GÜNDEM - 01 Ağustos 2022 Pazartesi 19:49

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Cumhuriyet tarihinin en büyük sosyal konut hamlesini başlatıyoruz"

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Cumhuriyet tarihinin en büyük sosyal konut hamlesini başlatıyoruz"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ”Cumhuriyet tarihinin en büyük sosyal konut hamlesini başlatıyoruz. İlk kez ev sahibi olacak vatandaşlarımızın sabırsızlıkla beklediği bu proje ile ilgili hazırlıklar bitmek üzeredir. Vatandaşlarımızı kira öder gibi taksitlerle yerel ve yatay mimari anlayışına göre inşa edilmiş konut projeleri ile ev sahibi yapacağız” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kabine Toplantısı’nın ardından açıklamalarda bulundu. Son Kabine toplantısının ardından Tahran’a yaptığı ziyarete değinen Erdoğan, buradaki görüşmelerin verimli geçtiğini kaydetti. Rusya ve Ukrayna tarafıyla her seviyede görüşmelerin devam ettiğini söyleyen Erdoğan, “Dünyanın yakından izlediği tahıl krizinin aşılması konusunda atılan adımın tamamen ülkemizin gayretlerinin ürünü olduğu takip edilmektedir. Bugün adım atıldı, gemiler yola çıktı” dedi.

22 Temmuz’da imzalanan anlaşmaların önemine değinen Erdoğan, Türkiye’nin Rusya, Ukrayna ve BM işbirliğiyle yürüyen sürecin sağlıklı işlemesi için her türlü faaliyeti gösterdiklerini söyledi. Tahıl yüklü ilk geminin yola çıktığını söyleyen Erdoğan, geminin İstanbul Boğazı’na ulaştığında bir heyet tarafından kontrol edileceğini ve yükünü indireceği limana doğru yolculuğunu sürdüreceğini bildirdi. Erdoğan, ”Her ne kadar muhalefet idrak edemese de ülkemizin öncülüğünde başlatılan bu çalışma insani ihtiyaçların karşılanmasına yönelik önemli bir diplomatik çalışmadır. Benzer diplomatik başarıları enerji başta olmak üzere diğer alanlara da teşmil edebiliriz” açıklamasında bulundu.

Rusya-Ukrayna savaşının her iki taraf açısından adil bir şekilde neticelenmesi için gayret sarf edildiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Olumlu hava maalesef sahadaki gelişmelerle akamete uğradı. Şayet taraflar yeniden barışa yönelirse bunu kolaylaştıracağımızdan kimsenin şüphesi olmasın” dedi.

MGK’nin temmuz ayı toplantısında pek çok meselenin enine boyuna değerlendirildiğini kaydeden Erdoğan, “İstanbul’un tarihi ve potansiyeli ile önde gelen ilçelerinden Eyüpsultan’da 22 Temmuz’da belediyemiz tarafından tamamlanan eser ve hizmetlerin açılış törenine katıldık. Bu vesileyle İstanbul’un manevi muhafızı Eyüpsultan Hazretleri'ni bir kez daha rahmetle yad ettik. Aynı gün İstanbul Arkeoloji Müzelerimizdeki sergilerin açılışını da gerçekleştirerek her köşesi buram buram tarih, kültür ve sanat kokan İstanbul’umuzun zenginliğini bir kez daha hatırladık. Hafta sonları programımız el verdiği ölçüde bir şehrimizi ziyaret ederek hem vatandaşlarımızla hasret gideriyor hem de tamamlanan eser ve hizmetlerin resmi açılışını yapıyoruz“ diye konuştu.

Cumartesi günü Ordu’da hem toplu açılış törenine katıldıklarını hem TMO fındık alım fiyatını açıkladıklarını anımsatan Erdoğan, ”2 hafta boyunca çok sayıda kabul, toplantı ve görüşme ile milletimizin bize tevdi ettiği sorumlulukları yerine getirmeye çalıştık. İnşallah bu hafta sonu cumartesi günü de Kocaeli’de yine Kocaeli’deki tüm halkımızla, kardeşlerimizle hem toplu açılışlar hem de bir bütünleşmeyi birlikte yaşayacağız. Büyük ve güçlü Türkiye’nin inşası yolunda gece gündüz çalışmayı, mücadele etmeyi, ülkemize yeni eserler ve hizmetler kazandırmayı sürdüreceğiz. Türkiye’nin son 20 yılda demokrasi ve kalkınma yolunda kat ettiği mesafenin önemini karşımıza çıkan her bölgesel ve küresel krizde bir kez daha görüyoruz” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Sadece başlıklarıyla ve birer cümle ile ifade edecek olursak son 20 yılda ülkemiz demokrasisini vesayetin cenderesinden kurtararak her kesimden insanımızın asırlık hak ve özgürlük beklentilerini karşıladık. Temel hizmetlere ilişkin altyapımızı eğitimden sağlığa, adaletten emniyete, ulaşımdan enerjiye, sanayiden spora kadar her alanda tamamlayarak ayağımızdaki geri kalmışlık prangasını söküp attık” ifadelerini kullandı.

Terör örgütleriyle mücadeleyi sınırlar dışına taşıyarak mafyatik yapılara göz açtırmadıklarını ifade eden Erdoğan, 81 vilayetin tamamında insanların huzur içinde hayatını sürdüreceği bir güven iklimini tesisi ettiklerini söyledi.

“Türkiye’nin siyasi ekonomik, siyasi, diplomatik gücünü herkese kabul ettirerek haklarımızı ve çıkarlarımızı en etkin şekilde savunabileceğimiz bir devlet konumuna geldik” diyen Erdoğan, ”İmkanları artırmış, potansiyeli genişlemiş, altyapısı tamamlanmış, özgüveni güçlenmiş bir ülke olarak her alanda hedeflerimizi büyüttük. Gelecek bir ayımızı, bir yılımızı bile göremediğimiz bir yerden Allah’a hamdolsun bugün 2053 vizyonunu inşa etmeye başlamış bir ülke durumuna geldik. Bu sürecin her adımında elde ettiğimiz kazanımlar yanında büyük bedeller de ödedik. Son dönemde verdiğimiz mücadelede de enflasyonun sembolü olduğu bedelleri ödemeye devam ediyoruz. Bugüne kadar her başarımızı gayrete, sabra ve azme borçluyuz. İnşallah mevcut sıkıntılarımızın üstesinden de çok çalışarak, sabrederek ve azmederek geleceğiz. Önümüzdeki fırsatların ödediğimiz bedellerden çok daha büyük olduğunu bilerek kararlılıkla hedeflerimize doğru ilerleyeceğiz. Geçmişte özellikle ülkemizi siyasi istikrarsızlıklarla, sosyal gerilimlerle, ekonomik yıkımlarla, yeri geldiğinde darbelerle kendi istedikleri çizgide tutanların oyunları artık işe yaramıyor. Daha önemlisi bizi bu tür oyunlarla sömürerek geri kalmışlığa mahkum edenler artık kendi güvenlik ve refah düzenlerini korumakta bile zorluk çekiyor. Korona virüs salgını ile gelişmiş ülkelerin üzerine titredikleri sırça köşklerin camlarında çok daha derin çatlaklar oluştu. Rusya-Ukrayna savaşının tetiklediği küresel ekonomik kriz ise makyajları iyice dökmüş, ardındaki gerçek yüzü ortaya çıkarmıştır” dedi.

"Türkiye olarak bu tarihi dönüşümü asırlardır dışlandığımız küresel yönetim sisteminde hak ettiğimiz yere almanın bir fırsatı olarak görüyoruz"

Dünyanın siyasi ve ekonomik olarak kaçınılmaz bir yeniden yapılanma sürecine girdiğini ifade eden Erdoğan şunları kaydetti:
“Türkiye olarak bu tarihi dönüşümü asırlardır dışlandığımız küresel yönetim sisteminde hak ettiğimiz yere almanın bir fırsatı olarak görüyoruz. Ülkemizi uzunca bir süredir küçük sorunlar, küçük aktörler, küçük krizler, küçük ödüller üzerinden oyalayanların bu fırsatı değerlendirmemize engel olmalarına müsaade etmeyeceğiz. Artık bu ülkeyi terörle, darbeci sivil ve askeri bürokrasiyle, üretmek yerine rantiye ile beslenen iş dünyasıyla, kifayetsiz siyasetçilerle oyalama devri bitmiştir. Artık devlet ve millet olarak tüm bu hakikatlerin farkındayız. Ülkemize yapılan dış ve iç dayatmaları reddediyoruz. Kendi vizyonumuzdan ve hedeflerimizden zerre taviz vermiyoruz. Sorunlarımızı çözecek imkana ve dirayete sahip olduğumuz gerçeğinden hareketle yolumuzda kararlılıkla yürüyoruz. Bu anlattıklarımın hiçbiri hikaye değildir, senaryo değildir. Yaşı 35-40’ın üzerinde olan her vatandaşımız filmi şöyle bir geriye sardığında bu sürecin kendi hayatındaki izlerini rahatça görecektir.”

"Dünya küçülürken biz üreterek büyüdük ve ihracatımızı 250 milyar dolar sınırına getirdik"

Gençlere hitap eden Erdoğan, ”Eski Türkiye’yi yaşamamış gençlerimiz ise hem büyüklerinden sorarak hem de bilgiye erişmenin bu kadar kolay olduğu bir dönemde basit araştırma ile aynı gerçeklere ulaşabilecektir. Doğruyu eğriden ayırmazsak, hele bir de unutursak aynı felaketleri tekrar yaşama ihtimalimize karşı bu tür hatırlatmaları zaman zaman yapıyoruz. Ülke olarak pek çok alanda verdiğimiz istiklal ve istikbal mücadelesinin ekonomideki yol ayrımında hükümet olarak bir tercihte bulunduk. Ya faiz-kur-enflasyon denklemine uygun şekilde finansal sıkılaştırmaya gidip bu arada belki 10 milyon vatandaşımızın işsiz kalmasına yol açacaktık ya da istihdam odaklı yeni bir yola girecektik. Bir ara 26,5 milyona kadar gerileyen istihdamın ekonomik ve sosyal maliyetlerini en iyi biz biliyoruz. Bunun için tercihimizi istihdamdan yani vatandaşlarımızın işinden, aşından, huzurundan, geleceğinden yana kullandık. Bu sayede dünya küçülürken biz üreterek büyüdük ve ihracatımızı 250 milyar dolar sınırına getirdik. Yine bu sayede dünyada istihdam azalırken, biz 31 milyon sınırına dayanarak tarihimizin en yüksek rakamına ulaştık” dedi.

"Aldığımız ve alacağımız tedbirlerle istismarcıların kötü niyetlerini ellerinde patlatmakta kararlıyız"

Türkiye’nin geçtiğimiz yıl elde edilen yüzde 11‘lik büyüme ile G-20 ülkeleri içinde ilk sıraya yerleştiğini açıklayan Erdoğan, ”Her ne kadar birileri bu politikanın başarısını gölgelemek için yalan üstüne yalan uyduruyorsa da uluslararası değerlendirmeler tam tersini gösteriyor. Mesela geçtiğimiz günlerde IMF, dünyanın büyüme rakamını aşağı yönlü, ülkemizin büyüme rakamını yukarı yönlü güncellemiştir. Pek çok faktörün bir araya gelmesiyle yaşanan enerji ve gıda başta olmak üzere küresel emtia fiyatlarındaki dengesizlikler elbette bizi de etkiliyor. Bu gelişmeler, küresel ticaretin hacmini daraltmış, işleyişini zorlaştırmıştır. Petrol fiyatlarında bir ara 128 dolara kadar varan artışların ülkemizdeki pompa fiyatlarını 30 liraya kadar yükseltmesi bu dalgalanmanın bir sonucudur. Fiyatı neredeyse 11 kat artan doğalgazda yaptığımız sübvansiyon sayesinde vatandaşlarımızın olabilecek en düşük maliyetle evlerini ısıtmalarını sağlıyoruz. Küresel fiyatlardaki dengesizliği istismar edenlerin otomobilden konuta, gıdadan elektroniğe kadar içeride pek çok alanda yaptıkları manipülasyonlarını yakından takip ediyoruz. Aldığımız ve alacağımız tedbirlerle istismarcıların kötü niyetlerini ellerinde patlatmakta kararlıyız” ifadelerini kullandı.

Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Diğer yandan Amerika ve Avrupa başta olmak üzere gelişmiş ülkelerin küresel ekonomik krize verdikleri tutarsız tepkiler sorunu çözmek yerine daha da ağırlaştıracak neticeler doğurmaktadır. Biz ise yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla ile ülkemizi büyütme esasına dayanan Türkiye Ekonomi Modeli'nden taviz vermeyerek krizden pozitif ayrışma stratejimizi dikkatle uyguluyoruz. Bugüne kadar hayata geçirdiğimiz yapısal reformlar sayesinde klasik dayatmaların dışında kalan bu programı başarıyla sürdürüyoruz. İhracattaki başarılı performansı, turizmdeki sevindirici gerçekleştirmelerle tahkim ederek hedeflerimize ilerliyoruz. Yılın ilk yarısındaki gerçekleşmeler, 2022'yi 47 milyon turist ve 37 milyar dolar turizm geliri ile hedeflerimizin üzerinde bir seviyede kapatacağımıza işaret ediyor. Bu rakamları ilerleyen tarihlerde aşacağımıza inanıyorum. Küresel piyasalardaki gelişmeleri değerlendirmek için bir yandan kapasite büyütme, bir yandan yeni pazarlar arayışında olan ihracatçılarımızın gayretlerini yakından takip ediyoruz.”

"Orduda fındık fiyatlarını açıkladık, bay Kemal rahatsız oldu"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun fındık fiyatlarıyla ilgili açıklamalarına tepki gösteren Erdoğan, ”Orduda fındık fiyatlarını açıkladık. Bay Kemal rahatsız oldu. Ben 72 söylemiştim, 72 düşünüyordum diyor. Sen düşünmeye yine devam et. Senin sırtında küfe yok. Sen hala tahminlerden düşünüyorsun. Düşünce aleminden bahsediyorsun. Biz icraattan bahsediyoruz, bay Kemal icraattan. Senin icraatın var mı? Yok. 72 düşünüyormuş. Hepsi tahminlerle konuşuyorlar. Biz ise icraat ve 1 dolardan 3 doların üzerine fındık fiyatlarını nasıl getirdik buna bakın. Biz orada vatandaşımızla da gittik evinde, bahçesinde sohbet ettik. Evinde, bahçesinde sohbet ederken kendilerine beklentilerini sordum. Düşündüğünüz nedir, beklentiniz nedir. Vatandaşın dilinden ve gönlünden geçeni biz meydanda açıkladık. O zaman da meydan patladı. Biz vatandaşımızla beraberiz. Beraber olmaya da devam edeceğiz. Aynı şekilde dış ticaretimizde ortaya çıkan açığın en önemli sebebi enerji ithalatımızın bedelinde üç kata varan artış ile sanayi üretiminde kullanılan diğer emtia maddeleri fiyatlarındaki ciddi yükseliştir. Şayet özellikle enerji fiyatlarındaki bu dengesizlik olmasaydı mayıs ayı itibarıyla 12 aylık cari işlemlerde 34,5 milyar dolar fazla verecektik. İnşallah hiç endişe etmeyin o günleri de göreceğiz” dedi.

"Hanelerdeki ısı yalıtımı çalışmaları için vatandaşlarımıza daire başı 50 bin liraya kadar uygun şartlı kredi imkanı sunuyoruz"

Vatandaşları küresel enerji darboğazına karşı mevcut kaynakları etkin ve verimli bir şekilde kullanmaya davet ettiğini ifade eden Erdoğan şöyle konuştu:
"Bilindiği gibi 2018 yılında ilan ettiğimiz ulusal Enerji Verimliği Eylem Planı'yla bina ve hizmetlerin enerji verimliliğini teşvik edecek yatırımları desteklemiştik. Yapılan hesaplamalar geçtiğimiz yıl enerji verimliliği için yapılan 1.3 milyar dolar yatırım karşılığında 372 milyon dolarlık tasarruf elde ettiğimizi gösteriyor. Sera gazını azaltmayla, iklim değişikliği ile mücadelemize de katkı sağlıyor. Geçtiğimiz yıl 50 milyar dolarlık enerji ithalatı yapan, bu yıl aynı faturanın iki katına çıkması ihtimali olan bir ülke durumundayız. Vatandaşlarımızın her birinden dışa bağımlı olduğumuz enerji kaynaklarını basit tedbirle daha verimli kullanmak suretiyle hem aile bütçelerine hem de milli bütçeye katkı sağlamalarını istiyorum. Bunun için hanelerdeki ısı yalıtımı çalışmaları için vatandaşlarımıza daire başı 50 bin liraya kadar uygun şartlı kredi imkanı sunuyoruz. Yaşadığı yere enerji yalıtımı konusunda eksiği olan tüm vatandaşlarımızı bir an önce bu imkandan istifade etmeye çağırıyoruz.”

"2022 yılında vatandaşlarımızı enflasyona karşı güvence altına alma çabalarımıza destek için vazgeçtiğimiz kamu geliri 251 milyar lirayı bulacaktır"

Küresel krize rağmen bütçe dengesinde herhangi bir bozulmaya meydan verilmediğini söyleyen Erdoğan, “Yılın ilk 6 ayında 94 milyar liraya yakın fazla veren bütçemiz mali disiplinden asla geri adım atmadığımızın en somut ispatıdır. Üstelik, bu görünüme işçilerimize, memurlarımıza, emeklilerimize ve sosyal kesimlere verdiğimiz desteklere, yaptığımız yüksek oranlı artışlara rağmen ulaştık. Asgari ücrette tarihi artışlar yaparken tüm ücretlerin bu seviyedeki kısmından gelir ve damga vergilerini kaldırarak herkese ilave kazanç sağladık” ifadelerini kullandı.

Çiftçiden esnafa kadar kendi hesabına çalışan tüm kesimlere pek çok imkan sunulduğunu ifade eden Erdoğan, ”Gelir vergisini kaldırarak 3 milyon çiftçimizi desteklerken, basit usule tabii 850 bin esnafımızın kazançlarını vergiden istisna tuttuk. Gıdadan temizlik maddelerine kadar çok sayıda üründe yaptığımız KDV indirimleri ile hem vatandaşlarımızın fiyat artışlarından etkilenme seviyesini düşürdük hem de sistemi sadeleştirdik. Sadece 2022 yılında vatandaşlarımızı enflasyona karşı güvence altına alma çabalarımıza destek için vergi indirimleri ile vazgeçtiğimiz kamu geliri 251 milyar lirayı bulacaktır. Devletin imkanlarını her kesimden vatandaşımızla paylaşarak sosyal adaleti ve gelir dağılımındaki dengeyi koruma hassasiyetimizden taviz vermedik. Sosyal amaçlı harcamaların bütçe içindeki payını bu yıl yüzde 5’in üzerine çıkartarak 146 milyar liraya yükselttik. Artık sosyal yardımları sadece mutlak yoksullukla sınırlı tutmayıp gelişen ve büyüyen Türkiye’nin imkanlarının adil dağıtımı aracı olarak kullanıyoruz. Bu çerçevede doğumdan ev onarımına, eşi vefat eden kadınlardan öksüz yetimlere kadar 49 farklı düzenli yardım programımız için ayırdığımız bütçeyi neredeyse iki kat artırarak 11,5 milyar liraya çıkardık” değerlendirmesinde bulundu.

"İnşallah yeni yılın ilk aylarıyla birlikte enflasyonun belirgin bir düşüş trendine gireceğini ümit ediyoruz"

Enflasyonun vatandaşların hayatında yol açtığı sıkıntılar için ilave tedbirler geliştirdiklerini söyleyen Erdoğan, dünyanın enerji ve emtia fiyatlarındaki mevcut yükü uzun süre taşımayacağının açık olduğunu söyledi. Erdoğan, "Fiyatlardaki durulma eğilimi başlamıştır. Bu durum ülkemizdeki enflasyonun küresel fiyatlarla ilgili kısmında da bir iyileşme başlayacağı anlamına gelmektedir. Bir dönem ayçiçek yağı üzerinden öyle bir fırtına kopartılmıştı ki tüm insanlık 5 litrelik bir yağ bidonunun içinde boğulacak endişesi ortaya çıkmıştı. Şimdi hem ithalat kanalarının açılması, hem yerli üretimin artmasıyla bu konu gündemimizden kalkmıştır. Stratejik gıda ürünlerinin tedariki ve üretimleri ile ilgili benzer tedbirleri alarak milletimizin bir daha böyle endişelere kapılmasının önüne geçiyoruz. Bugün Türkiye tüm Avrupa’da herkesin dışarıdan aynı fiyatla aldığı petrol ürünlerini en uygun rakamla vatandaşlarına sunan ülke durumundadır. Bu imkanı vatandaşlarımıza akaryakıt ürünleri üzerindeki vergi yükünü önemli ölçüde azaltarak sunduk. Elektrik tarifelerinde yaptığımız benzer bir vergi indirimi ile de faturaları düşürdük. Dünyanın her yerinde etkisi görülen enflasyon ve döviz kuru kaynaklı sorunlara karşı aldığımız macro ekonomik tedbirleri bankacılık uygulamalarıyla destekliyoruz. Milli paramızla tasarrufu teşvik için başlattığımız kur koruma mevduat ve katılım hesapları çok büyük ilgi gördü. Kredileri, yatırımı, istihdamı, üretimi teşvik edecek alanlarda olabildiğinde genişletiyor, buna karşılık enflasyona ve döviz kuruna olumsuz etki edecek alanlarda da sınırlandırıyoruz. Bu yılın ilk yedi ayında Türk lirası ticari kredi rakamının 2.7 trilyon liraya yükseldiğini görüyoruz. Ekonomimize dinamizm sağlayan KOBİ’lerimize kullandırılan kredilerdeki artış ise 384 milyar lirayı buldu. Ticari kredilerde ilk sırayı imalat sanayi alıyor. Amacımız, tüm kesimleri yaşanan küresel şoklara karşı destekleyerek istihdamın ve üretimin kesintisiz artışını sağlamaktır. Önümüzdeki süreçte bu amaçla hayata geçireceğimiz arz güvenliği ile fiyat istikrarını birlikte gerçekleştirecek tüm ihtimalleri hesaba katan yeni adımların hazırlıklarını da sürdürüyoruz. İnşallah yeni yılın ilk aylarıyla birlikte enflasyonun belirgin bir düşüş trendine gireceğini ümit ediyoruz” dedi.

"Cumhuriyet tarihinin en büyük sosyal konut hamlesini başlatıyoruz"

Sosyal konut müjdesi detaylarını paylaşan Erdoğan, ”Vatandaşımızı enflasyona ezdirmeme sözümüzü konut sektöründe de yerine getirecek yeni projeler geliştirdik. Geçtiğimiz 20 yılda ülkemizde en büyük dönüşümleri gerçekleştirdiğimiz alanlardan biri de şehirciliktir. TOKİ vasıtasıyla 1 milyon 170 bin vatandaşımızı çevre düzenlemeleri ve sosyal donatıları ile ev sahibi yaparak ekonomik, sağlıklı, güvenli konut üretiminde dünyada eşi benzeri olmayan bir başarı ortaya koyduk. Bundan yaklaşık 1 buçuk yıl önce de 100 bin sosyal konut inşası için çıktığımız çağrıya 10 katından fazla talep aldık. Ülkemizin 81 şehrinde hız kesmeden toplu konut projelerini sürdürüyoruz. Pek çok ilimizde şehir içinde kalan sanayi alanlarını dışarıya taşıyor, bu konudaki talepleri de süratle yerine getiriyoruz. Şimdi de Cumhuriyet tarihinin en büyük sosyal konut hamlesini başlatıyoruz. İlk kez ev sahibi olacak vatandaşlarımızın sabırsızlıkla beklediği bu proje ile ilgili hazırlıklar bitmek üzeredir. Vatandaşlarımızı kira öder gibi taksitlerle yerel ve yatay mimari anlayışına göre inşa edilmiş konut projeleri ile ev sahibi yapacağız. Sıfır atık uyumlu, enerji verimli, iklim dostu malzemelerle yapılacak bu konut projelerinin tamamında yenilebilir enerji sistemleri kullanılacaktır. Amacımız salgın döneminde daralan konut arzını hızla artırarak hem inşaat sektörünü canlandırmak hem de insanımızın erişebilir şartlarda ev sahibi olmasını temin etmektir. Bu adım son dönemde ciddi şikayet konusu olan kiraların da düşmesine yol açacaktır. Her zaman olduğu gibi bu projede de şehit yakınları ve gazilerimiz ile emeklilerimize özel bir kontenjan ayıracağız. Ayrıca ilk defa evlenen gençlerimiz de bu projede kota sahibi olacaktır. Önümüzdeki ay bir tanıtım toplantısıyla tüm detaylarını milletimize duyuracağımız konut kampanyasının şimdiden ülkemize hayırlı olmasını diliyorum” açıklamasında bulundu.

Hülya Keklik

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İstanbul Arel Üniversitesi’nden küresel muhasebe kurumuyla iş birliği İstanbul Arel Üniversitesi, ACCA Danışmanlık AŞ ile muhasebe, finans ve denetim alanında iş birliği sözleşmesi imzaladı. İş birliği sözleşmesi kapsamında öğrencilerin nezdinde farkındalığın artması, finansal okuryazarlığının arttırılması, muhasebe, denetim, mali müşavirlik ve finansa yönelik bilgi ve ilgilerinin geliştirilmesi adına taraflarca müfredat, proje, organizasyon, tanıtım çalışmaları yapılabilecek. Ayrıca ACCA sertifikasyon sürecinde akredite olan müfredattaki bazı derslerden İstanbul Arel Üniversitesi öğrencileri muaf sayılacaklar. Küreseldeki ACCA sertifikasyon süreçlerindeki ders ve sınav aşamalarından muafiyet ile öğrenciler süreçteki bazı aşamaları daha hızlı geçmiş olacaklar. İstanbul Arel Üniversitesi Muhasebe ve Finans Bölümü öğrencileri CESIM İş Oyunları, Luca Muhasebe Programı, ve Trademaster Kampüs projesi ile muhasebe paket programlarını, şirket yönetimini ve finansallarını, portföy yönetimini ve yatırım uygulamalarını simülasyon ortamında deneyimleyebiliyor, piyasaları ve ekonomiye dair haberleri canlı takip edebiliyorlar. İş dünyası ile iş birliği kapsamında markalı ders olarak bağımsız denetim şirketi ortaklığında sektör profesyonellerinden dersler alıyorlar. Ayrıca Sermaye Piyasası Lisanslama, Sicil ve Eğitim Kuruluşu işbirliği sözleşmesi kapsamında, İstanbul Arel Üniversitesi öğrencileri SPL lisanslama sınavlarına giriş ücretinde indirim avantajı imkânına sahipler. Muhasebe ve Finans Bölümü Başkanı Dr. Yasemin Acar Uğurlu "Öğrencilerimizin muhasebe, finans ve denetim alanında gelişimi adına sanayi ve iş dünyası ile iş birliklerini arttırmak için sürekli çalışıyoruz" dedi. Muhasebe ve Finans Bölümü Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Cüneyt Dirican ise "Finans merkezinin kalifiye işgücünü ve entelektüel sermayesini yapay zekâ ile rekabet edebilecek müfredatla geliştirmek öncelikli amacımız" dedi. 120 yılı aşkın süredir muhasebe, finans ve denetim alanlarında profesyoneller yetiştiren ve 750 binden fazla öğrenci ve üyesi bulunan ACCA’nın Türkiye Ülke Müdürü Seval Sir, "1904 yılından beri dünyanın en büyük muhasebe topluluğu olan ACCA’nın küresel birikimini Türk Akademisi ile entegre etmek amacı ile çalışmalarını sürdürdüklerini" ifade etti. İstanbul Arel Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Muhasebe ve Finans Bölümü girişimi ile yapılan iş birliği sözleşmesinde, üniversitenin tüm öğrencileri okudukları bölümden bağımsız olarak ACCA’nın sertifikasyon süreçlerinde gerekli olan web sitesi kayıt ücretinde indirim avantajı imkânına sahip olabilecekler.
İstanbul Penta Teknoloji’den, Penta Dijital Platformu ile iş ortaklarına güçlü destek Dünyanın önde gelen teknoloji markalarını Türkiye ile buluşturan Penta Teknoloji, Türkiye’nin ilk B2B e-ticaret sitesi Bayinet üzerinden iş ortaklarına sunduğu katma değerli hizmetleri Penta Dijital’e taşıdı. Türkiye’yi 40’ı aşkın küresel markayla buluşturan ve teknoloji ürünlerinin dağıtımında öncü bir rol üstlenen Penta Teknoloji, dijitalleşme yolculuğunda önemli bir adım daha atarak Penta Dijital (pentadijital.com.tr) platformunu hayata geçirdi. Bu yeni platform, iş ortaklarının dijital dönüşüm süreçlerini daha etkili bir şekilde yönetmelerine ve müşterilerine daha iyi bir deneyim sunmalarına imkan tanıyor. Penta Dijital: Güvenli, kesintisiz ve yüksek performanslı bir deneyim Penta Dijital, kullanıcılarına güvenli ve kesintisiz erişim sunarken, yüksek performansı ve esnek yapısıyla iş ortaklarının en sık kullandıkları uygulamalara hızlı bir şekilde erişmelerini sağlıyor. Bu platform, iş ortaklarının operasyonlarını daha etkin bir şekilde yönetmelerine ve optimize etmelerine katkıda bulunurken, aynı zamanda dijital dönüşüm süreçlerini hızlandırmalarına da yardımcı oluyor. Bayinet’ten Penta Dijital’e: Katma değerli hizmetlerde yeni bir dönem Penta Teknoloji, Türkiye’nin ilk B2B e-ticaret platformu olan bayinet.com.tr üzerinden sunduğu ve yeni dönemde Penta Dijital platformuna taşıdığı Penta Abonelik Yönetimi, Penta Depom, Penta Entegrasyon Servisi, Penta Config Master gibi katma değerli hizmetleri ile iş ortaklarının iş süreçlerini kolaylaştırmaya ve verimliliklerini artırmaya devam ediyor. Bu hizmetler, Penta Dijital’in güçlü altyapısıyla birleşerek iş ortaklarına daha kapsamlı bir destek sunuyor. 2025 yılına dijitalleşme yolculuğunda önemli adımlar atarak başlayan ve Penta Dijital platformu ile sektördeki yenilikçi yaklaşımını bir kez daha ortaya koyan Penta Teknoloji, bu platform ile iş ortaklarının dijital dönüşüm süreçlerini daha etkili bir şekilde yönetmelerine ve kendi müşterilerine daha iyi bir deneyim sunmalarına imkan tanıyor. "Dijitalleşmeye odaklanan yatırımlarımızla sektörü ileri taşıyoruz" Penta Teknoloji Genel Müdürü Fatih Erünsal, sektördeki 35 yıllık tecrübeleri ile 9 bini aşkın iş ortağının satış verimliliğini ve rekabet gücünü artırdıklarını, dağıtımını üstlendikleri markaların pazar paylarını genişlettiklerini belirterek, "Dijitalleşmeye odaklanan yatırımlarımız, iş ortaklarımızın memnuniyetini önceliklendiren hizmet anlayışımız ve uzman kadromuzla paydaşlarımızı ve sektörü ileri taşıyoruz. Bayinet’ten sonraki en büyük projemiz Penta Dijital, operasyonel mükemmelliği hedefleyerek geliştirdiğimiz güvenli altyapısıyla, dijital verimliliği en üst seviyeye çıkardığımız bir platform olarak hizmet verecek. İş ortaklarımıza yönelik sürekli geliştirdiğimiz ve güncellediğimiz katma değerli hizmetlerimizden Penta Dijital, ‘dijital liderlik’ vizyonuyla büyüyerek sektörün öncü uygulamaları arasındaki yerini alacak. Dijitalleşmeye verdiğimiz önemle iş ortaklarımız için değer meydana getirmeye ve güçlü finansal yapımızla Türkiye’nin dijital dönüşümüne katkı sunmaya devam edeceğiz" dedi.
Adana Açan portakal çiçeklerinin mis kokusu Adana’yı sardı Adana’da narenciye ağaçlarının açtığı çiçeklerden yayılan güzel koku, hem Adanalıları hem de kente gelen yerli ve yabancı misafirleri mest ediyor. Türkiye’nin en sıcak illerinden Adana’da havaların ısınması ve ilkbahar mevsiminin kendisini hissettirmesiyle portakal, mandalina ve greyfurt ağaçları çiçek açtı. Çukurova’yı saran ’portakal çiçeği’ kokusu özellikle sabahları daha yaygın hissediliyor. Kentte yaşayanlar ve geziye gelen yerli yabacı turistler de mis gibi çevreyi saran portakal çiçeği kokusunun doğal güzelliğini yaşıyor. Bu sene 4-13 Nisan tarihleri arasında düzenlenecek 13. Uluslararası Adana Portakal Çiçeği Karnavalı’na esin kaynağı olan narenciye çiçeklerinin kentin havasını değiştirdiği ifade edildi. "Herkesi Adana’ya bekliyoruz" Adana’da yaşayan Gökhan Karacaoğlan, portakal çiçeklerinin kokusunun şehri kapladığını belirterek, "Bu sene çok geniş kapsamlı bir festival olacak. Adana için çok iyi olacak. Adana’da cadde ve sokak aralarında bu ağaçlardan var. Çok güzel bir koku yayıyor bu ağaçlar. Ayrıca bu ağaçlardaki çiçeklerden elde edilen özlerle kolonyalar da yapılıyor. Çok güzel bir kokusu var. Herkesi Adana’yı bekliyoruz" diye konuştu. "Adana’yı çok beğendim" Hollanda’dan Adana’ya gezmeye gelen Analisa Folden, "Arkadaşım ile Adana’ya geldim ve burayı çok beğendim. Şimdi geri gideceğim ve tekrar gelmeyi istiyorum. Bir daha Adana’ya sonbaharda gelmeyi istiyorum. Yazın çok sıcak" fadelerini kullandı.
Mersin Kazada eli bileğinden koptu, hayattan kopmadı Mersin’de 17 yaşında geçirdiği talihsiz bir kaza sonucu sağ elini bilekten aşağıya kaybeden Hasan Önal, müziğe olan tutkusu sayesinde hayata sımsıkı tutundu. Engelleri aşarak sahnede yerini alan genç sanatçı, azmi ve kararlılığıyla ilham kaynağı oldu. Tarsus ilçesinde yaşayan 28 yaşındaki Hasan Önal, müziğe olan ilgisini küçük yaşlarda keşfetti. İlk sahne deneyimini ilkokulda 23 Nisan etkinliklerinde yaşayan Önal’ın o günden sonra müzik hayatının vazgeçilmezi oldu. Ortaokulda, okullar arası türkü yarışmasında birinci olarak yeteneğini sergileyen Önal, müziği bir tutku haline getirdi. Ancak 17 yaşında kasapta çalışırken talihsiz bir kaza geçiren Önal, sağ elini kıyma makinesine kaptırarak bilekten aşağısını kaybetti. Onun için bir dönüm noktası bu olay Önal’ın hayatını derinden etkiledi. O dönemde müziğin kendisi için bir anlamı kalmadığına inanan Önal’ın sevgisi ve tutkusu zamanla yeniden canlandı. Şarkılar yazmaya, besteler yapmaya, türküler söylemeye başlayan Önal, duygularını müzikle ifade etmeye başladıkça, çevresindekiler de onun şarkılarına ilgi gösterdi. Yazdığı şarkılar, kısa sürede dinleyicilerinden olumlu tepkiler almaya başlayınca, bu durum Önal’ı daha da motive etti. Tarsus Kent Orkestrası’nda solist olarak sahne almaya başlayan Önal, bugüne kadar dijital platformda yayımladığı 3 eseriyle müzikseverlerle buluştu. Önal’ın ’Aşk Dediğin’, ’Adı Sen Oldun’ ve ’Vefasız Yarim’ gibi eserleri büyük beğeni topladı. "Müziğe sarıldım ve çok güzel besteler çıktı" Müzikle ilkokulda öğretmeninin motive etmesiyle tanıştığını belirten Önal, daha sonra lise yıllarında talihsiz bir kaza sonucunda dönüm noktası yaşadığını ifade etti. Müzikle ilkokul öğretmeni sayesinde tanıştığını dile getiren Önal, "Müziğe öğretmenimin 23 Nisan etkinliklerinde beni motive etmesiyle başladım. 17 yaşındayken kasapta çalışıyordum. Bir gün çalışırken kolumu kıyma makinesine kaptırdım. Kaza sonucunda sağ elimi bilek itibariyle kaybettim. Ondan sonra hayatın benim için bittiğini düşündüm. Müzik bile o zamanlar beni mutlu etmiyordu. Sanki her şey üst üste gelmişti. Düşünüp taşınıp bir karar vermem ve bu durumu kabullenmem gerekiyordu. Neticede müziğe sarıldım ve çok güzel besteler çıktı. Bu bestelerin ilerlemesindeki en büyük nedenlerden biri de insanlar tarafından şarkılarının sevilmesi, dinlenmesi oldu. Çünkü onlar dinledikçe, sevdikçe, ben daha çok motive oldum" dedi. "İnandıktan sonra her şeyi başarabilirsiniz" Klip çekimlerini profesyonel ortamda yapamadığını belirten Önal, "Şu ana kadar sözü ve bestesi kendime ait 3 eserim var. Dördüncüsü de çıkmak üzere. Sözü ve bestesi bitti, araştırma ve geliştirme aşamasındaydı, o da bitti. Klip çekimini de yaptık, fakat profesyonel bir ortamda yapamadık. Arkadaşımın home stüdyosu var; evinin bir odasını müzik aletleriyle çalışma odası haline getirmiş. Ama belki bundan sonraki süreçte çok daha profesyonel, güzel imkanlar gelirse, şarkılarımız çok daha güzel yerlerde seslendirilir. Bunu yürekten isterim" diye konuştu. Genç ve engelli sanatçılara seslenen Önal, "Engel yüreğinizde değilse, başarılar kaçınılmazdır. O yüzden bir şey istiyorsanız, inanın. İnandıktan sonra her şeyi başarabilirsiniz" ifadelerini kullandı.
Artvin Artvin’de minikler tarih yazdı Artvin’in Hopa ilçesinde Tarih Yazan Çocuklar Projesi kapsamında, minikler sahneye çıkarak tarihî kahramanları canlandırdı. Hopa Kaymakamlığı ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü öncülüğünde organize edilen Tarih Yazan Çocuklar etkinliği Atatürk Ortaokulu konferans salonunda yapıldı. Fatih Sultan Mehmet’ten Aziz Sancar’a, Yunus Emre’den Naim Süleymanoğlu’na kadar kültürel mirasımıza iz bırakan 100 isim, öğrenciler tarafından canlandırıldı. Türk medeniyetinin önemli kahramanlarını tanıyan çocuklar, aylar süren hazırlıkların ardından sahneye çıkmanın heyecanını yaşadı. Proje, çocukların tarih bilincini güçlendirmek, sanal kahramanlar yerine gerçek tarihî figürleri rol model almalarını sağlamak amacıyla hayata geçirildi. Tarih Yazan Çocuklar Projesi Bölge Koordinatörü Şaban Korkmaz, projenin amacı ile ilgili olarak "Bu proje, geçmişteki kahramanlarımızı çocuklarımıza sevdirerek onları rol model edinmelerini sağlamayı amaçlıyor. Günümüz çocukları, dijital çağın etkisiyle sanal kahramanlara ilgi duyuyor. Bu durumu nasıl değiştirebiliriz diye araştırma yaparken böyle bir boşluk olduğunu fark ettik. İlk başladığında, şimdiki Ticaret Bakanımız Sayın Ömer Bolat, projenin manevi hamisi oldu. Zamanla proje büyüdü ve şu an 9 ilde devam ediyor. Bugüne kadar yaklaşık 300 bin öğrenci projeden faydalandı. Amacımız, geleceğin kahramanlarıyla geçmişin kahramanlarını buluşturmak" ifadelerini kullandı. Etkinliğe katılan Hüsnü Ciner İlkokulu Müdürü Yaşar Kemal Üçüncü, öğrencilerin özverili çalışmalarıyla başarılı bir sahne performansı sergilediklerini belirterek "Tarih Yazan Çocuklar Projesi’ne okul olarak katıldık. Öğrencilerimizle beraber yaklaşık iki ay süren yoğun bir çalışma yaptık. Bu süreç, çocuklar için çok olumlu ve unutulmaz bir deneyim oldu. Emeği geçen herkese teşekkür ederiz. Bu projeyle geçmişimizi ve Türk kültürünü tanıtma fırsatı bulduk" dedi. Sahneye çıkan miniklerden Doruk Emre Karataş, Atatürk rolünü canlandırarak Kurtuluş Savaşı’nın zorluklarını anlatırken, Sütçü İmam rolünü üstlenen Sedat Ali Koyuncu, tarihî figürleri araştırmaktan büyük keyif aldığını, Seyit Onbaşı’yı canlandıran Eğmen Kaya ise Çanakkale Savaşı’ndaki unutulmaz anı sahneye taşıdıklarını söyledi.