POLİTİKA - 10 Ocak 2023 Salı 15:50

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan esnafa müjde

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan esnafa müjde

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Esnafımızın hammadde, malzeme alımlarında kullandığı kredi kartı üst limitini yüzde 50 oranında artırarak 100 bin liradan 150 bin liraya yükseltiyoruz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ato Congresium ‘da gerçekleşen ''Yüz Yüze Türkiye Esnaf Buluşması'' programında konuştu.

Erdoğan, ”Gönülleri fethede fethede bu toprakları vatan haline getirdik. Yaşanan her kargaşa döneminden sağ salim çıkabilmemizi, kısa sürede toparlanıp yeniden ayağa kalkabilmemizi gizli gücümüz esnafımızın ahilerimizin dirayetine borçluyuz. Bunun son örneğini 15 Temmuz’da gördük. Darbeci hainlere sokakları dar eden vatandaşlarımızdan önemli kısmı esnafımızdı. Sivil Şehit ve gazilerimiz arasında ilk sırayı esnafımız alıyor. O gece birileri atacakları sosyal medya mesajlarının tonunu ayarlamakla meşgulken bizim esnafımız ölüm kusan silahlara meydan okuyordu” dedi.

Esnaf toplumun sorunlarını yansıtan önemli bir topluluk olduğunu kaydeden Erdoğan," Hayatının bir döneminde esnaflık yapmış bir kardeşiniz olarak biz de sizlerin içinden çıkarak buralara geldik. Ülkemizde işlerin nasıl gittiğini anlamak için önce esnafa bakıyoruz. Orada huzur, dirlik, şükür varsa tamam diyoruz. Orada sıkıntı görüyor, şikayet duyuyorsak dikkatimizi öne çıkan meselelerin çözümüne yöneltiyoruz" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan esnafa müjde

Geçtiğimiz ay Antalya’da Kumluca’da yaşanan sel felaketinin ardından bölgeye giden ekiplerin esnafa acil ihtiyaçları için 10’ar bin lira maddi destek verildiğini söyleyen Erdoğan, ”Esnafımızın bir kısmı benim zararım o kadar fazla değil, daha çok ihtiyaçları olanlara verin diyerek kendilerine sunulan parayı iade etti. Esnafımız bu ahlaka, bu duruşa sahip olduğu müddetçe Allah’ın izni ile ne bu ülkeye, ne bu millete hiç kimse diz çöktüremez. Anadolu’da esnaf demek ahi demektir. Ahi demek de kardeş demektir. Ahiliğin esasları da şunlardır. İnançta; sebat, doğru yolda; olgunluk, dilde; açıklık, sözde; düzgünlük, işte; kuvvet, çalışmada; dikkat, mal ve rızıkta; bolluk, dostlara sevgi; akrabalara şefkat" açıklamasını yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan," İlk asrını geride bıraktığımız cumhuriyeti esnafımızla kurup bu günlere getirdiysek ülkemizi vesayetçilerin, darbecilerin, terör örgütlerinin kifayetsiz muhterislerin pençesinden nasıl esnafımızla kurtardıysak geçtiğimiz 20 yılda gerçekleştirdiğimiz demokrasi ve kalkınma altyapısını nasıl esnafımızla tamamladıysak inşallah Türkiye Yüzyıl’ını da esnafımızla birlikte inşa edeceğiz" dedi.

Katılımcılara seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Cumhuriyetimizin ilk yüzyılının sembolü 2023’te saflarımızı daha da sıklaştırıyor muyuz- Ülkemizin kazanımlarına göz dikenlerin heveslerini bir kez daha kursaklarında bırakıyor muyuz? Türkiye Yüzyılı'nı birlikte inşa ediyor muyuz? Rabbim hepinizden razı olsun. Dünya ile birlikte ülkemizi de olumsuz etkileyen bir Covit -19 salgını yaşadık. Bu salgınla birlikte küresel emtia ve gıda tedarik zincirlerinde kırılmalar başladı. Yetmedi, Rusya Ukrayna Savaşıyla üstüne bir de enerji krizi eklendi. Gelişmiş ülkeler dahil tüm ekonomiler hayat pahalılığının başını çektiği ciddi krizlerle boğuşuyor. Tüm dünya son 60- 70 yılın en yüksek enflasyon oranlarıyla mücadele ediyor" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan esnafa müjde

Türkiye güçlü sağlık ve üretim altyapısı sayesinde bu süreçten kendini pozitif ayrışmayı başardığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan," Bu arada sıkıntılar da yaşadık. Ülkemizin önünü kesmeye yönelik önceden beri devam eden sinsi oyunlar ekonomi alanında pervasız bir tehdide dönüştü. İçeride kasıtlı şekilde körüklenen panik bu tehdidin faiz döviz kuru ve enflasyon üzerindeki sonuçlarını daha da ağırlaştırdı. Eşi benzeri görülmemiş bu tablonun yol açtığı tabloları göğüslemek için çok büyük mücadeleler verdik. Öncelikle her kesimin ama özellikle de esnafımızın ve çalışanlarımızın ayakta kalmasını sağlayacak tedbirler aldık" dedi.
Salgın döneminde esnafa sadece gelir kaybı ve kira desteği olarak aktarılan kaynağın 4. 6 milyar lira olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan," 3 bin ve 5 bin lira tutarındaki hibeler olarak verdiğimiz destek 4. 3 milyar liradır. Halkbank kredilerinde 2020 ve 2021 yıllarında 14 milyar liralık ertelemeler yaptık. Kredi ve kefalet kooperatiflerine olan 850 milyar liralık borçların yeniden yapılandırılmasını temin ettik. Vergi, ve SGK borç yapılandırmalarında kredi garanti kefaletlerinin yükseltilmesine, icra takiplerinin ertelenmesine, mali sicil affına, vergi indirimlerine kadar pek çok kolaylık sağladık. Bunlardan biri de kazancı basit usulde tespit edilen esnafımızın gelir vergisi dışında tutularak yıllık beyanname yükünden kurtarılmasıdır. Hamdolsun bu sıkıntılı dönemi en az kayıpla geride bıraktık" ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan esnafa müjde

Son 20 yılda esnafa verilen önemli desteklerin olduğuna dikkat çekerek," Destekleri saymaya kalksak saatler, günler sürer. Esnafımızın Halkbank’tan kullandıkları faiz indirimli kredi limitini 5 bin liradan 500 bin liraya çıkardık. Yatırımlardaki kredi limitini bir buçuk milyon liraya yükselttik. Politika faizindeki düşüne paralel olarak esnafımızın kullandığı kredilerdeki hazine sübvansiyonunu yüzde 50’ye kadar artırdık. Son olarak esnafımıza tahsis ettiğimiz 100 milyar liralık kaynak için Halkbank kredilerinin faiz oranını yüzde 9 buçuktan yüzde 7 buçuğa indirdik. Hazinemiz, esnafımızın kredi indirimini desteklemek için geçtiğimiz yıl 10 milyar liralık bir kaynak kullandı. Cumhuriyetimizin 100. yılında 100 milyar lira esnaf kredisi parolası ile hayata geçirdiğimiz destek paketinden şimdiye kadar 136 bin esnafımız faydalandı.3 ay gibi kısa sürede toplam 45 milyar liraya ulaşan kredi kullanım miktarı günden güne artıyor. Esnafımızın çok büyük teveccüh gösterdiği destek paketinin limitini 50 milyar lira ilave ile toplamda 150 milyar liraya çıkartıyoruz. Ayrıca 1. ve 2. risk grubunda bulunan ve halihazırda esnaf başına 500 bin lira olan kredi üst limitinden diğer risk gruplarındaki esnafımıza da haziran ayı sonuna kadar yararlanma imkanı getiriyoruz. Binlerce esnafımızın daha yüksek tutarda finansmana erişmesini temin ediyoruz" açıklamasını yaptı.

Halkbank’tan paraf, troy esnaf kredi kartı bulunan esnafın kredi kartı harcamalarına üç ay ödemesiz olmak üzere toplam 12 ay vadeli yüzde 9. 75 gibi düşük faiz oranıyla taksitlendirme yapabileceklerini ifade eden Erdoğan, "Ayrıca paraf troy esnaf kartı olan esnafımızın hammadde, malzeme alımlarında kullandığı kredi kartı üst limitini yüzde 50 oranında artırarak 100 bin liradan 150 bin liraya yükseltiyoruz" müjdesini verdi.

Hülya Keklik

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Samsun’da yolcu uçağı martı sürüsüne çarptı Samsun’dan İzmir’e gitmek üzere kalkışa hazırlanan SunExpress’e ait yolcu uçağı, havalanma anında martı sürüsüne çarpınca sefer iptal edildi, uçak aprona geri döndü. Edinilen bilgiye göre, Samsun-İzmir seferini yapacak SunExpress yolcu uçağı, saat 08.20’de Samsun-Çarşamba Havalimanı’nda pistte kalkış için harekete geçti. Uçak, tam havalanacağı sırada martı sürüsüne çarptı. Olay sırasında uçak içinde kısa süreli panik yaşanırken, pilot kalkıştan vazgeçerek uçağı güvenli şekilde aprona geri döndürdü. Aprona çekilen uçakta teknik ekip tarafından inceleme yapıldı ve uçağın bakıma alındığı öğrenildi. Yolcular ise terminal binasında bekleme salonuna alındı. Firmadan yolculara bilgilendirme SunExpress tarafından yolculara yapılan bilgilendirmede, 25 Aralık 2025 tarihli XQ9159 sefer sayılı SZF-ADB uçuşunun mücbir sebeplerle tehir edildiği, uçuşun aynı gün saat 11.00’de yeniden planlandığı bildirildi. Açıklamada, check-in ve bagaj işlemlerinin uçuşun orijinal tarifeli saatine göre yapılacağı, yolcu haklarına ilişkin detaylı bilginin Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nün SHY-Yolcu düzenlemeleri kapsamında internet sitesinde yer aldığı ifade edildi. Yetkililerden alınan bilgiye göre, uçağın kalkış esnasında henüz havalanmadan martıya çarptığı, bu nedenle pilotun kalkıştan vazgeçtiği belirtildi. Açıklamada, teknik personel ve uçak teknisyenlerinin kontrolleri sürdürdüğü, yolculara terminal salonunda ikram verildiği ifade edildi. Kontrollerin tamamlanmasının ardından herhangi bir olumsuzluk tespit edilmemesi halinde uçağın aynı yolcularla yeniden kalkış yapacağı, teknik bir sorun belirlenmesi durumunda ise firmanın başka bir uçakla planlama yapacağı kaydedildi. Uçakta yaklaşık 160 yolcunun bulunduğu, olayın uçağın havalanmasından önce meydana geldiği ve operasyon sürecinin devam ettiği vurgulanarak, yaşanan durumun havacılıkta karşılaşılabilen olağan bir durum olduğu bildirildi.
Yozgat Babasıyla tartıştı, vadeli koyun alarak kendi sürüsüne sahip oldu Yozgat’ta yaşayan ve hayvancılıkla uğraşan İbrahim Tamer, 40 yıldır küçükbaş hayvan yetiştiriciliği yapıyor. Babası ile tartıştıktan sonra vadeli koyun ve kuzu alarak hayvancılığa başlayan ve yıllar içerisinde sürüsünü büyüten Tamer, zorlu kış şartlarına rağmen sürüsünü yaylıma çıkarıyor. Boğazlıyan ilçesinde yaşayan İbrahim Tamer, çocuk yaşlarında baba mesleği olan hayvancılıkla ilgilenmeye başladı. Sürüye çobanlık yapan Tamer, 1996 yılında babası ile tartışarak yollarını ayırdı. Sıfırdan başlamak isteyen Tamer, vade ile koyun ve kuzu satın aldı. Zaman içerisinde sürüsündeki hayvan sayısını artıran Tamer, yaklaşık 3 bin küçükbaş hayvan sahibi oldu. Kış şartlarına rağmen sürüsünün peşinden ayrılmayan İbrahim Tamer, hayvancılıkla uğraşan kişilere sağlanan destekler için teşekkür etti. "Bu işte eğlence merkezlerine, kumar sitelerine dalmazsanız para kazanırsınız" Baba mesleği olan hayvancılığı yıllardır aynı heyecanla sürdüren İbrahim Tamer, 12 kardeş olduklarını ve hepsinin de tarımla uğraştığını söyledi. Tamer "1996 yılında dağda yaylaya gelmiştik. Çobanımızla koyun otlatıyorduk. Ben babamın koyunlarını aldım, ovaya indirdim. Babam da koyunları yayladan indirdiğim için kızdı, beni evden kovdu. Ondan sonra ben ayrıldım, sıfırdan başladım. Vadeli koyun, kuzu aldım. Bugünlere geldik. Bu işte eğlence merkezlerine, kumar sitelerine dalmazsanız para kazanırsınız. Hayvanı bırakıp eğlence merkezlerinde gezersen para kazanamazsın" dedi. "Masa başında memur olsaydım bu kadar para kazanamazdım" Hayvancılıkla uğraşan kişilere sağlanan destekleri geçmiş ile kıyaslayan İbrahim Tamer, "Şimdiki devletin verdiği kredileri bize verseler daha çok zengin olurduk. Yüzde 45 faizle kredi çekiyorduk hayvancılıkta. Şimdi devlet 20-24 yaşında traktör, koyun, ahır desteği veriyor. Masa başında memur olsaydım bu kadar para kazanamazdım. Rahatım, sıhhatliyim, hastalığım yok, derdim yok. Yürüyorum, geziyorum, stresim yok. Bu işten zevk alarak yapıyorum. Tarımı, hayvancılığı seviyorum. 2-3 bin dönüm yer ekip biçiyorum. Hayvancılık evdeki çocuğa benzer. Bakarsan olur bakmazsan olmaz. İlacını, iğnesini ben yaparım" ifadelerine yer verdi.
Kastamonu Kanser hücrelerinin oluşumunu önleyen kokulu üzümün üretimi arttırılacak Karadeniz’de yetiştirilen ve barındırdığı bol resveratrol sayesinde kanser dokularının oluşumunu, gelişimini ve artmasını engelleyen kokulu kara üzümün ekiminin yaygınlaştırılması hedefleniyor. Karadeniz Bölgesi’ndeki nemli alanlarda yetişen, kokulu kara üzüm, bünyesinde bol miktarda bulunan resveratrol maddesi antioksidan, antimutagen ve antikanserojen aktivitesi göstererek insan vücudunda kanser dokularının oluşumunu, gelişimini ve artmasını engelliyor. Kastamonu’nun sahil kesimindeki ilçelerinde bol miktarda yetiştirilen kokulu kara üzümün ekim alanının genişletilmesi amaçlanıyor. Orman ve tabiat turizmi alanında ihtisaslaşan Kastamonu Üniversitesi tarafından hazırlanan TÜBİTAK projesiyle kokulu kara üzümün kırsal kesimde yaşayan vatandaşlar için ek gelir kapısı oluşturulması hedefleniyor. Proje kapsamında kokulu kara üzümden elde edilen pekmez, sirke, tatlıların zenginleştirilerek Kastamonu mutfağına kazandırılması hedefleniyor. Kanser hastaları yoğun ilgi gösteriyor Kastamonu’nun İnebolu ilçesinde kokulu kara üzüm yetiştiren emekli akademisyen Hüsnü Şinoforoğlu, yerel halk tarafından üzümün öneminin bilinmediğini ifade etti. Kendisinin kokulu kara üzümden yaptığı kokulu kara üzümden yaptığı ürünlere kanser hastalarından yoğun ilgi gösterildiğini belirten Şinoforoğlu, kendisinin de cilt kanserine yakalandığını ve üzüm sayesinde 3,5 yıldır ilaç kullanmadan ayakta kaldığını dile getirdi. "Bahçemde özellikle kokulu üzüm yetiştiriyorum" Kokulu kara üzümün sporculardan da yoğun ilgi gördüğünü dile getiren Şinoforoğlu, "Bu aynı zamanda sporcular için bulunmayan bir velinimettir. Glikoz ve früktoz direk kana karıştığı için maçtan yarım saat önce içildiğinde sporcu maç boyunca oynamak istiyor. Sporcu kendisini çok dirençli hissediyor. Başka bir özelliği daha var. Sıcak içildiğinde bağırsak florasını düzenliyor. Eğer ishal ise soğuk içildiğinde sindirimi normale çeviriyor. Biz de elimizden geldiğince yetiştirmeye çalışıyoruz. Çevremize yaymaya çalışıyoruz. Yaprağı da çok güzel, yaprağından sarma yapılıyor. Çünkü yaprağı ekşimsi gibi limon istemiyor. Bu yüzden sarması lezzetli oluyor" dedi. "Kokulu üzümü proje haline getirirsek Kastamonu’ya yayabiliriz" Kastamonu’da kokulu üzümün üretiminin ve katma değerli ürüne dönüştürülmesinin yaygınlaştırılabileceğini kaydeden Şinoforoğlu, "Karadeniz’in olmazsa olmazı karalahana, mıhlama ve bir de pepeçuradır. Bu yüzden bunu Kastamonu’da geliştirebiliriz. Kastamonu Üniversitesi’nden Hikmet Haberal hocamız bu konuda çok duyarlı. Eğer bunu proje haline getirirsek Kastamonu’ya yayabiliriz. Bu ürün 750 rakımda daha çok yetişiyor. Sahilde daha rahat yetiştiriliyor, bu üzüm nem ve rutubet istiyor. İl merkezi bin rakımın üzerinde olduğundan dolayı 20 kiloda 1 kilo pekmez oluyor ama 750 rakımın altında 5-6 kiloda 1 kilo pekmez elde edilebiliyor" diye konuştu. "Hiçbir ilaç tedavisi görmeden iyileştim" "Hangi kanser türü olursa olsun fark etmiyor" ifadelerine yer veren Şinoforoğlu, "4’üncü evrede olsa hiç fark etmiyor. Tüm kanserler hücrelerini yok etmeye çalışıyor. Resveratrol maddesi kanserin düşmanıdır. Bu yüzden doğal bir ilaçtır. Ben de çok ciddi bir operasyon geçirdim ama ben de kokulu üzümden sürekli tüketiyorum. Benim hastalığım cilt kanseriydi ve yayılan kanser türüydü. Hiçbir kemoterapi ve ilaç tedavisi almadan Allah’ıma şükürler olsun 3,5 senedir yaşıyorum. Doktorlar benim kafatasını alacağını söylemişlerdi ama hiç yayılmadığı için az bir kısmını aldılar. Ben kanseri iyileştirdiğine dair bir iddiada bulunmuyorum ama ben bundan fayda buldum, hiçbir ilaç tedavisi görmeden iyileştim" şeklinde konuştu. "TÜBİTAK projesi ya da üniversitemize ihtisas projesi olarak sunacağız" Kokulu kara üzümün yaygınlaşması için çalışma yürüten Kastamonu Üniversitesi Araç Rafet Vergili Meslek Yüksekokulu Öğretim Görevlisi Hikmet Haberal ise, "Gastronomi ürünü olarak ürün geliştirme konusunda öğrencilerimizle TÜBİTAK 2209 projeleri yapmak istedik. Araştırmalarımız sırasında aklıma kokulu üzüm geldi. Kokulu üzüm, bizim olmazsa olmazlarımızdan. Bilimsel bir çalışma yaptığımız için öncelikle literatür taraması yaptık. Literatürde Kafkaslardan Batum’a, Rize’ye ve ardından Batı Karadeniz bölgesine kadar, Kastamonu’nun sahil ilçeleri Cide, İnebolu, Bozkurt, Çatalzeytin’de bu üzümden gördük. Öğrencilerimizle birlikte bu çalışmaları yapmaya başladık. Şu anda biz, bu üzümden hocamın desteği sayesinde 5 çeşit gastronomi ürünü ortaya çıkardık. Daha sonra TÜBİTAK projesi olarak hazırladık. Ben aynı zamanda Kastamonu Üniversitesi’nde flora ve fauna dersini veriyorum. Tıbbi aromatik bitkilerden birisi de kokulu üzümdür. Amerika’da ’isabella’ diye biliniyor. Bizim ülkemizde böyle bir değer var. Biz bu değeri hem ekonomiye, kırsal kalkınmaya, bölgesel kalkınmaya yönelik çalışma yaparak ürün geliştiriyoruz. Restoranlara, kafelere, mutfağımıza bu üzümü kazandıracağız. Kokulu üzümden sirke yapılıyor, pepeçura yapılıyor, kabak ile beraber tatlı yapılıyor, reçeli yapılıyor. Bunun şırası çıkarılıyor. Bizler de hocamla birlikte dalından üzümleri toplayarak bizzat yerinde kaç aşamadan geçtiğini öğrencilerimizle birlikte inceledik. Öğrenci kardeşlerimizle, hocam ile mülakata geçecekler. Soru cevap şeklinde hem video hem mülakat hem yazılı olarak bilgileri alacağız. İnşallah gastronomi alanında TÜBİTAK projesi olarak ürün geliştirmesi sağlanabilir ya da ihtisas projesi de olabilir" dedi.
Zonguldak Zonguldak’taki çifte cinayetin zanlısı adliyeye sevk edildi Zonguldak’ta boşanma aşamasındaki eşini ve kayınvalidesini sokak ortasında tüfekle vurarak öldüren Yusuf Ü., jandarmadaki işlemlerinin ardından geniş güvenlik önlemleri altında adliyeye sevk edildi. Olay, dün Kilimli ilçesine bağlı Şirinköy’de meydana gelmişti. Edinilen bilgilere göre, emekli maden işçisi Yusuf Ü., hasta ziyaretinden dönen boşanma aşamasındaki eşi Tülay Ündeş (45) ve kayınvalidesi Zaide Alkaç (64) ile evlerine giderken karşılaştı. Aracından aldığı av tüfeğini anne ve kıza doğrultan Yusuf Ü., iddiaya göre "Şimdi konuş" diye bağırarak tetiğe bastı. Kaçmaya çalışan anne ve kızı, vücutlarına isabet eden kurşunlarla olay yerinde hayatını kaybetti. Geniş güvenlik önlemleri altında adliyeye getirildi Olayın ardından aracıyla kaçan ancak jandarma ekiplerinin ısrarlı takibi ve yol kapatma uygulamaları sonucu kıskıvrak yakalanan Yusuf Ü.’nün jandarmadaki sorgusu tamamlandı. Geceyi nezarethanede geçiren katil zanlısı, sabah saatlerinde sağlık kontrolünden geçirildi. Zanlı, jandarma ekiplerinin aldığı güvenlik önlemleri altında Zonguldak Adliyesi’ne getirildi. Zanlı bir gazetecinin "Neden öldürdünüz? Günah değil mi?" sorusunu ise yanıtsız bıraktı. Tedbir kararı 6 ay önce bitmiş Öte yandan, Yusuf Ü. hakkında eşine yönelik şiddet eğilimi nedeniyle daha önce "uzaklaştırma tedbiri" uygulandığı, ancak bu kararın geçtiğimiz Haziran ayında sona erdiği öğrenildi. Hayatını kaybeden 3 çocuk annesi Tülay Ündeş ve annesi Zaide Alkaç’ın cenazelerinin ise otopsi işlemlerinin ardından ailelerine teslim edileceği bildirildi.