POLİTİKA - 27 Nisan 2016 Çarşamba 14:43

Davutoğlu’nun '1 Mayıs' memnuniyeti

A
A
A
Davutoğlu’nun '1 Mayıs' memnuniyeti

Başbakan Ahmet Davutoğlu, İstanbul’daki 1 Mayıs kutlamalarının yeri konusunda mutabakata varılmasında memnuniyet duyduğunu söyledi.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Çankaya Köşkü’nde işçi ve işveren sendikaları temsilcileri ile bir araya geldi. Davutoğlu, yaptığı konuşmada, Türkiye’de çalışma barışıyla demokrasinin paralel bir gelişme içinde birbirini tamamladığını belirterek, "Demokrasinin olduğu yerde çalışma barışı, çalışma barışının olduğu yerde gerçek demokratik özgürlükler olabilir. Eski Türkiye’de grev, lokavt, işten çıkarma, sağlıksız toplu sözleşme önündeki engeller, yüksek enflasyon çalışma hayatını son derece olumsuz etkiliyor, gerilimli bir çalışma ortamı ortaya çıkartıyordu. Yapılan toplu sözleşmeler, sözleşme süreci bitmeden enflasyon ve devalüasyon ile anlamsızlaşıyordu. İşçi, işveren ve devlet hemen her vesileyle karşı karşıya geliyor, kutuplaşmalar oluyordu. Demokratik istikrar hayata hakim oldukça, çalışma hayatımızda da barış egemen oldu. Bu bağlamda, demokratik istikrar en önemli kavramlarımızdan biridir" diye konuştu.

Davutoğlu, "27 Nisan 2007’de Türkiye’deki vesayetçi sistem tekrar bir e-muhtıra ile Eski Türkiye’yi geri getirmek istedi ama son derece dirayetli bir tutumla Sayın Cumhurbaşkanımız o zaman Başbakan ve AK Parti Genel Başkanı olarak ve bütün demokratik zihniyete sahip parlamenterlerimiz de bu vesayetçi sistemin tekrar çıkmasına izin vermedi. 27 Nisan e-muhtıra karşısında onurlu tavır sergileyen bütün siyasetçilerimize bir kez daha teşekkürü borç biliyorum" ifadelerini kullandı.

“BİZİM ÖNCELİĞİMİZ EMEĞİN ONURUDUR”

Demokrasinin insan onuru ile kaim olduğunu ve en büyük önceliklerinin insan onuru olduğunu anlatan Davutoğlu, "Bizim önceliğimiz emeğin onurudur. İşçi, emeğin temsilcileri ile birarada olmak bizim için onur. Çünkü, emek bizim inanç dünyamızda kutsaldır, mukaddestir. Bizim inanç sistemimizde insan için emeğinin, gayretinin, alınterinin karşılığı vardır. Hiçkimse elinin emeğinden daha hayırlı birşey yemiş değildir. Bedenen ve zihnen çalışan herkes başımızın tacıdır. Helal rızk yoluna çıkmış emekçilerimiz saygı duyduğumuz kesimdir. Emek ve alınteri zaten, barış, hoşgörü ve diyaloğu beraberinde getiriyor. Çalışma hayatımızın en büyük ihtiyacı bu diyalog ortamı, çalışma hayatının başarısı da bu diyalogtur. Bizler, toplumla kavgalı değil, topluma hizmeti esas alan siyaseti benimsiyoruz" diye konuştu.

Davutoğlu, karşılaşılan her sorunun, her kesimin görüşünü aldıktan sonra çözüme kavuşturulduğunu ifade etti.

"YILLARCA, 1 MAYIS ÇATIŞMANIN, KARGAŞANIN MALZEMESİ YAPILDI"

Davutoğlu, 1 Mayıs’a ilişkin, "Yılarca 1 Mayıs çatışmanın, kargaşanın malzemesi yapıldı. 1 Mayıs 1977 olaylarını çok iyi hatırlarım, lise sondaydım. Farklı görüşlerde olduğumuz pek çok arkadaşımız o olaylara, kutlamaya katılmıştı. O gün orada yaşananlar dolayısıyla acıyı hepimiz derinden hissetmiştik. Çok acılar yaşadık. Büyük bir coşku ve uzlaşıyla bayram havasında kutlanması gereken 1 Mayıs emek günü maalesef üzücü olaylara, ayrıştırıcı duygulara vesile kılındı. Bizi birleştirmesi gereken günler maalesef yıllar yılı, ayrıştırıcı bir işlev gördü, artık buna bir son vermemiz gerekiyor. Biz, birlik ve beraberlik içinde bugünleri kutladıkça emin olun hiçbir odak bu güzel ülkenin geleceğini gölgeleyemeyecek, karartamayacak" şeklinde konuştu.

"Son günlerde diğer ihtilaf alanlarımızda da örnek olacak güzel uzlaşı pratiği ortaya kondu" diyen Davutoğlu, "İşçi ve memur konfederasyonları ile yaptığımız istişareler neticesinde 1 Mayıs’ı gerilim ve çatışma alanı olmaktan çıkarıp, birlik ve kardeşlik günü kılacak güzel bir mutabakat sağlandı. Bunun bir gelenek haline gelmesini, her 1 Mayıs öncesinde bu sofrada buluşup işçi ve emekçi kardeşlerimizin sorunlarını hep beraber istişare etmeyi gönülden arzu ediyorum. Bu uzlaşma neticesinde bu sene meydanlarımız inşallah 1 Mayıs’ı barış içinde kutlayacak" ifadelerini kullandı.

Türk-İş’in Çanakkale’de, Hak-İş Sakarya’da, Memur-Sen Kahramanmaraş’ta kutlayacağını anlatan Davutoğlu, "DİSK, KESK, Türk Tabipler Birliği Bakırköy’de kutlama kararı aldılar. Bu uzlaşının ortaya çıkmasından büyük memnuniyet duyuyorum" dedi.

PROVOKASYONLARA KARŞI UYARDI

Davutoğlu, "Bütün bu meydanlarda barış ve huzur içinde, emek günümüzün coşku içinde kutlanması hepimizin en büyük dileği. Provokasyonlar yapanlar çıkabilir, birtakım fırsat bilerek Türkiye’deki güvenlik ortamını tehdit etmek isteyenler çıkabilir. Bizim en büyük güvencemiz, işçilerimizin, emekçilerimizin bu konuda gösterecekleri dirayettir" şeklinde konuştu.

Çalışma barışının tesisinde sendikalardan büyük destek gördüklerini belirten Davutoğlu, demokrasiye, insan hak ve özgürlüklerine verdikleri destekten dolayı sendikalara teşekkür etti. Çalışanların merakla bekledikleri hususun kamuda alt işveren yanında çalışanların kamuya alınacağını daha önce de açıkladığını hatırlatan Davutoğlu, hazırlanan tasarı ile kamu idareleri için yeni bir sözleşmeli personel sisteminin getirildiğini ve istihdam edileceklerle 3 yıllık sözleşme imzalanacağını ifade etti. Davutoğlu, aile yardımı, giyecek yardımı gibi sosyal haklardan da kamuya alınacak olanların yararlanacağına işaret ederek, kamu personeli olması nedeniyle mali ve sosyal haklarının düzenli şekilde ödeneceğini dile getirdi. Toplumun her kesiminin refah ve huzur içinde yaşadığı kalkınmış bir Türkiye için gece gündüz çalıştıklarına dikkati çeken Davutoğlu, krizlerle boğuşan Türkiye’yi kalkındırdıklarını söyledi.

“TOPLANTI VE GÖSTERİ YASAKLARINDAKİ KEYFİLİĞE SON VERİLDİ”

Çalışma hayatında kayıtdışılığı önemli ölçüde azalttıklarını anlatan Davutoğlu, bir yandan Türkiye’yi kalkındırırken bir yandan da emekçilerin haklarını genişlettiklerini belirtti. Davutoğlu, 1 Mayıs’ı emek ve dayanışma günü olarak resmi tatil olarak ilan ettiklerini hatırlatarak, sendikalarda da çağdaş standartları yerleştirdiklerini söyledi. Birden çok sendikaya üye olma hakkının getirildiğini belirten Davutoğlu, sendikaların güvencelerini artırdıklarını dile getirdi. İş hayatını iyileştiren bir adım attıklarına dikkati çeken Davutoğlu, toplantı ve gösteri yasaklarındaki keyfiliğe de son verdiklerini söyledi. Genel sağlık sigortasının hayata geçirildiğini hatırlatan Davutoğlu, 2015 yılında 500 binden fazla vatandaşın işsizlik sigortasından faydalandığını ifade etti. Davutoğlu, çalışma ve sosyal güvenlik alanında adeta bir devrim gerçekleştirildiğini ve seçimlerden önce vaat edilenlerin yerine getirildiğini kaydetti.

Kadınların çalışma hayatında daha aktif yer almaları için desteklerin artırıldığını hatırlatan Davutoğlu, 850 bin kadın memurun doğum izni için olan sürelerinin memuriyet kıdeminde değerlendirildiğini söyledi. Davutoğlu, kadın çalışanlara doğum için verilen izin süreleri hakkında bilgi vererek, kadınların annelik ile meslek arasında tercih yapmasını kaldırmış olduklarını söyledi. Davutoğlu, kıdem tazminatı sisteminde yaşanan sorunların çözümü için gerekli düzenlemelerin bütün paydaşlarla müzakere edilerek hazırlandığını kaydetti. Kamuda çalışacak olan taşeronların yeni statüyle daha hakça bir paylaşımdan faydalanmasını sağlayacaklarını hatırlatan Davutoğlu, her kurumun kendi bünyesinde birtakım sınavlar yaparak bu istihdamı sağlayabileceğini ifade etti.

“BÜYÜYEN PASTANIN DAHA ADİL, KARDEŞÇE PAYLAŞILMASINI SAĞLAYACAĞIZ”

Davutoğlu, "5620 sayılı yasa ile çalışan geçici işçiler ihtiyaç duyulması halinde çalışmakta olan yerde göreve devamı konusunda geçen sene vurguladığımız çalışmaya da öncelik vereceğiz" dedi.

İnsan odaklı politikaların daha da derinleştirileceğini anlatan Davutoğlu, "Büyüyen pastanın daha adil, kardeşçe paylaşılmasını sağlayacağız. Bu yeni dönemde en önemli meselemiz daha fazla adalet ve daha hakça paylaşım olacak. Emek ve değer üreten bütün vatandaşlarımızı muhatap alacağız. Önümüzdeki 1 Mayıs’ın coşkulu emek günü olarak kutlanması için yaptığınız katkılardan dolayı teşekkür ediyorum" diye konuştu.

ENİSE YAPAR
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Esenler’de "11. Şeb-i Yelda’da Şiir" programı düzenlendi Esenler Belediyesi tarafından bu yıl 11’incisi düzenlenen “Şeb-i Yelda’da Şiir” programı, “Şehir ve Şiir” temasıyla yılın en uzun gecesinde gerçekleştirildi. Gecede, Gazze ve Şam gibi şehirlere şiir aracılığıyla selam gönderildi. Esenler Belediyesi tarafından bu yıl 11’incisi düzenlenen “Şeb-i Yelda’da Şiir” programı, “Şehir ve Şiir” temasıyla Esenler Çifte Havuzlar Mahallesi’ndeki Otağ-ı Hümayun’da gerçekleştirildi. Düzenlenen gecede Abdülbaki Kömür, Emrullah Uzun, Huzeyfe Dalmaz, Nur Haktan, Nurettin Durman, Nurullah Genç, Recep Garip, Selahattin Kocaaslan, Şeref Akbaba, Tayfun Ayaz ve Yusuf Özkan Özburun gibi şairler ve yorumcular şiirler seslendirdi. Şairler tarafından şiir aracılığıyla Gazze ve Şam gibi tüm şehirlere selam gönderildi. Programa vatandaşların yoğun ilgisi olurken gecede tüm katılımcılara nar ve salep ikram edildi. “Orta Doğu’da yaşanan sıkıntılar, şehirler üzerinden dile getirilecek” Programda konuşan ESEV Genel Sanat Yönetmeni, şair ve bestekar Abdülbaki Kömür, “Bir gelenek oldu. Her yıl bir konu belirlenip o konu çerçevesinde şairler ve şiir icra eden tiyatro sanatçıları ya da sunucu arkadaşlarla birlikte her yıl tertiplenen bir program. Malumunuz yılın en uzun gecesi. Osmanlı’da bir gelenek olarak icra edilen bir gece. Bu geleneği Esenler Belediyemiz de bir şekilde devam ettiriyor. Uzun gecelerde insanlar bir şeylerle meşgul olurlar. Geçmişte şiirle, sanatla insanları buluşturmuşlar. Belediyemiz o geleneğe istinaden şiirle kendi hemşerilerini buluşturuyor. Umarım güzel bir gece olur. Şiir, biliyorsunuz, sanatın damıtılmış halidir. Sözün damıtılmış halidir. Yüzlerce kelime ile anlatabileceğimiz bir mevzuyu şiirle çok kısa imgelerle insanlara iletebilirsiniz. Şiirle şuur aynı kökten gelme derler. Bu uzun gecenin uzunluğunun idrakine varmak. Gecenin uzun olmasının çok fazla bir ehemmiyeti yok. Çünkü ardından gündüzü beklersiniz. O gündüzlerin geleceğini tahayyül etmeyi ancak şiir ile yapabilirsiniz. Bugünkü tema ‘Şehir’. Ancak bizim kültürümüzde kadim şehirler vardır. Kudüs, Mekke, Medine, İstanbul, Kahire, Bağdat gibi şehirler. Muhtemelen şair arkadaşlar bir yandan şu anda İslam coğrafyasında, özellikle Orta Doğu’da yaşanan sıkıntılar, şehirler üzerinden dile getirilecek. Mesela benim okuyacağım şiirin adı Kudüs. Hem bir şehri anlatacağım hem de Kudüs’ü anlatacağım. Orta Doğu’da yaşamış olduğumuz ya da idrak etmiş olduğumuz bu hadiseyi bir şekilde dile getirmiş olacağım. Muhtemelen diğer şair arkadaşlarımız da bu manzaraya dikkat çekecekler” dedi.
Hatay Ülkelerine dönüş hazırlığı yapan Suriyeliler yeni yaşamları için altınlarını bozduruyorlar Hatay’da yaşayan Suriyeliler ülkelerine döndüklerinde yeni bir yaşam kurabilmek için ziynet eşyalarını bozdurmaya başladılar. Güneyler Kuyumculuk Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Güney, ülkelerine dönen Suriyelilerin kuracakları yeni hayatlarında nakit paraya ihtiyaç duyarak ziynet eşyalarını dönüş için satmaya başladıklarını söyledi. Suriye’de 2011 yılında başlayan iç savaştan kaçarak Türkiye’ye gelen Suriyeliler, 61 yıllık Baas rejiminin yıkılmasının ardından ülkelerine dönmeye başladı. Ülkelerine dönen Suriyelilerin en çok ihtiyaç duydukları şeyse yeni yaşamları için gerekli olan nakit para olmuş durumda. Hatay’da yaşayan Suriyeliler, emek vererek biriktirdikleri altınlarını yeni yaşamlarını kurmak için bozdurmaya başladılar. Güneyler Kuyumculuk Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Güney, Suriyelilerin yeni yaşamları için altınlarını bozdurduklarını ifade ederek altının fiyatının bir süre daha yükselmesini öngörmediklerini söyledi. Suriyelilerin nakit ihtiyacını karşılamak için emek vererek ziynet eşyalarını bozduklarını dile getiren Güneyler Kuyumculuk Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Güney, “Savaştan sığınarak Türkiye’ye gelen insanlar, Esad rejiminin devrilmesinin ardından ülkelerine dönmeye başladılar. Ülkemizde yaşayan ve emek vererek birikim yapan Suriyeliler, ülkelerine döndüklerinde hayatlarına devam ettirebilmek ve yeni bir yaşama başlamak için nakit paraya ihtiyaç duyacaklar. İnsanlar nakit para ihtiyaçlarını karşılamak için emek vererek biriktirdikleri altınlarını bozdurmaya başladılar. Bu bozdurulan altınlar tekrar piyasamızda geri dönüşüme geçip yeni modeller şeklinde vitrinlerimizde yerini alıyor. Bu olaylar öncesinde talep daha fazlaydı, üretim yaparken külçe altınları kullanıyorduk. Şimdi durum değişti ve bu sefer Suriyelilerden gelen yoğun altın bozdurmalarından kaynaklı talep azaldı, nakite olan ihtiyaç arttı. İnsanlar altın bozdurarak elde ettikleri paralarla Suriye’de gidip; evlerini, iş yerlerini ve tarlalarını işler hale getirmeye çalışacaklar” dedi. “Altın şuan durağan seviyede ve bir süre daha düşer ardından da tekrar toparlar diye düşünüyoruz” Altında bir süre daha yükseliş beklemediklerini dile getiren sarraf Güney, “Arz talep dengesinde Suriyelilerin yoğun altın bozdurmasından dolayı altının bir süre yükselmesini öngörmüyoruz. Bir süre daha stabil bir şekilde hareket eder. Suriyelilerin Esad’ı devirmesiyle altın gerileme süreci yaşadı. Altın şuan durağan seviyede ve bir süre daha düşer ardından da tekrar toparlar diye düşünüyoruz” ifadelerini kullandı. “Suriye’ye dönen herkesin hasarı var ve insanlar yeniden yaşam kuracak, insanların elinde kağıt para olması gerekiyor” İnsanların dönüş için altınlarını kağıt paraya çevirmeye başladıklarını dile getiren Suriyeli kuyumcu Amir Kindavi, “Esad rejimi düştükten sonra burada yaşayan Suriyeliler ülkelerine dönmeye başladılar. Burada satın aldıkları altınları da kağıt paraya çevirmek için satmaya başladılar. Orada altını kullanması zor. Türkiye içinde güzel bir gelişme olacak. Suriye’ye dönen herkesin hasarı var ve insanlar yeniden yaşam kuracak, insanların elinde kağıt para olması gerekiyor. Daha ilk haftada çok yoğunluk olmadı ama ilerleyen zamanda yoğunluk olacak. Şuan altınlarını dolara dönüştürmek için gelenler oldu” şeklinde konuştu.
Mersin Mersin’deki rüşvet operasyonu zanlıları adliyeye sevk edildi Mersin’de ’zincir’ adı verilen rüşvet operasyonunda gözaltına alınan ve aralarında kamu görevlilerinin de bulunduğu 114 şüpheli, emniyetteki işlemlerinin tamamlanmasının ardından adliyeye sevk edildi. Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı koordinasyonunda, İl Emniyet Müdürlüğü KOM Şube Müdürlüğünce, Mersin Gümrük İdaresinde görevli memurlar, gümrük müşavirleri ve müşavirlik çalışanlarına yönelik menfaat sağlama şüphesiyle yürütülen ve yaklaşık 10 ay süren projeli soruşturma kapsamında düzenlenen rüşvet operasyonunda gözaltına alınan 114 şüphelinin emniyetteki işlemleri tamamlandı. İşlemleri tamamlanan 34’ü kamu görevlisi toplam 114 şüpheli, bu sabah erken saatlerde sıkı güvenlik önlemleri altında adliyeye sevk edildi. Zanlıların sevki sırasında adliye önünde toplanan yakınlarının alkışla tempo tutması dikkat çekti. Rüşvetin tarifeye bağlandığı iddia edildi İl Emniyet Müdürlüğü KOM Şube Müdürlüğü ekiplerince yaklaşık 10 aydır devam eden projeli çalışmada, gümrük müşavirlerinin ve müşavirlik çalışanlarının gümrük görevlilerine her işlem başına rüşvet verdikleri, rüşvet ilişkisinin belli bir tarifeye ve rutine bağlandığı belirlendi. Ayrıca herhangi bir usulsüzlük olmayan işlemlerden sabit bir ücretin alındığı, usulsüzlük olması halinde ise işin mahiyetine göre döviz olarak rüşvet alındığı ortaya çıkartıldı. 10 ay süren hassas ve titiz çalışmaların arından düzenlenen operasyonda, 34’ü kamu görevlisi 114 şüpheli gözaltına alındı. Yüklü miktarda para ve altın ele geçirildi Polisin gözaltına aldığı şüphelilerden bir kısmı dolar olmak üzere 1,5 milyon TL , 42 gram külçe altın, 18 bilezik, 1 altın kemer, 2 altın zincir kolye,1 reşat altını, 64 tam altın, 11 yarım altın, 63 çeyrek altın, 3 ruhsatsız tabanca, 9 adet lüks marka saat ve uyuşturucu hap ele geçirildi.