GÜNDEM - 23 Ekim 2014 Perşembe 11:06

Bir bağlama için 40 milyon kez keser sallıyorlar

A
A
A
Bir bağlama için 40 milyon kez keser sallıyorlar

Sanatları yok olmaya yüz tutan oyma bağlamanın kalan son ustaları küskün. Büyük bir sabır, aşk, özveri ve dikkat isteyen oyma bağlama yapımını 50 yıldır sürdüren Mersinli ustalar, yapımı bir yıldan fazla süren tek bir oyma bağlama için 40-50 milyon kez keser sallıyor.

Oldukça zor, meşakkatli bir mesleği, çocuk yaşlarında çıraklıkla başlayıp, bıkıp usanmadan 50 yıldır sürdüren Mersinli oyma bağlama ustaları Enver Pektaş ve Lokman Ziya Savaş, “Biz bunu ölümsüzleştirmek için büyük mücadeleler verdik” dedikleri sanatlarının, bugün pahalı olması nedeniyle ekonomiye, yapımının çok zor ve uzun olması nedeniyle de teknolojiye yenik düşerek bittiğini düşünüyor.

Yaptıkları işin parasal karşılığı olmadığını vurgulayan iki usta, sadece aşkla, sevgiyle ve sabırla el emeği, göz nuru ortaya çıkardıkları eserlerin artık rağbet görmemesinden kırgın ve küskünler. Bu nedenle yarım asır emek verdikleri oyma bağlama yapımını bırakan iki usta, her şeye rağmen sanatlarının devam etmesini isterken, sanatlarını ve oyma bağlama yapmanın inceliklerini İHA’ya gözleri dolarak anlattılar.

“KÜSTÜRDÜLER BİZİ”
“Artık hiçbir şey yapmıyorum. İşimize karşı küstürdüler bizi” diyen usta Enver Pektaş, yaptıkları işin artık parasal karşılığı olmadığı için oyma bağlama sanatını iki yıl önce bıraktığını söyledi. Mersin’de sahnelerde 15-16 yaşında bağlama çalarak başladığı işinde, kısa süre sonra çaldığı bağlamayı yapma isteği ve merakıyla sanatına ilk adımı attığını anlatan Pektaş, 48 yılını bu işe verdiğini ifade etti. Bugün artık pahalı olması ve uzun sürmesi nedeniyle oyma bağlama yerine yaprak bağlama yapımının ağırlık kazandığını belirten Pektaş,

“Biz ömrümüzü verdik bu işe, 48 sene geçti hala öğrenmedeyim ben. O kadar çok seviyorum yaptığım işi. Bir kültür işi yapıyoruz biz aynı zamanda. Sazın, bağlamanın yapım şeklini değiştirdik. Bunun asıl olanı dut ağacından oyularak yapılır. Şimdi yaprak saz var. Oyma saz, yaprak saza nazaran daha pahalı ve insanlarımız ekonomileri iyi olmadığı için alamıyorlar. İki senedir hiçbir şey yapmıyorum. Bazen saz çalıyorum, yaptığım sazı çalmak güzel bir şey. Hatta daha güzel olanı, bu işi anlayanlar çaldığında teşekkür eder, beğenirlerse onore oluyoruz, hoşumuza gidiyor. Böyle bir duygu bu saz sevgisi” dedi.

“SANATIMIZ ARTIK BİTTİ”
Bir bağlamayı yapmanın çok safhası olduğunu ve uzun zaman aldığını dile getiren Pektaş, dut ağacından tekneyi oyduktan sonra en az bir yıl kurumasını beklediklerini, daha sonra da sapını, kapağını takıp, tesfiyesini yaptıklarını aktardı. “Bu işi yapmayı hiç merak eden olmadı, o nedenle de kimseyi yetiştiremedim” diyen Pektaş, gözleri dolarak şunları söyledi:

“Saz çalmayı aşıladığım, öğrettiğim gençler oldu ama bağlama yapmayı öğrenmek için hiç kimse olmadı. Çünkü bu büyük bir sabır işi. Düzgün bir iş çıkartmak için hiç acele etmeden sabırla çalışmak lazım. Tabi sevgi başta geliyor. Bizim çocukluğumuzda bir mesleği öğrensin diye çocuklarını babaları verdiğinde ‘eti senin kemiği benim usta buyur, sana emanet’ derlerdi. Ben öyle bir şeyle hiç karşılaşmadım, bu da üzücü bir durum. Yani bizim sanatımızın artık bitiyor değil, bittiğini söylüyor bana. Bu iş devam etmeli, çünkü işin aslı bu.”

“YOK OLMAYA YÜZ TUTTU”
Henüz 6 yaşındayken ninesinin vasıtasıyla 1961 yılında Adana’da oyma bağlama yapılan Yuvasız Evi adlı atölyeye çırak olarak verilen ve sanatının tüm inceliklerini ustası Günaydın Can Gürgen’den öğrenen Lokman Ziya Savaş da 50 yıl aşkla sürdürdüğü işini, iki yıl önce son oyma bağlamasını kendisi için yaparak bırakan bir oyma ustası.

Yuvasız Evi’nin sadece bir ticarethane değil, aynı zamanda bir dergah olduğunu ve Türkiye’nin dört bir yanından müziğe gönül veren, icra edenlerin orada toplandıklarını anlatan Savaş, “Bu işin ilmini orada kavradık biz. Şu anda ismini sayamayacağım çok sayıda oyma ustası, orada saz tekneleri oyardı. Benim ustam da bunlara dahil ve orada yüzlerce, binlerce saz imal ettik. Yaptığımız sazları İngiltere saraylarına, Beyaz Saray’a, Çankaya’da rahmetli İnönü’den Demirel ve Ecevit dahil gelmiş geçmiş kim varsa hepsine birer tane kendi resimlerini de üzerine yakarak yapmış, hediye olarak yollamışızdır” diye konuştu.

“SON KALAN USTALARIZ”
Bugün artık sanatlarının yok olmaya yüz tuttuğunu belirten Savaş, bunun temel nedeninin ekonomik olduğunu, bir sazın maliyetinin kolay olmadığını dile getirdi. “Bir dutu kesip, biçip şekil vermek, cilalamak, perdelerini bağlamak başlı başına bir sanattır” diyen Savaş, şöyle devam etti: “Baktığınızda sadece bir parça görünür ama binlerce parçadan müteşekkil ve aynı zamanda çok dikkat ve prensip isteyen, ölçüler dahilinde yapılan bir sistem. Rastgele yapılmaz bu. Bunun tekne ölçüsü, göğüsteki açının, sapın uzunlukları, perde aralıkları çok önemlidir. Telin bile iyisi kötüsü vardır.”

“Biz artık son kalan ustalarız” diyen Savaş, her kentte bu işe gönül vermiş, yok pahasına işini sürdüren az sayıda usta kaldığının altını çizdi. Bu işi yaparak geçinmesinin mümkün olmadığını vurgulayan Savaş, “Ancak gönülden gelen bir şey. Bu büyük meşakkatli hem bilgi birikimi hem sabır hem de tevekkül isteyen bir iş. Bu işe başladığınız zaman rüyanızda bile imalata devam eder, hatalarınızı görürsünüz” ifadelerini kullandı.

SON SAZI KENDİNE YAPTI
Son sazını, yapımına iki yıl önce başlayarak kendisi için yaptığını söyleyen Savaş, bu sazın tek parçadan oluştuğunu, bu anlamda da bir ilk olduğunu anlatarak, “Ben bunu kendim için final olarak yaptım. Büyük sabırla, belki 10 tane saza verilen emeğe bedel oldu. Başka hiçbir malzeme kullanmadan bir oyma keseri ve sadece cam kırıklarıyla yaptım. Mengene dahi kullanmadım” şeklinde konuştu.

Sazın milimetrik hesaplarla yapılması gerektiğine ve bu hesapların da insan gözüyle yapıldığına işaret eden Savaş, “Yani bütünüyle insan emeği, başka hiçbir katkı yok. Keserle, camla, zımparayla ve en son cilalanıp perdeleri tellenerek yapılır. Bir sazı yaparken saymış olmam imkansız fakat 40-50 milyon, belki 60 milyon keser sallarsınız. Tekneyi oyarken diz boyu talaş olur. Çünkü kalınlığı içli dışlı 2,5 milim, maksimum 3 milimdir. Sazı ne kadar ince oyarsanız o kadar iyi ses alırsınız. Bizde sadece bilgi, beceri ve göz vardır. Derler ya ‘el emeği göz nuru’ gerçek bu işte. Bir usta yetiştirdim o da genç yaşta rahmetli oldu. Bu işin hizmetkarları hiçbir şey kazanmamışlardır, hep ömürlerini tüketmişlerdir ama aşkla, sevgiyle. Bu bir yetenek, insanlar faydalansın diye biz bunları yapıyoruz. Biz bunu ölümsüzleştirmek için çok mücadeleler verdik, ne yollardan geçtik, gecemizi gündüzümüze kattık. Gelecek nesil bunu devam ettirsin” dedi.


KIYMET GÖKÇE-KORAY ÜNLÜ

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Vincenzo Montella: "Oyuncularımız geliştikçe daha güçlü olacağız" A Milli Futbol Takımı Teknik Direktörü Vincenzo Montella, mart ayında Uluslar A Ligi için play-off oynayacaklarını hatırlatarak, "Hedefimiz A Ligi’ne çıkmak. Dünya Kupası hedefimiz de var. Bu süreçte gelişmeye devam edecek oyuncularımız da var, onlar geliştikçe biz daha güçlü olacağız" dedi. UEFA Uluslar B Ligi 4. Grup 6. ve son maçında deplasmanda Karadağ ile karşılaşan A Milli Futbol Takımı sahadan 3-1 mağlup ayrıldı. Karşılaşmanın ardından düzenlenen basın toplantısında değerlendirmelerde bulunan Teknik Direktör Vincenzo Montella, "Futbolun az oynandığı bir futbol maçı oldu. Saha zemini gerçekten bu seviyede oynanmayacak kadar kötüydü. Bu seviyede bu şartlarda oynadığınızda alışılmışın dışında bir maç oluyor. Futbolcularımız sonuna kadar mücadele ettiler ama biz daha teknik kapasitesi yüksek olan bir takımız, onlar kadar fiziksel bir takım olmadığımız için bunu sahada skorla ödedik" ifadelerini kullandı. "Oyuncularımız geliştikçe daha güçlü olacağız" Vincenzo Montella, geleceği ile ilgili sorulan soruya, "Son senemizle alakalı mutluluk ve gurur duyuyorum. Yaptığımız yolculukla alakalı bunu söyleyebilirim. Bugün alıştığımız tekniği sergileyemedik, saha şartlarından dolayı. Bundan dolayı böyle bir sonuç ortaya çıktı. Mart ayında play-off oynayacağız, hedefimiz A Ligi’ne çıkmak, Dünya Kupası hedefimiz de var. Bu süreçte gelişmeye devam edecek oyuncularımız da var, onlar geliştikçe biz daha güçlü olacağız" yanıtını verdi. "Bugün futbol maçı sahada yoktu" Montella, son iki maçta kaybedilen puanlarla liderliğin kaçtığının hatırlatılması üzerine, "Galler maçı bizim şu ana kadar belki de en iyi oynadığımız maçlardan biriydi. Topa sahipken, değilken, bulduğumuz pozisyonlar vardı, sadece gol atamadık. Belki de şu ana kadar oynadığımız en iyi maçtı. Bugün futbol maçı sahada yoktu. Saha zemini şartları alışılmışın dışında, rakip de her şutta gol attı. Biz belki en kırılma anlarında bile gole yaklaşamadık. Oluşturduğumuz pozisyonlara rağmen gol atamadık, alışılmışın dışında bir maç oldu. Takımımla bugün daha fazla gurur duyuyorum. Sonuna kadar mücadele verdiler, tabii ki üzüntülüyüz, istediğimiz sonuç bu değildi. Daha farklı bir skor için sahaya çıkmıştık ama mart ayına kadar gelişime açık futbolculara sahibiz, onlar geliştikçe daha iyi olacağız" değerlendirmesinde bulundu. "Fiziksel gücü yüksek oyuncular tercih etseydik, alışılmışın dışına çıkardık" Karadağ karşısında oyuncu tercihleriyle ilgili de konuşan İtalyan çalıştırıcı, "Samet’te sıkıntı yoktu, kurgusal anlamda oyun kurmakta bir sol ayaklıya ihtiyaç duyduğumuz için Emirhan’ı tercih ettik. Metotlarımızın çoğu tekniğe dayalı, oyun kurgularımız da teknik kapasiteye dayalı. Bugün daha çok fiziksel gücü yüksek oyuncular tercih etseydik, görüntümüz alışılmışın dışına çıkan bir görüntü olurdu. O yüzden tercihlerimiz bu yöndeydi. Sadece fiziksel olarak başlasaydık ve kaybetseydik soru da aynı olurdu. Ama futbol böyle" dedi. "Rakip önemli değil" A Ligi play-off’undaki muhtemel rakipler Macaristan, Sırbistan, Belçika ve İskoçya hakkında gelen bir soru üzerine Montella şöyle konuştu: "Rakip önemli değil, sadece bir mağlubiyetten sonra heyecanımızı, dengemizi, isteğimizi, ruhumuzu ve milletimizin sevgisini kaybetmemiz gerekiyor. Futbolda bunlar çok önemli dengeler. Rakip fark etmiyor, biz kendi futbolumuzu oynamaya devam edeceğiz." "Çok iyi bir futbolcu grubuna sahibiz" Vincenzo Montella, Hakan Çalhanoğlu’nun eksikliğini hissettiklerini belirtirken, "Hırvatistan’da bugünkü 11’e oranla kaç tane futbolcu sahada vardı? Futbolda ön görülemeyen sakatlıklar, fiziksel düşüşler olabiliyor. Milli takım hocalığını yapmak bu tarz olaylardan dolayı zordur, her zaman en iyisini yapmaya çalışırsınız. Milli takımla alakalı şunu söyleyebilirim, gelişmeye mahkum bir jenerasyonumuz var. Gelişecekler, zaten çok iyi bir futbolcu grubuna sahibiz, ben gelmeden önce B Ligi’ne çıkmıştık, biz de çok özel bir yolculuk yaptık, gelişmeye ve büyümeye devam ediyoruz. O yüzden elimizden gelenin en iyisini yapacağız. Bazen çok sevdiğimiz için çok fazla acele ederiz, dikkatli olmamız gerek, sabırlı bir şekilde adım adım ilerlememiz gerek" diyerek sözlerini noktaladı.
İstanbul Esenyurt’ta kardeş cinayeti: Önce kardeşini öldürdü, ardından çocuklarıyla kendini eve kilitledi İstanbul Esenyurt’ta sokak ortasında tartıştığı kardeşini silahla vurarak öldüren adam, çocuklarıyla birlikte kendini eve kilitledi. Özel harekat ve polis ekiplerinin çalışmaları sonucu ikna edilen adam, silahını poşete koyup ip ile sarkıtarak teslim oldu. Şahıs gözaltına alınırken operasyon anları kameraya yansıdı. Olay, saat 22.30 sıralarında İstanbul Esenyurt Sultaniye Mahallesi 641. Sokak üzerinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, psikolojik sorunları olduğu öğrenilen İlhan Sapil (43), kardeşi Barış Sapil ile (40) tartışma yaşadı. Kısa sürede tartışma büyürken ağabey İlhan Sapil, yanında bulunan silahla kardeşine defalarca ateş etti. Açtığı ateş sonrası İlhan Sapil, silahla birlikte aynı sokakta bulunan evine kaçarak çocuklarıyla birlikte kendini eve kilitledi. İhbar üzerine sokağa çok sayıda polis ve sağlık ekibi sevk edildi. Vücudunda 4 adet silah yarası bulunan ve ağır yaralanan Barış Sapil, ilk müdahalenin ardından ambulansla hastaneye kaldırılırken yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Silahıyla birlikte teslim oldu Yaşadığı 4 katlı binanın üçüncü katında bulunan dairesinde kendini çocukları ile birlikte eve kilitleyen İlhan Sapil, teslim olmayı reddederken sokağa özel harekat ekipleri sevk edildi. Emniyet güçleri sokakta geniş güvenlik önlemleri aldı. Ekiplerin çalışmaları sonunda teslim olmaya ikna olan Sapil, silahını bir poşete bağlayıp ip ile aşağı göndererek polis ekiplerine teslim etti. Özel harekat ekiplerinin müdahalesi sonrası Sapil, gözaltına alınarak karakola götürüldü. Olay yeri inceleme ekipleri ise sokağa gelerek çalışma yaptı.
İstanbul Milliler, A Ligi için play-off oynayacak UEFA Uluslar Ligi’nde Karadağ’a deplasmanda 3-1 mağlup olan A Milli Futbol Takımı, grubu 11 puanla 2. tamamladı. Milliler, A Ligi’nde mücadele etmek için play-off oynayacak. A Milli Futbol Takımı, UEFA Uluslar B Ligi 4. Grup 6. ve son maçında deplasmanda Karadağ’a 3-1 mağlup oldu. Ay-yıldızlılar, Uluslar B Ligi’nde Galler, İzlanda ve Karadağ ile mücadele ederken 3 galibiyet, 2 beraberlik ve 1 mağlubiyet yaşadı. Grupta 11 puan toplayan milliler, rakip fileleri 9 kez havalandırırken, kalesinde 6 gole engel olamadı. A Ligi’nde oynama şansını zora soktu Türkiye’nin 2026-2027 sezonunda düzenlenecek organizasyonun A Ligi’nde mücadele etme şansını play-off belirleyecek. İlk olarak 2018 yılında oynanmaya başlanan Uluslar Ligi’nde A Milli Futbol Takımı, B Ligi’nde Rusya ve İsveç ile mücadele ettiği grupta 3 puan topladı. Ay-yıldızlılar 2020-2021 sezonunda B Ligi’nde Macaristan, Rusya ve Sırbistan ile eşleşti. Grupta 1 galibiyet, 3 beraberlik ve 2 mağlubiyet alarak son sırada yer aldı ve C Ligi’ne düştü. Millilerin 2022-2023 sezonu C Ligi’nde rakipleri Lüksemburg, Litvanya ve Faroe Adaları oldu. Ay-yıldızlılar 4 galibiyet, 1 beraberlik ve 1 yenilgi alarak 13 puan toplayarak gruptan yükseldi. Bu sezon da 3. kez B Ligi’nde oynayan Türkiye, 11 puanla grubu 2. tamamladı. Son haftaya lider giren ve A Ligi’nde oynama hesapları yapan Montella’nın öğrencileri aldığı tek yenilgiyle şansını zora soktu. Milliler, A Ligi’nde grubunu 3. sırada tamamlayan İskoçya, Belçika, Macaristan, Sırbistan takımlarından biriyle play-off’ta karşılaşacak. UEFA Uluslar Ligi eleme turu ve play-off kura çekimi, İsviçre’nin Nyon kentinde 22 Kasım Cuma günü gerçekleştirilecek. Çift maç eleme usulüne göre yapılacak play-off maçları mart ayında oynanacak. Millilerin gol dağılımı Millilerin turnuvada gol yükünü 5 futbolcu çekti. Kerem Aktürkoğlu, 4 golle Ay-yıldızlıların en golcü oyuncusu oldu. 26 yaşındaki futbolcu İzlanda ile oynanan karşılaşmaların birinde hat-trick yaparken, diğer maçta 1 gol kaydetti. Sakatlığı nedeniyle son 2 karşılaşmada kadroda olmayan İrfan Can Kahveci ise Karadağ ve İzlanda filelerini havalandırarak 2 gole imza attı. Kaptan Hakan Çalhanoğlu, Arda Güler ve Kenan Yıldız da birer gollük katkı sağladı.