SAĞLIK - 21 Mart 2015 Cumartesi 11:24

Enfeksiyon hastalıkları ölüm nedenleri arasında ilk sıralarda

A
A
A
Enfeksiyon hastalıkları ölüm nedenleri arasında ilk sıralarda

Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği (KLİMİK) Başkanı Prof Dr. Önder Ergönül, “Türkiye’de Sağlık Bakanlığı verilerine göre 2012’de erkeklerde yüzde 1,6, kadınlarda yüzde 1,75, toplam yüzde 1,67 ölümlerin sebebi enfeksiyon kaynaklıdır” dedi.

Enfeksiyon hastalıkları tüm dünya için her geçen gün biraz daha tehdit oluşturmaya ve ölüm nedenleri içinde ilk sıralardaki yerini korumaya devam ediyor. Giderek artan antimikrobiyal direnç ve yeni ortaya çıkan enfeksiyonlar tüm insanlığı yakından ilgilendiriyor. Bu yıl 17’ncisi düzenlenecek olan Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeskiyon Hastalıkları Derneği Kongresi’nde (Klimik 2015), yeni salgınlar ve enfeksiyonlar, aşı, seyahat tıbbı,toplum kökenli ve sağlık bakımı ile ilişkili enfeksiyonlar, HIV/AİDS ve diğer cinsel yolla bulaşan hastalıklar, kronik hepatitler, antibiyotik yönetimi gibi çok sayıda önemli başlık masaya yatırılacak. 

Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği (KLİMİK) Başkanı Prof Dr. Önder Ergönül, grip başta olmak üzere yeni çıkan enfeksiyonların tüm dünyada dikkat çektiğini ve önem kazandığını vurgulayarak, “Türkiye’de Sağlık Bakanlığı verilerine göre 2012’de erkeklerde yüzde 1,6, kadınlarda yüzde 1,75, toplam yüzde 1,67 ölümlerin sebebi enfeksiyon kaynaklıdır. Her zaman yeni virüsler ortaya çıkıyor. Mücadele etmesini öğreniyoruz. Mesela HIV ile mücadele yöntemlerinde dünyada bir parça mesafe kat edildi. Ülkemizde ise giderek sayı artıyor. Bu konuda daha uzmanlaşmaya ihtiyaç var. Daha çok çalışmaya ihtiyaç var. Bir yandan HIV ile uğraşırken,yepyeni virüsler ortaya çıkabiliyor. Bunları tanıyabilmek, tanı koyabilmek düşünebilmek geniş kapsamlı düşünmeyi gerektiriyor. Bu kongre bu nedenle enfeksiyon hastalıkları açısından önem taşıyor” dedi.
Prof.Dr. Önder Ergönül, grip salgını olmak üzere yeni çıkan virüsler, hastanelerde giderek önem kazanan ve ölümlere neden olan dirençli bakterilerin tüm dünyada ilgi çektiğini ve önem kazandığını ve tüm bu konuların kongrede ele alınacağını belirterek, “Grip salgını dahil olmak üzere çıkan enfeksiyonlar birler için çok önemli ,hastanelerde giderek önem kazanan ve önemli ölümlere neden olan dirençli bakteriler ve yepyeni virüsler bütün bunlar tüm dünyada ilgi çekiyor ve önem kazanıyor. Bine yakın bir katılım bekliyoruz . Bu yıl 17’ncisi yapıyoruz. Kongreyi 2 yılda bir yaptığımızı düşünürsek, ülkemiz adına gelenekselleşmiş bir kongredir. Yabancı konuklarımız da katılacak ama ulusal kongre olduğunu söyleyebiliriz” şeklinde konuştu. 

Prof. Dr. Önder Ergönül son zamanlarda ebolanın en dikkat çeken enfeksiyon hastalıklarından biri olduğunu kaydetti. Ergönül, “Ebola ile ilgili önemli ilaç çalışmaları yapıldı. Bir sonraki aşamada hayvan çalışmaları gerçekleştirildi. İnsanlar üzerinde çalışmalar yapılacak noktaya gelindi. Bu çalışmalar Afrika’da yürütülecek. İlaç saptanması bir sonraki salgınlar için önemli” dedi. Prof. Dr. Önder Ergönül, Batı dünyasında ebolaya karşı ilginin azaldığını da ifade ederek, “Batı Afrika’da ebola vakaları olmakla birlikte azaldı. Çarpıcı vakaların azalması ile batı dünyasının da ilgisi azaldı ama Afrika’da vakalar var tabii ki” diye konuştu. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara İçişleri Bakanı Yerlikaya: "Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Tehditlerle, parmak sallamalarla, sokak ve boykot çağrılarıyla eğip, bükülemez" İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, "Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Tehditlerle, parmak sallamalarla, sokak ve boykot çağrılarıyla eğip, bükülemez" dedi. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Gençlerimizi kendi siyasi emelleri uğruna sokaklara çağırıp iç karışıklık çıkarmaya çalışanlar; halkımız arasında kin ve düşmanlık tohumlarını ekmeye uğraşanlar, "işkence yapılıyor" diyerek ülkemize iftira atanlar, şimdi de ’boykot çağrısı’ yapıyorlar. Ana muhalefetin fütursuz çağrılarını büyük bir keyifle izleyenlerin başında siyonist İsrail’in gelmesi, nasıl bir tezahürdür. Türkiye kendi ayaklarının üzerinde durdukça, dünya siyasetinde dik ve güçlü bir duruş sergiledikçe, bölgesinde olup bitene seyirci kalmadıkça, hem milletimizin hem de mazlumların hakkını korudukça, birileri yine aynı oyunları sahneye koymaya başladı" ifadelerine yer verdi. Bakan Yerlikaya paylaşımında şu ifadelere de yer verdi, "Şimdi de ‘boykot’ diyorlar. Peki kim, kimi boykot edecek? Milletimiz; kendi esnafını, çiftçisini, yerli ve milli ürünlerini, üreticilerini, öz sanayisini boykot edecek, öyle mi? ’Demokratik hak’’ kalkanı gölgesinde istenen bu mu? Unutulmasın ki, bu çağrı ekonomik bağımsızlığımıza yönelik bir sabotajdır. Bu boykot çağrısı, binlerce insanın ekmeğiyle oynamak demektir. Bu çağrı milli ekonomimize suikasttır! Kendi insanımızın ekmeğini küçültmektir. Ekonomimize bir darbe girişimidir. Oysa biz boykotla değil, üretimle büyürüz. Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Tehditlerle, parmak sallamalarla, sokak ve boykot çağrılarıyla eğip, bükülemez. Parti içi kavgalarınıza ülkemizi alet etmeyin. İşçilerimizin, üreticilerimizin, çiftçilerimizin gücü; gençlerimizin enerjisiyle, 7’den 77’ye, alın terimizi akıtmaya, bir ve beraber olarak büyük ve güçlü Türkiye hedefine doğru yürümeye devam edeceğiz."