POLİTİKA - 19 Şubat 2017 Pazar 14:04

Cumhurbaşkanı Erdoğan bilinmeyen sırrı açıkladı!

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan bilinmeyen sırrı açıkladı!

Cumhurbaşkanı Erdoğan Gaziantep'te daha önce bilinmeyen bir sırrı açıkladı!

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gaziantep'te toplu açılış töreninde konuştu. Erdoğan, Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek'i bir dönem Merkez Bankası'nın başına getirmek istediğini ama dönemin cumhurbaşkanını bunu engellediğini ilk kez açıkladı. Erdoğan, "Mehmet Şimşek'i Merkez Bankası'nın başına geçirmek istedim. Dönemin Cumhurbaşkanı buna izin vermedi. Ya dedim Mehmet bey'in eşi başörtülü değil dedim. Ama yine ikna olmadı. Böyle cins hareketler olur mu? işte bu yüzden bu sistem değişmeli ve değişecek" dedi.

Erdoğan, El Bab operasyonunun tamamlanmak üzere olduğunu söyleyerek, sırada ise Münbiç ve Rakka’nın olduğunu ifade etti. Erdoğan, "Cerablus’u temizledik, durmadık. Oradan da Er-Rai’ye, Dabık’a indik. El-Bab’ta halloluyor. Bundan sonra sırada Münbiç var. ABD ile Koalisyon ile Suudi Arabistan ile mutabık kalırsak Rakka’yı da o katil sürüsünden temizleyeceğiz" diye konuştu.

İSİM VERMEDEN AHMET NECDET SEZER’İ ELEŞTİRDİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ahmet Necdet Sezer’in cumhurbaşkanlığı dönemindeki bir anısını anlatarak, tüm ısrarına rağmen Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek’i o dönem Merkez Bankası’nın başına getiremediğini ifade etti. Erdoğan, "Burada bir sırrımı açıklayacağım. Maliye bakanlığı yapan Başbakan Yardımcımız Mehmet beyi, bir dönem Merkez Bankası’nın başına getirmek istedim. O dönemin Cumhurbaşkanı olmaz dedi. Sayın cumhurbaşkanı niye olmaz dedim. Olmaz dedi. ’Bileyim, ikna olayım’ dedim. Yoksa Mehmet bey’in hanımı başörtülü zannediyor da onun için mi diye merak ettim. tekrar tekrar sordum Ama bir türlü kabul ettiremedik. Böyle bir devlet yönetimi olabilir mi? Mehmet beyi Merkez bankasının başına getiremedik. Böyle cins bir anlayış olmaz. Bunlar yaşanmasın istiyoruz. Sonra maliye bakanı yaptık, o ayrı bir konu. Onda onun kudreti yoktu" dedi.

"BU SİSTEMİ KENDİMİZ İÇİN DEĞİL, MİLLETİMİZ İÇİN İSTİYORUZ"

Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

"Biz siyasi çekişmelerle çok zaman kaybettik. Darbe, ekonomik krizlerle sürekli zaman kaybettik. 16 ayda bir hükümet kuruldu bu ülkede. Böyle bir ülkede istikrar, güven olur mu? Bunların olmadığı yerde kalkınma olur mu? Milletimiz istikrar, refah, huzur diye sarıldıkça, yoksulluk, darbe kiriz geldi. Halen kriz üreten bir sistemde ısrar ekmenin anlamı yok. Biz bu sistemi kendimiz için değil, milletimiz, ülkemiz için yapıyoruz. Ülkemizin Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemini geçmemizi istememizin sebebi, bizim de yaşadığımız, tecrübe ettiğimiz sıkıntılardır. Ben yaşadım. Dikkat edin, bu ithamı bize yöneltenler, hayatları boyunca ülke için dikili ağaçları, hayırlı hizmetleri yok. Biz 14 yıldır ülkeyi yönetirken, sistemin bize sağladığı kolaylıkta değil, şahsi kabiliyetimizle bunu başardık. Benim hükümette, bürokrasi ile iktidar partisi ile sıkıntım, sorunum yok. Bu ikili ilişkilerimiz. Uzun yıllar birlikte çalıştığımız arkadaşlarımızla uyumlu bir çalışmamız var. Bir ipte iki cambaz oynamaz derler. İki kişi arasında eninde sonunda çatışma olur. Bu geçmişte de oldu."

"GENÇLER 16 NİSAN SİZİN GÜNÜNÜZ"

Cumhurbaşkanı Erdoğan 16 nisan referandumunda evet oyu çıkması halinde gençlere seçilme hakkı da tanınacağını hatırlatarak, "Gençler, biliyorsunuz değil mi ne olacağını biliyorsunuz. 16 nisan sizin gününüz. Sizlere siyasetin yolunu açmayanlar, 16 nisan’da bunu görecekler. ‘Çocuklarla bu iş olur mu’ diyorlardı. Olur olur, bal gibi olur. Gence 16 nisanda yeni bir reform yeni bir gün doğacak. Seçme hakkını veriyorsun da, seçilmeyi niye vermiyorsun. Zor olan seçmektir, seçilmektir. Bir Genel Başkan, Taksim Meydanına 4 ayaklı merkep koysam seçtiririm diyordu. Onların mantığında seçilmek kolaydı, seçmek zordu. Batı da oluyor da, bizde niye olmasın. Dünyada 57 ülkede seçilme yaşı 18. Bizde niye olmasın. Benim dedem Fatih. Benim dedem 21 yaşında bir çağ kapatıp, açtı mı? Onun torunları da bunu yapar mı? 56 gün kaldı. Ben gençlerimize güveniyorum, inanıyorum. Siz kendinizi 15 Temmuz gecesi kendinizi ispat ettiniz. Tankların önünde duran gençlerimizi, F16’ların, bombalar yağdıran helikopterlerin, modern silahlar karşısında şahadete yürüyen gençlerimizi gördük. Gençlerime güveniyorum. 16 Nisan yeniden bir doğuş olacak. Yeni bir diriliş, ayağa kalkışın işareti olacak. Size inanmayan, güvenmeyenleri mahcup edecek bir neticeyi hep birlikte alacağız. 16 Nisan akşamı gözüm, Gaziantep sonuçlarında olacak ona göre. 2023 hedeflerine ulaşabilmek için sistemi değiştirmek zorundayız. Aksi takdirde 2053 ve 2071 vizyonları için yol açmamış oluruz" diye konuştu.

“TÜRKİYE İSTİKLAL VE İSTİKBAL MÜCADELESİNDE YOL AYRIMINDA”

Ülkenin istiklal ve istikbal mücadelesinde yol ayrımında olduğunu belirten Erdoğan, Ak Parti ve MHP’nin üzerine düşen görevi yerine getirdiğini kaydetti. Sıranın millette olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Türkiye istiklal ve istikbal mücadelesinde yeni bir yol ayrımında. Yürütme, yasama ve yargı organlarının görevlerini yeniden tanımlayarak, Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine gidiyoruz. İlk adımını 2007 anayasa değişikliğinde atmıştık. İkinci adımı 2014’te şahsımın halkımın oyu ile Cumhurbaşkanı seçilmesiydi. 16 Nisan’da anayasa değişikliği ile bu reformun üçüncü adımını atıyoruz. Hazır mıyız? Meclis, Ak Parti ve MHP gayreti ile üzerine düşeni yaptı. Şimdi sıra millet de, milli iradede. İşte biz de bu referandum sürecinde, halk oylamasında milletimizin tercihini en sağlıklı şekilde yapması için gayret gösteriyoruz. Türkiye demokrasi ile yönetilen bir ülkedir. Elbette herkes tercihinde hürdür, özgürdür. Ama milletimizin her bir tercihinin sonuçlarını bilmek hakkıdır. Bunun için toplu açılış törenlerini bir arada çıkarmak üzere, hem hasret gideriyoruz, hem de yeni Anayasa’yı anlatıyoruz" dedi.

"O KADAR YANLIŞ BİLGİLER ANLATILIYOR Kİ, BİLMESEK BİZ BİLE TEREDDÜTE KAPILACAĞIZ"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhalefetin yeni anayasa değişikliği ile ilgili yanlış bilgiler yaydığını kaydederek, "O kadar yanlış bilgiler yayılıyor ki, işin aslını bilmesek biz de tereddüde kapılacağız. Ne oluyor ya diyeceğiz. Anayasa değişikliğine ve Cumhurbaşkanlığı sistemine karşı çıkan gafiller, habire bir şeyler söylüyorlar ama hep yanlış söylüyor. Ne yazık ki yalan söylüyorlar" dedi.

"CHP’NİN DEDİĞİ GİBİ REJİM DEĞİŞMİYOR"

Erdoğan, Anayasa ile birlikte CHP’nin dediğini gibi rejimin değişmediğini vurgulayarak, "Anayasa değişikliği ile ilgili yeni yönetim şeklinin ne olduğunu ana hatları ile anlatmak istiyorum. Hala soru işaretleri olan varsa, bunları dinledikten sonra kararını vereceğine inanıyorum. CHP’nin dediği gibi rejim deşmiyor. Yürütme ortadan kalkmıyor. Meclis kapanmıyor. Yargı etkisiz hale getirilmiyor. Cumhuriyetimizin son asırdaki en büyük kazanımı inşallah 16 Nisan olacak. Demokrasiyi zayıflatmak şöyle dursun, güçlendiriyoruz. Ülkeyi yönetecek Cumhurbaşkanı’nı seçme yetkisini, tüm aracıları ortadan çıkararak, doğrudan millete veriyoruz. Bunun için sistemin adı bu. Milletim yetki ve sorumluluğu kime verdiğini bilecek ki gerektiğinde gelsin yakasına yapışsın. Herkesin işi ile meşgul olmasını sağlıyoruz. Mevcut durumda yürütme ve yasama, aynı partinin aynı kadronun kontrolü altındadır. Yeni anayasa ile yürütmeyi temsil eden Cumhurbaşkanı ayrı seçiliyor, Meclisi yönetenler ayrı seçiliyor. Ama aynı gün yapılan seçimle belirleniyor. Eskiden cumhurbaşkanının vatana ihanet dışında yargılanabilmesi mümkün değildi. Şimdi meclis araştırması, genel görüşme, yazılı soru yolları, ile meclisin bilgi edinme ve denetleme yetkisi güçlendiriliyor. Cumhurbaşkanının yaptığı tüm işlerden dolayı yargılanabilmesinin yolu açılabiliyor. Hangisi isterse seçimini yapabilir, yani cumhurbaşkanı seçimlere gidebilir mi gider, ama gittiği zaman, kendisinin de süresi dolar. Yeniden seçilmek durumdadır. Hem milletvekili seçimi, hem Cumhurbaşkanlığı seçimi aynı anda yapılıyor. En fazla iki dönem yani 10 yıl görev yapabiliyor. Değişim, yenilenmenin önünün tıkamaya kimsenin hakkı yok" şeklinde konuştu.

"FARKLI ZENGİNLİKLERİN BİR ARADA OLMAYACAĞINI SÖYLEYENLER GAZİANTEP’E BAKSIN"

Gaziantep, 1.5 yılda terörle mücadelede, askeri, polisi ile 33 şehit verdiğini hatırlatan Erdoğan, "Yetmedi. Bu şehirde PKK ve DEAŞ’in alçak saldırılarında 70’e yakın sivili şehit verdik. 15 Temmuz darbe girişiminde 3 Gaziantepli kardeşimiz şahadet makamına erişti. Bu şehir gazilik unvanını ulufe olarak almamıştır. Kanıyla canıyla, yüreği ile sonuna kadar hak etmiştir. Gaziantep gazi unvanının sürekli tazeliyor. Buradaki kardeşlik ve birlik beraberlik dayanışma, üretim, emek vatan sevgisi, tüm bölgeye Türkiye’ye örnek gösterilecek seviyede. Her kim ki, bu ülkede farklı kökenli insanlar bir arada yaşayamaz derse gelsin Gaziantep’e baksın. Tüm Antepliler, tek yürek, tek yumruk işte burada. Her kim ki, bu ülkede, farklı mezhep, meşreplerden insanlar bir arada yaşamaz diyorsa gelsin, Gaziantep’e baksın. Türkiye’nin 80 vilayetinden gelen herkesi bağrında barındıran, aş, iş veren Gaziantep bu kadirşinaslığının bereketini görüyor. Bazı yerlerde sıkıntı varken, Gaziantep’teki fabrikalar, iş yerleri harıl harıl çalışıyor. Nerede hareket orada bereket" dedi.

"İSTİHDAM SÖZÜNÜ TUTMAYANLARI İFŞA EDECEĞİM"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, başlattığı istihdam seferberliğine verilen destekten memnun olduğunu belirterek, bu kapsamda verilen istihdam sözlerinin takipçisi olacağını kaydetti. Sözünü tutmayanları ifşa edeceğini söyleyen Erdoğan, "Geçtiğimiz günlerde istidam seferberliği başlattık. Gaziantep organize sanayi bölgesi, bu kampanyada 15 bin ilave istihdam planlaması ile katıldığını öğrendim. Çok memnun oldum. Vali bey bu taahhüdü takip edecek. 15 bin kişi Gaziantep Organize Sanayi’de iş başı yapacak. Hepsinin takipçisiyim. Söz verip de yerine getirmeyeni ifşa edeceğimi, belirtmek isterim. Suriye’deki sıkıntılar sona erdiğinde Gaziantep çok büyük bir atılımın içerisine girecek. Şimdiden hazırlıklarınızı yapın. Güzel günler sizleri, bizleri bekliyor" diye konuştu

Erdoğan, Gaziantep’e gerçekleştirilen yatırımların bölgeye ve bölge halkına hayırlı olmasını dileyerek, açılış kurdelesini kesti.

Lider Olgun - Orhan Erkılıç - Serhat Demir 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir İzmir Büyükşehir’den öğrencilere ücretsiz yemek İzmir Büyükşehir Belediyesi, kentteki 6 noktada üniversite öğrencilerine ücretsiz yemek dağıtımını sürdürüyor. Büyükşehir bünyesindeki aşevinin ürettiği sağlıklı, lezzetli ve hijyenik yemekler günde 3 bin kişiye ulaşıyor. İzmir’de üniversitede okuyan ve hizmetten faydalanan öğrenciler uygulamadan mutlu. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin üniversite öğrencilerine sunduğu ücretsiz sıcak yemek uygulaması devam ediyor. Büyükşehir Belediyesi bünyesindeki aşevinde üretilen sağlıklı ve lezzetli yemekler, Ege Üniversitesi içi metro durağı, Katip Çelebi Üniversite içi kız yurdu yakını, Bakırçay Üniversitesi içi, Demokrasi Üniversitesi önü, İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü (İ.Y.T.E.) içi kütüphane önü, Dokuz Eylül Üniversitesi Tarık Akan Gençlik Merkezi önünde bulunan 6 noktadan üniversite öğrencilerine ulaştırılıyor. Sağlıklı, hijyenik yemekler İzmir Büyükşehir Belediyesi bünyesindeki Aşevleri Şube Müdürlüğü’nde gıda mühendisi olarak görev yapan Melisa Mete, "Kentimizde bulunan 6 devlet üniversitesinde hafta içi günlük ortalama 3 bin kişilik sıcak yemek dağıtıyoruz. Günümüz olumsuz ekonomik şartlarında üniversite öğrencilerinin bir öğününü karşılayarak bütçelerine destek sağlamayı amaçlıyoruz. Şehir dışından evlatlarını eğitim alması için gönderen ailelerin de olumlu dönüşleri bizi çok mutlu ediyor" dedi. Ülkemizde özellikle son dönemde fiyatların artmasıyla gıda üretiminde tağşiş konusunun gündeme geldiğini belirten Mete, "Bu yüzden Büyükşehir Belediyesi’nin aşevinde sağlıklı hijyenik koşullarda üretilen besin değeri yüksek ürünleri öğrencilerle buluşturuyoruz. Günlük taze ürün üretiyoruz Sürekli denetim ve kontrol yapıyoruz" diye konuştu. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin sosyal belediyecilik anlayışıyla yaptığı projelerin vatandaşlar için çok kıymetli olduğunu belirten Mete, "Başkanımız Dr. Cemil Tugay da bu konuda çok hassas. Öğrenciler için çalışmalarımız devam edecek" diye konuştu. Öğrencilerin yüzleri gülüyor Öğrenciler projeden dolayı mutlu. Samet Güvenç, ücretsiz yemek uygulamasının günümüz koşullarında çok doğru bir çalışma olduğunu belirterek "Öğrenciler olarak zor dönemlerden geçiyoruz. İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkür ederim. Sağ olsunlar, var olsunlar" dedi. Öğrenci Melis Boz ise iyi hizmet vurgusu yaparak "Tertemiz hazırlanmış yemekler yiyoruz. Dışarıda yüksek fiyatlar varken ücretsiz yemeğe erişmek bizim için güzel oluyor. Sık sık geliyoruz" diye konuştu. Hizmetten yararlanan Yunus Arpacıoğlu da, "Haftanın beş günü buradayız. Gayet memnunuz. Yemekler de iyi" dedi. Öğrenci Ebrar Sedefoğlu, dışarıda yemeğin çok pahalı olduğunu söylerken, hizmetin devam etmesini istediğini belirten Arda Karaburun, "Ekonomik açıdan bizim için çok iyi oluyor. Çünkü yemek gerçekten çok pahalı. Bir öğün de olsa kendimizi kurtarıyoruz" ifadelerini kullandı.
Kars Kars’ta Ramazan ayında aşıklık geleneği yaşatılıyor Kars’ta, yüzyıllardır süregelen "aşıklık geleneği", Ramazan ayında da yaşatılmaya devam ediyor. İftar sonrası Aşıklar Kültür Evi’nde bir araya gelen vatandaşlar, ustaların saz eşliğinde dile getirdiği türküleri, manileri ve hikayeleri dinleyerek sahura kadar süren keyifli sohbetlere eşlik ediyor. Kars’ın köklü kültürel miraslarından biri olan bu gelenek, usta-çırak ilişkisiyle kuşaktan kuşağa aktarılıyor. Aşıklar, Ramazan gecelerinde hem dini içerikli manilerle hem de sevda, kahramanlık ve hiciv dolu atışmalarla dinleyicileri mest ediyor. "Aşıklık geleneğinin genç nesillere aktarılması gerekiyor" Aşıklar Kültür Evi’nde aşıklık geleneğinin yaşatıldığını ifade eden Belediye Başkanı Prof. Dr.Ötüken Senger, "Aşıklı geleneği Dede Korkut’tan başlayıp, günümüze kadar devam eden bir gelenek, bizim öz kültürümüz, geleneğimiz, bu aşıklarımızı yetiştiren bu seviyeye getiren ve bu geleneği yaşatan aşıklarımıza uzun ömürler diliyorum. Aşıklıkta önemli olan bir nokta var ki bu da genç nesillere aktarılması ve genç açıklarında yetiştirilmesi gerekiyor" dedi. Vatandaşların aşıklık geleneğinin devam etmesi için manevi destek olması gerektiğini belirten Aşık Ayhan Şimşekoğlu, "Mesleğimiz eşsiz ve emselsiz bir meslek ama alıcısı olmayan bir meslek. Bizim halkımızdan beklentimiz, sadece geçim kaynağı para, pul değil, manevi destek verseler aşıklık kültürü daha şahlanır, daha ileri adımlar atılır. Daha güzel ortaya projeler konulur. Sanatın anlamı daha güzel olur" diye konuştu. Aşık Mahmut Karadaş, "Rahmetli Sabri Şimşekoğlu’nun yanında 10 yıl çıraklık yaptım. Daha sonra Çobanoğlu kahvesinde çaldım. Bu kültür kahveden başladı zaten, aşıklık geleneği kahve kültürüdür. Kahvede insanlar gelir otururlar, çaylarını içerler. Aşıklar ramazanda ve diğer günlerde atışmalarını yaparlar, açıklık geleneği farklı bir kültürdür" diye konuştu. Öte yandan Ramazan’ın manevi atmosferinde, Kars’ın sokaklarında yankılanan saz sesleri ve karşılıklı atışmalar, hem yerli halkı hem de şehre gelen ziyaretçileri büyülemeye devam ediyor.
Artvin Macahel Geçidi’nde çığ tehlikesi devam ediyor Artvin’in bir 850 rakımlı Macahel Geçidi’nde 3 metreyi bulan kar kalınlığı ve çığ tehlikesi nedeniyle 6 köyün yolu 25 gündür kapalı durumda bulunurken, ekipler yolu açmak için çalışmalarını sürdürse de çığ riski nedeniyle çalışmalar sık sık duruyor. Macahel Geçidi´nde çığ tehlikesi devam ediyor. Bölgede kar kalınlığının 3 metreyi aştığı noktalarda çığ riski nedeniyle tedirginlik yaşanıyor. Yaklaşık 25 gündür Macahel vadisinde yer alan 6 köyün yolu yoğun kar yağışı sonrası yaşanan çığ tehlikesi nedeniyle ulaşıma kapalı bulunuyor. Ekipler, bölgede yolu açmak için yoğun çaba sarf ederken, zaman zaman çığ düşmesi nedeniyle çalışmalarını durdurmak zorunda kalıyor. Zirveye yakın bir noktada, ormanlık alandan aşağıya inen çığ anı, bir vatandaş tarafından cep telefonu kamerasıyla kaydedilirken, görüntülerde, çığın büyük bir gürültüyle aşağıya doğru indiği ve etkili bir şekilde bölgeyi kapladığı görülüyor. Macahel bölgesi, coğrafi konumu ve yüksek rakımı nedeniyle kış aylarında sık sık çığ tehlikesiyle karşı karşıya kalıyor. Yetkililer, bölgedeki çığ riskine karşı vatandaşları uyarırken, ekiplerin yolu açmak için çalışmalarını aralıksız sürdürdüğünü belirtiyor. Ancak hava koşulları ve çığ tehlikesi nedeniyle çalışmaların ne zaman tamamlanacağı henüz netlik kazanmış değil.