SAĞLIK - 07 Eylül 2021 Salı 11:10

Bakan Koca’dan Mu varyantı açıklaması

A
A
A
Bakan Koca’dan Mu varyantı açıklaması

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca Mu varyantına ilişkin, "Şu an ilave bir tedbir getirmeyi düşünmüyoruz. Çünkü şu ana kadar bizim yeni varyant olarak tespit ettiğimiz 2 vaka dışında olmadı Mu ile ilgili. Dolayısıyla ağırlıklı Delta ve Delta Plus şeklinde ve yüzde 90'ı geçen oranda söz konusu" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki Kabine Toplantısı sonrasında Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, basın mensuplarının gündeme yönelik sorularını cevapladı.

Yeni PCR testi uygulamasının mevcut haliyle devam edeceğini kaydeden Koca, "Genel olarak aşılama oranları giderek artıyor. 100 milyon sayısına herhalde 2-3 gün içinde erişmiş olacağız. Bu anlamda önemli bir sayı. Çift doz ve en az 1 doz aşı olma oranı da giderek yükseldi. 50 milyonu herhalde bugün en az bir doz olanlar ulaşmış olacak” dedi.

"İlerleyen zamanlarda aşıyı teşvik edebilmesi için PCR testinin ücretli olması gibi bir durum olur mu?" Sorusu üzerine ise Koca, "Öyle bir seçeneği düşünmüyoruz. Yani PCR'ın şu an uygulandığı şekliyle devam etmesi gerektiğini düşünüyoruz” açıklamasını yaptı.

Hastanelerde PCR testi yoğunluğuna ilişkin konuşan Bakan Koca, "Bütün alanlarda istemiyoruz, PCR'ın istendiği belli alanlar var ve bunu da 48 saat öncesinden istiyoruz. Dolayısıyla o yoğunluk 48 saate yayılmış oluyor, o anlamda ciddi bir sorun olacağını düşünmüyorum çünkü büyük kapasitemiz var” ifadesini kullandı.
Bakan Koca, PCR testlerinin yapılan toplam testlere ilave edileceğini söyledi.

"Mu varyantı ile ilgili tespit ettiğimiz 2 vaka dışında olmadı"

Mu isminde yeni bir varyanttan bahsedildiği hatırlatılarak bununla ilgili yeni tedbir olup olmayacağının sorulması üzerine Bakan Koca, şu yanıtı verdi:

"Yeni bir tedbir anlamında değil, şu an ilave bir tedbir getirmeyi düşünmüyoruz. Çünkü şu ana kadar bizim yeni varyant olarak tespit ettiğimiz 2 vaka dışında olmadı Mu ile ilgili. Dolayısıyla ağırlıklı Delta ve Delta Plus şeklinde ve yüzde 90'ı geçen oranda söz konusu. Giderek aşılama oranının da artışıyla, biz şu an bildiğiniz gibi toplamda aşılanma 62 milyondan 40 milyona doğru gitmiş oldu iki doz aşının yapıldığı. Dolayısıyla giderek bu sayının artışıyla ben giderek vakaların aşağı doğru düşeceğini düşünüyorum. Ama bizim toplumsal bağışıklık oluşuncaya kadar tedbirleri, maske, mesafe gibi bildiğimiz klasik tedbirlere mutlak uyumu sağlamamız gerekiyor.”

Bağışıklık oranına ilişkin değerlendirmede bulunan Koca, "Bizim sayılarımız belli biliyorsunuz, 18 yaşın üzerinde en az bir doz olan yüzde 80'lerde olduğunu biliyoruz, yüzde 62'lerde de 2 doz şeklinde. Dolayısıyla biz yüzde 80-85'lere doğru bir oranın olmasını bekliyoruz 18 yaş üstü için” açıklamasında bulundu.

Toplumsal bağışıklığın yüzde 85'te olacağını düşündüklerini belirten Koca, yılın ilk aylarında yapılan aşıların etkisini yitirdiğine ilişkin değerlendirmelerin hatırlatılması üzerine, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Biz inaktif aşılarla ilgili 3'üncü dozu önerdik, 3'üncü aydan sonra düştüğünü görünce bu önerimizi yapmış olduk. Devamında 6 ay sonra zaten rapel dozlar olacak, hatırlatma dozu ama MRNA aşısı için bunun şu an 3,5 4 aylık sonuçların çok belirgin düşüş içinde olmadığını, önümüzdeki aylar takiple ne zaman bir hatırlatma dozunun gerekip gerekmediğini söylemiş olacağız. İsrail ve benzeri ülkelerde gördüğümüz şekliyle 8 ay sonra bu hatırlatma dozunun yapıldığını, ihtiyaç olduğunu biliyoruz. Muhtemel bizde de aynı şekilde olur ama şu an gerekmiyor."

Bakan Koca, aşısız olan kişilerin restoranlarda farklı yerlere alınabileceğinin şu an gündemde olan bir konu olmadığını söyledi. Aşı tedarikiyle ilgili herhangi bir sorun bulunmadığını belirten Bakan Koca, şu an en az 30 milyona yakın aşının bulunduğunu ve aşıların gelmeye devam ettiğini bildirdi.

Sputnik aşısının 1 ve 2'nci dozunun birbirinden farklı olduğunu söyleyen Koca, "İki dozun bir araya gelmesini önemsiyoruz, gelen dozlarla ilgili de çalışmalar bitince biz genel uygulamaya geçmiş olacağız” değerlendirmesinde bulundu.

"Yerli aşıda seri üretime en geç önümüzdeki 1,5-2 ay içinde geçmek istiyoruz"

Turkovac aşısına ilişkin konuşan Koca, "Yerli aşıyı şimdilik söylemeyeyim. Sürpriz diye söyleyemiyoruz, Cumhurbaşkanımız söyler. Biz seri üretime önümüzdeki 1,5-2 ay içinde en geç geçmek istiyoruz ve o hazırlıkları yapıyoruz. Şimdilik bu kadar söyleyeyim” dedi.

Yerli aşının etkinlik oranıyla ilgili verilerin sorulması üzerine Koca, "Biz rapel doz uygulamasını gönüllü grupta yapıyoruz. Dolayısıyla rapel doz uygulamasının sonuçları zannediyorum 3-4 hafta içerisinde çıkmış olur, onları zaten söylemiş oluruz. Sinovac'la birlikte kıyaslamalı yapılıyor, o kıyası da görmüş olacağız” diye konuştu.

"Dünyada en çok aşının yapıldığı 8'inci ülkeyiz"

Okulların salgın dolayısıyla tekrar kapatılma ihtimaline yönelik açıklamada bulunan Koca, şunları söyledi:
"Biz okulları kapatmak istemiyoruz, çünkü 'artık elimizde aşımız var' diyoruz. O nedenle vatandaşımızın aşı oldukça, oranlar yükseldikçe, toplumsal bağışıklık oluştukça bunun yeterli olacağına inanıyoruz. Onun için oranların giderek artması gerekiyor. Şu an dünyada en çok aşının yapıldığı 8'inci ülkeyiz. Avrupa'da, Almanya'dan sonra ikinci ülkeyiz, zannediyorum 2-3 hafta içerisinde Almanya'yı da geçen dozda bir uygulamamız oluyor olacak. Dolayısıyla yapılması gereken tedbirler Milli Eğitim Bakanlığımızla birlikte biz tedbirleri ortaya koyduk. Bu tedbirlerin hangi durumda, hangi pozisyonda, ne yapılması gerektiği belli. Yani sınıf öğrencileri, öğretmende görülünce nasıl olur, öğrencide görülünce nasıl olmalı, bütün öğrenciler ne zaman tatil edilmeli, okul değil sınıf en fazla olabilir. Biz en fazla sınıfın tatil edilebileceğini, 14 günlük zaman diliminde onun dışında bir kapatmayı düşünmüyoruz, düşünmek istemiyoruz."

Geçici koruma altındaki kişiler ve göçmenlerin de aşılandığını belirten Koca, "Kaydı olmayanların sayısı çok az. Toplamda bakıldığında öyle yüksek oranlı değil. Yani Suriyeli mesela 3,5-4 milyon kayıtlı olan kişi var, hepsine ulaşıyoruz. Toplam kayıtlı olan Afganlı sayısı 290 sayısı, bunun 150-160'ı kayıtlı gerisi kayıtsız olan. Biz o kayıtlı olanlara zaten yapıyoruz” ifadelerini kullandı.

Muhammet Mücahit Dereli - Hülya Keklik
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Orman yangınlarıyla mücadelede yerli güç: Yeni nesil itfaiye arazözü "Koca Yusuf" teslim edildi Yerli mühendislik gücüyle geliştirilen ve özellikle orman yangınlarına müdahale için tasarlanan yüksek donanımlı itfaiye arazözü, Yakın Doğu Üniversitesi’nce KKTC Sivil Savunma Teşkilatı’na teslim edildi. GÜNSEL ve Sancaklı İtfaiye iş birliğinde tamamlanan araca; gücü, cesareti ve azminden esinlenilerek "Koca Yusuf" adı verildi. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin yerli mühendislik kapasitesini somut bir başarıya dönüştüren önemli bir proje daha hayata geçirildi. GÜNSEL ve Sancaklı İtfaiye iş birliğinde tasarlanarak kullanıma hazır hale getirilen yüksek donanımlı itfaiye arazözü, düzenlenen törenle KKTC Sivil Savunma Teşkilatı Başkanlığı’na teslim edildi. Teslim töreni; KKTC Sivil Savunma Teşkilatı Başkanı Hakan Balaban, Yakın Doğu Oluşumu Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. İrfan Suat Günsel ve Sancaklı İtfaiye Genel Müdürü Halil Erçin, protokol üyeleri ve basın mensuplarının katılımıyla gerçekleştirildi. Yakın Doğu Üniversitesi kampüsünde geliştirilen yerli mühendislik projeleri kapsamında geçtiğimiz Temmuz ayında, GÜNSEL mühendislerince tasarlanıp üretilen 8 adet arama-kurtarma aracı üstyapısı, KKTC Sivil Savunma Teşkilatı’na teslim edilmişti. Dün gerçekleştirilen itfaiye arazözü teslimi ile bu stratejik iş birliğine yeni bir halka eklendi. "Gücü, cesareti, azminden esinlenilerek "Koca Yusuf" adı verildi" GÜNSEL ve Sancaklı İtfaiye iş birliğiyle geliştirilen itfaiye arazözü, üstün teknik özellikleriyle KKTC Sivil Savunma Teşkilatı’nın yangınla mücadele kapasitesini güçlendiren, çağdaş ve stratejik bir acil müdahale aracı olarak hizmete alındı. Gücü, cesareti, azminden esinlenilerek "Koca Yusuf" adı verildi. Yakın Doğu Oluşumu Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. İrfan Suat Günsel ve KKTC Sivil Savunma Teşkilatı Başkanı Hakan Balaban’ın konuşmalarının ardından gerçekleştirilen teslim töreni, SSTB personelinin aracın teknik kabiliyetlerini uygulamalı olarak sergilediği gösteriyle sona erdi. Hakan Balaban: "Afetlerin ilk anlarında umut olacak, canlar kurtaracak" GÜNSEL ve Sancaklı İtfaiye iş birliğinde tamamlanan itfaiye arazözünü teslim alan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Sivil Savunma Teşkilatı Başkanı Hakan Balaban, bu adımın ülkenin afetlere müdahale kapasitesinin güçlendirilmesi açısından çok değerli olduğunu vurguladı. Ülkenin, orman yangınları ve farklı afetler sonrasında ortaya çıkabilen çok yönlü risklerle sıkça karşı karşıya kaldığını hatırlatan Balaban, envantere dahil edilen modern yangın söndürme aracının zorlu arazi şart larında etkin görev yapabilme kabiliyeti, yüksek su kapasitesi ve gelişmiş teknik donanımıyla yangınlara daha hızlı, daha güçlü ve daha güvenli müdahale imkanı sağlayacağını söyledi. Söz konusu aracın yalnızca yangınlarla mücadelede değil, afetlerin ilk anlarında da umut olacağını vurgulayan KKTC Sivil Savunma Teşkilatı Başkanı Hakan Balaban, "Bu araç sadece alevlerle mücadele etmeyecek; afetlerin ilk anlarında umut olacak, canlar kurtaracak ve milletimizin yanında dimdik duracaktır" dedi. Araca verilen "Koca Yusuf" isminin özel bir anlam taşıdığını da ifade eden Balaban, "Koca Yusuf, Türk spor tarihinin en önemli pehlivanlarından biridir. Gücü, cesareti, azmi ve vatan sevgisiyle milletimizin gönlünde müstesna bir yere sahiptir. O, yalnızca cüssesiyle değil; iradesi ve kararlılığıyla zorluklar karşısında asla pes etmeyen bir duruşu temsil etmektedir" ifadelerini kullandı. "Koca Yusuf" adının taşıdığı sembolik anlamlara da değinen Balaban, "Bu isim, afetler karşısında sergilediğimiz güçlü duruşu, durmadan mücadele eden teşkilatımızın ve milletimizin kararlılığını simgeliyor. Tıpkı ismini aldığı büyük pehlivan gibi bu aracımız da en zorlu şartlarda görev alacak ve gücünü milletimiz için kullanacaktır" diye konuştu. KKTC Sivil Savunma Teşkilatı Başkanı Hakan Balaban, aracın mühendislik ve üretim süreçlerini tamamlayan GÜNSEL ve Sancaklı İtfaiye çalışanlarına ve Yakın Doğu Oluşumu’na teşekkür etti. Prof. Dr. İrfan Suat Günsel: "Bu aracın, insan hayatını ve doğamızı koruma yolunda önemli bir rol üstlenmesini temenni ediyorum" Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin yerli üretim gücünü, mühendislik yetkinliğini ve kurumsal iş birliği vizyonunu somut bir başarıya dönüştüren çok anlamlı bir projeyi daha tamamladıklarını söyleyen Yakın Doğu Oluşumu Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. İrfan Suat Günsel ise, "Dünyanın en iyi ilk 500 üniversitesi arasında yer alan Yakın Doğu Üniversitesi, bilimsel üretimini sahaya yansıtan; bilgiyi, insan hayatını koruyan stratejik projelere dönüştüren bir anlayışla yoluna devam ediyor" ifadelerini kullandı. Temmuz ayında, KKTC Sivil Savunma Teşkilatı Başkanlığı’na 8 aradet arama kurtarma aracı üstyapısı teslim ettiklerini hatırlatan Prof. Dr. İrfan Suat Günsel, "Bugün ise bu iş birliğini bir adım daha ileri taşıyoruz. Teslimini gerçekleştirdiğimiz itfaiye arazözü; yalnızca bir araç değil, yerli mühendislik aklının, sanayi iş birliğinin ve kamu kurumlarıyla kurulan güçlü ortaklığın somut bir ürünüdür" dedi. Projede, GÜNSEL mühendislerinin teknik birikimi ile Sancaklı İtfaiye’nin saha deneyiminin birleştiğini belirten Prof. Dr. Günsel, bu iş birliği sayesinde zorlu arazi şartlarında ve özellikle orman yangınlarına karşı yüksek etkinlik sağlayan çağdaş bir acil müdahale aracının ortaya çıktığını ifade etti. "Bizler Yakın Doğu Oluşumu olarak yerli üretimin yalnızca ekonomik bir tercih değil; bağımsızlığın, sürdürülebilirliğin ve gelecek güvenliğinin temeli olduğuna inanıyoruz. Üniversiteler ise bu sürecin sadece izleyicisi değil, öncüsü, taşıyıcısı ve sorumluluk sahibidir" diyen Prof. Dr. İrfan Suat Günsel, "Sivil Savunma Teşkilatımızın yangınla mücadele kapasitesine güç katacak bu aracın, sahada görev yapan tüm personelimize destek olmasını; en önemlisi de insan hayatını ve doğamızı koruma yolunda kritik bir rol üstlenmesini temenni ediyorum" ifadelerini kullandı. Orman yangınları için yüksek performans Özellikle orman yangınları ve zorlu arazi şartlarında yüksek etkinlik sağlamak üzere tasarlanan itfaiye arazözü, 20 ton su taşıma kapasitesine sahip. Araç; hem sabit pozisyonda hem de hareket halindeyken su atabilme kabiliyetiyle müdahale esnekliğini en üst seviyeye taşıyor. Yüksek performanslı pompa sistemi, uzaktan kontrollü ve manuel su monitörleri, gelişmiş kamera sistemleri ve elektronik kontrol altyapısı sayesinde yangınlara hızlı, güvenli ve hassas müdahale imkanı sunuyor. Dayanıklı ve hafif alüminyum üstyapısı, gelişmiş ikaz ve güvenlik sistemleriyle desteklenen araç; kişisel koruyucu donanımlar ve solunum setleriyle birlikte eksiksiz donanımla teslim edildi.
Samsun Samsun’da yolcu uçağı martı sürüsüne çarptı Samsun’dan İzmir’e gitmek üzere kalkışa hazırlanan SunExpress’e ait yolcu uçağı, havalanma anında martı sürüsüne çarpınca sefer iptal edildi, uçak aprona geri döndü. Edinilen bilgiye göre, Samsun-İzmir seferini yapacak SunExpress yolcu uçağı, saat 08.20’de Samsun-Çarşamba Havalimanı’nda pistte kalkış için harekete geçti. Uçak, tam havalanacağı sırada martı sürüsüne çarptı. Olay sırasında uçak içinde kısa süreli panik yaşanırken, pilot kalkıştan vazgeçerek uçağı güvenli şekilde aprona geri döndürdü. Aprona çekilen uçakta teknik ekip tarafından inceleme yapıldı ve uçağın bakıma alındığı öğrenildi. Yolcular ise terminal binasında bekleme salonuna alındı. Firmadan yolculara bilgilendirme SunExpress tarafından yolculara yapılan bilgilendirmede, 25 Aralık 2025 tarihli XQ9159 sefer sayılı SZF-ADB uçuşunun mücbir sebeplerle tehir edildiği, uçuşun aynı gün saat 11.00’de yeniden planlandığı bildirildi. Açıklamada, check-in ve bagaj işlemlerinin uçuşun orijinal tarifeli saatine göre yapılacağı, yolcu haklarına ilişkin detaylı bilginin Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nün SHY-Yolcu düzenlemeleri kapsamında internet sitesinde yer aldığı ifade edildi. Yetkililerden alınan bilgiye göre, uçağın kalkış esnasında henüz havalanmadan martıya çarptığı, bu nedenle pilotun kalkıştan vazgeçtiği belirtildi. Açıklamada, teknik personel ve uçak teknisyenlerinin kontrolleri sürdürdüğü, yolculara terminal salonunda ikram verildiği ifade edildi. Kontrollerin tamamlanmasının ardından herhangi bir olumsuzluk tespit edilmemesi halinde uçağın aynı yolcularla yeniden kalkış yapacağı, teknik bir sorun belirlenmesi durumunda ise firmanın başka bir uçakla planlama yapacağı kaydedildi. Uçakta yaklaşık 160 yolcunun bulunduğu, olayın uçağın havalanmasından önce meydana geldiği ve operasyon sürecinin devam ettiği vurgulanarak, yaşanan durumun havacılıkta karşılaşılabilen olağan bir durum olduğu bildirildi.
Yozgat Babasıyla tartıştı, vadeli koyun alarak kendi sürüsüne sahip oldu Yozgat’ta yaşayan ve hayvancılıkla uğraşan İbrahim Tamer, 40 yıldır küçükbaş hayvan yetiştiriciliği yapıyor. Babası ile tartıştıktan sonra vadeli koyun ve kuzu alarak hayvancılığa başlayan ve yıllar içerisinde sürüsünü büyüten Tamer, zorlu kış şartlarına rağmen sürüsünü yaylıma çıkarıyor. Boğazlıyan ilçesinde yaşayan İbrahim Tamer, çocuk yaşlarında baba mesleği olan hayvancılıkla ilgilenmeye başladı. Sürüye çobanlık yapan Tamer, 1996 yılında babası ile tartışarak yollarını ayırdı. Sıfırdan başlamak isteyen Tamer, vade ile koyun ve kuzu satın aldı. Zaman içerisinde sürüsündeki hayvan sayısını artıran Tamer, yaklaşık 3 bin küçükbaş hayvan sahibi oldu. Kış şartlarına rağmen sürüsünün peşinden ayrılmayan İbrahim Tamer, hayvancılıkla uğraşan kişilere sağlanan destekler için teşekkür etti. "Bu işte eğlence merkezlerine, kumar sitelerine dalmazsanız para kazanırsınız" Baba mesleği olan hayvancılığı yıllardır aynı heyecanla sürdüren İbrahim Tamer, 12 kardeş olduklarını ve hepsinin de tarımla uğraştığını söyledi. Tamer "1996 yılında dağda yaylaya gelmiştik. Çobanımızla koyun otlatıyorduk. Ben babamın koyunlarını aldım, ovaya indirdim. Babam da koyunları yayladan indirdiğim için kızdı, beni evden kovdu. Ondan sonra ben ayrıldım, sıfırdan başladım. Vadeli koyun, kuzu aldım. Bugünlere geldik. Bu işte eğlence merkezlerine, kumar sitelerine dalmazsanız para kazanırsınız. Hayvanı bırakıp eğlence merkezlerinde gezersen para kazanamazsın" dedi. "Masa başında memur olsaydım bu kadar para kazanamazdım" Hayvancılıkla uğraşan kişilere sağlanan destekleri geçmiş ile kıyaslayan İbrahim Tamer, "Şimdiki devletin verdiği kredileri bize verseler daha çok zengin olurduk. Yüzde 45 faizle kredi çekiyorduk hayvancılıkta. Şimdi devlet 20-24 yaşında traktör, koyun, ahır desteği veriyor. Masa başında memur olsaydım bu kadar para kazanamazdım. Rahatım, sıhhatliyim, hastalığım yok, derdim yok. Yürüyorum, geziyorum, stresim yok. Bu işten zevk alarak yapıyorum. Tarımı, hayvancılığı seviyorum. 2-3 bin dönüm yer ekip biçiyorum. Hayvancılık evdeki çocuğa benzer. Bakarsan olur bakmazsan olmaz. İlacını, iğnesini ben yaparım" ifadelerine yer verdi.