Suyun önemi hakkında farkındalık oluşturmak amacıyla çeşitli etkinliklere sahne olan 22 Mart günü 1993 yılından beri farklı temalarla düzenleniyor. Bu yıl ABD’nin New York şehrinde yapılacak Birleşmiş Milletler Su Konferansı ile aynı tarihe denk gelen Dünya Su Günü’nün bu seferki teması ise “Değişimi Hızlandırmak”.
“Su krizinden dönmek için son fırsatları değerlendirmemiz lazım”
22 Mart Dünya Su Günü dolayısıyla bir açıklama yapan Türkiye Gıda ve İçecek Sanayii Dernekleri (TGDF) Yönetim Kurulu Başkanı Demir Şarman, dünyanın su krizini aşmak üzere bir araya gelerek faaliyete geçmek için elindeki son fırsatları değerlendirmesi gerektiğini söyledi. Devletlerin ve toplumların Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarının 6’ncısı olan Temiz Su ve Sanitasyon hedeflerine ulaşmak için el ele vermesi gerektiğini belirten Şarman, önlem almakta gecikilirse su krizinin geri dönülmez hale geleceğini ifade etti.
“Suyun Sürdürülebilirliği raporumuz geçerliliğini koruyor”
Yılda 1,4 milyon kişinin yetersiz su ve sanitasyona bağlı nedenlerle hayatını kaybettiğini, dünyadaki her dört kişiden birinin güvenilir içme suyuna erişimi olmadığını vurgulayan Demir Şarman OECD verilerine göre küresel su talebinin 2050 yılına kadar yüzde 55 oranında artacağına dikkat çekti. Kuraklığın sadece çöl kuşağındaki ülkelerin değil sulak ve yeşil kuşakta bulunan ülkelerin de bir sorunu olduğunu söyleyen Şarman, TGDF’nin geçtiğimiz yıl yayınladığı “Türk Gıda ve İçecek Sektöründe Su Riskleri ve Sürdürülebilirliği için Politika Önerileri” raporunun geçerliliğini koruduğunu ifade etti.
“Su yönetim uygulamalarımız sürdürülebilir değil”
Türkiye’de su yönetiminin halen sürdürülebilir olmadığına parmak basan Şarman, su politikalarındaki uygulama boşluklarının doldurulması, su politikalarının sektörel politikalara entegre edilmesi ve paydaşlarla diyalog içerisinde kanıta dayalı politikaların geliştirilmesi gerektiğini belirtti. Su kirliliği ve kıtlığının sektörün yaşadığı en önemli sorunlardan olduğunu ifade eden Şarman işletmeler bazında alınan önlemlerin su kriziyle başa çıkmak için yeterli olmadığını, riskin tarladan sofraya tedarik zinciri boyunca değerlendirilmesinin elzem olduğunu belirtti.
“Sektör tarladan sofraya tüm tedarik zincirine örnek olmalı”
Federasyon çatısı altındaki firmaların önemli bir kısmının su israfının azaltılması yönünde çalışmalar yürüttüğünü söyleyen TGDF Başkanı, bununla beraber birçok firmanın henüz ham madde tedarikçilerinin de benzer çalışmalar yürütüp yürütmediğini dikkate almadığını altını çizdi. TGDF Başkanı Demir Şarman, halihazırda sektörün küçük bir bölümünün su ayak izi hesaplamaları yaptığını, bunun bir kültür olarak tüm tedarik zincirine yayılması için sektörün elini taşın altına koyması gerektiğini söyleyerek sözlerini sonlandırdı.
TGDF Suyun Sürdürülebilirliği Raporu
Raportörlüğünü EWA Kurumsal Danışmanlık’ın yapmış olduğu “Türk Gıda ve İçecek Sektöründe Su Riskleri ve Sürdürülebilirliği için Politika Önerileri” raporuna Federasyonun internet sitesinden ulaşılabiliyor. Su krizine geniş bir bakış açısıyla yaklaşan rapor dünyada ve Türkiye’de suyun durumu ile ilgili bilgiler yanında işletmelerin politika hazırlıkları, ürün ve işletme bazında su ayak izi verileri, riskler ve politika önerileri yer alıyor.