EĞİTİM - 13 Mayıs 2015 Çarşamba 17:32

BESYO mezunlarının istihdam oranı artıyor

A
A
A
BESYO mezunlarının istihdam oranı artıyor

Eski Gençlik Hizmetleri ve Spor Genel Müdürü Mehmet Baykan, “2002 yılına kadar Spor Genel Müdürlüğü’nde istihdam edilen BESYO mezun sayısı sadece 370 iken bu rakam son 13 yılda 3 bine yaklaştı” dedi.

‘Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Mezunlarının İstihdam Sorunları’ konulu panel İstanbul Gelişim Üniversitesi BESYO (Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu) Konferans Salonu’nda gerçekleşti. Moderatörlüğünü İstanbul Gelişim Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokul Müdürü Doç. Dr. Zahit Serarslan’ın üstlendiği konferansa, Eski Gençlik Hizmetleri ve Spor Genel Müdürü Mehmet Baykan, Marmara Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulu Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ali Kızılet, İstanbul Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürü İbrahim İlhami Koç ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi Spor A.Ş. Genel Müdürü İsmail Özbayraktar katıldı. Katılımcılar, temsil ettikleri kurumların farklı bakış açıları üzerinden BESYO bölümü mezunlarının istihdam sorunları hakkında önemli tespitler yaparak, çözüm önerilerini dile getirdiler.

Yıllık toplam BESYO mezunu sayısının 15 bin civarında olduğunu söyleyen İstanbul Gelişim Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokul Müdürü Doç. Dr. Zahit Serarslan bu mezunların ne kadarının aldıkları eğitime uygun alanlarda istihdam edilebildiği meselesinin konferansta ele alınacağını söyledi. Serarslan, “Milli Eğitim, BESYO mezunlarını istihdam eden kuruluşların başında geliyor. Ama yıl itibariyle baktığımızda bin 500 ila 2 bin 500 arası bir rakam istihdam ediyor. 15 bin mezun içersinde, bu çok küçük bir oran. Ortalamasını aldığınız zaman bin 200 kişi istihdam ediliyor gibi görünüyor. Bunun oranı da yüzde 8 diyebiliriz. Bunun dışında İstanbul Büyükşehir Belediyesi Spor A.Ş. bizim mezunlarımız için ciddi bir istihdam kaynağı. Bu bizim için çok önemli” dedi.

BESYO mezunlarının istihdamı noktasında Milli Savunma Bakanlığı’nın, İçişleri Bakanlığı’nın ve itfaiyenin de etkin olduğunu söyleyen Serarslan, mezunlarının bir kısmının subay, bir bölümünün polis olabildiğini de belirtti. BESYO mezunlarına kendi bölümleri ile ilgili olmayan alanlarda da rastladıklarına değinen Serarslan, “Türkiye’de bütün üniversite mezunlarında olduğu gibi bizim mezunlarımızın da aldığı eğitimin dışında alanlarda istihdam edildiklerini görüyoruz. Sadece çalışma noktasında değil girişimcilik noktasında da çok önemli pozisyonlarda olan öğrencilerimizi görüyoruz. Spa, Wellness ve Fitness sektörü son yıllarda çok hızlı gelişiyor. Herhangi bir Wellness veya Fitness merkezine gittiğimizde karşımızda mutlaka kendi öğrencilerimizi görüyoruz. Çok başarılı konumlara gelmiş ciddi yatırımlar yapmış ve ciddi de paralar kazanan öğrencilerimizi görmek bizi mutlu ediyor. Bunların mevcut olan öğrencilerimizle paylaşılacak olması onların motivasyonu açısından özellikle girişimcilik noktasında çok önemsediğimiz bir husus” diye konuştu.

“ÖNCELİKLİ OLAN SPOR KÜLTÜRÜNÜ OLUŞTURMAK”
Ülkemizde spor kültürünün tam manasıyla oturmamış olduğunu dile getiren Eski Gençlik Hizmetleri ve Spor Genel Müdürü Mehmet Baykan, istihdam sorunun ya her yıl verilen mezun sayısı ile ilgili olduğunu ya da mezunların görev yapabilecekleri alanların üretilmesi konusunda bir problem yaşandığını belirtti. Ülkenin son 3 yılda ekonomi, sağlık ve eğitim gibi konularda ciddi bir büyüme içindeyken sportif anlamda da bu eksikliğin giderilmesi gerektiğine değinen Baykan öncelikle spor kültürünün oluşması gerektiğini vurguladı. Belediyelerin son yıllarda attıkları adımlarla sporun hem insan sağlığına hem de gençliğin gelişimine katkı sağladığını söyleyen Baykan, “Devletimizin bu kadar çok spor tesisini üretiyor hale gelmesi bu sorunun kısa ve orta vadede çözüme ulaşacağını ve BESYO mezunlarının istihdamı konusunda üretkenlik sağlanacağını net olarak gösteriyor. Burada bu okullarda öğrenci olarak bulunan arkadaşlarımıza da büyük görev düşüyor” dedi. Baykan konuşmasını, “Gençlik ve Spor Bakanlığı ve Spor Genel Müdürlüğü, son yıllarda çok önemli projeleri ortaya koydu. Sporcu sayısının artışı ve ülkede spor kültürünün daha iyi noktalara gelmesi adına önemli adımlar atıldı. Bunlar ilköğretim çağındaki çocuklara yönelik analig ve üniversite çağındaki öğrencilerimize yönelik ünilig faaliyetleri. İlk yılında 3 bin 300 civarında üniversite öğrencisi ile 72 ya da 73 üniversitenin katıldığı proje ikinci yılında 7 bin rakamını aştı. Örneğin Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi ile Edirne Trakya Üniversitesi’nin basketbol maçı yapması hem sportif hem de kültürel geçişkenlik anlamında önemli bir adımdır. Bu anlamda devletimiz, bürokrasimiz üstüne düşeni yapmaktadır. Ama her alanda olduğu gibi özellikle sportif yapılanmada var olan sorunların aşılabilmesi için yapılması gereken sivil toplum zihniyetinin harekete geçirilmesidir. BESYO mezun ve öğrencilerimizin süratle örgütlenmelerini tamamlayarak hangi alanda ne gibi boşluklar ortaya çıkacağını göstermeleri gerekir. 2002 yılına kadar Spor Genel Müdürlüğü’nde istihdam edilen BESYO mezun sayısı sadece 370 iken bu rakam son 13 yılda 3 bine yaklaşmıştır” sözleriyle noktaladı.

Konferansa katılan İstanbul Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürü İbrahim İlhami Koç sporda istihdam alanlarının; performans, eğitim-öğretim, yönetim-organizasyon, sağlık ve zindelik olmak üzere dört başlıkta toplanacağını, bu noktalara aracılarla ulaşılabildiğini, bu aracılığın adının torpil olduğunu belirtti. Devletin bu noktada adım atması gerektiğini vurgulayarak, bunun doğru projeler ile mümkün olacağını vurguladı.
İstanbul Spor A.Ş. tarafından düzenlenen çocuk maratonuna beklentinin çok üzerinde katılım olduğunu söyleyen İstanbul Büyükşehir Belediyesi Spor A.Ş. Genel Müdürü İsmail Özbayraktar, “Bu durum spor kültürünün hızla geliştiğinin bir göstergesidir. Spor kültürü geliştikçe spora katılım artacak ve holdingler bünyelerinde spor departmanları kuracaktır. Bu da yeni istihdam alanlarının ortaya çıkmasını sağlayacaktır. Ancak sporu yönetenlerin dertleri spor değildir. Sporun sorunlarının konuşulması gereken toplantılarda başka konuların konuşulduğuna çoğu kez şahit olmuş birisi olarak bundan çok rahatsız olduğumu ifade etmeliyim” diye konuştu.

Konferansta konuşan bir diğer isim ise Marmara Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulu Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ali Kızılet şunları söyledi: “Spor teşkilatında uzun yıllar alaylı mektepli çatışması oldu. Mekteplilerin önü çoğu zaman kapatıldı. Devlet tarafından kulüplere ve federasyonlara tahsis edilen tesislerin, yarışma sporu için kullanıldığına şahit olmaktayız. Kısa dönem başarılar elde ederek prim yapmaya çalışan kulüp ya da federasyon yöneticileri spora ayrılan kaynakları heba ediyorlar. Halbuki bu kaynaklar sporun geniş halk kitlelerine ulaştırılması için tahsis edilmeli. Böylece kitlelere mal olan spor beraberinde ciddi istihdam potansiyeli getirecektir.”

İstanbul Gelişim Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Abdülkadir Gayretli İstanbul dışında olması sebebiyle etkinliğe katılamazken eşi ve çocuklarının trafik kazası geçirmesi nedeniyle İngiliz konuk Jeremy Moody’nin panelde kendisine ait sunumunu BESYO Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Türker Bıyıklı yaptı.
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray “Türk polisinden kaçılmaz” demişti, bu kez de uyuşturucuyla yakalandı Aksaray’da yaklaşık 3,5 ay önce alkollü araç kullanırken polisten kaçan ve yakalanınca “Türk polisinden kaçılmaz” diyen o sürücü bu kez de aynı araçla uyuşturucuyla birlikte yakalandı. Gözaltına alınınca polis otosuna götürülen sürücü araçtaki yeri de beğenmeyip, “Neden arkaya bineceğim, vallahi billahi binmem” dedi. Aksaray’da Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde uygulama yapan İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi ekipleri Büyükbölcek Mahallesi Şehit Mehmet Ali Demir Caddesi’nde şüphe üzerine 68 ADF 842 plakalı otomobili durdurdu. Ehliyet ve ruhsat sorduğu Ö.E. (23) isimli sürücünün tedirgin hal ve hareketlerinden şüphelenen polis araçta yaptığı aramada bir miktar uyuşturucu madde buldu. Bunun üzerine sürücü Ö.E. gözaltına alınırken yapılan sorgulamasında yaklaşık 3,5 ay önce bir başka uygulamada alkollü araç kullanırken yakalandığı tespit edildi. Aylar önceki uygulamada da polisten kaçmak isterken yakalanan sürücü 0.63 promil alkollü çıkmış ve gözaltına alındığı polis aracında gazetecilere, “Türk polisinden kaçılmaz” demişti. Sürücünün yine alkollü olabileceği ihtimali üzerine olay yerine trafik polisi çağırıldı. Gelen ekip şahsa alkol kontrolü yapmak için alkolmetre uzatırken, sürücü Ö.E. cihaza üflemeyi reddetti. Alkol metreye üflemeyen sürücünün cihazdan alınan “Ret” çıktısı sonucu alkolmetreye üflememekten 18 bin 452 TL para cezası kesildi. Daha önce de alkollü araç kullanırken yakalandığı için ehliyetine o tarihte 6 ay süreyle el konulan sürücünün bu kez ehliyetine 2 yıl süreyle el konularak kullandığı araç trafikten men edilip otoparka çektirildi. Yapılan işlemlerin ardından gözaltına alınan sürücü Ö.E. emniyete götürülmek için polis otosuna getirildi. Burada polis otosunun arkasına bindirilmek istenen sürücü şüpheli mahallini beğenmeyip, “Binmem abi ya. Neden arkaya bineceğim? Vallahi billahi binmem” dedi. Polis ekipleri şüpheliyi diğer koltuğa oturturken, sürücüyle birlikte araçta bulunan ve gözaltına alınan toplam 3 şahıs emniyete götürüldü. Olayla ilgili Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından tahkikat başlatıldı.
İzmir Vincenzo Montella: “Oyunun bizde olduğu bölümlerde iz bırakmamız gerekiyor” A Milli Futbol Takımı Teknik Direktörü Vincenzo Montella, bugün herkesin iyi oynadığını vurgulayarak, 25. ve 30. dakika arasında biraz yavaşladık, tempoyu biraz düşürdük ama şunu anlamamız gerekiyor. Tam o dakikalarda aslında hiç bırakmamız gerekiyor" dedi. A Milli Futbol Takımı, UEFA Uluslar B Ligi 4. Grup’taki ikinci maçında İzlanda’yı 3-1 mağlup etmeyi başardı. Uluslar B Ligi’ndeki ilk galibiyetini alan ay-yıldızlılarda Teknik Direktör Vincenzo Montella, karşılaşmanın ardından basın toplantısında değerlendirmelerde bulundu. Oynanan oyun sistemine değinen İtalyan çalıştırıcı, “Üçlü defansif bir formatta oynadığınızda defansif sistem olduğunu düşünmemek lazım. Çünkü genellikle üçlü oynadığınızda daha çok ofansif olmak için üçlü oynarsınız. O yüzden bunun altını da çizmek lazım” dedi. “Eren, çok iyi oynadı” Eren’in performansına değinen Montella, “Ereni de bugün ilk defa gördünüz. Çok iyi oynadığını söyleyebilirim. Onu İsviçre’de izlemeye gitmiştim. Fiziksel ve uluslararası seviyede maçlarda takip etmek istemiştim. Çok memnun kaldım kendisinden. Bugün hem soldaki hem de sağdaki zincirimiz çok iyi işler yaptı. Hızlı oynanan bir maçımız vardı. Genel olarak memnuniyet verici performans olduğunu söyleyebilirim” dedi. “Kerem’in gol atmasını bekliyordum” Kerem Aktürkoğlu’nun performansına vurgu yapan Montella, "Bir futbolcu 3 gol atınca sadece tebrik edebilirsiniz. Gerçekten muazzam bir performans gösterdi. Sadece gol bakımından değil muazzam bir performansı vardı. Kerem’le konuşurken gol atabileceğini söyledim, böyle bir beklentim vardı ama ben de 3 gol birden atacağını düşünmemiştim" dedi. "Sırtında 9 numara yoktu ama 3 gol attı” A Milli Futbol Takımı’nın sık sık santrforsuz oyun oynadığı şeklinde eleştirilerine yanıt veren Montella, "Bu sefer de ben biraz provoke edeyim, fark ettiniz mi bilmiyorum ama Kerem Aktürkoğlu son 10 dakikayı forvet olarak oynadı, kendi fiziksel gücünü kullanarak üçüncü golü attı. Sırtında 9 yazmıyordu ama 9 numara gibi gol attı. Barış da Hırvatistan maçında forvet olarak oynamıştı. Her seferinde gol attığınızda gol goldür" şeklinde konuştu. Açıklamalarına devam eden Montella, "Milli kamplarda futbolcularımızla 6-7 gün beraber oluyoruz. Bu süreçte fiziksel olarak sadece 4 tane antrenman yapabiliyoruz. Maçtan hemen önce tempo yapılmaz, bu bir bilimdir. Her futbolcumuzu hazır durumda tutmaya çalışıyoruz" diye konuştu. "Özel günde kazandığımız için mutluyuz” İzmir’in kurtuluşu olan 9 Eylül’de kazandıkları için mutlu olduklarını belirten Montella, "Bu galibiyetle bu özel güne katkıda bulunduğumuz için çok mutluyuz. Sadece İzmir için değil tüm Türkiye için önemli bir gün. Otelden stada kadar taraftarımız bizi desteklediler, bu galibiyette onların da payı var" ifadelerini kullandı.