EKONOMİ - 16 Aralık 2020 Çarşamba 12:50

'Enerji kayıpları tüketicinin cebine yansıyor'

A
A
A
'Enerji kayıpları tüketicinin cebine yansıyor'

Enerji kayıplarının iklim değişikliğine etkilerinin yanı sıra tüketicilerin bütçesini de etkilediğini belirten Prof. Dr. Emre Alkin, “Havaların soğuması ile birlikte tüm ülke halkının tükettiği enerji kullanımına bağlı faturalarda da artış gözleniyor. Özellikle mart ayında Türkiye’de ilk kez tanıştığımız koronavirüs salgınının önümüzdeki kış aylarında da devam edeceği tahmin edilirken, ev içerisinde geçireceğimiz sürelerde artıyor” dedi.

İklim değişikliği, yalnızca Türkiye’de değil, tüm dünyayı etkileyecek küresel bir sorun. Küresel ısınmaya bağlı iklim değişikliği nedeniyle, yaz aylarında sel felaketi yaşatacak kadar yağmur yapmasına kış aylarında susuzluk sinyallerinin ortaya çıkmasına kadar pek çok olumsuz etkisi ile günlük hayatı etkiliyor. İklim değişikliği, günlük yaşantıda yiyecek, su, şehir altyapıları, enerji kaynakları, hava durumu gibi alanları etkilemeye başlıyor. İklim değişikliğine karşı toplumsal önlemler alırken bir yandan da bireysel önlemler almak büyük önem taşıyor. İklim değişikliğine karşı alınabilecek en büyük önlemlerden birisi de enerji tasarrufu konusu. Ev ya da iş yerinde alınacak önlemler ile enerji tasarrufu yapılabilir, iklim değişikliği ile mücadele edilebilir. Konu hakkında VERİMDER İcra Kurulu Başkanı Prof. Dr. Emre Alkin, açıklamalarda bulundu.

“Enerji kayıpları tüketicinin cebini boşaltıyor”

Enerji kayıplarının iklim değişikliğine etkilerinin yanı sıra tüketicilerin bütçesini de etkilediğini belirten Prof. Dr. Emre Alkin, “Havaların soğuması ile birlikte tüm ülke halkının tükettiği enerji kullanımına bağlı faturalarda da artış gözleniyor. Özellikle mart ayında Türkiye’de ilk kez tanıştığımız koronavirüs salgınının önümüzdeki kış aylarında da devam edeceği tahmin edilirken, ev içerisinde geçireceğimiz sürelerde artıyor. Bu durumda tüketicilerin elektrik ve doğalgaz faturaları artmaya devam ediyor. Çünkü bu iki ürün de dövize endeksli. Döviz yükseldikçe elektrik ve doğalgazın da fiyatı artıyor. Geçen yılın aynı dönemine göre elektrik ve doğalgaz fiyatlarında yüzde 30’dan fazla artış var” dedi.

“Evin içini sıcak tutmanın yolu ısıyı korumaktan geçer”

Enerji tasarrufu konusunda bireysel olarak yapılacak ısı yalıtımı uygulaması ile tüketicilerin hem bütçelerini hem de doğayı koruyabileceklerini aktaran Prof. Dr. Alkin, “Tüketiciler hem bütçelerini hem de ev içi ısısını koruması için mutlaka ısı yalıtımı uygulaması yaptırması gerekiyor. Çünkü üretilen enerjinin yaklaşık yüzde 40’ı evlerde kullanılırken, bu oranın yüzde 80’i ise ısıtma ve soğutma için harcanıyor. Ev içerisinde bulunan ısının kaybı ise içerideki sıcaklığı arttırmaya yol açıyor. Ancak ev içi ısıyı yüksek tutmanın yolu sıcaklığı arttırmaktan değil evdeki ısıyı korumaktan geçer. Artan doğalgaz faturalarını dengeleyebilmek için tüketicilerin yaşam alanlarına ısı yalıtımı yaparak enerji verimli hale getirmeleri mümkün. Özellikle konutlarda tüketilen enerjinin tasarrufu için yapılacak ısı yalıtım uygulaması hem tüketici hem de ülkemizin ekonomisine olumlu etki ediyor. Avrupa Birliği standartlarında gerçekleştirilecek doğru enerji tasarrufu uygulamaları ile ülkemizde bulunan toplam 21 milyon konutta, ülke olarak yıllık yaklaşık 7 milyar dolar tasarruf elde etme fırsatı vardır. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın ‘Tercihini Verimlilikten Yana Kullan Hem Sen Kazan Hem Türkiye Kazansın’ kampanyasındaki veriler de doğru uygulamalarla hane halkının yüksek oranlarda tasarruf edebileceğini net olarak ortaya koyuyor” diye konuştu.

“Enerji kimlik belgesi ile tasarruf uygulamaları artış gösterecek”

Kamu binaları, üretim tesisleri gibi binalar haricinde, Türkiye’de 2019 yılında yapılan araştırma sonucu yaklaşık 22 milyona yakın konut bulunduğunu bilgisini veren Prof. Dr. Alkin, enerji tasarrufu konusunda kentsel dönüşümün fırsat olabileceğini vurgulayarak sözlerini şöyle tamamladı: “Son yıllarda inşaat sektöründe gözlenen artış ile birlikte enerji tasarrufu yapılan Enerji Kimlik Belgesi (EKB) olan binalar üretilirken, hala enerji tasarrufu uygulamalarının olmadığı binalarda bulunuyor. Bu durum hem tüketici hem de ülke ekonomisini olumsuz etkiliyor. Enerji tasarruf uygulamaları için binaların ısı yalıtımına sahip olması büyük önem taşıyor. Ülkemizde yapılan kentsel dönüşüm ise enerji tasarrufu uygulamasının binalarda yaygınlaşması için fırsat niteliği taşıyor. Yalnızca Türkiye’de 20 yıllık bir zaman diliminde yaklaşık 14 milyon konutun, kentsel dönüşüm kapsamında değerlendirilmesi planlanıyor. Kentsel dönüşüm uygulamaları pek çok farklı yöntem ile gerçekleştiriliyor. Yeniden üretim yapılan uygulama kapsamında yeni yapılacak binaların Enerji Kimlik Belge alma zorunluluğu ve TS 825 Binalarda Isı Yalıtım Standardı kriterlerine uyumlu yapılması gerektiğinden dolayı mutlaka enerji tasarrufu tedbirlerine göre projelerin tamamlanması gerekiyor”.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Beyin ölümü gerçekleşen 53 yaşındaki hastanın organları 5 kişiye umut oldu SAMSUN (İHA) – Samsun’da tedavi gördüğü hastanede beyin ölümü gerçekleşen 53 yaşındaki erkek hastanın organları, nakil bekleyen 5 kişiye umut oldu. 3 gün önce Medicana International Samsun Hastanesi’ne beyin kanaması nedeniyle yatış yapan özel bireyin beyin ölümü tüm müdahalelere rağmen gerçekleşti. Aile ile yapılan görüşmelerde organ bağışı kabul edilince bu gece ameliyata alınan donörden 2 kornea, 2 böbrek ve 1 karaciğer nakil bekleyen hastalar, için alındı. Başarılı geçen operasyonun ardından karaciğer ve kornealar, OMÜ Tıp Fakültesi’ndeki 3 hastaya, böbreklerden biri İstanbul diğeri ise Sivas’taki organ bekleyen hastalara yetiştirilmek üzere yola çıktı. Operasyon hakkında bilgi veren Medicana International Samsun Hastanesi Organ Nakil Koordinatörü Hemşire Yeşim Yetkin "Donörümüz 3 gün önce beyin kanaması tanısıyla hastanemize yatmıştı. Yoğun bir tedavi süreci geçirdik ama tüm müdahalelere rağmen maalesef beyin ölümü gerçekleşti. Beyin ölümü sonrasında aile ile bir görüşme yaptık. Onlar da yüce gönüllü davranarak organları bağışlamayı kabul ettiler. Hastamız tam 5 kişiye umut olarak yeni bir yaşam için kapılar açılmasına vesile oldu. Umutla organları bekleyen 5 kişi inşallah yeniden hayata tutunmuş olacaklar. Karaciğer ve 2 kornea Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi’ndeki hastalara, böbreğin biri Sivas’a diğeri de İstanbul Çapa’da tedavi gören hastalara gitti. Hastamız 53 yaşında erkek hastaydı. Hastamız, özel durumundan dolayı herhangi bir meslek icra etmiyordu" dedi. Organlar, hava ve karayolu ile nakil bekleyen hastalara yetiştirilmek üzere hastaneden uğurlandı.
Şanlıurfa Şanlıurfaspor yönetimi istifa etti Şanlıurfaspor yönetimi, Esenler Erokspor mağlubiyetinin ardından taraftarın ’yönetim istifa’ çağrıları sonrası istifa etti. Şanlıurfaspor, sahasında Esenler Erokspor’a 2-0 yenildi. Taraftar bu yenilginin ardından tribünde ‘yönetim istifa’ çağrısında bulundu. Bu çağrının ardından yönetim, yaptığı yazılı açıklama ile istifa ettiğini duyurdu. Yapılan açıklamada, "Sezon başından bu yana yönetim olarak çok büyük özveri ile yaptığımız mücadelenin maalesef bugün sonuna gelmiş bulunmaktayız. Sezonu zaten futbolcusu olmayan ve yüz milyon borcu olan bir takımı ayağa kaldırmak için yönetim olarak el ele verip sezon başında sahaya sürülebilecek bir takım kurup bırakacağımızı söylemiştik. Hatta devre arasında yine takımın bu durumunun desteksiz, sahipsiz bir yere varamayacağını defalarca dile getirmemize rağmen çağrımız bir karşılık bulmamıştır. Çalmadığımız kapı aramadığımız kimse kalmamıştır. 1. Lige çıktığımız sezon kupa töreninde boy boy resim çektirmek için sıraya giren siyasetçileri, iş adamları milletvekilleri, bürokratları, STK başkanları o günden sonra hiçbir şekilde Şanlıurfaspor’u bırakın desteği maçlarında dahi görülmemiştir. Oysa ki geçen yıldan bırakılan enkazın tek başına bizim omuzlarımızla kaldırılamayacağını defalarca gerek TV kanallarında gerek ziyaretlerde yüksek sesle dile getirmemize rağmen hala anlam veremediğimiz bir şekilde sessizlik, uzak kalma ve terk edilişi maalesef Şanlıurfasporumuzun suçuymuş gibi karşımıza çıkmıştır. Şayet devre arasında biraz destek verilebilseydi hazır ve kurulu olan takımımız dağılmayacak, iki-üç transfer ile belki de en kötü play-off dahi oynayacaktı. Şehrimizin devre arasında destek olmama anlamında zorlayıcı unsurların takımımızın dengesini bozmuş bu unsurlara rağmen transfer tahtası açılarak giden oyuncuların yerleri doldurulmaya çalışılmışsa da gerekli ekonomik destek görülmediğinden elimizdeki paraya göre transfer yapılmıştır. Bu kadar zorlu ve ekonomisi güçlü bir ligde şehrin kenetlenmeden ve yeterli destek sağlanmadan başarıya ulaşması zaten imkansızdır. Geldiğimiz haftaya kadar umutlarımızı kaybetmeden, destek geleceğini varsayarak mücadelemizi sürdürmeye çalıştık. Sadece bahsi geçen süreçte kısıtlı imkanlarla yönetim kurulumuz valimiz ve büyükşehir belediye başkanımız tarafından verilen desteklerle durumu idare etmeye çalıştık. Son olarak Esenler Erokspor maçı öncesi yaptığımız çağrılarda Başta Sayın Bekir Bozdağ ve milletvekillerine, belediye başkanlarına, iş adamlarına, eski kulüp başkanlarına, STK başkanlarına karınca kararınca destek çağrısı dahi maalesef sonuçsuz kalmıştır. Tüm bu bilgilendirmelerimizde Şanlıurfaspor taraftarlarının her şeyi bilmesine rağmen istifaya çağırılması gereken kişilerin yerine yönetim kurulu olarak bizlerin istifası istenmiş olup bizler de bu çağrıya uymak zorunda kaldık. Fakat bu takıma bugünden sonra yapılacak yeni yönetime başta milletvekillerimiz ve şehrimizin mülki idare amirlerinin destekleri ile hiçbir şeyin bitmediğinin gösterileceği de mümkündür. Koskoca Şanlıurfaspor için bizim açımızdan söylenecek söz kalmamıştır. Yönetim kurulu olarak bugünden itibaren istifa ettiğimizi bildiririz" ifadelerine yer verildi.