POLİTİKA - 28 Mayıs 2014 Çarşamba 22:14

Bakan Zeybekci'den Gezi olayları ve 17 Aralık eleştirisi

A
A
A
Bakan Zeybekci'den Gezi olayları ve 17 Aralık eleştirisi

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Gezi olayları ve 17 Aralık operasyonlarını eleştirdi.

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Gezi olayları ve 17 Aralık operasyonlarını eleştirerek, "İki operasyon, ikisi üst üste o kadar dramatik şekilde çalıştı ki, 30 Mart'ta millet Başbakanına, hükümetine öyle bir sahip çıktı ki, millet sandığa öyle bir destan yazdı ki, herkes anlar inşallah. Ama görüyoruz ki yine anlamamakta kararlılar" dedi.

Antalya'da bulunan Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, AK Parti Antalya İl Başkanlığı’nı ziyaret etti. Burada konuşan Bakan Zeybekci, Antalya teşkilatını 30 Mart seçimlerinde gösterdiği başarıdan dolay tebrik ettiğini ifade etti. Antalya'nın yeniden AK belediyecilik hizmetleriyle tanışma imkanı yakaladığını belirten Bakan Zeybekci, "Biz belediye başkanımızla 2004 yılında devre arkadaşıyız. Biz Denizli Belediye Başkanlığı, o Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile başladık. Biz devam ettik, Antalya bir ara verdi. Yeniden Türell'e Antalyamız yeni projelerle tanışacak. Antalya çok farklı bir noktaya geldi. Antalya nüfusu itibariyle Türkiye’nin beşinci büyük ili oldu. Bir ucundan diğer ucu büyükşehir sınırları haline geldi. Türkiye’de yerel yönetimlerin yeniden dizayn edildiği bir dönemde Antalya belediyecilikte Türkiye’yi örnek olacak şekilde görülecek, fark edilecek. Buna vesile olanlar teşkilattır. Teşkilat olmadan hiç kimse bir şey başaramaz" diye konuştu.

BAKAN ZEYBEKCİ'DEN ANTALYAYA ÖVGÜLER
Antalya'nın kendileri için önemli bir il olduğunu dile getiren Bakan Zeybekci, "Antalya cumhuriyetimizin 100. yılında hedeflerimize ulaşmada lokomotif illerimizden biri. Bundan 10 sene önceki Türkiye’nin toplam turist sayısını tek başına yapar hale gelmiştir bugün. 12 milyon turisti çeken, bizim 2023 hedeflerimizde 150 milyar dolarlık hizmet gelirlerimizde en önemli şehirlerden biri olacak. Antalya tarımda, teknik ve bilimsel tarımda örnek olacak. Antalya bir spor merkezidir ve ileride bir spor merkezi olacak. Antalya aynı zamanda bir sağlık, kültür merkezi haline gelecek, medeniyetlerin buluştuğu bir şehir haline gelecek. Antalya, Türkiye’nin dünyaya açılan penceresi, Akdeniz’in başkenti haline gelecektir. Antalya, Akdeniz’in başkenti olma noktasında en öne çıkan illerden biridir. Antalya bugün Türkiye’nin de ilerisine geçen şehir olarak nadir şehirlerdendir. Türkiye dendiği zaman İstanbul diye söylenen, ondan sonra Antalya diye söylenen bir şehirdir" dedi.
Bugün Türkiye'nin çok başka bir yere geldiğine vurgu yapan Bakan Zeybekci, "Türkiye’de bu ülkenin şehirleri, caddelerinde veyahutta köylerinde, sokaklarında 780 bin kilometresinde başı en dik, yüzü en ak, görevini yapmış olmanın gururunu yaşıyoruz. Biz verdiğimiz bütün sözleri tutmanın mutluluğu içindeyiz. 36 milyar dolardan 152 milyar dolar ihracata geldik. Ülkemiz geçen hafta satın alma paritesine göre dünyanın en büyük 15’inci ekonomisidir. 10’uncu büyük ekonomi olmaya ne kadar kararlı yürüdüğümüzün göstergesidir. Yani 2 milyon insanımız 2002 yılında günlük 2 dolarlık gelir seviyesinin altında yaşıyordu. Yine 2002’deki bu rakam son derece önemli Türkiye’de nüfusumuzun yüzde 30’u günlük 4.3 dolarlık gelir seviyesinin altında yaşıyordu. 2012 sonu itibariyle 1 dolar ve 2.15 dolar altında yaşayan hiçbir vatandaşımız kalmadı. Aynı zamanda Türkiye’de günlük 4.3 dolarlık gelir seviyesi ki 2002’de yüzde 30’du, 2012 sonu itibariyle bu rakam yüzde 30’dan yüzde 2’ye düştü. 2014 sonu itibariyle bunun sıfırlanmasını bekliyoruz. Türkiye, 2016 itibariyle dünyada en yüksek gelir grubundaki ülkeler grubuna geçecek, milli gelir ve ihracatımızdaki artışlarla" şeklinde konuştu.

"2013 TÜRKİYE İÇİN ÖNEMLİYDİ"
Türkiye olarak çok önemli hedefleri olduklarına vurgu yapan Bakan Zeybekci, "Türkiye olarak çok önemli ihracatlarımız var. 2013 yılı Türkiye için çok önemli bir yıldı. 2013’ün Mayıs ayında yurtdışından gelenlere sorabilirsiniz. Dünyadaki faiz oranlarını sorun. Oradaki vatandaşlarımız yüzde 5/6/7 ile kredi kullanıyordu. Türkiye’de yüzde 5’in altına düşmüştü. Türkiye IMF’ye son borç taksitini de 2013 Mayıs ayında ödeyerek sıfırladı. Türkiye dünyanın en büyük havaalanı inşaatına başlamıştı, en uzun köprüsünü Marmara Denizi üzerine inşa etmeye başlamıştı. Türkiye tüp geçidin birini bitirmişti, ikinci tüp geçidin inşaatına başlamıştı. Merkez Bankası rezervleri 135 milyar doların üzerine çıkmıştır. THY dünyada en çok ülkeye uçan havayolu haline gelmiştir. THY, bu sene itibariyle Luffhansa’yı da geçerek Avrupa’da bir numara haline geldi. Türk müteahhitlerinin dünyada altığı toplam ihale sayısı 284 milyar dolar ile dünyada Çin’den sonra ikinci sıraya geldi. Türkiye turizmde dünyada 6. sıraya geldi. Birçok alanda Türkiye ilk üçlerde, beşlerde, onlarda yer almaya başladı. 2001/2002 yılında Türkiye’nin ne halde olduğunu, sözleri biliyorsunuz. Türkiye’de ekonomiyi kim yönetiyordu, Türk ekonomisini IMF masası şefi yönetiyordu. Marco Coterelli geldiği zaman Ankara’daki hükümet hizaya geçerdi. Gelirdi IMF’nin ev ödevlerine bakardı. Türkiye’de ekonomi yerle bir olurdu. IMF ile olmadı, bitmedi, Dünya Bankası'ndan bir ekonomi bakanı geldi. Dışarıdan geldi bu ekonomi bakanı, istemediği zaman dönemin bakanı Ecevit, Antalya’da acil bir hizmet için 3 milyon doların altına imza atamazdı. Türkiye bu hallerdeydi. Türkiye’nin ne seviyelerde olduğunun bilinmesi için söylüyorum. Onun için 2013 Türkiye için son derece önemliydi" dedi.

GEZİ ELEŞTİRİSİ
Bakan Zeybekci şöyle konuştu:
"2013’te bir anda o hakikaten zirve yaptığımız Mayıs ayında 12 tane ağacın yerinin değiştirilmesiyle, Taksim’in yayalaştırılmasıyla ilgili yer yerinden oynatılmaya, Türkiye karıştırılmaya çalışıldı. O günün Türkiye'sinde o Gezi olaylarında bir anda İstanbul’da sürpriz şeylerle karşılaştık. Bir anda tüm dünyaya yayın yapan uluslararası kuruluşlar, Türk güvenlik kuruluşlarının Türkiye’de onlarca yabancı ülke vatandaşlarının provakosyonların içinde olduğu vakalar, hatırlayın. Akşam saatlerinden sonra Taksim Platformu kapının önünde basın mensuplarına açıklama yaptı. Sordular ne görüştünüz, ne istediniz dediler. Hükümetten taleplerimizi söyledik dediler. Üçüncü havaalanının durdurulması, nükleer santrallerin durdurulması, tüp geçidin durdurulması, hayretler içinde seyrettik. Hani ağaçlardı, Taksim projesiydi. Ne alakası var? O gün gördük, o mübarek İstanbul’da, bütün dinlerin barış kenti olmuş olan İstanbul’da zulüm 1453’te başladı diye yazdılar. Onun için oynanan oyunun farkındayız. Türkiye ile ilgili oynanan oyunun farkındayız. Mayısta Başbakanımızın, hükümetimizin duruşuyla, halkımızın milli iradeye sahip çıkmasıyla, o müthiş mitinglerle olaylar kapandı" diye konuştu.

17 ARALIK OPERASYONU
Gezi olaylarının ardından başka bir hareket başladığına değinen Bakan Zeybekci, "Yıllardan beri sen bu memlekette iddia ettiğin, olduğu şeyleri tespit edeceksin, iyi niyetliysen, bu ülkeyi seviyorsan niye suçüstü yapmadın, niye bekledin, niye biriktirdin. Madem öyle bir iddian vardı. Bu meselelerin hepsi AK Parti'ye, Tayyip Erdoğan'ı hedef alma değildi, Türkiye hedef alındı. 17 Aralık’ta başlayan süreçte bir gün bir mahkeme kararı gördüm. Binlerce sayfa iddianame, sadece iddianamenin başındaki özeti bin küsur sayfa. 15 dakika sonra mahkemeden karar geldi. Mahkeme kararı neydi, bu Mayıs olaylarında durdurulsun dediğimiz o ülkemizin yüz akı olmuş işleri yapan müteahhitlerimizin gerek şahsi, gerek şirketlerinin mal varlığının dondurulması, Türkiye’yi itibarsızlaştırma çabasıydı. İki operasyon, ikisi üst üste o kadar dramatik şekilde çalıştı ki, 30 Mart'ta millet Başbakanına, hükümetine öyle bir sahip çıktı ki, millet sandığa öyle bir destan yazdı, koydu ki, herkes anlar inşallah diyoruz ki, ama görüyoruz ki yine anlamamakta kararlılar" ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanlığı seçimine de değinen Bakan Zeybekci, "Bu Ağustos ayında millet mesajını çok daha anlaşılır şekilde verecektir. Durmak yok yola devam" dedi.

Bakan Zeybekci, daha sonra Antalya Serbest Bölge'yi gezip, fabrikalarda incelemelerde bulundu.

İSA AKAR-SABRİ ÇAĞLAR-RECEP ORHAN

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Cumhurbaşkanı Erdoğan; "İsrail bir terör devletidir. İsrail’in katliamlarına sessiz kalmak bu suça ortak olmaktır" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "İsrail bir terör devletidir. İsrail’in katliamlarına sessiz kalmak bu suça ortak olmaktır" ifadelerini kullanırken, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan: "Gazze’deki katliam karşısında Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi sessiz kaldı, adaletsizlik derinleşti, vicdanlar kanadı" dedi. Antalya Diplomasi Forumu’nun dördüncüsü, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açılış konuşmalarıyla başladı. "Ayrışan Dünyada Diplomasiye Sahip Çıkmak" temasıyla düzenlenen forumda, çatışmaların gölgesinde yürütülen barış diplomasisine ve uluslararası sistemdeki adaletsizliklere güçlü mesajlar verildi. Hem Fidan hem de Erdoğan, özellikle Gazze’de süren İsrail saldırılarına dikkat çekerek, uluslararası kamuoyuna açık çağrılarda bulundu. Fidan: "BM Güvenlik Konseyi sessiz, adaletsizlik derinleşti" Dışişleri Bakanı Hakan Fidan konuşmasında, uluslararası düzeyde derinleşen krizlerin çözümü için diplomasinin çok boyutlu ve kapsayıcı biçimde yeniden tanımlanması gerektiğini söyledi. Antalya Diplomasi Forumu’nun kısa sürede uluslararası marka haline geldiğini vurgulayan Fidan, "Ayrışan bir dünyada diplomasinin nasıl nefes alabildiğini gösteren bir fikir zemini inşa ediyoruz" dedi. Fidan’ın konuşmasında Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne yönelik eleştiriler öne çıktı. "BM Güvenlik Konseyi, Gazze’deki katliam karşısında sessiz ve etkisiz kaldı. Sessizlik büyüdü, adaletsizlik derinleşti, vicdanlar kanadı" ifadelerini kullanan Fidan, mevcut uluslararası sistemin meşruiyet krizinde olduğunu ve yapısal reformlara ihtiyaç duyulduğunu vurguladı. Türkiye’nin aktif diplomasisini anlatan Fidan, "Türkiye bugün krizlerin tam kalbinde, gerilimlerin orta yerinde ama çözümün de merkezinde duran bir ülkedir" dedi. Türkiye’nin Filistin’den Ukrayna’ya, Suriye’den Kafkaslar’a kadar her alanda ilkeli dış politika yürüttüğünü belirterek, "Zulüm karşısında mazlumun, adaletsizlik karşısında hakkın yanında duruyoruz" diye konuştu. Erdoğan: "İsrail terör devletidir, susanlar suça ortaktır" Dışişleri Bakanı Fidan’ın ardından konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan ise forumun ilk gününe damga vuran bir çıkış yaptı. "İsrail, Filistin halkına karşı apaçık bir soykırım uyguluyor. Bu zulme en güçlü tepkiyi vermek insanlık vazifesidir" diyen Erdoğan, "İsrail’in katliamlarına sessiz kalmak bu suça ortak olmaktır" sözleriyle uluslararası topluma sert eleştiriler yöneltti. Erdoğan, Han Yunus’ta gazetecilerin kaldığı çadırların bombalanmasına değinerek, "Haydutluk değilse nedir? Bunun adı devlet terörü değil midir?" dedi ve İsrail’i "terör devleti" olarak niteledi. "İsrail, Filistinlilere ikinci nekbe felaketini yaşatmaya çalışmaktadır" diyen Erdoğan, "Filistin halkının mücadelesi terör değil, iftihardır" ifadeleriyle Batı kamuoyunun çifte standardına dikkat çekti. "Türkiye o gün neyse bugün de aynısıdır" Erdoğan, Türkiye’nin tarihi ve vicdani sorumluluğuna da vurgu yaparak, "500 sene önce topraklarından kovulan İsrail halkını, Yahudileri bu topraklarda misafir ettik. O günkü Türkiye neyse bugünkü Türkiye de aynısıdır" dedi. Ardından uluslararası topluma bir kez daha çağrıda bulundu: "BM Güvenlik Konseyi başta olmak üzere tüm aktörleri Filistin halkının yanında olmaya ve akan kanı durdurmaya davet ediyorum." Gazze’ye yönelik insani yardımların süreceğini belirten Erdoğan, "Gazzeli mazlumlara yardım elimizi uzatmaya devam edeceğiz. Ateşkes çabaları sabote edildikçe bölgemize kalıcı barışın gelmesi zordur. Barış, iki devletli çözümle olur. Başkenti Doğu Kudüs olan özgür Filistin Devleti kurulmadıkça bu kriz sona ermeyecektir" dedi. "Suriye’de istikrarsızlığa izin yok" Konuşmasının son bölümünde bölgesel krizlere ve dış politika önceliklerine değinen Erdoğan, İsrail’in saldırılarının DEAŞ’la mücadeleyi sekteye uğrattığını belirtti. Erdoğan konuşmasında Suriye’deki gelişmelere değinerek, "Suriye halkı acıya, zulme ve savaşa doymuştur. 8 Aralık devrimiyle birlikte sadece Suriye’de değil, tüm bölgemizde kalıcı istikrara dair yakalanan fırsatın heba edilmesine izin veremeyiz" dedi. Türkiye’nin dış politikada ilkelerle hareket ettiğini vurgulayan Erdoğan, "Sükûnetimiz birilerini hatalı heveslere sürüklememeli. Biz dış politikada gizli niyetlerle değil, ilkelerle hareket eden bir ülkeyiz. Suriye’nin toprak bütünlüğü konusunda Trump ve Putin başta olmak üzere anlayış birliği içindeyiz, diyalog halindeyiz" açıklamasında bulundu. "Türkiye hem Avrupa, hem Asya, hem Afrika ülkesidir" Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin jeopolitik kimliğini de yeniden tanımlayarak, "Biz Avrupa ülkesi olduğumuz kadar, bir Asya bir Afrika ülkesiyiz" dedi. Türkiye’nin Asya ülkeleriyle siyasi temaslarını artırdığını vurgulayan Erdoğan, diplomaside çok yönlü dengeyi savundu. Kıbrıs konusuna da değinen Erdoğan, "Kıbrıs Türk halkının egemen eşitliği ve eşit uluslararası statüsünün tescili için çabalarımızı artırdık. Adalet tecelli edene kadar bunu sabırla sürdüreceğiz" dedi. Avrupa Birliği’ne de mesaj veren Erdoğan, "Türkiye olmadan Avrupa güvenliğinin düşünülemeyeceği bir kez daha ortaya çıkmıştır. Türkiye, Avrupa güvenliği için gelecekte de sorumluluk almaya hazırdır" ifadelerini kullandı. Terörle mücadelede kararlılığın sürdüğünü belirten Erdoğan, "Terör belasından da kurtulduğumuzda ekonomide çok iyi bir ivme yakalayacağız" dedi. Üç günlük diplomasi maratonu başladı Forumun ilk gününde verilen mesajlar, çok kutuplu dünya düzeninde Türkiye’nin rolü, Gazze’deki krize karşı sesini yükselten aktörler arasında Türkiye’nin konumunu ve uluslararası sistemin yapısal sorunlarını öne çıkardı. Antalya Diplomasi Forumu, 13 Nisan’a kadar iklim diplomasisi, yapay zekâ çağında hukuk, enerji güvenliği ve bölgesel krizler gibi başlıkları ele almaya devam edecek.
Antalya Cumhurbaşkanı Erdoğan: "(AB Üyeliği) Türkiye tam üye olarak birlikteki sandalyesine bir an önce kavuşmalıdır" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 4. Antalya Diplomasi Forumu resmi açılış töreninde yaptığı konuşmada "İsrail bir terör devletidir. İsrail’in katliamlarına sessiz kalmak bu suça ortak olmaktır" ifadelerini kullanırken, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan: "Gazze’deki katliam karşısında Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi sessiz kaldı, adaletsizlik derinleşti, vicdanlar kanadı" dedi.Antalya Diplomasi Forumu’nun dördüncüsü, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açılış konuşmalarıyla başladı. "Ayrışan Dünyada Diplomasiye Sahip Çıkmak" temasıyla düzenlenen forumda, çatışmaların gölgesinde yürütülen barış diplomasisine ve uluslararası sistemdeki adaletsizliklere güçlü mesajlar verildi. Hem Fidan hem de Erdoğan, özellikle Gazze’de süren İsrail saldırılarına dikkat çekerek, uluslararası kamuoyuna açık çağrılarda bulundu.Fidan: "BM Güvenlik Konseyi sessiz, adaletsizlik derinleşti"Dışişleri Bakanı Hakan Fidan konuşmasında, uluslararası düzeyde derinleşen krizlerin çözümü için diplomasinin çok boyutlu ve kapsayıcı biçimde yeniden tanımlanması gerektiğini söyledi. Antalya Diplomasi Forumu’nun kısa sürede uluslararası marka haline geldiğini vurgulayan Fidan, "Ayrışan bir dünyada diplomasinin nasıl nefes alabildiğini gösteren bir fikir zemini inşa ediyoruz" dedi.Fidan’ın konuşmasında Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne yönelik eleştiriler öne çıktı. "BM Güvenlik Konseyi, Gazze’deki katliam karşısında sessiz ve etkisiz kaldı. Sessizlik büyüdü, adaletsizlik derinleşti, vicdanlar kanadı" ifadelerini kullanan Fidan, mevcut uluslararası sistemin meşruiyet krizinde olduğunu ve yapısal reformlara ihtiyaç duyulduğunu vurguladı.Türkiye’nin aktif diplomasisini anlatan Fidan, "Türkiye bugün krizlerin tam kalbinde, gerilimlerin orta yerinde ama çözümün de merkezinde duran bir ülkedir" dedi. Türkiye’nin Filistin’den Ukrayna’ya, Suriye’den Kafkaslar’a kadar her alanda ilkeli dış politika yürüttüğünü belirterek, "Zulüm karşısında mazlumun, adaletsizlik karşısında hakkın yanında duruyoruz" diye konuştu.Erdoğan: "İsrail terör devletidir, susanlar suça ortaktır"Dışişleri Bakanı Fidan’ın ardından konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan ise, forumun ilk gününe damga vuran bir çıkış yaptı. "İsrail, Filistin halkına karşı apaçık bir soykırım uyguluyor. Bu zulme en güçlü tepkiyi vermek insanlık vazifesidir" diyen Erdoğan, "İsrail’in katliamlarına sessiz kalmak bu suça ortak olmaktır" sözleriyle uluslararası topluma sert eleştiriler yöneltti.Erdoğan, Han Yunus’ta gazetecilerin kaldığı çadırların bombalanmasına değinerek, "Haydutluk değilse nedir? Bunun adı devlet terörü değil midir?" dedi ve İsrail’i "terör devleti" olarak niteledi. "İsrail, Filistinlilere ikinci nekbe felaketini yaşatmaya çalışmaktadır" diyen Erdoğan, "Filistin halkının mücadelesi terör değil, iftihardır" ifadeleriyle Batı kamuoyunun çifte standardına dikkat çekti."Türkiye o gün neyse bugün de aynısıdır"Erdoğan, Türkiye’nin tarihi ve vicdani sorumluluğuna da vurgu yaparak, "500 sene önce topraklarından kovulan İsrail halkını, Yahudileri bu topraklarda misafir ettik. O günkü Türkiye neyse bugünkü Türkiye de aynısıdır" dedi. Ardından uluslararası topluma bir kez daha çağrıda bulundu: "BM Güvenlik Konseyi başta olmak üzere tüm aktörleri Filistin halkının yanında olmaya ve akan kanı durdurmaya davet ediyorum."Gazze’ye yönelik insani yardımların süreceğini belirten Erdoğan, "Gazzeli mazlumlara yardım elimizi uzatmaya devam edeceğiz. Ateşkes çabaları sabote edildikçe bölgemize kalıcı barışın gelmesi zordur. Barış, iki devletli çözümle olur. Başkenti Doğu Kudüs olan özgür Filistin Devleti kurulmadıkça bu kriz sona ermeyecektir" dedi."Suriye’de istikrarsızlığa izin yok"Konuşmasının son bölümünde bölgesel krizlere ve dış politika önceliklerine değinen Erdoğan, İsrail’in saldırılarının DEAŞ’la mücadeleyi sekteye uğrattığını belirtti. Erdoğan konuşmasında Suriye’deki gelişmelere değinerek, "Suriye halkı acıya, zulme ve savaşa doymuştur. 8 Aralık devrimiyle birlikte sadece Suriye’de değil, tüm bölgemizde kalıcı istikrara dair yakalanan fırsatın heba edilmesine izin veremeyiz" dedi. Türkiye’nin dış politikada ilkelerle hareket ettiğini vurgulayan Erdoğan, "Sükûnetimiz birilerini hatalı heveslere sürüklememeli. Biz dış politikada gizli niyetlerle değil, ilkelerle hareket eden bir ülkeyiz. Suriye’nin toprak bütünlüğü konusunda Trump ve Putin başta olmak üzere anlayış birliği içindeyiz, diyalog halindeyiz" açıklamasında bulundu."Türkiye hem Avrupa, hem Asya, hem Afrika ülkesidir"Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin jeopolitik kimliğini de yeniden tanımlayarak, "Biz Avrupa ülkesi olduğumuz kadar, bir Asya bir Afrika ülkesiyiz" dedi. Türkiye’nin Asya ülkeleriyle siyasi temaslarını artırdığını vurgulayan Erdoğan, diplomaside çok yönlü dengeyi savundu.Kıbrıs konusuna da değinen Erdoğan, "Kıbrıs Türk halkının egemen eşitliği ve eşit uluslararası statüsünün tescili için çabalarımızı artırdık. Adalet tecelli edene kadar bunu sabırla sürdüreceğiz" dedi.Avrupa Birliği’ne de mesaj veren Erdoğan, "Türkiye olmadan Avrupa güvenliğinin düşünülemeyeceği bir kez daha ortaya çıkmıştır. Türkiye, Avrupa güvenliği için gelecekte de sorumluluk almaya hazırdır" ifadelerini kullandı. Terörle mücadelede kararlılığın sürdüğünü belirten Erdoğan, "Terör belasından da kurtulduğumuzda ekonomide çok iyi bir ivme yakalayacağız" dedi.Üç günlük diplomasi maratonu başladıForumun ilk gününde verilen mesajlar, çok kutuplu dünya düzeninde Türkiye’nin rolü, Gazze’deki krize karşı sesini yükselten aktörler arasında Türkiye’nin konumunu ve uluslararası sistemin yapısal sorunlarını öne çıkardı. Antalya Diplomasi Forumu, 13 Nisan’a kadar iklim diplomasisi, yapay zekâ çağında hukuk, enerji güvenliği ve bölgesel krizler gibi başlıkları ele almaya devam edecek.