POLİTİKA - 28 Aralık 2021 Salı 17:30

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan ekonomi mesajı!

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan ekonomi mesajı!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Son 19 yılda her alanda güçlendirdiğimiz üretim kabiliyetini en üst seviyeye çıkardığımız şoklara karşı direncini defalarca test ettiğimiz sağlam bir ekonomi ile girdik. Pusulamız, katma değerli üretimdir. Rotamız, yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve büyümedir. Hedefimiz de dünyanın ilk 10 ekonomisi içine girmektir" dedi.


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TÜBİTAK ve TÜBA Bilim Ödülleri Töreni’ne katıldı.

Programa ev sahipliği yapmaktan mutluluk duyduğunu ifade eden Erdoğan, "Her yıl TÜBİTAK ve TÜBA bilim ödülleri sahipleriyle burada buluşarak artık bir geleneği iyice yerleştirdiğimize inanıyorum. Araştırmalarıyla dünyaya yön veren, hayatımızı kolaylaştıran, ülkemizin müreffeh yarınları için gecesini gündüzüne katan tüm bilim adamlarımıza milletim adına şükranlarımı sunuyorum. Bu yıl 66 bilim insanımız yaptıkları çığır açıcı çalışmalarla TÜBİTAK VE TÜBA ödüllerine layık görüldü. Bugün TÜBİTAK Bilim Ödülünü 3, TÜBİTAK Teşvik Ödülünü ise 14 bilim insanımıza takdim edeceğiz. Aynı şekilde 3 bilim insanımız TÜBA Uluslararası Akademi Ödülü, 37 üstün başarılı genç araştırmacımıza da TÜBA GEBİP Ödülü vereceğiz. Bilimsel telif eser ödülleri programı kapsamında ise, 9 Türkçe Bilimsel telif eser TÜBA TESEB ödüllerini alacak. TÜBİTAK ve TÜBA bilim ödüllerini alan bilim insanlarımızın her biri kendi disiplinlerinde seçkin çalışmalar gerçekleştiren, bilime uluslararası düzeyde katkıda bulunmuş isimlerdir" dedi.

Ödül alan bilim insanlarının yaklaşık 3’te birine tekabül eden 21 ismin kadın olmasının kendisi için ayrı bir gurur kaynağı olduğunu söyleyen Erdoğan, "İnşallah bu ödüller Türkiye’de bilimsel faaliyet yürüten herkes için birer teşvik unsuru olacak. Bilimin yaygınlaşması ve benimsenmesinde önemli bir görev icra edecektir" diye konuştu.

2021 TÜBİTAK ve TÜBA Bilim Ödülleri Töreninin bilim camiasına hayırlı olmasını dileyen Erdoğan, ödül alan bilim insanlarını tebrik etti.

İnsanlığa faydalı çalışmaların, ulaşılan medeniyet seviyesinin sembolü ve tüm insanlığın ortak değeri olduğunu ifade eden Erdoğan, ancak hak tesliminin de ihmal edilmemesi gerektiğini söyledi. Erdoğan, "Batı Medeniyeti her ne kadar referans vermekten imtina etse de bugün bilimde varılan seviyenin temelleri Doğu Medeniyeti tarafından atılmıştır. Mezopotamya, Mısır, Yunan ve Roma uygarlıklarından sonra kaybolmaya yüz tutmuş bilimi, İslam Medeniyeti adeta yeniden ayağa kaldırmıştır. Tarihe kısa bir yolculuk yaptığımızda Batı'nın karanlık çağlarını yaşadığı dönemde Doğu’nun altın çağını yaşadığını görürüz. O dönemin dünya çapındaki bilim insanları hep bizim gönül coğrafyamızdan çıkmıştır. Ömer Hayyam’lar, Farabi'ler, İbn-i Sina’lar Biruni'ler bizim medeniyet bayrağımız altında tarih yazmıştır" ifadelerini kullandı.

"Geçmişten bugüne köprü kurmadan da geleceğimizi göremeyiz"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sadece geçmişteki başarılarla iftihar ederek bir yere varılamayacağını da belirterek, "Geçmişten bugüne köprü kurmadan da geleceğimizi göremeyiz. Batı ilimde, fende teknolojide ileri noktalara ulaşırken bizim geride kalmamızda nice adaletsizlikler, nice zulümler yanında kendi hatalarımızın eksiklerimizin de payı vardır. Dolayısıyla hayıflanmak çözüm değildir. Yapmamız gereken, üzerimize düşenleri yerine getirmek, çalışmak, üretmek, yeniliklerin öncüsü olmaktır. Her zaman ifade ettiğimiz gibi yiğit düştüğü yerden kalkar yitik kaybedildiği yerde aranır. Bu toprakların ruhuna, birikimine, bereketine güveniyoruz. İşte bu anlayışla son 19 yılda yaptığımız yatırımlarla, uyguladığımız politikalarla, bilimin ve özgür düşüncenin hamisi olduk, olmaya devam ediyoruz. İnovasyonun ve teknolojinin bel kemiği olan bilim, Türkiye’nin siyasi bağımsızlığının da teminatıdır" açıklamasında bulundu.

"Biz sonu gelmeyecek bu fetih için yeni fetihler, yeni Fatihler yetiştirmenin derdindeyiz"

Bilimin teknolojinin ve inovasyonun ülkemizde 7’den 70’e benimsenmesi için milli teknoloji hamlesi ve vizyonu rehberliğinde kararlı adımlar atıldığını söyleyen Erdoğan, "Bilim ve teknolojide ilerleyebilmek için insan kaynağından altyapıya, verimlilikten araştırma geliştirmeye kadar her alanda projeler yürüttük. Yürütmeye devam ediyoruz. İnovasyonun özellikle üniversitelerin, özel ve kamu araştırma merkezlerinin teknoloji geliştirme bölgelerinin niteliğini de niceliğini de artırdık. Beşeri sermayeye bilim insanlarımıza, mühendislerimize, araştırmacılarımıza, hatta ilkokul çağındaki çocuklarımıza destek olabilmek için bu alana ayırdığımız kaynakları sürekli artırıyoruz. Rahmetli Cemil Meriç, 'Bilgi sonu gelmeyecek olan bir fetihtir' diyor. Biz sonu gelmeyecek bu fetih için yeni fetihler, yeni Fatihler yetiştirmenin derdindeyiz" ifadelerini kullandı.

"Şüphesiz bu yatırımlar, bu etkinlikler, bu atölyeler ülkemizden daha bir çok Aziz Sancar çıkacağının habercisidir"

Kabiliyetli öğrencilerin Türkiye’nin dört bir yanındaki dene yap teknoloji atölyelerinde kritik ve stratejik teknolojilere yönelik yeni nesil yöntemlerle eğitimler aldığını bildiren Erdoğan, "Dünyanın en büyük uzay, havacılık ve teknoloji festivali TEKNOFEST’e yarışmalara katılan gençlerimiz, gelecekte dünyayı değiştirenler arasında yer alabilmek için yarışıyorlar, emek harcıyorlar. Şüphesiz bu yatırımlar, bu etkinlikler, bu atölyeler ülkemizden daha bir çok Aziz Sancar çıkacağının habercisidir. Safahat'ta Mehmet Akif Ersoy’un Asım’a seslendiği gibi biz de bilim insanlarımıza şöyle sesleniyoruz; O çocuklarla beraber, gece gündüz didinin, giden 300 senelik ilmi sık elden edinin. Fen diyarında sızan namütenahi pınarı hem için hem getirin. Yurda o nafi suları" dedi.

"Bu projelerin sadece birinden çıkacak üst düzey ürün bile ülkemizde milyarlarca dolarlık katma değer oluşturabilir"

Erdoğan, TÜBİTAK Uluslararası Lider Araştırmacılar Programı ile 127 öncü bilim insanının çalışmalarını ülkemize taşımasına ön ayak olunduğunu belirterek, "Bu çağrıyla ülkemize gelen yabancı hocalarımız da var. Yabancı demek hoşuma da gitmiyor. Küresel bazlı hocalarımız da var. Bu hocalarımız aynı zamanda doktora çalışmalarıyla genç bilim insanlarımızı yetiştiriyorlar. Uluslararası Lider Araştırmacılar Programının yeni çağrısı ile inşallah daha fazla bilim insanını ülkemizin beşeri sermeyesine katmış olacağız. Aynı programın, bir benzerini Ulusal Lider Araştırmacılar adı altında Türkiye’deki bilim insanlarımız için de tesis ettik. Ülkemize gelen ve ülkemize yerleşik bilim insanlarımız bioteknolojiden nanoteknolojiye, robotikten dijital teknolojilere kadar birçok alanda yüksek bütçeli projeler yürütüyorlar. Bu projelerin sadece birinden çıkacak üst düzey ürün bile ülkemizde milyarlarca dolarlık katma değer oluşturabilir. Hocalarımızın yetiştirdiği gençler, yakın zamanda milyar dolar değerlemeye sahip girişimlerle karşımıza çıkabilir. Bu sebeple ülkemizdeki üst düzey yetkinliklere sahip bilim insanlarımıza destek olmak hepimizin boynunun borcudur" diye konuştu.

"TÜBİTAK'ın araştırma alanındaki desteklerini önümüzdeki yıllarda yeni programlarla çeşitlendiriyoruz"

TÜBİTAK'ın araştırma alanındaki desteklerinin önümüzdeki yıllarda yeni programlarla çeşitlendirileceğinin müjdesini paylaşan Erdoğan, "Aziz Sancar hocamız adına verilecek doktora sonrası araştırma bursunu daha önce duyurmuştuk. Bu bursumuzu 2022 yılı Ocak ayında başlatıyoruz. Programda yer alacak araştırmacıları Aziz Sancar hocamız bizzat seçecek ve kendi laboratuvarında birlikte çalışma yürütecek" şeklinde konuştu.

"Böylece teknoloji üretiminin belkemiği olan temel araştırma çalışmalarına ivme kazandırmak istiyoruz"

Yeni bir burs programını daha duyuran Erdoğan, "Bütün ömrünü bilime adayan ve bilim tarihi alanındaki çok kıymetli çalışmalarıyla dünyada çığır açan Prof. Dr. Fuat Sezgin hocamız adına yeni burs programı başlatıyoruz. Bu burs aracılığıyla yüksek lisans doktora ve doktora sonrası süreçlerinde bilim tarihi alanında çalışmalar yapacak bilim insanlarımıza destek vereceğiz. Üniversite veya üniversitelerimizin, fizik, kimya, biyoloji veya matematik gibi temel bilimler alanındaki bölümlere ilginin istediğimiz seviyelerde olmadığını en iyi sizler biliyorsunuz. Bu tablonun önüne geçmek için çeşitli tedbirleri hayata geçiriyoruz. Gençlerimizi temel bilimlere yönlendirmek üzere her yıl 2 bin 300 lisans öğrencisine başarı bursu veriyoruz. Araştırma geliştirme faaliyetleri yürütülen merkezlerde ve teknoparklarda temel bilimler mezunu istihdam eden firmalara maaş desteği sunuyoruz. Bu tür desteklerle gençlerimizin temel bilimlere olan ilgisini artırmayı hedefliyoruz. Böylece teknoloji üretiminin belkemiği olan temel araştırma çalışmalarına ivme kazandırmak istiyoruz" ifadelerini kullandı.

Bilimsel araştırmanın sağlıklı yapılabilmesi için bilim insanlarının son teknoloji altyapılara erişimini sağlamanın da önemli olduğuna dikkat çeken Erdoğan, "Üniversitelerdeki tematik araştırma merkezlerine bu sebeple büyük çaplı yatırımlar yapıyoruz. Bir ülkenin, teknolojik yetkinliği araştırmalar sonucunda ortaya çıkan ve uygulamalı araştırmalar baz olacak makaleler ve araştırma raporları ve temel teknolojiler sayesinde gelişiyor. Yüksek teknolojiye erişebilmenin ilk tohumu temel araştırmalarda atılıyor. Bunun için üniversitelerdeki tematik araştırma merkezlerini destekliyor ve bilimi tahkim edecek adımlar atıyoruz" dedi.

Ülkemizde bilim denildiğinde ilk akla gelen kurumların başında Türkiye Bilimler Akademisinin olduğunu bildiren Erdoğan, TÜBA’nın yaptığı her bilimsel etkinliğin bilim hayatına önemli katkılar sağladığını kaydetti. Erdoğan, Türk İslam Bilim ve Kültür Mirası Projesinin bunlardan biri olduğunu belirterek, "Bu kapsamda 2021 yılında 12 eser basıldı. Yazımında önemli mesafe alınan bilim terimleri sözlüğü de titizlikle üzerinde durduğumuz bir diğer önemli eserdir. Bu sözlük, bilimin kendi dilimizde üretilmesine ciddi katkı sağlayacaktır. TÜBA’yı bu doğrultuda gösterdiği gayretler sebebi ile özellikle tebrik ediyorum. Türkiye’nin bilhassa son zamanlarda bilime, bilim insanına ve teknolojiye çok büyük yatırımlar yaptığını gören her göz, hakkı konuşan her dil, kabul etmektedir. Ülkemiz bu sayede teknolojisini daha üst seviyelere taşıyarak gayretlerinin meyvesini alma yolunda ilerlemektedir" ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin ekonomisinin önemli bir yerde olduğunu söyleyen Erdoğan şunları kaydetti:

"Bu gerçeğe inanmayanların da itimat edeceklerini düşündüğüm birkaç örnek vermek istiyorum. Türkiye, küresel yenilik endeksinde bu yıl 10 basamak birden yükselerek ulaştığı 41. sırayla ilk 50 liginde en büyük artış kaydeden ülke oldu. Avrupa Komisyonu'nun 2021 yılı ilerleme raporunda inovasyon ekosistemimiz 'Türkiye'nin bilim ve araştırma alanlarındaki hazırlıkları çok ileri düzeyde' denilerek takdirle ifade edildi. Buradan bütün dünyaya seslenerek diyorum ki; bizi izlemeye devam edin. Teknolojik bağımsızlığın, siyasi bağımsızlığın teminatı olduğunu bilerek çalışmaya devam edeceğiz."

"Ülkelerin gücü artık yüksek teknolojideki etkinlikleriyle ölçülüyor"

Ülkelerin gücünün artık yüksek teknolojideki etkinlikleriyle ölçüldüğüne vurgu yapan Erdoğan, "Savunma sanayinde geldiğimiz nokta bugün bütün dünyanın dilindedir. Türkiye’nin bölgenin geleceğini şekillendiren ülkelerin başında geldiği analizleri giderek daha çok paylaşılıyor. Ülkemizi bu noktaya getirmek için çok çalıştık, çok azmettik, çok fedakarlık yaptık. Bize dayatılan şartlara, yıllarca boyun eğmedik. Kendi göbeğimizi kendimiz kesme iradesini gösterdik. Artık, sanayinin tüm sektörlerinde parmakla gösterilen ülkelerden biri olmak hedefiyle sürekli vites yükselterek yolumuza devam ediyoruz" değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'nin korona virüs salgınının zorlu ikliminde geçtiğimiz sene olduğu gibi bu seneyi de dünyanın önde gelen ülkelerinden pozitif yönde ayrışarak büyümeyle kapattığını bildiren Erdoğan, "İhracatta geçen ay sonu itibari ile yıllık 221 milyar dolar rakamını yakaladık. Cari fazla vermeye başlayacağımız günler inşallah yakındır. Salgının tetiklediği sıkıntılar, küresel piyasalardaki etkisini sürdürüyor. Tedarik zincirlerindeki kırılmalar sebebi ile enflasyon dahil birçok alanda ekonomiler sınanmaya devam ediyor. Global piyasaların bir parçası olan Türkiye ekonomisi de elbette bu sıkıntıların süreçlerin etkisini hissediyor. Ama biz bu fırtınaya son 19 yılda her alanda güçlendirdiğimiz üretim kabiliyetini en üst seviyeye çıkardığımız şoklara karşı direncini defalarca test ettiğimiz sağlam bir ekonomi ile girdik. Pusulamız, katma değerli üretimdir. Rotamız, yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve büyümedir. Hedefimiz de dünyanın ilk 10 ekonomisi içine girmektir. Üstelik bu hedefe ulaşmaya hiç olmadığımız kadar yakınız. Ekonomide çizdiğimiz rota ve geliştirdiğimiz araçlarla ülkemizi, geçmişte sürekli içine çekildiği kısır döngüden arasına sıkıştırıldığı istikrarsızlık çarkından, ezilmeye çalışıldığı güvensizlik dişlisinden kurtardık" dedi.

Türkiye'nin hedeflerine emin adımlarla ilerlediğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ülkemizi 19 yılda nasıl böylesine güçlü bir demokrasi ve kalkınma altyapısına kavuşturduysak bundan sonraki hedeflerimize aynı şekilde ulaşacağımızdan şüphe duymuyoruz. Bu mücadelede başarıya ulaşmak için teknolojiye ve teknolojinin itici gücü olan bilimin desteğine ihtiyacımız var. Bilimi anaokulu çağındaki çocuklardan başlayarak her yaştaki, her uğraştaki tüm insanlarımızın gündeminde ön sıralara çıkarmamamız şarttır. TEKNOFEST Kuşağını da gümbür gümbür büyütmeye devam ediyoruz. Bütün bunları gerçekleştirecek insan gücüne, azme ve iradeye sahibiz. Ülkemizi 2023 hedeflerine olduğuna gibi 2053 vizyonuna da bilim insanlarımızın çalışmaları ve gayretleri sayesinde ulaştıracağız" ifadelerini kullandı.

Bakan Varank: "Ülkemizi karşılaştığı her türlü sıkıntıdan, gizli açık tuzaklardan, operasyonlardan ustalıkla çekip, güvenli şekilde yoluna devam ettiren sağlam bir irade yönetimdedir"

Programda konuşan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank ise, "Ülkemizi karşılaştığı her türlü sıkıntıdan, gizli açık tuzaklardan, operasyonlardan ustalıkla çekip, güvenli şekilde yoluna devam ettiren sağlam bir irade yönetimdedir. İşte döviz kurları üzerinden ekonomimize yapılan dayatmalara da aynı ustalıkla cevap veren bu irade sayesinde aylardır masa başından üretilen kara propaganda da birkaç saatte yok olup gitti. Her seferinde muhalefete, döviz kurları üzerinden ekonomimizi ölçmenin nasıl büyük bir hata nasıl büyük bir haksızlık olduğunu ifade etsek de gerçeğe dönmeleri çağrısında bulunsak da bizi dinlemediler. Döviz kuru üzerindeki köpük önemli ölçüde ortadan kalkınca şimdi gerçeğin acı tokadıyla neye uğradıklarını şaşırmış durumdalar. Hala meselenin ne olduğunu anlamayıp, iktidar şapkadan tavşan çıkardı diyerek meseleyi illüzyona, sihirbazlığa bağlıyorlar. Hayır, ortada bir illüzyon yok. Sayın Cumhurbaşkanımız, siyasetteki 40 yıllık tecrübesiyle, milletine olan sevdasıyla, devlet yönetimindeki ustalığıyla şapkadan tavşan çıkartmadı, aksine bir kez daha herkese şapka çıkarttırdı" dedi.

Varank yerlilik vurgusu yaparak, "Son dönemde savunma sanayinde yakaladığımız başarıların yanında sanayinin diğer alanlarında da özlenen neticeleri elde etmeye başladık. Ülkemizin kaderini değiştiren Milli Teknoloji Hamlesi ışığında politikalarımızı belirledik. Tasarladığımız Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi programı ile Türkiye’nin ithal ettiği ürünleri yerlileştiriyoruz. Bugün makine sektöründe servo motorlardan CNC tezgahlara kadar Türkiye’de üretilmeyen pek çok ürün yerli imkanlarla üretilebiliyor. Şimdi bu programı diğer sektörlere yaygınlaştırarak 919 kritik ürünün yerlileştirilmesine destek olmaya başladık. Ülkemiz bu sayede dışa bağımlılığını her geçen gün azaltacak. Yüksek teknolojili ürün kapasitesini artırarak cari açığı tersine çevirecek" açıklamasında bulundu.

Türkiye Bilimler Akademisi tarafından verilen toplam ödül sayısının 817’ye ulaştığını aktaran TÜBİTAK Başkanı Hasan Mandal ise, "TÜBİTAK Bilim, Özel, Hizmet ve Teşvik Ödülleri sahipleri, alanının önde gelen bilim insanlarından oluşan 20 kişilik Ödül Komisyonunun değerlendirmeleri ile 123 hakem görüşü alınarak belirlendi. 2021 yılında TÜBİTAK Ödüllerine kişisel başvuruda bulunan veya aday gösterilen 182 aday arasından 12 farklı üniversiteden bilim insanına; 3 Bilim Ödülü ve 14 Teşvik Ödülü verilmesine karar verildi. Ülkemizde yaptığı çalışmalarla bilime uluslararası düzeyde önemli katkılarda bulunan bilim insanları, Bilim Ödülü’nü almaya hak kazanmaktadır. Ödüllerin ilk kez verildiği 1966 yılından bugüne kadar 182 Bilim Ödülü, 19 Özel Ödül, 87 Hizmet Ödülü, 536 Teşvik Ödülü ve 2019 Yılı Prof. Dr. Fuat Sezgin Bilim Tarihi Ödülü ile toplam 825 bilim insanı ödüllendirilmiştir" ifadelerini kullandı.

Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleşen programa Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yanı sıra Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Mustafa Şentop, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, TÜBA Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Şeker ve çok sayıda davetli katıldı.
Programda ödüle layık görülen isimlere ödüller Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından takdim edildi.

Hülya Keklik - Derya Yetim
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzurum Atatürk Üniversitesi’nde milli teknoloji atölyesi kurulacak Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) Bilim ve Toplum Başkanı (BİTO) Ömer Kökçam, Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu’nu ziyaret ederek Milli Teknoloji Atölyesi kurulması planına dair iş birliği sürecini başlattı. Ziyarette BİTO Başkan Yardımcısı Cengiz Helvacı, BİTO Atölyeler Müdürü Eda Aşılı, Erzurum Büyükşehir Belediyesi (EBB) Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanı Ergün Engin ve EBB Bilim Merkezi Müdürü Yakup Koçak da hazır bulundu. TÜBİTAK’ın ülke genelinde yürüttüğü “Milli Teknoloji Hamlesi” projesi kapsamında, 81 ilde Milli Teknoloji Atölyelerinin kurulması hedeflenirken, bu atölyelerden birinin Atatürk Üniversitesi bünyesinde yer alması planlanıyor. TÜBİTAK ve Atatürk Üniversitesi iş birliğinde gerçekleşecek olan bu proje, gençlere hayallerindeki projeleri hayata geçirme, bilim ve teknoloji yarışmalarına hazırlanma imkânı sunacak. Milli Teknoloji Hamlesi Erzurum’a Uzanıyor BİTO Başkanı Ömer Kökçam, Erzurumlu olarak Atatürk Üniversitesinin bölge için taşıdığı değeri yakından bildiğini belirtti ve TÜBİTAK’ın 81 ilde gençlerin teknoloji alanında projeler geliştirmelerini desteklemek amacıyla başlattığı Milli Teknoloji Atölyeleri projesini tanıttı. Kökçam, bu atölyelerin gençlerin milli teknoloji alanında gelişim göstermelerine katkı sağlarken yerli ve milli sanayi için nitelikli insan kaynağı yetiştirilmesine de destek olacağını vurguladı. “Üniversitelerimizde ve TÜBİTAK destekli bilim merkezlerinde kuracağımız atölyelerle gençlerimize, ulusal ve uluslararası bilim ve teknoloji yarışmalarına katılım fırsatları sunacağız. Bu sayede, milli teknolojiler geliştirecek gençlerimizi destekleyerek girişimci ruhlarını güçlendirmeyi amaçlıyoruz” ifadelerini kullanan Başkan Kökçam ayrıca, 200 metrekarelik alanlarda kurulacak atölyeler için “Atölye Kurulum Projesi” ve uzun süreli projeler için “Sürdürülebilirlik ve Kapasite Artırımı Projesi” gibi destek programlarının sunulacağı bilgisini paylaştı. Üniversite-Sanayi İş Birlikleri ile Destek Sağlanacak Milli Teknoloji Atölyeleri kapsamında yalnızca bilimsel altyapı değil, aynı zamanda sanayi iş birlikleri de desteklenecek. Kökçam, atölye çalışmalarında gençlerin projelerine teknik ve mesleki eğitim süreçleri ile katkı sağlanacağını belirterek: “Takımlarımıza makine, teçhizat ve sarf malzeme desteği sunacağız. Yarışma süreçlerinde takımlarımıza uzmanlarla buluşma fırsatları yaratacak, proje başvurularına danışmanlık sağlayacağız. Eğitim programları ve tanıtım etkinlikleri ile takımlarımızın gelişimini destekleyeceğiz” diye konuştu. Kökçam ayrıca, Türkiye genelindeki öğrenci kulüplerine yönelik kurulacak Milli Teknoloji Kulüplerinin faaliyetlerine destek verileceğini müjdeledi. Türkiye genelinde ortalama 12.500 öğrenci kulübü olduğunu belirten Kökçam, teknoloji kulüplerinin bu destekler sayesinde daha etkin çalışmalar yürütebileceğini kaydetti. Rektör Hacımüftüoğlu: “Fiziksel ve Fikirsel Gerekli Tüm Desteği Vermeye Hazırız” Ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getiren Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu, üniversite olarak gençlerin bilimle buluşmasına ve onların projelerle gelişim göstermelerine büyük önem verdiklerini vurguladı. Bu atölyenin üniversite bünyesinde kurulmasının heyecan verici olduğunu ifade eden Rektör Hacımüftüoğlu: “Oldukça geniş bir kampüse ve olanaklara sahibiz. Gençlerimizi bilimle buluşturacak bu atölyenin üniversitemizde kurulacak olması bizi ziyadesiyle mutlu eder. Rektörlük olarak gerek fiziksel gerekse fikirsel bağlamda gerekli tüm desteği vermeye hazırız. Kurulacak bu atölyenin çocuklarımızı bilimsel aktivitelerle buluşturup geleceğin Aziz Sancar’ı, Selçuk Bayraktar’ı olarak yetişmelerine vesile olacağına inanıyorum” şeklinde konuştu. Rektör Hacımüftüoğlu: “Ülkemizin milli teknoloji hamlesine katkı sunan böyle bir projeyi Erzurum’da hayata geçirmek, gençlerimizin bilimsel çalışmalarla donanmış bireyler olarak yetişmesine katkı sağlayacaktır. Bu bağlamda, BİTO Başkanı Ömer Kökçam ve TÜBİTAK ailesine sundukları bu değerli fırsatlar için teşekkür ediyorum” dedi. Ziyaret, Biyoçeşitlilik Bilim Müzesi ile Devam Etti Ziyaret sonunda BİTO Başkanı Ömer Kökçam ve beraberindeki heyet, Atatürk Üniversitesi Biyoçeşitlilik Bilim Müzesini gezerek Müze Müdürü Prof. Dr. Levent Gültekin’den yürütülen çalışmalar hakkında bilgi aldı. Erzurum ve bölge için önemli bilimsel projelerin değerlendirildiği ziyaret, Atatürk Üniversitesinin bilim ve teknoloji alanında milli hedeflere yönelik olarak sunduğu katkının güçlü bir iş birliği ile devam edeceğinin göstergesi oldu. Atatürk Üniversitesi ve TÜBİTAK iş birliğinde yürütülecek Milli Teknoloji Atölyesi projesi, Erzurum’da gençlerin teknolojiye erişimini güçlendirecek ve milli sanayiye yönelik nitelikli insan kaynağı yetiştirilmesine katkı sunacak önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
Bursa İnegöl Belediyesi 8. Kitap Fuarı başladı İnegöl Belediyesi’nin bu yıl 8’incisini düzenlediği kitap fuarı başladı. 9 gün sürecek etkinlikte 100’ün üzerinde yazar ve yayınevi ile 1 milyonu aşkın kitap kitapseverlerle buluşacak. İlk günden vatandaşların akın ettiği organizasyonda her gün farklı yazarların imza ve söyleşi programları yer alıyor. İnegöl Belediyesi tarafından bu yıl 8’incisi düzenlenen “İnegöl Kitap Günleri Fuarı” bugün düzenlenen coşkulu törenle kapılarını açtı. MODEF Fuar Alanında düzenlenen ve 23 Kasım-01 Aralık tarihleri arasında 9 gün boyunca açık kalacak olan İnegöl Kitap Fuarında 100’ü aşkın yayınevi eserlerini sunuyor. Organizasyon kapsamında 35 yerel yazar ile 100’ü aşkın konuk yazar, 1 milyon kitap, konferanslar, söyleşiler ve imza günleri ile İnegöl’de dolu dolu bir kitap fuarı yaşanacak. İlk günden ziyaretçi akını Sadece İnegöl değil, çevre il ve ilçelerden de misafir ağırlayan etkinlik ilk günden yoğun bir ziyaretçi akınıyla karşılaştı. Bu 9 günlük sürede her gün aralarında pek çok sevilen yazarın yer aldığı güçlü kalemler ve sevilen yazarlar ‘Yazar Buluşmaları’ kapsamında vatandaşlarla bir araya gelecek. Kitap fuarı hafta içi 09.00-19.00 hafta sonu ise 10.00-20.00 saatleri arasında açık olacak. İnegöl Kitap Günlerinin açılış töreni bugün 12.00’da gerçekleştirildi. Açılışa; Kaymakam Eren Arslan, AK Parti Bursa Milletvekili Ayhan Salman, İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban, siyasi parti temsilcileri, kurum temsilcileri ile öğrenciler, vatandaşlar ve davetliler katıldı. Açılışta fuarın onur konuğu olan yazar Alişan Kapaklıkaya da hazır bulundu. İlk günkü gibi heyecanlıyız Törende davetlilere yönelik konuşan Belediye Başkanı Alper Taban, “8’inci Kitap Fuarımızın açılışını gerçekleştirdik. Artık bu organizasyon İnegöl’ümüzde geleneksel bir hale geldi. 100’ün üzerinde yayınevi, yine aynı şekilde çok seçkin yazarlarımız ile 1 milyonun üzerinde kitap burada kitapseverlerimizle buluşuyor olacak. Ben tüm kitapseverleri Kültürpark içerisinde bulunan fuar alanımıza davet ediyorum. Belediyeler altyapı yapar, üstyapı yapar, şehri imar eden ama insana yapılan yatırım hepsinin üzerinde. Bugün burada ilk günkü gibi heyecanlı olduğumuzu ifade etmek istiyorum. Bizler şehrimizdeki tüm bireylerin burada kitaplarla buluşmasını arzu ediyoruz. Kitaplar yaşamlarının bir parçası olsun istiyoruz. Burada başka neler olacak? Söyleşiler, imza günleri olacak” dedi. İnegöl’ün yazarları artıyor Kitap fuarlarının İnegöl’e kattığı değerden de bahseden Başkan Taban, “Kitap fuarımızı ilk yaptığımız 2017 yılında 9 tane yerel yazarımız vardı. Bugün 8’inci Kitap Fuarımızda en küçüğü 7 yaşında olmak üzere 35 yerel yazarımız var. Bu da şehrimiz adına sevindirici bir durum” diye konuştu. “Kitap fuarları insanların kurumuş ruhlarını iyileştirir” Konuk yazar Alişan Kapaklıkaya ise “Hani kurumuş topraklar olur ya içerisine tohum ekersin bir şey çıkmaz. Sonra o toprağın üzerine bir yağmur yağar, toprağın tüm güzelliklerini dışına çıkarır. Toprağa bir tohum atarsın 30 kat çıkar, çekirdek atarsın ağaç olur. İşte kitap fuarları da insanların kurumuş ruhlarında dokunduğu zaman insanların içindeki tüm kapasiteyi açığa çıkaran bir etkinlik. İnegöl’de bu güzel etkinliğin oluşmasında emeği geçen Belediye Başkanımız Alper beye, emek verenlere, katılan herkese çok teşekkür ediyorum” ifadelerinde bulundu. Gençlerin kitaba olan ilgisi bizi mutlu ediyor AK Parti Bursa Milletvekili Ayhan Salman, 8. Kitap Fuarının hayırlı olmasını dileyerek; “Gençlerimiz görüyoruz ki kitapla çok ilgililer. Geçmişte gençlerin kitaplarla ilgilenmediği yönünde şehir efsaneleri vardı. Ama bugün bakıyoruz kütüphanelerimiz, kitap fuarlarımız gayet güzel ilgi görüyor. Bu da bizleri mutlu ediyor. Özellikle AK Parti belediyeciliği ile birlikte de yerel yönetimler sadece şehre yatırım yapan değil insanlara da yatırım yapan kurumlar haline geldi” şeklinde konuştu. Kasım ayı İNEGÖL’DE kitap mevsimi Son olarak konuşma yapan Kaymakam Eren Arslan da “Şehrimizde gurur duyduğumuz işler ortaya konuluyor. Belediye Başkanımıza teşekkür ediyorum. İnegöl genç ve dinamik bir şehir. 75 bin öğrencisi olan, bünyesindeki sanayi kuruluşlarıyla aktif çalışan nüfusu barındıran, kabuğuna sığmayan bir şehir. Bizler de bu dinamizme uygun faaliyetler ortaya koymaya gayet ediyoruz. 8 yıldır yapılan bu organizasyonla da Kasım ayı İnegöl’de kitap mevsimi haline gelmiş durumda” dedi. Ziyaretçiler fuara hayran kaldı Konuşmaların ardından kurdele kesilerek 8. İnegöl Kitap Günleri Fuarının açılışı gerçekleştirildi. Ardından protokol üyeleri tek tek stantları gezip kitapları inceledi. Fuara gelen vatandaşlar da memnuniyetlerini dile getirdiler. Bir vatandaş burada çok güzel kitaplarla tanıştıklarını ifade ederek “Çok güzel eserler var. Keyif aldığım bir ortam oldu” dedi. İnegöl Kitap Fuarına ilk 4 yılında öğretmen olarak katıldığını kaydeden bir yazar ise, “Bu yıl birlikte son 4 fuarda ise bir yazar olarak kendi kitabımı imzalamak için buradayım” şeklinde konuştu. Fuara oğluyla beraber gelen bir baba ise “Katılımın da çok olduğunu görmek bizleri ayrıca mutlu etti. Herkese mutlaka İnegöl Belediyesi 8. Kitap Fuarına gelmeli. Bir kitapsever olarak emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz” dedi.
Uşak Uşak Üniversitesi Spor Tesisleri tam donanımlı bir yapıya dönüşüyor UŞAK (İHA) – Uşak’ta 5 bin kişilik seyirci kapasiteli Spor Bilimleri Fakültesi ve Sentetik Atletizm Pistli Futbol Sahası, Uşak Üniversitesi ve Spor Toto Teşkilat Başkanlığı arasında yapılan reklam sözleşmesi protokolü ile tam donanımlı bir yapıya dönüşüyor. Uşak Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi ve Sentetik Atletizm Pistli Futbol Sahası’nın eksiklikleri, Spor Toto ile yapılan reklam sözleşmesi protokolü kapsamında sağlanan bütçe ile tamamlanacak. Rektör Prof. Dr. Ekrem Savaş, fiziki yapıların tamamlanması ve eksikliklerin giderilmesi noktasında önemli bir adım daha attıklarını belirtti. Öğrencilerin bilimsel, sosyal, kültürel ve sportif ihtiyaçlarının karşılanması için yoğun bir şekilde çalıştıklarını ifade eden Prof. Dr. Savaş, şu bilgileri verdi: “İhale süreçleri tamamlanan Spor Bilimleri Fakültesi ve Sentetik Atletizm Pistli Futbol Sahası ikmal işi kapsamında spor tesisimiz, FIFA standartlarında, 5000 seyirci kapasiteli tribünü ve modern saha aydınlatmalarıyla dikkat çekecek. Ayrıca, tribün altlarında judo, güreş, okçuluk ve basketbol branşlarına uygun modern salonlar ile tırmanma duvarı gibi alanlar yer alacak. Spor tesisimiz tamamlandığında modern altyapısı ve geniş imkanlarıyla öğrencilerimize ve Uşak’a hizmet verecek’’ Rektör Savaş, Uşak Üniversitesi’nin, gençliğe yatırımın geleceğe yatırım olduğu bilinciyle çalışmalarına devam ettiğini sözlerine ekleyerek desteklerinden dolayı Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Osman Aşkın Bak’a, Spor Toto Teşkilat Başkanlığı’na ve emeği geçen herkese teşekkür etti ve bu yatırımların gençlerin spora olan ilgisini artıracağını vurguladı.