POLİTİKA - 21 Kasım 2017 Salı 20:56

Başbakan Yıldırım: 3 yıl içinde yüzde 5,5 asgari büyüme hedefliyoruz

A
A
A
Başbakan Yıldırım: 3 yıl içinde yüzde 5,5 asgari büyüme hedefliyoruz

Başbakan Binali Yıldırım, “2017'de dünyada Çin ve Hindistan'dan sonra en fazla büyüyen ülke Türkiye'dir. 2017 yılında büyüme oranımız 6 ile 7 arasında bir noktaya ulaşmış olacak. Bu orta vadeli planla 3 yıl içinde yüzde 5,5 asgari büyüme hedefliyoruz" dedi.

Başbakan Binali Yıldırım, ‘Antalya Kentsel Dönüşüm ve Stratejik Yaklaşımlar Kurultayı’na katıldı. Başbakan Yıldırım’ın katıldığı kurultayda Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, Antalya Valisi Münir Karaloğlu, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, AK Parti Antalya Milletvekilleri Gökçen Özdoğan Enc, Hüseyin Samani, Mustafa Köse ve Atay Uslu, AK Parti Antalya İl Başkanı Rıza Sümer, AK Partili ilçe belediye başkanları yer aldı. Başbakan Yıldırım, “2017'de dünyada Çin ve Hindistan'dan sonra en fazla büyüyen ülke Türkiye'dir. 2017 yılında büyüme oranımız 6 ile 7 arasında bir noktaya ulaşmış olacak. Bu orta vadeli planla 3 yıl içinde yüzde 5,5 asgari büyüme hedefliyoruz" dedi.

“Dünyada sadece devletler yarışmıyor, şehirler de yarışıyor”
Dünyanın gelişme hızı ve Türkiye'nin geldiği seviye göz önüne alındığında şehirlerin çok büyük hedeflere ulaştırılmasının zaruri olduğunu söyleyen Başbakan Yıldırım, dünyada sadece devletlerin yarışmadığını ve şehirlerin de yarıştığını belirtti. Şehirlerin kadim değerlerini koruyarak çağın getirdiği şekilde yeniden ele almaları gerektiğini belirten Yıldırım, "Cumhurbaşkanı'nın ısrarla söylediği bize verdiği bir hedef var, yatay mimariyi tercih edin. Daha insani ve ruhu olan, insanların birbiri ile kaynaşması için yatay mimari ve geniş alanlar herkesin özlediği bir şeydir. Kültür dokumuzun korunmasını şehircilikle olmazsa olmaz önceliğimiz olarak görüyoruz. Çocuklara, gençlere, kadınlara, engellilere, bütün vatandaşlarımızın ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde planlama mecburiyetiz var" şeklinde konuştu.

“Her yıl 500 bin konutun dönüştürülmesi lazım”
15 yıl önce büyük bir kentsel dönüşüm seferberliği başlattıklarını dile getiren Başbakan Yıldırım, depremin yıkıcı etkilerini bilen bir millet olduklarını ifade etti. Yıldırım, "Depremi yaşayan biri değilim ama Erzincan depremini bilen biriyim. Babaanne ve anneannemin nasıl yıkım ile karşı karşıya kaldığını hep dinledim. Babamın halası bir hafta sonra sağ salim tesadüfen çıkarıldı. Erzincan 1939'da yerle bir oldu. Şimdiki Erzincan, eski Erzincan değil. Şehir depremden sonra kuzeye taşındı. Deprem öldürmüyor ama depreme hazırlıksızlık öldürüyor. Depreme hazır olmak için çok ama çok sıkı çalışmamız lazım. Zaman çok geniş değil ama mutlaka deprem olacak. İstatistikler bunu gösteriyor. Her yıl 500 bin konutun dönüştürülmesi lazım. 7,5 milyon yapının yeniden yapılması lazım. Türkiye'nin yapı stoku 20 milyon civarında. Binaların üçte biri ya ruhsatlı ya da planlara, projelere uygun yapılmamış ya da depreme karşılamayan yapılar. Bütün bunları dikkate aldığımızda bugünkü performansımız yeterli değil" dedi.

“Son 15 yılda hiç krize girmeyen sektör inşaat sektörüdür”
TOKİ başta olmak üzere çok ciddi çalışmaları olduklarını söyleyen Başbakan Binali Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Milletvekili olduğum İzmir'de yapıların yüzde 62'si dönüşüme tabi yapılardan oluştu. Onlarca yılın getirdiği sorunu hal etmek için yine 40-50 yıla ihtiyaç var. Ancak bu kadar zaman yok. Bu dönüşümü 15 yıla sığdırmamız gerekiyor. Kaynak kendi kendini finansal edecek potansiyele sahip. Büyük şirketler var. Bu dönüşümü en güzel şekilde yapabilme kabiliyetine sahibiz. Başka ülkelerde inşaat sektörü o kadar dinamik değil. Bizde son 15 yılda hiç krize girmeyen sektör inşaat sektörüdür. İnşaat sektörü deyip geçmeyin. Tepeden tırnağa bütün sektörü etkiliyor."

“Siyaset her zaman hakikat ile örtüşmüyor”
TOKİ'nin son 14 yıl içinde kentsel dönüşüme yönelik 17 milyar liralık ihale gerçekleştirdiğini söyleyen Başbakan Yıldırım, kentsel dönüşüme tabi yapılan işlerin yüzde 38'e çıktığını ifade etti. 81 ilde dönüşüme tabi tutulması gereken yapıların tespitinin yapıldığını söyleyen Yıldırım, "Siyaset her zaman hakikat ile örtüşmüyor. Kentsel dönüşüm dediğimizi zaman siyasi rakipler rantsal dönüşüm niyetin var diyor, niyet okumaya başlıyor. Böyle bir şey yok, tartışma ile işin özünden çıkıyor. Zaman kaybı oluyor. Zaman kaybının değeri paradan daha değerli. Parayı kaybedersiniz tekrar kazanırsız, zamanı tekrar kazanma şansınız yok. Her gün hesabınızda 86 bin 400 saniye yatıyor. Ertesi gün bakiye sıfır. Parada kullandığınız miktarı gidiyor geri kalan öbür güne devrediyor. Lüzumsuz işleri bir tarafa bırakıp memleket için aynı noktaya kilitlenmemiz lazım" dedi.

“Hepsini TOKİ yapsın diye beklemeyeceğiz”
Kentsel dönüşümdeki temel prensibin yerinde dönüşüm olduğunu söyleyen Başbakan Yıldırım, şunları kaydetti:
"Vatandaş bu iş geleceğim için iyi bir iştir demeli. Vatandaşı bu noktaya getirmeden, emir vaki ile zorla dışarıyı çıkarttığınız zaman onu anlamaz. Hayal satmak zordur. Aynen Bizin 16 Nisan'da gibi hayırcılar mevcudu anlatır, biz geleceği anlattık. Bizim işimiz zordu. Biz zoru başardık. Bu işin 2 yolu var. Vatandaşın rızası alınacak ve yerinde dönüşüm yapılacak. Ya da rezerv alanında dönüşümü yapıp vatandaşı oraya götürüp göstereceğiz. Bunu yapınca iş daha kolay oluyor. Ama bunu her yerde yapma şansımız yok. Büyükşehirlerde alan yok. Sadece depreme dayanıklı bina yapmakla kalmayacağız. Burası bir yaşam alanına dönüşecek. Eğitim ve yeşil alanları, sosyal tesisleri ile adeta bir külliye gibi eser ortaya koymamız gerekiyor. Bu hedefi gerçekleştirmek için uzun bir zaman yok. İşi dağıtacağız. Hepsini TOKİ yapsın diye beklemeyeceğiz, kuralları koyduktan sonra herkes o çerçevede yapacak. İstihdam da oluşturacak, piyasa hareketlilik devam edecek."

“Harç muafiyeti yüzde 150'ye çıkartılacak”
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın kentsel dönüşümde harç muafiyetinin yükseltme kararı aldığını ifade Başbakan Yıldırım, harç muafiyetinin yüzde 150'ye çıkartılacağını belirtti. Yıldırım, "Malikleri yapılan yardımlarda hak kaybını gidermek amacıyla ikamet şartını kaldırıyoruz. İkamet ediyorsan verilecek yoksa verilmeyecek, böyle bir şey olmaz. Madem bu işi yapacağız buradaki engelleri kaldırmamız lazım. Eğer bir dönüşümü şehir karar verilirse burada bu haklardan yararlanma imkanı getiriyoruz. Gecekondu sahipleri, kiracılar ve mülkiyetini belgelendiremeyenler veya tapusunu alamayanlarda aynı sorun var. Mülkiyet sorunu yoksa dönüşüm ihtiyacı yok. Dolayısıyla bir karar alıyoruz ama uygulaya gelince aldığımız kararların hiçbirinin sahada tatbik imkanı yok. Bu mağduriyeti gidermek için mülkiyetini belgeleyemeyenlere katkı vereceğiz. Dönüşüm sürecinde vatandaşı yanlış yönlendirenlere olduğunu gördük. Maalesef bu yanlış yönlendirilmelerle, hileli hisseli devirlerle, yurt dışına küçük bir hisse satışı ile tebligat sorununu oluşturma ve dönüşümün hızını kesme engelleme girişimlerini gördük. Bu tıkanıklığını önüne geçilmesi için kentsel dönüşümde bu tebligat oyununun önüne geçilmesi için kentsel dönüşümde elektronik tebligat uygulamasına geçeceğiz" şeklinde konuştu.

“Kentsel dönüşümde belediyeler zorluk çekiyor”
Kentsel dönüşümle ilgili olarak belediyelerin zorluklar yaşadığını belirten Başbakan Yıldırım, "Belediyeler dönüşüm konusunda istekliler, bu sıkıntıları da gidereceğiz. Kredilendirme noktasında belediyeler limiti dolunca kredi alamıyor. Kentsel dönüşümü hariç tutacağız. Borçlanma sınırına bunu dahil etmenin anlamı yok. Kentsel dönüşüm yapan belediyelere hem finans hem kaynak desteği öngörülüyor. Bürokrasi fazla, bunu azaltmak gerekiyor. Bunun için de bakanlık bir çalışma başlattı. Dönüşüm alanları için imar askı planları azaltacak. Alan bazlı dönüşüme teşvik edeceğiz. Planlamayı başaramıyorsak başarısızlığı planlıyoruz demektir. Daha fazla yeşil alan, sosyal alanları dikkate alan yaşayan şehirler yapmamız gerekiyor. Ruh olmazsa binada yaşayanının ruhu sıkılır. Bankalarda temin edilecek kiraya yardımı sağlamaya devam edeceğiz. Hatta önümüzdeki yıldan itibaren çok kentsel dönüşüme yönelik faiz tarifesini devreye sokacağız. Bundan böyle kamu idareleri kendi aralarında işbirliği protokolü ile kentsel dönüşümü gerçekleştirecek. Belediyeler birbiri ile çalışabilecekler. Bu işleri hızlandırmamız gerekiyor Kamunun üstünden kamulaştırma yükünü azaltmamız gerekiyor. Yol geçen yerin değeri artıyor. Öyle bir uygulama var ki hem yol geçiyor diye para alıyor, hem de bina ve arsası değerlendiriyor. Yoldan da yolunu buluyor. Bu haksız bir şey, eğer orada bir artı değer oluşuyorsa adil bir paylaşıma ihtiyaç var. Kazanç elde edenlerin katkı sunması lazım" ifadelerini kullandı.

“Dönüşüm yerlerinde oranı düşüreceğiz”
Dönüşüm yapılan yerlerde yüzde 100 mutabakat arandığını ifade eden Yıldırım, oranı düşüreceklerini dile getirerek, "Yüzde 66 ya da 3/2 oranında karar verilirse böylece dönüşüm kararı alınmış olacak. Biz bunları yaparken ülkenin geleceği hakkında plan yapanlar boş durmuyor. Biz hayra onlar şerre çalışıyor. Hayır da şer de Allah'tan, biz iyi niyetle çalışacağız, milletin yüzünü güldürmeye devam edeceğiz. Bugüne kadar birçok engel ile karşılaştık, şimdi başka yollar deniyorlar. Bu ülke bu topraklar çok büyük sınavlar verdi. Millet en son sınavı 15 Temmuz'da verdi, bu bayrak inmedi, ülkeyi millet alçaklara teslim etmedi. Bu hesabı yapanların 1000 kere düşünmesi lazım. Asla hürriyetin taviz vermez. Egemenlik milletimiz karakteridir" şeklinde konuştu.

“Orta vadeli planla 3 yıl içinde yüzde 5,5 asgari büyüme hedefliyoruz”
Ekonomi üzerinden Türkiye'nin sıkıştırılmaya çalışıldığını söyleyen Başbakan Yıldırım, bunu yapanların yeni bir yanlışın içene girdiğini belirtti. Yıldırım, "İhracatımız artıyor. Bir yıl içinde 1 milyon 300 bin vatandaşa iş sağladık. Son ekim ayında en büyük ihracat rakamları ulaştık. Bu dalgalanmalar geçicidir. ABD'nin ekonomi ile ilgili aldığı kararlar, bölgesel istikrarsızlık ve gelişmekte olan ülkelerin bazı aleyhte söylemleri kısa süreli de olsa piyasalarda hareketlenmeye neden oldu. Bu bizim öngördüğümüz bir şeydi. Türkiye hala göstergelerde dünyanın en önde gelen ülkeleri arasında yer alıyor. Bütçe açığı kriterlerin altında. Kamu borcu milli gelirin yüzde 30'unun altında. Endişeye mahal yok. Biz dalgalanmalara yönelik darbeden sonra Türkiye göçtü filan diye büyük laflar ettiler. ABD seçimleri oldu bir dalgalanma daha oldu. 2017'de dünyada Çin ve Hindistan'dan sonra en fazla büyüyen ülke Türkiye'dir. 2017 yılında büyüme oranımız 6 ile 7 arasında bir noktaya ulaşmış olacak. Bu orta vadeli planla 3 yıl içinde yüzde 5,5 asgari büyüme hedefliyoruz" dedi.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki de, Türkiye'nin depreme hazırlanması, yapı stoğunu daha dayanıklı hale getirilmesi amacıyla bu çalışmanın Cumhurbaşkanı'nın isteğiyle başladığını söyledi. Türkiye'nin deprem ülkesi olduğunu belirten Özhaseki, son yüzyılda 56 depremde 83 bin insan hayatını kaybettiğini söyledi. Özhaseki, "Adalar segmentinde eski depremin süresi dolmuş gibi görünüyor. Bütün bilimsel çalışmalarda 2030'a kadar adalar açıklarında 7 büyüklüğünde üzerinde deprem olacağı. Böyle bir deprem bizi büyük bir sıkıntıya sokar. Son büyük depremin üstünden 500 sene doldu ve deprem olacağı bilim adamları hem fikirler. Kentsel dönüşümle deprem riskini fırsata dönüştürerek ekonomik bir kazanç olacak. Kendi piyasamıza 150 milyar lira her sene bir giriş olacak. Konut yapımında 250 sektör çalışma yapıyor. Bu 250 sektörün yakın zamanda daha hareket hale gelecektir” dedi.
 

Adem Akalan-Harun Erdoğdu
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Hukuk mesleklerine giriş sınavlarında soru sayısı 120’ye çıktı Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı ve İdari Yargı Ön Sınavını yönetmeliğinde değişiklik ile birlikte sınavlardaki soru sayısı 100’den 120’ye yükseltildi. Adalet Bakanlığı tarafından Resmi Gazete’de yayımlanan Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı ve İdari Yargı Ön Sınavının Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile sınavlarda değişikliğe gidildi. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç sosyal medya hesabından yapılan değişiklikler hakkında bilgi vererek, “Hukuk sistemini hem nitelik hem de nicelik olarak daha da kaliteli hale getirmek amacıyla hayata geçirdiğimiz Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı ve İdari Yargı Ön Sınavının Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik, Resmi Gazete’de yayımlandı. Yönetmelikte yapılan değişiklik kapsamında; Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı ve İdari Yargı Ön Sınavındaki soru sayısı 100’den 120’ye çıkarılmıştır. Milletlerarası Hukuk, Milletlerarası Özel Hukuk, Genel Kamu Hukuku ve Sosyal Güvenlik Hukuku sınav konularına dahil edilmiştir. Konuların puan değerleri yerine test ağırlıkları yüzdelik olarak belirtilmiştir. Hukuk camiamızın ihtiyaçları doğrultusunda yapılan değişiklikler, genç hukukçularımızın mesleki donanımını daha da artıracak ve hukuk sistemine değer katacaktır. Nisan ayında yapılacak olan Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavına girecek tüm adaylarımıza şimdiden başarılar diliyorum” ifadelerine yer verdi.
Ankara İhtiyaç sahibi hanelere kömür yardımı yapılması hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararı Resmi Gazete’de İhtiyaç sahibi hanelere ısınma amaçlı kömür yardımı yapılmasına ilişkin Cumhurbaşkanlığı Kararı Resmi Gazete’de yayımlandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzası ile yayımlanan Resmi Gazete’de yer alan Cumhurbaşkanlığı Kararına göre, her bir il ve ilçede dağıtılacak toplam kömür miktarı il/ilçe bazında tespit edilen yardımdan faydalanacak ihtiyaç sahibi sayısına göre bölgenin iklim koşulları, geçmiş yıllara ait dağıtım miktarları gibi koşullar göz önünde bulundurularak Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından belirlenecek. Yardımdan faydalanacak olan haneler il ve ilçelerde bulunan vakıflarca kanunda yer alana muhtaçlık kriterine göre belirlenecek ve Bakanlıkça değerlendirilerek kesinleştirilecek. Teslimatı yapılan kömür ilgili hanenin ısınma ihtiyacının karşılanması haricinde bir tasarrufa konu edilemeyecek. Bu karar kapsamında vakıflara ve vakıflarca belirlenen hanelere yapılacak olan kömür sevkiyatı Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu (TKİ) ve Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) genel müdürlüklerinin görüşleri alınarak Bakanlıkça belirlenecek olan kriterlere göre düzenlenen sevkiyat programı dahilinde yapılacak. TKİ ve TTK üzerinden temin edilecek kömürün taşınması ve bu konuda öncelik tanınması hususunda Bakanlık veya TKİ ve TTK ile TCDD Taşımacılık A.Ş. arasında protokol yapılabilecek. Vakıflarca belirlenecek ihtiyaç sahibi hanelere il ve ilçe içerisinde dağıtım organizasyonu yine vakıflar tarafından yapılacak. Kararın uygulanmasına dair usul ve esaslar Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının görüşleri alınarak Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından belirlenecek.
Aksaray Kaçak göçmenlerle kaçtı, kaza yapıp sahte kimlikle yakalanınca jandarmayı suçladı Aksaray’da aracıyla kaçak göçmenleri taşıyan ve jandarmanın "dur" ihtarına uymayan yaşlı adam kaza yapınca “Kovaladığınız için ölümden döndüm” diye jandarmayı suçladı. Evlenme vaadiyle getirilen kaçak göçmen kadın ile birlikte kadının kızı ve 4 daha kişi gözaltına alındı. Olay Aksaray - Adana Karayolu Taşpınar mevkiinde yaşandı. Edinilen bilgiye göre, halkın huzur ve güvenliğinin sağlanması, meydana gelebilecek olayların önlenmesi amacıyla karayolunda Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde uygulama yapan İl Jandarma Komutanlığı Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM), İstihbarat ve Asayiş Şubesi ekipleri şüphe üzerine Adana’dan Aksaray istikametine seyreden 68 ACR 660 plakalı SUV araca "dur" ihtarında bulundu. Frene basıp durmak yerine ihtara uymayan sürücü gaza basıp uygulamada noktasından kaçtı. Sürücünün kaçması üzerine jandarma ekipleri hemen araçlara binerek sürücünün peşine düştü. Jandarma ekipleri araca binene kadar mesafeyi açan sürücü yolda zorla 2 kadını indirmeye çalışırken, arkadan jandarmanın geldiğini görünce tekrar kaçmaya başladı. Jandarma ile şüpheli arasında başlayan kovalamaca anları kameralara da yansıdı. Bir taraftan aracın peşine düşen jandarma öte yandan durumu emniyete bildirerek şehir merkezi istikametine karayolunda tedbir alınmasını istedi. Ancak araç sürücüsü yaklaşık 3 kilometre kaçtıktan sonra yeni sanayi kavşağında aracının direksiyon hakimiyetini kaybederek refüjden refüje çıkıp kaza yaptı. Araçtan Suriyeli kaçak göçmen anne ile kızı çıktı Jandarmanın uygulama esnasında fiziksel olarak yaptığı "dur" ikazına, kovalamaca esnasında ise araç megafonuyla defalarca yapılan "dur" ihtarına ısrarla uymayan araç sürücüsü kaza yapınca, araç içerisindeki 2’si kadın 2’si erkek 4 kişiyle birlikte yakalandı. Kazanın ardından jandarma ekipleri şahısların sağlık kontrolünden geçirilmesi için olay yerine ambulans çağırırken, yaralanan kimsenin olmadığı kazada sağlık ekipleri 4 şahsı da ambulans içinde muayene ederek kontrolden geçirdi. Daha sonra jandarma ekipleri 4 şahsın kimliklerini ve neden kaçtıkları yönünde olay yerinde inceleme ve araştırma başlatırken, kaçan sürücünün B.G. (75), yanındaki arkadaşının Y.D. (52) ve anne kız olan Cihed Acec (47) ile Meryem Acec’in (16) de Suriye uyruklu kaçak göçmen olduğunu tespit etti. Evlilik yapmak için kaçak göçmenleri Aksaray’a getirmiş Suriye uyruklu anne ve kızın kaçak göçmen olduğunun tespiti üzerine araştırmasını derinleştiren jandarma ekipleri anne ve kızın yaklaşık 4 yıl önce kaçak yollarla Türkiye’ye giriş yaptığını, Mersin iline yerleştiğini belirledi. 4 yıldır Mersin’de kaçak olarak yaşayan anne ve kızın 75 yaşındaki araç sürücüsü B.G.’nin anne Cihed Acec’le evlenmek istemesi üzerine, kadını kızıyla birlikte Aksaray’a getirdiği, bu olaya da Y.D.’nin aracılık yaptığı ortaya çıktı. Kimlik bilgileri kontrolden geçirilen 16 yaşındaki kızın üzerinde F.C. ismine düzenlenmiş sahte kimlik kartı çıkarken, sahte kimliğin ise kıza Y.D. tarafından verildiği tespit edildi. Durmayıp kaçtı, “Ölümden döndüm” deyip jandarmayı suçladı Olayın ardından jandarma ekiplerinin sorularını yanıtlayarak yaşananları anlatan kaçan araç sürücüsü B.G., “Amcam evlilik yapmadım. Evlilik yapmak için girişimde bulundum kızın annesiyle. Bu kadın için Y.D. öncü oldu. Karşılığında şu anda hiçbir şey vermedim. Beni bu yaşta şey yapmayın. Büyük bir iş yapmışım gibi, eroin esrar kaçakçılığı yapmadım” dedi. Sorulara cevap vermek istemeyen yaşlı adam daha sonra kaza yaptığı için jandarma ekiplerini suçlayarak, “Bakın siz beni kovaladığınız için ölümden döndüm yani, lütfen” dedi. Suriyeli kız jandarma aracının camından annesine ağladı Şahısların yakalanmasının ardından anne Cihed Acec gözaltına alınarak jandarma aracına bindirilirken, güvenlik önlemleri ve delil karartma önleme çerçevesinde her şey netleşene kadar annesinden ayrı tutulan 16 yaşındaki Meryem Acec jandarma aracının camından annesine seslenerek gözyaşları döktü. Arapça dilde annesine bir şeyler söylemeye çalışan kız dakikalarca jandarma aracının etrafında annesine ağladı. Zaman zaman jandarma ekiplerince üşümemesi için bir başka araca bindirilen kız, araçta durmak istemeyip yine annesinin bulunduğu aracın başına geldi. Jandarma ekiplerince yapılan geniş çaplı araştırma ve inceleme çalışmalarının ardından anne araçtan indirilerek kızıyla buluştu. Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan tahkikat gereği araç sürücüsü B.G., yanındaki arkadaşı Y.D., Suriye uyruklu Cihed Acec ile kızı Meryem Acec gözaltına alınırken, tahkikat soruşturması emniyet güçlerine devredildi. Olay yerine gelen İl Emniyet Müdürlüğü Göçmen Kaçakçılığıyla Mücadele ve Hudut Kapıları Şubesi ekiplerince 4 şahıs polis aracına bindirilerek emniyete götürüldü.