SPOR - 11 Ekim 2022 Salı 12:01

Ampute Futbol Milli Takımı oyuncuları, duygularını İHA’ya anlattı

A
A
A
Ampute Futbol Milli Takımı oyuncuları, duygularını İHA’ya anlattı

Ampute Dünya Kupası’nda şampiyonluğa ulaşan Ampute Futbol Milli Takımı’nın başarılı sporcuları, elde edilen bu başarıdan dolayı çok mutlu olduklarını ifade ettiler. Ay-yıldızlı oyuncular, aynı zamanda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a da kendilerine verdiği destekten dolayı teşekkür ettiler.

İstanbul’da düzenlenen 2022 Ampute Futbol Dünya Kupası’nda Ampute Futbol Milli Takımı, finalde Angola’yı 4-1 yenerek şampiyonluğa ulaştı. Kupayı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın elinden alan milli sporcular, duygularını İhlas Haber Ajansı’na (İHA) anlattı. Ay-yıldızlı futbolculardan Muhittin Kurt, Ömer Güleryüz, Rahmi Özcan, Muhammet Yeğen, Serkan Dereli, Erdi Aslan, Fuat Taştan, İsmail Korkmaz, Kemal Güleş ve kaleci Antrenörü Erhan Kuşkapan açıklamalarında zirvede kalıcı olmak istediklerini vurguladı.

Muhittin Kurt: “Gerçekten dün duygusal anlar yaşadık. Güzel bir maç oldu ve galip geldik. Kupanın da sahibi olduk. Ama bunun öncesinde duygusal anlar yaşadık gerçekten. 8 tane kamp yaptık, yaklaşık 125 antrenman yaptık. Duygusal ve fiziksel olarak çok yorulduk, sonunda nasip oldu ve kupayı aldık. Bunun için çok mutluyuz. Değdi mi? Evet değdi. Türk halkına da çok teşekkür ederiz geçen maçta bizi yalnız bırakmadıkları için. Biz de onlara kupayı armağan ediyoruz. Devletimizin en büyüğü bize bu kupayı vermeyi layık gördüğü için çok teşekkür ederiz.”

Ömer Güleryüz: “Gerçekten çok farklı duygular yaşıyoruz. Müzemizde tek eksik olan kupaydı. Kendi evimizde, Türkiye’de düzenleniyordu. Bazı maçlarda gel gitler yaşandı ama güzel maçlar da oynadık. Grup aşamasından çıktıktan sonra ön eleme, çeyrek final, yarı final ve finalde hepsinde gollerimi attım, Allah’a şükürler olsun. Turnuvanın gol kralı ve en değerli oyuncusu seçildim. Bu da beni ayrıca mutlu etti ve gurur verdi. Önemli olan kupayı kazanmaktı, herkesin ayağına ve emeğine sağlık. Cumhurbaşkanımızın maça gelmesini bekliyorduk ama aşağı gelip kupayı takdim etmesi bizi ayrıca motive etti, ayrıca destek veriyor bize. Turnuvanın Türkiye’de düzenlenmesinin en büyük sebeplerinden birisi; Cumhurbaşkanımız çok istedi burada oynamamızı. Ona da çok teşekkür ediyoruz. Motivasyonumuz ve çalışmalarımız her zaman en üst seviyede. Ben geçen sene de Avrupa şampiyonasında en değerli oyuncu ve gol kralı seçilmiştim. Bu sene de dünya şampiyonasında en değerli oyuncu ve gol kralı seçildim. Şu an eksiğim kalmadı, Şampiyonlar Ligi’nde de en değerli oyuncu ve gol kralı seçildim. Önemli olan kupaları kazanmak ama yanında gelen bireysel ödüller de beni çok mutlu ediyor. Zirveye çıktık, zirvede de kalıcı olmak istiyoruz.”

Rahmi Özcan: “Biz bunun için çok emek verdik. Ampute futbol ülkemize, diğer ülkelere nazaran çok geç gelmiş bir branş. 20 yıldır biz bu günü bekliyoruz. Çünkü ülkemizde manevi olarak ağırlığının ne kadar yüksek olduğunu biliyoruz. Dünyada söz sahibi olmak istiyorsanız, başarılı olmak zorundasınız. Dolayısıyla biz önce Dünya Ampute Futbol Avrupa Şampiyonası’na ve dünya kupasına ev sahipliğini yaptık. Bütün organizasyonları, başarılı olarak gerçekleştirdik. Organizasyonda turnuvaya damga vurup kupaya sahip olduk. 2022 Dünya Şampiyonası’na ev sahipliği yaparken, 2018’de Angola’ya kaybettiğimiz finalin rövanşıydı. Rövanşta emanet bıraktığımız kupayı geri aldık, ülkemize armağan olsun. Bizi yalnız bırakmayan Türk taraftarına teşekkür ederiz. Biz şuna inanıyoruz; Türk milleti dünyanın neresinde olursa olsun Ay-yıldızlı formayı gördüğü an branşın ne olduğunun bir önemi olmadan milli takımımızı desteklemeye geliyor. Bunun en güzel örneği biziz. Dünyada en fazla bin seyirciye oynamış futbol milli takımı var. Biz Arjantin’de bin kişiye oynadık ama Vodafone Park’ta 41 bin kişiye, finalde 30 bin kişiye oynadık. Tekrar bir rekor daha kırdık. Dünya şampiyonası, hem Avrupa şampiyonası seyirci rekoru bizde. Bu gururu yaşatan Türk halkına, bizden çok onların emeği var. Hepsine armağan olsun.”

Muhammet Yeğen: “Çok şükür, bu sevince ülkemizi ortak ettiğimiz için. Bu kupayı hep birlikte kaldırdığımız için. Bunun mutluluğunu fazla fazla yaşıyoruz, içimizde hissediyoruz. Gelen mesajlarla görüyoruz. Siz değerli basın mensuplarının bizim yanımızda olmasıyla görüyoruz. Halkımıza, sizlere çok teşekkür ediyorum öncelikle. Yıllardır hayalimiz olan bir şey. Bizden önceki bu bayrağımızı temsil eden abilerimizin hayalini sonunda gerçekleştirdik. Bunu gerçekleştirmek bizlere nasip oldu. Bu duyguların bu hissiyatların gerçekten tarifi yok. O kadar çok mutluyuz ki o kadar çok huzurluyuz ki ne yaparsan yap hiç üzülmeyecekmişsin gibi, hiç bitmeyecekmiş gibi. Bu da bize ayrı mutluluk, gurur veriyor. Buradan da Cumhurbaşkanımıza sizlerin nezdinde teşekkür ederiz. Devlet büyüklerimiz bizi hiçbir zaman yalnız bırakmıyor, her zaman arkamızda. Özellikle kendi formasını giydiğim Şahinbey Belediyesi Spor Kulübü Başkanı Mehmet Akmazoğlu da bizleri takım oyuncusu yetiştirip, milli takıma göndermelerinden dolayı onlara da çok teşekkür ediyorum. Bu konuda bizi hiçbir zaman yalnız bırakmadılar. Stada gelen bütün seyircilerimize de çok teşekkür ediyoruz. Onların desteğiyle biz yediğimiz golden sonra kendimizi toparladık, kendi futbolumuzu oynamaya başladık. Seyircimizin arkamızda olduğunda deviremeyeceğimiz takım yoktur.”

Serkan Dereli: “Gerçekten kupayı aldığımız için çok mutluyuz. Tüm Türkiye de eminim çok mutludur. Kupadan öncesine gelirsek, çok çok çalıştık. 7-8 ay boyunca kamp yaptık. Herkes ailesinden, çocuklarından feragat etti. Herkes burada toplandı. Günde 4 saat süren antrenmanlarımız oldu. Genellikle günde çift antrenman yaptık. Çok yorulduk, gerçekten çok çalıştık, çok çaba harcadık. Ama neticesinde başarıya ulaştık. Finalde karşılaştığımız rakip Angola’ydı. 2018 Dünya Kupası’nda da finalde aynı rakiple karşılaştık. Penaltılar sonucunda elenmiştik rakibe. Bu sefer uzatmalara götürmedik, maçın içinde çözdük ve maçı hak etmeyi bildik. Tüm arkadaşlarım çok iyi oynadı. Kupayı Türkiye’ye kazandırdık, bunun için çok mutluyuz. Angola’dan rövanşı almış olduk, hem de kupayı Türkiye’ye armağan etmiş olduk. Dediğim gibi bu kupa tüm Türkiye’ye armağan olsun ve bizi destekleyen, televizyon başında, stada gelip gelemeyen bütün herkese teşekkür ediyoruz. Kupayı da bize Cumhurbaşkanımız verdi. Gerçekten bizi çok destekliyor. Kendisine çok büyük teşekkür ediyoruz. Tribünden maçı izleyip sonrasında sahaya indi. 3 yıl aradan sonra ilk defa kupa törenine katıldı. Bizimle kupayı kaldırdı. Emekleri çok fazla, çok mutluyuz çok teşekkür ediyoruz Cumhurbaşkanımıza.”

Erdi Aslan: “Öncelikle dünya şampiyonu olduğumuz için çok mutluyuz. Bu güzel ülkemize, bu kupayı armağan ettiğimiz için çok gururlu ve mutluyuz. Hocam sağ olsun güzel şeyler söyledi, bizde bunu sahada kanıtladık. En az gol yiyen takım olduk. Bunu başardık ama bunun arkasında çok büyük emek var. Çok çalıştık, aylardan beri çalışıyoruz. Yıllardan beri hayalini kuruyoruz. Çok şükür ki b kupayı kazandık. Türk halkının desteğini hissetmek gerçekten çok güzel bir duygu. Sadece desteklemekle yetmiyorlar, oyunun çok içindeler. Rakip atak yaparken ıslıklıyorlar, biz atak yaparken destekliyorlar. Ampute futbolu Türk halkı artık çok iyi biliyor ve çok destekliyor. Bu da bizi çok mutlu ediyor.”

Fuat Taştan: “2018’de de bu kupanın finalisti olarak mücadele etmiştik. Angola yine finalde rakibimizdi, penaltılarda kaybetmiştik. Bunun rövanşını almış olmak en büyük keyfim kısmı o. Çünkü orada; Meksika’da yapılmıştı şampiyona ve oradaki bütün ülkeler Angola’yı desteklemişlerdi. Ciddi anlamda kendimizi yalnız hissetmiştik. Ama Türkiye’de düzenlenmesi ve Türk halkının da hem saha, hem de ekranları başında gerçekten bizi desteklemeleri maç esnasında, maçtan önce ve sonra bunu gerçekten hissettik. Sahaya çıkarken ciddi bir mücadele gösteriyoruz. Çünkü efor gerektiren bir spor. Sonunda güzel bir şampiyonluk, kupanın burada kalması çok büyük bir mutluluk verici bir olay. Gerçekten ciddi bir çalışma ve kamp temposu geçirdik. Yaklaşık olarak 4 aya yakın kamp sürecinde kaldık. Ailemizden, bütün sevdiklerimizden yani sosyal hayatımızın tamamından feragat ettik. Mevzu bayrak olunca herşey feda olsun. Bunun karşılığını aldığımız için gerçekten mutluyuz.”

İsmail Korkmaz: “Biz milli takım kamplarında her zaman birbirimize kenetlenip, söz verdik. Özellikle Angola takımı çok iyi bir takım olduğunu biliyorduk. Her zaman kamplarımızda bu düşünceyle ders niteliğinde çalıştık. Rakiplerimize duygusallık yapmayacağımıza söz verdik. Çünkü Türk Milleti her zaman zaferi hak ediyor ve Angola takımından alınacak bir rövanşımız vardı. İnanarak çıktık sahaya, rövanşı da aldık. Tüm Türkiye’ye armağan olsun. Başta şehit aileleri olmak üzere, tüm gazi abilerimiz ve Tüm Türkiye’ye armağan olsun.”

Kemal Güleş: “Öncelikle aldığımız kupayı tüm Türk halkına armağan ediyoruz. Sonuç olarak dünya kupası, müzemizde tek eksik olan kupaydı. Allah’ın izniyle o kupamızı da aldık. 2017’de Avrupa şampiyonası İstanbul’da düzenlenmişti. Final maçını Vodafone Park’ta oynamıştık. O şampiyona Türkiye’de düzenlendiyse kupanın da Türkiye’de kalmasını istedik. Çok çalıştık, çok arzuladık. Herkesten daha çok istedik, 2017 yılında ve kupayı kazandık. Dünya kupası yine Türkiye’de düzenlendi. Türkiye’ye geldiyse o kupa Türkiye’de kalsın. Futbolda zaten son yıllarda büyük bir başarımız olmadı. Bu yüzden biz de aldığımız bu kupayı Türk milletine armağan ediyoruz. Çok mutluyuz, çok heyecanlıyız. Genç ve dinamik bir takımımız var. Allah’ın izniyle 2026 yılında dünya kupasının büyük favorisi biziz.”

Kaleci Antrenörü Erhan Kuşkapan: “Şampiyon olduğumuz için çok mutluyuz. Bunun için çok çalıştık. Aylardır sabah akşam arkadaşlarımız emek verdi, alın teri akıttı. Yeri geldi kızdık, yeri geldi sevdik, yeri geldik çalıştık, yeri geldi dinlendirdik ama sonu mutlu bittiği içinde çok mutluyuz. Öncelikle bütün milletimize armağan olsun bu şampiyonluk. Genel anlamda turnuvanın en az gol yiyen takımı olarak da turnuvayı bitirdik. 7 maçta sadece 3 gol yedik. Bu da bizim için büyük bir artı. Zaten ben göreve başlarken Osman hocama dünyanın en iyi kalecileri bizim Ampute Milli Takımı kalecileri olur diye söz vermiştim. Ben normal futboldan geldiğim için Ampute futbola da normal futbol çalışma tekniklerini, çalışma stillerini getirmeye çalıştık. Getirdiğimize de inanıyorum, başardık. Kalecilerimiz iki ayağını da kullanıyor. Kaleci tekniklerinde kolunun olmadığı tarafa bile hamleler yapıyorlar. Dünyanın en iyi kalecilerinin Türk milli takımı kalecileri olduğunu düşünüyorum. Dünya şampiyonu olduğumuza göre bunu düşünmem normal herhalde. 8 aydır inanılmaz çalıştık, inanılmaz yıprandık. Eve bile gitmedik. 1 hafta tatil yapalım sonra kaldığımız yerden devam edeceğiz. Türk bayrağı hangi platformda yarışırsa yarışsın her zaman en zirvede olması lazım. Dünya şampiyonu olduğumuz için, bu takımın bir parçası olduğum için çok gururluyum. İnşallah bundan sonra da zirvedeyiz, zirvede rüzgar sert eser, burada kalıcı olmak için çabalayacağız.”
 

Ömer Karaoğlu - Onur Hamzaoğlu - Uygar Aydın
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Jose Mourinho’dan, Kayserispor maçında hücumda rotasyon Fenerbahçe Teknik Direktörü Jose Mourinho, Kayserispor karşısında hücum hattında rotasyona giderken, son oynadıkları Sivasspor maçının 11’ine göre 3 değişiklik yaptı. Trendyol Süper Lig’in 13. haftasında Fenerbahçe, deplasmanda Kayserispor ile karşılaşıyor. Fenerbahçe Teknik Direktörü Jose Mourinho, milli maç arası öncesi oynanan Sivasspor karşılaşmasının 11’ine göre 5 değişikliğe yaptı. Sakatlığı bulunan Çağlar Söyüncü’nün yerine Alexander Djiku, Sebastian Szymanski’nin yerine Fred görev aldı. Hafif sakatlığı bulunan ve Kayseri’ye getirilmeyen Allan Saint-Maximin’in yerine de Oğuz Aydın’a şans verdi. Oğuz Aydın ilk kez 11’de Sezon öncesi takıma dahil olan Oğuz Aydın, sarı-lacivertli formayla ilk kez Süper Lig’de 11 başladı. Milli maç arasında Rus takımı Zenit ile oynanan hazırlık maçında sahaya 11’de çıkan Oğuz, bu sezon ligde 2, UEFA Şampiyonlar Ligi elemelerinde de 2 mücadelede süre aldı. Mert Hakan Yandaş ve Samet Akaydin, 2. kez 11’de Sarı-lacivertlilerin Sivasspor ile oynadığı maçta 11’de sahaya çıkan Mert Hakan Yandaş, üst üste 2. kez 11’de forma şansı buldu. UEFA Şampiyonlar Ligi elemeleri ve Avrupa Ligi’nde toplam 7 müsabakada forma giyen Mert Hakan, bu sezon Süper Lig’de 7. kez sarı-lacivertli formayı terletti. Savunma oyuncusu Samet Akaydin de Sivasspor mücadelesinin ardından yine 11’de başladı. 30 yaşındaki futbolcu, bu sezon ligde 3. maçında görev aldı. Fenerbahçe mücadeleye; Dominik Livakovic, Bright Osayi-Samuel, Samet Akaydin, Alexander Djiku, Filip Kostic, Sofyan Amrabat, Fred, Dusan Tadic, Mert Hakan Yandaş, Oğuz Aydın ve Youssef En Nesyri 11’i ile başladı. Yedeklerde ise, İrfan Can Eğribayat, Mert Müldür, Rodrigo Becao, İsmail Yüksek, İrfan Can Kahveci, Levent Mercan, Bartuğ Elmaz, Sebastian Szymanski, Edin Dzeko ve Cenk Tosun bekledi.
Aydın Vali Canbolat’ın 24 Kasım Öğretmenler Günü mesajı Aydın Valisi Yakup Canbolat 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla bir mesaj yayımladı. Vali Canbolat mesajında, "Öğretmenler Günü sadece bir kutlama değil, aynı zamanda öğretmenlerimizin hayatlarımız üzerindeki derin etkilerini takdir etme fırsatıdır" dedi. Aydın Valisi Yakup Canbolat 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla yayımladığı mesajında, "Türkiye Cumhuriyeti’nin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e ’başöğretmenlik’ unvanının verilişinin ve millet mekteplerinin açılışının 96. yıl dönümünde, 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü kutlamanın mutluluğunu ve heyecanını bir kez daha yaşıyoruz. Öğretmenler Günü sadece bir kutlama değil, aynı zamanda öğretmenlerimizin hayatlarımız üzerindeki derin etkilerini takdir etme fırsatıdır. Dünyadaki en onurlu mesleklerin başında gelen öğretmenlik; emek, özveri, sabır ve hoşgörü isteyen, bedeli hiçbir maddi karşılıkla ölçülemeyecek kadar değerli, saygın ve kutsal bir meslektir. Anne ve babaların en değerli varlıklarını emanet ettiği öğretmenlerimiz, bulunduğu her ortamda mum misali yanarak etrafını aydınlatan, geleceğimizin teminatı çocuklarımızı ve gençlerimizi milli ve manevi değerlerimizi özümsemiş bir şekilde yetiştiren kahramanlardır. Öğretmenlerimiz tarihten bugüne dek nice bilim insanları, düşünürler, sanatçılar ve liderler yetiştirmişlerdir. Milli birlik ve bütünlüğün sağlanmasında da en önemli aktörlerden biri olan öğretmenlerimiz, her türlü takdire fazlasıyla layıktır. Atatürk, ’Gelecek gençlerin, gençler ise öğretmenlerin eseridir’ sözüyle öğretmenlerin toplumun aydınlanmasında ve ilerlemesinde oynadığı kritik rolü sıkça vurgulamış, onları toplumun mimarları olarak nitelendirmiştir. Onun bu vizyonu, eğitim sistemimize ve öğretmenlerimize duyduğumuz saygının da temelini oluşturur "dedi. "Türkiye Yüzyıl’ını inşa edecek nesilleri yetiştiren günümüz öğretmenleri artık sadece bilgi veren değil, doğru bilgiye ulaşmakta rehberlik eden, öğrencilere 21.yüzyıl becerilerini edindiren, yeri geldiğinde öğrencileri gözlemleyip yol gösteren yeri geldiğinde onlara öğrenme yolculuklarında eşlik ederek destek veren konumdadır" ifadelerini kullanan Vali Canbolat mesajını şu sözlerle noktaladı; "Eğitici, öğretici, rehberlik edici kimlikleriyle toplumsal yaşantımızda saygın bir yeri olan öğretmenlerimizin, her zaman büyük ve güçlü bir Türkiye için yetiştirecekleri kuşaklar, ülkemizi gelişmiş ülkeler içerisinde söz sahibi yapacaktır. Değişimin, gelişimin, yenilenmenin ve daha ileri hedeflere doğru yürümenin anahtarıdır öğretmenlerimiz Yaydıkları ilim ışığıyla, vatanını, milletini, bayrağını, ülkesini seven; okuyan, araştıran, kendine güvenen, spor, sanat ve sosyal bilimlerde başarılı, beşerî ilişkileri güçlü bireyler yetiştirme konusunda azimle, kararlılıkla eğitim meşalesini taşıyan öğretmenlerimize müteşekkiriz. Bu duygu ve düşüncelerle; başta Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, görevlerini ifa ederken şehit olan öğretmenlerimize Allah’tan rahmet diliyor, Ülkemizin her köşesinde fedakârca çalışarak bu ulvi görevi hakkı ile yerine getiren öğretmenlerimizin ve emekliye ayrılmış tüm öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü en içten duygularımla kutluyorum. İyi ki öğretmenim! dediğiniz nice günleriniz olsun."
İstanbul Yenidoğan Çetesi davasında örgüt lideri Fırat Sarı: "Tıp merkezlerinden hastaların alınması gerekiyor, size gelmezse başka bir hastaneye gidiyor" İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi’nin yöneticileri ve üyelerinin yargılandığı davanın görülmesine altıncı gününde devam ediliyor. Duruşmada örgüt lideri Fırat Sarı’ya üye hakim ve cumhuriyet savcısı tarafından sorular yöneltildi. Savcının “Hasta diye bahsettiğimiz kişiler yeni doğan yoğun bakım hastaları, benim mantığımda bu artırılacak bir şey değil ki. Estetik gibi bir alan değil. Nasıl bir artırım olabilir?” sorusuna Fırat Sarı, “Tıp merkezlerinden hastaların alınması gerekiyor. Size gelmezse başka bir hastaneye gidiyor” yanıtını verdi. Sarı savunmasında, “Ben genel olarak bir ihmal eksiklik olduğunu düşünmüyorum. Biz elimizden geleni yaptık. Genel olarak bir eksiklik yaşandığını söyleyemem” dedi. İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi yöneticisi ve üyesi 22’si tutuklu toplam 47 sanığın yargılandığı dava altıncı gününde devam ediyor. Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından adliyenin konferans salonunda görülen duruşmada, Medisense şirketinin sahibi olan, anlaşma yaptığı hastanelerin yenidoğan yoğun bakımlarını işleten, bebeklerin ihmalen ölmesine neden olan örgüt lideri Doktor Fırat Sarı’ya hakim ve Cumhuriyet savcısı soru yöneltiyor. “Tıp merkezlerinden hastaların alınması gerekiyor, size gelmezse başka bir hastaneye gidiyor” Duruşmada üye hakim tarafından, “Sizin hastaneler ile anlaşmanız tam olarak neydi?’ sorusu soruldu. Fırat Sarı soruya “Bize başvuran hastane yöneticileri oluyor. Bir aksaklık, sorun vardır bana bunun için ulaşırlar. Hemşire eksikliği vardır, doktor eksikliği vardır. Bunun için beni ararlar” dedi. Savcının “Bir konuşmanda ‘bu sistemden herkes nasipleniyor’ diyorsun, bu sistem nedir?” sorusuna ise Fırat Sarı, “Ticari bir ilişkiden bahsediyorum” diye cevap verdi. Cumhuriyet savcısı sanık Sarı’ya “Bir süre epikrizleri aynı yazacağız, ciddi zararımız var diyorsun, bu konuşman dahilinde cevap verir misin?” şeklinde soru sordu. Sanık, “Ben konuşmayı hatırlamıyorum. Ama epikrizler aynı yazılır zaten” cevabını verdi. Savcının, “Hasta diye bahsettiğimiz kişiler yeni doğan yoğun bakım hastaları, benim mantığımda bu artırılacak bir şey değil ki. Estetik gibi bir alan değil. Nasıl bir artırım olabilir?” sorusuna ise Fırat Sarı, “Tıp merkezlerinden hastaların alınması gerekiyor. Size gelmezse başka bir hastaneye gidiyor” yanıtını verdi. “Ben genel olarak bir ihmal, eksiklik olduğunu düşünmüyorum. Biz elimizden geleni yaptık” Savcının “Neden çalışanlarının üzerine şirket kuruyorsun ve kurmaya çalışıyorsun? Her şeyim legal diyorsun neden başkasının üzerine şirket kuruyorsun?” sorusuna sanık Sarı, “Çalışan doktorlarımızı ortak edecektim o şirkete. Medisense benimdi, oraya ortak almak istemedim. Diğer şirkete arkadaşları alıp ortak yapmak istedim” dedi. “Sanık Hasan Basri ‘biz hocanın illegal kısmıyız’ diyor, illegal kısım nedir?” sorusuna ise Fırat Sarı, “Hasan Basri’nin değişik konuşmaları oluyordu. Bence bir anlamı yok” cevabını verdi. Cumhuriyet savcısının, “Sanık Hakan Doğukan ‘ben çocuk öldürmem Fırat Hocanın dediği gibi ilacını kesmem’ diyor açıklar mısın?” sorusuna ise örgüt lideri Sarı, “Ben çocuğun ilacını neden keseyim, kabul etmiyorum” yanıtını verdi. Fırat Sarı savunmasının devamında, “Ben genel olarak bir ihmal, eksiklik olduğunu düşünmüyorum. Biz elimizden geleni yaptık. Genel olarak bir eksiklik yaşandığını söyleyemem” dedi.