EKONOMİ - 21 Mart 2023 Salı 15:37

Dünyada su krizi tehlikesi için kritik uyarı

A
A
A
Dünyada su krizi tehlikesi için kritik uyarı

Dünya Su Günü sebebiyle bir açıklama yapan TGDF Başkanı Demir Şarman su krizinde son durum hakkında bilgiler verdi. Federasyonun geçtiğimiz yıl yayınladığı 'Türk Gıda ve İçecek Sektöründe Su Riskleri ve Sürdürülebilirliği için Politika Önerileri' raporunun geçerliliğini koruduğunu söyleyen Şarman, sektörün tedarik zincirinin tamamına örnek olması gerektiğini belirtti.

Suyun önemi hakkında farkındalık oluşturmak amacıyla çeşitli etkinliklere sahne olan 22 Mart günü 1993 yılından beri farklı temalarla düzenleniyor. Bu yıl ABD’nin New York şehrinde yapılacak Birleşmiş Milletler Su Konferansı ile aynı tarihe denk gelen Dünya Su Günü’nün bu seferki teması ise “Değişimi Hızlandırmak”.

“Su krizinden dönmek için son fırsatları değerlendirmemiz lazım”

22 Mart Dünya Su Günü dolayısıyla bir açıklama yapan Türkiye Gıda ve İçecek Sanayii Dernekleri (TGDF) Yönetim Kurulu Başkanı Demir Şarman, dünyanın su krizini aşmak üzere bir araya gelerek faaliyete geçmek için elindeki son fırsatları değerlendirmesi gerektiğini söyledi. Devletlerin ve toplumların Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarının 6’ncısı olan Temiz Su ve Sanitasyon hedeflerine ulaşmak için el ele vermesi gerektiğini belirten Şarman, önlem almakta gecikilirse su krizinin geri dönülmez hale geleceğini ifade etti.

“Suyun Sürdürülebilirliği raporumuz geçerliliğini koruyor”

Yılda 1,4 milyon kişinin yetersiz su ve sanitasyona bağlı nedenlerle hayatını kaybettiğini, dünyadaki her dört kişiden birinin güvenilir içme suyuna erişimi olmadığını vurgulayan Demir Şarman OECD verilerine göre küresel su talebinin 2050 yılına kadar yüzde 55 oranında artacağına dikkat çekti. Kuraklığın sadece çöl kuşağındaki ülkelerin değil sulak ve yeşil kuşakta bulunan ülkelerin de bir sorunu olduğunu söyleyen Şarman, TGDF’nin geçtiğimiz yıl yayınladığı “Türk Gıda ve İçecek Sektöründe Su Riskleri ve Sürdürülebilirliği için Politika Önerileri” raporunun geçerliliğini koruduğunu ifade etti.

“Su yönetim uygulamalarımız sürdürülebilir değil”

Türkiye’de su yönetiminin halen sürdürülebilir olmadığına parmak basan Şarman, su politikalarındaki uygulama boşluklarının doldurulması, su politikalarının sektörel politikalara entegre edilmesi ve paydaşlarla diyalog içerisinde kanıta dayalı politikaların geliştirilmesi gerektiğini belirtti. Su kirliliği ve kıtlığının sektörün yaşadığı en önemli sorunlardan olduğunu ifade eden Şarman işletmeler bazında alınan önlemlerin su kriziyle başa çıkmak için yeterli olmadığını, riskin tarladan sofraya tedarik zinciri boyunca değerlendirilmesinin elzem olduğunu belirtti.

“Sektör tarladan sofraya tüm tedarik zincirine örnek olmalı”

Federasyon çatısı altındaki firmaların önemli bir kısmının su israfının azaltılması yönünde çalışmalar yürüttüğünü söyleyen TGDF Başkanı, bununla beraber birçok firmanın henüz ham madde tedarikçilerinin de benzer çalışmalar yürütüp yürütmediğini dikkate almadığını altını çizdi. TGDF Başkanı Demir Şarman, halihazırda sektörün küçük bir bölümünün su ayak izi hesaplamaları yaptığını, bunun bir kültür olarak tüm tedarik zincirine yayılması için sektörün elini taşın altına koyması gerektiğini söyleyerek sözlerini sonlandırdı.

TGDF Suyun Sürdürülebilirliği Raporu

Raportörlüğünü EWA Kurumsal Danışmanlık’ın yapmış olduğu “Türk Gıda ve İçecek Sektöründe Su Riskleri ve Sürdürülebilirliği için Politika Önerileri” raporuna Federasyonun internet sitesinden ulaşılabiliyor. Su krizine geniş bir bakış açısıyla yaklaşan rapor dünyada ve Türkiye’de suyun durumu ile ilgili bilgiler yanında işletmelerin politika hazırlıkları, ürün ve işletme bazında su ayak izi verileri, riskler ve politika önerileri yer alıyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Ticaret Bakanı Bolat: "Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin tutuklama kararı alması çok önemli bir adım" Türkiye-Cezayir İş ve Yatırım Forumu’nda katılan Ticaret Bakanı Ömer Bolat, “Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin (UCM) birkaç gün önce İsrail’in soykırımının baş mimarları olan kişileri tutuklama kararı alarak suçlu ilan etmesi çok önemli bir adımdı. Filistin’de, Gazze’de, Batı Şeria’da, Lübnan’daki vahşi katliamın ve soykırımın son bulması noktasında cesaretlendirici olmuştur” dedi. Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Türkiye-Cezayir İş ve Yatırım Forumu’na katıldı. Beylikdüzü’nde bir otelde düzenlenen etkinlikte iki ülke arasındaki stratejik ortaklık ve ekonomik iş birliği konuları ele alındı. Foruma Bakan Bolat’ın yanı sıra Uluslararası İş Forumu Başkanı Erol Yarar, Cezayir İktisat Eski Bakanı Prof. Dr. Abdelkader Sammari, Cezayir Ankara Büyükelçisi Ammar Bellani, Müteahhitler ve Sanayiciler Kulübü Başkanı Rashid Bouhamid ve çok sayıda sektör paydaşları katıldı. “Bu yılın ilk yarısı itibariyle milli gelirimizi tam 5 katı artırarak, 230 milyar dolardan 1,2 trilyon dolara yükselttik” Türkiye-Cezayir İş ve Yatırım Forumu’nda konuşan Ömer Bolat, "Cezayir-Türkiye Karma Ekonomik Komisyon 12. Dönem Toplantısı da geçtiğimiz Mayıs ayında Ankara’da yapılmıştı. İki ülke liderleri ve hükümetleri arasında çok büyük bir yakınlık var ve yakın ilişkilerimiz devam etmektedir. 22 yıldan bu yana Türkiye Cumhuriyeti olarak ekonomide çok büyük atılımlar ve başarılar kaydettik. Milli gelirimizi tam 5 katı artırarak, 230 milyar dolardan 1,2 trilyon dolara yükselttik, bu yılın ilk yarısı itibariyle. Kişi başına milli gelirimizi yine 22 yılda 3 bin 600 dolardan 13 bin 300 dolara yükselttik. Bu yılın sonunda inşallah 14 bin 500-15 bin dolar civarında kişi başı milli gelire ulaşacağız. Mal ihracatlarımızı 7.5 kat arttırarak 36 milyar dolardan 262 milyar dolara, hizmetler ihracatımızı da yine 7.5 kat artışla 14 milyar dolardan 112 milyar dolara yükselttik. Bugün Türkiye 340 milyar dolar mal ithalatı, 260 milyar dolar mal ihracatı ile 600 milyar dolar civarında bir toplam dış ticarete sahiptir. Milli gelirimizin yaklaşık yüzde 50’sini oluşturmaktadır. Dış yatırımlarda da, 2002’ye kadar 14 milyar dolar yabancı doğrudan yatırım gelmişken Türkiye’ye, bu rakam son 22 yılda 269 milyar doları aşmıştır. Bunları reformlarla, doğru politikalarla, siyasi ve ekonomik istikrarı koruyarak, hep yurt içi ve yurt dışı yatırımları, istihdamı ve ihracatı arttırmaya çalışarak başardık" dedi. “Cezayir bizim Afrika’daki ikinci büyük dış ticaret ortağımızdır” Cezayir ile yürütülen ticari ilişkilere değinen Bakan Bolat, "Cezayir bizim Afrika’daki ikinci büyük dış ticaret ortağımızdır. Birinci sırada Mısır, ikinci sırada Cezayir yer alıyor. Ancak Cezayir, Türkiye yatırımları için birinci ülkedir Afrika’da. Bin 500 Türk firması 6 milyar dolarlık yatırımlarla Cezayir’de yatırım, üretim, istihdam ve ihracat peşinde koşmaktadırlar. Bunu yaparlarken de Türkiye ile ticarette de köprü rolü oynamaktadırlar. Müteahhitlik bir başka başarı hikayemizdir. Türkiye’nin dünyada 2002’ye kadar 50 milyar dolarlık müteahhitlik hizmetleri varken, son 22 yılda buna 472 milyar dolar daha ilave oldu. 522 milyar dolara yükseldik,137 ülkede 12 bin 330 proje ile. Ve Afrika’da en büyük müteahhitlik hizmetlerini Cezayir’de gerçekleştirdik. 700’e yakın proje ve 33 milyar dolarlık müteahhitlik hizmetlerini gerçekleştirdik. Cezayir’de dış ticaret bakanımızla beraber bu tercihli ticaret anlaşması müzakerelerini hızlandıracağız. Bu ticaret diplomasisi çabalarımız, dünyayla maksimum ekonomik iş birliği çabalarımız, siyasi istikrar ve yurt dışı ilişkilerde kazan-kazan, birlikte güçlenmek, birlikte büyümek hedefleri doğrultusunda hızlı adımlarla yol alıyoruz. İslam ülkeleri ile dış ticaret anlaşmalarımız 22 yılda tam 11 kat yükseldi. 10,8 milyar dolardan 2023 yılında 130 milyar dolara artış gerçekleştirmiş olduk” ifadelerini kullandı. “UCM heyetini yürekten tebrik ediyoruz” Uluslararası Ceza Mahkemesi’ni tutuklama kararı alması çok önemli bir adım olduğunu söyleyen Bakan Bolat, "Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin (UCM) birkaç gün önce İsrail’in soykırımının baş mimarları olan kişileri tutuklama kararı alarak suçlu ilan etmesi çok önemli bir adımdı. Filistin’de, Gazze’de, Batı Şeria’da, Lübnan’daki vahşi katliamın ve soykırımın son bulması noktasında cesaretlendirici olmuştur. Suçların cezasız kalmayacağı ve adaletin ahirete kalmadan bu dünyada da tecelli edeceği noktasında yüreklere su serpmiştir. UCM heyetini yürekten tebrik ediyoruz. Türkiye olarak gerçekten dünyada tek başımıza da olsak, İsrail ile ihracat ve ithalatı 6 ay önce durdurma kararı almıştık ve bu kararımızı uygulamaktayız. Ama Filistin ekonomisine ayakta kalması için Filistin’in istediği ticaret noktasında da onlara gerek ihracatta gerek ithalatta destek vermekteyiz. Ve Gazze’dekiler başta olmak üzere kardeşlerimize 85 bin ton gıda ve sağlık yardımları, hijyen yardımları konusunda öncülük ediyoruz, etmeye devam edeceğiz" diye konuştu.