GÜNDEM - 22 Nisan 2023 Cumartesi 19:15

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan çiftçilere 10 yeni müjde

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan çiftçilere 10 yeni müjde

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gaziantep Nurdağı’nda Köy Evleri Anahtar Teslim Töreni’nde, “Çiftçilerimize ziraat bankamız vasıtası ile sıfır faizle hayvancılık kredi verecek, hayvan ve yem alımlarını destekleyeceğiz” diyerek çiftçilere verdiği 10 yeni müjdeyi açıkladı.

Gaziantep'in Nurdağı ilçesi Beleren kırsal mahallesinde gerçekleşen "Gaziantep Nurdağı Belpınar ve Mesthüyük Köyleri, Kahramanmaraş Türkoğlu Özbek Köyü Köy Evleri" açılış ve anahtar teslim törenine MHP Genel Başkanı Devlet bahçeli ile birlikte katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasına bölge halkının Ramazan Bayramı'nı kutlayarak başladı. Erdoğan, "Bu yıl ki ramazan ayını ve Ramazan Bayramı’nı 6 Şubat depremlerinin yüreklerimizde açtığı yaraların ve evlerimizde sebep olduğu yıkımların gölgesi altında geçirdik. Depremlerde hayatını kaybeden 50 binin üzerindeki vatandaşımıza bir kez daha Allahtan rahmet yakınlarına sabrı cemil niyaz ediyorum" dedi.

"Bay Kemal gölge etme aradan, bir cacık olmaz 6'lı masadan"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, alandaki döviz ve pankartlarda yazan yazıları okudu. Erdoğan, "Şimdi şurada bir pankart görüyorum. 'Gemiler yürür işte karadan, vazgeçilir mi hiç yapılamaz denilenleri yapan adamdan'. Bir tane daha görüyorum. 'Yarım kalan çeşme heykeli, Bay Kemal’in de bir hatırası olsun istedik'. Bir tane daha görüyorum Bay Kemal gölge etme aradan. Neyse altını okumaya devam edelim mi? Evet devamında diyor ki, ‘Bir cacık olmaz 6’lı masadan. Ama 'Bir genç tıpış tıpış değil, gümbür gümbür sandığa gideceğiz' diyor" şeklinde konuştu.


319 bin konut 1 yıl içerisinde teslim edilecek

Erdoğan, depremin ardından hemen başlanılan konutlardan 319 binin 1 yıl içerisinde teslim edileceğini anlatarak, "Bin yıllık vatanımız Anadolu’nun nice güzellikleriyle beraber, afetleriyle bizimle yaşıyor yaşayacak. Ülkenin yöneticileri ve vatandaşlara olan bize düşen görev binalarımızı sağlam yaparak, derelerimizin önünü kesmeyerek, tabiatla barışık yaşayarak afetlere karşı hazırlıklı olmaktır. Gerisi Rabbimizin takdiridir. Son deprem felaketinin ardından kollarımızı sıvadık. İnsanımızı güvenli bir alana kavuşturmak için. Depremi 15. Gününden itibaren temelleri atıp, inşaatlara başladık. Yaptığımız tespitler doğrultusunda deprem bölgesinde 507 bini konut, 143 bini köy evleri olmak üzere 650 bin yeni yuva yapıyoruz. Bunlardan 319 binini bir yıl içerisinde teslim ederek, şehirlerimizi ayağa kaldırmayı planlıyoruz. Deprem bölgesine yaptığım son ziyaretlerin tamamında her şehirlerimizin tamamında yeni konutlarımızın köy evlerimizin temellerini ve başlattık. Şu ana kadar 105 binin üzerinde konutun yapım sürecini başlattık. Bunların yarıya yakınının temelini de attık. Sadece konut yapmıyoruz, okuluyla, sağlık merkeziyle, çarsısıyla, yeşil alanıyla, pazarıyla, parkıyla, yepyeni hayat alanlarını inşa ediyoruz. Yine sadece depremde yıkılan yerlerin değil bölgedeki şehirlerimizin tamamının alt yapısını da yeniliyoruz. Küçük sanayi siteleri kurarak konutla birlikte istihdamı da gözetiyoruz. Cumhuriyet tarihinin bu en büyük konut ve şehircilik seferberliğini Allah’ın izniyle alnımızın akıyla tamamlayacağız. Biliyorsunuz daha önceki depremlerde, yangında, selde vatandaşlarımızı kısa sürede yeni evleriyle buluşturmuştuk. İnşallah en kısa sürede yine yapacağız" ifadelerine yer verdi.

"Bunların nasibi yok"

Millet ittifakının Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu'nu eleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Van’da bunu yaptık mı, Bingöl’de bunu yaptık mı. Antalya da, Manavgat’ta Muğla’da bunları yaptık mı. Kütahya da, Simav’da bunları yaptık mı, değerli kardeşlerim. Baybay Kemal’in milletvekili olduğu İzmir’de bunu yaptık mı. Hadi sende yap. Yapamaz. Bunların nasibi yok" ifadelerini kullandı.

“İstanbul'daki kentsel dönüşüm 5 yılda bitecek”

İstanbul'da başlanacak kentsel dönüşümün ise 5 yılda tamamlanacağını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ayrıca biliyorsunuz, İstanbul’da yeni kentsel dönüşüm kampanyasının müjdesini milletimizle paylaştık. Riskli binalarda yaşayan İstanbullu kardeşlerimize dönüşüm bedelinin yarısını bizim karşılayacağımız, yarısını da çok uygun şartlı borçlanma imkanı getirttiğimiz bir teklif sunduk. Bir kısmı yerinde bir kısmı rezerve alanlarda yürütülecek bir çalışmayla yılda 300 bin konutu dönüştürerek, 5 yılda İstanbul’da riskli bina bırakmamayı amaçlıyoruz" dedi.

"Baybay Kemal ve avenesinden ülkeye fayda gelmez"

Muhalefetin kentsel dönüşüm ile ilgili tepki söylemlerinin yer aldığı videoyu da alandakilere izleten Erdoğan, "Görüyoruz değerli kardeşlerim. Baybay Kemal ve avenesinden bu ülkeye fayda gelmez. Ne İstanbul’un başındaki belediye başkanından, ne Ankara’nın başındaki belediye başkanından ne İzmir’in başındaki belediye başkanından hiç bir şey olmaz" şeklinde konuştu.

"Bunlar çöp, çukur, çamur demektir"

Muhalefet partisinin belediyelerini de eleştiren Erdoğan, şöyle devam etti:

"Bunlar çöp, çukur, çamur demektir. Bunlar susuzluk demektir. Bunlar, Allah göstermesin, şöyle bir yağmur olduğu zaman her tarafı lağımın götürdüğü şehirler demektir. Hep bunları yaşadık ve biz iş yapmanın insanlarımızın güvenli ve huzurlu konutlara kavuşturmanın peşindeyiz. Bunlar da her konuda yaptıkları gibi kentsel dönüşümde de projelerimize takoz olmanın peşinde. Milletimiz her iki zihniyeti de görüyor, biliyor. İşte ben İstanbul’a belediye başkanı olduğum zaman İstanbul’da ne vardı, susuzluk vardı, çöp vardı, çamur vardı ve meşhur Ümraniye çöplüğünün patlaması neticesinde 39 vatandaşımızın ölümü vardı. Kimdi vardı, CHP. Büyükşehirlerde, o vardı, ilçede de, o vardı. Biz oraları şuanda park bahçe haline getirdik."

45 günde inşası tamamlandı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, alanda bulunan köy evlerinin 45 günde inşa edildiğini vurgulayarak, "Değerli kardeşlerim bunlara 5 tane koyun teslim edemezsiniz. Teslim ederseniz, kaybeder gelirler. Ülkemizin tüm yerleşim yerlerini, afetlere dirençli hale getirene kadar kimsenin bizi engellemesine izin vermeden çalışmayı sürdüreceğiz. Kardeşlerim bugün ramazan bayramının 2. depremin 75. günündeyiz ve bütün 11 vilayeti Cumhur İttifakı olarak defaatle dolaştık durmak yok. İlk temelleri atışımızın 60. gününde, inşasını 45 günde tamamladığımız 10 köy evinin anahtarını teslim ediyoruz. Mimarisi, inşası ve diğer tüm özellikleriyle gerçekten çok güzel olan bu köy evlerimizin hak sahiplerine hayırlı olmasını diliyorum" dedi.

Çiftçiye 10 yeni müjde

Erdoğan, konuşmasında çiftçilere 10 yeni müjde vererek, "İlk olarak bugün burada hepsi de özgün mimari eseri olan ahırı, köy konağı, akıllı tahtası, camisi, peyzajıyla akıllı köy evleri örneklerini milletimizin takdirine sunuyoruz. Bu projeyle gelişmiş alt yapısı, internet destekli teknolojisi, yenilenebilir enerjisi, sıfır atık uygulaması, sürü yönetim sistemi, entegre meteoroloji yazılımı ve daha pek çok özellikleriyle yeni bir model ortaya koyuyoruz. İkinci olarak afet alanlarındaki köy evlerimizde hayatını sürdürecek çiftçilerimize ziraat bankamız vasıtası ile sıfır faizle hayvancılık kredi verecek, hayvan ve yem alımlarını destekleyeceğiz. Böylece ahırlar dolacak, üretim artacak çiftçilerimizin kazançları yükselecek. Üçüncü olarak afet alanları dışındaki bölgelerde buralarda yaşayan gençlerimiz başta olmak üzere tüm vatandaşlarımızdan bu kırsal dönüşümden yararlanmak isteyenlere de el uzatıyoruz. Bu kardeşlerimize ilk evim kampanyası şartlarıyla akıllı köylerden ev sahibi olma imkanı getiriyoruz. Dördüncü olarak, halen köylerde yaşayan vatandaşlarımızdan mevcut evini yıkıp, bu modele uygun sağlam, güvenli, teknoloji destekli eve kavuşmak isteyenlere de uygun şartlı finansman sağlayacağız. Beşinci olarak, Ülkemizdeki et ve süt fiyatlarının izahı olmayan seviyelere çıkmasına yol açan sıkıntıya çözüm getirecek bir adım atıyoruz. Kırsal dönüşüm kapsamında 50 baş üzeri büyükbaş ari damızlık üretim merkezleri haline getirecek teşvikler vereceğiz. Böylece bir yandan hayvan varlığımızı yükseltirken diğer yandan da en az yüzde 30 verim artışı hedefliyoruz. Altıncı olarak, sözleşmeli üretim modeli ile aile tipi işletmelerde büyükbaş ve besi hayvancılığını destekleyerek her haneye en az bir asgari ücret garantisi vereceğiz. Yedinci olarak tarımsal üretimde basınçlı sulama alt yapısını güçlendirerek birim alanda daha çok rekolte ve gelir elde edilmesini sağlayacağız. 8. olarak sözleşmeli üretimi yaygınlaştırarak, hem üreticimizin gelirini garanti altına alacak hem arz güvenliğini temin edecek, hem de gıdadaki fiyat dalgalanmalarının önüne geçireceğiz. 9. Jeotermal organize sanayi bölgeleri başta olmak üzere sebze ve meyve yetiştirme amaçlı sera yatırımları desteği arttıracağız. 10. Tarımsal üretimin en büyük girdisi olan mazotlu gübrelerdeki dışa bağımlılığımızı azaltacak önemli bir projeyi devreye alıyoruz" dedi.

Zonguldak'a gazdan gübre üretecek fabrika
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Karadeniz'den çıkan doğalgazın kara ile buluştuğu Zonguldak'ta gübre fabrikası kurulacağını belirterek, "Karadeniz gazından gübre sağlayacak bir fabrikayı Zonguldak’ta kuruyoruz. Bay Bay Kemal ve onun yandaşları ne diyor, hani diyorlar doğalgaz hani Karadeniz’den doğalgaz çıkacaktı. 2-3 akşamdır doğalgazın nasıl yandığını Karadeniz’de Sakarya’da görmediniz mi? Ama bunlarda göz var bakar kör, kulak var duymaz. Özel sektör yatırımı olarak kurulan bu fabrika ile ilgili süreçler tamamlandı. Yakında onunda inşasına başlıyoruz. Kırsal dönüşüm projemizin en önemli özelliği teknolojik alt yapıyla kırsaldan kopan geçlerimizi yeniden üretimle buluşturacak olmasıdır. Amacımız Türkiye yüzyılını üretimin yüzyılı, üreticinin yüzyılı yapmaktır. Bu projenin ülkemize, çiftçilerimize ve gençlerimize hayırlı, olmasını diliyorum" ifadelerini kullandı.

"Hatay dışında enkaz kaldırma çalışmaları tamamlandı"

Erdoğan, depremin ardından yürütülen enkaz kaldırma çalışmalarının Hatay haricindeki depremden etkilenen tüm illerde tamamlandığını belirterek, "Kardeşlerim ülkemizin artık felaketlerin yıkıcı etkilerine teslim olmadığı, en güzel örneği işte burada gördüğünüz manzaradır. Görüldüğü gibi bir yandan temel atıyor, bir yandan anahtar teslim etmeye başlıyoruz. Bir yandan da tarihimizin en önemli kırsal projelerimizden birini hayata geçiriyoruz. Bundan sonraki günlerde de biten her köy evini önümüzdeki aylardan itibaren bitmeye başlayacak her konutu sahipleri ile buluşturarak yolumuza devam edeceğiz. Dünyada bu kadar büyük bir afetin ardından bu kadar kısa sürede arama kurtarmadan enkaz kaldırmaya, geçici barınma alınlarından kalıcı konutlarına kadar her alanda, kat edilen böyle bir mesafe yoktur. Allah’a hamdolsun Artık Gaziantep’te nerdeyse çadır kent kalmadı, her yer konteyner kentlerle dayandı, döşendi. Hatay dışında enkaz kaldırma çalışmalarını tamamladık. Deprem bölgesinin her köşesinde yeni konutlarımızın inşaatları hızla yükseliyor. Geçici barınma merkezlerinde, 3.5 milyon vatandaşlarımızın tüm ihtiyaçlarını karşılayarak, hayatlarını sürdürmelerini sağlıyoruz. Hava şartlarının da düzelmesiyle birlikte bölgemizde hayat yavaş yavaş normal seyrine girmeye başladı" ifadelerine yer verdi.

"Depremden etkilenen şehirler 1 yılda eski canlılığına kavuşacak"

Deprem turistleri gibi sadece fotoğraf çektirmeye gelmediklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İnşallah önümüzdeki yıl bu vakitlerde tüm şehirlerimiz eski canlılığına, eski dinamizmine kavuşmuş olacak. Biz bazı deprem turistleri, fotoğraf çektirmeye, görüntü vermeye gelmiyoruz. Biz hem acıları paylaşmaya, hem yaraları sarmaya geliyoruz. Bu anlayışla, yüreklerindeki sızının hiçbir zaman dinmeyeceğini bildiğimiz depremzede vatandaşlarımızın daima yanlarında olmayı sürdüreceğiz. Acılarını paylaşırken, hayatlarını daha iyiye götürecek desteği ve imkanı kendilerine sağlamaya devam edeceğiz. Rabbimden ülkemizi bu tür afetlerden, her türlü kaza ve beladan muhafaza eylemesini diliyorum" dedi.

Bir müjde de Gaziantep ve Hatay'a

Gaziantep ve Hatay için de müjde veren Erdoğan, şöyle devam etti:

"Gaziantep sadece bu bölgemizin değil, ülkemizin üretim, istihdam ihracat merkezleri arasında giderek, yıldızı daha da parlayan bir şehrimizdir. Şehirde faaliyette olan bin 240 fabrikaya sürekli yenileri ilave ediliyor. Kuruluş safhasındaki 6. Organize sanayi bölgesi de faaliyete girdiğinde bu rakam 2 bine çıkacaktır. Şehrin ihracatı aylık 1 milyar doları buldu. Sanayiden turizme, tarımdan insani yardımlara kadar her alanda şehrimizin başarılarını yakından takip ediyoruz. Ülkemize böylense büyük katkılar yapan bir şehrin önünü açacak projelere destek olmak da boynumuzun borcudur. Bir diğer deprem bölgemiz Hatay için de büyük önem taşıyan Amanos Tünellerinin inşasına yakında başlıyoruz. Amanos türelleri Gaziantep’in sanayideki üretim gücüdür. İskenderun limanı ile katlayarak arttıracaktır. Aynı şekilde bu tünler Hatay’ın muazzam potansiyelini Anadolu ile buluşturarak, şehrin kısa sürede deprem durgunluğunu özellikle üzerinden atmasına vesile olacaktır. Depremin Gaziantep’te en çok yıkıma maruz kalan ilçeleri Nurdağı ve İslahiye’ye ekonomik katkı sağlayacak projelere de özel destek veriyoruz. İslahiye’de birinci ve ikinci organize sanayi bölgelerini zaten hayata geçirmiştik. Şimdi Nurdağı’nda bir organize sanayi bölgesi kuruyoruz. Her iki ilçemizin yatırımcılar için cazibesini arttırmak gayesiyle ilave teşvikleri devreye alacağız. Biliyorsunuz Adana Osmaniye Gaziantep hızlı tren duraklarının biri de Nurdağı’dır. Bu hattın yapımını da hızlandırıyoruz. Depremin yaralarını sarmak için bu iki ilçemize yapacağımız 50 bin konutun yanı sıra şehir merkezinde de 50 bin konutluk bir proje planlıyoruz. Görüldüğü gibi tüm şehirlerimiz gibi Gaziantep’i de deprem öncesinden daha iyi bir konuma getirmek için gece gündüz çalışıyoruz. Ülkemizi son 21 yılında hayata geçirdiğimiz demokrasi ve kalkınma atılımları ile Türkiye yüzyılı için hazırladık. Şuanda teslimini yapacağımız buradaki köy evleri ile elhamdülillah bir adımı ve açık ve net attık."

Son müjdeyi ise ev hanımları ve gençler için verdi

Karadeniz'den çıkarılan doğalgaz ve Gabar dağından çıkarılan petrolden elde edilen gelirle Aile ve Gençlik bankası kurulacağını belirten Erdoğan, "Türkiye yüzyılı vizyonumuz ile önceliklerimizin başına Karadeniz doğalgazı geçirdik mi? Karşımızdaki muhalefet inansa da İnanmasa da bir karedeniz doğal gazını elhamdülillah kara ile buluşturduk. Şimdi ise Karadeniz gazının ve petrol üretimimizin gelirlerinin bir kısmı ile aile ve gençlik bankasını kuruyoruz. Bir taraftan Karadeniz doğal gazi bir taraftan da Gabar’da, evet karadan çıkacak olan petrol. Bunlarla artık Türkiye çok daha vakur ve kararlı bir şekilde geleceğe yürüyor. Bu banka ev hanımlarımızın emekliliğini desteklemekten, gençlerimizin eğitimine, istihdamına ve evliliğine bedelsiz katkı sağlamaya kadar pek çok alanda milletimize hizmet verecek. Ev hanımlarımızın emekliliğini de gençlerimizin istihdamını ve evliliğini, aile yapımızın güçlü bir şekilde devam etmesi hususunda kritik önemde görüyoruz" ifadelerine yer verdi.

"Bunlar bizim aile yapımıza karşı"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhur ittifakının LGBT'ye karşı olduğunu belirterek, "AK Parti LGBT’ye karşı mı? Milliyetçi Hareket Partisi LGBT’ye karşı mı? Cumhur İttifakı, LGBT’ye karşı mı? Peki CHP LGBT’ye karşı mı? İP LGBT’ye karşı mı? Bunun yanında HDP karşı mı? Bunlar LGTB’ci. Bunlar bizim kutsal aile yapımıza karşı. 14 Mayıs bunun için çok önemli. LGBT’cilerle, kadına şiddetin yanında olanlara ders verme günü olacaktır. Bugüne kadar girdiğimiz her mücadeleyi, milletimizle aynı istikamete bakarak, aynı hassasiyetleri paylaşarak, aynı amaçla yol yürüyerek, kazandık. İnşallah 14 Mayıs seçimlerinde de milletimizle birlikte zafere ulaştıktan sonra deprem şehirlerimizi beraberce ayağa kaldırmayı sürdürecek, Türkiye yüzyılını beraberce inşa edeceğiz" dedi.
Konuşmaların ardından ise Cumhurbaşkanı Erdoğan, MHP Lideri Bahçeli ve törende bulunan protokol ile birlikte köy evlerinin anahtarlarını hak sahiplerine teslim etti.

Lider Olgun - Said Vakkas Yağcı
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Eray Yazgan: "Metehan Baltacı’yı yalnız bıraktığımıza dair yanlış bir algı var" Galatasaray Genel Sekreteri Eray Yazgan, kulüpten kimsenin ’M.g.news’ ile direkt görüşmesi olmadığını, bir ajans vasıtasıyla pazarlama departmanına geldiğini belirterek, "Bizi yönlendiren bir ajans var, buna onay veren bir federasyon var. Biz, çok dolaylı bir yoldan suçlandık" dedi. Yazgan ayrıca tutuklu bulunan sarı-kırmızılı futbolcu Metehan Baltacı’yı yalnız bıraktıklarıyla ilgili algı yapıldığını ifade ederek, "Duruşmasına bizim yönetim kurulu üyemiz Can Natan ile kulüp avukatımız girdi. Bir yargı süreci var. Konuşmak çok doğru değil. Metehan’a itimadımız tam. Biz, sürecin sonunda Metehan’ın suçsuz çıkacağına eminiz" şeklinde konuştu. Galatasaray Başkanı Dursun Özbek, Kemerburgaz Metin Oktay Tesisleri’nde sarı-kırmızılıları takip eden muhabirlerle sohbet toplantısında bir araya geldi. Toplantıda Galatasaray Sportif AŞ Başkan Vekili Abdullah Kavukcu ve Galatasaray Genel Sekreteri Eray Yazgan da yer aldı. Galatasaray’ın daha önce sponsorluk sözleşmesi imzaladığı ve yasadışı bahisle ilişkilendirildiği için iptal ettiği sponsorluk konusuna açıklık getiren Eray Yazgan, "Bizim kulübümüzden kimsenin ’M.g.news’ ile direkt görüşmesi yok. Bir ajans vasıtasıyla bize geliyorlar. Benim veya bizden herhangi bir yöneticinin böyle bir görüşme yapması söz konusu değil. Söz konusu firmanın ismini ilk defa konu yönetime geldiği gün öğrendim. Bir ajans vasıtasıyla pazarlama departmanımıza gelmişler. Bu firma bizimle anlaşmadan önce firmanın boy boy başka statlarda reklamları dönüyordu. Başka kulüpler de bu firmayla anlaşma yapmış. Bunun bir haber sitesi olduğu söylendi. O dönemde Taksi vs. bir çok farklı mecraya reklam vermişler. Bu site, baktığınız zaman bir spor haber web sitesi. Fakat bu sitenin farklı bir siteye yönlendirme yaptığı söyleniyor. Bizi yönlendiren bir ajans var, buna onay veren bir federasyon var. Biz, çok dolaylı bir yoldan suçlandık. Ben sadece imza yetkilisi olduğum için suçlanıyorum. Bu sözleşmenin imzalandığı gün farklı bir imza yetkilisi arkadaşımız bunu imzalamış olsa idi, şu an o benim durumumda olacaktı. Dolayısıyla aldığımız bir yönetim kurulu kararı çerçevesinde yapılmış bir işlem var" ifadelerini kullandı. "Metehan’ın duruşmasına yönetim kurulu üyemiz Can Natan ile kulüp avukatımız girdi" Bahis soruşturması kapsamında tutuklanan Galatasaraylı futbolcu Metehan Baltacı’yı bu süreçte yalnız bıraktıklarına yönelik algı yapıldığını söyleyen Yazgan, "Metehan Baltacı’yı yalnız bıraktığımıza dair yanlış bir algı var. Duruşmasına bizim yönetim kurulu üyemiz Can Natan ile kulüp avukatımız girdi. Kendi avukatı da orada hazır bulundu. Yönetici arkadaşlarımız, kendilerini ziyaret etti. Sportif direktörümüz de kendisini ziyaret etti. Bir yargı süreci var. Konuşmak çok doğru değil. Metehan’a itimadımız tam. 18 bin TL’lik bir tutardan bahsediyoruz. Kiralık oynadığı dönemdeki süreçle alakalı bir durum. Biz, sürecin sonunda Metehan’ın suçsuz çıkacağına eminiz. Dönem dönem tutukluluğa itiraz oluyor. O itirazı yaptık" şeklinde konuştu.
Erzurum Türkiye ve Doğu Anadolu’da deprem gerçeği: Bilim uyarıyor, tedbir hayat kurtarıyor Atatürk Üniversitesi Pasinler Meslek Yüksek Okulu Dr. Öğretim Üyesi Hamit Çakıcı Ülkemiz ve Doğu Anadolu’da deprem gerçeği konulu seminer verdi. Türkiye, dünyanın en aktif deprem kuşaklarından biri üzerinde yer alıyor. Ülkemiz topraklarının yaklaşık yüzde 96’sı deprem riski altında bulunurken, nüfusun büyük bir bölümü yıkıcı depremlerin meydana gelebileceği alanlarda yaşamını sürdürüyor. Bu gerçek, depremle yaşamayı öğrenmenin bir tercih değil, zorunluluk olduğunu açıkça ortaya koyuyor. Depremler neden oluyor? Depremler, Dünya’nın kabuğunu oluşturan levhaların hareketleri sonucu meydana geliyor. Bu hareketlerin temel nedenine bakıldığında yerin derinliklerindeki ısı kaynaklı konveksiyon akımlarının olduğu belirleniyor. Kıtaların geçmişte "Pangea" adı verilen tek bir kara parçası hâlinde olduğu ve zamanla ayrıldığı artık bilimsel olarak kabul ediliyor. Türkiye ise bu hareketli levha sınırlarının kesişim noktasında yer alıyor. Büyüklük ve şiddet arasındaki fark Bir depremin büyüklüğü, açığa çıkan enerjiyi ifade ederken; şiddeti, depremin yerleşim alanlarında oluşturduğu hasarla ilgilidir. Aynı büyüklükteki bir deprem, sağlam zemine sahip bir bölgede hafif hasarla atlatılabilirken, zayıf zeminlerde ağır yıkıma yol açabiliyor. Sismik boşluklar alarm veriyor Dr.Öğretim Üyesi Hamit Çakıcı’nın dikkat çektiği en önemli konulardan biri de "sismik boşluklar". Bu terim, uzun süredir büyük deprem üretmemiş ancak enerji biriktirmeye devam eden fay segmentlerini tanımlıyor. Marmara’dan Doğu Anadolu’ya, Ege’den Akdeniz’e kadar birçok bölgede tespit edilen bu alanların, önümüzdeki yıllarda 6 ila 7 büyüklüğünde depremler üretme potansiyeline sahip olduğu ifade ediliyor. Doğu Anadolu’da acı tecrübe Doğu Anadolu Bölgesi, tarih boyunca Türkiye’nin en yıkıcı depremlerine sahne oldu. 1939 Erzincan, 1976 Çaldıran, 1983 Horasan-Narman, 2011 Van ve 2020 Elazığ depremleri; binlerce can kaybına ve büyük ekonomik yıkıma neden oldu. Bu depremler, bölgenin aktif fay sistemleri üzerinde yer aldığını açıkça gösteriyor. Erzurum ve Pasinler özelinde risk Erzurum Fay Zonu, Erzurum Fay Zonu; neotektonik dönemde aktif olan, doğrultu atımlı faylardan oluşan karmaşık bir sistemdir. Pasinler, Horasan ve Narman çevresinde tarihsel ve aletsel dönemlerde büyük depremler meydana gelmiştir. 1924, 1952 Pasinler Depremi ve 1983 Horasan-Narman Depremi bölgenin yüksek sismik riskini ortaya koymaktadır. Kuzey Anadolu Fayı üzerindeki Yedisu Fayı, Ardahan Kırığı, Çayırlı Aşkale Fayı, Van Gevaş Fayı ve Hakkari Yüksekova Faylarının deprem üretmesi durumunda bundan etkilenecek illerin arasında Erzurum ve Pasinler İlçelerinin olacağı görülmektedir. Bu sismik boşluklar bilimsel çalışmalara göre günümüzde de aktif olan bir yapı niteliği taşıyor. Erzurum , Pasinler ve çevresinde geçmişte yaşanan depremler, bölgenin gelecekte de sismik risk altında olduğunu ortaya koyuyor. Özellikle yerel ölçekte yapılacak mikro-bölgeleme çalışmalarının, olası depremlerde can ve mal kaybını azaltmada hayati öneme sahip olduğu her zaman vurgulanması gereken bir özellik olduğu görülüyor.. Çözüm: Bilim, Planlama ve Hazırlık Deprem zararlarını azaltmanın yolunin kadercilikten değil bilimden geçtiğini ifade eden Dr.Öğretim Üyesi Hamit Çakıcı; "Aktif fayların net biçimde belirlenmesini, riskli alanlarda yapılaşmanın sınırlandırılmasını, deprem master planlarının hazırlanmasını, İl Afet Risk Azaltma Planlarının (İRAP) etkin şekilde uygulanmasını öneriyor. Bireysel düzeyde ise depreme dayanıklı yapılaşma, ev içi eşya sabitlemeleri, acil durum çantası ve doğru davranış biçimleri (Çök-Kapan-Tutun) hayati önem taşıyor. Teknoloji de uyarıyor Günümüzde Android telefonlarda kullanılan erken uyarı sistemleri, deprem dalgalarını insanlardan saniyeler önce algılayarak kullanıcılara uyarı gönderebiliyor. Bu birkaç saniyelik kazanım bile, doğru davranışla birleştiğinde hayat kurtarabiliyor. Sonuç olarak deprem engellenemez ancak etkileri azaltılabilir. Türkiye’nin deprem gerçeğiyle yüzleşmesi, bilimi rehber edinmesi ve hazırlıklı olması gerekiyor. Bu konuda bizlerin ortak mesajı net: "Deprem değil, ihmal öldürür."