POLİTİKA - 11 Mayıs 2023 Perşembe 13:37

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Temmuz ayında en düşük memur maaşı 22 bin lira olacak'

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Temmuz ayında en düşük memur maaşı 22 bin lira olacak'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "En düşük memur maaşını, en düşük kamu işçisi maaşından aşağı kalmayacak şekilde düzenleyeceğiz. Kamu işçilerinde olduğu gibi en düşük maaşı 15 bin liraya çıkartarak, üzerine enflasyon ve refah payı olarak benzer bir artış yapacağız. En düşük memur maaşı da 22 bin lirayı bulacak" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Hacı Bayram Veli Üniversitesi Kongre ve Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen HAK-İŞ Genel Kurulu'nda konuştu. Erdoğan, "Demokrasi, özgürlük ve emek mücadelesi için HAK-İŞ’e teşekkür ediyorum. Kuruluşundan bugüne kadar HAK-İŞ çatısı altında ter döken, mücadele veren, çalışmalarında emeği geçen herkesi tebrik ediyorum. Türkiye'nin bugünlere ulaşmasında emek mücadelemizin öncüleri olarak gördüğümüz o kardeşlerimizin çok önemli payı var. Yalnızca işçilerimizin çalışma hayatı ile ilgili kazanımlarında değil, ülkemiz ekonomisinin büyümesi ve gelişmesinde HAK-İŞ'in katkısı vardır. Son 21 yılda Türkiye milli gelirini 236 milyar dolardan 1 trilyon dolar sınırına getirdiyse, her yıl ortalama yüzde 5,5 büyüme kaydettiyse, satın alma gücüne göre dünyanın en büyük 11. ekonomisi olduysa, işgücü sayısındaki artışa rağmen istihdamı 32 milyona yaklaştırdıysa, ihracatını 255 milyar dolara çıkardıysa hasılı Türkiye sanayiden turizme, savunmadan üretime kadar her alanda yüzyılın başarılarına imza attıysa bunun gizli kahramanları işçi ve emekçi kardeşlerimdir" dedi.

HAK-İŞ'in temsil ettiği kitle itibarı ile kendilerinin de sendikası olduğunu söyleyen Erdoğan, HAK-İŞ’i emekçilerin sendikası olarak gördüklerini belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şafakla beraber uyanmanın, kışın soğuğunda otobüs beklemenin, kalabalıklar arasında işe gitmenin, gazete üzerinde yemek yemenin ne demek olduğunu çok iyi bilirim. Alın teri ile kazanılan paranın ne kadar kıymetli, ne kadar bereketli olduğunu hamdolsun çok iyi bilirim. İşçi kardeşlerimizin evlerine ekmek götürmek için zorluklara nasıl göğüs gerdiklerini çok iyi bilirim. Ailemizden, çevremizden öğrendiğimiz, daha sonra kişisel hayatımızda bizzat yaşayarak tecrübe ettiğimiz bu değerler bize rehberlik etti. Nereden geldiğimizi aklımızdan çıkarmadık. Mazisine, köklerine sırtını dönenlerden olmadık. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığımızdan itibaren daima sizlerin hakkını vermeye çalıştık" diye konuştu.

1 Mayıs’ı önce Emek ve Dayanışma Günü, ardından da resmi tatil ilan ettiklerini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ayrıca örgütlenme, sendikal haklar, işçi sağlığı ve güvenliği noktasında da çok önemli adımlar attık" dedi.

Sosyal güvenlik kurumlarını tek çatı altında toplayarak herkesin aynı kalitede hizmet alabilmesini temin ettiklerini söyleyen Erdoğan, darbe yönetimi mirası olan kılık kıyafet yönetmeliğini değiştirerek ayrılıkçı uygulamalara son verdiklerini belirtti. Erdoğan, ücret konusunun en hassas oldukları konuların başında geldiğini belirterek, göreve geldiklerinde asgari ücretin 184 lira olduğunu, bugün asgari ücretin 8 bin 500 lira olduğunu kaydetti. 2002 yılında benzinin litre fiyatının bir buçuk lira olduğunu belirten Erdoğan, asgari ücretle 110 litre benzin alındığını belirtti. Erdoğan, aradan geçen sürede petrolün varil fiyatı 77 dolara çıkmasına rağmen bugün asgari ücretle 410 litre benzin alınabildiğini söyledi. Benzer örnekleri birçok başlığa teşmil etmenin mümkün olduğunu belirten Erdoğan, "Yeni hükümetlerimiz döneminde asgari ücret ve diğer ücretlerdeki artış rakamsal olarak değil, reel olarak da alım gücünü yükseltmiştir" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Temmuz ayında en düşük memur maaşı 22 bin lira olacak'

Küresel ekonomik görünüm veya Türkiye'nin mali şartları ne olursa olsun çalışanları enflasyona ezdirmediklerini ifade eden Erdoğan, "Emeklisinden memuruna, engellisinden şehit yakını ve gazilerimize kadar toplumumuzun tüm kesimlerinin yanında olduk. Ekonomimiz büyüdükçe milletimizin tamamının hak ettiği payı almasını sağladık. Ülkemizin yaşadığı ciddi sıkıntılara, küresel ekonomik krizlere, bölgedeki çatışmalara rağmen bu hassasiyetimizi koruduk. Covid-19 döneminde önceliğimizi insanımızın sağlığı ile birlikte işini de korumasına verdik. Muhalefetin baskısına rağmen ülkemize kontak kapattırmak isteyenlere fırsat vermedik" açıklamasını yaptı.

Aynı tavrı Rusya-Ukrayna savaşının tetiklediği küresel krizde de gösterdiklerini söyleyen Erdoğan, "Yatırım, istihdam, üretim, ihracat, cari fazla yoluyla büyümeyi asla ihmal etmedik. Bu modeli uyguladık. Düşük faiz uygulaması ile üretim ve yatırımı teşvik ettik. Dünya yüksek faiz peşinde koşarken faizi sürekli düşürmenin gayreti içinde olduk ve 8 buçuğa kadar düşürdük yatırım yapması gerekenler gelip yatırım yapsın diye" diye konuştu.

Bütün bunun olumlu neticelerinin ihracat ve istihdam başta olmak üzere pek çok alanda görüldüğünü söyleyen Erdoğan, "Dünyanın çarklarının durduğu, tedarik zincirinin kırıldığı o kritik günlerde muhalefetin baskısına boyun eğseydik çok kötü bir yerde olurduk. Geriye baktığımızda ne kadar isabetli karar aldığımızı görüyoruz. ABD’de son günlerde ardı ardına yaşanan banka iflasları yüksek faiz politikası risklerini ortaya koyuyor. Amerika’nın durumu ortada. Biz böyle bir tabloyla karşılaşmadık. Bunu da muhalefetin baskısına, mandacı ekonomistlerin tavsiye görünümlü sinsi yönlendirmelerine rağmen başardık. İnsan hayatını önceleyen politikalarından 85 milyonla birlikte işçi emekçi kardeşlerimiz de istifade etmiştir. Hükümetimiz, asrın felaketi olarak nitelenen 6 Şubat depremlerinden sonra da vatandaşının hakkını, hukukunu korumayı sürdürmüştür” diye konuştu.

Hesaplamalara göre depremin ülke ekonomisine maliyetinin 100 milyar doları aştığını belirten Erdoğan, normalde ne kadar gelişmiş olursa olsun dünyadaki hiçbir ülkenin böylesine büyük bir felaketin altından kalkamayacağını söyledi. Deprem bölgesinde 837 bin çadır, 100 bin konteyner kurulumu yapıldığını açıklayan Erdoğan, 142 bin konut ve köy evinin inşaat süresini başlatırken, 59 bininin temelinin atıldığını açıkladı. Erdoğan, deprem bölgesinde tüm çalışmalar devam ederken EYT bekleyen 2 milyon 250 bin vatandaşın talebinin de karşılandığını aktardı. En düşük emekli maaşını 7 bin 500 liraya, bayram ikramiyelerini de 3 bin liraya yükselttiklerini söyleyen Erdoğan, bu rakamın üstünde ücret alan emeklilerin durumlarını iyileştirecek bir çalışma yaptıklarını belirtti.Meclisin açılmasıyla 7 bin 500 liranın üzerinde emekli maaşı alan vatandaşları da sevindireceklerini söyleyen Erdoğan, Karadeniz gazını ülkeye getirerek, bu ay tamamen ücretsiz, bir yıl da 25 metreküpü ücretsiz olmak üzere vatandaşlarla müjdenin paylaşıldığını hatırlattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Temmuz ayında en düşük memur maaşı 22 bin lira olacak'

Bu dönemde Togg’un yolara çıkmasından Anadolu gemisine, Akkuyu Nükleer Santrali'ne yakıt çubuklarının gelmesinden Kaan’ın hangardan çıkmasına kadar birçok stratejik adım atıldığını söyleyen Erdoğan, "Bu listeye Zigana Tüneli açılması, Gabar’da petrol keşfi dahil pek çok müjdeyi ilave edebiliriz. Sonuç olarak hem depremin yaralarını sardık hem ülkemizi hedeflerine adım adım yaklaştırdık. Çalışanlarımıza verdiğimiz en son müjde önceki gün imzalanan kamu toplu iş sözleşmeleridir. Yapılan protokol ile yaklaşık 700 bin kardeşimizin en düşük ücretini yükselttik hem de üzerine refah payı dahil yüzde 45 artış yaptık. Böylece en düşük kamu işçisinin ücretini yaklaşık 12 bin liradan 21 bin liranın üzerine çıkardık. Bu toplu sözleşmenin kamu işçilerimize ve kurumlarımıza tekrar hayırlı olmasını diliyorum" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Temmuz ayında en düşük memur maaşı 22 bin lira olacak'

Memurlarla ilgili maaş düzenlemesi ile ilgili bir müjdeyi açıklayan Erdoğan, yasaya göre memurların zam oranlarının ocak ve temmuz ayında belirlendiğini söyledi. Erdoğan, ”Memura verilen maaş zamlarında enflasyon farkına ilave olarak refah payı artışını biz getirdik. Toplamda yüzde 30 oranında zam yapmıştık. 2002 yılında 392 lira olan en düşük memur maaşını reel olarak yüzde 136 artışla yaklaşık 12 bin liraya çıkarmıştık. Temmuz ayında bir adım daha atıyoruz, en düşük memur maaşını, en düşük kamu işçisi maaşından eksik kalmayacak şekilde düzenleyeceğiz. Kamu işçilerinde olduğu gibi en düşük maaşı 15 bin liraya çıkartarak üzerine enflasyon ve refah payı olarak benzer bir artış yapacağız. En düşük memur maaşı da 22 bin lirayı bulacak. Memur maaşlarındaki bu artışlar otomatik olarak emeklilere de yansıyacak. Bakanımıza temmuz ayına kadar bu çalışmanın tamamlanması için gereken talimatı verdim. Ücrette adaleti ve çalışma barışını korumakta kararlıyız. Kanuni düzenleme gerektirdiği için yeni yasama döneminde atacağımız bir adım da birinci dereceye geldiği halde 3600 ek gösterge alamayan memurlarımıza yönelik olacaktır.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Temmuz ayında en düşük memur maaşı 22 bin lira olacak'

Birinci dereceye inen ve şartları tutan tüm memurlarımızın 3600 ek gösterge hakkından yararlanabilmesini sağlayacağız. Memurlarımız gönüllerini ferah tutsun. Müsterih olsunlar. Bize güvenmeye, hükümetlerine inanmaya devam etsinler. Biz hiçbir çalışanımızın hakkını yemeyiz. Yenilmesine de izin vermeyiz. Geçmişinde SSK'yı batırmaktan el kadar torununu sigortalı yapmaya kadar pek çok skandalı olan birisinin hezeyanlarına kimse kulak asmaz. Bunlar geçen seçimde çiftçiye bedava traktör dağıtma sözü vermekten ulaşımı, sütü, suyu kısaca hayatı ücretsiz yapmaya kadar her şeyi söylediler. Çiftçiye traktörler verildi mi? Biz veririz ama onlar veremez. Hatta kazandıkları belediyelerde kimsenin ekmeği ile oynamama için bay bay Kemal şeref, namus sözü verdi. Bunların hiçbirini tutmadılar. Milletin hayrına doğru düzgün iş yapmadıkları halde belediyeleri borç batağına sürüklediler. Bunlar kendilerine hatırlatılınca pişkince sırıtmaya devam ettiler. Milletimizin bu iki yüzlülüğünü görmediklerini sanıyorlar" açıklamasını yaptı.

Hülya Keklik
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Elazığ CHP’li İzmir Belediyesinin okul inşaatı krizi: Depremi yaşayan Elazığ’daki okul inşaatı 10 milyon lira zararla yarım kaldı Elazığ’da 24 Ocak 2020 depreminde hasar gören Atatürk Lisesinin yeniden inşası, İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından başlatılan projede ödeme yapılmaması nedeniyle yarım kaldı. 62 milyon lira bedelle ihale edilen okulun inşaatı, yüklenici firmanın 10 milyon lira zarar etmesi sonucu durdu. Firma sözleşmeyi feshedip mahkemeye başvururken Kamu İhale Kurumu tarafından bir yıl süreyle ihalelere katılma yasağı getirildi. Depremzedelere umut olan okulun inşaatının tamamlanabilmesi için belediyeden açıklama ve destek bekleniyor. Elazığ’da 24 Ocak 2020 depreminde hasar gören Atatürk Lisesinin yeniden yapımına yönelik İzmir Büyükşehir Belediyesinin başlattığı proje, ödemelerin yapılmaması nedeniyle yüklenici firma tarafından durduruldu. 62 milyon 62 bin lira bedelle ihale edilen ve 32 derslikli olarak planlanan okul inşaatı, ödeme krizinin ardından yarıda kaldı. Yüklenici firma, yaklaşık 10 milyon lira zarar ettiğini belirterek sözleşmeyi feshetti ve süreci mahkemeye taşıdı. Projenin ihalesini kazanan Zanew İnşaat ve Arin Yapı iş ortaklığı, inşaata başladıktan sonra, İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından hak edişlerinin ödenmemesi nedeniyle zorluklarla karşılaştı. Firma yetkilileri, ’’Paralarımız olmadığını söylediler, ödemeler yapılamaz dediler. Biz buna rağmen işe devam ettik, ancak süreç uzadı. Noterden ihtarname göndererek alacaklarımızın ödenmesini talep ettik ama geri dönüş alamadık’’ ifadelerini kullandı. Yüklenici firma, alacaklarını tahsil etmek amacıyla icra takibi başlatırken, İzmir Büyükşehir Belediyesi mahkeme yoluyla bu takibe itiraz etti. Ayrıca, Kamu İhale Kurumu, Zanew İnşaat ve Arin Yapı iş ortaklığına bir yıl süreyle ihalelere katılma yasağı getirdi. Firma yetkilileri, bu kararı haksız bularak iptal edilmesi için Ankara İdare Mahkemesine başvurdu. Firma yetkilileri, projeye yaklaşık 10 milyon lira harcadıklarını, ancak hiçbir yetkilinin projeyle ilgilenmediğini savundu. Firmanın yönetim kurulu başkanı Abdullah Demirci, ’’CHP’li milletvekilleri ve heyetler Elazığ’a gelirken diğer okulları ziyaret ediyor, ancak bu okulun akıbetini soran yok. Biz burada mağduruz ve bizi kimse dinlemiyor’’ diyerek yetkililere çağrıda bulundu. ’’Herhangi bir sonuç alamadık’’ Yüklenici firma olan Arin Yapı ve Zanew İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Demirci, ’’2023 yılında ihalesi yapılan bu okula başladık ve işimize devam ettik. Birinci ve ikinci olan 10. ve 11. hak edişlerimizi İzmir Büyükşehir Belediyesi İzbeton’a gönderdiğimiz zaman paralarının olmadığını ve ödemeyi şimdilik yapamayacaklarını söylediler. Buna rağmen biz işimizi devam ettirdik ve kış şartlarında inşaatımızı durdurduk. Bu süre zarfında kendileri, seçim olduğunu ve seçimden bu işi çözeceklerini söylediler. Seçim olduktan sonra maalesef bu işi çözemediler, paralarımızı ödeyemediler. Bunun akabinde biz de kendilerine noterden ihtarname atarak bu alacaklarımızın ödenmesi ve ilerdeki iş programımızdaki ödenek dilimlerinin belirlenmesi istediğimiz halde bize bir dönüş olmadı ve cevap vermediler. Bununla ilgili olarak biz de ikinci ihtarnamemizde bu işi feshettiğimizi kendilerine bildirdik. Akabinde arabulucu avukatlık bürosuyla uzlaşmaya gittik maalesef herhangi bir sonuç çıkaramadık’’ dedi. ’’Bilgimiz olmadan suçluymuşuz gibi yasak getirdiler’’ Belediyenin 15 Ağustosta kendilerine ihtarname göndererek işi feshettiklerini belirttiklerini kaydeden Demirci, ’’Biz de kendilerine içeride bulunan alacaklarımızı icra takip başlattık. Kendileri de bu icra takibine mahkeme kararıyla itiraz ettiler. Bizim içeride bulunan teminatlarımızı nakliyeye çevirmeleri ve teminat mektuplarımızı yakmak istediler. Bize tekrardan mahkeme kararı çıkararak bu teminatların yakılamayacağını, nakliyeye çevrilemeyeceğini ve mahkeme sürecinin devam etmesinden dolayı kendilerine tebliğ edildi. Zararımızdan dolayı bir dava daha açmış bulunmaktayız. Kendileri de 1 Ağustosta Kamu İhale Kurumundan Arin Yapı ve Zanew iş ortaklığına bir yıl ihalelere yasak vermişlerdi. Burada verilen bu kararı esefle kınıyorum. Bizim bilgimiz olmadan ve suçluymuşuz gibi bize bir de bu yasağı getirdiler. Biz de buna karşılık olarak Ankara İdari Mahkemesine kararı durdurmak için dava açtık. Şu an mahkeme kararını bekliyoruz. Burada bulunan bir enkazı bu kadar CHP’li milletvekilleri, heyetleri Elazığ’a gelirken ve diğer okulları gezerken neden bir gün gelip de burada bu okulun akıbetini soran olmuyor. Burada art niyet olduğunu ve hiç kimsenin bu okulla ilgilenmek istemediğini düşünüyorum. Biz burada mağduruz ve bizi kimse dinlemiyor. Buradan Elazığ’daki tüm bürokratlara çağrıda bulunmak istiyorum, lütfen elbirliğiyle gelin şu enkazı ortadan kaldıralım. Buraya yaklaşık 10 milyon lira para harcadım’’ diye konuştu.
Manisa Manisa Büyükşehir personeline 51 bin lira promosyon müjdesi Manisa Büyükşehir Belediyesinin şeffaflık ilkesiyle yürüttüğü banka promosyonu ihale süreci, kazanan bankayla imzalanan protokol ile tamamlandı. Protokol kapsamında BESOT A.Ş. bünyesinde görev yapan personel, 51 bin liralık banka promosyonu alacak. Manisa Büyükşehir Belediyesi iştiraki BESOT A.Ş. bünyesinde görev yapan personelin maaş ödemeleri için tüm bankaların davet edildiği ve 6 bankanın katıldığı ihalede Yapı Kredi Bankası 51 bin TL teklif ile birinci olmuştu. İhalenin ardından Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Mimar Ferdi Zeyrek, promosyon haklarının imzası için banka yetkilileriyle bir araya geldi. Genel Sekreter Burak Deste, Başkan Danışmanları Hale Kuzucu ve Ferhat Fırat, BESOT A.Ş Genel Müdürü Gökhan Demir ve Yapı Kredi Bankası Kuzey Ege Bölge Müdürü Burak Bıçaklar protokol töreninde yer aldı. Büyükşehir Belediyesi ve MASKİ Genel Müdürlüğü çalışanlarına yönelik banka promosyon ihalesinin sonuna gelindiğini belirten Başkan Ferdi Zeyrek, “Özellikle personelimiz açısından çok önemli bir anlaşmaydı. Çünkü biz belediye olarak çok büyük bir aileyiz. Ailemin her ferdinin belediyemizde çalışırken mutluluk içerisinde, hak ettiği ücreti alabilme hakkına kavuşmasını gerçekten çok önemli buluyorum. Promosyon ihalesini tüm şeffaflığı ve açıklığıyla yaptık. İhalemizi bütün bankaları davet ederek kapalı zarf ve açık ihale arttırma şeklinde gerçekleştirdik. 6 bankanın katıldığı ihaleyi Yapı Kredi Bankası kazandı. Tüm çalışma arkadaşlarıma ve anlaşma yaptığımız bankaya teşekkür ediyorum” diye konuştu. “21 Ocak Salı günü banka hesaplarına yatırılacak” 2021-2024 yılları arasında belediye çalışanlarının 4 bin 400 lira promosyon aldığını söyleyen Başkan Zeyrek, “Şu anda 4 yıllık anlaşmanın sonucunda 51 bin liralık promosyon alma hakkına kavuştular. Çalışanlarımızın çok mutlu olmasını istiyorum. Onların ekonomisine bir katkı sağlayacak olan bu promosyon bedelinin kendilerine ve ailelerine hayırlara vesile olmasını diliyorum. Yapı Kredi Bankası’na da bu şekilde özverili davranışlarından dolayı teşekkür ediyorum. Manisa Büyükşehir Belediyesindeki tüm arkadaşlarımız da buradan alacakları promosyonla ailelerine katkı sağlayacaktır. İyi günlerde kullanmalarını diliyorum” ifadelerini kullandı. Başkan Ferdi Zeyrek, 51 bin liralık banka promosyonunun 21 Ocak Salı günü banka hesaplarına yatırılacağını belirtti.
Denizli Denizli’nin ev tekstili ürünleri Almanya fuarında dünyaya tanıtılıyor Ev tekstili sektöründe dünyanın en önemli fuarları arasında bulunan Heimtextil Fuarı, Almanya’nın Frankfurt kentinde başladı. Denizli firmalarının 69 stant ile katılımcı olarak yer aldığı fuarda Türk havlusu ve ev tekstili ürünlerinin tanıtımı yapılıyor. Fuarla ilgili değerlendirmelerde bulunan DENİB Başkanı Hüseyin Memişoğlu, “Yeni iş bağlantıları kurma ve mevcut ilişkileri güçlendirmek adına Heimtextil Fuarı’nın büyük bir fırsat olduğunu düşünüyorum. Pandemi öncesinde fuarın ziyaretçi sayısı 60 bin üzerinde seyrederken, geçtiğimiz sene ziyaretçi sayısı 46 bindi. Bu sene ise pandemi öncesi seviyelere yaklaşmasını bekliyorum. Fuarın katılımcı sayısında geçtiğimiz sene 2 bin 800 ile pandemi öncesine zaten yaklaştığını gördük. Burada altını çizmekte fayda gördüğüm husus, ülkemiz her ne kadar stand sayısı ile dördüncü sırada olsa da metrekare bazında en fazla alana sahip. Fuarın yaklaşık yüzde 20’lik alanında Türk ürünlerinin sergileneceğini söyleyebilirim. Bu sene de ilimizin yenilikçi ürünlerini, şık koleksiyonlarını ve kalite odaklı yaklaşımlarını uluslararası alıcıların beğenisine sunacağız. Aynı zamanda sürdürülebilirlik anlayışımızı da daha geniş kitlelere ulaştıracağız. Ayrıca, ilimizden birçok firma fuarda ziyaretçi olarak yerini alıyor” dedi. Türkiye ev tekstili ihracatının yarısından fazlası Denizli’den Denizli ev tekstili sektöründe havlu, bornoz ve nevresim grupları için ayrı bir paragraf açmamız gerektiğini belirten DENİB Başkanı Hüseyin Memişoğlu, “Denizli, ev tekstili alanında sadece Türkiye’de değil, dünyada da önemli bir oyuncu konumunda. Ülkemizin yıllık havlu ihracatının yüzde 76’sı, bornoz ihracatının yüzde 67’si ve nevresim ihracatının yüzde 60’ı ilimizden gerçekleştiriliyor. Bu ürün gruplarında ülke çapında liderliğimizi ve katma değerli konumumuzu sürdürüyoruz. Ev tekstili sektöründe sadece ülkemizin değil, dünyanın da önde gelen üretim merkezi olarak nitelendirebileceğimiz Denizli’nin, Türkiye’yi bir kez daha en iyi şekilde temsil edeceğine inanıyorum. İlimizin sektördeki gücünü uluslararası mecralarda görmek gurur verici. Bu başarıyı devam ettirmek için son trendleri takip etmeli, inovasyon ışığında hareket etmeli ve sürdürülebilirliği ana stratejimiz olarak belirlemeliyiz. Yeni fırsatları değerlendirmek, ihracat rakamlarımızı artırmak, sektörde varlığımızı daha da bilinir kılmak için daha fazla uluslararası platformda yer almalıyız. Günümüzde tekstil sektöründe öne çıkan konuların başında sürdürülebilirlik ve yenilikçilik geliyor. Denizlili üreticiler de ciddi bir dönüşüm içinde. Sürdürülebilirlik, artık bir tercihten ziyade zorunluluk haline geldi. Denizli’deki firmalarımız, çevre dostu ve yenilikçi ürünler geliştirme konusunda ciddi adımlar atıyor. Heimtextil’in, bu çalışmaları sergilemek ve dünya standartlarına uygunluğumuzu göstermek için ideal bir platform olduğunu düşünüyorum. Fuardan elde edilecek başarının ilimiz ve ülkemiz ekonomisine olumlu katkılar sağlayacağına inanıyor, bu vesileyle fuarın tüm paydaşlar için verimli geçmesini temenni ediyorum” diye konuştu.