EĞİTİM - 09 Aralık 2014 Salı 13:40

Bakan Avcı'dan Osmanlıca dersi açıklaması

A
A
A
Bakan Avcı'dan Osmanlıca dersi açıklaması

Milli Eğitim Bakanı Avcı, Türkiye’de Mesleki ve Teknik Eğitimin Kalitesinin Geliştirilmesi Projesi Kapanış Konferansı'na katıldı.

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Osmanlıca dersi ile ilgili tartışmalara ilişkin, “Bir ön okuma çalışması yapalım. Hiç olmazsa bu konuyu tartışırken, Cemil Meriç ne demiş, Attila İlhan ne demiş, Mümtaz Turhan ne demiş, Talat Sait Halman ne demiş, onları bir hatırlayalım. Böylece bu konu ilk defa tartışılıyormuş gibi klişelerden ‘eller aya biz yaya’ klişelerinden uzakta, daha berrak bir zeminde, daha bilgiye dayalı olarak sakin bir üslupla tartışalım” dedi.

JW Marriot Otel’de gerçekleşen konferans sonrası gazetecilerin sorularını cevaplayan Avcı, bir gazetecinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Osmanlıca ile ilgili yapmış olduğu açıklamalarını ve muhalefetin bu konudaki eleştirilerini sordu. Nabi Avcı da bu soruya şöyle karşılık verdi:

“Bu konuyla ilgili eleştirileri, tartışmaları sağlıklı bir zeminde değerlendirebilmek için bir ortak dil oluşturmamız gerekiyor. Neden bahsettiğimizi ve ne kastettiğimizi birbirimizin gerçekten ne söylediğini iyi anlamamız gerekiyor. Osmanlıca meselesi Antalya'daki Şura ile başlayan bir tartışma konusu değil. Bunu Türkiye geçmişte de çok tartıştı. Dolayısıyla özellikle muhalefetimizin ve bazı köşe yazarlarının bu tartışmayı sağlıklı bir biçimde sürdürebilmeleri için bir ortak referans çerçevesi oluşturmamız gerekiyor. Birbirimizin ne dediğini doğru anlayabilmek için.”

“BİLGİYE DAYALI OLARAK SAKİN BİR ÜSLUPLA TARTIŞALIM”
Bu konuyu tartışmak isteyen gazeteciler, eğitimciler, siyasetçiler için bir okuma listesi yapılmasını öneren Bakan Avcı, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Bu konuda tartışmak isteyen siyasetçilerimiz, gazetecilerimiz, yazarlarımız birçoğu zaten yapmıştır ama yapmayanlar için söylüyorum. Bir ön okuma çalışması yapalım. Peyami Safa’nın Doğu ve Batı Sentezi’ni okusunlar. Atilla İlhan'ın Hangi Batısı'nı, Mümtaz Turhan’ın ‘Maarif Davamız’ı, Cemil Meriç'in ‘Bu Ülkesi’ni, Şefket Süreyya Aydemir’in ‘Suyu Arayan Adam’ını okusunlar. Hiç olmazsa bu konuyu tartışırken, Cemil Meriç ne demiş, Attila İlhan ne demiş, Mümtaz Turhan ne demiş, Talat Sait Halman ne demiş, onları bir hatırlayalım. Sevket Süreyya ne demiş, Peyami Safa ne demiş? Böylece bu konu ilk defa tartışılıyormuş gibi klişelerden ‘eller aya biz yaya’ klişelerinden uzakta, daha berrak bir zeminde, daha bilgiye dayalı olarak sakin bir üslupla tartışalım.”

Avcı, ayrıca ismini saydığı kitapları okuyamayacak olanlar için Osmanlıca'nın zorunlu ders olarak okutulduğu okulları ziyaret etmelerini tavsiye etti. 

PELİN ÜZEK-ADEM ÖZTÜRK

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Tekin, 81 ilden gelen öğretmenlerle Anıtkabir’i ziyaret etti Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla 81 ilden gelen öğretmenlerle Anıtkabir’i ziyaret etti. Milli Eğitim Bakanı Tekin, beraberindeki heyetle Anıtkabir’i ziyaret etti. Bakan Tekin başkanlığındaki bakanlık bürokratları ile öğretmenlerden oluşan heyet, Aslanlı Yol’dan yürüyerek Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün mozolesine geldi. Bakan Tekin’in mozoleye çelenk bırakmasının ardından saygı duruşunda bulunuldu. Daha sonra Misak-ı Milli Kulesi’nde Anıtkabir Özel Defteri’ni imzalayan Bakan Tekin, deftere şunları yazdı: “Başöğretmenimiz Aziz Atatürk, Millet Mektepleri Başöğretmenliğini kabul edişinizin 96’ncı yıl dönümünde, öğretmenlerimizi temsilen manevi huzurlarınızdayız. Mukaddes bir mesleğin mensupları olarak insan haklarına dayanması ve demokratikliği vasıflarıyla gurur duyduğumuz Cumhuriyetimizin ideallerini yaşatmak üzere İstikbalimizin emanetçisi telakki ettiğimiz evlatlarımızı en nitelikli bir şekilde yetiştirme gayretimiz bakidir. ‘Köklerden geleceğe’ şiarında kadim kültürümüzle aydınlık geleceğimize ‘Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’ ideali ile yola çıktığımız bu tarihi süreçte; bugünü imar geleceği inşa eden öğretmenlerimizle bizlere hedef gösterdiğiniz, ‘muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkmak’ için azim ve kararlılıkla çalışmaktayız. Bizler fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür şuurlu nesiller yetiştirip, Türkiye Cumhuriyeti’nin aydınlık yarınları için çalışmaya devam edeceğiz. Ruhunuz şad olsun.”