GÜNDEM - 25 Ocak 2023 Çarşamba 14:33

Bakan Kurum'dan kuraklık açıklaması

A
A
A
Bakan Kurum'dan kuraklık açıklaması

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, "Şu anda yaşadığımız meteorolojik bir kuraklık. En son 2008 yılında böyle bir kuraklıkla karşı karşıya kaldık. Hepimizi tarım faaliyetleri ve üretimde hem girdileri hem de maliyetleri artıran, belki önümüzdeki süreçte bu suları bulamayacağımız endişesine sevk ediyor" dedi.

Bakan Kurum, Bilkent Otel Konferans Salonu'nda düzenlenen "Sanayide Yeşil Dönüşüm ve Sürdürülebilir Kalkınma Zirvesi Semineri"ne katıldı. Sanayide yeşil dönüşüm konusunun ve sürdürülebilir kalkınma ile ilişkisinin güncel gelişmelerle değerlendirileceği seminerin açılış konuşmasını yapan Kurum, insanlığın zor bir zamandan geçtiğini belirterek, iklim değişikliğinden kaynaklanan afetlerin dünyayı daha yaşanmaz hale getirdiğini ifade etti.

"Şu anda yaşadığımız meteorolojik bir kuraklıktır"

Meteoroloji Genel Müdürünün kendisine kuraklık hakkında bilgi verdiğini anlatan Kurum, "Kuraklık; meteorolojik, tarımsal ve hidrolojik kuraklık olarak üçe ayrılıyor. Şu anda yaşadığımız meteorolojik bir kuraklık. En son 2008 yılında böyle bir kuraklıkla karşı karşıya kaldık. Hepimizi tarım faaliyetleri ve üretimde hem girdileri hem de maliyetleri artıran, belki önümüzdeki süreçte bu suları bulamayacağımız endişesine sevk ediyor" ifadelerini kullandı.

İnsanlığın bilim, sanayi ve teknolojide büyük devrimler gerçekleştirdiğini, ancak doğa ile arasındaki dengenin korunması için gereken hassasiyetin gösterilmediğini kaydeden Kurum, "Ülkemiz, insan ile doğa arasındaki dengenin kaybolmasının sorumlusu değildir, olmamıştır" diye konuştu.

Bakan Kurum, İklim Şurası’nda alınan 217 kararın Türkiye’nin iklim değişikliğiyle mücadelesinde önemli bir rehber olduğunu belirterek, İklim Kanunu ile 2053 net sıfır emisyon hedefine ulaşılması için yasal dayanağın sağlanmış olacağını söyledi. Net sıfır emisyon hedefinde ve iklim değişikliğiyle mücadelede en önemli destekçilerinin yenilebilir enerji yatırımları olduğunun altını çizen Kurum, "2030 yılında geldiğimizde ülke olarak yaklaşık 500 milyon ton emisyon oluşumunu önlemeyi hedefliyoruz. Bu önemli bir hedef; bu hedef doğrultusunda emisyonlarımızı 2038 yılına kadar yakalayacağımızı ilan ettik. 85 milyon vatandaşımızla 2053 net sıfır emisyon hedefimize güçlü politikalarımızla birlikte ilerlemeye devam edeceğiz" ifadelerine yer verdi.

"Atıl durumda ve tarıma elverişsiz olan 300 milyon metrekare hazine arazisini üreticimize tahsis ediyoruz"
Kurum, sözlerine şöyle devam etti:

"Ülkemiz, yenilenebilir enerji yatırımında iyi noktada. Bugün dünyada 12, Avrupa’da 5. sırada yer alan ülke konumundadır. Bu manada biz de Bakanlık olarak; atıl durumda ve tarıma elverişsiz olan 300 milyon metrekare araziyi yenilenebilir enerji yatırımlarını gerçekleştirmek için sanayicimize, üreticimize tahsis ediyoruz. Onlar gidecek, arazilere rüzgâr ve güneş enerjisi santralleri kurulacak. 20 bin megavat yenilenebilir enerji üretimi sağlamış olacağız."

"Her alanda devrim niteliğinde bir dönüşüm süreci yaşayacağız"

'Ulusal Emisyon Ticaret Sistemi' uygulamasını 2024 yılında başlatacaklarını dile getiren Kurum, "Yapı sektörümüzü ilgilendiren düzenlemede, 1 Ocak 2023 tarihinden itibaren, 5 bin metrekare inşaat alanına sahip tüm projelerde, tüketilen enerjinin yüzde 5’inin yenilenebilir enerjiden karşılanmasını zorunlu hale getirdik. İnşallah bu oran 2025’te yüzde 10 seviyesine çıkacak ve artarak gidecek. Karbon fiyatlama mekanizmasından elde edeceğimiz gelirle, ülkemiz sanayisinin temiz üretim ve yatırım süreçlerine destek olacağız" şeklinde konuştu.

Bakan Kurum, iklim değişikliğiyle mücadelenin Türkiye ve dünya için bir gelecek meselesi olduğuna dikkati çekerek, "Sanayide mevcut potansiyelin en iyi şekilde kullanılması, hem çevrenin hem doğanın olması hem de çevreye ve doğaya saygılı bir üretimin sürdürülebilirliği açısından artık bir zorunluluk, hepimizin üzerine düşen bir vazife olduğunu biliyoruz" notunu düştü.

2022 yılında 2,8 milyon ton atık alternatif ham madde olarak kullanıldı

Şehir merkezlerindeki sanayi sitelerini yeni alanlara taşıyarak dönüştürdüklerinden bahseden Kurum, "Tüm sanayi bölgelerimizi sıfır atığı merkeze alan bir anlayışla yeşil kalkınma hedefimize uygun hale getirmeyi amaçlıyoruz. Bunun sonucunda sanayide yeşil dönüşümün en önemli adımlarından birini atarak, sadece 2022 yılında 2,8 milyon ton atığın, alternatif ham madde olarak sanayimizde kullanımını sağladık. Atıkların geri dönüşümüyle hem doğamızı koruduk hem de milletimizin ekonomisine katkı sağladık" açıklamasında bulundu.

"'Sanayide Yeşil Dönüşüm Belgesi’ düzenleyeceğiz"

Tüm organize sanayi bölgelerini 'yeşil OSB'ye' dönüştürmeyi hedeflediklerini vurgulayan Kurum, şunları ifade etti:

"Bu çerçevede enerji ve kaynak verimliliğini, hava, su ve toprak için sıfır kirlilik prensibini gösteren tesislere, 'Sanayide Yeşil Dönüşüm Belgesi' vereceğiz. Bu belgeyi almaya hak kazanan sanayi tesislerinin, üreticilerimiz uluslararası mutabakatlar çerçevesinde elde ettiğimiz finansmandan faydalanacaklar. Bu sayede, çevresel iyileşmenin yanı sıra ülkemiz sanayisinin üretimini dünya standartlarına çıkararak ihracat pazarında eşit şartlarda rekabet gücüne erişmesini ve piyasalarında yüksek payla yer almasını sağlayacağız. Bu süreci el birliğiyle yürüterek yeşil bir ekonomi oluşturacak, 10 yıl içerisinde yüz binlerce gencimize istihdam oluşturacağız. Ekonomimizi büyüterek kalkınmamıza devam edeceğiz."

Kurum, iklim değişikliğiyle mücadeleyi kararlılıkla sürdüreceklerini belirterek konuşmasını sonlandırdı.
"Sanayide Yeşil Dönüşüm ve Sürdürülebilir Kalkınma Zirvesi Semineri"ne; Ankara Valisi Vasip Şahin, Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Gürsel Baran, bakanlıkların bürokratları, akademisyenler ve iş dünyasının temsilcileri de katıldı. Öte yandan, seminer çerçevesinde düzenlenecek iki ayrı panelle sanayide yeşil dönüşüm ele alınacak.

Huzeyfe Tarık Yaman - Mert Cerrahoğlu - Hakan Karaduman
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Uludağ beyaz gelinliği giydi Türkiye’nin önemli kış turizmi merkezlerinden Uludağ’da sezonun ilk karı yağdı. Geçtiğimiz sezonlarda kar yağmaması sebebiyle sezonun geç açıldığı Uludağ’da kar yağışı erken sezon açılışının müjdesini verdi. Türkiye’nin en önemli turizm merkezlerinden biri olan Bursa Uludağ’da sezonun ilk karı yağdı. Hava sıcaklığı -13 dereceleri gösterirken, kar kalınlığı ise yer yer 30 santimetreye ulaştı. Tipi şeklinde yağan kar yağışı nedeniyle ulaşım aksadı. Ekipler kar küreme araçlarıyla yoğun kış mesaisine başladı. “Sezondan beklentimiz büyük” Sezonun erken açılabileceğini söyleyen Türkiye Kayak ve Snowboard Öğretmenleri Derneği Başkanı Yahya Usta, “Geçtiğimiz sezon da bu yılki gibi erken başlamıştı ama hava sıcaklığı gerekli şartları karşılamamıştı. Bu yıl havalar tam kış havası ve beklediğimiz kar yağışı başladı. Bize 80’li yılları hatırlattı. Bu yıl beklentimiz büyük. 400 kayak öğretmeni olarak Türkiye’nin tüm dağlarında hazırız. Uludağ’da 200’ü aşkın eğitmen görev yapmakta. İnşallah sezon iyi geçecek. Buradaki tüm amacımız şartları elverişli hale getirip kendi insanımızı kendi ülkemizde tutmak. Şu an 20 santimetre üzerinde bir kar kalınlığı ve yoğun bir kar yağışı var. Öğlen saatlerinde kar yağışı başladı. Gece sabaha kadar da yağacağını düşünüyoruz” şeklinde konuştu.
Kocaeli MARSİAD Genel Başkanı Odabaş: "Bizi bu soygun ve zulümlerden kurtarmanızı istiyoruz" MARSİAD Genel Başkanı Bahri Odabaş, TÜVTÜRK’ün 18 yıldır 30 milyon araç sahibine zulüm uyguladığını söyleyerek şirketin yetkilerinin iptalini istedi. Marmara Sanayici ve İşadamları Derneği (MARSİAD) Genel Başkanı Bahri Odabaş, TÜVTÜRK hakkında basın açıklaması yaptı. Şirketin 18 yıldır 30 milyon araç sahibine zulüm uyguladığını söyleyen Odabaş, TÜVTÜRK’ün yetkilerinin iptalini istediklerini açıkladı. "Rekabet ortamı oluşturmanızı ve bizi bu soygun ve zulümlerden kurtarmanızı istiyoruz" Kocaeli’nin Kartepe ilçesinde bulunan TÜVTÜRK’ün önünde basın açıklaması yapan MARSİAD Genel Başkanı Bahri Odabaş, "TÜVTÜRK ismiyle bizi soyup gavur eziyeti yapan, İngiliz ve alman firmasına son verin. 18 yıldan beri 10 dakikalık araç muayenesine en az 2 bin lira para alan, yetmedi gereksiz kusurlar bularak ikinci bir muayene ücreti alan, milyonlarca insanı gereksiz parça ve tamir masraflarına sokan, yetmedi ikinci muayene ücreti aldıktan bir gün sonra aracın rotu çıkan, araçlarımızı ve çalışan insanlarımızı saatlerce ve günlerce muayene kuyruklarında bekleterek üretim kayıplarına neden olan, İngiliz ve alman firmalarının yetkisini iptal ederek, her ilde yüzlerce bu işi yapan yerli ve milli firmalara yetki vererek, rekabet ortamı oluşturmanızı ve bizi bu soygun ve zulümlerden kurtarmanızı istiyoruz" diye konuştu. "Size verdiğimiz 5 yıllık yetki ile TÜVTÜRK’e 20 yıllık yetkiyi hangi hakla verdiniz?" Konuşmasını sürdüren Odabaş, "Ayrıca milyarlarca keş para toplayan, zarar etmesi söz konusu olmayan TÜVTÜRK’ün bir yılda 767 milyon vergi borcunu neden sildiniz? Bu vergileri silerken, milyonlarca araç sahibine her gün yollarda durdurarak, yetmedi oturduğunuz yerden plakalara vergi cezaları göndererek insanları üretimden ve hayattan neden nefret ettiriyorsunuz? Size verdiğimiz 5 yıllık yetki ile TÜVTÜRK’e 20 yıllık yetkiyi hangi hakla verdiniz?" şeklinde konuştu. "Sokaklara çıkmadan önce yasal ve demokratik haklarımızı, bize yakışır şekilde kullanmaya devam edeceğiz" Açıklamayı, halk ve sivil toplum olarak organize ettiklerini dile getiren Odabaş, "Artık tahammül edilemez duruma gelen, başta trafik cezaları olmak üzere diğer problemlerle ilgili basın açıklamamaları ile iktidarı uyarılarımız ve çözüm önerilerimiz devam edecektir. Sokaklara çıkmadan önce yasal ve demokratik haklarımızı, bize yakışır şekilde kullanmaya devam edeceğiz. İktidardan bizi dinlemesini ve anlamasını, gereğini yapmasını bekliyoruz" ifadelerini kullandı.