GENEL - 14 Mayıs 2010 Cuma 13:55

Doğu Karadeniz'li 'aldatarak' boşanıyor

A
A
A
Doğu Karadeniz'li 'aldatarak' boşanıyor

Türkiye genelinde 'aldatma' sonucu meydana gelen boşanmaların en fazla Doğu Karadeniz'de yaşandığı ortaya çıktı. Doğu Karadeniz Bölgesi, içki ve kumar yüzünden meydana gelen boşanmalarda yine ilk sırada yer aldı.

METİN AKYÜREK/ORDU

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından ülke genelindeki boşanmaların bölgelere göre ana sebepleri konusunda araştırma yapıldı. Boşanmaların ilk sebebini 'aldatma' oluştururken, onu içki-kumar takip etti. Buna göre, Türkiye'de aldatma sebebiyle en fazla boşanma olayı Doğu Karadeniz'de meydana geldi. Doğu Karadeniz Bölgesi'nde meydana gelen boşanmaların yüzde 44'ü aldatma, yüzde 29.7'si içki-kumar sebebiyle oldu. Yılda ortalama 2 bin çiftin boşandığı bölgede 'sorumsuz ve ilgisiz davranma' oranı ise
yüzde 17.9 olarak gerçekleşti.

BÖLGELERE GÖRE ALDATMA


Araştırmalara göre İstanbul'da meydana gelen boşanmaların yüzde 16.2'si aldatma, yüzde 12.3'ü içki-kumar, yüzde 8.9'u dayak-şiddet, Batı Marmara'da yüzde 11.6'sı aldatma, yüzde 15.8'i içki-kumar, yüzde 11.9'u dayak-şiddet, Ege Bölgesi'nde yüzde 28.5'i aldatma, yüzde 9'u içki-kumar, yüzde 13.6'sı dayak-şiddet, Doğu Marmara'da yüzde 26.6'sı aldatma, yüzde 4'ü içki-kumar, yüzde 5'i dayak-şiddet, Batı Anadolu'da yüzde 23.4'ü aldatma, yüzde 11.3'ü içki-kumar, yüzde 3.4'ü dayak-şiddet, Akdeniz Bölgesi'nde ise yüzde 27.5'i aldatma, yüzde 6.3'ü içki-kumar, yüzde 18.1'i dayak-şiddet sebebiyle meydana geliyor.

Orta Anadolu'daki boşanmaların yüzde 34.3'ünün aldatma, yüzde 3.6'sının içki-kumar, yüzde 16.2'sinin de dayak-şiddet sebebiyle meydana geldiği belirtilen araştırmada, Batı Karadeniz'deki boşanmaların yüzde 28.6'sının aldatma, yüzde 5.9'unun içki-kumar, yüzde 14.9'unun dayak-şiddet, Kuzeydoğu Anadolu'da ise yüzde 6.4'ünün aldatma, yüzde 22.7'sinin içki-kumar, yüzde 22.9'nun dayak-şiddet, Ortadoğu Anadolu'da
yüzde 7.5'inin aldatma, yüzde 6.6'sının dayak-şiddet ve Güneydoğu Anadolu'da yüzde 15.2'sinin aldatma, yüzde 34'ünün dayak-şiddet sebebiyle olduğu kaydedildi.

Bu sonuçlara göre Türkiye genelinde aldatma sebebiyle boşanma oranı ortalaması yüzde 23, içki-kumar yüzde 9.3, dayak-şiddet yüzde 11.9, sorumsuz ve ilgisiz davranma yüzde 20 olarak gerçekleşti.

BAŞLIK PARASI HALA ETKİLİ


Öte yandan araştırma sonuçları, başlık parasının hala etkin olduğunu ortaya koydu. Buna göre Kuzeydoğu Anadolu'da başlık parasının uygulanması oranı yüzde 43.9, Orta Anadolu'da yüzde 26, Batı Karadeniz'de yüzde 23.9, Doğu Karadeniz'de yüzde 20.7, Doğu Marmara'da yüzde 15, Batı Anadolu'da yüzde 11, Batı Marmara'da yüzde 10.6 olurken, Akdeniz Bölgesi'nde yüzde 10.8, Ege'de yüzde 6.2 olarak belirlendi. Sonuçlara göre Türkiye genelinde başlık parası uygulaması yüzde 16.8 olarak tespit edildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Haydar Aliyev, vefatının 22. yılında Üsküdar Üniversitesi’nde anıldı Azerbaycan’ın eski Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev, vefatının 22. yılında Üsküdar Üniversitesi’nde düzenlenen programda anıldı. Etkinlikte, Aliyev’in siyasi mirası ve Türkiye-Azerbaycan kardeşliğine katkıları ele alındı. Üsküdar Üniversitesi Merkez Yerleşkesi Nermin Tarhan Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen "Türkiye-Azerbaycan kardeşliğinin mimarı: Ulu Önder Haydar Aliyev’i Anma Gecesi" programı, saygı duruşu ve Türkiye ile Azerbaycan milli marşlarının okunmasıyla başladı. Açılışın ardından düzenlenen panelde; Yıldız Teknik Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süleyman Doğan, İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Celal Erbay, Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kerem Karabulut ile Marmara Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Okan Yeşilot, Haydar Aliyev’in siyasi mirası ve Türkiye-Azerbaycan ilişkilerine katkılarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Panelin ardından ses sanatçısı Süreyya Eyvazova, Azerbaycan’ın simge eserlerinden "Sarı Gelin" türküsünü seslendirdi. "Tarihimize baktığımızda biz hem kardeşiz hem soydaşız hem de kader ortağıyız" Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nazife Güngör, Haydar Aliyev’in Azerbaycan milleti için taşıdığı önemi vurgulayarak, gerçekleştirdiği anma konuşmasında şu ifadelere yer verdi: "İki liderimizden, iki ulu önderimizden birini bugün burada anıyoruz. Biri Atatürk, biri Haydar Aliyev. Her ikisi de bizim yolumuzu açtı. Biri Türkiye’nin, biri Azerbaycanlı Türklerin yolunu açtı. Azerbaycan bizim için can, Azerbaycanlı kardeşlerimiz de can kardeşlerimizdir. Uzakta olsak bile gönül bağıyla bağlıydık ve o kültürün, o toplumun içerisine girdikçe aslında ne kadar yakın olduğumuzu; benzerlik de değil ne kadar aynı olduğumuzu fark ettim. Aslında bizim bir olduğumuzu keşfettim. Ortak kültür, ortak dil ayrı bir dil değil, hepimiz aynı dili konuşuyoruz. Ama bir kan birliği kesinlikle var ve bu kan birliğinin, genetik birliğinin, genetik aynılığın ben artık kimyasına çok inanmaya başladım. Çünkü yabancı hissetmiyoruz orada, benim için başka bir ülke değil. Tarihimize baktığımızda aslında biz hem kardeşiz hem soydaşız hem de aslında kader ortağıyız; aynı mücadelelerden geçmişiz. Emperyalist güçler tarafından aynı acılar çektirilmiş, aynı mücadele süreçleri yaşanmış. Dolayısıyla Haydar Aliyev gibi, Mustafa Kemal Atatürk gibi ulu önderler eğer bu kadar güçlü biçimde bizlere ışık tutup bizim yollarımızı açtılar ise, bu üniversitenin çatısı altında da şunu söyleyebilirim ki bizler için en büyük güç bilgi olmalı. Çünkü biz emperyalist güçlerle ancak ve ancak bilgi ile başa çıkabiliriz. Bu iki ulu önderin özelliği, her iki önder de kahramanlık destanını kendi halklarıyla birlikte, kendi milletleriyle birlikte yazdılar. Destanı cephede, meydanlarda birlikte gerçekleştirdiler. Birlikte kahramanlık hikayeleri yazıldı ve tarihe birlikte geçildi; milletiyle bütünleşerek ve büyük millet sevgisiyle. İktidar hırsı değil, millet sevgisi, milleti kurtarmak, bağımsızlık ve özgürlük sevdasıyla gerçekleştirilen büyük bir güç, büyük bir enerji. Dolayısıyla onlara çok şey borçluyuz." "Bilmek ve bilgi yolunda ittifak, her tür emperyal baskıdan kurtaracaktır" Prof. Dr. Güngör, bilginin iki millet arasındaki birleştirici gücü artıracağını ve güçlü bir Türk ittifakının bilgili insanlarla mümkün olabileceğini dile getirerek, "Bugün burada olmanız bizler için çok anlamlı. Ülker Hanım bize "’İyi ki kapılarınızı açtınız’ demişti. Ben de dedim ki; biz kapıları açmadık, kapılar zaten hep açıktı. Biz çünkü kapıları kapatamayız, kapılar hep açık çünkü biz kardeşiz, biz aynı milletiz. Biz birbirimize dayanırsak güçlü oluruz. Yoksa bir tarafta Amerika, bir tarafta Rusya, geleceğin belki emperyal gücü Çin; bunlar için biz hep başkası olacağız, biz hep öteki olacağız. Bizim öteki olmaktan kurtulmamızın tek bir yolu var: Birbirimizi tanımak, birbirimizin farkına varmak ve biz olabilmek. Onun için de bilgi ittifakı yapmalıyız. Biz zaten kardeş ittifakı yapıyoruz, bilgi ittifakı yapmalıyız. Üniversitelerimiz arasında bilgi alışverişi, etkileşimi hızlandırmalıyız. Bunu çok daha güçlü hale getirmeliyiz. Bilmek ve bilgi yolunda ittifak, her tür emperyal baskıdan kurtaracaktır. Dolayısıyla da farkında olmak, dolayısıyla da birbirinin yanında olmak, birbirinin içerisinde olmak, ittifakı güçlü bir Türk ittifakı oluşturabilmek, güçlü bir Türk bloku oluşturabilmek. Bunun yolu da aşkın insan yetiştirebilmek, bilinçli insan yetiştirebilmek ve bilgili insan. O nedenle de eğitim güçlerimizi birleştirmeliyiz. Bu tür topluluklarda da bunun farkını ve bunun farkındalığını sürekli güçlendirmeliyiz. Ben tekrar huzurunuzda Ulu Önderimiz Haydar Aliyev’i saygıyla, minnetle, sevgiyle anıyorum" ifadelerine yer verdi. Program, konuşmacılara ve katkı sunanlara plaket takdim edilmesiyle sona erdi.