GÜNDEM - 28 Aralık 2022 Çarşamba 09:32

Dünya lezzetlerinde ilk 10’a giren cağ kebabı, Türkiye’yi temsil etti

A
A
A
Dünya lezzetlerinde ilk 10’a giren cağ kebabı, Türkiye’yi temsil etti

 Dünya’nın en lezzetli yemekleri 2022 yılı listesinde ilk 10’da Erzurum’un cağ kebabı yer aldı. Listede 9’uncu sırada yer alan cağ kebabı, dünyanın en lezzetli yemekleri arasına girdi. Erzurum’da cağ kebabının mucidi olarak bilinen Kemal Koç, "Daha iyi bir sırada olmasını beklerdim ama dünyada o kadar ülke arasında 9’uncu olmak çok gurur verici" dedi.

Tasteatlas, 2022 yılının en iyi mutfaklarını ve yemeklerini seçerek listeledi. Listede tüm dünyadan yemeklere yer veren Tasteatlas, Türkiye’den Erzurum’un cağ kebabını da ilk 10 yemek arasında sıraladı. Dünyanın en güzel yemekleri arasında 9’uncu sırada yer alan cağ kebabı, Türkiye’yi temsil ederek dünyanın en lezzetli yiyecekleri arasına girdi. Listede sıralamaya göre Japon yemeği "kare" 1’inci, Brezilya yemeği "pıcanha" 2’nci, Portekiz yemeği "ameijoas a bulhao pato" 3’üncü, Çin yemeği "tangbao" 4’üncü oldu. Listenin devamında ise Çin’in "guotie" 5, Tayland’ın "phanaeng curry" 6, Peru’nun "ceviche mıxto" 7, İran’ın "ghormeh sabzi" yemeği de 8’inci oldu. Listenin 9’uncu sırasında ise Türk mutfağının en lezzetli kebaplarından olan cağ kebabı yer aldı. Öte yandan, Erzurum’da cağ kebabının mucidi olarak bilenen Kemal Koç ise, "Cağ kebabının birinci veya ikinci olmasını isterdim ama o kadar ülke arasından 9’uncu olarak Türkiye’yi temsil etmek bize çok büyük gurur verdi" diye konuştu.

"9’ncu olması gurur verdi cağ kebabı dünyaya yayıldı"

Dünyada cağ kebabının 9’uncu olmasının çok mutlu ettiğini belirten Koç, "Cağ kebabı Osmanlı döneminden kalma bir kebaptır. Bu evlerde yol üzerlerinde ve beldelerde yapılırdı. O zaman cağ kebabı ismi de yoktu. Meşhur bir yemek değildi. Ben bu işe başladığımda 4 masam vardı. Meşhur Tortum kebabı cağı olarak satmaya başladım. Yani tabakta değil de cağ şeklinde servis etmeye başladım. Adı bu şekilde cağ kebabı halini almış oldu. Ben isterdim ki birinci veya ikinci olsun demek ki daha iyileri varmış. Kebabımız şimdi dünyaya yayıldı. Her yerden usta istiyorlar, Çin’e bile ustamız gitti. Tüm dünyaya yayıldı. Burada bir tane cağ kebapçı vardı, şimdi sadece Erzurum’da 52 tane kebapçı var. Dünya’da 9’uncu olmak çok güzel bir şey, dünyada çok ülke var. O kadar ülke arasından 9’uncu olmak memnun ediyor. Antalya’da da yerim var, oraya dünyanın her yerinden gelip cağ kebabı yiyorlar" şeklinde konuştu.

"Yurt dışındaki insanların bu lezzeti bilmesi beni memnun etti"

Listeyi ilk gördüğünde her yerde paylaştığını söyleyen Melikşah Tekin, "Dünya cağ kebabını yeni keşfetti diyorum. Biz yıllar önce keşfetmiştik. Gerçekten lezzet olarak çok güzel bir yemek olduğunu düşünüyorum. Ben listeyi ilk gördüğümde her yerde paylaştım, çok mutlu oldum. Yurt dışındaki insanların bu lezzeti bilmesi beni çok memnun etti. Türkiye’de yaşayan arkadaşlarım benden iki şey istiyor zaten; bir cağ kebabı, ikincisi de Oltu taşı. Bu nedenle sadece Türkiye’de değil, dünyada bilinmesi beni çok mutlu etti" ifadelerini kullandı.

"Böyle bir lezzet yok"

Cağ kebabının ilk 5’te olması gerektiğini vurgulayan Halil Çetinkaya ise, "Ben İzmir’den geliyorum. Arkadaşlarımla beraber cağ kebabı yemek için geldik. Bence daha iyi bir sırada olması gerekiyor. İlk 5 içerisinde mutlaka olması gerekiyordu. Böyle bir lezzet yok. Cağ kebabını herkese tavsiye ediyorum" ifadelerini kullandı.

"Gelen turistler cağ kebabı yemeden dönmüyor"

Yurt dışından gelen turistlerin cağ kebabı yemeden gitmediğini kaydeden işletme müdürü Cengiz Meralde, "Cağ kebabının dünya lezzetleri arasında 9’uncu olması bizi onurlandırdı ve gururlandırdı. Palandöken Dağı'ndan ciddi bir yabancı misafir potansiyelimiz var. Yaz aylarında da kültür turizmi için gelen yabancılar oluyor. Bu gelen turistlerin hiçbiri de cağ kebabı yemeden geriye dönmüyor. Bu şekilde dünyada da tanınmış oluyor. Ayrıca cağ kebabını yedikleri zaman da çok memnun oluyorlar" açıklamalarında bulundu.

Çağrı Korkmaz - Özge Bozo
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tunceli Asgari ücret artışı sonrası Tunceli’de fiyatlar mercek altında 2026 yılı için asgari ücretin yüzde 27 artışla net 28 bin 75 liraya yükselmesinin ardından, Tunceli’de yılbaşı öncesi fahiş fiyat ve hijyen denetimleri dört kurumun ortak çalışmasıyla kent merkezi ve ilçelerde gerçekleştirildi. Asgari ücretin 2026 yılı için yüzde 27 zamla net 28 bin 75 lira belirlenmesinin ardından, yılbaşı öncesi fiyat istikrarının korunması ve vatandaşların mağdur edilmemesi amacıyla denetimler artırıldı. Ticaret Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, asgari ücret artışının tüm mal ve hizmet fiyatlarına birebir yansıtılmasının ekonomik gerçeklerle bağdaşmadığı vurgulanarak, ücret artışını gerekçe göstererek fahiş fiyat uygulamalarına yönelen işletmelere karşı en ağır idari ve hukuki yaptırımların uygulanacağı bildirildi. Bu kapsamda Ticaret Bakanlığı talimatları doğrultusunda Tunceli Valiliği koordinesinde yürütülen çalışmalarda; Ticaret İl Müdürlüğü, Tarım ve Orman İl Müdürlüğü, Tunceli Belediyesi ve Defterdarlık ekipleri kent merkeziyle birlikte ilçelerde sahaya inerek fiyat, hijyen ve tüketici hakları başta olmak üzere çok yönlü denetimler gerçekleştirdi. "Vatandaşlarımızın mağdur olmaması adına bizler denetimlerimizi ekipler halinde sürdüreceğiz" Ticaret Bakanlığı’nın talimatıyla kent genelinde denetimlerin aralıksız devam ettiğini ve vatandaşların mağdur olmaması için gereken her önlemin alınacağını vurgulayan Tunceli Ticaret İl Müdürü Kayahan Topal, "Yaklaşan yılbaşı öncesi Ticaret Bakanlığı ve valiliğimizin talimatlarıyla sadece Tunceli şehir merkezinde değil, ilçelerimizde de rutin denetimlerimize devam ediyoruz. Bugün de Tarım ve Orman İl Müdürlüğümüzden, Tunceli Belediyesinden ve Defterdarlığımızdan denetim ekiplerimizle beraber 4 kurum ortak bir denetim gerçekleştirdik. Her kurum kendi bünyesinde denetimlerini gerçekleştirdiler. Çok fazla olumsuz bir durumla karşılaşmadık. Vatandaşlarımızın mağdur olmaması adına bizler denetimlerimizi ekipler halinde sürdüreceğiz. Desteklerinden dolayı valimize ve bakanımıza teşekkür ediyorum" dedi. "Denetim sıklığımızı bugünlerde artırmaya devam ediyoruz" Tunceli Tarım ve Orman İl Müdürü Yavuz Suat Pala ise "Tüketim sıklığının arttığı bugünlerde gerek halk sağlığını korumak, gerekse tüketicini daha sağlıklı gıdaya ulaşmasını sağlamak için bugün burada Ticaret İl Müdürlüğü, zabıta ve Tarım İl Müdürlüğünden gıda kontrol ekiplerimizle beraber toplu tüketim yerlerini, üretim ve satış yerlerini fiyat ve hijyen yönünden denetliyoruz. Denetim sıklığımızı bugünlerde artırmaya devam ediyoruz" ifadelerini kullandı.
Adana Yüz felcine yönelik güncel cerrahi yaklaşımlar Adana’da değerlendirildi Yüz felcinde rekonstrüksiyon yöntemlerinin tüm yönleriyle ele alındığı 21. Başkent Kulak Burun Boğaz Günleri, Başkent Üniversitesi Adana Dr. Turgut Noyan Uygulama ve Araştırma Merkezi Kışla Yerleşkesi’nde gerçekleştirildi. Kulak burun boğaz alanının bilimsel buluşmalarından biri olan 21. Başkent Kulak Burun Boğaz Günleri, yüz felcinde rekonstrüksiyon yöntemlerinin tüm yönleriyle ele alındığı kapsamlı bir programla Başkent Üniversitesi Adana Dr. Turgut Noyan Uygulama ve Araştırma Merkezi Kışla Yerleşkesi’nde yapıldı. Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz Anabilim Dalı tarafından düzenlenen toplantı, alanında uzman hekimleri Adana’da bir araya getirdi. Toplantının açılış konuşmasını yapan Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi KBB Anabilim Dalı’ndan Prof. Dr. Alper Nabi Erkan, "Bu yılın ana teması, kulak burun boğaz cerrahisinin en zorlu alanlarından biri olan ‘Fasiyal Paralizide Rekonstrüksiyon Yöntemleri’ olarak belirlendi. Toplantı kapsamında, yüz felci hastalarına güncel yaklaşım yöntemleri, cerrahi teknikler ve uzun dönem sonuçlar hem teorik sunumlar hem de canlı cerrahi uygulamalar eşliğinde ele alınacak. Yıllar içinde istikrarlı biçimde büyüyerek bilimsel bir platform haline gelen toplantımıza katkı sunan herkese teşekkür ederim" ifadelerini kullandı. Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi KBB Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Levent N. Özlüoğlu da Başkent Kulak Burun Boğaz Günleri’nin her yıl artan bilimsel içerik ve katılımla sürdüğünü kaydetti. Özlüoğlu"Bugün yapacağımız toplantıda yüz felci gibi emek, sabır ve deneyim gerektiren bir alana kapsamlı biçimde odaklanmayı hedefledik. Toplantının teorik bilgi ve canlı cerrahi uygulamalarıyla katılımcılara en iyi şekilde fayda sağlamasını ve genç meslektaşlarımız için ilham verici bir ortam oluşturmasını diliyorum. Organizasyonun gerçekleşmesine verdikleri destek dolayısıyla Başkent Üniversitesi yönetimine, Merkez Müdürü Prof. Dr. Birol Özer’e ve Başkent Üniversitesi Adana Dr. Turgut Noyan Uygulama ve Araştırma Merkezi çalışanlarına emeklerinden dolayı teşekkür ederim" dedi. Toplantının davetli konuşmacısı Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi KBB Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. İsa Kaya, yüz felcinin yalnızca kasların değil, yüz ifadesi ve bireyin kimliğini de etkileyen bir durum olduğunu belirtti. Kaya, bu alandaki cerrahi yaklaşımların teknik olduğu kadar hastaya saygıyı ve hekimlik anlayışını da yansıttığını ifade etti. Dört ana oturum şeklinde düzenlenen bilimsel program kapsamında, akut ve uzun dönem yüz felçlerinde sinir dekompresyonu, sinir ve kas transferleri, üst ve alt yüz reanimasyonu ile gözün korunmasına yönelik cerrahi stratejiler olgu sunumları ve videolar eşliğinde değerlendirildi. Toplantının en dikkat çekici kısımlarından biri olan canlı cerrahi bölümünde, Doç. Dr. Kaya tarafından gerçekleştirilen operasyon katılımcılar tarafından ilgiyle takip edildi.