SAĞLIK - 02 Mart 2018 Cuma 06:33

'Çocuklar günde 1 saatten fazla kulaklık kullanmasın'

A
A
A
'Çocuklar günde 1 saatten fazla kulaklık kullanmasın'

Prof. Dr. Mete Kıroğlu, Dünya İşitme Günü nedeniyle yaptığı açıklamada, çocukların günde 1 saatten fazla kulaklık kullanmamasını belirtirken, yüksek sesli müzik dinleme nedeniyle 9-15 yaş grubunda işitme kayıplarının ortaya çıktığını söyledi.

Dünya Sağlık Örgütü, bu yıl Dünya Kulak ve İşitme Günü'nde 'Geleceği Dinle' temasıyla dünya çapında işitme kaybına uğramış kişilerin sayısındaki artışa dikkat çekti. 3 Mart Dünya Kulak ve İşitme Günü nedeniyle Türk Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Derneği, İstanbul'da bir otelde basın toplantısı düzenledi. Dernek de özellikle çocuk ve gençlerde teknolojiye bağlı olarak artan işitme kayıpları hakkında açıklamalar yaptı. Toplantıya Türk Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Derneği Başkanı Prof. Dr. Mete Kıroğlu, Prof. Dr. Mahmut Tayyar Kalcıoğlu, Prof. Dr. Can Alper Çağıcı ve çok sayıda basın mensubu katıldı.

Teknolojini işitme sağlığına zararlarına değinen Prof. Dr. Mete Kıroğlu, ''Ortamdaki sesin artması zararlı. Eskiden doğada yaşayan insanların şehirde yaşamasının verdiği ses de değil, kullandığımız cihazlarla ilgi olan problem. Cep telefonlarıyla müzik dinlemeyen şuanda yok. Yüksek sesli müzik dinleme nedeniyle ne yazık ki 9-15 yaş grubunda işitme kayıplarının ortaya çıktığını görüyoruz. Eskiden böyle bir veri yoktu. Bunlar, özellikle teknolojisi gelişmiş olan ülkelerden gelen veriler. Bunu kulaklık kullanımının yoğunlaşmasına bağlamak mümkün. Bu konudaki önerimiz; çocuklar günde 1 saatten fazla kulaklık kullanılmasın. Sesin yüksekliği 10 üzerinden 6'nın üzerine çıkmasın. Aynı gün başka yüksek ses alacaksa dinleme süresini, aldığı süreye göre azaltsın'' şeklinde konuştu.

Kulaklık seçimi önemli

Kulaklık seçimine dikkat çeken Prof. Dr. Kıroğlu, ''Kulak içi cihazların daha fazla zarar verebileceğini düşünüyorum. Kulak üzeri olan cihazların o açıdan belki daha sağlıklı olabilir. Olmazsa olmaz konulardan bir tanesi kulaklığın kaliteli olması, kullandığımız cihazların otomatik ses kontrolü ve bizi uyarın sistemlerin olması oldukça yararlı olur'' ifadelerini kullandı.

''Tıptaki en büyük buluşlardan bir tanesi biyonik kulak''

Teknolojini işitmeye sağladığı yararlardan bahseden Prof. Dr. Mete Kıroğlu, ''Tıptaki en büyük buluşlardan bir tanesi biyonik kulak. Bu sayede çocukların sağır ve dilsiz olması tarihe karıştı diyebiliriz. Hayatlarının ilk 3 ayında tanı koyarsak ve 6'ncı ayında bu çocukları cihazlandırırsak işitmesinin nerede olduğunu daha iyi anlıyoruz. Eğer 1 yaşında işitme cihazı ile duyamayacaklarsa biyonik kulak ameliyatı yapıyoruz. Biyonik kulak gerçekten harika. Bu cihaz sayesinde çocuklar duyabiliyorlar, konuşabiliyorlar ve yaşıtlarıyla aynı eğitimi alabiliyorlar. 20 sene önce böyle şansları yoktu. Teknolojinin bu konuda sağırlığı sona erdirdiğini belki de söylemek mümkün'' dedi.

Yenidoğanlarda ve gençlerde işitme kaybının neden olduğu bazı olumsuzluklar hakkında bilgi veren Prof. Dr. Mahmut Tayyar Kalcıoğlu, ''Yenidoğan eğer işitme özürlü olarak doğmuşsa bu beraberinde konuşma özrünü de getirecek demektir. İşitme ve konuşma özürlü olarak yaşamına devam edecek demektir. Mutlaka işitme engelinin olup olmadığını tanılanmalı ve varsa buna yönelik tedavi sağlanmalı. Eğitim çağlarındaki çocuklarda okul başarısını ve çevreyle iletişimini bozabilmekte. Orta kulaktaki sıvı toplanması ve farklı nedenlerle gelişen işitme kayıpları, çocuğun hırçın olmasını, huysuz olmasını ve ders başarısının düşmesini beraberinde getirebilmekte. Televizyonun sesini fazla açıyorsa bu şekilde bunları fark edebiliriz. Bunları görünce acaba bir işitme problemi var mı diye düşünerek mutlaka teşhis ve tedavi yoluna gitmemiz gerekir'' ifadelerini kullandı.

''Yenidoğanlarda basit testlerle işitme kaybı tespit ediliyor''

Yenidoğanlarda işitme kaybının nasıl tespit edilebileceği konusunda açıklama yapan Prof. Dr. Kalcıoğlu, ''Önerilen; 1 ay içinde testleri yapmak. Günümüzde artık hastanelerde doğumlar yapılıyor. Eve gittikten sonra çocuğu çağırıp testini yapmak zor. Yenidoğan bebek, hastaneden taburcu olmadan önce çocuğu incitmeyecek basit testlerimiz var. Oto akustik emisyon ya da iç kulak ölçümü (BERA) testleri değimiz testlerle kolay tespit ediyoruz. Bu yapılan testlerde bir sorunla karşılaşmamız çocuğun duymadığı anlamına gelmiyor. Bize uyarı veriyor. Biz sonraki test aşamasına geçmemizi gerekli kılıyor'' dedi.

Prof. Dr. Kalcıoğlu, sözlerini şöyle sonlandırdı: ''Çocuklar bizim geleceğimiz. Biz, onlara iyi bir gelecek sağlamakla yükümlüyüz. Başarılı bir gelecek, iyi bir işitmeyle ve bunun sağlayacağı iyi bir sosyo-psikolojik gelişme ve konuşmaya sağlayacaktır. O halde biz, bu çocukların duymasına özen göstererek duyarlı olmalıyız''.

Adem Gürer

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Akseki’de alabalık tesisi kurulacak Antalya Büyükşehir Belediyesi, Akseki’de alabalık yetiştiriciliğini desteklemek ve yaygınlaştırmak üzere çalışma başlattı. Antalya Büyükşehir Belediyesi Akseki Değirmenlik Mahallesi, Gözbaşı Mevkiinde alabalık çiftliği kurmak için çalışma başlattı. Kurulacak tesis için oluşturulan ekipteki Akdeniz Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Jale Korun, Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyeleri Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu, Prof. Dr. Nalan Gökoğlu, Emekli Öğretim Üyesi Ferhat Çağıltay, Antalya Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı’ndan Araştırma Geliştirme Proje Şube Müdürü Dr. Deniz İlaslan ile birlikte Akseki’de teknik inceleme yaptı. Projelendirme çalışması başladı 5 bin 783,53 m2 alana sahip iki katlı kagir lokanta ile değirmen ve tarla niteliğine sahip olan alanın düzenlenmesi ve gökkuşağı alabalığı yetiştiriciliği yapılarak aktif hale getirilmesi amacıyla işletmeye yapılan ziyaret sonrası teknik heyet tarafından rapor hazırlandı. Buna göre tesiste yapılacak gökkuşağı alabalığı üretiminin yıllık 15 ton olması planlanıyor. Alanda yapılacak iyileştirme çalışmaları kapsamında üretim için 5 adet beton havuz yapılacak. Mevcut işletmede yer alan su toplama alanının etrafı düzenlenerek, oluşturulacak yapay havuza bırakılacak belli sayıdaki gökkuşağı alabalıklarının gelen misafirlerce sportif oltacılık ile yakalanarak bir çeşit dinlence sahasına dönüştürülmesi planlanıyor. İşletmenin ana su kaynağından çıkan ve buradan atıl durumdaki eski değirmen binasının çarklarına dökülen sular, dinamo sistemi ile elektrik enerjisine dönüştürülecek. İşletmenin elektrik ihtiyacının bir kısmı da bu şekilde karşılanmış olacak. Yeni istihdam alanı Sağlıklı ve değerli bir protein kaynağı olan alabalık yetiştiriciliğini yaygınlaştırmak ve geliştirmek için çalışmalarını sürdüren Antalya Büyükşehir Belediyesi’nce Akseki’de kurulması planlanan alabalık tesisinde teorik ve uygulamalı eğitimlerin yanı sıra, uygun alanlara çiftlikler kurularak alabalık yetiştiriciliğinin yaygınlaştırılması hedefleniyor. Bu sayede kentin iç kesimlerinde alabalık yetiştiriciliği yaygınlaştırılarak yeni istihdam alanları sağlanmış olacak.
Nevşehir Kahveci Dağı konaklamalı orman parkı hizmete açıldı Nevşehir Belediyesi tarafından yapımı gerçekleştirilen Kahveci Dağı Konaklamalı Mesire Alanı’nın 3. Etabı ve Türk Tarihine Yolculuk Projesi kapsamında Türk Devletleri Anıtı görkemli bir açılış töreniyle kapılarını ziyaretçilerine açtı. Kahveci Dağı Konaklamalı Orman Parkı’nın ilk 2 etabı geçen yılın sonunda tamamlanmış ve hizmete açılmıştı. Park, ziyaretçilere çeşitli sosyal etkinlikler yapma olanağı sunarken ailelerin ve doğa tutkunlarının keyifle vakit geçirebileceği bu alan, aynı zamanda şehrin doğal yapısıyla uyumlu bir mekan olarak tasarlandı. Şiir okuyarak konuşmasına başlayan Nevşehir Belediye Başkanı Rasim Arı yaptığı açıklamada "Restorasyon beraberinde planlama ve icraat olarak üçe ayırdığımız bir dönemden geçiyoruz. Nisan ayından itibaren şehri şantiyeye çevireceğimizi söylemiştik. Mahallelerde her gün yaptığımız çalışmaları görüyorsunuz. Büyük alt yapı hamlesini başlattık şimdi sırayla diğer bütün projeler geliyor. Bu şehir hak ettiği değerden ve hak ettiği hizmetten fazlasını görecek. Hep birlikte buna şahitlik edeceksiniz. Daha yeni başlıyoruz, burası kafeteryaların, restoranların şimdi temeli atıp inşallah kurban bayramında hizmete alacağımız bungalov turistik mekanların, mangal alanlarının, çocuk oyun alanlarının, dinlenme alanlarının, seyir terasının ve şelalenin kısaca her insanımıza, her yaştan insanımıza hizmet verecek alanın açılışını yapıyoruz. Şu an üzerinde bulunduğumuz Türklük Anıtında ise 16 tane farklı şehirlerde yaşamış ve içerisindeki ihanetlerle yıkılmış Türk Devletlerimize ait bilgilendirmeler ve bayrakları var. İnşallah bugün yeniden bir milattır. Lütfen bizi izlemeye devam edin, her hafta bir temel her ay bir açılışla karşınızda olacağız. Üçbuçuk yıl içerinde bu şehrin altyapı ve üstyapı gibi bir problemi kalmayacak. Son bir buçuk yıl içinde daha büyük daha vizyoner işlere şehre değer katacak vakit hazırlayarak inşallah bu şehre verdiğimiz söze ve gösterdiğiniz vefaya karşılık vefamızı gösterip alnımızın akıyla çıkacak ve yapılan bütün hizmetleri alkışlayacağız. Bizi yalnız bırakmadığınız için bütün konuklarımıza teşekkür ediyorum. Şehrimize hayırlı uğurlu olsun" diye konuştu. Türkmenistan Büyükelçisi Mekân Ishan Guliyev’in selamlama konuşması sonrası EkoAvrasya Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Ömer Önal Kerkük’ten getirilen toprağı Nevşehir Belediye Başkanı Rasim Arı’ya hediye etti. Büyük Türklük Anıtının açılışı sonrası anıt bayraklar konuklar tarafından ziyaret edilirken açılışın hemen devamında Bungalov evlerinin temel atma töreni gerçekleştirildi. Alanın içerisinde kafe ve restoran, çocuklar için oyun alanları, yürüyüş yolları, bungalov evler, barbekü alanları ve Kayaşehir manzaralı seyir terası bulunuyor. Ayrıca ziyaretçiler için bir gözlem kulesi de inşa edilerek bölgedeki doğal güzelliklerin panoramik şekilde izlenmesine imkan sağlandı. Nevşehir’de bu projeyle konaklamalı orman parkının yerel turizme ve sosyal hayata katkı sağlaması bekleniyor. Açılış törenine Nevşehir Belediye Başkanı Rasim Arı’nın ev sahipliğinde Türkmenistan Büyükelçisi Mekân Ishan Guliyev, JAKEM Komutanı İlyas Uysal, EkoAvrasya Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Ömer Önal, Siyasi Partilerin İl Başkanları, İlçe Belediye Başkanları, il genel meclis üyeleri, belediye meclis üyeleri, Sivil Toplum Kuruluşlarının temsilcileri, devlet kurumlarından yetkililer ve binlerce vatandaş katıldı.
Trabzon Trabzonlu turizmcileri yaklaşan turizm sezonu öncesi belirsizlik endişelendiriyor Turizmciler geçen yıl turizmde yaşanan durgunluğun şehri ve sektörü derinden etkilediğini belirterek bu yıl ise sezonun nasıl geçeceğini kestiremediklerinden yakınıyor. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan turizmci Ahmet Akyüz, geçtiğimiz yıl turizmde yaşadıkları durgunluğun tüm sektörü ve Trabzon’u derinden etkilediğini söyledi. Akyüz "Bu yılın nasıl geçeceğini ise henüz kestiremiyoruz. Ancak, ivme ne tarafa dönerse dönsün hazırlıklı olmalıyız. Eskiden, turizm pastası büyük olduğu için hatalarımız veya illegal çalışanlar gözümüze çarpmıyordu. Pastanın küçülmesiyle birlikte her şey daha görünür hale geldi. Artık hata kabul edemeyecek durumdayız. Bundan sonra her şeyin yasal çerçevede yapılması ve herkesin işini gereği gibi yapması gerekiyor" dedi. Şehrin turizmden pazar payını artırmak amacıyla çeşitli çalışmalar yaptıklarını belirten Akyüz "Sosyal medya fenomenleri, gazeteciler, seyahat acenteleri ve turizm çalışanlarını şehrimize davet ediyoruz. Bu sayede Trabzon’un olumlu bir şekilde tanıtılmasını sağlamaya çalışıyoruz. Bu çalışmalarımızda Trabzon Valiliği, Trabzon Büyükşehir Belediyesi, DOKA ve Turizm İl Müdürlüğü gibi kurumlarla iş birliği yaparak şehrin ortak paydasında buluşmayı başardık. Yakın zamanda gerçekleştireceğimiz Katar Trabzon Günleri’nde de bu paydaşlarla birlikte Trabzon Dernekler Federasyonu’nun katkılarıyla Trabzon Turizm Yatırım ve Gastronomi Festivali’ni düzenleyerek farklı ülkelerde pozitif algı oluşturmayı hedefliyoruz. Önümüzdeki aylarda Dubai Turizm Fuarı’na katılacağız. Ayrıca, sezon öncesinde Arap dünyasının tanınmış fenomenlerini şehrimize davet ederek Trabzon’un tanıtımını daha etkili bir şekilde yapmayı planlıyoruz. Hepimizin bildiği ve dile getirdiği bir gerçek var; 3 aylık bir turizm sezonu artık bize yetmiyor. Pratik zekâsıyla bilinen insanlarımız bu soruna bir çözüm bulmalı. Artık pansuman tedavilerle bu işin yürümeyeceğini kabul etmeliyiz" diye konuştu. Ahmet Akyüz, şehir olarak Trabzon’un yapması gereken en önemli işlerden birinin de kış turizmini geliştirmek olduğunu ifade ederek "Kış turizmi olmadan Trabzon’un sıkıntıları hiçbir zaman bitmeyecek. Türkiye Dağcılık Federasyonu’nun kış için kayak merkezi olabilecek dağ araştırmasında Uzungöl dağlarının, kar kalitesi, doğal pistleri ve hem profesyonel hem de amatör kayakçılar için sunduğu imkânlarla kış turizmi için muazzam bir potansiyele sahip olduğu belirtildi. Dünyada ilk 10’a girebilecek kayak merkezi olması muhtemel yerlerden biri. Bu bölgede oteller hazır, sadece teleferik ve lift sistemlerinin kurulması gerekiyor" şeklinde konuştu.