EKONOMİ - 11 Ocak 2023 Çarşamba 10:30

Altın fiyatları yeni yılda yükselişe geçti, yatırımcısının yüzünü güldürdü

A
A
A
Altın fiyatları yeni yılda yükselişe geçti, yatırımcısının yüzünü güldürdü

Yeni yıldan itibaren gram altının fiyatı ons altın fiyatının çıkışı ile birlikte yükselirken, yatırımcısının da yüzünü güldürdü. Sadece Trabzon’da üretilen Trabzon Hasır Bileziği'nin fiyatı da gram altın fiyatının yükselmesiyle birlikte artarken, hasır setinin fiyatı ise 100-200 bin TL arasında değişiyor.

Bu sıralar altına yatırım yapanların yüzünün güldüğünü belirten Trabzon Kuyumcular ve Saatçiler Odası Başkanı Ali Yazıcı, altın gram fiyatının önümüzdeki aylarda bin 300-bin 400 TL’yi bulabileceğini kaydetti.

Altın fiyatları yeni yılda yükselişe geçti, yatırımcısının yüzünü güldürdü

Yatırımcının en güvenli limanı altın olduğunu kaydeden Yazıcı, ”Piyasada altın fiyatının her geçen gün yükselebildiğini görmekteyiz. Bu aralar altına yatırım yapan yatırımcıların yüzü gülmekte. Bundan sonraki süreçte yukarı doğru, açıkçası yüzde 20-30 gibi artış bekliyoruz. Yatırımcıların en güvenilir limanı altın. Yatırımcılara uluslararası piyasada olumsuz bir etken olduğunda en yakın liman yine altın olduğunu ve altına yatırım yapmakta asla vazgeçmemelerini önermekteyim. Bu yıl seçim yılı. Dünya piyasalarındaki olumlu ya da olumsuz herhangi bir olayda hemen altına, dolara talep olmakta. Her geçen gün, yılın sonu ve başında yüzde 30 trendini yakalıyoruz. Bu ne demektir? Bugün bin 150 seviyesinde olan altının önümüzdeki aylarda bin 300-bin 400,bin 500 ve yukarı doğru olabileceğini ön görmekteyiz. Şu an doların bir hareketliliği söz konusu. Ne olur, diye beklenti içerisinde bakıyoruz da; 2 bin 500’e bile bir anda çıkabilecek öngörümüz var. Özellikle uluslararası piyasalarda yaşanan enerji fiyatlarının yüksek olması enerjinin kısıtlı olması Rusya-Ukrayna savaşı Ortadoğu’nun karışıklığı derken böyle bir sistemden dolayı altının ve doların yukarı çıkabileceğini ön görmekteyiz. Yatırımcılar altına yatırım yapmaktan çekinmesinler devam etsinler iyi yolda olduklarını söyleyebilirim” dedi.

Altın fiyatları yeni yılda yükselişe geçti, yatırımcısının yüzünü güldürdü

Kuyumculardan Zekeriya Tonyalı ise yeni yılda altının yükselmeye başladığını kaydederek “Yeni yılda altın yükselmeye başladı. Dünyadaki ekonomik sebeplerden dolayı altının bu sene daha da yükselebileceği bin 200-bin 400 civarında olacağı söyleniyor. Altın her gün 20-30 TL üzerine koyuyor. Tahmin ettiğimiz rakamlara çok yakın zamanda bin 200-bin 400 TL arasında ulaşacağını ön görmekteyiz. Yeni yılda vatandaşlar altına daha çok yatırım yapmaya başladı. Yurt dışından Arap kökenli insanlarımız gelmeye başladı onlarında altına talepleri oluyor, bizim için iyi bir durum. Trabzon hasır bileziği ve Trabzon burması bizim geleneğimiz gibi bunlara talep hiçbir zaman bitmez. Hasır bilezik takım olarak fiyatı 100 bin TL’den başlayıp 200 bin TL’ye kadar çıkmakta. Yatırımcılar için en güvenli liman şu an altın görünüyor. Dünyadaki bütün ekonomistler altının çok güvenilir liman olduğunu söylüyorlar ben de buna katılıyorum. Bu seneki beklentilerimiz geçen seneye oranla daha yüksek. Bu sene daha çok turist geleceği söyleniyor bu da bizim için avantaj olacaktır diye düşünüyorum” diye konuştu.

Bekir Koca
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Haydar Aliyev, vefatının 22. yılında Üsküdar Üniversitesi’nde anıldı Azerbaycan’ın eski Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev, vefatının 22. yılında Üsküdar Üniversitesi’nde düzenlenen programda anıldı. Etkinlikte, Aliyev’in siyasi mirası ve Türkiye-Azerbaycan kardeşliğine katkıları ele alındı. Üsküdar Üniversitesi Merkez Yerleşkesi Nermin Tarhan Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen "Türkiye-Azerbaycan kardeşliğinin mimarı: Ulu Önder Haydar Aliyev’i Anma Gecesi" programı, saygı duruşu ve Türkiye ile Azerbaycan milli marşlarının okunmasıyla başladı. Açılışın ardından düzenlenen panelde; Yıldız Teknik Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süleyman Doğan, İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Celal Erbay, Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kerem Karabulut ile Marmara Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Okan Yeşilot, Haydar Aliyev’in siyasi mirası ve Türkiye-Azerbaycan ilişkilerine katkılarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Panelin ardından ses sanatçısı Süreyya Eyvazova, Azerbaycan’ın simge eserlerinden "Sarı Gelin" türküsünü seslendirdi. "Tarihimize baktığımızda biz hem kardeşiz hem soydaşız hem de kader ortağıyız" Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nazife Güngör, Haydar Aliyev’in Azerbaycan milleti için taşıdığı önemi vurgulayarak, gerçekleştirdiği anma konuşmasında şu ifadelere yer verdi: "İki liderimizden, iki ulu önderimizden birini bugün burada anıyoruz. Biri Atatürk, biri Haydar Aliyev. Her ikisi de bizim yolumuzu açtı. Biri Türkiye’nin, biri Azerbaycanlı Türklerin yolunu açtı. Azerbaycan bizim için can, Azerbaycanlı kardeşlerimiz de can kardeşlerimizdir. Uzakta olsak bile gönül bağıyla bağlıydık ve o kültürün, o toplumun içerisine girdikçe aslında ne kadar yakın olduğumuzu; benzerlik de değil ne kadar aynı olduğumuzu fark ettim. Aslında bizim bir olduğumuzu keşfettim. Ortak kültür, ortak dil ayrı bir dil değil, hepimiz aynı dili konuşuyoruz. Ama bir kan birliği kesinlikle var ve bu kan birliğinin, genetik birliğinin, genetik aynılığın ben artık kimyasına çok inanmaya başladım. Çünkü yabancı hissetmiyoruz orada, benim için başka bir ülke değil. Tarihimize baktığımızda aslında biz hem kardeşiz hem soydaşız hem de aslında kader ortağıyız; aynı mücadelelerden geçmişiz. Emperyalist güçler tarafından aynı acılar çektirilmiş, aynı mücadele süreçleri yaşanmış. Dolayısıyla Haydar Aliyev gibi, Mustafa Kemal Atatürk gibi ulu önderler eğer bu kadar güçlü biçimde bizlere ışık tutup bizim yollarımızı açtılar ise, bu üniversitenin çatısı altında da şunu söyleyebilirim ki bizler için en büyük güç bilgi olmalı. Çünkü biz emperyalist güçlerle ancak ve ancak bilgi ile başa çıkabiliriz. Bu iki ulu önderin özelliği, her iki önder de kahramanlık destanını kendi halklarıyla birlikte, kendi milletleriyle birlikte yazdılar. Destanı cephede, meydanlarda birlikte gerçekleştirdiler. Birlikte kahramanlık hikayeleri yazıldı ve tarihe birlikte geçildi; milletiyle bütünleşerek ve büyük millet sevgisiyle. İktidar hırsı değil, millet sevgisi, milleti kurtarmak, bağımsızlık ve özgürlük sevdasıyla gerçekleştirilen büyük bir güç, büyük bir enerji. Dolayısıyla onlara çok şey borçluyuz." "Bilmek ve bilgi yolunda ittifak, her tür emperyal baskıdan kurtaracaktır" Prof. Dr. Güngör, bilginin iki millet arasındaki birleştirici gücü artıracağını ve güçlü bir Türk ittifakının bilgili insanlarla mümkün olabileceğini dile getirerek, "Bugün burada olmanız bizler için çok anlamlı. Ülker Hanım bize "’İyi ki kapılarınızı açtınız’ demişti. Ben de dedim ki; biz kapıları açmadık, kapılar zaten hep açıktı. Biz çünkü kapıları kapatamayız, kapılar hep açık çünkü biz kardeşiz, biz aynı milletiz. Biz birbirimize dayanırsak güçlü oluruz. Yoksa bir tarafta Amerika, bir tarafta Rusya, geleceğin belki emperyal gücü Çin; bunlar için biz hep başkası olacağız, biz hep öteki olacağız. Bizim öteki olmaktan kurtulmamızın tek bir yolu var: Birbirimizi tanımak, birbirimizin farkına varmak ve biz olabilmek. Onun için de bilgi ittifakı yapmalıyız. Biz zaten kardeş ittifakı yapıyoruz, bilgi ittifakı yapmalıyız. Üniversitelerimiz arasında bilgi alışverişi, etkileşimi hızlandırmalıyız. Bunu çok daha güçlü hale getirmeliyiz. Bilmek ve bilgi yolunda ittifak, her tür emperyal baskıdan kurtaracaktır. Dolayısıyla da farkında olmak, dolayısıyla da birbirinin yanında olmak, birbirinin içerisinde olmak, ittifakı güçlü bir Türk ittifakı oluşturabilmek, güçlü bir Türk bloku oluşturabilmek. Bunun yolu da aşkın insan yetiştirebilmek, bilinçli insan yetiştirebilmek ve bilgili insan. O nedenle de eğitim güçlerimizi birleştirmeliyiz. Bu tür topluluklarda da bunun farkını ve bunun farkındalığını sürekli güçlendirmeliyiz. Ben tekrar huzurunuzda Ulu Önderimiz Haydar Aliyev’i saygıyla, minnetle, sevgiyle anıyorum" ifadelerine yer verdi. Program, konuşmacılara ve katkı sunanlara plaket takdim edilmesiyle sona erdi.