Memur-Sen Konfederasyonu ve Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi tarafından düzenlenen “4688 Sayılı Kanun ve 10. Yılında Toplu Sözleşme Kongresi” Memur-Sen Genel Merkezi’nde gerçekleştirildi.
Kongrenin açılış konuşmasını yapan Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, TÜİK tarafından açıklanan Mart ayı enflasyon rakamlarına değinerek, "Toplu sözleşmemizde alım gücünü korumak için hükme bağladığımız enflasyon farkı bile bu enflasyonist ortamda kayıpları telafi etmekte zorlanıyor. Onun için Memur-Sen olarak temel beklentimiz enflasyonun durdurulması ve bir an önce geriletilmesi çünkü memurlar olarak en önemli beklentimiz enflasyonun olmadığı istikrarın korunduğu bir zemindir. Çünkü o zaman aldıklarımızın bir karşılığı olacaktır. Bu açıdan enflasyonun durdurulması ve geriletilmesi temel beklentimiz. Alım gücünü artıracak maaş gücü iyileştirilmelerinin yapılması, başta kamu görevlilerinin ve sabit gelirlilerin enflasyona ezdirilmemesi açısından son derece önemlidir" açıklamasında bulundu.
Kongrenin açılış oturumuna katılan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin ise burada yaptığı konuşmada, pandeminin oluşturduğu negatif bir dizi sonucun olduğunu ifade etti.
Türkiye’nin salgın sürecinde başarı ile yöneterek bugüne kadar geldiğine değinen Bilgin, “Türkiye’yi zaman zaman Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ile Avrupa Birliği (AB) ülkeleri ile zaman zaman mukayese ederek değerlendirenler var. Öyle de değerlendirilebilir. Pandemi sürecinde o ülkelerle mukayese ettiğimiz zaman Türkiye’nin bu süreci ne kadar başarı ile yönettiğini anlatmaya gerek yok. Dünya’da hastane önünde ölen insanların, koridorlarda yığılmış bakılmaya ya da tedaviye ihtiyaç duyan insanların nasıl çaresizlik içerisinde bulunduklarını hepimiz izledik. Çok şükür Türkiye’de bu manzaralar yaşanmadı’’ dedi.
"Enflasyonla mücadele birinci önceliğimiz"
Bilgin, dünyada ve Türkiye’de artan enflasyon oranlarına ilişkin, “ABD dünyanın en zengin ülkesi tarihinde görülmemiş enflasyonu yaşıyor. Almanya geçtiğimiz 7.3 aylık enflasyon açıkladı. Türkiye’de de enflasyon çok yüksek. Enflasyonla mücadele etmek birinci görevimiz öncelikli hedefimiz ama bugünkü dünya konjektörünün Türkiye’ye yüklediği bir netice olarak da meselenin bir boyutunun görmemiz lazım. Almanya 4 trilyon 200 milyar dolarlık bir ekonomi. Yüzde 7’lik bir enflasyonla karşı karşıya kalıyor. ABD 20 trilyon doların üzerinde bir ekonomi. Yaşadığı enflasyon ortada. Buralarda bakmak lazım. Yoksa kabaca rakamlara bakıp da ‘onlarda yüzde 7 de bizde neden 4.46’ buradan anlayamayız. Esas meseleye buradan bakmamız lazım. Enflasyonla mücadele birinci önceliğimiz" açıklamasında bulundu.
“Ekonomik kalkınma, büyüme tek başına yeterli olan şeyler değildir”
Bilgin, Türkiye’nin pandemiden sonra dünyada en hızlı büyüyen 2 ülkeden birisi olduğunu belirterek şunları kaydetti:
“Türkiye kalkınıyor, büyüyor diyorsunuz ama topluma yansımıyor’ diyenler var. Bunların büyümeden ne anladıklarına bakmak lazım. Bu cehalet ile ilgili meselenin bir tarafı var. Büyüme bir önceki yıla göre toplam mal ve hizmet oranındaki artışı gösteren bir oran. Bu süreklilik arz ettiği zaman refah oluşturuyor. Dolayısıyla Türkiye’nin meselesi demokrasi içerisinde sürekli büyüyen yani refah oluşturan bir ekonomik ve sosyal politika zeminine ulaşmaktır. Tabi ekonomik kalkınma, büyüme tek başına yeterli olan şeyler değildir. Biz onu sosyal politikalarla zenginleştirmek durumundayız. Bu bakımdan sendikalar, sendika özgürlüğü fevkalade önemlidir çünkü sosyal zeminin en önemli aktörü sendikalardır.”
"Temmuz enflasyonunda da enflasyon farkını yapacağımız düzenleme ile yeniden ele alacağız"
Bilgin, Türkiye’de asgari ücrete yapılan düzenleme ile tarihte ilk kez enflasyon yüzde 36 iken yüzde 50’lik pozitif bir reel ücret artışı gerçekleştirildiğini hatırlatarak, ‘’Bu çok önemlidir. Bugünkü enflasyon, devam eden enflasyonist ortam dikkate alındığı zaman bunu muhtelif şekilde yorumlamak mümkündür ama inkar etmek asla mümkün değildir. Biz Ocak ayının başında sadece enflasyon farkını vermedik ona bir de yüzde 3 civarında bir sosyal denge farkı verdik. Önümüzde de yine Temmuz enflasyonu var. Unutmayalım ki Temmuz enflasyonunda da enflasyon farkını çalışanlarımıza, kamu çalışanlarımıza, emeklilerimize yapacağımız düzenleme ile yeniden ele alacağız’’ şeklinde konuştu.
"Son aşamaya geldik"
Kamuda 3600 ek göstergeye ilişkin çalışmalarla ilgili bilgi de veren Bakan Bilgin, ''3600 ek gösterge meselesi; bunda çalışmamız son aşamasına geldi. Sosyal taraflarında katıldığı şekilde çalışmamızı tamamlamak üzereyiz. Ümidimiz öyle planladık Mayıs ayında çalışma tamamlanacak ve meclise intikal ettirilecek'' ifadelerini kullandı.
Mevlüt İşli - İbrahim Çakmak