Atılım Üniversitesi Mühendislik Fakültesi, İmalat Mühendisliği ve Metalurji&Malzeme Mühendisliği programlarını içeren iki programda daha MÜDEK akreditasyonu almaya hak kazandı. Bu iki program 1 Mayıs tarihinden başlayarak 30 Eylül 2024 tarihine kadar 6 yıl süreyle akredite oldular. İnşaat Mühendisliği programının MÜDEK tarafından daha önce 30 Eylül 2018 tarihine kadar aldığı akreditasyon ise 30 Eylül 2024 tarihine kadar 6 yıl daha uzatıldı. Böylelikle Atılım Üniversitesi Mühendislik Fakültesi, akredite olan eğitim programı sayısını 6’dan 8’e çıkardı.
Atılım Üniversitesi Mühendislik Fakültesi'nin MÜDEK'teki başarısı ve önemi hakkında bilgi veren Atılım Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Elif Aydın, ''Akreditasyonun özellikle bizi ilgilendiren kısmı eğitimin kalitesinin ölçülmesi. Eğitimin kalitesi belli bir seviyede ise akreditasyon almak söz konusu oluyor. Ülkemizde MÜDEK isminde mühendislik birimlerini değerlendiren bir akreditasyon kuruluşu var. MÜDEK kuruluşu sadece Türkiye için değil, aynı zamanda yaptığı anlaşmalarla dünya çapında tanınan bir kuruluş. Avrupa'daki mühendislik programlarını değerlendiren ve Amerika'da da Washington Anlaşması'nı gerçekleştiren bir kuruluş olduğu için MÜDEK'in değerlendirmesi ve akreditasyon vermesi diplomaların tüm dünya tarafından tanınmasına neden oluyor'' ifadelerini kullandı.
Türkiye'de mühendislik fakülteleri ne durumda?
Mühendislik fakültelerinin programlarının MÜDEK'e her sene çeşitli başvurularda bulunduğunu, MÜDEK'in bu değerlendirmesiyle eğitimin kalitesinin artmasına da bir katkıda bulunduğunu belirten Prof. Dr. Aydın, ''Bu sene itibarıyla yaklaşık 101 mühendislik programı akredite olmak için MÜDEK'e başvurmuş durumda. Bunlardan 13 tanesi tam akreditasyona sahip oldu. 3 tanesi de bizim fakültemizden, imalat mühendisliği, metalurji ve malzeme mühendisliği ve inşaat mühendisliği programları. Bu akreditasyon alan programlar YÖK tarafından da üniversite tercih kılavuzunda da belirtiliyor. Oradan programların durumları tespit edilebiliyor.Bu aslında MÜDEK'in yaptığı bir çeşit eğitimin kalitesini ölçerken öğrencilerin durumunu, alt yapının durumunu, öğretim üyelerinin durumunu, mezunların nerelerde olduğu ya da verilen eğitimi ne kadar aldığı gibi kriterleri değerlendirmesi açısından önemli. Üniversite sınav kılavuzunda yer almasının bir nedeni de bu" dedi.
''Biz akredite olmayı fakülte olarak eğitime verdiğimiz önemin kanıtı olarak da görüyoruz''
Prof. Dr. Aydın, ''Üniversitemiz akreditasyona çok önem veren bir üniversite ve mühendislik fakültesindeki programlar sürekli olarak değerlendirilmek için başvurularını yaptılar. Bundan önce Elektrik, Yazılım, Bilgisayar, Endüstri ve Mekatronik Mühendisliği programlarımız tam akreditasyonu elde ettiler. Ardından diğer üç programımız akredite oldu. İlk akredite olan İnşaat Mühendisliği programımız, beş yıllık tam akreditasyon süresini alarak tekrar başvurdu ve şu anda altı yıllık akreditasyonunu tekrar almış durumda. Biz akredite olmayı, fakülte olarak eğitme verdiğimiz önemin kanıtı olarak da görüyoruz. Şu anda toplam sekiz programımız akredite olmuş durumda. Bizde 13 tane mühendislik programı var. Şu anda akredite olmamış diğer programların da belli sayıda mezun vermesi gerekiyor, onu bekliyoruz. Onlar da bu akreditasyon kriterlerine dikkat ederek eğitimlerinin planlamasını yapıyorlar. Akreditasyon aslında bize yol gösterici oluyor. Yeni kurulan bölümlerimize de yol gösterici oluyor. Sadece müfredatlar, derslerin veriliş şekli, derslerin değerlendirilmesi, ya da sanayiyle ilişkiler, öğrencilerin sadece okulun içinde bir eğitim alması değil, öğrencilerin ülkenin ve toplumun problemlerine de çözüm bulacak şekilde yetiştirilmesi ya da mezunların gittiği iş yerlerinden alınan geri bildirimle eğitimin kalitesi artırılmasına yönelik çalışmaları gerçekleştirmiş oluyoruz. Mevcut başvuracak olan programlarımız da bütün bu kriterlere dikkat ederek eğitimlerine devam ediyorlar'' şeklinde konuştu.
Aydın, akreditasyon için bütün kriterlerin bir öneminin olduğunun ve eğitimde hiçbirinin göz ardı edilemeyeceğinin altını çizerek, bütün kriterlere eğitimin kalitesini göstermek ve artırmak için dikkat edilmesi gerektiğini vurguladı.
''Şu anda üç programımızın bu altı yıllık akreditasyonu almış olmaları bize eğitimde eksik bir yanımızın olmadığını gösteriyor''
MÜDEK akreditasyonlarının mühendislik fakültelerine ne gibi avantajlar sağladığını açıklayan Aydın, konuşmasına şöyle devam etti:
''Sürekli iyileştirme akredite oma konusunda çok önemli. Sürekli iyileştirmeden kasıt mezunların geri bildirimi, çalıştığı iş yerlerinin geri bildirimi ve öğrencilerimizin görüşleri. Sürekli iyileştirme bunların hepsinin dikkate alınmasını gerektiriyor. Bu nedenle fakültemizdeki tüm programlarda sürekli olarak öğrencilerle bölümler toplantılar gerçekleştiriyor, onların görüşlerini alıyor. Mevcut öğrencilerin sanayiden kuruluşlarla kendi alanlarıyla ilgili kişileri davet ediyorlar, onlarla görüşmeler yapılıyor, mezunlardan sürekli bir geri bildirim alınıyor Amaçladığımız şey eğitim amaçlarımıza uygun şekilde mezun edebilmiş miyiz yada piyasanın ihtiyacı nedir? gibi soruları yanıtlamak. Çünkü mühendislik programları olduğumuz için ve teknoloji sürekli ilerlediği için sürekli iyileştirmeyi göz ardı etmememiz gerekiyor. Sürekli iyileştirmeyle ilgili yapılan çalışmalar bizim eğitimimizin kalitesini hem sürekli artırıyor hem belirli bir seviyede tutmuş oluyor. Şu anda üç programımızın bu altı yıllık akreditasyonu almış olmaları bize eğitimde eksik bir yanımızın olmadığını gösteriyor. MÜDEK'in bize verdiği belgelerden birisi de Avrupa'da da mühendislik eğitiminde beklenen tüm kriterleri sağlamış olduğumuzu gösteriyor.''
''Öğrenciler bu akreditasyon belgesine sahip programdan mezun oldukları için diplomaları Avrupa'da, Amerika'da tüm dünyada tanınmış hale gelmiş oluyor''
MÜDEK kuruluşunun tamamen bağımsız çalışan bir kuruluş olduğunu belirten Aydın, "eğitimimiz kalitelidir" sözünü kendilerinin değil aslında dışarıdan gelen bağımsız kişilerin değerlendirdiğini vurgulayarak, ''Akreditasyon olmamızın öğrencilerimize önemli avantajları oluyor. Öğrenciler bu akreditasyon belgesine sahip programdan mezun oldukları için diplomaları Avrupa'da, Amerika'da tüm dünyada tanınmış hale gelmiş oluyor. Diplomalarının tanınmış olması herhangi bir kuruma başvurmaları gerekmiyor'' dedi.