EKONOMİ - 21 Şubat 2023 Salı 11:14

'Borsada deprem-seçim gündemi ile bekle-gör dönemi yaşanıyor'

A
A
A
'Borsada deprem-seçim gündemi ile bekle-gör dönemi yaşanıyor'

Borsanın güncel durumunu değerlendiren ALB Yatırım Yurt İçi Piyasalar Direktörü Barış Eniş, “Borsada kısa vadeli beklentiler, geçen yılki gibi hızlı bir yükseliş ivmesini destekleyecek kadar kuvvetli değil. Ancak mevcut şartlarda 4200-4400 bandının aşağı kırılmasını gerektiren olumsuz bir durum da gözükmüyor. Bu sebeple kısa vadede 4200-5800 gibi geniş bir aralıkta bekle-gör dönemi geçireceğiz gibi görünüyor” dedi.

3 Ocak’ta 5704,82 ile zirve yapan endeks, risk iştahının azalması ile birlikte kâr realizasyonu dönemine girdi. Seçim beklentisi ile başlayan 2023’e, yaşanan deprem felaketi de damga vurdu. Bu süreçte endeks, 4500 seviyesinin de altını test etti. Deprem sonrası bir takım tedbirlerin devreye girmesi ve beklentili sektörlerin hareketlenmesiyle birlikte endeks tekrar 5000 puanın üzerine çıksa da, (20 Şubat kapanışına göre) zirvesinin hala yüzde 10,80 gerisinde bulunuyor. Endeksi taşıyan beklentili sektör hisselerinde ise tarihi yüksek seviyeler görülüyor.

Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan ALB Yatırım Yurt İçi Piyasalar Direktörü Barış Eniş, “Endeks bazında yüzde 196 gibi olağanüstü performans gösterilen 2022’nin ardından, borsada kâr realizasyonları aslında normal karşılanmalı. Bunun için bazı şartların oluşması gerekiyordu, 2023’te bunlar yavaş yavaş ortaya çıkmaya başladı. ABD Merkez Bankası’nın faiz hadlerinde zirveye yaklaşmış olması beklentileri ile birlikte, altın ve kriptolarda bir kıpırdanma gözlemleniyor. İçeride de faizlerde yukarı yönlü hareket yaşanıyor. Geçen yıl rakipsiz olan borsanın yanına; bu yıl altın, kriptolar ve mevduat, bir alternatif olarak geldi” dedi.

“Orta-uzun vadeli bakılmalı”
Borsa için orta ve uzun vadede beklentilerinin ‘pozitif’ olduğunu vurgulayan Barış Eniş, “Burada daha kısa vade diyeceğimiz 3-6 aylık süreci atlatıp, bazı belirsizliklerin netleşmesini bekleyeceğiz. Bu anlamda içeride en önemli gündem maddesi seçimlerdi. Şimdi buna deprem felaketi eklendi. Yatırımcılar da güvenli liman diyebileceğimiz altın, mevduat ve KKM tarafına bir miktar kaymaya başladı. Borsada kısa vadeli beklentiler, geçen yılki gibi hızlı bir yükseliş ivmesini destekleyecek kadar kuvvetli değil. Ancak mevcut şartlarda 4200-4400 bandının aşağı kırılmasını gerektiren olumsuz bir durum da gözükmüyor. Bu sebeple kısa vadede 4200-5800 gibi geniş bir aralıkta bekle-gör dönemi geçireceğiz gibi görünüyor” diye konuştu.

Hangi sektörler öne çıkacak?
Borsanın bekle-gör döneminde yatırımcılara orta ve uzun vadeli fırsatlar sunabileceğini ifade eden Barış Eniş, sözlerini şöyle tamamladı: “Endekste 5704 zirvesinden itibaren yaşanan gerileme sırasında; birçok sektör ve hissede piyasa çarpanları ve değerleme bakımından fırsat diyebileceğimiz seviyelere yaklaşıldığını görebiliyoruz. Kârlılığı sermayesinden oldukça yüksek şirketlerden ‘yüksek oranda bedelsiz sermaye artırımı’ haberleri geliyor. Öte yandan birçok hissede geri alımlar yaşanıyor. Deprem yaraları hızla sarılıyor. Bu süreçte öne çıkabilecek ilk sektörlerde hareketlilik başladı zaten. Seçim belirsizliğinin de ortadan kalkmasıyla birlikte; çimento ve demir-çelik sektörüne, sınai, havacılık, gıda, perakende, beyaz eşya ve mobilya sektörlerinin dahil olabileceğini söyleyebiliriz. Endekste, 4800-4600 bandına yaklaşıldıkça tepki alımlarının geldiğini görüyoruz. Bu bölgeyi, mevcut şartlar altında orta-uzun vadeli portföyler için, kademeli şekilde ağırlık artırılabilecek seviyeler olarak görüyoruz. Yine kısa vadeli olarak baktığımızda; mart ayında MSCI ve FTSE endeks değişimleri ile birlikte, bu fonlardan gelecek para girişi de piyasaya moral olacaktır.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Yenidoğan Çetesi davasında örgüt lideri Fırat Sarı: "Tıp merkezlerinden hastaların alınması gerekiyor, size gelmezse başka bir hastaneye gidiyor" İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi’nin yöneticileri ve üyelerinin yargılandığı davanın görülmesine altıncı gününde devam ediliyor. Duruşmada örgüt lideri Fırat Sarı’ya üye hakim ve cumhuriyet savcısı tarafından sorular yöneltildi. Savcının “Hasta diye bahsettiğimiz kişiler yeni doğan yoğun bakım hastaları, benim mantığımda bu artırılacak bir şey değil ki. Estetik gibi bir alan değil. Nasıl bir artırım olabilir?” sorusuna Fırat Sarı, “Tıp merkezlerinden hastaların alınması gerekiyor. Size gelmezse başka bir hastaneye gidiyor” yanıtını verdi. Sarı savunmasında, “Ben genel olarak bir ihmal eksiklik olduğunu düşünmüyorum. Biz elimizden geleni yaptık. Genel olarak bir eksiklik yaşandığını söyleyemem” dedi. İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi yöneticisi ve üyesi 22’si tutuklu toplam 47 sanığın yargılandığı dava altıncı gününde devam ediyor. Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından adliyenin konferans salonunda görülen duruşmada, Medisense şirketinin sahibi olan, anlaşma yaptığı hastanelerin yenidoğan yoğun bakımlarını işleten, bebeklerin ihmalen ölmesine neden olan örgüt lideri Doktor Fırat Sarı’ya hakim ve Cumhuriyet savcısı soru yöneltiyor. “Tıp merkezlerinden hastaların alınması gerekiyor, size gelmezse başka bir hastaneye gidiyor” Duruşmada üye hakim tarafından, “Sizin hastaneler ile anlaşmanız tam olarak neydi?’ sorusu soruldu. Fırat Sarı soruya “Bize başvuran hastane yöneticileri oluyor. Bir aksaklık, sorun vardır bana bunun için ulaşırlar. Hemşire eksikliği vardır, doktor eksikliği vardır. Bunun için beni ararlar” dedi. Savcının “Bir konuşmanda ‘bu sistemden herkes nasipleniyor’ diyorsun, bu sistem nedir?” sorusuna ise Fırat Sarı, “Ticari bir ilişkiden bahsediyorum” diye cevap verdi. Cumhuriyet savcısı sanık Sarı’ya “Bir süre epikrizleri aynı yazacağız, ciddi zararımız var diyorsun, bu konuşman dahilinde cevap verir misin?” şeklinde soru sordu. Sanık, “Ben konuşmayı hatırlamıyorum. Ama epikrizler aynı yazılır zaten” cevabını verdi. Savcının, “Hasta diye bahsettiğimiz kişiler yeni doğan yoğun bakım hastaları, benim mantığımda bu artırılacak bir şey değil ki. Estetik gibi bir alan değil. Nasıl bir artırım olabilir?” sorusuna ise Fırat Sarı, “Tıp merkezlerinden hastaların alınması gerekiyor. Size gelmezse başka bir hastaneye gidiyor” yanıtını verdi. “Ben genel olarak bir ihmal, eksiklik olduğunu düşünmüyorum. Biz elimizden geleni yaptık” Savcının “Neden çalışanlarının üzerine şirket kuruyorsun ve kurmaya çalışıyorsun? Her şeyim legal diyorsun neden başkasının üzerine şirket kuruyorsun?” sorusuna sanık Sarı, “Çalışan doktorlarımızı ortak edecektim o şirkete. Medisense benimdi, oraya ortak almak istemedim. Diğer şirkete arkadaşları alıp ortak yapmak istedim” dedi. “Sanık Hasan Basri ‘biz hocanın illegal kısmıyız’ diyor, illegal kısım nedir?” sorusuna ise Fırat Sarı, “Hasan Basri’nin değişik konuşmaları oluyordu. Bence bir anlamı yok” cevabını verdi. Cumhuriyet savcısının, “Sanık Hakan Doğukan ‘ben çocuk öldürmem Fırat Hocanın dediği gibi ilacını kesmem’ diyor açıklar mısın?” sorusuna ise örgüt lideri Sarı, “Ben çocuğun ilacını neden keseyim, kabul etmiyorum” yanıtını verdi. Fırat Sarı savunmasının devamında, “Ben genel olarak bir ihmal, eksiklik olduğunu düşünmüyorum. Biz elimizden geleni yaptık. Genel olarak bir eksiklik yaşandığını söyleyemem” dedi.
Ankara İYİ Parti Genel Bakanı Dervişoğlu: “Recep Tayyip Erdoğan’ın seçim kazanmasına vesile olan bizzat Kemal Kılıçdaroğlu’nun kendisidir” İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) eski Genel Başkanı Kemal Kılıçardaroğlu’nu işaret ederek, “Cumhurbaşkanının halk oyuyla seçilmeye başladığı günden itibaren 2014’te Ekmeleddin İhsanoğlu’nu, 2018’de Muharrem İnce’yi, 2023 yılında da kendisini cumhurbaşkanı adayı yapan ve Recep Tayyip Erdoğan’ın seçim kazanmasına vesile olan bizzat Kemal Kılıçdaroğlu’nun kendisidir” dedi. İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu Ankara’da bir otelde düzenlenen partisinin il başkanları toplantısına katıldı. Toplantı öncesi basın açıklaması gerçekleştiren Dervişoğlu; CHP eski Genel Başkanı Kemal Kılıçardaroğlu’nun, İYİ Parti eski Genel Başkanı Meral Akşener’e işaret ederek sarf ettiği "Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, vasiyet olarak, ’Kılıçdaroğlu’nu aileme emanet ediyorum’ diyen ’milliyetçi ve vatansever’ diye bildiklerimiz iş birlikçi çıktı" ifadelerine yönelik açıklamalarda bulundu. İYİ Parti’nin bugünü ve yarınları nasıl bizimse dünü ve evveli de bizimdir” açıklamasında bulunan Dervişoğlu, Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarını kınayarak, “Toplumun önemli bir kesimini töhmet altında bırakan ve kurucu genel başkanımız Meral Akşener’i doğrudan hedef alan açıklamalarını şiddetle reddediyor ve kınıyorum. Bizim yaşadığımız süreçlerle ilgili olarak kendimize ait değerlendirmeyi ve öz eleştirileri yetkili organlarımızla yapar, yarınlara dair yol haritamızı da yine kendi irademizde belirleriz. Çok fazla şey söylemeye gerek yok. Cumhurbaşkanının halk oyuyla seçilmeye başladığı günden itibaren 2014’te Ekmeleddin İhsanoğlu’nu, 2018’de Muharrem İnce’yi, 2023 yılında da kendisini cumhurbaşkanı adayı yapan ve Recep Tayyip Erdoğan’ın seçim kazanmasına vesile olan bizzat Kemal Kılıçdaroğlu’nun kendisidir” şeklinde konuştu. Dervişoğlu açıklamasına şöyle devam etti: “Biz Cumhuriyet Halk Partisi’ne uzaydan aday teklif etmedik ya da pazarlık içinde bir aday önermedik. Eski defterleri karıştırmanın kimseye bir fayda sağlamayacağını hatırlatmak isterim ve yine hatırlatmak isterim ki evinizde kavga varken, komşu eviyle kavgaya tutuşmak size bir yarar getirmez. Kongre kaybedilir, sorumlusu başkası. Seçim kaybedilir, sorumlusu yine bir başkası böyle bir değerlendirme vicdani değildir. İnsan biraz da suçu ve sorumluluğu kendisinde aramalıdır. Söylenecek çok fazla söz var ama dününde bir hatırası var. O nedenle son söz olarak diyorum ki başkasını itham kendini müdafaa değildir Kemal Kılıçdaroğlu.”
Düzce Kahverengi kokarca ile mücadelede eğitimli ilaçlama ekipleri göreve hazırlanıyor Kahverengi kokarca zararlısının popülasyonunu azaltmak amacıyla hazırlanan “Kahverengi Kokarca ile Mücadele Eylem Planı" kapsamında, Düzce İl Tarım ve Orman Müdürlüğü önemli bir adım daha attı. Köy muhtarları tarafından belirlenen ve en az iki kişiden oluşan ilaçlama ekiplerine, Düzce Valiliği Konferans Salonu’nda uzmanlar tarafından kapsamlı bir eğitim verildi. Eğitimi başarıyla tamamlayan katılımcılara Bitki Koruma Ürünleri Uygulayıcı Belgesi verilecek. Eğitim toplantısına, Düzce İl Tarım ve Orman Müdürü Esra Uzun, Düzce Ziraat Odası Başkanı Aydın Topuz ve Düzce Muhtarlar Derneği Başkanı Tacettin Kaval da katılım sağladı. İl Müdürü Esra Uzun, yaptığı konuşmada şu açıklamalarda bulundu: “Düzce genelinde kahverengi kokarca ile mücadele kapsamında yürütülecek faaliyetlerin etkin bir şekilde uygulanması amacıyla köylerde ilaçlama ekipleri oluşturulacaktır. Bu ekipler, köy muhtarlarımız tarafından belirlenecek ve köylerin büyüklüğüne göre en az iki kişilik gruplar halinde organize edilecektir. Eğitimli ekiplerimiz, metruk binalar, ev çevreleri, çatı araları ve özellikle dışarıdan gelen üreticilerimizin bağ ve bahçelerinde ilaçlama çalışmaları yapacaktır. Bu sayede zararlı popülasyonunu kontrol altına almayı hedefliyoruz." Eğitim alan ekipler, Düzce İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’ne bağlı uzmanların rehberliğinde çalışacak ve özellikle fındık başta olmak üzere meyve ve sebze üretiminde ciddi kayıplara yol açan kahverengi kokarca zararlısına karşı etkin mücadele yürütecektir. Eylem Planı çerçevesinde alımı yapılan ilaçların dağıtımı ve arazide uygulanması tamamen bu eğitimli ekipler tarafından gerçekleştirilecektir. Son dönemde popülasyonu hızla artan kahverengi kokarca zararlısına karşı bu organize ve bilinçli yaklaşım, üreticilerin zararını en aza indirmeyi ve tarım ürünlerinin verimliliğini artırmayı hedefliyor.