EĞİTİM - 12 Temmuz 2018 Perşembe 14:19

Atılım Üniversitesi bir kez daha MÜDEK akreditasyonu aldı

A
A
A
Atılım Üniversitesi bir kez daha MÜDEK akreditasyonu aldı

Atılım Üniversitesi Mühendislik Fakültesi 2017-2018 akademik yılında MÜDEK tarafından değerlendirilen 3 programına ait akreditasyon sertifikaları 1 Temmuz tarihi itibariyle alındı. Atılım Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Elif Aydın, ''Biz akredite olmayı fakülte olarak eğitime verdiğimiz önemin kanıtı olarak görüyoruz'' dedi.

Atılım Üniversitesi Mühendislik Fakültesi, İmalat Mühendisliği ve Metalurji&Malzeme Mühendisliği programlarını içeren iki programda daha MÜDEK akreditasyonu almaya hak kazandı. Bu iki program 1 Mayıs tarihinden başlayarak 30 Eylül 2024 tarihine kadar 6 yıl süreyle akredite oldular. İnşaat Mühendisliği programının MÜDEK tarafından daha önce 30 Eylül 2018 tarihine kadar aldığı akreditasyon ise 30 Eylül 2024 tarihine kadar 6 yıl daha uzatıldı. Böylelikle Atılım Üniversitesi Mühendislik Fakültesi, akredite olan eğitim programı sayısını 6’dan 8’e çıkardı.

Atılım Üniversitesi Mühendislik Fakültesi'nin MÜDEK'teki başarısı ve önemi hakkında bilgi veren Atılım Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Elif Aydın, ''Akreditasyonun özellikle bizi ilgilendiren kısmı eğitimin kalitesinin ölçülmesi. Eğitimin kalitesi belli bir seviyede ise akreditasyon almak söz konusu oluyor. Ülkemizde MÜDEK isminde mühendislik birimlerini değerlendiren bir akreditasyon kuruluşu var. MÜDEK kuruluşu sadece Türkiye için değil, aynı zamanda yaptığı anlaşmalarla dünya çapında tanınan bir kuruluş. Avrupa'daki mühendislik programlarını değerlendiren ve Amerika'da da Washington Anlaşması'nı gerçekleştiren bir kuruluş olduğu için MÜDEK'in değerlendirmesi ve akreditasyon vermesi diplomaların tüm dünya tarafından tanınmasına neden oluyor'' ifadelerini kullandı.

Türkiye'de mühendislik fakülteleri ne durumda?

Mühendislik fakültelerinin programlarının MÜDEK'e her sene çeşitli başvurularda bulunduğunu, MÜDEK'in bu değerlendirmesiyle eğitimin kalitesinin artmasına da bir katkıda bulunduğunu belirten Prof. Dr. Aydın, ''Bu sene itibarıyla yaklaşık 101 mühendislik programı akredite olmak için MÜDEK'e başvurmuş durumda. Bunlardan 13 tanesi tam akreditasyona sahip oldu. 3 tanesi de bizim fakültemizden, imalat mühendisliği, metalurji ve malzeme mühendisliği ve inşaat mühendisliği programları. Bu akreditasyon alan programlar YÖK tarafından da üniversite tercih kılavuzunda da belirtiliyor. Oradan programların durumları tespit edilebiliyor.Bu aslında MÜDEK'in yaptığı bir çeşit eğitimin kalitesini ölçerken öğrencilerin durumunu, alt yapının durumunu, öğretim üyelerinin durumunu, mezunların nerelerde olduğu ya da verilen eğitimi ne kadar aldığı gibi kriterleri değerlendirmesi açısından önemli. Üniversite sınav kılavuzunda yer almasının bir nedeni de bu" dedi.

''Biz akredite olmayı fakülte olarak eğitime verdiğimiz önemin kanıtı olarak da görüyoruz''

Prof. Dr. Aydın, ''Üniversitemiz akreditasyona çok önem veren bir üniversite ve mühendislik fakültesindeki programlar sürekli olarak değerlendirilmek için başvurularını yaptılar. Bundan önce Elektrik, Yazılım, Bilgisayar, Endüstri ve Mekatronik Mühendisliği programlarımız tam akreditasyonu elde ettiler. Ardından diğer üç programımız akredite oldu. İlk akredite olan İnşaat Mühendisliği programımız, beş yıllık tam akreditasyon süresini alarak tekrar başvurdu ve şu anda altı yıllık akreditasyonunu tekrar almış durumda. Biz akredite olmayı, fakülte olarak eğitme verdiğimiz önemin kanıtı olarak da görüyoruz. Şu anda toplam sekiz programımız akredite olmuş durumda. Bizde 13 tane mühendislik programı var. Şu anda akredite olmamış diğer programların da belli sayıda mezun vermesi gerekiyor, onu bekliyoruz. Onlar da bu akreditasyon kriterlerine dikkat ederek eğitimlerinin planlamasını yapıyorlar. Akreditasyon aslında bize yol gösterici oluyor. Yeni kurulan bölümlerimize de yol gösterici oluyor. Sadece müfredatlar, derslerin veriliş şekli, derslerin değerlendirilmesi, ya da sanayiyle ilişkiler, öğrencilerin sadece okulun içinde bir eğitim alması değil, öğrencilerin ülkenin ve toplumun problemlerine de çözüm bulacak şekilde yetiştirilmesi ya da mezunların gittiği iş yerlerinden alınan geri bildirimle eğitimin kalitesi artırılmasına yönelik çalışmaları gerçekleştirmiş oluyoruz. Mevcut başvuracak olan programlarımız da bütün bu kriterlere dikkat ederek eğitimlerine devam ediyorlar'' şeklinde konuştu.

Aydın, akreditasyon için bütün kriterlerin bir öneminin olduğunun ve eğitimde hiçbirinin göz ardı edilemeyeceğinin altını çizerek, bütün kriterlere eğitimin kalitesini göstermek ve artırmak için dikkat edilmesi gerektiğini vurguladı.

''Şu anda üç programımızın bu altı yıllık akreditasyonu almış olmaları bize eğitimde eksik bir yanımızın olmadığını gösteriyor''

MÜDEK akreditasyonlarının mühendislik fakültelerine ne gibi avantajlar sağladığını açıklayan Aydın, konuşmasına şöyle devam etti:

''Sürekli iyileştirme akredite oma konusunda çok önemli. Sürekli iyileştirmeden kasıt mezunların geri bildirimi, çalıştığı iş yerlerinin geri bildirimi ve öğrencilerimizin görüşleri. Sürekli iyileştirme bunların hepsinin dikkate alınmasını gerektiriyor. Bu nedenle fakültemizdeki tüm programlarda sürekli olarak öğrencilerle bölümler toplantılar gerçekleştiriyor, onların görüşlerini alıyor. Mevcut öğrencilerin sanayiden kuruluşlarla kendi alanlarıyla ilgili kişileri davet ediyorlar, onlarla görüşmeler yapılıyor, mezunlardan sürekli bir geri bildirim alınıyor Amaçladığımız şey eğitim amaçlarımıza uygun şekilde mezun edebilmiş miyiz yada piyasanın ihtiyacı nedir? gibi soruları yanıtlamak. Çünkü mühendislik programları olduğumuz için ve teknoloji sürekli ilerlediği için sürekli iyileştirmeyi göz ardı etmememiz gerekiyor. Sürekli iyileştirmeyle ilgili yapılan çalışmalar bizim eğitimimizin kalitesini hem sürekli artırıyor hem belirli bir seviyede tutmuş oluyor. Şu anda üç programımızın bu altı yıllık akreditasyonu almış olmaları bize eğitimde eksik bir yanımızın olmadığını gösteriyor. MÜDEK'in bize verdiği belgelerden birisi de Avrupa'da da mühendislik eğitiminde beklenen tüm kriterleri sağlamış olduğumuzu gösteriyor.''

''Öğrenciler bu akreditasyon belgesine sahip programdan mezun oldukları için diplomaları Avrupa'da, Amerika'da tüm dünyada tanınmış hale gelmiş oluyor''

MÜDEK kuruluşunun tamamen bağımsız çalışan bir kuruluş olduğunu belirten Aydın, "eğitimimiz kalitelidir" sözünü kendilerinin değil aslında dışarıdan gelen bağımsız kişilerin değerlendirdiğini vurgulayarak, ''Akreditasyon olmamızın öğrencilerimize önemli avantajları oluyor. Öğrenciler bu akreditasyon belgesine sahip programdan mezun oldukları için diplomaları Avrupa'da, Amerika'da tüm dünyada tanınmış hale gelmiş oluyor. Diplomalarının tanınmış olması herhangi bir kuruma başvurmaları gerekmiyor'' dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Muğla’da yaz sezonunda günde ortalama 6 yangına müdahale edildi Muğla’da 2024’te günde ortalama 4 orman yangınına müdahale edildiği, çıkan yangınların yüzde 13’ünün kasıtlı yangın olduğu belirtildi. 2024 yılı orman yangınları değerlendirme toplantısı Muğla Orman Bölge Müdürlüğü Ula Yangın Yönetim Merkezi Merkezinde yapıldı. Muğla Orman Bölge Müdürü Mustafa Ülküdür, 2024’te günde ortalama 4 orman yangınına müdahale ettiklerini belirterek, çıkan yangınların yüzde 13’ünün kasıtlı yangın olduğunu açıkladı. “Dört ay ortalamasına baktığımızda günde 6 yangına müdahale ettik” Mayıs ayında başlayan orman ve ziraat alanı yangınlarının Kasım ayının 15’ine kadar devam ettiğini belirten Ülküdür, dört aylık ortalamaya bakıldığında günde ortalama 6 orman yangınına müdahale ettikleri söyledi. Ülküdür, “Daha önce hiç yaşamadığımız bir yangın sezonunda yaşadık. Ne anlamda yaşadık diye sorarsanız, Mayıs ayıyla başlayan zincirleme yangın reaksiyonu diyorum ben artık buna. Bir yangın ile uğraşırken, tam onu söndürmek üzereyken, tekrar başka bir yangının başladığı, günlerce bu temponun devam ettiği, dört ay ortalamamıza baktığımız zaman, günde her gün altı yangına müdahale ettik. Her gün altı ihbar var. Bunun her biri büyüyebilecek yangın, her biri yerleşim yerini tehdit edecek yangın. Böylesine stresli bir ortamda çalışarak bu günlere geldik. 15 Kasım’a kadar yangın sezonunu bitirdik dediğimiz o yağmurlara ilk kez 15 Kasım’da gördük. Bu 15 Kasım’a kadar, Mayıs’tan 15 Kasım’a kadar sürekli yangınlarla mücadele ettik. Şu ana kadar 384 orman yangını ile mücadele edildi. Bugüne kadar gördüğümüz uzun yıllar istatistiklerine baktığımızda yüksek bir rakam. Ama sevindirici olan tarafı hep birlikte sizlerin de desteğiyle, tüm kamu kurumlarımızın desteğiyle, sivil toplumumuzun desteğiyle, sayın valilerimizin desteğiyle, bakanımızın, genel müdürümüzün desteğiyle biz topyekun mücadele, birlik beraberlik içinde büyük bir felakete dönüşmeden bu yangınları söndürdük, kontrol altına aldık” dedi. Orman yangınlarının yüzde 13’ü kasıtlı yangın 2024 yılında Aydın ve Muğla genelinde çıkan orman yangınlarının yüzde 59’unun insan kaynaklı, bunun da yüzde 13’ünün kasıtlı olarak çıkarılan yangınlar olduğunu belirten Bölge Müdürü Ülküdür, “10 yıllık ortalamamızda 314 adet yangın, yıllık yanan alanımız 6 bin 226 hektar. 2024 yılında 384 adet orman yangını ile 3 bin 466 hektar alanımız yangından etkilendi. 2024 yılında Muğla Orman Bölge Müdürlüğü’nüzde meydana gelen yangınların yüzde 59’u insan kaynaklı. Yüzde 41’i doğa nedenleri dediğimiz yıldırım yangınlarımızdan oluşmakta. Bu insanımızın sebep olduğu yüzde 59’luk kısmı, yüzde 36’sı ihmal ve dikkatsizlik. Yüzde 13’ü kasıt, yüzde 9’u kaza, nedeni bilinmeyen yüzde 1. Değerli arkadaşlar, bu yangınlar biter bitmez, yangınlar kontrol altına alınır alınmaz, bizler orada tekrar yeşil dokuyu tesis etmek üzere hemen zaman kaybetmeden çalışmalarımıza başlıyoruz. Öncelikle alanda hasar tespiti yapıp, oradaki yanan ağaçlarımızı süratle sağdan çıkarıp tekrar ağaçlandırılacak hale getiriyoruz” dedi. Otmanlar Mahallesi için önlem Her yıl yaz aylarında en fazla orman yangınının çıktığı Köyceğiz’in kırsal Otmanlar Mahallesi’nde soruşturmanın sürdüğünü belirten Ülküdür, “Kasıt dediğimiz, yani baktığımız zaman oradan yol geçmiyor, başka bir şeyler olmuyor. İlk öngörümüz bu şekilde oluyor. Ardından enerji nakil hattı da yine aynı şekilde. Böyle söylediğiniz zaman bakıyorsun. Sonrasında emniyetimiz, jandarmamız gidip orada detaylı olay yeri incelemesini yapıp ondan sonra ona karar veriyor. Otmanlar üzerinde biz bu yıl yaşadığımız şey, evet orada ısrarlı bir şekilde yangınımız çıkıyordu ve son ormanın ortasında, siz daha iyi biliyorsunuz. Burada gerekli tedbirler alındı. Sağ olsun başta sayın valimiz, yine jandarmamız, emniyetimiz. Şüpheli yakalandı, devam ediyor inceleme kısmı. Onun dışında burada çok da söyleyebileceğimiz, Bölge Müdürlüğü düzeyinde yapabileceğimiz bir şey yok. Varsa tekrar eğitmek, farkındalığını arttırmak ya da daha sıkı kontrol edeceğiz. Artık oralara daha fazla özen göstereceğiz” ifadelerini kullandı.
Adana Polis memuru katliam yaptı: 5 ölü Mersin’de görevli bir polis memurunun, Mersin’in Tarsus ilçesinde eşini boğarak, Adana’da kayınvalidesi ve kayınbabasının boğazını keserek, baldızını kalbinden bıçaklayarak, öğretmen kayınbiraderini ise kırsal alana götürerek öldürdüğü ortaya çıktı. Şüpheli, Osmaniye’ye de cinayet işlemeye giderken yakalandı. İddiaya göre, Mersin’in Tarsus ilçesinde devriye ekiplerinde görevli polis memuru Mehmet Tehçi’nin (43) oğlu Ökkeş Berk Tehçi (15) bir yıl önce intihar etti. Mehmet Tehçi, oğlunun ölümünden eşini ve onun ailesini sorumlu tuttu. Bugün de Tehçi, sabah saatlerinde öğretmen kayınbiraderi İsmail Tehçi’yi etüt merkezinden alıp Kabasakal Mahallesi’nde kırsal alana götürerek öldürdü. Mehmet Tehçi, daha sonra Mersin’in Tarsus ilçesine gelerek eşi Ferdane Tehçi’yi (37) boğazını bıçakla kesip öldürdü, ardından otomobil ile Adana’ya geldi. Burada kayınbabasının evine gelen Tehçi, kahvaltı yapan kayınbabası Yusuf ve kayınvalidesi Hüsne Tehçi’yi boğazlarını keserek, baldızı Semiha Tehçi’yi ise kalbinden bıçaklayarak öldürdü. Daha sonra şüpheli, oğlunun intiharından sorumlu tuttuğu Osmaniye’de yaşayan akrabalarını da öldürmek üzere otomobille Osmaniye’ye doğru yola çıktı. Ancak sabah saatlerinde anne, baba ve kızlarının öldürüldüğü ortaya çıkınca polis hemen zanlıyı yakalamak için çalışma başlattı. Adana Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğüne bağlı Cinayet Büro Amirliği ekipleri şüphelinin Osmaniye’ye gideceğini tahmin ederek yolda önlem aldı. Şüpheli Ceyhan Yılan Kale mevkisinde yakalandı. Gözaltına alınan zanlı emniyete götürüldü. Cesetler ise otopsi için adli tıp kurumu morguna götürüldü. Sabahki cinayetin de sırrı çözüldü Sabah saatlerinde Yüreğir ilçesine bağlı Yenidoğan Mahallesi’nde anne, baba ve kızları kahvaltı sofrasında öldürülmüş halde bulunmuştu. Şahısları polis memuru Mehmet Tehçi’nin öldürdüğü belirlendi. “Dünya seninle güzel hayatımın anlamı” Bu arada Mehmet Tehçi’nin eşi Ferdana Tehçi’nin sosyal medya hesabından ailesinin fotoğrafını paylaşıp “Dünya seninle güzel hayatımın anlamı Mehmet Tehçi” yazıp, yaptığı paylaşım da ortaya çıktı. Fotoğrafta bir yıl önce intihar eden çocukları Ökkeş Berk, kızı Almina ve ismi öğrenilemeyen çocuklarının olduğu öğrenildi.
Kocaeli LPG tankeri patlama davasında 24. celsede de karar çıkmadı Kocaeli’de 2017 yılında LPG tankerinde çıkan yangında 1 kişinin hayatını kaybetmesi, 9 kişinin de yaralanmasına ilişkin açılan davanın 24. celsesinde de karar çıkmadı. İzmit Körfezi Tütünçiftlik açıklarında 27 Nisan 2017’de HABAŞ’a ait LPG tankeri, yükünü tesislerdeki platforma boşaltmaya başladı. İddiaya göre, boşaltma işleminden iki gün sonra saat 02.00 sıralarında geminin birinci kaptanı Murat P.’nin bilgisi dahilinde ikinci kaptan Yavuz P.’nin talimatıyla artık ve platforma basılamayan gazlar denize boşaltıldı. Saat 16.20 sıralarında ise Serdar-2 servis botu, tankların temizliği için gemiye malzeme bırakmaya gitti. Serdar-2 servis botundaki temizlik malzemelerinin LPG tanker gemisine yüklendiği sırada deniz yüzeyinde oluşan gazın patlaması neticesinde servis botu tamamen yandı. LPG tankerin bir kısmı da yandı. Gaz patlaması sebebiyle çıkan yangında gündelik ve sigortasız olarak çalıştırılan işçi Nail Demirci suda boğularak hayatını kaybetti, 9 kişi de yaralandı. "Gemilerle alakalı herhangi bir yetkim ve sorumluğum yoktur" Davanın 24. celsesi, Kocaeli 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görülmeye devam etti. Duruşmaya taraf avukatları ve tutuksuz sanıklar Suat İ. ile Murat E. katıldı. Suçlamaları kabul etmeyen Murat E., "Ben Habaş Petrol Ürünleri Şirketi’nde 2007 yılında çalışmaya başladım. 2017 yılının Aralık ayında görevden ayrıldım. Benim sorumlu olduğum kısım şirkette otogaz ve tüpgaz alım satımından sorumlu müdür olarak görev yapıyordum. Gemilerle alakalı herhangi bir yetkim ve sorumluğum yoktur, bu husus doğrudan patrona bağlı bir birimdir. Gemilerin işletilmesi ve doldurulup boşaltılması konusunda herhangi bir yetkim ve sorumluluğum yoktur, bu sebeple beraatimi isterim" dedi. Mahkeme heyeti, eksikliklerin giderilmesine karar vererek, duruşmayı erteledi. HABAŞ yüzde 50 kusurlu bulunmuştu Olaya ilişkin davanın 16. celsesinde bilirkişi raporu da sunulmuştu. Raporda, meydana gelen yangın ve patlamada HABAŞ Petrol Ürünleri Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi yüzde 50, HABAŞ gemisi 2. kaptanı Yavuz P. yüzde 20, HABAŞ gemisi 1. kaptanı Murat P. yüzde 10, HABAŞ şirket yetkilisi Erdinç G. yüzde 10 ve Serdar-2 botu kaptanı Suat İ. ise yüzde 5 oranında kusurlu bulunmuştu.
Manisa Yunusemre’den okullararası pil yarışması Yunusemre Belediyesi ile Taşınabilir Pil Üreticileri ve İthalatçıları Derneği İktisadi İşletmesi işbirliğiyle, çevre bilincini artırmak ve genç nesillerde sürdürülebilir bir gelecek farkındalığı oluşturmak amacıyla ‘Okullararası Ödüllü Atık Pil Toplama Kampanyası’ yapıyor. Yunusemre Belediyesi ile Taşınabilir Pil Üreticileri ve İthalatçıları Derneği İktisadi İşletmesi (TAP) ile yapılan ‘Okullararası Ödüllü Atık Pil Toplama Kampanyası’ devam ediyor. Yunusemre ilçesi içerisinde eğitim veren anaokulu, ilkokul, ortaokul ve liseler arasında 1 Kasım’da başlayan yarışma 30 Nisan’da son bulacak. Yürütülen bu kampanya ile israfın önlenmesi, kaynakların daha verimli kullanılması, oluşan atığın azaltılması, etkin toplama sisteminin kurulması ve atıkların geri dönüştürülmesi hedeflenerek sıfır atık uygulamaları konularında önemli bir adım atılması hedefleniyor. Yapılan yarışma sonucunda toplamda 500 kilogram veya üstünde atık pil toplamayı başaran okullar spor seti kazanma hakkına sahip olacak. Bu spor setleri; futbol, basketbol, voleybol topları, badminton seti, düdük, atlama ipi, kaleci eldiveni gibi spor malzemelerinden oluşuyor. Amaç: çevre bilinci oluşturmak Yunusemre Belediye Başkanı Semih Balaban, kampanya ile ilgili yaptığı açıklamada, "Bu kampanyayla hem doğaya zarar veren atık pillerin çevreye doğru şekilde kazandırılmasını hem de gençlerimize çevre bilincini aşılamayı hedefliyoruz. Geleceğimiz olan gençlerimize hem doğa sevgisini hem de sürdürülebilir yaşamın önemini öğretmek, belediyemizin en önemli önceliklerinden biridir. Tüm okullarımızın bu kampanyaya gönülden katılacağına inanıyorum" dedi.