EKONOMİ - 16 Ekim 2020 Cuma 10:35

Bakan Varank açıkladı: 'İlk defa dünyada 13’üncü sıraya yükselmiş olduk'

A
A
A
Bakan Varank açıkladı: 'İlk defa dünyada 13’üncü sıraya yükselmiş olduk'

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, "Uluslararası patent başvurularımız 2019’da yüzde 47 arttı. Bu artış, ülkemizdeki makine, ilaç, kimya, bilgisayar ve elektrik-elektronik gibi yüksek teknoloji alanlarındaki yeni buluşlardan kaynaklandı. Böylece ilk defa dünyada 13’üncü sıraya yükselmiş olduk. Hindistan, İsrail, Avustralya ve Finlandiya gibi ülkeleri geride bıraktık" dedi.

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Varank, Türk Patent ve Marka Kurumunda düzenlenen "Patentle Türkiye - 2. Ulusal Üniversiteler Patent Yarışması Ödül Töreni"ne katıldı. Bakan Varank, törende yaptığı konuşmada patent konusunun stratejik bir öneme sahip olduğunu, bir ürünün patentinin alındığında o ürünle ilgili her türlü hakkın sadece kişiye ait olduğunu söyledi. Bakan Varank, bu sayede ürünün başkaları tarafından üretiminin, kullanımının, satılmasının veya taklit edilmesinin engellendiğini anlattı. Bir buluşun patentlendiği zaman tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de 20 yıl süreyle koruma altına alındığını anımsatan Varank, "Yani aslında her bir patent başvurusu en az 20 yıllık bir hedefe ve vizyona sahip. Patentli bir buluşunuz varsa 20 yıl boyunca değer üreten bir ürüne sahip olmanın yanında, koruma süresi dolduktan sonra da topluma mal olabilecek bir ürünü geliştirmenin gurunu da yaşıyorsunuz" diye konuştu.

"Uluslararası patent başvurularımız 2019’da yüzde 47 arttı"

Türkiye'nin 18 senede sınai mülkiyet alanında önemli başarılara imza attığına dikkat çeken Varank, şunları kaydetti:

"Yıllık patent başvuru sayısı 20 kat, yerli patent tescil sayısı da 27 kat arttı. Marka başvurularında 2011 yılından beri Avrupa’da birinci sıradayız. Salgın sürecine rağmen bu yılın ilk 8 ayında patent, marka ve tasarım başvuruları geçen senenin üzerinde seyrediyor. Çok daha dikkat çekici bir veriyi de sizlerle paylaşmak istiyorum. Uluslararası patent başvurularımız 2019’da yüzde 47 arttı. Bu artış, ülkemizdeki makine, ilaç, kimya, bilgisayar ve elektrik-elektronik gibi yüksek teknoloji alanlarındaki yeni buluşlardan kaynaklandı. Böylece ilk defa dünyada 13’üncü sıraya yükselmiş olduk. Hindistan, İsrail, Avustralya ve Finlandiya gibi ülkeleri geride bıraktık. Küresel patent başvurularında üst basamaklara çıktığınızda aslında bir anlamda patentin devler ligine girmiş oluyorsunuz. Ülkenizde uluslararası standartlarda inovasyon yapma kabiliyetinin ne denli geliştiğini tüm dünyaya göstermiş oluyorsunuz. Sınai mülkiyetin bütün alanlarında her zaman ilk 10 ülke içinde yer almayı hedefliyoruz. Son yıllarda gösterdiğimiz başarılar, yerli ve milli teknolojilerin geliştirilmesinde ne denli iddialı olduğumuzu açıkça ortaya koyuyor. İşte Milli Teknoloji Hamlesi vizyonuyla bu iddiamızı daha da güçlendireceğiz."

Patentle Türkiye Yarışması kapsamında 98 farklı üniversiteden 584 patent başvurusu aldıklarını bildiren Varank, "Gençlerimizin başvuruları temelde elektrik-elektronik, makine, otomotiv, biyomedikal, kimya ve inşaat alanlarında. Bu başvuruların tamamı şimdiden Türkiye’nin patent siciline de girmiş oldu. Yani aradan 100 yıl geçse dahi gençlerimizin isimleri patent başvurusu yapmış kişi olarak kurumumuzun listelerinde yer alacak. Üniversitelerimizin Türkiye’nin toplam patent portföyü içerisindeki oranı yüzde 15 seviyesinde. Ülke olarak bu oranı daha yukarılara taşımak mecburiyetindeyiz. Buradan hareketle üniversitelerimiz tarafından yapılan patent başvurularının araştırma ve inceleme raporları ücretlerinde yüzde 50 teşvik indirimi uyguluyoruz. Sayılarla konuşacak olursak üniversitelerin 1 yıl içinde yapacakları 100 başvuruya kadar bu ücretler sadece 350 lira. Bakınız uluslararası alana baktığımızda bu ücretler gerçekten çok yüksek. Fakat biz patent başvurularını teşvik etmek için araştırma ve inceleme rapor ücretlerini düşük tutuyoruz" şeklinde konuştu.

"Patentle Türkiye Yarışması bundan sonra lise öğrencilerini de kapsayacak şekilde genişletilecek"

Varank, "Bugün buradan bir müjde vermek istiyorum. Patentle Türkiye Yarışması, bundan sonra sadece üniversiteleri değil lise öğrencilerini de kapsayacak şekilde genişletilecek. Bu kapsamda Milli Eğitim Bakanlığımızla işbirliği yapıyoruz. Ayrıca yarışmaya faydalı model bileşenini de ekliyoruz. Böylece öğrencilerimiz, yenilik içeren küçük buluşlarıyla da yarışmaya katılabilecek. 1 Kasım 2020’de Patentle Türkiye’nin üniversite ve lise öğrencileri için yeni başvurularını almaya başlayacağız. Çocuklarımızın ve gençlerimizin çok erken yaşlarda patent farkındalığına sahip olmasını istiyoruz. Milli Eğitim Bakanlığımız da özellikle son dönemde bu alanda çok kıymetli çalışmalar yürüttü. 2019-2020 eğitim öğretim yılının temasını 'patent, faydalı model ve tasarım' olarak belirleyip, bir seferberlik başlattı. Başvuru sayılarına ilişkin hedefler koydu. Bu sene MEB’e bağlı okullar tarafından şu ana kadar 151 patent ve faydalı model, 209 marka ve 94 tasarım başvurusu yapıldı. Patentle Türkiye yarışmasıyla ile birlikte bu başvuru sayılarında belirgin bir artış olmasını bekliyoruz" ifadelerini kullandı.

Bakan Varank'ın konuşmasının ardından dereceye girenlere ödülleri verildi.

Abdullah Sarica
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gümüşhane Gümüşhane’de yalancı bahara aldanan badem ağaçları çiçek açtı Gümüşhane’de mevsim normallerinin üzerinde seyreden hava sıcaklığı nedeniyle yalancı bahara aldanan badem ağaçları çiçek açtı. Son 20 yılın en soğuk Ocak ve Şubat ayını geçiren Gümüşhane’de Mart ayı ile birlikte hava sıcaklıklarının mevsim normallerinin üzerine çıkmasıyla ağaçlar çiçek açtı. Merkeze bağlı Mescitli köyünün bahçelerinde yalancı bahara aldanarak çiçek açan badem ağaçları renkli görüntüleriyle kendisine hayran bırakırken, çiçek açan ağaçları gören arılar da polen toplamak için kovanlarından çıktı. Bölgede arıcılık yapan Murat Ergin ise vaktinden önce açan çiçeklerin arıları da kendisine çektiğini belirterek ağaçların seyrine doyulmaz bir manzara sunduğunu söyledi. Gümüşhane’nin son yılların en soğuk kış mevsimini yaşamasının ardından hava sıcaklıklarının bir anda yükselmesiyle badem ağaçlarının çiçek açtığını söyleyen arıcı Murat Ergin (70), "Bu sene kış çok ağır geçti. Şubat ayı ise neredeyse son 40 yılın en soğuk ayıydı ama Mart ayıyla birlikte havaların birden bire ısınması her ne kadar geçen yıla göre 1 hafta geç olsa da bu badem ağaçlarının açılmasına neden oldu. Bir gecede rüzgâr sayesinde süper bir şekilde açıldılar. E tabi ki bu da arıcının en sevdiği iş. Arılar mutlu arıcılar mutlu ancak bu son gelecek soğuk inşallah çok zarar vermez bize. Gerçekten baharın gelişiyle birlikte böyle güzel çiçeklerin arasında olmak, bu işi yapmak büyük bir zevk. Arı bir numaraları meteoroloji uzmanıdır o kendini böyle havalara çok iyi hazırlar şimdiden tedbirini almıştır. Tabi ki soğuk biraz etkileyecek ama yapacak bir şey yoktur, Allah’tan gelene sonsuz şükürler olsun" dedi. Öte yandan son meteorolojik değerlendirmelere göre Çarşamba gününden itibaren Balkanlar üzerinden gelen soğuk hava dalgasıyla birlikte yalancı bahara aldanan ağaçları don vurması bekleniyor.
Trabzon Sis Dağı Yaylası’nda çığ faciası sonrası bu kez de ayı faciası yaşanıyor Giresun ve Trabzon arasında yer alan Sis Dağı Yaylası’nda geçtiğimiz hafta yaşanan çığ sonrası bu kez de aç kalan ayılar, yayla evlerini talan etti. Giresun ve Trabzon il sınırlarında yer alan 2 bin 182 rakımdaki Sis Dağı Yaylası’nda geçtiğimiz haftalarda etkili olan yoğun kar yağışı sonrasında geçtiğimiz hafta meydana gelen çığ nedeniyle 20 ev ve bir cami kullanılamaz hale gelmişti. Çığ sonrası yaylalarına çıkan vatandaşlar, evlerinin kapısını vardıklarında büyük bir şok yaşadı. Evlerini onarıp yeniden düzenlemek isteyen vatandaşlar çığın ardından yaylada bu kez ayıların evlerini talan ettiğini gördü. Yayla evlerine giren ayılar eşyaları dağıttı, kapıları ve pencereleri parçaladı. Sis Dağı Yaylası’nda yaklaşık 20 evin zarar gördüğü belirtilirken, yaylacılar yetkililerden yardım istedi. Sis Dağı Yaylası’nda evi zarar gören yaylacılardan Hasan Cebeci, geçtiğimiz günlerde yaylada yaşanan çığ faciasının ardından bu kez de ayı faciası ile karşılaştıklarını söyledi. Cebeci "Her yıl birkaç kez bu durumla karşılaşıyoruz. Kış uykusunda olması gereken ayılar ortalıkta dolaşıyor, evlerimize girip her şeyi parçalıyor. Camlar kırılmış, kapılar yerle bir, yataklarımız darmadağın. Yiyecek aramak için girdikleri belli ama her şeyi talan etmeleri bize büyük maddi zarar veriyor. Bu işe bir çözüm bulunmalı" ifadelerini kullandı.
İstanbul CANiK, Latin Amerika’da Türk teknoloji rüzgârı estirecek CANiK’in de bağlı bulunduğu Samsun Yurt Savunma (SYS) Grup şirketleri, Güney Amerika’nın en büyük savunma sanayi fuarı olan LAAD 2025’te Latin Amerika pazarındaki varlığını güçlendirecek iş birliklerine imza atacak. Güney Amerika’nın en büyük savunma sanayi fuarı olan LAAD 2025 – Latin America Aerospace & Defence, 1-4 Nisan 2025 tarihleri arasında Rio de Janeiro’da gerçekleşecek. Fuar, Brezilya başta olmak üzere Latin Amerika’daki büyük askeri alım projelerinin şekillendiği bir platform olarak öne çıkıyor. Dünya çapında savunma sanayi liderlerini, üst düzey askeri yetkilileri ve endüstri profesyonellerini bir araya getiren etkinliğe, Türk savunma sanayinin öncü markası CANiK ve bağlı olduğu SYS Grup şirketleri güçlü bir katılım sağlayacak. Grup şirketleri CANiK, UNIROBOTICS ve AEI Systems, fuarda geniş bir ürün yelpazesini sergileyecek, yenilikçi ürünleri ve yeni nesil çözümlerini Brezilya ve Latin Amerika’daki kullanıcılarla doğrudan buluşturacak. Fuarda büyük iş birlikleri ve sözleşmelere imza atarak ihracat hedeflerine emin adımlarla ilerlemeyi planlayan CANiK, bölgedeki stratejik ortaklıklarını daha da güçlendirmeyi hedefliyor. CANiK, Brezilya Ordusu’nun 12.7x99mm M2 QCB ağır makineli tüfek ihalesini kazanarak bu pazardaki varlığını önemli ölçüde artırdı ve sadece bireysel silahlar değil, ağır silah sistemleri alanında da küresel bir oyuncu olduğunu bir kez daha kanıtladı. LAAD 2025, CANiK’in Brezilya’daki başarılarını pekiştirerek yeni iş birlikleri ve ihracat fırsatları geliştirmesi için kritik bir platform sunuyor. Fuarda öne çıkacak yeniliklerden biri, AEI Systems’ın dünya çapında büyük yankı uyandıran VENOM LR adlı 30x113mm orta kalibre topu olacak. Düşük geri tepme özelliği ve ayarlanabilir atış hızıyla dikkat çeken bu yenilikçi sistem, Brezilya için stratejik bir öneme sahip bulunuyor. Dünyanın önde gelen 30x113mm mühimmat üreticilerinden biri olan Brezilya, envanterinde aktif olarak kullandığı mühimmatlar sayesinde VENOM LR’ın sunduğu geniş mühimmat çeşitliliğine en aşina ülkelerden biri olarak dikkati çekiyor. Bu bağlamda, CANiK ve Türk savunma sanayi, Brezilya’nın güvenlik ve savunma ihtiyaçlarına yönelik yüksek teknoloji çözümler sunmayı amaçlıyor. UNIROBOTICS ise diğer grup şirketlerinin ortaya koyduğu silah sistemlerini güvenilir ve etkin birer platforma dönüştüren uzaktan komutalı silah kulelerini ön plana çıkaracak. SYS Grup-CANiK Genel Müdürü Cahit Utku Aral, fuara ilişkin değerlendirmesinde, ihracat hedeflerine ulaşma anlamında LAAD 2025’i çok önemsediklerini söyledi. Özellikle Brezilya’nın sahip olduğu potansiyel dikkate alındığında CANiK için stratejik bir pazar ve Latin Amerika’nın bütününe açılan önemli bir kapı olduğunu vurgulayan Aral, bu nedenle bölgedeki varlıklarını güçlendirmek adına etkinliğe en yeni çözümleriyle güçlü bir katılım sağlayacaklarını belirtti. Aral, "LAAD 2025, bölgedeki ortaklıklarımızı derinleştirmek ve Türk savunma sanayinin gücünü bir kez daha ortaya koymak için eşsiz bir fırsat sunuyor. VENOM LR gibi çığır açan sistemlerimizle ve yeni yeteneklerle donattığımız uzaktan komutalı silah sistemlerimizle Brezilya’nın ve Latin Amerika’nın diğer ülkelerinin savunma ihtiyaçlarına en üst düzeyde katkı sağlamayı hedefliyoruz" dedi.
Kırıkkale O ilçeye hızlı tren müjdesi: Vatandaşlar davul zurnayla kutladı Ankara-Kırıkkale-Çorum yüksek hızlı tren (YHT) hattı arasındaki Delice ilçesine istasyon yapılacağı haberini alan vatandaşlar davul zurna eşliğinde halay çekerek kutlama yaptı. Ankara-Çorum arasındaki ulaşım süresini bir buçuk saatin altına düşürecek proje, şehirler arası ulaşımda büyük kolaylık sağlayacak. Kırıkkale’nin Delice ilçesinde vatandaşlar, hızlı tren istasyonu müjdesiyle büyük bir coşku yaşadı. Delice-Çorum Yüksek Standartlı Demiryolu Projesi çerçevesinde ilçeye istasyon yapılacağının kesinleşmesi, vatandaşlar tarafından davul zurna eşliğinde kutlandı. Ankara-Sivas Yüksek Hızlı Treni ile entegre edilecek olan proje, Delice’yi de kapsayacak. Çift hatlı, elektrikli ve sinyalli olarak inşa edilecek hat, Ankara-Kırıkkale-Çorum arasındaki seyahat süresini yaklaşık üç buçuk saatten bir buçuk saatin altına düşürecek. "Cumhurbaşkanımıza teşekkür ediyoruz" Delice Belediye Başkanı Yılmaz Uyan, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, vatandaşların coşkulu ve heyecanlı olduklarını belirterek, "Bugün Delice’miz için tarihi bir gün. İlçemiz çok coşkulu, çok heyecanlı. Hızlı tren projesi kapsamında ilçemize istasyon yapılması kesinleşti. Bu sayede halkımız ulaşımda hiçbir sıkıntı yaşamayacak. Çorum, Kırıkkale, Ankara ve İstanbul’a kadar hızlı trenin tüm avantajlarından yararlanacaklar. Bu projenin gerçekleşmesini sağlayan Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a, Ulaştırma Bakanımız Sayın Abdulkadir Uraloğlu’na ve Milletvekilimiz Sayın Mustafa Kaplan’a teşekkür ediyoruz" dedi. "Hayal bile edemezdik" İlçe halkı da projeden duydukları memnuniyeti dile getirdi. Hülya Çaylak isimli vatandaş, "Delice hanımları olarak çok sevinçliyiz, hayal bile edemezdik" dedi. Ebru Demiray ise, "Gezip görmek istediğimiz yerlere artık kolaylıkla gidebiliriz. Çocuklarımızı görmek istedikleri yerlere götürebiliriz. Delice’miz için çok iyi oldu" ifadelerini kullandı. "Çok sevindik" Ulaşımda büyük kolaylık sağlayacağını belirten üniversite öğrencisi Göksu Bozkurt, "Evi uzakta olan öğrenciler için gayet güzel bir çalışma oldu. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum" diye konuştu. Belediye personeli Çağrı Çaylak da, "8 yıldır Konya’dan evliyim. Durağın yapılacağından en çok sevinenlerden biri de benim. Ankara’ya kadar gidip oradan Konya hızlı trenine biniyorduk. Şimdi ise Delice’den hızlı trene binip Konya’da ineceğiz, Allah izin verirse" şeklinde konuştu. Sercan Biçici ise yaşadığı mutluluğu, "Delice’nin yerlisiyim. Bugün bizim düğünümüz diyebiliriz çünkü en mutlu günümüz" sözleriyle dile getirdi.