10 baskılarda zaman zaman çözümler bulduk. Çözümler bulduğumuzda da karşı kaleye kadar gittik. İkinci yarı savunma anlamında oyun bizim için daha dengeliydi. Etkili ve birebiri iyi oynayan oyuncuları var. Yusuf Sarı da bunlardan bir tanesiydi. Etkili oldu. Kemen’in girmesiyle iki tane ceza sahası koşusundan gol yedik. Benim sistemimi oynamak için fiziksel kalite çok önemli. Sakatlıklar var. Sebeplerin arkasına sığınmıyoruz ama Melih arka adale sakatlığından döndü. Yalçın, tedavi olması gerekirken oynadı. İkisini de buradan sonsuz teşekkür ediyorum. Mağlubiyeti hayatımın hiçbir anında kabul etmedim, etmeyeceğim. Oyuncularımın verdiği emek ve mücadeleden gurur duyuyorum. Mağlubiyet de, beraberlik de olabilir ama ilk yarıdan sadece 2 puan gerideyiz. Hedeflerimize yürüyoruz. Maç maç bakıyoruz. O yüzden bulunduğumuz şartlar ve sorunlar açısında bunları yansıtmamamız bu acıyı çekmediğimiz anlamına gelmez. Pes edecek de değiliz. Her gün bu oyunu daha iyi oynamak için mücadele edeceğiz" diye konuştu. "Elimizde iyi takım olduğunda nasıl oynadığımızı bu ülkeye gösterdik" Kadro planlamasının yetersiz olmasının sezonun geri kalanını nasıl etkileyeceğinin sorulması üzerine Turan, "Eyüpspor’un gelir gider dengesi ve sürdürebilir olmak için kulübün bu politikasına saygı duyduk. Tabii ki 2-3 oyuncu almamız gerekliydi. En azından antrenman kalitesini koruyabilmek için gerekiyordu. Zaman zaman 12-13 oyuncuyla antrenman yapıyoruz. Bunu hep beraber başkanımızla konuşup kabullendik. Çünkü amacımız ilk olarak ligde kalmaktı. Bu durumu kabullenmek mücadele etmeyeceğimiz anlamanı gelmez. Lige başladığımız zamanda buralardan beraberlik çıkarmıştık, galibiyet değil. Algı böyle olabilir ama gerçek böyle değil. Oyun üzerine çalışıyoruz. Oyuncularım çok yıprandılar. Robin, Lucas çok fazla maç oynadılar. Bizim için temas ihtiyaç, onları hiç değiştiremiyorum, dinlendiremiyorum. Rotasyona sokamıyorum. O yüzden elimizden gelen her şeyi yapacağız. Durumun farkındayız. Elimizde iyi takım olduğunda nasıl domine ettiğimizi bu ülkeye gösterdik" ifadelerini kullandı.
İstanbul Çağdaş Atan: "Bizim için isyan başlatmamız gereken bir maçtı" Başakşehir Teknik Direktörü Çağdaş Atan, Eyüpspor maçının ardından yaptığı açıklamada, kazandıkları için mutlu olduklarını ifade ederek, "Bizim için isyan başlatmamız gereken bir maçtı" dedi. Trendyol Süper Lig’in 29. haftasında Başakşehir, deplasmanda Eyüpspor’u 3-1 mağlup etti. Mücadele sonrası Başakşehir Teknik Direktörü Çağdaş Atan, basın toplantısında açıklamalarda bulundu. Müslüman aleminin Ramazan Bayramı’nı kutlayarak sözlerine başlayan Atan, "Bizim için önemli bir maçtı. Bir isyan başlatmamız gerekiyordu. Trabzonspor maçının artılarını, oynadığımız oyun gibi şeyleri bu maça getirmek istedik. Son bir haftadır oyuncularımın gözüne baktığımızda onu gördüm. Bu maçın sloganı isyan etmekti. Ligde iyi oynayarak haftayı kapattık. Bir sonraki isyan maçı olan Konyaspor mücadelesi hazırlıklarınA devam edeceğiz" diye konuştu. "Yönetimle yaptığımız toplantıda güven tazeledik" Trabzonspor maçının ardından yönetim ile yapılan toplantının detaylarının sorulması üzerine konuşan Atan, "Kendi tarafımdan baktığımız zaman kendimize ve yönetimimize duyduğumuz güvenden hiç şüphemiz yoktu. Böyle zamanlarda güven oyunu almak istersiniz. Onlar da net bir şekilde benimle devam etmek istediklerini gösterdiler. Bazen söz hakkı da vermeniz gerekiyor. Bizim de sorumlu olduğumuz, hesap vermemiz gereken yer orası. İkinci toplantıyı da milli aradan sonra oyuncularla yaptık. Onlara sorduğumuz soru, onlar benden vazgeçtiler mi oldu. Bana karşı güvenleri devam ediyor mu diye bir toplantı yaptık. Yüzde yüz güven oyuyla oradan da çıktık. Şu an teknik ekip, oyuncular ve yönetim olarak güven tazeledik. Çok fazla yara ve hasar aldık. İyi oynadığımız ve kazanamadığımız maçlar var. Bugün 10. sıradan tekrar 6. sıraya yükseldik. Biz bu sene bir iki sıra üstü hedefliyoruz. 5. sırayı hedefliyoruz. Zor maçlarımız olacak ama sağlam bir oyun planımız var" şeklinde konuştu.
Kocaeli İsmet Taşdemir: "Önemli bir eşikte kazandığımız için mutluyum" Kocaelispor Teknik Direktörü İsmet Taşdemir, Sakaryaspor maçının ardından yaptığı açıklamada, "Önemli bir eşikte kazandığımız için çok mutluyum. Ama daha oynanmamış 7 maçımız var" dedi. Trendyol 1. Lig’in 31. haftasında Kocaelispor, sahasında karşılaştığı Sakaryaspor’u 3-1 mağlup etti. Maçın ardından düzenlenen basın toplantısında Kocaelispor Teknik Direktörü İsmet Taşdemir açıklamalarda bulundu. Taşdemir, "Çok güzel maç, önemli bir günde denk geldi. Çok heyecanlıydım. Özellikle taraftarımız inanılmaz bir atmosfer hazırladılar. Bu atmosfer karşısında oyuncularım ilk 10-15 dakika bocalasa da gol kendilerine getirdi. Golden sonra her saniye üzerine koyarak oynadılar. Kazandığımız için çok mutluyum. Önemli bir eşikte, önemli bir maçtı. Hem derbi olması hem de puan tablosu açısından önemliydi. Oyuncu kardeşlerime teşekkür ediyorum" diye konuştu. "Tek çekincem oyundan kopmaktı" Karşılaşmada tek çekincesinin oyundan kopmak olduğunu belirten İsmet Taşdemir basın mensuplarının soruları üzerine, "Tek çekindiğim nokta oyundan kopmaktı. Ama oyuncularımız kopmayıp oyunda kaldılar. Sağlık ekibimiz de 2 haftada Caner ve Rivas’ı döndürdüler. Mendes’i maça yetiştirdiler. Rivas’ın ufak tefek ağrıları vardı ama doktorun raporunda ciddi sıkıntı olmadığını gördük. Ufak bir risk aldık. Rivas, Caner ve Mendes’i maça yetiştirdikleri için sağlık ekibimize teşekkür ediyorum" sözlerini sarf etti. "5 beraberliği kayıp değil, kazanılmış 5 puan olarak görüyorum" Üst üste maçlardan dolayı çok fazla çalışamadıklarını söyleyen Taşdemir, "Pazar-Çarşamba-cumartesi fikstürler olduğu zaman çalışma imkanı olmuyor. Bununla beraber sakat ve cezalılar eklenince ister istemez sıkıntı yaşadık. Herkesin kayıp gördüğü 5 beraberliği kazanılmış puan olarak görüyorum. Her maçımız pazartesiye denk geldi, kazanamasak da kaybetmeyelim prensibini uyguladık. Bunların hepsini bir arada yaşadık. O 5 puanı kazandığımız puanlar olarak görüyorum. Yenilmeden gitmek ki yenilmek moral bozuyor, avantaj. Bizim takımımız gerçekten çok iyi bir takım. Çok eksik yakalanmazsak sakatlıklarla alakalı kalan 7 maçı da kazanacak güce sahibiz. Böyle bir gücümüz var. Kullanabilirsek ne ala" diye konuştu. "Daha oynanmamış 7 maç var" Son olarak şehirde şampiyon olunmuş, iş bitmiş gibi bir hava olduğunu kaydeden ancak sürecin bitmediğinin altını çizen Taşdemir, "Oynanmamış 7 maç var. Her şey bitmiş değil. Malatya maçını çıkarsak 6 önemli maçımız var. Bandırma da bunlardan bir tanesi. Son dönemlerde çıkış yakaladılar, toparlandılar. Tecrübeli bir takım. Özellikle de tecrübesini çok iyi konuşturan oyuncuları var. Zor olacak. Hiçbir maç kolay değil. Avantajımız var ve ayaklarımızı yere sağlam basıp hedefimize ilerlemek istiyoruz" ifadelerini kullandı.