POLİTİKA - 22 Mart 2023 Çarşamba 22:48

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'En düşük emekli maaşı 7 bin 500 lira oldu'

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'En düşük emekli maaşı 7 bin 500 lira oldu'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,"Güzel bir müjde vereyim. En düşük emekli maaşı 7 bin 500 olacak. 5 bin 500 lira olan emekli aylığını 2 bin TL artırıyoruz" dedi.

NTV-Star TV özel yayınına konuk olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Çankaya Köşkü’nde gerçekleştirilen canlı yayında, Türkiye ve dünya gündemine dair soruları cevapladı.

Erdoğan, "Bu geceyle birlikte mübarek ramazan ayını idrak etmeye başlıyoruz. Bu gece sahura kalkacağız. ramazanın manevi havasını yaşamaya başlanacak. Depremde ebediyete uğurlanan şehitlere rahmete vesile olsun diyorum. 100 bini aşkın yaralılarımız oldu. Yaralılarımızın şifa bulmasına vesile olsun diyorum" dedi.

Deprem bölgesindeki enkazların kaldırılmasıyla beraber yarın temel atmaya başlanacağını açıklayan Erdoğan, "Biz geçmişte bunun imtihanlarını başarıyla verdik. Depremin ilk anından itibaren durum tespiti yaptık. Kabinemizin tüm üyelerini deprem bölgelerine göndererek her birini bir ilin koordinatörü olarak görevlendirdik. O günden bugüne bakan arkadaşlarım bölgeden ayrılmadan görevlerini yaptılar. Her ilin milletvekilleri bu bölgelerde görev yaptılar. Asker, polis, jandarma madenci aklınıza kim gelirse bölgeye gönderdik. Madencilerden burada kendilerinden çok istifade ettik. Depremin ardından birkaç saatte çalışmaların düzene girmesiyle arama kurtarma ardından enkaz kaldırma çalışmalarını profesyonelce yerine getirmeye başladık" diye konuştu.

"Bundan sonra tek derdimiz yaraları sarmak olacak, deprem olacak"
Ağır kış şartlarına rağmen tüm arama kurtarma ekiplerinin seferber olduğunu ifade eden Erdoğan, "Deprem felaketinin ardından ne kadar büyük bir millet olduğumuzu gördük. 3 milyonu aşkın insanımızı bölge dışına tahliye ettik. Vatandaşlarımızın hiçbiri ne deprem bölgesinde ne gittikleri yerde yalnız kalmadı. Bundan sonra tek derdimiz yaraları sarmak olacak, deprem olacak" açıklamasını yaptı.

Depremde yıkılan binalarda sorumlulukları bulunanlarla ilgili yürütülen soruşturmalarda bin 364 şüpheli hakkında işlem başlatıldığını açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 302 şüphelinin tutuklandığını, 466 şüphelinin adli kontrol altına alındığını ifade etti.

312 şüpheli hakkında yakalama kararı çıkarıldığını ifade eden Erdoğan, şüphelilerden 4’ünün yurt dışında olduğu, 64’ünün öldüğünün tespit edildiğini aktardı. Tutuklanan 302 kişiden 106’sının müteahhit, 163 kişinin yapı sorumlusu, 15 şüphelinin yapı sahibi olduğu, 18 şüphelinin de binada değişiklik yapan kişi olduğunun tespit edildiğini dile getiren Erdoğan, adli kontrol altında bulunan 466 şüphelinin de 85’inin müteahhit, 294’ünün yapı sorumlusu, 56’sının yapı sahibi, 31’inin de binada değişiklik yapan kişiler olduğu bilgisini paylaştı.

Adli süreçlerin devam ettiğini bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, sürecin her aşamasının, yakın takipçisi olacaklarının altını çizdi. Erdoğan, "Milletime bu acıları yaşatanlar adalet önünde bunun hesabını verecek bundan kaçış yok" dedi.

Sulak yumuşak zeminler değil sert zeminlerde kalıcı konut çalışmalarının sürdüğünü belirten Erdoğan, "21 Şubat'tan bugüne kadar Gaziantep’te 13 bin 629, Adıyaman’da 2 bin 280, Kilis’te 645, Hatay’da 2 bin 928, Kahramanmaraş’ta 8 bin 773, Şanlıurfa’da 897, Malatya’da 6 bin 644, Elazığ’da 505, Adana’da bin 171, Osmaniye’de bin 657 ve Diyarbakır’da bin 122 olmak üzere toplam 40 bin 104 afet konutu ihalesi yapıldı. Osmaniye’de 600, Kahramanmaraş’ta 620, Malatya’da 2 bin 800 Adıyaman’da bin 500, Şanlıurfa’da 300, Gaziantep’te 310 ve Kilis’te 93 olmak üzere 6 bin 223 köy evinin ihalesi yapıldı. Böylelikle afet bölgelerinde toplamda 46 bin 327 afet konutu ve köy evi yapım süreci başladı. İnşallah bir yıl içinde afet bölgesinde 319 bin toplamda 650 bin konut inşa ederek hak sahiplerine inşa edeceğiz. Yarın ziyaret edeceğimiz Kahramanmaraş’ta 8 bin 773 konutumuzun temelini Devlet bey ile atacağız" ifadelerini kullandı.

Temel atmak için erken eleştirilerine cevap veren Erdoğan, ”Biz ilk defa bu adımları atmıyoruz. Bunu söyleyenlerin geçmişinde bu tür adımlar yok. Dikey mimariye girmiyoruz, zemin kontrolleri yapıldı. Yarın temel atmaya başlıyoruz ve söz verdiğimiz gibi inşallah 1 yıl içerisinde kalıcı konutları bitirmeye Rabbim bizleri muvaffak etsin. Şayet artçı depremler nedeniyle döktüğümüz beton ve kalıplarda herhangi bir hasar veya çatlak meydana gelirse çok hızlı bir şekilde çeşitli bazı tekniklerle onarımı yapılır. Beton dökme işlemlerini mühendislerimiz titizlikle yapıyorlar. Ben İstanbul çocuğuyum. Orada doğup büyüdüm. Büyükşehrin belediye başkanlığını yaptım. Aşırı derece iddialı olmak yalan yanlış olur. Depremin tehdit etmeyeceği hiçbir şehir olamaz. Buna Ankara da dahil. Bir de deprem felaket tellallığı yapmayı doğru bulmuyorum. İstanbul'un belediye başkanı iken İstanbul’a girişi vizeye tabi tutma diye bir tezim vardı. İstanbul’a girmenin bir bedelinin olması lazım. Londra’ya giremezsiniz, belli kuralları var" açıklamasını yaptı.

CHP'nin kentsel dönüşüm noktasındaki tutumuna yönelik konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Planlama noktasında İstanbul zannedildiği gibi planlanmadı, uygulamalar ortaya konulmadı. Biz bu zamana kadar kentsel dönüşüm projeleri dedik. Bu projeleri şimdi devlet olarak devam ediyoruz. Muhalefet bunun karşılığında kentsel dönüşümü rantsal dönüşüm dedi. Bu işi onlar iyi beceriyorlar. Fikirtepe‘de kentsel dönüşüm için adeta yırtındık. Buradaki kentsel dönüşümü yeni yeni hayata geçirdik. Üsküdar’da yine şu anda muhteşem konutlar yaptık. Benim vatandaşım orada çok direndi. Türkiye bir deprem ülkesi. Bütün tedbirlerimizi alıyoruz, alacağız. Hiçbir vatandaşımızı çürük bir yapıda, evde yaşatmayacağız. İnşallah CHP ve ortakları bu depremden ders çıkarmış olurlar da kentsel dönüşüm projelerinin karşısında durmaktan vazgeçerler" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, üniversitelerde online sistemle biraz daha devam edilmesi gerektiğini belirterek, "Gereken adımların atılmasını sağlayacağız. Şartlar elverişli olursa uzaktan eğitim ile yüz yüze eğitimin harmanlandığı hibrit öğretim seçeneği tabii ki değerlendirilecektir" açıklamasını yaptı.

Türk Devletleri Teşkilatı Zirvesi

Türk Devletleri Teşkilatı Zirvesi'ni değerlendiren Erdoğan şunları kaydetti, "Türk devletleri Teşkilatı ile yek vücut olduk. Onların sıkıntısında biz yanlarında olduk onlar bizim sıkıntımızda yanımızda oldu. Türk Devletleri Teşkilatı Sivil Koruma Mekanizmasının tesisini kararlaştırdık. Bu önemli bir adım. Temennimiz bu mekanizmaya hiç ihtiyaç duymamak."

Alışılmış bir seçim kampanyası düşünmediklerini ifade eden Erdoğan, "Ortada bir hüzün var. Bu hüznün olduğu bir dönemde müziksiz bir kampanya süreci yaşayacağız. Şehirlerimizde her bir vatandaşımızın kapısını çalacağız. Bizim bagajımız dolu. Türkiye Yüzyılı vizyonumuza vatandaşlarımızı ortak edecek büyük ve güçlü Türkiye imarında her bir insanımıza ihtiyacımız olduğunu anlatacağız. Milletimiz 20 yılda samimiyetimizi gördü bize inandı. Bizim bu 20 yılda ürettiklerimiz, yaptıklarımız ülkemize eğitimde, sağlıkta, emniyette, adalette, ulaşımda, tarımda, dış politikada neler yaptık bütün bunları vatandaşlarımıza anlatalım istiyoruz. Biz hayali konuşamıyoruz, gerçekleştirdiğimizi konuşuyoruz. Göreve geldiğimizde 6 bin 100 kilometre yol vardı bu yolu 29 bin kilometreye çıkardık.
Şehir hastaneleri sayesinde salgını atlattık. Diplomasinin başarılı olan en büyük örneği Rusya Ukrayna. Birkaç gün içinde Putin ile tekrar görüşeceğiz" değerlendirmesinde bulundu.

6‘lı masa ile ilgili soruları cevaplayan Erdoğan, ”Şu anda o masanın ortaya çıkardığı adayın biz cumhurbaşkanı olduğumuz zaman bizim bir cumhurbaşkanı yardımcısı ile çıktığımız yolda bizimle alay ediyordu. Böyle bir devlet yönetimi olabilir mi? Ankara ve İstanbul belediye başkanlarını da cumhurbaşkanı yardımcısı taltif etiğini söylüyor. Öte taraftan terör örgütünün parlamento uzantısını da masaya ortak ettiler. Devlet yönetiyoruz, devlet. Türkiye Cumhuriyeti devleti bir kabile devleti değildir. Türkiye Cumhuriyetini yönetecek olanların her şeyden önce buradan nasibini alması gerekir. Tam anlamıyla eski Türkiye fotoğrafı olan koalisyon mantığıyla çalışıyorlar. Dile getirdiğiniz tablo bile bunların dertlerinin millete hizmet olmadığını gösteriyor. Aç tavuk kendini darı ambarında zanneder. Dağıt sandalyeleri al Cumhurbaşkanlığını" dedi.

Millet İttifakı ile ilgili değerlendirmede bulunan Erdoğan, "HDP zaten en başından beri 7’nci ortağı idi. Biz ne demiştik, gizli ortak var. Masanın altında demiştik. Masanın altından üstüne çıktı böylece. CHP ile HDP'nin azam, müşterekleri olduğunu biliyoruz. Bunu milletimize anlatmamız gerekiyordu. HDP eşittir PKK’dır. Bu denklemde CHP yeri nerede kalıyor. 7’li masadaki diğer partilerin yerini vatandaşım bir daha düşünsün. Benim vatandaşım millidir, yerlidir. Vatandaşım dışarıdan yönetilen emperyal kafaların mahkumu değildir. Milli ve yerli olan bir yönetime benim vatandaşım layıktır. Özellikle Diyarbakır’da Yasin Börü’leri öldürenler. Şu anda içeride olan kişiler istikamet verdi. Onlarla birlikte 51 evladımız öldürüldü. Benim Kürt kardeşim bunlara hesabını sormayacak mı? Benim vatandaşlarımızı Kürt de olsa Zaza da olsa bunların ölümüne neden olmuş olanları biz dışarı çıkartmak için uğraşanlara yol açıyorsak bunun hesabını veremeyiz. HDP eş başkanlarından biri Bay Kemal’in ziyaretinden sonra gelecek dönem yapılacakları istişare ettik dedi. HDP planları içinde ne var. PKK’lı teröristlere karşı operasyonların durması var. Öcalan için Demirtaş için oy vermek var. Kandil’dekilerin talimatlarını uygulamak var. HDP’lilerin bunlardan başka gündemi yok. 6'lı masanın görüştüğü HDP işte budur. Kandil’deki terörist elebaşı da 6’lı masanın kendileri için umut oluşturduğunu söylüyorlar. HDP'nin destek verdiği Bay Bay Kemal’i Kandil’e umut veren bir aday olarak görüyorlar" şeklinde konuştu.

HDP'nin aday göstermemesi ile ilgili de konuşan Erdoğan, "Meral Hanım HDP de, HDP'nin talepleri de masaya gelemez demişti. HDP aday çıkarmayarak bütün varlığı ile bu kumar masasına oturmuş durumda. HDP vereceği destek karşısında elbette taleplerinin karşılanmasını isteyeceklerini açıkça belirtiyorlar. Bu talepleri de Kandil belirliyor. 14 Mayıs’ta inşallah hepsine gereken dersi benim milletim verecek" dedi.

İYİ Partili Ağıralioğlu'nun açıklamalarına yönelik konuşan Erdoğan, “İçlerinden bazılarının gerçekleri görmesi hakikati dile getirmesi önemli. Uygulamalara baktığımız zaman bunların bu durumları iyi değerlendirmesi işlemlerle uyumlu değil. Buradan başarı beklemek mümkün değil. Bu masada her şey var herkes birbirine çalım atıyor. Cumhur İttifakı’nın 14 Mayıs seçimlerinden zaferle çıkacağından ittifak olarak hiçbir kuşkumuz yok. Milletin değerleriyle barışık yerli ve milli siyaset yapan partilere kapımız açık" diye konuştu.

BBP ve HÜDA- PAR ile ilgili yanlış yaklaşımlar olduğunu söyleyen Erdoğan, "İttifakımızın ilkelerinde zaten uyumlu olmuşuz. Şu anda HÜDA- PAR’a yakıştırılmak istenen bazı çirkinlikler var. Bunların hepsini zaten HÜDA- PAR yetkileri kabul etmiyor. Bizim terör örgütleriyle uzaktan yakından ilgimiz olmamıştır, olmaz diyorlar. Tamamen yerli ve milli bir yapı. Yerli ve milli olmayan bir yapı ile yol yürümemiz zaten mümkün değil. Bu desteği çok önemli ve kıymetli buluyorum. Yeni gelişmeler Cumhur İttifakı’na katılımlar olursa da bunu biz olumlu karşılarız. İttifakımızdaki birlikleri 7’li masa gibi koltuklar üzerinden değil ilkeler üzerinden yürütüyoruz. Her şeyden önce yenilenmeye, tazelenmeye, yeni başlangıçlar yapmaya ihtiyaç var. Kongre süreçlerimizde parti kadrolarını yeniliyoruz. Kabinede görev alabilecek yetkinlikte çok sayıda arkadaşımız mevcut. Dünyadaki siyasi liderler içinde baktığınızda kıdem konusunda en büyük kıdeme bu kardeşiniz sahip. 20 yıldır bütün görevleri gerçekleştirdik. Kabineden her birini belli illere adaylar olarak görevlendirdik. Hem deprem kuşağında çalışacaklar hem verdiğimiz illere gidecekler. Ağırlıklı olarak deprem illerindeki görevlerini önemsiyorum. Fuat Bey’i de aday yapıyoruz. Yardımcım Oktay Ankara’dan aday olacak. 17 kabine üyemin hemen hemen her birine değişik illerde görevler vereceğiz, onları büyükşehirler bakan arkadaşlarım için en uygun yerlerdir, büyükşehirlerden aday yapmayı belirledik" dedi

Muharrem İnce ile ilgili soru üzerine ise Erdoğan şöyle cevap verdi, "Muharrem Bey ile ağız dalaşına zihinsel repliğe girmeyi doğru bulmam. Biz eserlerimizle konuşuyoruz. Milletimizin karşısına eserlerimizle çıktık. Amerika’da BM’nin tam karşısında biz Türkevi inşa ettik. Biz buralarda kiralık yer bulamazdık. BM binasından daha yüksek bir binayı tam karşısına yaptık. Bu bir hedeftir. Bunlar olmadan büyük devlet olunmuyor. Türkiye’ye de cüce kalmak yakışmaz.

Ailenin korunması noktasında esas aldığımız başlık toplumumuz sapkın akımlar nedeniyle kaygılı insan hakları konusunda taviz vermeden sapkın akımların yaygınlaştırılmasına asla müsaade etmeyeceğiz. Biz sapkın akımları kültürümüze tehdit olarak görüyoruz. Bu sapkın akımlara bu toplumu yedirtmeyeceğiz."

Kira artışları konusunda bakanlıkların yakın takipte olduğunu söyleyen Erdoğan, kira konusunda sıkıntı oluşturulmasına izin verilmeyeceğini söyledi. Erdoğan, "Et fiyatlarındaki artışlar tamamen spekülatif bunu maliyetle açıklayamazsanız. Bunun önüne kesinlikle geçeceğiz. Et ve Süt kurumu ile Tarım Kredi Marketlerinde makul fiyatlarda satışa sunulacak. Kıyma için 119 lira kuşbaşı et için 129 lira olarak belirlendi" dedi.

Mehmet Şimşek'i ziyaretini değerlendiren Erdoğan, "Mehmet Şimşek kendisiyle ekonomik gelişmeler konusunda fikir alışverişinde bulunalım istedim. Sağ olsun o da yurt dışından dönüşte yanıma geldi. Kendisinin fikirlerine çok çok önem veririm. Bu görüşmeleri ilk defa yapmıyoruz. Bize desteği hep devam etti. 6'lı koalisyon pazarlık ile siyaseti kirlettiği için bu bir araya gelmeleri farklı değerlendiriyorlar. AK Parti Genel Merkezi Mehmet beyin evidir. Kendisinin bozamayacağı taahhütleri, danışmanlıkları var. Kendisi ile bir görüşmemiz oldu. Bundan sonraki süreçlerde de görüşmelerimiz olabilir" açıklamasında bulundu.

Emekli maaşları ile ilgili bir müjdeyi duyuran Erdoğan, "Emekliler ile ilgili çalışmamızı yaptık. Güzel bir müjde vereyim. En düşük emekli maaşı 7 bin 500 olacak. 5 bin 500 lira olan emekli aylığını 2 bin TL artırıyoruz" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan TOGG'a olan yoğun ilgiye yönelik "TOGG fabrikasından şu ana kadar talep 80 bin, siparişler yoğun. 60 yıllık hayal gerçek oldu. 7 ayrı renkte TOGG'larımız var. Bu ay sonundan itibaren caddelerimizi zenginleştirecekler. Geldiğimiz noktada ülke ve millet olarak büyük bir gurur yaşıyoruz. İlk 24 saat dolmadan 22 bin 150 sipariş verildi" açıklamasını yaptı.

Hülya Keklik
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Jose Mourinho’dan, Kayserispor maçında hücumda rotasyon Fenerbahçe Teknik Direktörü Jose Mourinho, Kayserispor karşısında hücum hattında rotasyona giderken, son oynadıkları Sivasspor maçının 11’ine göre 3 değişiklik yaptı. Trendyol Süper Lig’in 13. haftasında Fenerbahçe, deplasmanda Kayserispor ile karşılaşıyor. Fenerbahçe Teknik Direktörü Jose Mourinho, milli maç arası öncesi oynanan Sivasspor karşılaşmasının 11’ine göre 5 değişikliğe yaptı. Sakatlığı bulunan Çağlar Söyüncü’nün yerine Alexander Djiku, Sebastian Szymanski’nin yerine Fred görev aldı. Hafif sakatlığı bulunan ve Kayseri’ye getirilmeyen Allan Saint-Maximin’in yerine de Oğuz Aydın’a şans verdi. Oğuz Aydın ilk kez 11’de Sezon öncesi takıma dahil olan Oğuz Aydın, sarı-lacivertli formayla ilk kez Süper Lig’de 11 başladı. Milli maç arasında Rus takımı Zenit ile oynanan hazırlık maçında sahaya 11’de çıkan Oğuz, bu sezon ligde 2, UEFA Şampiyonlar Ligi elemelerinde de 2 mücadelede süre aldı. Mert Hakan Yandaş ve Samet Akaydin, 2. kez 11’de Sarı-lacivertlilerin Sivasspor ile oynadığı maçta 11’de sahaya çıkan Mert Hakan Yandaş, üst üste 2. kez 11’de forma şansı buldu. UEFA Şampiyonlar Ligi elemeleri ve Avrupa Ligi’nde toplam 7 müsabakada forma giyen Mert Hakan, bu sezon Süper Lig’de 7. kez sarı-lacivertli formayı terletti. Savunma oyuncusu Samet Akaydin de Sivasspor mücadelesinin ardından yine 11’de başladı. 30 yaşındaki futbolcu, bu sezon ligde 3. maçında görev aldı. Fenerbahçe mücadeleye; Dominik Livakovic, Bright Osayi-Samuel, Samet Akaydin, Alexander Djiku, Filip Kostic, Sofyan Amrabat, Fred, Dusan Tadic, Mert Hakan Yandaş, Oğuz Aydın ve Youssef En Nesyri 11’i ile başladı. Yedeklerde ise, İrfan Can Eğribayat, Mert Müldür, Rodrigo Becao, İsmail Yüksek, İrfan Can Kahveci, Levent Mercan, Bartuğ Elmaz, Sebastian Szymanski, Edin Dzeko ve Cenk Tosun bekledi.
Aydın Vali Canbolat’ın 24 Kasım Öğretmenler Günü mesajı Aydın Valisi Yakup Canbolat 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla bir mesaj yayımladı. Vali Canbolat mesajında, "Öğretmenler Günü sadece bir kutlama değil, aynı zamanda öğretmenlerimizin hayatlarımız üzerindeki derin etkilerini takdir etme fırsatıdır" dedi. Aydın Valisi Yakup Canbolat 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla yayımladığı mesajında, "Türkiye Cumhuriyeti’nin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e ’başöğretmenlik’ unvanının verilişinin ve millet mekteplerinin açılışının 96. yıl dönümünde, 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü kutlamanın mutluluğunu ve heyecanını bir kez daha yaşıyoruz. Öğretmenler Günü sadece bir kutlama değil, aynı zamanda öğretmenlerimizin hayatlarımız üzerindeki derin etkilerini takdir etme fırsatıdır. Dünyadaki en onurlu mesleklerin başında gelen öğretmenlik; emek, özveri, sabır ve hoşgörü isteyen, bedeli hiçbir maddi karşılıkla ölçülemeyecek kadar değerli, saygın ve kutsal bir meslektir. Anne ve babaların en değerli varlıklarını emanet ettiği öğretmenlerimiz, bulunduğu her ortamda mum misali yanarak etrafını aydınlatan, geleceğimizin teminatı çocuklarımızı ve gençlerimizi milli ve manevi değerlerimizi özümsemiş bir şekilde yetiştiren kahramanlardır. Öğretmenlerimiz tarihten bugüne dek nice bilim insanları, düşünürler, sanatçılar ve liderler yetiştirmişlerdir. Milli birlik ve bütünlüğün sağlanmasında da en önemli aktörlerden biri olan öğretmenlerimiz, her türlü takdire fazlasıyla layıktır. Atatürk, ’Gelecek gençlerin, gençler ise öğretmenlerin eseridir’ sözüyle öğretmenlerin toplumun aydınlanmasında ve ilerlemesinde oynadığı kritik rolü sıkça vurgulamış, onları toplumun mimarları olarak nitelendirmiştir. Onun bu vizyonu, eğitim sistemimize ve öğretmenlerimize duyduğumuz saygının da temelini oluşturur "dedi. "Türkiye Yüzyıl’ını inşa edecek nesilleri yetiştiren günümüz öğretmenleri artık sadece bilgi veren değil, doğru bilgiye ulaşmakta rehberlik eden, öğrencilere 21.yüzyıl becerilerini edindiren, yeri geldiğinde öğrencileri gözlemleyip yol gösteren yeri geldiğinde onlara öğrenme yolculuklarında eşlik ederek destek veren konumdadır" ifadelerini kullanan Vali Canbolat mesajını şu sözlerle noktaladı; "Eğitici, öğretici, rehberlik edici kimlikleriyle toplumsal yaşantımızda saygın bir yeri olan öğretmenlerimizin, her zaman büyük ve güçlü bir Türkiye için yetiştirecekleri kuşaklar, ülkemizi gelişmiş ülkeler içerisinde söz sahibi yapacaktır. Değişimin, gelişimin, yenilenmenin ve daha ileri hedeflere doğru yürümenin anahtarıdır öğretmenlerimiz Yaydıkları ilim ışığıyla, vatanını, milletini, bayrağını, ülkesini seven; okuyan, araştıran, kendine güvenen, spor, sanat ve sosyal bilimlerde başarılı, beşerî ilişkileri güçlü bireyler yetiştirme konusunda azimle, kararlılıkla eğitim meşalesini taşıyan öğretmenlerimize müteşekkiriz. Bu duygu ve düşüncelerle; başta Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, görevlerini ifa ederken şehit olan öğretmenlerimize Allah’tan rahmet diliyor, Ülkemizin her köşesinde fedakârca çalışarak bu ulvi görevi hakkı ile yerine getiren öğretmenlerimizin ve emekliye ayrılmış tüm öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü en içten duygularımla kutluyorum. İyi ki öğretmenim! dediğiniz nice günleriniz olsun."
İstanbul Yenidoğan Çetesi davasında örgüt lideri Fırat Sarı: "Tıp merkezlerinden hastaların alınması gerekiyor, size gelmezse başka bir hastaneye gidiyor" İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi’nin yöneticileri ve üyelerinin yargılandığı davanın görülmesine altıncı gününde devam ediliyor. Duruşmada örgüt lideri Fırat Sarı’ya üye hakim ve cumhuriyet savcısı tarafından sorular yöneltildi. Savcının “Hasta diye bahsettiğimiz kişiler yeni doğan yoğun bakım hastaları, benim mantığımda bu artırılacak bir şey değil ki. Estetik gibi bir alan değil. Nasıl bir artırım olabilir?” sorusuna Fırat Sarı, “Tıp merkezlerinden hastaların alınması gerekiyor. Size gelmezse başka bir hastaneye gidiyor” yanıtını verdi. Sarı savunmasında, “Ben genel olarak bir ihmal eksiklik olduğunu düşünmüyorum. Biz elimizden geleni yaptık. Genel olarak bir eksiklik yaşandığını söyleyemem” dedi. İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi yöneticisi ve üyesi 22’si tutuklu toplam 47 sanığın yargılandığı dava altıncı gününde devam ediyor. Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından adliyenin konferans salonunda görülen duruşmada, Medisense şirketinin sahibi olan, anlaşma yaptığı hastanelerin yenidoğan yoğun bakımlarını işleten, bebeklerin ihmalen ölmesine neden olan örgüt lideri Doktor Fırat Sarı’ya hakim ve Cumhuriyet savcısı soru yöneltiyor. “Tıp merkezlerinden hastaların alınması gerekiyor, size gelmezse başka bir hastaneye gidiyor” Duruşmada üye hakim tarafından, “Sizin hastaneler ile anlaşmanız tam olarak neydi?’ sorusu soruldu. Fırat Sarı soruya “Bize başvuran hastane yöneticileri oluyor. Bir aksaklık, sorun vardır bana bunun için ulaşırlar. Hemşire eksikliği vardır, doktor eksikliği vardır. Bunun için beni ararlar” dedi. Savcının “Bir konuşmanda ‘bu sistemden herkes nasipleniyor’ diyorsun, bu sistem nedir?” sorusuna ise Fırat Sarı, “Ticari bir ilişkiden bahsediyorum” diye cevap verdi. Cumhuriyet savcısı sanık Sarı’ya “Bir süre epikrizleri aynı yazacağız, ciddi zararımız var diyorsun, bu konuşman dahilinde cevap verir misin?” şeklinde soru sordu. Sanık, “Ben konuşmayı hatırlamıyorum. Ama epikrizler aynı yazılır zaten” cevabını verdi. Savcının, “Hasta diye bahsettiğimiz kişiler yeni doğan yoğun bakım hastaları, benim mantığımda bu artırılacak bir şey değil ki. Estetik gibi bir alan değil. Nasıl bir artırım olabilir?” sorusuna ise Fırat Sarı, “Tıp merkezlerinden hastaların alınması gerekiyor. Size gelmezse başka bir hastaneye gidiyor” yanıtını verdi. “Ben genel olarak bir ihmal, eksiklik olduğunu düşünmüyorum. Biz elimizden geleni yaptık” Savcının “Neden çalışanlarının üzerine şirket kuruyorsun ve kurmaya çalışıyorsun? Her şeyim legal diyorsun neden başkasının üzerine şirket kuruyorsun?” sorusuna sanık Sarı, “Çalışan doktorlarımızı ortak edecektim o şirkete. Medisense benimdi, oraya ortak almak istemedim. Diğer şirkete arkadaşları alıp ortak yapmak istedim” dedi. “Sanık Hasan Basri ‘biz hocanın illegal kısmıyız’ diyor, illegal kısım nedir?” sorusuna ise Fırat Sarı, “Hasan Basri’nin değişik konuşmaları oluyordu. Bence bir anlamı yok” cevabını verdi. Cumhuriyet savcısının, “Sanık Hakan Doğukan ‘ben çocuk öldürmem Fırat Hocanın dediği gibi ilacını kesmem’ diyor açıklar mısın?” sorusuna ise örgüt lideri Sarı, “Ben çocuğun ilacını neden keseyim, kabul etmiyorum” yanıtını verdi. Fırat Sarı savunmasının devamında, “Ben genel olarak bir ihmal, eksiklik olduğunu düşünmüyorum. Biz elimizden geleni yaptık. Genel olarak bir eksiklik yaşandığını söyleyemem” dedi.