POLİTİKA - 18 Haziran 2022 Cumartesi 21:56

Bakan Kurum: 'Türkiye yenilenebilir enerjide Avrupa’da 5. dünyada 12. sırada'

A
A
A
Bakan Kurum: 'Türkiye yenilenebilir enerjide Avrupa’da 5. dünyada 12. sırada'

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, “Hem dünya hem de ülkemiz için ilk akla gelen başlık yenilenebilir enerjidir. Bugün Türkiye yenilenebilir enerjide Avrupa’da 5. dünyada ise 12. sıradadır. Kurulu gücümüzü 20 yılda tam 5 kat artırdık” dedi. Bakan Kurum, muhalefete de eleştirilerde bulunarak, “Muhalefet, yalanlarla, iftiralarla, sahte krizlerle güvensizlik aşılamaya çalışıyor” dedi.

Konya’ya gelen Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Selçuklu Kongre Merkezinde gerçekleştirilen MÜSİAD 106. Genel İdare Kurulu gala programına katıldı. Programda bir konuşma yapan Bakan Kurum, "Milletin değerlerinin yok sayıldığı bir dönemde bizzat milletin bağrından çıkan MÜSİAD, 90’lı yılların başından itibaren, yerli ve milli sanayicimize uluslararası vizyonu aşıladı. Bugün; ülkemizin en büyük meslek ve sivil toplum kuruluşlarından biri haline geldi" dedi.

Türkiye’nin son 20 yılda Cumhuriyet tarihinin en büyük atılımlarını yaptığını belirten Bakan Kurum, “Son asrın en büyük sağlık krizi olarak nitelenen korona virüs salgınını artık geride bıraktık. Salgının özellikle küresel ekonomide arz talep dengesini altüst ettiğini, küresel ticaretin işleyişini bozduğunu, tedarik zincirlerinde kırılmalara yol açtığını hep birlikte görüyoruz, yaşıyoruz. Ukrayna ve Rusya arasında çıkan savaşla birlikte katlanarak artan enerji, gıda ve ham madde fiyatları, ne yazık ki tüm dünyada enflasyonu yükseltiyor.

Enflasyon oranı, ABD ve Almanya’da son 40 yılın, Fransa’da son 36 yılın, İngiltere’de son 30 yılın, Avro Bölgesi’nde son 25 yılın zirvesine ulaşmıştır. Türkiye olarak biz de hem bu sorunlarla mücadele ediyor hem de oluşacak yeni dünyanın merkez ülkesi olmak için önümüze çıkan tüm engelleri teker teker bertaraf ederek yolumuza devam ediyoruz. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, son 20 yılda Cumhuriyet tarihinin en büyük atılımlarını yaptık. Ülkemiz gücünü, ekonomisinin sağlam altyapısından, üretiminden, yetişmiş insan kaynağından, girişimcilerinden, ihracatçılarından, velhasıl sizlerden almaktadır. Türkiye’nin dış ticaretini geliştirmeye verdiğimiz 20 yıllık emeğin, mücadelenin ve gayretin meyvelerini özellikle ihracatta topladık. Türkiye 2022’nin ilk çeyreğinde yüzde 7,3 oranında büyüme yakalamıştır. Birileri, ’İhracat odaklı ekonomi ve büyüme tek başına yetmez’ deseler de, hamdolsun sizlerin yoğun gayretleriyle ihracatımız, büyümeyi sırtlamıştır. Hedefimiz, Türkiye’nin kazanımlarını toplumun tüm kesimlerine ulaştırmaktır. İnşallah önümüzdeki dönemde ekonomimizi yatırım, üretim, istihdam ve ihracat temelinde büyüterek, hep birlikte çok daha iyi yerlere geleceğiz. Bunu da sizlerle, siz değerli kardeşlerimizle, Anadolu Kaplanları ile başaracağız” dedi.

“Türkiye yenilenebilir enerjide Avrupa’da 5. dünyada 12. sırada”

Dünyanın iklim değişikliğinin yıkıcı sonuçlarıyla karşı karşıya kaldığına değinen Bakan Kurum, “Bugün dünya ve ülkemiz, iklim değişikliğinin yıkıcı sonuçlarını yangınlarla, sellerle, heyelanlarla, müsilajla, derinden hissediyor. Türkiye olarak çalışmalarımızın odağına iklim değişikliği ile mücadeleyi, 2053 Net Sıfır Emisyon ve Yeşil Kalkınma hedeflerini koymuş durumdayız. İklim Şûramızı yine Konya’mızda ülkemizin tüm üniversitelerinin, iş insanlarının ve gençlerimizin katılımıyla gerçekleştirdik. Şu an İklim Kanunu’na dair meclisimizin çalışmaları, olanca hızıyla devam ediyor. Tabi konu iklim olunca hem dünya hem de ülkemiz için ilk akla gelen başlık yenilenebilir enerjidir. Bugün Türkiye yenilenebilir enerjide Avrupa’da 5. dünyada ise 12. sıradadır. Kurulu gücümüzü 20 yılda tam 5 kat artırdık. Artık elektriğimizin yüzde 40’ını yenilenebilir enerjiden karşılıyoruz. Eski enerji kaynaklarının kullanımını azaltıyor, yeşil enerji kaynaklarımızı çeşitlendiriyoruz. İller Bankamızla içerisinde yenilenebilir enerjinin, yeşil altyapı sistemlerinin, çevreci yeşil dönüşümün olduğu yüzlerce projenin yanında duruyoruz. Yine yeşil dönüşüme katkı sağlamak adına arazi sağlamadan altyapı ve üst yapıya, yeni sanayi alanlarının inşasından danışmanlık desteklerine kadar her açıdan sanayicilerimizin ve iş insanlarımızın yanındayız” diye konuştu.

“Muhalefet, yalanlarla, iftiralarla, sahte krizlerle güvensizlik aşılamaya çalışıyor”

Muhalefetin yalan ve iftiralarla halka güvensizlik aşıladığına dikkat çeken Bakan Kurum, “Biz ülkemiz için, geleceğimiz için, çocuklarımızın geleceği için vizyon projeler hazırlarken birileri de her zaman olduğu gibi millete köstek olmaya devam ediyor. Hiçbir zaman milletin değerlerini anlayamamış, Türkiye’nin hedeflerini benimseyememiş olan muhalefet, yalanlarla, iftiralarla, sahte krizlerle güvensizlik aşılamaya çalışıyor. Siyaset namına yapılan bu davranış, Türkiye’nin büyük bir mücadele verdiği şu günlerde sergilenen böylesi pervasız tutumlar, inanın en çok Türkiye düşmanlarını mutlu ediyor. Biz onlara diyoruz ki, ‘Rüzgar olsanız ancak toz kaldırırsınız! Ama sizin rüzgarınız, Türkiye dağından toz bile kaldıramaz!’ Ne yaparsanız yapın! Bağımsızlığımızı güçlendirmemize, Türkiye’nin üreten ve ihraç eden bir küresel güç olmasına mani olamayacaksınız! Tabii bu muhalefet bozacı. Bir de bugünlerde bozacının şahitliğine soyunan, eski Türkiye’den hatırladığımız şıracılar var. Sermayesini milletten devşirip başka odakların mikrofonlarını tutanlar, devletin ve milletin değil, muhalefetin ve küresel odakların dilinden konuşanlar var.

Siz onları çok iyi biliyorsunuz, milletimiz de çok iyi biliyor! CHP’nin peşine takılmaktan başka bir şey bilmeyenler, Türkiye’nin hak ve menfaatlerini korumasından neden rahatsızlar? Biz milletimizin çıkarlarını gözetirken bunlar neden rahatsız oldular? Ayaklarının biri okyanus ötesinde, ufukları Ankara’nın gerisinde, hedefleri milattan önceden kalma olanlar ne yaparlarsa yapsınlar, çocuklarımızın geleceğini kimsenin insafına bırakmayacağız. Geçirdiği her badireden, milletimizin desteğiyle çıkmış Türkiye, evelallah ekonomide de dengeleri değiştirecek, milletimizin yaşadığı olumsuz durumları topyekûn ortadan kaldıracaktır. Buna inancımız tamdır. Çünkü milletin yanında olanlar burada! Milletin davasını yürütenler burada! Milletin ta kendisi burada! Ne güzel söyler üstat, ‘Ne sabahı göreyim, ne sabah görüneyim. Gündüzler size kalsın, verin karanlıkları!’ İşte biz bu şuurla çalışacağız. Karanlıkla, kötülükle, zor zamanlarla fedakârca mücadele edeceğiz. Allah’ın izniyle liderimizin ufkuyla milletimizin takdirini kazanmaya devam edeceğiz! Erbakan hocamız, ‘Asıl marifet, yük altındayken sadık ve sağlam kalabilmektir’ derdi. Biz inanıyoruz ki, bu zor zamanlarda sizlerin ülkemizin sanayisinin, ticaretinin gelişmesi için yapacağınız her çalışma, bir medeniyet hizmeti, bir vatan mührü olarak tarihe altın harflerle yazılacaktır” şeklinde konuştu.

Enver Furkan Çelebioğlu - İbrahim Yetkin

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Eray Yazgan: "Metehan Baltacı’yı yalnız bıraktığımıza dair yanlış bir algı var" Galatasaray Genel Sekreteri Eray Yazgan, kulüpten kimsenin ’M.g.news’ ile direkt görüşmesi olmadığını, bir ajans vasıtasıyla pazarlama departmanına geldiğini belirterek, "Bizi yönlendiren bir ajans var, buna onay veren bir federasyon var. Biz, çok dolaylı bir yoldan suçlandık" dedi. Yazgan ayrıca tutuklu bulunan sarı-kırmızılı futbolcu Metehan Baltacı’yı yalnız bıraktıklarıyla ilgili algı yapıldığını ifade ederek, "Duruşmasına bizim yönetim kurulu üyemiz Can Natan ile kulüp avukatımız girdi. Bir yargı süreci var. Konuşmak çok doğru değil. Metehan’a itimadımız tam. Biz, sürecin sonunda Metehan’ın suçsuz çıkacağına eminiz" şeklinde konuştu. Galatasaray Başkanı Dursun Özbek, Kemerburgaz Metin Oktay Tesisleri’nde sarı-kırmızılıları takip eden muhabirlerle sohbet toplantısında bir araya geldi. Toplantıda Galatasaray Sportif AŞ Başkan Vekili Abdullah Kavukcu ve Galatasaray Genel Sekreteri Eray Yazgan da yer aldı. Galatasaray’ın daha önce sponsorluk sözleşmesi imzaladığı ve yasadışı bahisle ilişkilendirildiği için iptal ettiği sponsorluk konusuna açıklık getiren Eray Yazgan, "Bizim kulübümüzden kimsenin ’M.g.news’ ile direkt görüşmesi yok. Bir ajans vasıtasıyla bize geliyorlar. Benim veya bizden herhangi bir yöneticinin böyle bir görüşme yapması söz konusu değil. Söz konusu firmanın ismini ilk defa konu yönetime geldiği gün öğrendim. Bir ajans vasıtasıyla pazarlama departmanımıza gelmişler. Bu firma bizimle anlaşmadan önce firmanın boy boy başka statlarda reklamları dönüyordu. Başka kulüpler de bu firmayla anlaşma yapmış. Bunun bir haber sitesi olduğu söylendi. O dönemde Taksi vs. bir çok farklı mecraya reklam vermişler. Bu site, baktığınız zaman bir spor haber web sitesi. Fakat bu sitenin farklı bir siteye yönlendirme yaptığı söyleniyor. Bizi yönlendiren bir ajans var, buna onay veren bir federasyon var. Biz, çok dolaylı bir yoldan suçlandık. Ben sadece imza yetkilisi olduğum için suçlanıyorum. Bu sözleşmenin imzalandığı gün farklı bir imza yetkilisi arkadaşımız bunu imzalamış olsa idi, şu an o benim durumumda olacaktı. Dolayısıyla aldığımız bir yönetim kurulu kararı çerçevesinde yapılmış bir işlem var" ifadelerini kullandı. "Metehan’ın duruşmasına yönetim kurulu üyemiz Can Natan ile kulüp avukatımız girdi" Bahis soruşturması kapsamında tutuklanan Galatasaraylı futbolcu Metehan Baltacı’yı bu süreçte yalnız bıraktıklarına yönelik algı yapıldığını söyleyen Yazgan, "Metehan Baltacı’yı yalnız bıraktığımıza dair yanlış bir algı var. Duruşmasına bizim yönetim kurulu üyemiz Can Natan ile kulüp avukatımız girdi. Kendi avukatı da orada hazır bulundu. Yönetici arkadaşlarımız, kendilerini ziyaret etti. Sportif direktörümüz de kendisini ziyaret etti. Bir yargı süreci var. Konuşmak çok doğru değil. Metehan’a itimadımız tam. 18 bin TL’lik bir tutardan bahsediyoruz. Kiralık oynadığı dönemdeki süreçle alakalı bir durum. Biz, sürecin sonunda Metehan’ın suçsuz çıkacağına eminiz. Dönem dönem tutukluluğa itiraz oluyor. O itirazı yaptık" şeklinde konuştu.
Erzurum Türkiye ve Doğu Anadolu’da deprem gerçeği: Bilim uyarıyor, tedbir hayat kurtarıyor Atatürk Üniversitesi Pasinler Meslek Yüksek Okulu Dr. Öğretim Üyesi Hamit Çakıcı Ülkemiz ve Doğu Anadolu’da deprem gerçeği konulu seminer verdi. Türkiye, dünyanın en aktif deprem kuşaklarından biri üzerinde yer alıyor. Ülkemiz topraklarının yaklaşık yüzde 96’sı deprem riski altında bulunurken, nüfusun büyük bir bölümü yıkıcı depremlerin meydana gelebileceği alanlarda yaşamını sürdürüyor. Bu gerçek, depremle yaşamayı öğrenmenin bir tercih değil, zorunluluk olduğunu açıkça ortaya koyuyor. Depremler neden oluyor? Depremler, Dünya’nın kabuğunu oluşturan levhaların hareketleri sonucu meydana geliyor. Bu hareketlerin temel nedenine bakıldığında yerin derinliklerindeki ısı kaynaklı konveksiyon akımlarının olduğu belirleniyor. Kıtaların geçmişte "Pangea" adı verilen tek bir kara parçası hâlinde olduğu ve zamanla ayrıldığı artık bilimsel olarak kabul ediliyor. Türkiye ise bu hareketli levha sınırlarının kesişim noktasında yer alıyor. Büyüklük ve şiddet arasındaki fark Bir depremin büyüklüğü, açığa çıkan enerjiyi ifade ederken; şiddeti, depremin yerleşim alanlarında oluşturduğu hasarla ilgilidir. Aynı büyüklükteki bir deprem, sağlam zemine sahip bir bölgede hafif hasarla atlatılabilirken, zayıf zeminlerde ağır yıkıma yol açabiliyor. Sismik boşluklar alarm veriyor Dr.Öğretim Üyesi Hamit Çakıcı’nın dikkat çektiği en önemli konulardan biri de "sismik boşluklar". Bu terim, uzun süredir büyük deprem üretmemiş ancak enerji biriktirmeye devam eden fay segmentlerini tanımlıyor. Marmara’dan Doğu Anadolu’ya, Ege’den Akdeniz’e kadar birçok bölgede tespit edilen bu alanların, önümüzdeki yıllarda 6 ila 7 büyüklüğünde depremler üretme potansiyeline sahip olduğu ifade ediliyor. Doğu Anadolu’da acı tecrübe Doğu Anadolu Bölgesi, tarih boyunca Türkiye’nin en yıkıcı depremlerine sahne oldu. 1939 Erzincan, 1976 Çaldıran, 1983 Horasan-Narman, 2011 Van ve 2020 Elazığ depremleri; binlerce can kaybına ve büyük ekonomik yıkıma neden oldu. Bu depremler, bölgenin aktif fay sistemleri üzerinde yer aldığını açıkça gösteriyor. Erzurum ve Pasinler özelinde risk Erzurum Fay Zonu, Erzurum Fay Zonu; neotektonik dönemde aktif olan, doğrultu atımlı faylardan oluşan karmaşık bir sistemdir. Pasinler, Horasan ve Narman çevresinde tarihsel ve aletsel dönemlerde büyük depremler meydana gelmiştir. 1924, 1952 Pasinler Depremi ve 1983 Horasan-Narman Depremi bölgenin yüksek sismik riskini ortaya koymaktadır. Kuzey Anadolu Fayı üzerindeki Yedisu Fayı, Ardahan Kırığı, Çayırlı Aşkale Fayı, Van Gevaş Fayı ve Hakkari Yüksekova Faylarının deprem üretmesi durumunda bundan etkilenecek illerin arasında Erzurum ve Pasinler İlçelerinin olacağı görülmektedir. Bu sismik boşluklar bilimsel çalışmalara göre günümüzde de aktif olan bir yapı niteliği taşıyor. Erzurum , Pasinler ve çevresinde geçmişte yaşanan depremler, bölgenin gelecekte de sismik risk altında olduğunu ortaya koyuyor. Özellikle yerel ölçekte yapılacak mikro-bölgeleme çalışmalarının, olası depremlerde can ve mal kaybını azaltmada hayati öneme sahip olduğu her zaman vurgulanması gereken bir özellik olduğu görülüyor.. Çözüm: Bilim, Planlama ve Hazırlık Deprem zararlarını azaltmanın yolunin kadercilikten değil bilimden geçtiğini ifade eden Dr.Öğretim Üyesi Hamit Çakıcı; "Aktif fayların net biçimde belirlenmesini, riskli alanlarda yapılaşmanın sınırlandırılmasını, deprem master planlarının hazırlanmasını, İl Afet Risk Azaltma Planlarının (İRAP) etkin şekilde uygulanmasını öneriyor. Bireysel düzeyde ise depreme dayanıklı yapılaşma, ev içi eşya sabitlemeleri, acil durum çantası ve doğru davranış biçimleri (Çök-Kapan-Tutun) hayati önem taşıyor. Teknoloji de uyarıyor Günümüzde Android telefonlarda kullanılan erken uyarı sistemleri, deprem dalgalarını insanlardan saniyeler önce algılayarak kullanıcılara uyarı gönderebiliyor. Bu birkaç saniyelik kazanım bile, doğru davranışla birleştiğinde hayat kurtarabiliyor. Sonuç olarak deprem engellenemez ancak etkileri azaltılabilir. Türkiye’nin deprem gerçeğiyle yüzleşmesi, bilimi rehber edinmesi ve hazırlıklı olması gerekiyor. Bu konuda bizlerin ortak mesajı net: "Deprem değil, ihmal öldürür."