GÜNDEM - 08 Kasım 2017 Çarşamba 13:51

Doğu Akdeniz-2017 tatbikatı başladı

A
A
A
Doğu Akdeniz-2017 tatbikatı başladı

Doğu Akdeniz-2017 tatbikatı 7-16 Kasım 2017 tarihleri arasında Doğu Akdeniz'de icra ediliyor. Türkiye’nin ev sahipliği yaptığı tatbikata NATO Daimi Deniz Görev Grubu-2 (SNMG-2), ABD, Bulgaristan, İngiltere ve Romanya Deniz Kuvvetleri unsurları ile Türkiye'den Deniz Kuvvetleri, Hava Kuvvetleri ve Sahil Güvenlik unsurları katılıyor.

Tatbikatın brifingi, Nisan 2017 tarihinde Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na teslim edilen Türkiye’nin en büyük tank çıkarma gemisi TCG Bayraktar’da gerçekleşti. Güney Görev Grup Komutanı Tuğamiral Hakan Ercan brifingde gözlemcilere tatbikat hakkında bilgi verdi. Brifingde konuşan Hakan Ercan, “Doğu Akdeniz tatbikatı su üstü, hava ve denizaltı savunma harbi eğitimleri senaryo kapsamında konvoy harekatı ile afet ve acil durum eğitimleri olmak üzere deniz harekatının gerektirdiği diğer eğitim ihtiyaçlarını da karşılama olanağı sunmaktadır. Doğu Akdeniz 2017 tatbikatı Türk Deniz Kuvvetleri ev sahipliğinde 2 yılda bir icra edilen çok uluslu bir davet tatbikatıdır.

Doğu Akdeniz 2017 tatbikatına Türkiye dahil olmak üzere 5 ülkeden 25 gemi ve denizaltı, 27 uçak, helikopter olmak üzere toplam 52 platform ve 3 bin 500’ün üzerinde personel iştirak etmektedir. Ayrıca 6 ülke ve NATO’dan toplam 11 personel tatbikata gözlemci ve analiz timinde görevli olarak iştirak edecektir. Tatbikat Türk Deniz Kuvvetleri ev sahipliğinde Donanma Komutanlığı tarafından planlanmış ve Güney Görev Grup Komutanlığı tarafından sevk ve idare edilecektir” dedi.

Tatbikat hakkında brifing veren Binbaşı Ömür Özdemir, “Tatbikata, Türkiye’den 5 fırkateyn, 1 korvet, 5 hücümbot, 3 denizaltı, 2 akaryakıt gemisi, 1 amfibi gemi, 1 açık deniz römorkörü, 1 SG arama kurtarma gemisi ve helikopteri, 6 deniz helikopteri, 2 deniz karakol uçağı, 1 havadan ihbar kontrol uçağı ve 4 görev uçuşu savaş uçağı iştirak etmektedir. Bu yıl tatbikata ayrıca, Azerbaycan, Bahreyn, Cezayir, Katar, Pakistan, Romanya ve NATO’dan 8 gözlemci ve 3 analiz timi iştirak edecek” diye konuştu.

Tatbikatta TCG Bayraktar’ın imkan ve kabiliyeti denenecek

9-11 Kasım 2017 tarihleri arasında tatbikata katılan unsurlar tarafından müşterek ortamda koordineli su üstü, denizaltı ve hava savunma harbi eğitimleri icra edilecek. Yine bu safhada su üstü unsurlarının iştiraki ile asimetrik tehdit eğitimleri, arama-kurtarma eğitimleri ve fiili silah atış eğitimleri yapılacak.

12-13 Kasım 2017 tarihlerinde arasında, kurgusal bir insani yardım destekleme harekatı senaryoları kapsamında, su üstü, denizaltı ve hava tehdidi altında yani çok tehditli ortamda konvoy harekat eğitimi yapılacak. 14-15 Kasım 2017 tarihlerinde deprem bölgesine, insani yardımın deniz yoluyla intikali, kıyı emniyetinin sağlanması, sahilde arama kurtarma, insani yardım, havadan sıhhi tahliye ve afetzedelerin tahliyesini içeren bir afet ve acil durum senaryosuna istinaden Aksaz Limanı'nda fiili eğitimler icra edilecek. Tatbikatın bu kısmında İngiltere HMS OCEAN amfibi helikopter gemisi ile müşterek harekat yapılarak, milli amfibi gemimiz TCG Bayraktar’ın imkan ve kabiliyetleri ve birlikte çalışabilirlik hususları denenecektir. Tatbikat 16 Kasım 2017’de Aksaz’da son bulacak.

Tatbikata katılan unsurlar

Tatbikatın amacının müttefik Birleşik Deniz Kuvvetlerini bölgesel krizden kaynaklanan tehdit ve risklere karşı eğitmek, angajman kuralları talep usulleri ve uygulamalarını denemek, karargâh personelini barışı destekleme harekatına destek kapsamındaki deniz harekatının planlama ve icrası konusunda eğitmek, kuvvet entegrasyon eğitimleri kapsamında deniz harekat nevilerini denemek, fiili silah atışları icra etmek, afet ve acil durum harekatı, arama kurtarma, insani yardım ve havadan sıhhi tahliye usulleri ile tahliyeler esnasında kıyı emniyetinin sağlanmasını denemek olduğu açıklandı.

Tatbikata, Türk Deniz Kuvvetleri, Türk Hava Kuvvetleri ve Sahil Güvenlik Komutanlığı'ndan toplam 21 gemi, 17 uçak ve helikopter, İngiliz bir amiral komutasında bulunan ve bir İngiliz helikopterli amfibi hücum gemisi, 1 Türk fırkateyn, 1 Bulgar fırkateyni ve 9 helikopterden oluşan NATO Daimi Deniz Görev Grubu-2, Romanya Deniz Kuvvetleri'nden 1 fırkateyn, ABD Deniz Kuvvetleri'nden 1 muhrip ve 1 deniz karakol uçağı katılacak.

Ayrıca, Kara Kuvvetleri Komutanlığı DAK (Doğal Afet Kurtarma) timleri ve ambulans helikopteri, Hava Kuvvetleri Komutanlığı arama kurtarma helikopteri ve AKİP (Arama Kurtarma İhtisaslı Personel) timi, İçişleri Bakanlığı (Jandarma Genel Komutanlığı), JAK (Jandarma Arama Kurtarma) timleri, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ekipleri, Kıyı Emniyet Genel Müdürlüğü, Nene Hatun acil durum müdahale gemisi ve Sağlık Bakanlığı seyyar hastanesi, komuta kontrol aracı ve UMKE (Ulusal Medikal Kurtarma Ekibi) ekipleri ile Türk Kızılay’ı katılacak.

Bayraktar’ın özellikleri

Milli Tank Çıkarma Gemisi Bayraktar, tek tekneli, deplasman tipi ve tamamen çelik konstrüksiyon olarak inşa edildi. Üst binası balistik korumalı olan gemi, nükleer, biyolojik ve kimyasal saldırılar için tam personel korumasına sahip bulunuyor. Söz konusu gemi, Türkiye'de özel sektör tersaneleri tarafından inşa edilen en büyük ve ileri teknolojiye sahip harp gemisi özelliğini taşıyor. Bayraktar Nisan 2017’de İstanbul Tuzla’da düzenlenen tören ile Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na teslim edilmişti. 

Bekir Tosun
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Barajda ölü bulunan 5 yaşındaki Melike cinayetinde yeni gelişme Arnavutköy 5 yaşındaki bir kız çocuğunu öldürerek cesedini Sazlıbosna barajına atan cinayet zanlıları Meryem Ataman, Zehra Öztürker ve baba Cahit Eşiyok emniyetteki ifade işlemlerinin tamamlanmasının ardından adliyeye sevk edildi. Yıllar sonra aile ile ilgili yeni detaylar ortaya çıktı. Baba Cahit Eşiyok polise verdiği ilk ifadesinde “Çocuk bakımsızlıktan dolayı öldü, bende daha sonra baraj gölüne attım” dediği öğrenildi. Olayın ardından 6 yıl geçmesinin ardından cinayete kurban giden 5 yaşındaki kız çocuğunun kardeşinin Esenyurt ilçesinde okuduğu okulda 22 Kasım tarihinde Ecrin Eşiyok rehber öğretmenine giderek “Babam kardeşimi öldürüp göle attı” demiş, durumdan şüphelenen öğretmen polis ekiplerine haber vermişti. Çocuk, polis ekipleri tarafından korumaya alınırken, pedagog eşliğinde detayları anlatması üzerine ifadesi alınmıştı. Yapılan çalışmalar sonucunda baba ve iki eski eşi gözaltına alındı. İstanbul Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü’ne götürülen zanlıların Cinayet Büro Amirliği’ndeki ifade işlemlerinin tamamlanmasının ardından adliyeye sevk edildi. Zanlılar adliyeye sevk edildi İstanbul Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği’ndeki işlemlerin tamamlanmasının ardından zanlı baba Cahit Eşiyok, Meryem Ataman ve Zehra Öztürker, Gaziosmanpaşa Adalet Sarayı’na sevk edildi. Baba Cahit Eşiyok’un çocukları Hasan Eşiyok, Ömer Eşiyok ve Ecrin Eşiyok ise ekipler tarafından çocuk esirgeme kurumuna teslim edildi. Baba’dan şaşırtan ifade Gözaltına alınarak emniyete götürülen Şüpheli baba emniyette verdiği ilk ifadesinde "Çocuk bakımsızlıktan dolayı ölmüştü. Bende daha sonra götürüp baraja attım” dediği öğrenildi. Gözaltında bulunan diğer şüpheliler ise üzerine atılı suçlamaları kabul etmedi. DNA örnekleri eşleştirilecek Emniyetteki işlemleri tamamlanan şüpheli baba sağlık kontrolü için hastaneye götürüldü. Polis şüpheli babadan alınan kan örneklerini Adli Tıp Kurumu’na gönderdi. Şüpheli anne ve baba ile 2018 yılında bulunan cesedin DNA örnekleri eşleştirileceği belirtildi. 12 gün önce boşandılar Yıllar sonra ortaya aileye ait yeni bilgiler ortaya çıktı. İddiaya göre Cahit ve Meryem Eşiyok Çifti 2008 yılında evlenmiş, bu evlilikten H.E. (13) E.E.(12) ve cesedi bulunan Melike isminde çocukları dünyaya gelmişti. 15 Ocak 2018 tarihinde ikili geçimsizlikten dolayı boşanma kararı almıştı. 4 yıl önce 2020 yılında Meryem ve Cahit çifti tekrar evlenerek hayatlarını birleştirdi. Ö.E isminde bir çocukları daha dünyaya geldi. Çiftin bundan 12 gün önce 15 Kasım 2024 günü yeniden boşandığı öğrenildi. 5 yaşındaki Melike’nin hangi tarihte öldürülüp göle atıldığı ise yapılan çalışmalar sonrası netlik kazanacak.
Manisa Geliştirdikleri robotla yarışmaya katılacaklar Manisa’nın ilk ve tek çocuk derneği olan Geleceği Tasarlayan Gençler Derneği’nin takımı Lavender Robotics, geliştirdikleri robotla İtalya’da Manisa’yı temsil edecekler. Türkiye’yi temsil etmek için 30 bin dolara ihtiyacı olan takım üyeleri kendilerini destekleyecek sponsorlardan yardım beklediklerini söyledi. Manisa’da Geleceği Tasarlayan Gençler Derneği çatısı altında çalışmalarını yürüten ve yaklaşık bir yıl önce kurulan Lavender Robotics takımı, katıldığı yarışmalarda 8 ödül aldı. ‘Bilimin Ötesinde yolculuk’ projesi kapsamında çalışmalarını Salihli’nin Kabazlı Mahallesi’ndeki atölyede sürdüren Lavender Robotics takımı, geliştirdikleri robotla önce İstanbul’da, daha sonrada İtalya’da yarışmaya katılacak. “Bir yılda 8 ödül kazandık” Takım kaptanı Ada Kızıl, amaçlarının robotik ve sistem eğitimlerini ulaşamayan çocukları, ulaşmak olduğunu söyledi. Kızıl “Dezavantajlı çocukları bilim ve teknolojiyi ulaştırarak, onların hayallerine giden yolda potansiyellerini keşfetmelerine eğitimlerle yardımcı oluyoruz. Bizlerde bu alanda kendimizi geliştirip, takımla birlikte uluslararası robotik yarışmalara katılıyoruz. Türkiye’nin ve dünyanın en büyük teknoloji festivali Teknofest başta olmak üzere uluslararası yarışmalara katılıyoruz. Takım olarak uluslararası 8 tane ödül kazanırken, ülkemize ödül kazandıranlardan biri olduk” dedi. “Ülkemizi İtalya’da temsil edeceğiz” Takım kaptanlarından Ege Kızıl, Lavender Robotics’i 7 arkadaş ile birlikte “Hiçbir meraklı zihin geride bırakılmamalı” diyerek kurduklarını söyledi. Bugüne kadar birçok yarışmaya katıldıklarını anlatan Kızıl, “Kendi hayatımız boyunca robotik eğitiminin ayrıcalıklı bir zümreye ayrıldığını gördük. Katıldığımız tüm yarışmalara özel eğitim kurumları veya bazı kesimler katılıyordu. Düşündük ki neden bu konuda neden tutkulu olan ve kendini geliştirmek isteyen gençlerde bu eğitimlerden ücretsiz bir şekilde faydalanıp, kendilerini kanıtlamasınlar. Gerçekten amacımızın da başarıya ulaştığına inanıyoruz. Bir yıl gibi kısa bir sürede Amerika ve Türkiye’nin en büyük teknoloji festivali Teknofest’ten ödüller aldık. Toplamda bir yılda 8 ödül kazandık. Ülkemizi FTC Yunanistan Şampiyonasında hem robot tasarımı, hem de promod ödülünü getirdik. Şimdi önümüzdeki süreçte ülkemizi İtalya’da temsil edeceğiz. Ülkemizi ayrıca Amerika’da temsil etmek istiyoruz. İtalya’da ülkemizi en iyi şekilde temsil edebilmek için sponsorların desteğine ihtiyacımız var.” diye konuştu. “İtalya’daki yarışmada görev yapacak robotumuz hazır” İstanbul FTC ve İtalya FTC’deki yarışmalara katılacaklarını anlatan Takımın Mekanik Kaptanı Mert Yağmurlu, “Hazırlamış olduğumuz robot, İstanbul’daki yarışmaya katılacak, ayrıca İtalya’da ülkemizi temsil edecek. Katılacak olduğumuz yarışmalarda çok güçlü sponsor desteği olan rakiplerimiz var. Bizimde şuan güçlü desteğe ihtiyacımız var” derken, Takımın Mekanik Bölümü üyesi Ata Ömer Döner ise “FTC’de her farklı bir tema belirleniyor ve bu temaya özel projeler hazırlamanız gerekiyor. Farklı görevler veriliyor. Bu görevlere özel robot yapmanı gerekiyor. İtalya’daki yarışmada görev yapacak robotumuz hazır. Robotumuzla İtalya’da ödül almayı planlıyoruz” dedi. "Ülkemizi temsil edebilmek için 30 bin dolara ihtiyacımız var" Hayallerinin gerçekleştirilmesinde katkısı olan herkese teşekkür eden takımın Yazılım Kaptanı Yusuf Karamuk ise, “Önümüzdeki süreçte ülkemizi daha iyi temsil edebilmek için 30 bin dolara ihtiyaç var. Bu bütçeyi takım üyelerimizin yol, konaklama ve robotik malzemesi için kullanacağız” diye konuştu.
Bursa Bursa’nın lezzeti 25’inci şubesiyle Heykel’de Bursa’nın sembol lezzeti kestane şekerini Kardelen 25. şubesini Bursa’nın kalbi Heykel’de, Bursa Valiliği’nin karşısında açarak lezzet tutkunlarına bir adım daha yaklaştı. Kardelen ve Yaylacık markalarıyla Türkiye’nin dört bir yanına, Cardelion markasıyla ise dünyanın pek çok yerine ulaştıran İlka Şekerleme, 25. şubesini Atatürk Caddesinde açtı. İlka Şekerleme Genel Müdürü Mümin Akgün, Kardelen Kestane Şekeri’nin, Bursa’nın geleneksel lezzetini dünyaya tanıtma misyonunu başarıyla sürdürdüğünü vurguladı. 60’tan fazla ürün çeşidiyle hem Bursa hem de Türkiye ekonomisine katkı sağladıklarını belirten Akgün, “Kestane şekeri dendiğinde akla gelen ilk şehir Bursa’dır. Biz de bu eşsiz lezzeti 30 yıldır dünyanın dört bir yanına ulaştırarak hem şehrimizin hem de ülkemizin adını gururla temsil ediyoruz” dedi. Tarihi aksta kolay erişim Yeni şube, Ulu Cami karşısında hizmet veren diğer mağazasıyla birlikte Bursa’nın tarihi ve turistik aksında yer alıyor. Cumhuriyet Caddesi üzerindeki diğer Kardelen şubesiyle de bu tarihi bölgede müşterilerine daha kolay ulaşma imkânı sunan İlka Şekerleme, Bursa’nın lezzet mirasını koruyarak geniş kitlelere yaymayı hedefliyor. Hijyen ve kaliteden ödün vermeyen üretim Akgün, İlka Şekerleme’nin üretim süreçlerinde hijyen ve kaliteye verdiği önemi de dile getirdi. Modern tesislerde üretim yaptıklarını ifade eden Akgün, "Tesisimize giren herkes, hijyen paspası, turnike sistemi ve el dezenfeksiyonu gibi uluslararası standartlara uygun bariyerlerden geçmek zorundadır. Tüm çalışanlarımızın düzenli sağlık kontrolleri yapılır ve üretim süreçlerinde kalite belgelerimizle öncüyüz. Türkiye’de sektörde ilk ISO 22000 ve FSSC 22000 belgelerine sahip olmanın gururunu yaşıyoruz” diye konuştu. “Yeni şubemiz ile tarihi Bursa’ya daha da yakınız” Bursa’nın tarihi ve turistik merkezi Heykel’de açılan yeni şube, Atatürk Caddesi’ndeki Tarihi Valilik Binası karşısında Ahmet Vefik Paşa Tiyatrosu yakınındaki konumuyla dikkat çekiyor. Mümin Akgün, “Müşterilerimizin bize daha rahat ulaşabilmesi için yatırımlarımıza hız kesmeden devam ediyoruz” diyerek şubeleşme stratejilerindeki kararlılıklarını ifade etti. Açılışta Kardelen lezzeti ikram edildi Yeni şubenin açılışı, firma yetkilileri, çalışanlar ve davetlilerin katılımıyla coşkulu bir şekilde gerçekleştirildi. Katılımcılara Kardelen’in efsanevi kestane şekeri ikram edilirken, açılış büyük ilgi gördü. Online satışlarla her yerde İlka Şekerleme’nin ürünlerine sadece şubelerden değil, aynı zamanda www.kardelen.com üzerinden de ulaşmak mümkün. Yurt içi ve dışındaki geniş bayi ağı sayesinde tüketicilere en kaliteli kestane şekerini ulaştırmaya devam eden firma, Bursa’dan dünyaya açılan bir lezzet köprüsü olmayı sürdürüyor.