POLİTİKA - 09 Şubat 2018 Cuma 05:45

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Yaptıklarımız daha ısınma turları bile sayılmaz

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Yaptıklarımız daha ısınma turları bile sayılmaz

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Bu milletin yüreğini ve bileğini ortaya koyduğunda neleri başarabileceğini görecekler. Şu ana kadar yaptıklarımız daha ısınma turları bile sayılmaz. Asıl büyük hamlelerimizi, ataklarımızı inşallah önümüzdeki dönemde gerçekleştireceğiz” dedi.

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen 45. Muhtarlar Toplantısı’nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nu eleştirerek, “Ona kalsa ‘Eset’le masaya oturun da bu işi konuşun’ diyor. 1 milyon vatandaşını öldüren bir katil ile biz neyi konuşacağız. Siz yeri gelir teröristlerle kol kola dolaşabilir, teröristlerle beraber Ankara’dan İstanbul’a yürüyebilirsiniz, adaletsiz bir adalet anlayışı ile yürüyüş yapabilirsiniz ama biz terör örgütlerinin icazeti ile yola çıkanlarla beraber bugüne kadar yol yürümedik” diye konuştu.

“Türkiye her alanda büyüdükçe önümüze çıkartılan sorunların çapı da artıyor. Daha düne kadar ekonomik derinliği birkaç milyar dolardan ibaret olan, diplomatik derinliği kendi büyükelçiliklerinin kapısında biten, siyasi derinliği hükümetlerinin ömrü gibi birkaç ayla sınırlı olan bir ülkeydik” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kimsenin Türkiye’de kriz çıkartmak için uğraşmasına gerek yoktu. Çünkü biz kendi başımıza yeteri kadar krizi musallat edebiliyorduk. Bu şekilde altın kıymetinde yıllarımız heba oldu gitti” diye konuştu.
Geçen 15 yılın ilk 10 yılında iç kaynaklı istikrarsızlık çıkartma gayretlerinin son 5 senede çok daha farklı görünüm kazanmaya başladığını söyleyen Erdoğan, “Yıllar boyunca ülkemiz içinde örgütlenmiş ihanet odakları birbirinin ardı sıra harekete geçirildi. Bu gaye ile FETÖ’nün emniyet, yargı, ordu, iş dünyası ve diğer alanlardaki tüm gücünü ve imkanlarını seferber ettiğini gördük. PKK’nın tarihinde olmadığı kadar yoğun ve cüretkar saldırılara giriştiğini, şehirlerimizi işgale yeltendiğini gördük. Sınırlarımızın yanı başında ortaya çıkan en büyük insanlık ve İslam düşmanı örgüt olan REAŞ bir yerlerden emir verilmişçesine ülkemize saldırmaya başladı. AB’nin verdiği tüm sözleri çiğnemek pahasına ülkemize cephe alması da aynı döneme denk geliyor. Bölgemizde yaşanan insani krizlerin bir ucu hep gelip ülkemize dayandırıldı. Bizim meşrebimizde dostlarına, kardeşlerine, komşularına sırt dönmek yoktur. Bunun için oynanan oyunu görmemize rağmen zulümden ve ölümden kaçan tüm kardeşlerimize sınırlarımızı ve kalbimizi açtık. Şartların normale dönmesi, bölgemizin huzura ve güvene kavuşması için çok bekledik. Fakat, İslam adına Müslümanları katleden bir terör örgütü bahane edilerek bir başka terör örgütünün bölgemizde palazlandırıldığını görünce artık daha fazla bekleme imkanımız kalmadı. Türkiye’yi meşgul etmek, dikkatini başka yana yöneltmek için kurulan tuzakları birer birer bozarken asıl hedeflerimizden de korkmadık” şeklinde konuştu.

Fırat Kalkanı Harekatı ile 2 bin kilometrekarelik alanın teröristlerden temizlendiğini söyleyen Erdoğan, “Şimdi de aynısını Afrin’de yapalım istedik. Afrin olayını çözeceğiz, İdlib’i aynı şekilde çözeceğiz ve mülteci kardeşlerimiz tekrar kendi evlerine dönsün istiyoruz. 3,5 milyonu ilanihaye saklayacak halimiz yok. Onlar da kendi topraklarına dönmek istiyor. Bir kısmı burada kalabilir ayrı konu” ifadelerini kullandı.

“Bin 28 terörist etkisiz hale getirildi”

Zeytin Dalı Harekatı ile etkisiz hale getirilen terörist sayını veren Erdoğan, “Askerlerimiz orada destan yazıyorlar. Bu sabah itibariyle bin 28 terörist etkisiz hale getirildi. Üzerine üzerine gidiyoruz, gideceğiz. Şehitlerimizin kanını yerde bırakmayacağız. Hangi şehidimizin annesine, babasına, eşine telefon açıyorsam, benden istedikleri, ‘bunların kökünü kazıyın, şehidimin kanını yerde bırakmayın.’ Bizim de onlara sözümüz var, bunu yapacağız” açıklamasında bulundu.

“Senden mi alacağız izni?”

Her türlü olumsuzluğa ve riyakarlığa rağmen bölgenin teröristlerden temizlendiğini kaydeden Erdoğan, “Bunu Bay Kemal’e rağmen temizliyoruz. ‘Afrin’e gitmeyin’ diyor, senden mi alacağız izni, bize milletimizin emri var. Biz milletimizin talimatını yerine getiriyoruz. Ona kalsa ‘Eset’le masaya oturun da bu işi konuşun’ diyor. 1 milyon vatandaşını öldüren bir katil ile biz neyi konuşacağız. Siz yeri gelir teröristlerle kol kola dolaşabilir, teröristlerle beraber Ankara’dan İstanbul’a yürüyebilirsiniz, adaletsiz bir adalet anlayışı ile yürüyüş yapabilirsiniz ama biz terör örgütlerinin icazeti ile yola çıkanlarla beraber bugüne kadar yol yürümedik. Bundan sonra da yürümeyeceğiz. Utanmadan, sıkılmadan bizim DEAŞ ile işbirliği yaptığımızı söylüyor. Bu ne biçim bir anlayıştır. Bunda yüz, hasiyet, onur yok. Ne zaman bunu ben ispata davet ettiysem hiçbir şey ispat etmemiştir. AK Parti’nin DEAŞ’a destek olduğunu ispat et ben bu makamda durmam, görevden çekilirim ama sen bunu ispat edemezsen çekilir misin? Çekilemez, hayatı yalan üzerine kurulu bu adamın. DHKP-C’lilerle yürüyen birisi, bunlardan bir şey olur mu? Rahat rahat bunları kamufle edebiliyorlar. Kalkıyor bir kağıt gösteriyor, senin bu kağıtlarına biz alıştık. Bazı televizyonlarda bizim DEAŞ ile ilgili bütün söylediklerimizi geçmişte açık net ortaya koyuyorlar. DEAŞ ile ilgili verdiğimiz mücadeleyi dünyada hiçbir ülke vermemiştir. Bizim Cerablus’ta, Rai’de, Bab’da verdiğimiz mücadeleyi kimse vermedi. DEAŞ’ın şuanda tehdidi altında olan bay Kemal sen misin, biz miyiz? Sana ben bir şey söyledim, gel YPG-PYD-PKK, bunların terör örgütü olduğunu ilan et. Hepsini tek tek çık, yamalı bohça yapma, açık ve net konuş, ‘bunlar terör örgütüdür’ de. ‘El Nusra terör örgütüdür dedin mi’ diyor, ben bunların hepsini söyledim, yine söylüyorum, El Nusra da bir terör örgütüdür diye. PYD-YPG-PKK terör örgütüdür de, DHKP-C terör örgütüdür de görüyüm seni. Diyemezsin. Çünkü gücünü onlardan alıyorsun. Onların desteği ile Hakkari’de miting yapacak kadar zavallısın sen. Bize tarihi konuşturtma” dedi.

“Ne Türk kavramını ne de Türkiye ismini kullanamayacaksınız”

Son günlerde sosyal medya üzerinden AK Parti’nin Türkiye ve Türklük kavramına karşı olduğu yönünde yalanların yayıldığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Niye? Türk Tabipler Birliğinin isminden ‘Türk’ isminin kaldırılmasını istediğimiz için. Evet istiyoruz. Çünkü Türk Tabipler Birliği denilen bu kuruluşun Türklükle alakası yok, Türk kavramına da layık olan bir yanı yok. Türkiye Barolar Birliğinin de Türkiye’ye layık olan hiçbir yanı yok. Bunlar ne hukuku ne de hekimliği kendi saltanatları altına alamazlar. Şimdi çıkartılacak olan Bakanlar Kurulu kararı ile bu ülkede tüm hukukçular, tüm doktorlar kendi derneklerini, vakıflarını kurabilecekler, kaynağında para ödemesi diye bir şey yapmayacaklar. Ondan tutuştular. Şimdi de twetlerle, yavuz hırsız ev sahibini bastırır ya, bunlar da bizi bastırmaya çalışıyor. Kullanamayacaksınız artık. Ne Türk kavramını ne de Türkiye ismini kullanamayacaksınız, onu layık olanlar kullanacak” dedi. 

“Şuana kadar yaptıklarımız daha ısınma turları bile sayılmaz”

Sıfırdan başlayarak yeni bir savunma sanayi inşa etmeye çalıştıklarını kaydeden Erdoğan, “Pek çok projede sabotajları, engelleme çalışmalarını, göz boyama taktiklerini birer birer aşarak neticeye doğru yaklaşıyoruz. Hiçbir engel Türkiye’nin, Türk milletinin iradesinden daha büyük değildir. Mademki bizi bu noktaya getirdiler, bundan sonrasını kendileri bilirler” dedi.

Terör örgütü DEAŞ denildiğini, mücadeleyi bir başka terör örgütü ile yaptıklarını söyleyen Erdoğan, “Gel bizimle beraber yap dedik. ‘Biz sizin generallerin söylediklerini uygun bulmadık’ dediler. ‘Bak sizinkiler doğru söylemiyor, bu bölgeyi biz tanırız, buraları biz biliriz, kim kimdir, bunları biz biliriz, terörist teröristle yok edilmez, yanlış yapıyorsunuz Sayın Trump’ dedim kendisine ama maalesef o yine onlara baktı. ‘Peki, siz yolunuza biz yolumuza’ dedik. Bu milletin yüreğini ve bileğini ortaya koyduğunda neleri başarabileceğini görecekler. Şuana kadar yaptıklarımız daha ısınma turları bile sayılmaz. Asıl büyük hamlelerimizi, ataklarımızı inşallah önümüzdeki dönemde gerçekleştireceğiz. Bu bakımdan 2019 kritik bir tarihtir” açıklamasında bulundu.

“Son terörist imha edilene kadar mücadele devam edecek”

Askerin eğitiminden silahına kadar ülke savunması için gereken her türlü projenin hayata geçirileceğini söyleyen Erdoğan, “Suriye sınırımızın tamamını teröristlerden arındıracağız. Irak’tan bize yönelen terör tehdidini tamamen ortadan kaldırana kadar orada da ne gerekiyorsa yapacağız. Sınırlarımız içinde sonuncu terörist de imha edilene kadar mücadeleyi sürdüreceğiz” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Sanat ve antika tutkunları Lütfi Kırdar’daki fuarda buluştu İstanbul’da Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’nde başlayan İstanbul Sanat ve Antika Fuarı (IAAF), açık artırmayla satılacak sanat ve antika eserlerini sevenleri bir araya getirdi. Fuarda en dikkat çeken eser Sultan 2. Mahmud Had’ın yaptığı “Hatt-ı Şahane Zerendûd Levha” eseri oldu. İstanbul Sanat ve Antika Fuarı’nın Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’ndeki açılışı yapıldı. 13-17 Kasım günleri arasında açık olacak fuarda sergilenen eserler açık artırmayla satılacak. Sanat severleri bir araya getiren fuarda, en dikkat çeken eser ise Sultan 2. Mahmud Han’ın kendi yaptığı ’Hatt-ı Şahane Zerendûd Levha’ eseri oldu. 19. yüzyılda yapılan eser, Sultan 2. Mahmud Han’ın bilinen en büyük eserlerinden biridir. İmparatorluğun önemli yerlerine asılması için Sultan tarafından Saray’da yapılan birkaç levhadan biri olan eser Sultan 2. Mahmud Han’ın “Fatih Camii” ve “Bursa Ulu Camii”ye hediye ettiği levhalar ile “Topkapı Sarayı Has Oda Kutsal Emanetler Bölümü”ne karşılıklı astırdığı iki levhadır. Türk Hat Sanatı’nın başyapıtlarından, ele geçmez ve paha biçilmez müzelik şaheserdir. Eser, 24 Kasım’da saat 15.00’te çevrimiçi olarak açık artırmayla satılacak. Eser, ahşap üzerine altın varak kullanılarak “Zerendûd” tekniği ile yapılmış, Malakâri üslubundadır. “Sübhânallahi ve Bihamdihi Sübhanallahil Azim” yazılı levha, “Azim olan Allah’ı her türlü eksikliklerden tenzih ederek tesbih ederim” anlamına gelir. Eserin açık artırmada koleksiyonerler ve özel müzeler tarafından değeri belirlenecek. Fuara ilişkin bilgiler veren Arthill müzeciliğin kurucusu Hüseyin Kocabaş, "Sultan 2. Mahmud Han ketebeli sarı işi bir levhadır. Edirnekâri üslubunda ahşap üzerine zerendud tekniği ile yapılmıştır. Sultan 2. Mahmud Han’ın sarayda hocası Mustafa Rakım Efendi’nin önderliğinde hazırladığı levhalardandır. Bilinen en büyük eserlerindendir. Bu serinin diğer örnekleri, Sultan’ın hediye ettiği, Bursa Ulu Cami de, Fatih Cami de ve Topkapı Sarayı has odada şu anda kutsal emanetler bölümünde karşılıklı duran iki levhadır. Bu eserin değeri çokça soruluyor fakat öneminden dolayı paha biçemediğimiz bir eser. Açık artırmada koleksiyonerler ve özel müzeler eserin gerçek değerini belirleyecek. Bizler fuarda bu eserleri sergiliyoruz aynı zamanda müzayedemizde ayın 24’ünde saat 15.00 da online olarak gerçekleşecek" dedi. "Muhteşem tasarımı olan bir eser" Daha sonra konuşan Türk İslam sanatı tarihçisi Dr. Zübeyde Cihan Özsayıner, "Şu anda Arthill’in sanat fuarında sergilediği eserlerin en gözdelerinden biri, 2. Sultan Mahmud’un bizzat kendi elleri ile yazmış olduğu hat levhasıdır. Bu eser celi sülüs hat cinsi ile yazılmış ve malakâri tekniği de ilave edilerek yapılmıştır. Malakâri tekniği Selçuklu’dan itibaren kullanılan ve içeride alçı barındıran bir tekniktir. Alçının üzerine kırmızı bir astar ile kaplama yapıldıktan sonra üzerine altın ile yazı yazılır. Bu şekilde eser adeta zeminden fırlayacak gibi gözükür. Bu eserde Sultan imzasını da atmıştır. İmza bile istifli ve hat yazı üslubuna göre atılmıştır. Çerçevesi, bitkisel motifleri ve yazı üslubu ile muhteşem tasarımı olan bir eserdir" ifadelerini kullandı.
Antalya Hastanedeki yangın tatbikatında rolüne kendini kaptırdı, kriz yönetimini sınadı Serik Devlet Hastanesi’nde, 2024 yılı Hastane Afet Planı (HAP) çerçevesinde düzenlenen yangın tatbikatı gerçeğini aratmadı. Senaryo gereği ikinci kattaki cerrahi serviste çıkan yangında, hastalar acil koduyla güvenli şekilde tahliye edildi. Senaryo gereği hasta ablasını gözyaşları içinde arayan hasta yakını kadını, ekipler güçlükle sakinleştirdi. Tatbikata UMKE (Ulusal Medikal Kurtarma Ekibi) ve itfaiye ekipleri de katıldı. Senaryo gereği ikinci kattaki cerrahi serviste çıkan ve gerçeğini aratmayan yangın tatbikatında bazı odaları duman kapladı, etkilenen hastalar acil koduyla tahliyesi sağlandı. Rolüne kendini kaptırdı, gözyaşı döküp kriz yönetimini sınadı Bu sırada hasta yakını rolündeki bir kişi, rolüne kendini iyice kaptırıp ağlamaya başladı. Yine senaryo gereği ekiplerin kriz yönetimini güçleştirmek için sürekli bilgi almaya çalışan kadın, "Ablam. Ablam nerede. Ne olur bilgi verin" diyerek gözyaşı döktü, ekipler tarafından bir süre sonra sakinleştirilerek hastaneden çıkartıldı. Tahliye edilen hastalar, olay yerinde bekleyen 112 sağlık ekiplerine teslim edilirken, dumandan etkilenenlere UMKE ekipleri tarafından ilk müdahaleler yapıldı. Tatbikatla ilgili açıklama yapan Serik Devlet Hastanesi Başhekimi Uzm. Dr. Serkan Kurt, “İkinci cerrahi serviste gerçekleştirdiğimiz bu tatbikat, hastanemizin acil durumlarda hızlı ve etkili bir şekilde harekete geçebilmesi için önemli bir adımdı. UMKE ve itfaiye ekipleriyle iş birliği içinde çalışarak, oluşabilecek afet durumlarına karşı hazırlık seviyemizi artırdık. Tatbikatlarımız sayesinde tüm ekibimizin afetlere karşı koordinasyon ve müdahale yetkinliğini güçlendirmeyi hedefliyoruz” dedi.
Malatya Ölmeztoprak TBMM Genel Kurulunda konuştu TBMM Genel Kurulu’nda AK Parti Grubu adına söz alan AK Parti Malatya Milletvekili İnanç Siraç Kara Ölmeztoprak, 6 Şubat depremlerinin ardından deprem bölgesi Malatya’da yürütülen imar ve ihya sürecinde yaraların sarılması ve yürütülen çalışmalar hakkında açıklamalarda bulundu. Milletvekili Ölmeztoprak Malatya’da devam eden çalışmaların en kısa sürede tamamlanması noktasında yoğun bir gayret ve çaba içerisinde olduklarını söyledi. “Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde güvenli konut ve ticari alanlarımızı tamamlama hedefine hızla ilerliyoruz” diyen Ölmeztoprak, Malatya’da devam eden kalıcı konut ve kalıcı işyerleri hakkında detaylı bilgiler paylaştı. Ölmeztoprak; “Malatya’mızda yeniden imar, ihya ve inşa sürecindeyiz. Asrın Afeti sonrası toparlanmak ve Malatya’mızın her köşesine güvenli, sürdürülebilir bir alt yapı ve üst yapı sunmak amacı ile kapsamlı projeleri hayata geçirmeye devam ediyoruz. Bu doğrultuda depremden etkilenen hemşehrilerimizin hanelerine geçiş sürecini hızlandırmak, kalıcı konut ve kalıcı işyerlerini bir an önce tamamlamak en temel hedeflerimizdendir. Bu çerçevede Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ), Emlak Konut ve Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımız eliyle başlatılan konut projelerimizde Sayın Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde ve destekleri ile güvenli konut ve ticari alanları tamamlama hedefine doğru hızla ilerlemeye devam ediyoruz. Malatya’mızda deprem sonrası imar ve ihya çalışmaları kapsamında Akçadağ’ımızda ve Doğanşehir’imizde dahil olmak üzere toplamda 54 rezerv alanda projeler yürütülüyor. Şehir merkezimizde 43 rezerv alanda başlatılan projeler, 68 etap dahil olmak üzere 71 etap halinde, toplamda sadece rezerv alanlarda 40 bin 785 bağımsız bölüm oluşturulması hedeflendi. Bu hedeflerimiz doğrultusunda çalışmalar devam ediyor. Şu ana kadar 39 etap ihale edildi, 10 etabın da ihale süreci devam ediyor. 15 alanda ayrıca 19 etap üzerinde çalışmalarımız da yoğun bir şekilde sürüyor. Malatya’mızın şehir merkezi ve kırsalında toplamda 80 bin 665 hak sahiplerimize yönelik projelerimizi belirledik. Hemşehrilerimizin kalıcı konut ve işyerlerine kavuşması adına çok yoğun bir çaba içerisindeyiz. Bu süreç içerisinde 79 bin 702 konut ve işyerinin inşası planlanmış durumda. Şu ana kadar kuraları çekilen 17 bin 438 kalıcı konutumuzun hak sahiplerine teslimatları gerçekleştirildi. 79 bin 702 bağımsız bölümden 25 bin 701’inde gerek altyapısı gerek üst yapısı ile yeni yerleşim alanları oluşturduk. 40 bin 785’i şehir merkezinde, 13 bin 216’sı kırsal alanlarda yer alıyor. Şu anda 56 bin 779 konutun hem ihalesi tamamlanmış hem de şantiye çalışmaları devam etmektedir” ifadelerine yer verdi. Milletvekili Ölmeztoprak Malatya’nın ulaşım ağı ve alt yapısının güçlendirilmesi ile hızlı tren projesine dair de şu ifadeleri kullandı: “Malatya’mızın modern ulaşım ağı ve alt yapısını güçlendirmek için çalışmalarımız devam etmektedir. Malatya Çevre Yolu Projemiz ile ticari faaliyetleri canlandıracak, şehir içi ve şehirlerarası ulaşımı rahatlatacak geniş bir ağ kurma çalışmalarımız devam ediyor. 53,5 kilometrelik bu yolun 38,2 kilometresi yıl sonuna kadar tamamlanmasını hedefliyoruz. Beylerderesi Viyadüğü’ne de alternatif bir viyadük ve yeni bir güzergah ile oradaki yeni yerleşim yerinde herhangi bir trafik sorunu yaşanmaması için şehrimizin trafik yükünü hafifletecek bir çalışma içerisindeyiz. Hızlı Tren Projesi ile ilgili bağlantıları da güçlendirmeye çalışıyoruz. Narlı-Malatya Hızlı Tren Projesi ile Malatya’mızı ülkemizin dört bir yanına daha yakın hale getireceğiz. Bu projeyle yılda yaklaşık 8,5 milyon ton yük taşıma kapasitesine ulaşarak ticaretimizi daha da güçlendirmeyi hedefliyoruz.”