EKONOMİ - 24 Kasım 2017 Cuma 16:23

Blockchain, İstanbul'da masaya yatırıldı

A
A
A
Blockchain, İstanbul'da masaya yatırıldı

'Blockchain Summit İstanbul 2017', Kadir Has Üniversitesi'nde kamu kurum ve kuruluşların, özel sektörün ve konuya ilgi duyan öğrencilerin katılımı ile gerçekleştirildi. Zirvede konunun uzmanları Blockchain (Kayıt Zinciri) Teknolojisi ve kripto paralar hakkında önemli bilgiler verdi ve merak edilen soruları cevapladı.

Bu yıl Avrasya Blockchain ve Dijital Para Araştırmaları Derneği (BLASEA) tarafından Kadir Has Üniversitesi'nde ilki düzenlenen 'Blockchain Summit İstanbul 2017'ye yoğun ilgi gösterildi. 'Geleceğe adım at' sloganı ile düzenlen zirvede konunun uzmanları önemli bilgiler verdi. Zirvede gelecekte Blockchain (Kayıt Zinciri) sisteminin nasıl yaygınlaşacağı, Türkiye'de bu sistemi geliştirmek için atılacak adımlar ve geleceğe bugünden nasıl uyum sağlanabileceği gibi mevzuat çalışmalarına yön verecek fikirler ele alındı. Avrasya Blockchain ve Dijital Para Araştırmaları Derneği Başkanı Kadir Kurtuluş ve Copyrobo CEO'su Hasan Kurtuluş Blockchain ve kripto paralar hakkında açıklamalarda bulundu.

Blockchain’i kayıt zinciri olarak tanımlayan ve hakkında bilgi veren Copyrobo CEO'su Hasan Kurtuluş, ''Kayıt Zinciri (Blockchain) Özetle Dünya Dijital Kayıt Birliği'nin adı konulmamış bir adıdır. Avrupa Birliğinde dijital birlik var. Buna göre AB ülkesinde bir belge, herhangi bir otorite tarafından onaylandığı zaman 28 AB ülkesinde tanınıyor. Bu şu demek; Türk şirketlerinin burada dezavantaja sahip olması demek. Ama kayıt zinciri teknolojisiyle beraber kayıt zincirini tanıyan ülkeler nedeniyle biz, aslında Dünya Dijital Birliği'ni kullanabilir hale geliyoruz. Biz Singapur, ABD ve Avrupa şirketiyle sözleşme imzalayıp zaman damgaladığımız zaman, bu ülkeler kayıt zincirini tanıdığı için aynı AB'nin sitemindeki gibi dijital kayıt birliğine üye oluyoruz. Bu da ekonomimize inanılmaz katkı sağlıyor'' dedi.

''Siyasi iradenin Blockchain konusunda halkla ilişkiler yapması lazım''
Türkiye'de kayıt zinciri durumunu değerlendiren Kurtuluş, ''Tam olarak net bir şeyler yok. Burada bir halkla ilişkiler var. Siyasi idare, ne kadar çok bunun ciddiyetini gösterirse öğrencilerimiz milli kripto parayı yapmak için bu konuda çalışır. Elektrikli arabayı dünyaya duyurduk. Biz, bunu yapacağız dedik. Patent sahibi insanlar geliyorlar, Türkiye'ye teklifte bulunuyorlar. Bu bir bilgidir. Aynı durumu kayıt zincirinde yapmamız lazım. Biz kayıt zincirini kullanacağız, bu AB'nin alternatifi ve Dünya Dijital Kayıt Birliği'nin başlangıcı. Bunu yapacağımızı söylediğimiz zaman öğrencilerimiz çalışacak, şirketlerimiz araştıracak ve dünyadaki diğer şirketler bize proje önerecekler. Bu yüzden Türkiye'nin halkla ilişler yapması lazım ve böyle bir siyasi idareyi göstermesi gerekiyor'' şeklinde konuştu.

Kurtuluş sözlerine şöyle devam etti: ''AB, 2014 yılında Dijital Tek Pazar Yasası'nı çıkardı. Kayıt zincirinin önem kazanmasıyla beraber bu dijital birliğin dünyada olabileceğini göreceği için bununla ilgili araştırma yapıyorlar, şirketlere yatırım yapıyor, startup'lara ödül veriyorlar ve her türlü komisyonlarında değerlendiriyorlar''.

Kayıt zincirinin yatırımcıya avantajı
Kayıt defterinin yatırımcıya sağladığı avantaj konusunda açıklama yapan Kurtuluş, ''Notere gittiğin zaman onaylı belge var. Ama bu Türkiye'de geçerli. Kayıt zinciri ile delillendirilen belgeniz, kayıt zincirini tanıyan bütün ülkelerde delil oluyor. 30 tane ya da kaç tane ülkede kayıt zinciri varsa delil oluyor. Ekstra legal masraf yapmanıza gerek kalmıyor. Burada işlevsel olarak bir kar var. Kripto para tarafı da var. Kayıt zincirinin kullanıldığı protokoller, kripto paralar; Bitcoin ve Ethereum daha çok finansal sisteme yönelik. Buda yatırım aracı olarak düşünülebilir'' ifadelerini kullandı.
''Türkiye'de Blockchain'in bilinirliğini arttırmak istiyoruz''

Etkinlik hakkında bilgi veren BLASEA Başkanı Kadir Kurtuluş, ''Türkiye'de Blockchain'in bilinirliğini arttırmak istiyoruz. Şirketlerimizin ve öğrencilerimizin bu alanda projeler yapmasını istiyoruz. Türkiye'deki mevzuat çalışmalarına katkı sağlamak gibi amacımız var. Çünkü Blockchain (Kayıt Zinciri) tek başına bir iş değil. Bir birliktelik ile olabilecek bir iş. Bu anlamda hem devletimizin hem şirketlerimizin hem de bireysel olarak insanların bir katkı sağlaması gerekiyor ki; bir Türkiye vizyonu çıkartalım'' dedi.

''Bankalarımızı bölgenin finansal merkezi haline getirebiliriz''
Önemli amaçlarından bir tanesinin bir Blockchain stratejisi oluşturmak olduğuna dikkat çeken Kurtuluş, ''Sadece mevzuat değil, mevzuattan önce strateji belirlememiz gerekiyor ve bu strateji ile insan kaynaklarını besleyeceğiz. İnsan kaynaklarımız beslenirse bu alanda şirketlerin ciddi katma değer oluşturabilmeleri sağlanabilir. Biz, medeniyetimize yakışır bir iş yapmak istiyoruz. Tüm bölge ülkelerin finans merkezi olmak istiyoruz. Bunun yolu da Blockchain'den geçiyor. Bu bizim için önemli bir fırsat diyebiliriz, bu fırsatı avantaja çevirmeliyiz ve bölgesel finans merkezi olmak için bu teknolojiyi kullanmalıyız. Blockchain (Kayıt Zinciri) alt yapısıyla uluslararası gayrimenkul borsası, enerji borsası kurabiliriz, ortak kripto para birimi yapabiliriz. Bankalarımızda finansal anlamda Blockchain (Kayıt Zinciri) olmadığı için gelecekte rekabette dezavantajları olacak. Çünkü dünya bu projelere çalışıyor. Bu dezavantajı ortadan kaldırıp bankalarımızda bölgenin finansal merkezi haline getirebiliriz. Daha doğrusu finans merkezindeki aracıları haline getirebiliriz. Bu amaçların hepsi kapsayan güzel bir etkinlik oldu. Blokchain'e, Bitcoin'e, kripto paralara ve akıllı kontratlara çok faklı açılardan bakma şansımız oldu. Çalışma gruplarımızı oluşturduk. Mevzuata ne gerekiyorsa desteğimizi vereceğiz. Türkiye'nin bu alanda geç kalmamasını sağlayacağız ve umuyoruz''açıklamasında bulundu. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Cumhurbaşkanı Erdoğan: "İzmir’e eser bırakmadılar yediler içtiler dağıldılar" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Peki buradan size ve tüm İzmirlilere soruyorum. Topunun birden İzmir’e tırnak ucu kadar bir faydası hizmeti dokundu mu, var mı? Bu genel başkanlar şehrimize şunları şunları kazandırdı diye 3-5 başlık sayabilecek birisi yok. Çünkü yapılan hiçbir şey yok. Belki geride hiçbir eser hiçbir hizmet bırakmadılar ama her İzmir’e gelişlerinde yediler içtiler dağıldılar" dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti 8’inci Olağan İl Kongresi’ne katılmak üzere İzmir’e geldi. Halkapınar Spor Salonu’nda düzenlenen kongrede partililere seslenen Erdoğan, "Sadece şu son 10 yılda yaşananlar bile şehrin CHP’li yerel yöneticiler ve siyasetçiler tarafından nasıl bir garabet sarmalına sokulduğunu göstermeye yeterlidir. Haklarını isteyen işçileri dinlemek yerine sokağa atarlar. İzmir Körfezi’nin kötü kokudan yanına yaklaşılmadığı halde kıllarını kıpırdatmazlar. Körfezin temizlenmesinin asli sorumlusu millete olan saygısından dolayı bu meseleye çözüm arayan bakanlığın toplantısına katılma lütfunda dahi bulunmazlar" dedi. "Ülkenin en pahalı suyunu İzmirlilere içirirler" İzmir’in su sorununa da değinen Erdoğan, "Ülkenin en pahalı suyunu İzmirlilere içirirler. İlçelerine hizmet etmeleri için seçilen başkanlar İstanbul’da siyasi ikbal peşinde koşarlar. Kötü yönetimden dolayı işçi maaşlarını ödeyemedikleri için temel hizmetler bile aksar. Kentsel dönüşüm projelerindeki dolandırıcılıklarının arkasında kendi partilerinin silueti belirir. Eski ve yeni başkanların şehre zerre kadar faydası olmayan kişisel kavgaları ayyuka çıkar. Hakaret suçundan yargılanan edepsizleri önce protokole alıp başköşeye oturttular sonra özür dilerler. Karşımızda neresinden tutsanız elinizde kalan bir İzmir fotoğrafı var. CHP Genel Başkanı bile bu durumun farkına varmış olmalı ki İzmir’in temsilindeki sorunları ikrar etmek mecburiyetinde kaldı. Kendi görevlerini yapmaktan aciz yönetimlerin başarısızlıklarını Atatürkçülük maskesiyle, ilericilik örtüsüyle, çağdaşlık perdesiyle gizlemeye çalışması da ayrı bir hastalık. İzmir, her alanda sürekli geriliyor ama bunlar ilericilik kisvesi altında yağma düzenlerini devam ettirmek için canhıraş bir şekilde uğraşıyorlar" diye konuştu. "İzmir’deki tabloyu Cumhur İttifakı değiştirecek" AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak bu tabloyu değiştirmek boyunlarının borcu olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Tabii bunun için önce İzmir’deki vatandaşlarımızı siyasi tercihlerini ideolojik saiklerle değil eser ve hizmet merkezli olarak yapmaya ikna etmemiz gerekiyor. Yıllar sonra bizzat işin sahiplerinin Atatürkçü ve Kemalizm’i Menderes’e karşı mücadele edebilmek için biz icat ettik dediği bir fanatizm, Menderes’in tüm kalbini adadığı şehir olan İzmir’i esir alamaz. Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal "Benim en büyük eserim Cumhuriyettir" derken bunların cumhuriyetin gelişmesine kalkınmasına zerre kadar katkıları olmadı. Tam tersine kendilerine affınıza sığınarak söylüyorum "Mustafa Kemal’in İtleri" diyenlerle birlikte belediyelerde soygun düzeni kurmayı, kent uzlaşısı adı altında meşrulaştırma çabasına girdiler. Kimi zaman seçim kazanmak kimi zaman ceplerini doldurmak için yıllardır Gazi Mustafa Kemal’in mirasını yağmalamaktan bıkmadılar" dedi. Terör konusuna da değinen Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: Bir de utanmadan arlanmadan haya etmeden çıkıp bizim, "Terörsüz Türkiye" çabamızla kendi suç ortaklıklarını bir tutmaya kalkıyorlar. Muhalefeti alternatif vizyon ve program üretme sorumluluğu olmaktan çıkartıp Türkiye ve Türk milletinin düşmanı kim varsa onların değirmenine su taşıma aracı haline bunlar getirdi. Eski genel başkanları bu şehrin milletvekili oldu. Yeni genel başkanları güya kendini İzmirli olarak görüyor. Peki buradan size ve tüm İzmirlilere soruyorum. Topunun birden İzmir’e tırnak ucu kadar bir faydası hizmeti dokundu mu, var mı? Bu genel başkanlar şehrimize şunları şunları kazandırdı diye 3-5 başlık sayabilecek birisi yok. Çünkü yapılan hiçbir şey yok. Belki geride hiçbir eser hiçbir hizmet bırakmadılar ama her İzmir’e gelişlerinde yediler içtiler dağıldılar. Gazi’nin emaneti olan Cumhuriyete en büyük zararı sorsanız Atatürkçülüğü ve Kemalizm’i kimseye bırakmayan işte bu mirasyedi tayfa vermektedir. CHP’yi ve ona oy verenleri bu proje ürünü istismar siyasetinden kurtarmak İzmir’in kurtuluşunu ülkenin istikrarı ile bir tutan ecdada da Gazi’nin hatırasına da demokrasimize de yapılacak en büyük hizmet olacaktır."
Erzurum Trendyol 1. Lig: Erzurumspor FK: 1 - Kocaelispor: 1 Trendyol 1. Lig’in 22. haftasında Erzurumspor FK, sahasında karşılaştığı Kocaelispor ile 1-1 berabere kaldı. Maçtan dakikalar 16. dakikada sağ taraftan serbest vuruşu kullanan Pedrinho’nun ceza sahasına yaptığı ortaya iyi yükselen Aaron Appindangoye, yaptığı kafa vuruşuyla topu filelere gönderdi. 0-1 43. dakikada Erzurumspor’un sol kanattan geliştirdiği atakta Roshi’nin ortasında Eren Tozlu penaltı noktası üzerinden kafayı vurdu top kaleci Gökhan’da kaldı. 60. dakikada Sefa’nın sol kanattan kullandığı köşe vuruşunda ceza sahası içerisinde topla buluşan Mustafa Akbaş’ın şutunda meşin yuvarlak ağlarla buluştu. 1-1 Hakemler: Ömer Faruk Turtay, Kemal Mavi, Suat Güz Erzurumspor FK: Ataberk Dadakdeniz, Orhan Ovacıklı, Mustafa Yumlu, Mustafa Akbaş, Odise Roshi (Celal Hanalp dk. 73), Azubuike Okechukwu, Sefa Akgün, Guram Giorbelidze (Salih Sarıkaya dk. 73), Tonio Teklic (Furkan Özhan dk. 53), Eren Tozlu, Streli Mamba (Koray Kılınç dk. 46) Yedekler: Göktuğ Bakırbaş, Gökhan Akkan, Yakup Kırtay, Özgür Sert, Toni Tasev, Cheikne Sylla, Teknik Direktör: Hakan Kutlu Kocaelispor: Gökhan Değirmenci, Ahmet Oğuz, Aaron Appindangoye, Caner Osmanpaşa, Yunus Emre Gedik (Muharrem Cinan dk. 80), Pedrinho (Ahmet Sagat dk. 81), Cihat Çelik (Mesut Can Tunalı dk.90), Tarkan Serbest (Josip Vukovic dk. 58), Samet Yalçın, Oğulcan Çağlayan (Onur Öztonga dk. 90), Ryan Mendes Yedekler: Batuhan Şen, Mehmet Yılmaz, Furkan Gedik, Barış Alıcı, Markao Teknik Direktör: İsmet Taşdemir Goller: Mustafa Akbaş (dk. 60) (Erzurumspor FK), Aaron Appindangoye (dk. 16) (Kocaelispor) Sarı kartlar: Guram Giorbelidze, Sefa Akgün, Azubuike Okechukwu, Odise Roshi (Erzurumspor FK), Ahmet Sagat (Kocaelispor)
İstanbul Gazeteci Abdi İpekçi, ölümünün 46’ncı yılında Şişli’de anıldı Uğradığı silahlı saldırı sonucu 46 yıl önce hayatını kaybeden gazeteci Abdi İpekçi, Nişantaşı’ndaki Abdi İpekçi Anıtı ve Zincirlikuyu Mezarlığı’ndaki kabri başında düzenlenen programlarla anıldı. Her iki anma programında da İpekçi’nin anıtına ve mezarına meslektaşları ile sevenleri karanfil bıraktı. Şişli Nişantaşı’nda 46 yıl önce uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybeden Gazeteci Abdi İpekçi için ilk anma töreni meslektaşları ve sevenlerinin katılımıyla Zincirlikuyu’daki mezarı başında saat 11.00’da düzenlendi. Ardından Şişli Belediyesi tarafından Nişantaşı’ndaki Abdi İpekçi Anıtı önünde de anma programı gerçekleşti. Buradaki programa Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç, Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Genel Başkanı Gökhan Durmuş, CHP Şişli İlçe Başkanı Tamer Özcanlı, Şişli Belediyesi CHP Grup Başkanvekili Didem Otluçimen Güzel ve İpekçi’nin sevenleri katıldı. "Toplumsal sorumluluğu önceleyen bir çizgideydi" Basın Konseyi Başkanı’nın ardından söz alan Şişli Belediyesi CHP Grup Başkanvekili Didem Otluçimen Güzel ise, İpekçi’nin mesleki karakterine dair bilgiler verdi. Güzel, "Abdi İpekçi’nin gazetecilik anlayışı da gerçeği eğip bükmeden aktaran, hiçbir yüze boyun eğmeyen ve toplumsal sorumluluğu önceleyen bir çizgideydi’’ dedi. Konuşmaların ardından davetliler, Abdi İpekçi Anıtı’na karanfiller bıraktı ve İpekçi’nin anıtının önünde hatıra fotoğrafının çekilmesinin ardından program son buldu.